19 Temmuz 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

19 Temmuz 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYE* 19 Temmnz 1935 KUçUk hlkfiye Son ümid Perihan Ömeı Bosna. Hersekteki Çekirge belâsı ve müslümanlar lekeli humma Hükumetten yeni bîr ka Konya köylerindeki hastalıklar yok edildi nun yapılmasını istediler Tarihî roman f^* Ha geçti, • 4 / ^ Ha geçiyor r 16 Yazan: M. Turhan Tan Ne at değiştirmek, ne geceleri uyku pınıyordu, için için ağlıyordu. Zavalll suz kalmak bu değişmiyen açığı gidere delikanlı, bir suçlu gibi azab ve ıstırab' miyordu. Hangi menzile varsa Süleyman duyuyordu. Guya efendisini ölümden Konya (Özel) Kızılviran kamu Paşanın bir gün evvel geçtiğini görüyor kurtarmak elindeymiş te yapmamış gibî Belgrad (Özel) 1931 senesine kadar Yugoslavyadaki müslümanlara nunun bazı köylerinde görülen çekir du. üzülüyordu Mesafelerin insafsızlığın < • aid bir yasa yoktu. O zamanın Tüze Ba ge ile yapılan savaş bitmiş ve Tarım dan, uyku ve yemek gibi tabiî ihtiyac # Onuncu menzilde fedakâr Şabanm kanı olan Sırsıziç toplatnrdığı bir takır tşyarları savaş hakkında raporlarını yüreğine sarsıntı gelmişti. Yol üzüntü ların araya girişinden adeta nefsini mes'* ermişlerdir. sarıklılarla bir encümen yaptı ve Yugo sünden ziyade iç üzüntüsü vücudüne a ul tutuyordu. Bu hararetli yarışta ken * Iavya Cemaati İslâmiye teşkilâtı diniyı Bu rapora göre kamunun köylerinde gır bir kesiklik veriyordu. Ve bu kesik disinin galebe etmesile nasıl bir ne6c« 1 Kızılviranda artık çekirge kalma si kanunu adile bir kanun neşrettirdi. E lik, onu kara kara düşüncelere düşürü çıkacağını arük düşünmüyordu. Padi « ıştır. Çekirgenin getirebileceği her kanunla, Bosnahersek müslümanların yordu. İstanbuldan çıkarken tek bir enşah nüfuzunun ve o nüfuza istinad eden rlü korku da bu savaş sonunda uzakAvusturya Macaristan idaresindenbf dişesi vardı: Süleyman Paşayı geçmek! yeni valinin kıymetlerini mülâhaza et * şmıştır. elde tuttukları imtiyazlar kaldınlıyor \ Simdi bu endişeyi zayıflatan yeni yeni miyordu. Mesafeleri kısaltmadığmdan, başlanna reisülulema adile müslümanla Çekirgelerin öldürülmesi için Kızıl kuruntularla zihni sarsılıyordu. Meselâ: efendisini kurtaramadığından dolayı a < nn sevmediği eski müftilerden Hacı Hı ıran Kamunyayile Tarım îşyarları iriştiği işin sonunu düşünüyordu. Ko ğır bir elem hissediyordu. fız İbrahim Maglayliç isminde biri getı ve Kızılviran kamunu halkı çok çalışvaladığı adama yetişmekle ve ondan evBununla beraber durmuyordu, gene riliyordu. mıştır. vel Saraybosnaya varmakla neyi temin yürüyordu. Bu faydasız yürüyüşün so * Geçenlerde fevkalâde bir toplantı ya Kızılviran köyünde görülmüş olan etmiş olacaktı? Hattat Hasan Paşa, ö nunda karşılaşacağı manzara, kendisince pan Bosnahersek Cemaati İslâmiyesi ü lekelihumma da yeni hiçbir müsab gös lüme mahkum olduğunu öğrenmekle ö belliydi. O, Saraybosnada ancak efen * yeleri, Miinakalât Bakanı doktor Meh termemiştir. Burada alınmış olan fen Iümden kurtulacak mıydı? Koca bir ve disinin cesedini göreceğini anlıyordu. Famed Ispahoya bir telyazısı göndererek bu nî tedbirlerle bu hastalığın da önüne zir, nereye kaçardı, kaçabilirdi? Beri ta kat o cesedin önünde dizçöküp «geldim, kanunun ortadan kaldınlarak yerine ar geçilmiş bulunduğu görülüyor. raftan Süleyman Paşa, yakalayıp kes ne yapayım ki geç kaldım» çığlığile af zu ve menfaatlerine uygun yeni bir ka Cihanbeyli ve Çumra kazalarmda meğe memur olduğu adamı, kolayhkla dilemek istiyordu. Bir aylık zahmetinin nunun hazırlanmasını rica etmişlerdir. davar hayvanatmda görülmüş olan elden kaçınr mıydı? mükâfah işte o görüş ve o ağlayış ola « Bosnahersek müslümanlarının istek şarbon hastalığı da Baytar Direktörlücaktı. Nihayet «Glâsince» koyü görünO halde sabahtan akşamlara kadar ve menfaatlerine uygun olabilecek bir ğü tarafından söndürülmüştür. Şar Birgün eski ve tararmıs bir mektub buldu... müştü, ertesi gün Saraybosnaya varıla « dere, tepe aşmakta, binbir türlü rahatBütün eski hayatını düşünür, bundan onda tuhaf bir tesir yapmıştı. Her za kanunda, evkafın müslümanlar tarafın bonun geçmesi dolayısile il içinde öl cakn. Şaban, içine düşülecek bir uçurusızhklar çekerek koşmakta ne mana varon sene, yirmi sene evvel yaşıyan ka man dudak büktüğü annesine karşı hay dan idaresi, varidahnm müslüman işlerine müş insan yoktur. Ancak bu hastalık mun kenarına gelmiş gibi derin bir heharcanmasi, ruhanî reisliğine müslüman insanlara da bulaşabilecek mikroblan dı? Elle tutulacak kadar belirmiş olan yecan içindeydi ve köye girdiği zaman \, dını, güzel Şeydayı ölmüş zanneder, sa ret, hayranlık, hatta biraz hürmet bile bir ölümü, kendisi geri itebilir miydi. de onun hatırasını bir âşık gibi saklar hissetmişti. Lâkin kini daha büyümüş ların güven ve sevgisini kazanmış biri taşımakta olması dolayısile halkın bu şuuruna malik değildi. Bu son menzil Şaban, bu düşüncelerin ağırlığı altınve aynaya bakarken ağlamamak için tü. Tabiatin o kadar yaklaştırdığı bu iki nin getülmesi meselelerinin halledilmiş hastalığa tutulmuş hayvanlardan uzak de, ömrünün son demlerini yaşıyacak • » bulunması ve dikkatli olması baytarlar da sendeler gibi oldu. Yola çıkmazdan mış gibi acı duyuyordu. insan gün geçtikçe birbirlerinden uzak olması fezımdır. kendini zor tutardı. önce elini başına koyarak niçin düşün Kim derdi ki, bu şişmanlığa rağmen laşıyorlardı. Garb medeniyetine düşman insanlar tarafmdan bildirilmekte ve halk has Bu ruhî kanşıklıklara rağmen köyün, mediğine şimdi nedamet getiriyordu ve talığa karşı uyandırılmakta idi. pörsümüş, sarkmış vücud, Şeydanın fil dan kurtulmak istiyen Yugoslavya müs* * * iyi havalı bir yerde adamakıllı dinlen anomal bir manzara taşıdığmı anlamakdişinden oyulmuş bir minyatüre betı Şeyda o gün banyosunda gözlerini lümanlan genc Türkiyedeki gidişlerden Sille kamununun Kirligiret köyün dikten sonra rürkü söyliye söyliye geri ta gecikmedi. Evet, köyde bir başkalık örnek alarak din ve hars işlerinde ilerile deki bulaşık hastalığın da önü alınmış ziyen vücudü idi. Her sabah yatağından' k a p a m a d l ı Züad 0 k a d a r m e g u l d ü k i dönmeği kuruyordu. Fakat içinde, ben vardı. Çocuklar, sokaklarda koşuşuyorkükışında böyle acı acı dövünürdü, b i r | g d z l e r i a ç ı k k e n d e b i p ş e y . g ö r e m i y o r . mek istiyorlar. olduğundan bugünkü duruma göre ililiğinin ta derinliğinde kımıldanan bir du, kadın gözleri kapı arkalarında sırazamanlar önünden ayrılmak istemediği du. Neş'e ile, helecanla, suyun içinde mizde gerek insanlarda ve gerek hay ADLtYEDE vanlarda bulaşıcı hastalık kalmamış şey, bu karan daima sarsıyordu ve 0, ge lanmışh. îhtiyarlar ağır bir ciddiyete büaynalara şimdi lânet ediyordu. soyundu: rünmüşlerdi ve küçük köyün ta başmda ne yürüyordu! Banyosunu yaparken şişman bacak demektir. Muhakkak muhakkak, diyordu: Bir doktor aleyhine takibat çadırlar vardı, ortalarında da muhteşem £aban Türktü. Bir vezir dairesine larını görmemek için gözlerini kapar. Gene peşime takılacak, yarebbi de M. AYSEL bir utağ yükseliyordu. kayrılmış, renk renk adamlar arasında Gerze jandarma kumandam MehSuyun ılıklığına kendini bırakarak i mek hâlâ genc ve güzelim. Halk lisanmda bir klişe vardır Yükyaşamış olmakla beraber milliyetine yamed Taşer Müddeiumumiliğe müracaat çine yuvarlak vücudile bir balık gibi Bir haftadır, kendisini bir gölge gibi $ek bir heyecanı ifade için «yüreğim ağŞEHİR İŞLERİ kışan temiz huylan değişmemişti. îşte öyattığını tahayyül ederdi. îşte o zaman takib eden, yirmi beşle otuz arası bir ederek zevcesi Vesimeye Amerikan hasüme mahkum bir adam için bu kadar zıma geldi» derler. Şabanm da bu mantanesinde yapılan bir ameliyat neticesinbütün geçmiş âşıkları birer birer gö gencdi. Hafta tatili ruhsatnameleri sıkıntı çekmekte onu mustar bırakan da zara karşısmda yüreği ağzına gelmişti, de sıhhatinin bozulduğunu ileri sürmüş; zünün önüne gelirdi. Hepsine karşı, Gözlerinde öyle bir yalvanş vardı ki, Belediye yasasına göre hafta tatili o temiz yaratılışıydı. Çünkü Türk, yal adeta gözüne inanamıyordu ve mütemadoktor Domikyan ve Galib haklarında ayn ayn hisleri, sevgileri vardı. Hiç kadın zevkle titriyordu. Hele kendini takibat yapılmasını istemıştir. Aynca üç ruhsatnamelerinin her «ene haziran ayın nız iyi ve iyiliğe meftun olmakla kal diyen bir kelime mınldanıyordu' birinden nefret etmemiş, her birine, görünce kızarıp şaşırışı ne hoştu. Acaba, acaba, acaba?.. bin lira da tazminat istemektedir. Tüze da değiştirilmesi gerektir. Halbuki bu maz, gördüğü iyiliği de unutmaz. iyiliğe hatta kendini sevdikleri için biraz bağBanyodan birden bulduğu çevikliğilej Köydeki fevkalâdelik, mühim bir şah(adliye) doktoru kadını muayene etmiş sene, hafta tatilinin pazara çevrilmesi kemlik etmek kötülüğii Türkün yaratılanmıştı. fırladı. Acele kurulanıp, aynanın önü hakkındaki yasadan istifade eden birçok Iışında yoktur Bu hakikati yalana çı siyetin orada konakladığını gösteriyordu. Müddeiumumilik Fedakârlık ettiği olmuştu. Halbuki ne koştu. Büyük bir itina ile dudakla raporunu vermiştir. kimseler hâlâ yeniden ruhsatname alma karan herhangi bir hâdisenin sebebi, Şu mutantan otağ ise o şahsiyetin zengin kendisinden başka bir kimseyi bir kere rım, yanaklarını, kirpıklerini bütün yü tahkikata devam etmektedir. mış olduklan, yapılan kontroldan anla muhakkak süt bpzukluğudur, kan kan bir tacir, nüfuzlu bir bey değil, bir veolsun tam manasile sevmemişti; kızını zünü boyadı. Eve getirttiği kuvafür, Birinci reis fenalık geçirdi şılmıştır. Bu ruhsatname işi, Urayın geli şıklığıdır! zir olduğunu anlatıyordu. \caba bu vebile... başasının ucile altın rengine boyalı saçzir, günlerdenberi izinde koştuğu SüleyIstanbul tüzesi birinci ceza mahkeme rile de ilgili olduğundan kaymakamlıkTuz ve ekmek hakkı gözeterek üzünOnun her şeyine kızardı; somurtkan larmı bukle etti. En şık elbisesini giy ara gönderilen bir yayımda, Belediye man Paşa mıydı?.. Böyle mes'ud bir tetülü bir yarışta ısrar etmeyi göze alan lığına, kendisi kadar güzel olmayışına. di. En ağır kokuları sürdü. Yüzüne si reisi Sadettin dün öğle yemeğinden polis marifetile lâzım gelen kontrolun sadüfün gerçeklemşesi için ecelin yorulŞaban, Trakyayı, Makedonyayı, bir uyaşını büyük gösteren ciddiyetine, he gölğe eden büyük bir şapka taktı. O işine döndüğü sırada birdenbire üzerinc yaptırılması ve ruhsatname almıyan esmuş olması lâzımdı. O ecelin ki birkaç lak hıziyle geçti. Ve Arnavudlarla mesle gencliğine... Sanki bu kız onun genc kadar gencleşmişti ki kendisi de şaştı. bir fenalık gelmişse de tüze doktoru Ennafa, ruhsatname aldırılması bildirilmışhaftadanberi irişilmez bir hayal gibi dakun topraklara geldi. Kovaladığı ada liğini çalmış, içinden sÖküp çıkarmıştı. Gözleri parlıyarak çevik adunlarla ver tarafından muayene ve tedavisi yatma ileride yürüdüğü görülmüştü. pılmış; çabuk geçirerek işine devam et tir. ma hâlâ yetişememişti, aradaki on iki saOnu vücudünde hissettiği gündenberi sokağa fırladı. Hakikaten genc adam Merd delikanlı, karşısında gürurh: • miştir. atlik mesafeyi bir türlü azaltamamıştı. çirkinleşmeğe başlamıştı. Yalnız gü köşebaşında bekliyordu. Onu görünce Kimsesiz kızlar yurdu yen ümidin boş çıkması ihtimalinden ü/Önde yürüyen ölüm, ardında koşan hazelliğini değil, 0 kadar benimsediği sev kızardı ve arkasmdan yava§ yavaş yüBeraat etti Kimsesiz erkek çoeuklara mahsus olkerek kimseye birşey sormuyordu. Y a yatla sanki eğleniyordu ve kendisini kogileri de kaybetmişti. rümeğe başladı. mak üzere Urayın (belediyenin), bir otağ, başka bir istikametten gelen başkat Komünistlik propagandası yapmakla valıyan fedakâr adamı izinde koşturu Annesinin, babasınm, kocasımn, kenEpey uzaklaşmışlardı. bir vezirinse?.. Bu zalim hakikati anlasuçlu Yeni Gidiş mecmuası neşriyat ıriü büro açmış oldugu malumdur. Bu büro yordu. dini büyüten dadısının bütün ev halkıKadın hafifçe başını çevirerek gü da verilen emekler, iyi ve faydalı sonuçmak, o demde ve o yerde ne ağır birşey nın muhabbetleri bu avaz avaz bağıran lümsedi. Genc gene kızararak yaklaştı, dürü Kenan Şahabettin aleyhinde AğırŞimdi yol müşkülleşmişti, emniyetle i olacaktı?.. Bununla beraber sormak, öğ« lar verdiğinden bu seneki bütçeye konuceza mahkemesinde devam etmekte olan et parçasına çevrilmişti. Yalnız onu tereddüdle söylendi: muhakeme bitmiş; beraetine karar veril lan tahsisat ile bir de kimsesiz kızîara lerlemek imkânı kalmamıştı. Korkuaç renmek lâzımdı. Ayni zamanda şahsı ü* kendisi sevmemişti. Sizi rahatsız ettiğim için beni affemahsus bir büro açılması düşünülmek dağlann dar geçidlerinde çetelerin sal zerine şüphe uyandırmamak için ihtiyatv Ona süt verirken, küçücük ellerile din, gülümsediniz de cesaret ettim. miştir. tedir. Hatta bu maksad için gene Beyoğ tanatı yaşıyordu. Süleyman Paşa, taşı lı davranmak icab ediyordu Bu sebeble! kendini yolmıya başlıyan tokatlama Yoksa kaç gündür bir türlü söyliyemiMarmara faciasının lu tarafında münasib bir bina aranılmak dığı vezir tuğlannm korku veren kıla kuyru bir köşede attan indi, orta yaşh x mak için dişlerini sıkardı. Hele bü yordum. Anladınız, biliyorsunuz değil tadır. vuzluğile devlet kuvvetine harb ilân et bir köylünün yanına sokuldu: muhakemesi zülmiye başlıyan vücudüne baktıkça mi?.. miş olan bu minimini saltanatlar içinden Hayrola dedi köyde misafir mî Geçen sene Heybeliada açıklarinda Şirketi Hayriyenin reklâm bu düşüncesiz düşmandan nefret ederŞeyda gene gülümsiyerek: kolayca geçebiliyordu. Lâkin Şaban I • var? Firuzan vapurile bir motör arasmda odi. Artık gezemiyor, eğlenemiyor, sade levhalan Evet, der gibi başını salladı. lerliyebilmek için keçekülâhh, tepe3en lan ve otuz üç kişinin ölümile son bulan Evet, kendi gelen bir konuk! onun ağlamalarınm esiri olarak kalı Oh!.. Şimdi anlatması daha koıay Uray (belediye), Şirketi Hayriyenin, tırnağa kadar silâhlı dağ sultanlanndar» yordu. Yalnız kendi isteğine bıraksa olacak. Demek size söyledi. Bılmezsiniz kazanın suçlulan Firuzan kaptanı Hüs Acaba kimdir, nereden gelip, neizin almağa mecbur oluyordu. Bu anzalar; bunları yapmazdı. Fakat etrafı bayan, kızmızı nekadar seviyorum. O nü ile motörcü Faik aleyhlerindeki dava Köprüdeki iskeleler sakaflarına astırdığı lar, bu duraklamalar onu bir kat daha reye gider? ya dün de Ağırceza mahkemesinde de reklâm levhalarını kaldırmasını istemişti. mecbur ediyordu. na 0 kadar yalvardım, seyle dedim, bir Valiymiş, Bosnaya gidiyonnuş. < a üzüyordu, fakat ilerliyordu. Önünde Bundan yirmi sene evveldi. İstemi türlü razı olmadı. Hep kabul etmiye vam olunmuş; iddia makamınm iddia Şirket Uraya verdiği cevabda reklâm . = yürüyen ölümü geçmek ve o ölümün he Adı? yerek te olsa, kocasma, ailesine itaat et ceğinizi, onu evlendirmek istemiyece sını söylemesi için dava başka güne bı hiblerine karşı, muayyen bir zaman için defi olan efendisini kurtarmak için her Paşa! bir teahhüde girmiş olduğunu ve bu meğe mecburdu. İşte çocuğunu bu hırs ğinizi iddıa ediyordu. Nihayet kendim rakılmıştır. müddetin sonuna kadar reklâm levhala tehlikeye rağmen atım koşturuyordu. Ben de yolcuyum, burada kona2la büyüttü. İhtimal gebe olması onu se söylemeğe karar verdım. Yeni Tüze Sarayı hazırlıkîarı rının bırakılmasına müsaade edilmesini Nihayet Bosna hududuna girilmişti. lamak isterim. Fakat Paşa takımı evleri vecek ve daha doğrusu sevdiğini anlı Şeydanın göz kapakları sönükleşen Şimdiki emniyet ikinci şube müdürlü rica eylemiştir. Uray şirkete henüz bir Bir aydanberi devam eden yarış, artık doldurmuş olacak. Acaba başımı soka « yacaktı. gözleri üstünde titredi. İki derin çizgı cevab vermemiştir. Zate no da annesine düşkün değildi. dudakları aşağı doğru çekti. Bütün a ğünün bulunduğu tomruk dairesinin yesonuna ermek üzere bulunuyordu. Gö cak, abmı banndıracak bir yer bulabi ı Kendine abla dedirten, bir genc kız gibi ğırlığını hisseden vücud çöktü. Sene rine yapılacak olan yeni Tüze Sarayı Otomobillerin muayenesi rünüşe bakılırsa galebe olümündü. Bu lir miyim? süslenen anne ona gülmek değil, acı a lerin ihtiyarlatamadığı kadmı bir da etrafındaki hazırlıklar bitmek üzeredır. (Arkan var) Beyoğlu cihetindeki otomobil ve oto neticeyi Şaban da anlıyarak acı acı çırcı ağlamak hissini veriyordu. kika ihtiyarlatmağa kâfi gelmişti. Hem İlk iş olarak Ankara caddesinden Sal büslerin fennî muayenesine dünden itiBir gün annesinin durmaktan sarar bu kırılan bir aşk değildi. Sadece son bir kımsöğüd cihetindeki caddeye kadar olan saha üzerindeki binalann istimlâki baren başlanmıştır. Muayene olunacak mış bir mektubunu bulmuştu. Bu mek ümiddi. lâzım gelmektedir. Buradaki istimlâk işi otomobil ve otobüsler Fiat garajının yatubu yazan adam: Eski, yıpranmış, hasta bir ses: nındaki sokakta toplanmaktadırlar «Şeyda, diyordu: Sensiz yaşayamıyaca Peki oğlum, dedi. Birbirinizi sevi nin yetmiş, seksen bin lira ile yapılabiFloryada bayındırlık ğım, karanlıklarda koşmak, bütün hır yorsunuz, ben niçin mâni olayım? Kı leceği anlaşılmıştır. İstimlâk edilecek bisımla bağırmak, uçurumlarda kaybol zım bana birşey söylememişti ama, ta nalar bir cami ve bir medrese ile eşhasa Floryadaki bayındırlık işleri ilerîe mak istiyorum. Seni nekadar fazla sev biî senin peşimde dolaşmandan anla aid bir takım dükkân ve evlerden ibamektedir. Plâjda yapılmakta olan beton diğimi şimdi daha iyi anladım. Senin i mıştım. Bunu anlamamak için budala rettir. yol dün bitirilmiştir. Bugünden itibaren çin ölen gence nekadar hak veriyorum olmak lâzımdı. Sana acıdım da onun iBunun için de Belediye, Evkaf îdade plâjdan Küçükçekmece istasyonuna Sana yaklaştıktan sonra uzaklaşmak çin, cesaret vermek için gülümsedım. resi ve mal sahiblerile temasa girişildiği kadar devam edecek yolun toprak dütahammül edilemiyecek bir ıstırab... Bütün kuvvetini sarfetmiş gibi derin gibi bir taraftan da buradaki emlâkin zekme ameliyesine başlanacaktır. AynÖyle bir ıstırab ki, bir insan düşüncesi, bir nefes aldı. Artık söyliyecek birşey vergi kıymetleri çıkarılmıştır. ca bayındırlık alanına giren arazide kühissetmeden kavrıyamaz, anlıyamaz. bulamıyordu. Alacak ve yalan yere yemin çük ve betondan evler de yapılmaktadır. Geceleri uyuyamıyorum, bazan biraz Fakat sözlerine bir nihayet vermek davası Bütçe geldi dalıyor, o zaman seni görüyorum. Ge lâzımdı. çen akşam kollarını bana doğru uzat Emirgânda oturan Makbule isminde Sonra konuşuruz evlâdım. AllahaUray (belediye) bütçesinin yüksek tın ve yavaş yavaş uzaklaştın. Karan ısmarladık, inşallah mes'ud olursunuz, bir kadın; ayni köyde çilekçilik yapan tasdikten çıktığı dün telefonla bildirillıkta çılgın gibi arkandan koştum. Ni dedi. Tire yurdunda çocuklar uykuda Kara Mehmed aleyhine bir yalan yere miştir. Bütçe temmuz sonuna kadar gel\ hayet başımı bütün hızile duvara vur Hayatında ilk defa bir erkekle, oğ yemin davası açmış ve bu davaya dün îzmir (Özel) İlbaylıkta çocuk tırmıştır. Sayısı on beştir... Daha şim • mezse, memurlann ağustos maaşlan da dum; o zaman kendimden geçtim, O lum, evlâdım!.. diye konuşmuştu. üçncü ceza mahkemesinde bakılarak geçen seneki bütçeye göre verilecektir. sağlığı, çocuk hakkı, çocuk terbiyesi, çok diden, buraya gönderilen yavrulann 1,5* kadar değiştim ve öyle zayıfladım ki Adam, sendeliyerek iri vücudünün a ondan fazla şahid dinlenmiştir. İddia eKULTÜR ÎŞLERİ önem verilen bir iştir. Hemen birçok 2 kilo aldıkları görülmüştür. beni görsen ürkersin. Çocuğun herşeye ğırlığını çekemiyormuş gibi ayakları dildığıne göre Kara Mehmed ayn ayrı köylerde, bilhassa nümune köylerinde Hepsi de, Yurda gitmeden evvel mumâni olduğunu söylemiştin. Ne olur burkularak ilerilıyen kadının arkasın zamanlarda Makbuleden üç defada yüKıdem zamları çocuk oyun yerleri açılmıştır. Şimdi de ayeneden geçirilmiştir. Bir müddet sonŞeyda, onu bir saat bırakamaz mısın? dan bakarken, hayretle: zer liradan üç yüz lira borc almış; ara Ilk tedrisat öğretmenlerinden 265 kiyurdlar açılmış ve bir yığın yavruyu ba ra ikinci posta çıkacaktır. Yurdlarda çoSeni bir dakika bile görmeğe razıyım. Bizim kaynana, hiç te kızının söy dan bir hayli vakit geçtiği halde bu parındırmış bulunuyor. cuklann yiyeceklerini, o civar köylülerî Yoksa, onu başka her şeyi unutacak ka lediği gibi aksi değil, tersine yumşak rayı vermemiştir. Bunun üzerine Mak şinin kıdem zamlanna aid liste Kültür Bu yavrulann çoğu zayıftîr, gıda a vermektedirler. Yurdlar, köylülere da dar çok mu sevij'orsun?..» huylu... Alna ne de çabuk razı oldu. bule Yeniköy sulh mahkemesine mü'a Bakanhğına gönderılmişti. Henüz yen lamamışlardır. Yoksuldur, bakımsızdır. soysal bir zevk vermektedir. Azad gün « Genc kız, mektubun burasma gelince Fakat bu kadar ihtiyar olduğunun far caat ederek parasını istemiş; fakat Ka sene bütçesinin tatbikına başlanmadığm Saglıklan ehdişededir. İlbaylık, ilçebay lerinde, köylüler, yuvalara gelmekte, ço* gülümsemişti. Annesinin kendisini sev kında değüdim, diye düşündü.. ra Mehmed bu mahkemede borcu oluıa dan bu zamlar daha verilmemiştir. İkin lıkların en iyi, en ziyalı ve havalı yer cuklan sevip okşamaktadırlar. mediğini bilirdi. Fakat bu sarı kâğıd ci liste de dün gönderilmiştir. PERİHAN ÖMER dığı hakkında yemin etmiştir. lerinde geçen yıl olduğu gibi yurdlar açBu yıl 8001000 yavru bakıİAcaktîr, Izmir ilinde çocuklar içîn açılan yıırdlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: