1 Eylül 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

1 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l Eylul 1935 CUMHURİYET ASKERLİK BAHİSLERİ iz bize Olünciye kadar.,. Yirmi beşle otuz yaç arasında olanlara ; Elbet şimdiye kadar birkaç defa âşık lündiş İsmail dokuz yaşında olmuşsunuzdur. Nasıl? İlk sevginizi hayankesiciliğe atılmış.. On sekitırlıyor musunuz? Kuytu bir kösede, zınde, ilk cinayetini işlemiş.. Ergölgeli ağaclar altında ilk sevgilinizin kugin olmadığı için o zaman boynunu ipten lağına fısıldadığınız sözleri unuttunuz kurtarmış. Bundan cür'et alarak, her mu? affe uğrayıp, yahud ki müddetini bitirip ve Seni seviyorum. Olünciye kadar hapısten çıktıkça yeni bir vukuat yapmış.. [26 ağustos 1922 de başlıyan Bü Bundan başka gene umumî ihtiyatı teş seninim! Evvelisi gün, tabiate ve güzelliğe ] Hırsız, katil, esrarkeş, ırz ve namus düşNasıl unutabilirsiniz? O zamandanyük taarruz ile 30 ağuslos akşamına kil eden 3 üncü Yunan fırkasından bir hayran gözlerini birdenbire hayata manı, sosyetenin başına belâ kesilmiş bir kadar vuku bulan harekât ve muhare kısmının da 12 nci Yunan fırkasını tak beri, gelip geçen bütün sevgililerinize kapayıp, henüz 45 yaşında aramızdan adamdır. beleri, erkâmharb zabitliğinden müte viye etmesi gibi hatalı hareketler yapıl ayni sözleri tekrarlamadınız mı? Şüphegöçüp giden Namık îsmail fıtratm enBir aksam, Altındiş İsmail, Galatada, kaid C. D. arkadaşımıza yazdırmağı mıştır. siz tekrarladınız. Ve ben eminim ki her der yetiştirdiği seçkin bir şahsiyetti. yan sokaklardan birinde, kahvede ku kararlaştırmışiık. C. D. nin ilk yazısı (Burada, 1 inci Yunan kolordusu ku defasında samimî idiniz. Üçüncü, yahud 1890 yılınm sonlarma doğru İstan mar oynamaktadır. Arkadaşı gene kendi 26 ağustos tarıhlı sayımızda çıknvşh. mandanı General Trikopisin, dinlenmiyen, beşinci sevgilinizin, kalbinizi gıcıkhyan bulda, Beşiktaşta, münevver bir ana gibilerden, dört sabıka sahibi bir kopukFakat arkadaşımız birdenbire hasialan muvafık tekliflerini de hatırlamak hakşi nefesini içerken büyük bir inancla söylübabadan doğmuştu. Lise tahsilini gene tur. Altındişi, punduna getirip te hakladığı için 30 ağustosa kadar olan ha:e naslık olur). yordunuz: burada bitirdi. Ailesi, daha onun pek mayı kendıne amac edinmiştir... kâtı günü gününe yazamadı. Harb ia Olünciye kadar senınım. 27 ağustos hflrekâtı çocukluğunda tezahür eden yüksek is Olmaz! Kâğıd çahyorsun! rihimize şeref veren o harekâtı, bir as 26 ağustosta, düşmanın ıkı aiayla Tı Hiçbir kimse, birbirine bu sözleri söy tidad ve kabiliyetini görünce, Namığı Kim çaldı, be it! ker ce erkâmharb gözile hulâsa eden naztepeye yaptığı mukabıl taarruzlar tar liyen iki sevgili kadar samimî olamaz. resim ve san'at tahsili için Parise gon İt, senin gibi olur!. bu yazıyı okuyucularımıza takdim edi dedilmiş bulunuyordu. Bu hareketin mu «Olünciye kadar senınım» demek o anın dermişti. İki herif birden ayağa kalkmışlardır. yoruz:] vaffak olmasında 23 üncü fırkamızın bitmemesini istemek değil midir? Namık orada kendini san'atine verÖnce karşılıklı birkaç tokat, sonra iskem26 ağustos 1922 günü Büyük Taarru saat 1 1,25 te Türkmentepeyi zaptederek Fakat dakikalar çabuk geçiyor. Za di. Cormonun atelyesinde, canla, baş leler, ve daha sonra saldırmalar.. ve ni2un nasıl başladığını Cumhuriyetin 26 a Tınaztepeye yandan taarruza geçmış bu man denilen ağır silindir seneleri bile cziMerhum Namığın bir arkadaşile la çalıştı. hayet bir feryad: ğustos 935 tarihlı sayısındakı yazımızla lunmasının çok büyük hissesi olmuş yor, yok ediyor. Anayurda döndüğü zaman Harbi birlik alınmış bir resmi Ah, yandım!. anlatmıştık. Bugün de 3 Oağustosa kadar tur. ( 1 ) . Sonra günün bırınde, o olünciye ka Umumî başlamıştı. Namık İsmail, va vardı. O, fevkalâde ressam olmasaydı, Çıngır, çıngır, çıngır!. Vızzz!.. Dan, cereyan eden muharebeleri ve bizzat 30 söylediğiniz tan ödevıni ifaya koştu; ve süvari ye mükemmel bir nasir, bir edib olurdu.. 1 inci kolordumuzun taarruz kudreti, dar kendisinın olacağınızı dan, dan!.. Vızzz ağustosta «Başkumandanlık» meydan 3 üncü Kafkas cephesının de 26 ağustos sevgililerinizden birini görüyorsunuz. dek sübayı olarak garb cephesinde hiz Denizi delicesine severdi. Yaz mevSavulun! Yol verin!. Çekilin ken<Ti muharebesıni anlatacağız: akşamına doğru cepheye sokulmasıle ar Vaktile, kalbiniz çarparak, heyecanlar met etti. simini. Kalamış koyunda. (Korsan) ra!. imdadı sıhhî otomobili geçiyor.. Bu Büyük Taarruz için hazırlanan vc tırılmış olduğu gibi 27 ağustosta da 12geçırerek taparcasına seyrettığıniz o yüBu aralık, seçkin san'atkârm değe adlı, siyah tekneli kotrasmda, dostla Haberiniz yok mu? Altındiş îsmail vu 26 ağustosta başarılan ışlere bakıhrsa nci fırka cepheye sokulmak suretile 4 ün ze, şöyle böyle tanıdığınız biri imiş gibi rini takdir eden hükumet onu cephe rile geçirirdi. rulmuş!. Hani ya şu çaycı Abbası, Akşöyle bir netıceye varılır: cü kolordumuz takviye edilmişti. Bu su bakıb geçiyorsunuz. Çok misafirperverdi. Müstahak olanden geriye çekip burada kendisine 26 ağustos harekâtı retle öğleye kadar bütün düşman me\ziHalbuki daha geçenlerde bilmem ka mesleğile uygun bir vazife verdi. Na lara iyilik etmekten, yardım etmekten saraylı Mehmed pehlivanı, falanı filânı vuran.. Geçen sene Estonya BankasıKuşatıcı bir yarma taarruzu olan bu leri Çiyiltepe haric Türk ordusunun e çıncı sevgilinize, her sevgilinize söyledı mık bazı arkadaşlarile birlikte, harb çekinmezdi. Ahbab çokluğunun, iddia nın kasasını soyan kahraman! îsmail, işte hareket gerek sevkülceyş sahasında, ge line geçmiş bulunuyordu. ğınız kelımeleri tekrarhyordunuz. Ben sahnelerini fırçasile yaşatmağa memur edildiği gibi, fenalığa delâlet ettiğini rekse tabıye sahasında muvaffak olmuştu. 27 ağustos günü en çok nazarı dıkka bılıyorum samimî idiniz. Ilerideki sevgili edildi. Böylece Cihan Harbi tarihinin her hal ve kalile tekzib ederdi. Namığı o!. T a kendisi.. Çünkü, düşmanın can alacak yerinin timi çeken şey; her yenı düşman kıt'ası lerinize de ayni şeyleri söyliyecekâiniz. Aman, dikkat edin!. Vakit kaybet yakından tanıyan herkes, onu candan resim kısmı vücude getirilecekti. karşısına on iki piyade ve üç süvari fırka nın şımalden cenuba geldığı haberı aiın Ve gene samimî olacaksınız. Sevdığımız meyin!. Doğru hastaneye! Çağırın nö; Namık bu tablolardan birkaç tane ssverdi. sı toplanmış, ve düşman bundan haber dıktan sonra Türk ordusu büyük kuman zaman, daima samimiyiz. San'atkârhk, Namığm telâkkisine gö betçi hekimi.. Eczacıbaşı evine mi gitm'.ş?! yaptı. Eserleri çok beğeniliyordu. Teşdar olamamıştı. Bu can alacak yerde düş da makamlannda duyulan sevinc idi. O Haber gönderin, gelsin! Operatöre de Yalnız arasıra bütün bunları düsüııü hir için Alrnanya.fa gönderilen bu eser re, hiç te derbederliği iltizam eden bir manın ancak ikı fırkası vardı. çabuk telefon edin: Altındiş îsmail ölii' zamanlar bunun sebebini kendi kendime yor ve üzülüyoruz. Zamanla, kalbimiz, lerle birlikte, onlarm mub'dii de Ber meslek değildi. Bilâkis, bu yüksek yor! 1 : Her ne kadar düşman fi' pek anlıyamıyordum. Meğer bu sevinc; kolay elde edilen bir kadının vücudüne line gitti. Namık, orada Almanyanm san'atkâr, herkesten temiz ve şık şivi Asistanlar, hemşireler, acele edin! kalan 1112 bin; bizim fırkalan ne kadar çok düşman kıt'ası Afyon mınbenziyor. Fakat neden her defasında büyük ressamlarından Korinti tanıdı. nir, sosyeteden, medenî zevklerden mız ise 56 bin mevcudlu iscler takasındaki muharebeye iştirak eder ve Hazırlayın aseptik odayı! Yatırın masa| karsımızdakıni yeni bir ümidle istıyoruz? Onun atelyesine devam etti ve netice haz duyardı. de bu mevcudlar dahi gözönünde tutul bunlar ne kadar münferid bir şekılde muya yaralıyı.. Aman sarsmayın! Neden her defasında unutabiliyoruz? olarak, memleketimize empresyonizm Yurdumuza gelen yabancılara. Gü mak şartile, kat'î netice, yerinde düşman harebeye sokulursa düşmanın artık başka Ooh, çok şükür! Fazla kan kaybet Sevgililerimiz birer kukla gibi gelıp denilen san'at telâkkisini getirdi. zel San'atlar Akademisile onun direk meden yetiştik. Altındiş kurtuldu, ölmi dan üç misli kuvvetli bulunuyorduk. Bu bir mıntakada yeni bir meydan muharegeçiyorlar. Biz de öyle.. Namık İsmail çok çalışır ve metodla törünü iftiharla, göğsümüzü gere gere yecek.. Yaşıyacak ve yarın, öbürgün,. na mukabıl düşmanın 8 fırkası bulunarı besi vermek kudretini kaybedeceği mülâGeçmiyen, içimizdeki sevmek ihtiya iş görürdü. Onun içindir ki Güzel tamtırdık. Haricde, güzel san'atlar hu gene güzel güzel önüne geleni ezecek, Afyon şimalindeki mıntakada Türk or • hazasından doğuyormuş... Ve hakıkatte dusu yalnız beş piyade ve bir süvari fır de hâdıseler bu sevincın ne kadar hakh ol cıdır. San'atlar Akademisini adeta yoktan susundaki hüsnü sıytimize, Namıkla. vuracak.. İnsanlığın başına belâ kesilmek kası bırakmıştı. Karşılarındaki düşnıanı duğunu meydana çıkarmıştır. varetmek k;ıdretini gösterdi. Fındıklı kurduğu müessesenin çok yardımı ol olan aslî ödevini ifaya devam edecek! tesbite bunlar memur edilmişti. Türk 27 ağustosta, bğleden sonra saal ıkı Macarlarla anlaşma uzatıldı daki bu san'at sarayını ziyaret edenler, muştur. taarruzu başladıktan 23 saat sonra düşTürk camiasının 6000 yıllık tarihindej sıralannda bütün düşman mevzileri artık İşte, biz, böyle bir adam kaybettik!. man mevziinin en kuvvetli kısımlarının heTürk Macar tecim anlaşmasının müd oradaki ciddiyete, intizama, disipline yetiştirdiği topu topu on, on beş ressar tamamen ele geçmiş; Yunan ordusu SınNamık İsmail, bu yurda daha pek çok deti evvelki akşam bıtmıştir. Her ikı hü hayran olurlardı. men kâmilen ele geçmesi, bu baskını tadan birj, Güzel San'atler Akademisir Cjjnlı ovasına dokülmÜŞ bulunuyordu^ kurrrtîtın iste'ğ'it'e ba ânlaşfna bit ay' için, hıye sahasında tamamlamış oluyordu. Namık, vazifesine bağlı, yaptığını hizmet edebüecek. bir çağda, pek sev kuran, fırçasından doğan bedialarla me" Şiddetli ateşlerimiz, altında parça paıça, 30 eylul akşamına kadarr uzatılmrş ve bv. bilır, bılmediğini yapmaz, mükemmel diği denizin ortasmda, hayata karşı denî âlemde modern Türk san'atının sa• . H V J ^ M U B mınkckkasıııllakı vc darıa şı3 Cjjjkilen Yunan kıt'alarının haii, uzaktan^ uzartrlış dün gümrüklere bildirilmiştir. . maldeki kuvvetlerin de, karşılarındaki üsbir' idareci idi. Talebesi de, arkadaşları sevgi ve güvenç dolu gözlerini yunı nmı yükselten Namık İsmail, san'at kârınca sürülerını andırıyordu. Kıt'alarıtün düşman kuvvetlerine taarruz etmek kile çarpa çarpa hassasiyeti artan kalbi mız düşmanı o kadar şiddetli bir suretda onu severlerdi. Zamanla anlamış du, gitti.. suretile, bunları bulundukları yerlerde te takib ettiler ki birçok yerlerde düşma ve civarı haric olmak üzere, şehir harab Ve bu adamı, imdadı sıhhî otomo nın birdenbire zâfa uğramasıle vapurda lardı ki, bu gene direktörün ufaktefek bağlı tutmaları ve hatta düşmanın ıhtı nın tutunmak ıstedığı yeni mevzılere on olmaktan kurtarıldı. düsüyor. yat kolordusundan kendi üzerlerine kuv lardan evvel girdiler ve bu imkânı ortaYunanlıların tedbirleri: Yunanhlar titizlikleri hep san'at ve yurd aşkından bili, bir hastaneye, zayıf ta olsa, bir Bütün vapurun içi onu tanıyanlarla, kurtuluş ihtimaline doğru götürmek \et çekmelerı bu tabıye baskınınm kıyme dan kaldırdılar. Süvari kolordumuz da bugün de yarımyamalak tedbirlerie va ileri geliyordu. san'atine, ahlâkına, insanlığına hayran tıni artınyor; düşmanın şaşalamasına se düşman gerilerinde bütün şiddetile bas kıt geçirmişlerdir. 26 ağustosta, asıl mevNamık İsmailin, su gibi akar, yaz sa ten istinkâf etti.. olanlarla dolu. Tesadüf, orada bir de beb oluyordu. Zavallı büyük san'atkâr! kınlanna devam ettı ve daha şımale sür zılerin takviyesi, belki doğru bir düşünce bahları gibi renkli ve berrak bir nesri yüksek tıb profesörü bulunuyor. ProfeÜç süvari kolordumuz; 26 ağustos düğü bir müfrezesile İzmir Afyon de olabılirdı. Fakat bugün artık vakit geç sör: 1922 gecesi Ahır dağlarının sarp kaya miryolunu tahrib ettiği gibi düşmanın lz miştı; eldeki ihtiyatları gene yama gibi İlâc! diye haykırıyor.. lıkları ve sık ağaclıkları arasından ken mirle olan telefon ve telgraf irtibatını kes kullanmak zararlı idi. Bunlar elden çıkaYok! dısıne ıkı ız açmak ve hayvanlarını ye ti ve Küçükköy Başkimse mıntakasım e bilir ve mevzideki kıt'aların çekilmesini dır. Terfi listesinde albaylıktan Tuğ Bereket versin, köprü yakın.. On da(Baş tarafı birinci sahifede) himaye edecek başka bir kuvvet kalmazdı. dekte çekmek suretile bütün bir gece zar le geçirdi. ve Donanma Komutanı Şükür Okanın amirallığa terfi ettiği yazılacakken yan kıka sonra, vapur yanaşıyor. Nıtekım de, aşağı yukarı, böyle oldu. fında Sincanlı ovasına inmiş bulunuyorIzmir müvasalasının kesilmesi surelile, heyecanlı söylevlerile 13 yıl önce kaza lıshkla Tuğgeneral diye yazılmıştır. Aman! İmdadı sıhhî otomobili!. Yunan Başkumandanı Haci Anesti du. O suretle ki 26 ağustos 1922 günü tasavvur edilen taarruz plânının en münılan büvük zaferin fedakârlıklarını anDenizcilerimiz arasında amiral ola Telefon edin.. de 300 kilometro uzaktan ordularına piyade fırkalarımız düşman mevzilerıni him bir kısmı 27 ağustosta, tahakkuk latmıslardır. Kimin için olduğunu söylememişler..] rak yalnız Boğazlar Komisyonu Baş gözü kapalı ve vaziyete uymaz emirler çökertirken süvari fırkalarımız da, bu ettirilmiş oldu. Otomobil geliyor. Şoför: Tören halkla askerlerin bando ile be kanı Mehmed Ali vardı. Bay Şükürün vererek işleri büsbütün altüst ediyordu. mevzilerın yanından ve gerısinden kâh Afyon 27 ağustos, saat 17,30 da pi Ben bu adamı alamam! diyor. yaya taarruza, kâh atlı hücuma geçmış yade kıt'alarımız tarafından işgal edıldi Nitekim 1 inci Yunan kolordusuna ce raber hep bir ağızdan söyledikleri Cum amirallığa terfiile muvazzaf amiralla Ne söylüyorsun? Ayol, bu, bu nubdaki mevzilerini mukabil taarruzlarla huriyet ve İstiklâl marşlarile bıtmistir. bulunuyorlardı. rımızın adedi ikiye çıkmıştır. ve Yunanhlar tarafından yakılan ıstasyon yurdun en değerli bir çocuğudur. mutlaka tekrar elde etmesinr, 2 nci kolor Şenlikler bandonun iştirakile gece geç Yunanlıların tedbirleri: Yunanhlar 2b Amiral Sükür tahsilini Avrupada bi Alamam! Benim arabam Namık (1) 23 üncü fırkamızın o zamanki dusuna da Akarçay (yani demiryolu) boağustos günü yarımyamalak tedbirlerie vakte kadar devam etmıştır. tirmiş, Genel Savaşta Alman donanma Ismail için değildır; Altındış Ismail içinkumandanı şimdiki İstanbul Komutanı yunca Çay istikametinde umumi bir taarvazıyete çare bulmağa çalışmışlar, elle Donanma Komutanı Şükür sında bulunmuş ve denizaltı gemilerinde dir. Bana öyle emir verdiler! rinde bulunan mıntaka ve umumî ihtiyat Korgeneral Ömer Halisti. Düşman Tı ruz yaparak Türk ordusunu ikiye ayırmaOkan Amiral oldu çalışmış değerli bir deniz kumandanımızlarını gelisigüzel ve âdeta yama gibi kui naztepeye şiddetli mukabil taarruzlar sını bıldırıyordu. Halbuki bu emrın ne Dün aksam, 45 yaşındaki yüksek bi: yaparken Atatürk «Muharebe şinıdi bırısı, ne de dığerı yapılamazdı; buna lanmışlardır. Bu tedbirler 2 nci ihtiyat Evvelki günkü nüshamızda yazdığı dır. Kendisini tebrik eder ve muvaffa Türk san'atkârı göz göre can verıyorken Yunan kolordusunun, 7 inci ve 9 uncu tatlılaşıyor» cümlesile hissiyatıru su bugün teşebbüs etmek Yunan ordusu mız terfi listesinde albaylıktan Tusge kiyetler dileriz. yüzlerce kişi, bir Altındiş îsmaili kurkunet içinde ifade ederken Yunan ku için büsbütün felâketli olabilirdı. fırkalarından ancak birer alayın o da neralliğe terfi edenler arasında albay Kıymetli deniz zabitlerimizden Yavuz tarıp ta bir Namık İsmaili köprünün tahBugünün akşammda Başkumandanı tereddüdlü ve geç olarak asıl taarruza mandanları telâş içinde; kınk dökük emirler veriyorlardı. Bunlan bu ku mız Afyon Belediye binasında yerleşmiş (miralay) Şükürün de ismi vardı. Al kumandanı Ertuğrulla Said ve Hüsnü de taları üzerinde öldüren zihniyeti hep bir uğrıyan 1 inci ve 4 üncü Yunan fırkalan bay Şükür, deniz albayı ve Türk Do albaylığa (miralaylığa) terfi etmişlerdir. ağızdan tel'in edivorlardı... gerisine yaklaştırılmasından ve parça par mandanların hatıratından öğıenıyo bulunuyordu Ercümend Ekrem TALU nanması kumandanı olan Şükür Okan Tebrik ederiz. • (Sonu yarın) ça muharebeye sokulmasından ibarettir. ruz. Büyük Türk taarruzuna askerce bir bakış Büyük ressam, iyi nasir ve büyük insan! Akademiyi yoktan var eden Namık Ismail, hayatın her cephesinde mükemmel ve muvaffak bir Türk güzidesiydi Namık Ismail kimdi? GUNDE Vak'ai İsmail Blfl 26 ağustosta başhyan taarruz nasıl inkişaf etmiş 30 ağustosta nasıl neticelenmişti? Donanma 30 ağustosu Erdekte kutluladı miyetteki mevkiini muhafaza etn>ek için Bu göz kamaştırıcı hayatın tafsilâtım ve manevî hususiyetlerine kadar bıliyor sa!» diye düşünüyordu. birçok fedakârlığı gözönüne alması lâ Nihavet uykuya daldılar. bir bir «Büyük Prens» in gözleri önün du. Fakat Aryana nüfuz kabil olmuyorzım gelmez miydi? Fakat Aryan, çok gü< du. Onu buraya veya oraya hangi es den geçirdi. Yemek biterbitmez Kons zel bir lâkaydile, macerasının etraf.r.da tantinin çıkmağa hazırlandığı ve ona da rarh kuvvet atmıştı? Konstantınin nef Hayatları, plânını çizmeksizin, kendi yükselebilecek gürültülere aldırış etTii ' giyinmesini rica ettiğini görünce şaşırdı. ret ettiği o şehırde tekrar bulustuğu a dam kimdi? Eski arkadaşlarını hangi kendine yoluna girdi. Gündüzün Aryan yordu. Başkasının fikrine bu kadar lâ' Konstantın: halle karşılamıştı? Yeniden kimleri ta Cniversiteye, Konstantin işine gıdıyordu. kayd kalan bir kimse görülmemısü. Zev> Size gidiyoruz, diyordu " Cumhuriyet „ in edebî romanı: 32 Çevirenler: F. Varal ve F. Osman Bize gelemezsin ve gelmıyeceksin. nımıştı? Konstantin bunlar hakkında hıç Şehrin merkezinde bir yazıhane î.irala ki nerede bulursa orada ahyor ve bıra Yazan: Klod Ane bir şev bilmiyordu. Aryana gelince, Bü mıstı. Beraber yaşıyorlardı. Fakat Aryan kıyordu; herkes varsm istediğini söylesııui Orada işin ne? O gün akşama doğru, telefon çalmağa na döndü, yazıhanesine koşarak bir çekYalnız münasebette bulunduğu birka Küçük budala, bilmiyor musun ki yük Prensin nasıl bir muhitte yasamış odasını bırakmamıştı; bu suretle zavabaşladığı vakit, Aryan evde yalnızdı. mece açtı, onu dolduran kâğıdlar arasınhiri kurtarıyor, Moskovada bir adresi arkadaşına karşı zavahiri kurtarmağa ça olduğunu tahavyül bile edemiyordu. dan kirli birisini aradı, katladı ve el çan bu gece seni yanımda alıkoyacağım? FaDaha cevab vermeden evvel bir hıs o lışıyordu. Bunlar için ihtiyat tedbiri üze kat otelde kalman için pasaportunu bı Konstantin hicbir zaman hayatı hak bulunmuş oluyor, mektublan ve arkadaşna; Olga Dimitriyevnanın «Büyük tasma koyarak çıktı gitti. ları kendisini görmek için evine geliyor rine ihtiyat tedbiri alıyordu. Ev sahibini rakmak lâzım. Haydi gidip onu alalım. kında fazla tafsilât vermemiş ve bunlar Prens» dedıği adamın telefon telenin öBir çeyrek saat sonra Konstantınin sayesinde uzun zaman hıç kimse Aryanıl Aryan bir müddet ne yapacağını bil üzerinde çok ihtiyatlı davranmıştı. Bu du. Konstantin otelde üç odalı daha gebür ucunda olduğunu haber verdi. Fa kapısını vuruyordu. Aryan yolda iken nunla beraber, dostunun kadınlara nasıl niş bir daire seçmişti. Fakat gene ayni iki taraflı bir hayat geçirdiğinin farkın kat ayakları kendi kendine onu ahİ7eye Konstantine söylenmek üzere oldukça medi; sonra: varmadı, çünkü paraları az olan bu Tesadüfe bak ki, dedi, pasapor bir gözle baktığını Aryan bilmiyor de odada oturuyorlardı. Salon, Konstantısürükledi. ağır bir cümle hazırlamıştı. Fakat Bü tum üzerimde, dedi. nin çalışma odası olmuştu, üçüncü oda ise versiteliler büyük lokantalara gitmezlei ğildi. Daha fazlasını öğrenmeğe ihtiyac yemek salonu şeklinde tanzim edilmişti. di. Ne zaman telefon etseler, ev sahiî Telefonu açtı ve tok bir sesle: yük Prensle karşılaştığı ve erkek onun Çantasını açarak çekmeceden aldığı var mıydı? Aryanın az evvel çıktığını söylerdi. Gene AIlo? dedi. kollarına atıldığı vakit adeta dili tutul Sabahları geç vakit aynlırlar ve ekseUykunun eşiğinde yanyana ve yorgun kââıdı çıkardı. kız cuma aksamları arkadaşlarını evi Ve bir erkek sesi, telefonda kimin ol du ve ağzından şu kelimelerin döküldüuzanıyorlardı. Fakat o kadar kuvvetle riya kendi dairelerinde yedikleri akşam Dizdize yaşıyorlardı. çağırırdı. Sabırsız olan Konstantin, duğunu sormadan, sevincle: ğünü duyarak kendisi de hayret etti: Uç ay süren bir ayrılık onlan birbir düşünüyorlardı ki, her ikısine de dü yemeğınde buluşurlardı. Aryan bazan haftalık toplantıların erkence bitmesı: Benim ben! diye haykırdı, işte, he E bayım, kendınizi amma da bek lerinden uzaklaştırmış ve sanki ayrı dün sünceleri vücudlerinden dışarı çıkacak ta şık bir lokantada yemek isterdi, fakat ove Aryanın sabahın saat birinde olele le şükür gelebildim! Bir dakika bile ge lettiniz h a ü yalarda yasamış gibi zıd iki medeniyete kımıldamadan yatan muhasama görüne rada hususî bir köşede oturmayı redde dönmesini kararlaştırmıştı. Bu şartı, hei ciktirmeden gel! Seni bekliyorum. En derdi. Halbuki Konstantin onu herkese Sonra yanyana sofraya oturdular. Er atmıştı. Nihayet buluştukları bu anda cekmiş gibi geliyordu. şeyde olduğu gibi o kadar açıkça koy'1 hızlı giden arabayı tut ve arabacıya şa kek gene kıza ancak işlerini anlatmağa hangi meçhul âlemlerden geliyorlardı"göstermek ve bu suretle gene kızm namıKonstantin kendi kendine: muştu ki, Aryan, hür yaratıiışlı olmasınj hane bir bahsiş ver, koş! vakit buldu. Aryan onu dinlemi Konstantin, gene kızın anlattıkları sa « Aklımdan geçenleri Aryanm bil nı kirletmekten korkarak, bir köseye çerağmen, karşı koymağa cesaret edemı kilmeği tercih ederdi. Çünkü A.ryanın Aryan telefonu kapadı. Aynaya koş yordu. Yazın cenub Rosyasında ge yesinçj>, Aryanın kraliçesi olduğu cenub memesine imkân var mıdır?» diyordu. miştı. Moskovada akrabaları ve tanıdıklan tu, saclarını düzeltti re tam sokağa çı çirdiği parlak hayatı kendi kendine an vilâyeti merkezini gözile görmüş gibi oAryanasa, titriyerek: (Arkası var) luyor; ve Aryanı çevreleyenleri maddî kacağı sırada akhna birşey geldi. Odası latmak ve tasvir etmek zevkine dalmıstı. « Allah vere de kalbimi okuma vardı. Kendisi de o kadar gencdi kı. Ce Başbaşa

Bu sayıdan diğer sayfalar: