21 Eylül 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

21 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 21 Eylul 1935 Trablusgarbde endişe! Anî hava hücumları yapılmasından ve Sudandaki Sünusilerin saldırmasmdan korkuluyor, Mareşal Balbonun ordusu takviye edildi (Baş tarafı birinci sahifede) ihtimal vermektedir. Bunun için Trablusgarb şehrinde hava müdafaası talimleri yapılmıştır. Tablusgarb ve Bingazi hududlarındaki Sünusî kabileleri arasında mühim hareketler görülmüştür. Bingazile Kufra vahası ancak birkaç sene evvel îtalyanlar tarafından itaat altına alınabilmişti. O tarihte Bingazi asilerinden on binlerce kişi Ganeral Groziani tarafından iisera kamplanna konulmuştu. Sonradan bunlardan bir kısmı Südana kaçmışlardı. Mısırdaki Sünusilerin îtalyaya karşı isyana teşvik edilmelerinden korkulmaktadır. Lâvrensin vaktile Arabistanda kullandığı usulün şimdi întelicens servis tarafından Trablus yerlilerinin Italyanm aleyhine tahriki için kullanılmakta olduğu zannolunuyor. Italyanm Trablus için enIdi«esi büyüktür. geçirmeğe başlıyacaklannı pek iyi biliyor. İmDarator, sulhmı muhafazasından hemen hemen büsbütün ümid kesmiştir. Elindeki bütün kuvvet ve vesaitle njüdafaya hazırlanıyor. Bu cümleden olarak haftanın sonunda iki önemli (mühim) harekette bulundu. Bunlardan biri eli ayağı tutan her Habeşlinin vatanı müdafaa hizmetile mükellef olduğunu ilân eden bir emirname neşredilmiş olmasıdır. Ikinci hareketi de împaratorun telsizle neşrettiği söylevinde ilk defa îtalyaya karsı şiddetli infial göstermesidir. Habeşistanm modern esliha ve techizat cihetinden harbe ne kadar az hazır bulundugunu en ziyade takdir eden împaratordur. Fakat împaratorun rüesası ve askerleri Italyanlann dununda olduklannı kat'iyyen hayal ve hatırlanna getirmiyorlar. Ölümden korkmıyan bir ırkın efradı tabiî başka türlü düşünemez. Payitahtaki askerî kuvvetlerin çoğu cephelere sevkedilmiştir. Adisababada yalnız împaratorun muhafız kuvvetleri olan 5000 kişilik güzide bir kıt'a kalmıştır. Bu kuvvete ahiren 2000 kişi daha ilâve edilmiştir. Imparatorun sarayına evvelce herkes girebiliyordu. Şimdi ise hiçbir bahane ile kimsenin girmesine müsaade edilmiyor. Adisababanm etrafındaki yerlerden az zaman içinde 100,000 kişi seferber ediIebilir. Bunlar dört beş gün içinde cepheye gitmeğe hazır olabilirler. Fakat bunlara silâh yetiştirmek güç bir iştir. İhtimal bir zaman için bu askerlerden bir kısmı yalnız kıhçla teslih olunacaktır. Memlekette mevcud mühimmatın de vamlı sarfiyat için ancak bir ay kifayet edebileceği tahmin olunuyor. Eğer bu tahmin doğru ise Habeş kuvvetleri için harbi çete muharebesine dökmekten başka kurtuluş yolu yoktur. Almanyaya giden yumurtalarımız Bozuk göstermek istiyenlere karşı teşebbüslere çeçildi Son zamanlarda Almanyaya gitmiş olan Türk yumurtalanndan muayyen bazı firmalar mallannın çoğunun bozuk çıktığı hakkında şikâyetler yapılmağa başlamıştır. Türkofis bu şikâyetleri bir yandan da Berlin ticaret mümessilliği vasıtasile tevsik ettiğinden derhal harekete geçmiş ve ilk incelemeler (tetkikler) bu yumurtalann ekseriyetle înebolu malı olduğunu göstermistir. Türkofis en iyi yumurtalan vermekle ad kazanmış olan bir şehrimizi böyle fena bir şekilde lekeliyecek olan firmalar hangileri ise derhal harekete geçmek için Almanyadan mütemmim maJumat istemiştir. [ C U M H U R İ Y E T Almanyaya ihrac edilen yumurtalardan mühim bir kısmının son zamanlarda ancak 15 günde Almanyaya varabildiğini yazmış ve ihracatçılann bu halden şikâyetçi olduklannı da ilâve etrai?tik. Alâkadarlar bu sevkiyat bozukluğunda kabahatin bizzat bu işi idare eden Alman ithalât bürosu Is tanbul mümessilinde olduğunu, çünkü sevkiyatın onun vasıtasile yapıldığını söylemektedirler. On beş günde Istanbuldan Almanyaya giden yumurta on beş günde Ineboluda toplanması, Istanbula sevki ve burada ambalâjı için vakit geçirdiyse bu sıcaklarda bozulmasını gayet tabiî bulmak eerektir.] RADYO BALKAN O YUNLARI akşamki program J FENERBAHÇE STADINDA ATLETİZM Eylul A. B. C. D. E. Tribünleri dolmuştur 21 Cumartesi Saat 14 12 22 Pazar « 1 5 29 Pazar „ 15 da de de F. Tribünü üç gün Birinci gün beyaz Dikkat; İkinci gün mavi Uçuncu gün san için 75 kuruştur Biletlerle kapıdan İzdihama mahal kalmamak için stadın kapısı.saat 12 de açılacaktır ISTANBUL: 18,30 dans musikisi ve hafif musiki .9,30 çocuk saati, Mes'ud Cemil 20 Ege raz 20,30 stüdyo orkestrası 21 Bed •iye Tüzün, türkçe sözlü eserler, radyo :az ve tango orkestraları 21,35 son ha>erler, borsalar 22,10 plâk neşriyatı. VİYANA: 18,50 gramofon 18,20 gramofonla ians havaları 19,35 Cenevreden Ulusar sosyetesi toplantısının nakli, haberler, hava raporu, spor, röportaj, konuşma ve saire 21,20 karışık program 22,50 filim konuşması 23,05 haberler !3,15 yeni şarkılar 23,55 konuşma • • 14,10 cazband takımı. BERLÎN: 19,05 spor yaymı 19,15 konuşma « 20,05 keman ve piyano konseri 20,40 günün akisleri 21,05 haberler 21,îw arışık musiki yayını 23,05 haberler 3,35 şan ve musiki konserL BUDAPEŞTE: 17,05 bir fabrikadan nakil 18,25 Çingene musikisi 19,05 piyango 19,10 cazband takımı 21,15 bir radyo filmi 3,15 haberler 23,40 orkestra konseri ,10 haberler. BÜKREŞ: 18,05 süel musiki 19,20 konser 20,05 onferans 20,25 gramofon 20,50 konerans 21,05 cazband takımı 22,35 aberler 22,50 gece konseri 23,20 yajancı dillerde haberler 23,30 konserin devamı. TULUZ: 20,05 halk şarkıları 20,25 Rus orkesrası 20,35 haberler 20,50 hafif musiki 21,10 filim musikisi 21,20 filârmonik orkestra ve koro 22,05 cUğurlu kız> operetinden parçalar 22,35 muhtelif sololar 22,50 radyo fantezisi 23,25 opera orkestrası 23,35 haberler 23,50 cazband 24,20 şarkılar 24,35 Arjantin orkestrası 24,50 eğlenceli sahneler 1,05 radyo fantezisi 1,20 haberler. Büyük HAFTALIK MECMUA Habeşistanm cephanesi ancak bir ay yetişeceği söyleniyor Londrada çıkan News of The World gazetesinin Adisababa muhabiri 15 eylul tarihile gazetesine çektiği telgrafta, Habeş payitahtındaki son vaziyeti ve Habeslilerin harb hazırlığı hakkında şu tafsilâtı bildirmiştir. Habeşistan semasmda harb bulutlan bugünkü kadar aşağı hava tabakalanna inmemişti. Yalnız bir mesele kalmıştır. Muhakkak olan harb fırtınası ne zaman patlıyacaktır? Birçoklan gelecek hafta müstevlilere karşı Habeşlilerin silâh kullanacaklanm muhakkak sayıyorlar. Habeşliler en acı yılbaşını bu sene kutluladılar. Habeş împaratoru Milletler Cemiyeti bir mucize yaratamadığı takdirde tepeden tırnağa kadar modem silâhlarla mücehhez olan Italyan ordulannın Habeşlileri kırıp HERŞEY'i TURK R E S IMLİ Türkiyenin en çok sevilen muharrirleri hazırhyor Siz de "HERŞEY,, in okuyucusu olmağa hazırlanm YAKINDA ÇIKIYOR Adres; Alyanak Han No. 21, Aşir Efendi caddesi, Istanbul S i N E M A S I Baştanbaşa yenileşmiş olaruk, pek yakında yeni mevsime başlıyor ilk filın: GECEBÜLBÜLÜ Ü Ü Ü HENRY (Patron Olsaydım) dan daha neşeli, fevkalâde Fransız komedisi A R T I S T L E R Tecim Odası memurlan birikmiş paralarını istiyorlar Tecim OcJası işyarları ' (memurlan) için odalar tüzüğü mucibince bundan iki yıl evvel kurulan tasarruf sandığma bir tüzük yapılmış fakat bu tüzük Oda işyarlan tarafından hiç te memnuniyetle karşılanmamıştı. Oda işyarlanndan bir kısmı Oda genel sekreterliğine baş vurarak iki yıldır sandıkta birikmiş olan paralannı geri istemişlerdir. İşyarlar buna sebeb olarak sandık tüzüğünün ken dilerini tatmin etmediğini göstermekle dirler. Ekonomi Bakanlığı da esasen Odanın hazırladığı bu tüzüğü tasdik etmemiştir. GARAT M O N i O U E ROLLAND EDiTH MERA i P E K S İ N E M A S I N D A Kahkahalarla gü dürecek Fransızca sözlü film I D E R D S İ Z Oynıyanlar: L O R E L VE H A R D I Dikkat: Geçen hafta filmi görmiyen müşterilerimizin arzusu A R K A D A Ş L A R Nöbetçî eczaneler Bu gece nöbetiç olan eczaneler şun • « ardır: îstanbul cihetindekiler: Ankara caddesinde (Eşref), Bakır köyünde (Hilâl), Beyazıdda (Cemil), Fenerde (Hüsamettin), Karagümrükte (Fuad), Küçükpazarda (Yorgi), Kocamustafapaşada (Rıdvan), Şehzadeba şmda (Asaf), Şehreminindp (HamHO. Yemişte (Benason), Yenikapıda (Sa rım). Beyoğlu cihetindekiler: Beşiktaşta (Nail), Bostanbaşmda (İtimad), Galatada (Kapıiçi), Hasköyde (Halk), Kasımpaşada (Merkez), Maç kada (Maçka), Taksimde (Tarlabaşı), Tepebaşmda (Kinyoli). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Şinasi), Heybelide (Tanaş), Kadıköy, eski İskele caddesinde (Büyük), Kadıköy, Yeldeğirmeninde (Üçler), Üsküdarda (Selimiye). Şimdiki ve gelecek zorlukları kotaracak biricik kesin yol (Baamakaleden devam) Durum ve rutum bu olduğuna göre bu işde hayalin herhangi bir derecesine açık kapı bırakmamahydı. Hakikatte Milletler Cemiyetinin tuttugu yol önemli olduğu kadar çok dikkat istiyen bir yoldur. Cemiyete girmiş bülün milletlerin bu işte mes'uliyetlerini gerçekten anlamalarına ihtiyac vardır. Karann tatbikinde lngiltereyi yalnız bırakmıyarak herkes kendi haline göre bunun fatbiklerine katılmak gerekliğini bütün kuvvetile anlamalı ve böyle de yapabilmelidir. Eger bu misalde böyle hareket olunabilirse gerçekten banşa hizmet olunmuş olur. Milletler Cemiyeti paktının tutulmasına karar verilmiş olduktan sonra bazı devletler, bazı düşüncelerle alargada kalmağı akıllarınca bir türlü siyasa sayarlarsa işte o zaman hatıra hayale gelmedik fenalıklar çıkar. O kadar ki, sözü uzatmıyalım, böyle gevşeklikler yeni bir genel savaşa kadar meydan verebilir. Yangını başladığı yerde ve bütün bir kesinlikle söndürmek lâzımdır. Tutulacak yol tektir ve kesindir: Milletler Cemiyetini ve onun paktını varkuvvetle tutmak ve elbirliğile yükseltmek. Şimdi, sonra ve daima. Pek hayırlı bir rş olarak bir kere buna karar verildi, artık bu karann tereddüdsüz tatbiki gerektir. Italyanm bile asığı bundadır. Savaştan ancak fenalıklar çıkabilir. «Kanımızı son damlasına kadar fedaya hazırızî» (Baş tarafı birinci sahifede) Habeş hükumeti Uluslar Kurumu namına bir mandayı kabul edecek midir? Imparatorumuz kimin namına olursa olsun manda meselesini mevzuubahs bile etmek istemiyor. Habeş Împaratoru ve Habeş ulusu harbi herhangi bir mandaya tercih edecektir. Ayrıca : filmi bu programa ilâve edilmiştir. Paramount Dünya h^berleri Habeş imparatoru sulha dua ediyor. Belçika kraliçesinin cenazesi vesaire.. İSPANYOL DANSÖZü üzerine, Üzüm Bürosu Direktörü Iç tecim genel direktörlüğünden îzmir üzüm ihrac bürosu başına getirilen îsmail Hakkı şehrimize gelmiş ve buradan Izmire gitmiştir. T A K S i M B A H Ç E S i SÜREYYA OPERETİ tarafından Bu Akşam KIRK ettiği , Yarın matine ve suvare YILDA BİR YUNUS NADt "Cumhuriyet,, in böleml: 39 Italyanm Habeşistanda hiç olmaz Balıkçılar küfe yerine cam kab sa nümayiş kabilinden bir hücum yapkullanacaklar masına ve muavyen bir yere kadar ilerleTürkofis Balıkçılar Cemiyetine ba'ık dikten sonra durmasına ihtimal veriyor ihracatında ve hatta memleket içinde bamusunuz? lık nakliyatında şimdi kullanılan k«ife Bu imkânsızdır. Îtalyanlar tarafın ler ve sandıklar yerine cam kablar kul dan bir hücuma uğnyacak olursak, harbe lanılmasının daha muvafık olacağını bilsonuna kadar devam edeceğiz. Yurdu dirmiştir. Bu suretle balıklar hırpalan muza saldıranlan hududlanmızdan at maktan, kolayca bozulmaktan ve balı tıktan sonra da harekâta devam edece ğm muhafazası için konulan buz akıp giz. Bu şartlar altında dediğiniz gibi bir gitmekten kurtulacaktır. Diğer taraf gösteri harbi imkânsızdır. tan meselâ Paşabahçedeki şişe fabrika Bundan başka Italyan hududundaki smda kolayca yaptınlabilecek olan bu mıntakalar hep dağlık olduğu için Îtal kablar tabiî az zamanda yıpranan ve esyanlar oralardan gecemiyecekler. Bilhas kimekte olan işportalara nazaran daha sa tanklar, otomobiller muattal kalacak ekonomiktir. Fakat balıkçılara bu lavsitır. Habeşler dağlık mıntakalarda çe ye hiç te mülâyim gelmemiştir. Balıkçıte harbi vapacaklanndan, îtalyan ordusu lar Cemiyeti bu işi etüd etmektedir. çok zor bir durum karşısında kalacaktır. Uçaklara gelince, çete harbinde uçaklann işe yaramadığmı sövlemeğe bile haYA V RU M cet yoktur. Habeşistanda başhyacak bir harb uzun seneler sürebileceğinden, îtalvanlann şimdiki tuttugu yola akıl erdir tandaki bütün ırklar împaratorun etramek kabil değildir. fında tek bir adam gibi toplanarak, yurdŞunu da bilmelidir ki, yabancı tehlike lannı kanlarınm son damlasına kadar koHabeş ulusımu birleştirmiştir. Habeşis rumıya karar vermislerdir. S A R AY Takdim S İ N E M A S I N I N fırsattan istifade ediniz. Ayni biletle 2 film birden göreceksiniz Haftanın en büyük muvaffakıyetî Fransızca sözlü. Oynıyanlar: Dehşet, heyecan, macera. Oynıyan RONALD COLMAN CLAUDETTE COLBERT KAY FRANCIS ilâveten: Paramount Jurnalde : Belçika kraliçesinin cenaze merasimi Habeşistan Kralının Sarayında vesaire I N S A N KAÇAKÇILARI Günahım, Aşktır Hayrullah Nutku 1906 1935 SiNEMA Bütün dünyaca tanınmış olan KiRALIK Türbede Belediye karşısında Dz. Kay. M. Süleyman Nutku ve M. Firuze Nutkunun oğlu l FOKS JURNAL Dünya haberleri filmi, bu mevsimde Sinanağa Daireleri Kalorifer Su Elektrik Gaz 1 ve 3 sayıh daireler kiralıktır. Kira kesilmiştir. Kapıcıdan sorulur Beyoglunda yalnız J Ü R K Üsküdar Hâle Sinemasında sinemesında gösterilecektir Bu mevsimde Türk sineması, her haftaki fevkalâde programlarına ilâveten, bütün memleketi alâkadar eden, yurdumuza aid ve Fransızca dersleri Diplomalı ve tecrübeli bir Franâi7, fransızcasını ilerletmek istiyenlere pratik bir metodla dersler vermektedir. Ailele nezdinde çocuklara ders vermek tercih edilir. Gazetede O adresine yazılması. Türk Film Stüdyosu tarafından çevrilen birer kısa film gösterilecektir daklan bükülmüş bir ağız, küçük bir mendili sıkan asabî küçük eller.. Genc avukat bunlan görmemeye çalışıyor, fakat kendi kendisine söz geçiremiyordu. Tam bir saat süren isticvabdan sonra istintak hâkimi ilk şahid olarak Kont Sanjakı çagırttı. İhtiyar bir tarafmda sadık hizmetçisi Fredrik, öbür tarafında bir hastabakıcı oldugu halde içeri girdi. Hâkim şahide oturabileceğini söyledi. Hastabakıcı derhal orada bulunan bir koltugu ihtiyara doğru sürdü. Kont oturduktan sonra Fredrik çekildi, fakat hastabakıcı hastanın yanından ayrılmadı. Farney hastabakıcıya dikkat edince hayretle duraladı. Bu kızkardeşiydi. Ondan bu sabah aldığı mektubda gerçi Kont Sanjakm adliyeye gideceğihi öğrenmişse de genc kız ihtiyara kendisinin de refakat edeceğini söylememişti. Maamafih bu gayet tabiî degil miydi? Kont istintak hâkiminin odasma çatık bir çehre ve biraz lâkayid bir tavırla girmişti. Fakat biraz sonra gözleri Drumonda takılınca bu lâkaydiden eser kalmadı Birer çah demetine benziyen kaşları altında adeta güçlükle farkedilen küçük gözlerinde korkunc bir ziya parladı. Sag tarafında bir yara izi taşıyan çirkin ağ ve İspartada avukat Emrullah Nutku, Bursada doktor Yzb. Seyfullah Nutku, Gölcükte Dz. İnş. Yzb. Ata Nutku, Uzunköprüde doktor Yzb. Sadullah Nutkunun kardeşi İzmirde Cellâdgölünde tropikaya tutu larak 15/9/935 te dünyaya gözlerini kapamıştır. Fen mektebi mezunlarından olan merhum çok çalış kan, merddi. Kendisini sevmiyen yoktu. Cenazesi Hamidiye müret tebatmın iştirakile törenle kaldırılmıştır. Allah rahmet eylesin. Tercüme eden: ömer Fehmi Başkut Bu sualin manasını anlamadım, Drumond? Burası umumî bir yer değil mi? Margrit, rica ederim. Farzediniz ki kendimî Adliyenin ve hapisanenin havasına alıştırmak istiyonım. Maksim beni Madam Sanjakın katili olmakla itham etmiyor mu? Şu halde pek yakın bir zamanda iki jandarmanın ortasmda bu koridordan geçmiyecegim ne malum? Margrit müsaade ediniz... Hayır, hayır mîisaade edem«m. Eger soracak daha başka sualleriniz varsa işte bakm Marki dö Suzanj da geli yor. Ona sorunuz! Maxim yaklaşıyordu. Fakat kansı ile Drumondu "^rünce birden kalabalık arasına dalarak kayboldu. Markiz sordu: Onu gördünüz ya? Evet, fakat buraya niçin geldi acaba? Sizin geleceğinizi biliyor muydu? Hayır, nasıl bilecek? Bizim birbirimizden haberimiz yok ki... Artık tatnamen yabancı oldu. Siz delisiniz, evet, muhakkak ikiniz de delisiniz! Margrit. müsaade edin de sizi alıp ötüreyim. Burası sizin yeriniz deSildir. Benim yerim değil mi? Belki artık ileleberT benim verim olacak. Rica ederim, haydi yürüyünüz. M. Drumond, sizden müşterilerinizle mesgul olmanızı rica ederim. Ben hareketlerimde serbestim. Bize bakıyorlar. Eger beni bırakırsanız cok memnun olacağım. Hprkesin naza^ dikkatini üzerime celbediyorsunuz. En istemediğim şey... Margrit, beni dinleviniz! Hayır dinliyemem. Beni bırakınız! Bakm M. dö Sanjak geliyor, yanında da hastabakıcısı... Evet ta kendisi. Çabuk bana siper olunuz. Tamam. Geçtiler. Beni görseydi, belki Maxim gibi o da karısım öldürenin ben olduğumu ilân edecekti. Drumond soğukkanlılığını toplıyarak istintak hâkiminin yanına girdi. Farney orada bir iskemle üstünde kendisini bekliyordu. Biraz sonra maznunu iki muhafızın ortasında getirdiler. Genc kız mahalli mahsusa oturtuldu. Drumond ve Farney de onun yanmda mevki aldılar. İstintak hâkimi isticvaba basladı. Kler hâkimin şimdiye kadar birçok defalar sorulmuş olan suallerine usancla cevab verdi. Yalnız mavi peçeli kadmı tarif ederken biraz canlanır gibi oldu. Genc kızın bütün ümidini bu kadının buluiniasına bajladığı anlasılıyordu. Drumond eski neşeli halini tekrar bulmustu. Farneye gelince o hâlâ müteheyyiçti. Maznunun birkaç defa gözlerile kendi gözlerini aradıgını hissedince heyecanı bir kat daha arttı, solgun bir yüz, gamlı ve ürkek bakışlar, aglamaga hazırlanan bir çocuğun agzma benziyen du diğini anlattı. zı fena bir gülüşle gerildi. Bundan sonra hâkim şahide bir rüvelŞahidin avukata tevcih ettiği bu garazr kâr bakıs hâkimin de, Farneyin de gö er gösterdi ve genc kızın elindeki rüvelverin bu olup olmadığını sordu. Kont cezünden kaçmadı. Farney Drumonda yavaş sesle sordu: vab vermeden tabancaya dikkatli dikkatli bakb. Hâkim sualini tekrarladı. Gene ce Kont sizi taniyor, galiba! vab alamaymca bu sefer biraz yükses Evet, evet, çok sevişiriz. Hâkim maznunu tanıyıp tanımadıgını jir sesle: Işitmiyor musunuz, size soruyorum anlamak maksadile Kontu bariz bir mülâyemetle isticvaba başladı. Hasta oldugu dedi. Bu rüvelveri tanıdınız mı? îhtiyar küstah bir eda ile mukabel< nu bildiği ihtiyara karşı nazik olmıya çaetti: lıştığı belliydi. Fakat kont buna mukabe Bu kadar uzak mesafeden bir ta leye lüzum gb'rmedi. Cevablannda terbiye ve nezaketten eser yoktu. Bu hale göz bancayı tanımanın mümkün olmadığın yuman hâkim sahidin diğer aykm hare düsünemiyor musunuz? Hâkim birkaç saniye düşündü, sonr; ketleri karşısında sabır ve tahammülünü tüketti. Kont bazı suallere cevab verme sükunetini ele alarak tabancayı bir hade mekte taannüd ediyor, bazılarına ise hâ me ile Konta gönderdi. Ahnız ve bakınız! kimi hayretten hayrete düşürecek muka Neye bakacakmışım? belelerde bulunuyordu. Bazan ağzından Sizden onu muayene etmenîzî v bir tek kelime koparabilmek için dakikalarca ugrasmak lâzım geldiği halde, ba maznunun kullandığı silâhm bu silâh olu zan genc kızın cezasım mümkün olduğu olmadığını söylemenizi istiyorum. Ben bunu nasıl bilebilirim? kadar ağırlaştırmak istediğini belli eder Canım bir defa bakmız! şekilde gevezelik yapıyordu. İhtiyar bu Kont hâkimin dediğini güçbelâ yapt meyanda genc kızı zevcesine doğru eğil miş gördüğünü, kendisi içeri girince yüzü Rüvelveri elinde evirdi, çevirdi. Cevab nü çevirdiğini ve ateş ettiğini, zevcesinin nı tehir edip herkesi bekletmekten zev (Arkan var) ölürken katilin genc kız oldugunu söyle aldığı anlasılıyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: