29 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

29 Ekim 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Birinciteşrin 1935 CUMHtJRİYET Endüstrimizin yeni bir muvaffakiyeti Biz bize Bayram içinde bulunduğumuz topluluğun dı şına çıkıp ona uzaktan bir göz atalım: Cemiyet, işlek bir kannca yuvasını anbdülhamidin cülus yıldönümü dır.r. Herkes işile, gücile meşguldür. eski takvimle ağustosun on doKoşanlar, yük taşıyanlar, didinenler gökuzuna tesadüf ederdi. Biz, o rürüz. tarihde, Boğaziçinde, İstinyedeki yalı Ayni sokaklardan geçib, ayni kaldı mızda otururduk. rımlan çiğnedikleri halde biribirlerini görBabam, iki üç gün evvelinden neş'e miyen, biribirlerini duymıyan minicik sini, şetaretini kaybeder, sinirli olurdu. varlıklar.. Önüne geleni haşlar, odasına kapanır, Kanncalar. bir tarafa çıkmaz, penceresınin önünde, Fakat bu küçük varlıklar duyarîar. gözlerinin ve denizin maviliklerini mez Içlerinde gülenler, neş'e duyanlar, ağh cederek, saatlerce düşünceye dalardı. yanlar, ıstırab çekenler vardır. Onun bu asabiyetini tahrik eden, mi İki dostun ayni zamanda neş'e duy zacını bozan hâdiseyi anlıyacak yaşta duğu her zaman görülmez. Ve ışte budeğildim. Fakat küçücük zekâm ondaki nun içindır ki bu kalabalığı bir kannca bu değişikliği farkederdi. Anama soraı" yuvasına benzetiyoruz. Münasebetleri dım: mizde makineleşmişız. Anne! Nesi var, babamın? Bayram, bize kjannca olmadığımızı hatırlatan bir birleşme günüdür. Kimbilir, oğlum? Bir şeye canı sıkılmıştır! Her gün beraberiz. İçtiğimiz su ayn gitmez. Fakat duygulanmız nekadaı Ben o can sıkan şeyi, yıllar sonra öğbıribirine uzaktır değil mi? rendim: On dokuz ağuslos donanma geBayram, bu aynlığı ortadan kaldıran Kız enstitüsü açıldtğı takdirde ona tahsisi düşünülen ve yapılmakta celerinde ailece erken yatmak vesilesıle kapkaranlık kalan evimizde, mazlum bir bir tılıstmdır. Milyonlarca kalb, milyonolan İsmet înönü ilk mektebi milletin, inkıraza yüz tutmuş bir ülkenin larca iç, ancak böyle bir günde bırleşir, Adana (Özel) Bu yıl kız lisesi lığa çıkarılan şimdiki Selânik Bankası matemi tutuluyordu. kenedlenir, kanncaya benziyen küçük varlıklar birer yıldız, kannca yuvasına talebe sayısının 600 ü bulması, kızlan ve birinci noterlıkle diğer müesseselerin Anlıyacak ve muhakeme edecek yaşa Yeni fabrikadan üç gb'rünüş mızın orta tahsile karşı gösterdikleri il bulunduğu binanın satın alınıp bu işe tah geldiğimde, bunu babam bana bizzat benziyen cemiyetimiz kâinat olur. Geçen yıl ağustosta Zonguldakta îs delerin memleketimizde istihsali dev izah etmiş: Daha doğrusu içinde bulunduğumuz giye canlı bir misaldır. Ancak, her kız sisi. met İnönü tarafından büyük törenle rini açmış ve bugün otomobil, tayyare topluluğun bir kannca yuvası değil, talebe, Universite tahsilini yapacak ma Oğlum! Demişti; ben altmış ya B Eski istasyon karşısında, şimdi temel taşı konan <Türk antrasit fabri benzinlerile. mazut, motör yağlan krokoskoca bir kâinat olduğunu kuvvetle II kudrette olmadığı ve onların hayat yo erkek lisesinin bir kısım sınıflannı işgal şına geldim. ömrüm tamam oluyor. Bu kası> cumhuriyetin on ikinci yılını kut ozot, madenî yağlar, naftalin, yol katraluladığımız şu günde tamamlanmış ve nı, asfalt gibi muhtac olduğumuz en duyabilmek için bayramlara muhtacız. lunda karşılaşacaklan durum, erkekle etmekte bulunduğu binanın bu işe aynl milletin candan bir bayram ettiğıni görBugün varhğımızı ciğerlerimizin en de rin durumundan büsbütün farklı bulun ması ve buna mukabil erkek lisesi ar rnedim. Bu gördüğün, duyduğun teza ilk istihsalini piyasaya atmış bulunu mühim maddeleri istihsale başlamıştır. Bundan başka Türk antrasiti evleri rin köşelerine kadar sindirelim. yor. duğu için bütün kız babaları, kızlarına sasına, ihtiyaca daha uygun yeni bir pa hürat korkunun veyahud ki riyanın mahmizde ve müesseselerimizde mahrukat sulleridir. Onun için, il id ederken ben On altı milyon yürekten fışkıran var daha pratik bir orta tahsil ile bilhassa ev viyon yaptırılması. Zonguldakta Maden kömür işleri ihtiyacı noktasından ekonomik ve çok lık havası, her birimize taze bir yaşama matem ediyorum. Biricik tesellım senin, Türk anonim şirketi tarafından 63 nukadını bilgileri öğretecek bir enstitünün C Bunların hiç birisi yapılamazsa bir gün elbette hürriyetine, şerefine, ismaralı maden kömür ocakları mmtaka faydalı bir devrim yaratmıştır. Tonunu hamlesi, bir ileri atılma hamlesi aşılıya açılmasını dört gözle bekliyorlar. bile, inşaatı bir aya kadar bitecek ve İs tiklâline kavuşacak olan bu mülkte hasmda büyük dereler doldurularak, tan aşağı yukarı yirmi beş liraya malede caktır. ceğimiz Türk antrasitile dumansız ve Filhakika, bundan epeyce önce, A met İnönü adını taşıyacak olan 40,000 kikî bayramlara irişeceğinden ümidvar zim edilerek ve tepeler tesviye olunmak N. suretile kurulan bu büyük fabrika sa sıhhati koruyan bir ateş ele geçirerek danada bir kız san'at enstitüsünün açıl liralık ilkmekteb binasının Kız San'at olmakhğımdır. işlerimizi görecek ve evlerimizi ısıtmış Enstitüsüne bırakılması.. hanın karakterini değiştirmiş, Türk On iki olacağız. POLİSTE ması etrafında Kültür Bakanlığile İl Şu halde, enstitünün açılmasında ileri yuTdumun yıldır, 29 teşrinievvelde, kutsal azminin, Türk varlığının, Türk sanayion altı milyon halkı can evinTürk antrasitinin bütün mahrukat inin ihtişamlı ve azametli bir abidesi MAARİF MÜDÜRÜYÜM DİYE... baylık arasmda muhabereler olmuştu. sürülen en büyük zorluk ortadan kalkmış den kopan coşkun bir sevıncle, Atatürucuzluğu, iyiliği Adana gibi gerek nüfusunun kalabalık halinde yükselmiştir. Fabrikanın, irtifaı maddelerine karşı memleketimiz ormanlarının korumu Rıza adında bir dolandırıcı, adliyede olduğuna göre gerıye tahsısat ve öğret kün kurduğu cumhuriyeti kutlularken, yetmiş altı metroyu bulan bacasmdan noktasından en mühim bir mesele teş rasladığı saf bir kadına: « Ben ma oluşu ve gerekse hinterlândının geniş men meseleleri kalıyor demektir. Lüzum o eski on dokuz ağustos bayramındaki fışkıran kara duman adeta kara elmas ırif müdürüyüm, 25 lira verirsen oğ bulunuşu bakımından çok önemli bir dediğimiz taş köraüründen Türk bilgi kil etmektedir. Salamandra sobalarmın lunu mektebe yerleştiririm> diyerek zave faydası kesin olarak kabul edilen böy matemimizi hanrlar, Kandillide yatan Türkiye mümessilliği yapılan tecrübe merkezde böyle bir enstitüye şiddetle ihbabacığmıın mezarına gider ve heyecasinin çıkardığı yeni ve kıymetli cevherlerde bu kömürün ecnebi antrasitlerin valh kadmı dolandırmış, çocuğun da tiyac olduğu gözönüne getirilirse, baş le bir enstitü için Kültür Bakanlığı büt nımı ona duyurmak için, toprağına doğlerden kâinata müjdeler sunuvor. çesinde tahsisat bulunduğunu da sanı haiz olduğu evsafı tamamen haiz ol nüfus kâğıdını alarak ortadan kaybcl ru iğilip haykınnm: 1 Türk antrasiti çıktı, demek Türkiye makla beraber bundan başka aşağıda muştur. Çocuk bir ay beklemiş, ortadc hyan bu teşebbüsün şimdiye kadar müs yorum.. Çünkü böyle bir tahsisat ve lü Baba! Ümidin tahakkuk ettü. He kimya sanaviinin temel taşı atıldı yazdığımız rüchan haklarını da muhte kimseyi göremeyince polise vak'ayı ha bet bir sonuca varmamasından üzüntü zumlu öğretmen kadrosu tasarlanmış olIşte bugün ben, gönlüm gerçekten sevinc demektir. Bugün akıllara hayret veren vi olduğunu görmüştür. ber vermiştir. Bunun üzerine Emniyet duymamak kabil değildir. saydı aylardanberi bu konu etrafında dolu, bayram ediyorum. Sen de sevin!. dünva kimya sanaviinin yarattığı ha Sekiz kilo Türk antrasiti konulan bir ikinci şube memurları dolandırıcıyı aresmî muhaberelerin yapılmasına pek liıBu bayram sana da kutlu olsun, baba!. Adanada kız san'at enstitüsünün açılrikalar mevaddı iptidaiyesi maden kö salamandra sobası bu kömürü yirmi sa ramağa başlamışlardır. Kalk, etrafına bak!. Çok sevdiğin mil mürünü taktir suretile elde edilmiş ve atte yakmış ve ton başına ecnebi antranıası için ilk ileri sürülen zorluk, bina zum yoktu. TAM KUYUDAN ÇIKARILIR . meselesi idi. llbaylık buna birkaç türlii letinin kâbustan huzura, felâketten saaele geçirilmiştir. sitler kadar kalori temin etmiştir. Taş Binaenaleyh, memleketimiz için de Kızıltoprakta, Mustafa soka çare bulmuş ve bina temini işini kendi dete, csaretten hürriyete, izmihlâlden Türkiyede antrasit fabrikası demeft ve ecnebi maddelerden âri ©lması sekğer ve faydası çok yüksek olan ve bugün kurtuluşa intikalini gör!.. îşte bütün kıvmetli maddelerin kavnaŞı lindeki intizamla beraber rutubetten ğında 2 sayılı evin sahibi Mazhar, evüstüne almıştı. Bunun için düşünülen ça hemen bütün kız babalarını yakmdan demektir. Memleket müdafaası için me müteessir olmaması ve fıatinin ecnebi lerinin bahçesinde bulunan büyük bir £rcümend Ekrem TALV vaddı infılâkiye, dumanlı ve zehirli gaz antrasitlerine göre yarıdan fazla nok kuyuyu temizletmek istemiş, bu iş .çin ıderi şöylece anlatabilırim: ilgilindiren bu teşebbüsün biran önre baler mi lâzım? Bütün bunlar kömüıün san bulunması alâkadarları hayrete dü Abdurrahman ve Osman adında iki A Fransızlara aid olup eskiden şarılmasını Kültür Bakanlığındau derin taktir edilen cevherleri içindedir. şürmüş ve müessese bugün için hepsi kuyucu ile anlaşmıştır. Antalya (Özel) Antalya Lisesi mekteb olarak kullanılan ve bugün satı bir saygı ile beklıyoruz. ! Insanlarm tedavisi için asprin, anti ne cevab veremiyecek kadar fazla bir nin talebe mevcudü, sekiz yüzü geçmişDün sabah işe başlıyan kuyucular . prin ve emsali binlerce şifa maddeleri taleb akını karşısmda kalmıştır. tir. Cenub vilâyetlerinin en güzel ve en dan Abdurrahman kuyuya inmiş ve içiTürkiye cumhuriyetinin sayısız Varmi arıyorsunuz? Gene bu cevherler a ucuzu olan Antalyada kültüre olan bu ni temizlemiştir. Işini bitirdikten sonra rasmda bulacaksınız. Mensucatta ve sa lıklar yaratan rejimi içinde bugün bu yukarıda bekliyen arkadaşına belıne ateşli iştiyak Antalyalılan çok sevindirnayide kullanılan boyalar, mürekkeb müessesevi de faalivete geçmiş görüyor mekte; civar, cenub vilâyetlerin çocuk bağlı bulunan ipi çekmesini söylemiş, ler, yağlar, katranlar, naftalin, kroozot, ve Türk kabilivetinin ve iradesinin a larınm ihtiyaclarına da cevab verdiği Osman da ustasını yukarıya çekmeğe otomobil, tayyare benzinleri herşey ve zametini bütün dünyaya göstermiş buiçin aynca memnun etmektedir. başlamıştır. Abdurrahman tam kuyu herşey bu kara elmasm içindedir. An lunuyoruz, Yalnız, lise binasının, emvali metru nun ortasma geldiği sırada ip kopmuş, R. S. trasit fabrikamız şimdi bütün bu madkeden kalma iki bakkal, evi olması bü zavalh taşlara çarpa çarpa kuyunun yük, kalabalık kütlenin terbiyevî ihtiyacdibine düşmüştür. ECNEB/ MEHAFİLDE Yukanda bulunan Osman hemen baîtalyanların dünkü bayramı lanna kâfi gelmemektedir. Civardan gelen talebeyi, leylî bir disiplin altında tutğırmağa, etraftan imdad istemeğe başRoma 28 (A.A.) Roma üzerine Faşistlerin Romaya lamıştır. mak düşüncesile, llbayımız Sahib Ör yürüyüşün 13 üncii yıldönümü buçün yürüdükleri gün genin yardım ve himmetlerile Kültür DiSesleri duyanlar etraftan yetişerek kutlulanmaktadır. Bütün dükkânlar kaDün, faşistlerin Romaya yürüdükleri bin zorlukla kuyucu Abdurrahmanı ku rektörü Kemal Kayanın bu iş etrafında palıdır. günün yıldönümü için, ilimizdeki Italyan yudan çıkarabilmişlerdir. Zavallının ha çalışmasile hususî muhasebe tarafından ! Faşist direktuan, bu sabah Verane me kolonisi tarafından da törenler yapılmış yatı tehlikede görüldüğünden hemen bir pansiyon vücude getirilmiş, yirmi beş zarhğına giderek inkılâb için ölenlerin tır. Bu münasebetle şehirdeki Italyan Zeyneb Kâmil hastanesine kaldınl • Pansiyonun yatak ve yemek salonlarından yoksul çocuk ta, hususî muhasebenin sosyeteleri ve limandaki Italyan hatıralannı taziz etmiştir. mıştır. bir görünüş ve orta mekteb müdürü Hüseyh yardımile pansiyona ahnmıştır. Pansi 1 yon bütün Anadolu liselerinin leylî ücZAVALLI ÇOCUĞA ÇARPTI Mu Saat 6 da parti bayrağı, Venedik sa lan bayraklarla dpnatılmıştı. Çatalcada, Halk partisinin yardımile açılmış retlerinden ucuzdur. ammer adında bir genc, tanıdığı biri rayının balkonuna çekilmiştir. Yugoslavyada durum bir orta mekteb yatı pansiyonu vardır. sinin yük arabasına binmiş ve arabayı Bütün bir yıl, talebe istirahatini yüz Bütün şehirlerde buna benzer törenBelgrad 28 (A.A.) Avala ajansı dün Çatalca köylerindeki köy mekteblerin de ilk sokak ortalarında koşturmağa başla lira içinde temin etmiş olacaktır. Yal ler yapılacaktır. Bundan başka faşizmin akşam günün siyasal hâdiselerinin bir mıştır. Kırkçeşme caddesinden geçer tahsillerini bitiren çocuklar, Çatalca ortamekte nız Kültür Bakanlığının Antalyaya bir hulâsasını neşretmiştir. Bundan anla 13 üncü yıh içinde başanlmış olan iş ken 3 yaşlarında Şükrüye çarpmış ve bine okumıya geldikleri zaman, bu pansiyonda lise kazandırması, Antalyalılan nekadar şıldığına göre hükumet mehafili durulerin açılış törenleri yapılacaktır. Bu işler mu nikbinlikle görmekte ve saylavlar zavalh çocuğu ağır surette yaralamış ayda altı lira gibi az bir para ile barmma ktadırlar. Pansiyonun muntazam ve temiz çok mes'ud ettise, bir lise binası içın icab için iki buçuk milyar kadar bir para sar kurulunda ekseriyet alınacağını ümid tır. Yaralı çocuk hastaneye kaldırılmış, bir yemek salonu, iyi bir yatakhanesi, bir mütalea salonu ve banyo yeri vardır. eden tahsisatın biran evvel verilmemesi Pansiyonu ortamekteb müdürü Hüseyin çok ivi idare etroektedir. suçlu yakalanmıştır. de Antalyalılan üzmektedir. etmektedir. fedilmiştir. Zonguldak antrasit fabrikası tam faaliyete başladı Adanahlar Kız San'at IBUGUN DEBDJ Enstitüsü istiyorlar iki bayram Türk kömürünün çok ve ucuz kullanıhnasına hizmet edecek olan bu müessese ayni zamanda kimya sanayiinin de temel taşıdır Kızlarımızın orta tahsile karşı gösterdikleri yüksek alâka böyle bir enstitüye olan ihtiyacı ispat ediyor Antalya lise binası istiyor Çatalcada güzel bir talebe pansiyonu n HIÇ Edebî Roman: 31 Frolayn götürdü bizi. Orada ne güzel bir ayı var.. Bizim pamuk kedi, hani Istanbuldaki kedi vardı. Tıpkı onun gibi beyaz... Kocaman elleri var anne... Sonra bıyıklı kaplan var... Yazan: Suad Derviş «Hayat bir kuruluşun değil, bir yıkılışm ifadesidir. Nereye tutunacaksınız?. Elinizi bir destek bulmak, bir hakikat bulmak için boşuna etrafınızda dolaştırmayınız... Ortada hiç... Hiçbir şey yoktur... Herşey bir sabun gibi... Her O da tekir gibi değil mi?. şey bir hiçtir.» Evet, nereden bildin, gördün mü Hayır, bu ses yalan söylüyor... Bu pnu?.. sesin söyledikleri doğruyu ifade etmiyor. Görmedim... Herşey yalan olabilir; aşk, yemin, sa Anne neye öyle dedin görmeden? adet, sadakat bir hiç olabilir... Fakat Dedim işte. yanında yürüyen şu küçük mahluk, bir Götürecek misin beni oraya? hakikat değil mi? «Hayat bir kuruluşun Götürürüm, gideriz. değil, bir yıkıhşın ifadesidir» diyordu Hava çok soğuk ve ıslak... Bir mendil o ses. Şu yanındaki küçük mahluk bir serinliğile alnmı saran hava yanan ba kuruluşu, muazzam bir kuruluşuıı ifadesi şına sükunet ve şifa veriyor. Çocuğunun değil mi? ledivenli küçük, sıcak elini avuclan içinOnu kendi vücudünde ufak bir se de sıkarak ilerliyor. ğirme gibi hissettiği günün üstünden, onu \ Ve bu eli avuclan içinde sıkarken, ba en müthiş ıstırablarla dünyaya getirdiği çinda şampanya ile sersemlediği bir ge saattenberi Seza mütemadiyen büyüyen, ce, kulaklannın dibinde konuşmuş, olan inkişaf eden bir hayatın kuruluşunu seyretmedi mi. İlk günü daha gözleri bakmabjr sesi hatırhyor. Seza bir çılgın gibi yere iğilerek oğ sanın dudaklan gibi onun kulağına ses smı bilmezdi. Bu gözler bakmasını ve O ses gece durmadan yalan söylüyorlunu kolları arasına alıyor, onu yanak çıkarmadan birşeyler fısıldıyor. görmesini öğrendiler. Gördüler ve gül du: «Eline beyhude etrafta bir destek düler.. Sonra ellerini uzattı, ve açtığı arama, dayanacak, tutunacak hiçbir şey lanndan, yassı burnunun üstünden, göz Maymun kafesine yaklaşan küçük lerinden, kaşlannın ucundan öpüyor, ö Mehmedin bu şey pek hoşuna gidiyor, zaman göğsünün ipeklerini koparmak iî bulamazsın.» Seza yavrusunun küçücük elini avuç püyor, öpüyor. tiyen bir hırçmlıkla ucunda iplik gibi beş ve bahçenin bu tenha yolunu berrak parmak sallanan minimini eller onun boy larında daha kuvvetli sıkıyor. Bir anne *** kahkahalarla çınlatıyor. Seza da çocununa sanldı. Yavaş yavaş yüzünün çiz için tamamile bedbin olmak, bir anne Hayvanat bahçesinin kapısmdan içeri ğundan sirayet eden bir neş'e ile gühl gilerine, duygularının hayret, taaccüb, için herşeyden ümidi kesmek imkânı var girerlerken artık Seza günlerdenberi için yor. ıstırab ve neş'elerinin mânası geldi. Hid mı?... Şimdi bahçe yollannda ikî küçük arde bulunduğu yastan sıyrılmış bir hal detlendiği zaman henüz dişleri olmıyan Neden o kendisini birkaç zamandan de... Adeta neş'eli bir hali var... Meh kadaş gibi koşuşuyorlar. fakat kuvvet kazanan çeneleri göğsünü beri yesin ve ümidsizliğin en derin uçu med: Işte beyaz ayı.. Bak anne ne güzeî, koparmak istedi. Takvimi değiştiren gün rumlannda buluyor. Gel anne, diyor. Gel seni evvelâ pamuk gibi... Anne ne olur.. Biz de Isler onu sabırlı ve mahir san'atkârlar gibi Onun hayatta daha bir saadet, bir beyaz ayıya götüreyim. tanbula bir beyaz ayı götürelim. işlediler. Evvelâ ağzından mânasız he sevgisi ve kendini bir seveni yok mu?... Havanın çok serin olmasına rağmen Deli... calar çıkardı. Sonra, birgün bu ağız «an Ona zevk verecek ve ondan zevk alacak parlak güneş bahçeye epey ziyaretçi top Ne olur, anne bu beyazm elbet te ne» diyebildi.. Sonra, sonra yavaş, ya insanı yok mu?..* lamış. Fakat bunlar bahçenin muhtelif çocukları vardır... vaş tek hecalann hepsi birer kelime olHayatta en büyük saadeti ona vere yollannda kaybolduklan için yapraksız Saçmalamağa gene başladın. du... Birer isim oldu. Gördüğü herşeye cek olan oğlu, Mehmedciği değil mi?... ağaclarile bu bahçe metruk hissini veri Peki... Hiç olmazsa oyuncak ayı yalan yanlış isimler taktı. Kendine malıSeza bir mucize seyreder gibi içi şükyor... al bana... Oyuncak beyaz ayı..* sus bir lisan yaptı. Sonra bu mânasız ke ranla dolu ve gözleri minnetle kamafmış Ileride koyu renk tüylü bir ayı kafeSeza gülüyor: limeler, mânasız kınk dökük cümleler ol bir halde bu küçüğün yavaş, yavaş büsinin içinde uluyarak dolaşıyor. Daha * Küçük budalam benim! du ve nihayet birgün bu küçük mahluk yüyüşünü, serpilişini seyrederken duııya ötede görünmiyen bir tavus kuşu çirkin Ve bu söz birdenbire onun düsüncelemazbut sözler söylemeğe başladı. Boy nın en mes'ud kadını olacak... çirkin bağınyor: rini bir uçuruma doğru çekiyor.. Hatıranunu dik tutamazdı. Doğduğu zaman, Anne, maymunlara bak; bak Kulaklannın dibinde o kadar saçma lannm korkunc uçurumuna... gitgide başını kaldırmağa, belini doğrult şeyler söyliyen ihtiyann bir anne olma maymunlara!.. Kıskanclık yaptığı, ondan şüphelen mağa, oturmağa, basmağa, sürunmeğe, dığı belli... Ihtiyar bir şempanze, bir kenara oturdiği zaman Atıf kendisine hep bu sözü nihayet yürüyüp koşmağa başladı. Bütün Anne olmak... Bu Allahın ınsanlara muş, yanında ayakta duran bir başka bunlar bir kuruluşun değil de, bir yıkıh bir ihsanı değil midir?..« maymun onun kulağına doğru iğilmiş... söylemez miydi? şın ifadesi (Arkan Dudaklan gizli bir sır tevdi eden bir in Anne olmak..*

Bu sayıdan diğer sayfalar: