5 Kasım 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

5 Kasım 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5. İkinciteşrin 1935 CUMHURtYET SON HAB TELEFON TELCRAF ERLER ve TELSİZLE HoareAloizi mülâkatı Aloizi zecrî tedbirler fazlalaştırılırsa Avrupanm karışacağını söylemiş Fransa ile Ingiltere arasında Akdeniz meselesi için yapılan anlaşma iki taraf erkânıharbiyesinin müşterek plânlarile pratik sonuçlar vermiş Londra 4 {A.A.) Sir Hoare ve Ingiliz Dış îşleri Bakanlığı genel sekre teri Sir Vansihard dün Baldviııle uzun müddet görüşmüşlerdir. Cenevrede Sir Hoare ile Aloizi ara sındaki konuşma hakkında Deyli Tel graf diyor ki: « Bu konuşma esnasmda Aloizi, îtalyanın miitareke ve banş şartlan hakkmda izahat vermiştir. Aloizi, Italya üzeri ne icra edilec'ek tesirin fazla kuvvetlenmesi takdirinde merkezî ve cenubî Av rupada işlerin alabileceği durum sebe bile de fazla endişe göstermiştir. Bunun üzerine Sir Hoare, anlaşmazlığın esas lan hakkında kendi fikirlerini bildirmiştir. Sir Hoare, îtalyan delegesine, ayni zamanda, îtalyadaki îngiliz aleyhtan propagandanın dinmediği ve Libyada Mısır sının üzerinde kuvvet tahşidi de devam edildiği müddetçe îngilterenin Akdenizdeki kuvvetlerini azaltmasmm mümkün olamıyacağını da söylemiştir.» Laval ile Sir Hoare arasındaki çalış malar ise, zecrî tedbirlerin tatbikile alâ kadar olmak üzere iki devletten birisi bir tecavüze uğradığı takdirde Fransa ve tngilterenin yapacaklan iş birliği hakkındaki bütün şüpheleri gidenniş ve bu yolda elde edilen terakki, iki genel kur may tarafından yapılan plânlarda pratik sonuçlar doğurrnuştur. Ingiliz heyetinin fikrine göre, Habe şistan işi hakkındaki konuşmalar çok zor olacak ve uzun müddet sürebilecektir. Times gazetesinin Paris muhabiri diyor ki: «lyi bir kaynaktan haber alındığına gore, Aloizi, Sir Hoare ile yaptığı ko nuşmada çok uzlaşıcı bir durum göster miştir ki bu, banş yolundaki muvaffakiyet ümidini kuvvetlendirmektedir.» Londra 4 (A.A.) Eden, yanın da Avustralya yüksek komiseri Bruce olduğu halde dün akşam Cenevreye gelmiştir. Bahtiyar bîr nahiye merkezi Pirlerkondu nahiyesi kültür ve baymdırlık işlerinde hızla yürüyor c Anadolu Notları: 19 (ÛpjVjNALINA Tuluat tiyatroları Yazan : Reşad Kuri GilnteMn MIHINA Modern bir harb vasıtası Evkaf kadrosunda Yeni bir lâyiha hazırlandı, Kamutaya verildi nııiMinnıimımnınRiıınıiiiiııııııınnııuı Rus Fransız dostluğu değişiklikler olacak Herriotnun Lyonda verdiği bir söylev Lyon 4 (A.A.) Bir söylev veren Herriot, şunlan söylemiştir: < Uzun zamandanberi Fransız • • Sovyet yakınlaşmasmı istiyenlerden biriyim. Ben, Sovyet ulusunun ve onu idare edenlerin bir dostuyum. 1924 te iktidar mevkiine geçtiğim zaman ilk işlerimden biri, Fransa ile Sovyet Rusya arasındaki diplomatik ilgileri yetıi den bağlamak oldu. 1932 yılmda 1924 te baslamış oldu ğum esere devam ederek, şimdiki Hus Fransız ilgilerini tesbit eden andlaşmayı hazırladım ve bu andlaşmadan sonra bir ademi tecavüz paktı imzalandı. • Biz, bütün uluslann toplanmasım is tiyoruz. Bazı kimseler, ve bazı melodlar hakkmda bir takım kayidler ilerı sü rülebilinirse de, biz, uluslann suçlu telâkki edilmemek gerektiği fikrindeyiz. Hürriyeti tahdid etmek istiyenlerin cumhuri^etin kudretini alet olarak kullanmalarına hiçbir zaman razı olaıram. Ankara 4 (Telefonla) Evkaf Urnum Müdürlüğü memurlan aylıklannın tevhid ve taadülüne dair olan kanuna ili§ik cetvelde değişiklikler yapan lâyiha bugün Kamutaya verildi. Bu lâyiha ile muamelelerin müteessir olmaması gayesi esas tutulmakla beraber kadrodan çıkanlabilecek memurluklar çıkarılmıştır. Bu suretle yapılan tasarrufun 50,000 lirayı bulacağı hesaplanıyor. Yeni cetvele göre, müdiriumumî 125, muavini 80, idare meclisi başkanı 100, üç tanesi (90) ar, muhasebe ve muamelât müdürleri (70) şer, muavinleri (45) şer, teftiş heyeti reisi 90, mümeyyizi 35, teftiş memuru 25, hukuk müşaviri 80, mu avini 55, inşaat müdürü 90, iki mımar (55) şer, orman ve arazi müdürü 55, başkâtib 20, vakıf paralar müdürü 70, muhasebecisi 40, varidat ve tahsilât müdürü 55, muavini 40, emlâk müdürü 45, mümeyyizi 30, tetkik memuru 25, me murin ve tahrirat müdürü 55, mümey yizi 35, iki tetkik memuru 25 er, iki kâtib 22 şer lira maaş alacaklardır. Bu lâyiha hazırlanırken îstanbul Evkaf Müdürlüğü muamelâtınm daha toplu bir halde yürüyebilmesi gözönünde tutulmuş ve diğer vilâyetler Evkaf idare'eri kadrolan da mahallinin varidat kaynakları ve muamelelerine göre tertib edıl miştir. Adisababaya ataşemiliter gönderiyoruz Ankara 4 (Telefonla) Hükumetimiz Habeşistanda bir ataşemiliterlik ihdasına karar vermiştir. Bu atasemiliterliğe tayin edilen erkânıharb binbas'Si Nedim Erensoy Adisababadaki vazifesi başına gitmek üzere bu akşam Ankaradan hareket etti. Avusturya rejisi 2 milyon kilo tütün alıyor Izmir 4 (Telefonla) Amerika lutün kumpanyaları, bazı firmalann tütüne yüksek fiat vermelerinden dolayı şi kâyet etmişlerdir. Bugün Vilâyette bir toplanh yapılarak iki tarafın arası bu lunmuştur. Tütüne, geçen yıla nazaran yüzde yirmi daha yüksek fiat konmuş tur. Avusturya rejisi iki milyon kilo tütün alacaktır. Reji direktörünün buraya gelmesi beklenmektedir. Ankarada yeni fakülteler Ankara 4 (Telefonla) Dil, Tarih, ve Coğrafya Fakültesinin ayın onunda açılacağı söylenmektedir. Fakültede lâtince okutmak üzere Tudinken Uni versitesi profesörlerinden Roben bugünlerde Ankaraya gelecektir. Halkevlerinin yaptıkları Ankara 4 (Telefonla) Halkev lerinin üç yıl içinde ne gibi işler gördüklerini göstermek üzere büyük bir kitab neşredilecektir. Hazırhklarda bulunmak üzere Nâfi Atufun başkanlığında kurulan komisyon bu akşam Parti kurahnda ilk toplantuını yaptı. Çifte tüfeğini kurcalarken arkadaşını öldürdü Izmir 4 (Telefonla) Küçük sporÜzüm ihracı başlıyor culardan bir kafile maç yapmak için Izmir 4 (Telefonla) Üzüm Ş'rCuma ovasının Görece köyüne gıtmış keti Müdürü îsmail Hakkı Ankaraya lerdir. Sporcular arasında bulunan 16 yaşında Halil isminde bir çocuk çifte tü gitti. Yakında üzüm ihracına baslanacakfeğini kurcalarken arkadaşi Nuriyi vur tır. muştur. Nuri ölmüştür. İzmir Ilbayı teftişe çıktı Izmir 4 (Telefonla) llbay Fazlı Güleç Ödemiş ve Menderes havalisinde bir teftise çıkmıştır. Musiki mütehassısı Ankara 4 (Telefonla) Musiki Muallim mektebinde çalışacak olan mütehassıs Ankaraya gelerek işe ba«ladı. PARİS BORSASI Paris 4 (özel) Paris Borsasınm bugünkü kapanıs fiatleri şunlardır: Londra 74,75, Nevyork 15,18, Berlin 610,50, Brüksel 256,50, Madrid 207,2." Amsterdam 1030,50, Roma 123,30, Li* bon 68.10, Cenevre 493,62 1/2, balor »9 3/4 40 1/4, kalay 223,10, altın 141,10, gümüş. 29 5/16. kşamları evinizde oturup ta bir düğmesini, bir iki milimetre çevirdikçe, 72 buçuk milletin seîstasyonda tek bir araba vardı. Onu tayım da düğün parası hazır edeyîm sini duyd^uğunuz radyonun da modern bir ', Pirlerkondu (Özel) Pirlerkondu da ben gözümü açıncıya kadar başka dur oda takımı düzeyim» diye işi uzat harb vasıtası olduğunu hiç hatınnıza geToroslarm şimal yamaçlannda dağlar ları kaptı. Vakit gece yansı, kasaba uzak tıkça uzattı. Derken oyuncular bir daha tirdiniz mi? ve yalçın kayalar arasında kurulu bü olmasa ehemmiyeti yok.. Beklerim ya gelmezîer mi? Oğlan bu kere yeniden Istanbul radyosunun gittikçe tatsızlayük bir kasabadır. Buraların adı Sel hud daha aklıma eserse bavulu istasyona ateş aldı... «Tarlanın parasmı ver. Kan şan neşriyatından Mısırlı muganniye Ümçuklar zamanmda Taşelmis. Kasabamn bırakır, yürüyüveririm. Bereket versin tocuyu kaçıracağım. Vermezsen sen mü Gülsumun bitip tükenmek bilmiyen yakmlarında Uğuzeli ve Moğullar gib bir makasçı arabaya «Duran dayı mü}şöyle ederim böyle ederim» diye anasına yalellerinden usanır da bir îtalyan tenosemt adları olması, buraların asırlar terileri bırak ta geri gel... Yolcu var» saldırmağa başladı. Ahalinin uslular ru veya primadonnası dinlemek için Idanberi Türklerle. meskun olduğunu diye seslendi, sonra bana bekleme oda baktılar ki kan çıkacak.. Kaymakama talyan istasyonlarından birini ararsanız, bize açıkca gösterivor. Dilleri gavet te«ille bu oyunculan memleketten çıkar.. îtalya Propaganda Nezaretinin neşriyamizdir. Şiveleri Konyamn yerlisi ve sına buyur etti. Odada benden başka künse yok. Ba Sen çıkarmazsan biz kolayma bakaca tına tesadüf edersiniz. Köylere kadar daOva köyleri halkmınkinden daha iyidir. Köylerde şivesi İstanbulunkine en ya vulu bir kanapenin üstüne bıraktım; a ğız» dediler.. Neyse bir gece oyuncular ğılmış olan 500,000 Îtalyan radyosu, her kın olanı Pirlerkondudur. rasıra arka kapıdan sokağa çıkarak ara dükkânı tezgâhı toplayıp kasabadan de akşam bu neşriyatı dinler. Nrtekim, Hafoldular... Lâkin bu biçare de ondan son beş harbinin arifesinde îtalyan sivil seferBu nahiye merkezinin adı önceden banın çıngırağını bekliyorum. Bir aralık yanımda yirmi, yirmi iki ra unmadı. Anası kahrından öldü. Bu, berliği denilen gürültülü gösterişin yapılPürlükentmiş [•]. Fakat sonralan Arab harflerinin ne idiği belirsizliğinden ö yaşlarında bir delikanh belirdi: Saçları günden güne işi azıttı. En sonra gördü dığı akşam Mussolininin haykıran sesini türü Pirlerkondu, Pirlevganda, Pirlon darmadağın; tıraşı uzamş; kılık kıyafeti ğünüz hale girdi. Fıkaranın kimseye bir bütün İtalyan milleti ve dünyada italyanda ve nihayet Pirlerkondu gibi birçok son derece perişan... Yırtık kundurasm zararı yoktur... Gündüz ya bir yere so ca bilen nekadar insan varsa dinlemişti. biçimlere sokulmuştur. Bazı kimseîer dan çıplak ayaklannın parmakları görü kulup uyur, ya sessiz sedasız sokaklarda Işte, «Cumhuriyeb> in radyo odasında bu adın perilerden filân gelme olduğu nüyor. Yalnız paramparça gömleğinin üs dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi tedahi, bomba gibi patlıyan bu sesi, kulanu sanırlar ki hiç te doğru değildir. tünde kocaman bir kırmız kıravat var... per? Tanrının gecesi böyledir. Tren sa ğımıza getiren alet, bir harb vasıtasıdır; Şimdi hükumetimiz resmen PirlerkonBu çocuk ilk bakışta bana yeri yurdu olmı atine doğru istasyona gelir, oyunculan maddî harbi yapan manevî harbin en kuvdu olarak tanıyor. yan bir meczub gibi göründü. Halinden bekler... Önüne gelene «sen oyuncu mu vetli vasıtası... Öyle sanıyorum ki bu silâPirlerkondunun üç binden fazla nü benimle konuşmak istediği anlaşılıyordu. sun? Oyuncular geliyor mu?» diye so hı, ilkönce Büyük Harb içinde Bolşevikfusu vardır. Halkı gayet sağlamdır. Hastalık filân yoktur. Yalnız Fethiyede a Uzun uzun yüzüme ve kanapenin üzerin rar. Allah kimseye vermesin.. Akıl ek ler kullanmışlardı. Fakat o zaman radyoar mahdud olduğu için, bu propaganda mele olarak çalışan erkeklerinde sıtma de duran bavuluma baktıktan sonra ür sikliği güç şey... vardır. Sivrisinek olmadığı için bu has kek bir sesle: Demek zavallmın paramparça gömle ilâhının tesiri de mahdud olmuştu. Şimdi Efendi sen oyuncu musun? dedi. ğinin üstündeki kırmızı kıravaün hikmeti ise, radyo makineleri pek çoğaldığı için, talık ta birinden diğerine gecmemektedir. Esasen Pirlerkondu ve kıyılarınm Bu sefer de ben onun yüzüne baktım. bu, belediye tiyatrosunda kanto oynama artık bu yeni vasıtadan çok istifade edihavasi pek temizdir. Tabiî rutubet az Anlaşılan beni kasabalarda dolaşan ğa gelecek sevgili ile yarım kalmış sen ebilir. dır. Sulan gayet iyidir. Tabiî manzara uluat tiyatrolarınm geçkince jönprönuyeMeselâ, Büyük Harbde, bizim Kararfoniyi devaro ettirmek için bir hazırük ları çok hoştur. Bilhassa Şadılar denen ierinden birine benzetmiş olacaktı. Ha mış... gâhı umuminin resmî tebliğleri, cephelerbir yer vardır ki aşağısı üç dört yüz atta yaptığım işler ve vazifelerin te *** deki mağlubiyetlerimizi sımsıkı gizler At* metro kadar derindir. Bu derinlikler nevvüüne bakılırsa delikanhya «hayır» Makasçı tuluat tiyatrolanmn aleyhin rurdu. Erzurum düşer, Bağdad düşer, vemyeşil bahçelerle, ağaclarla süslüdür. Kasaba, arka tarafı dağlara yaslanan bu demeğe pek hakkım yoktu. Fakat «evet» de bulunmakta yalnız değildir. Çok es resmî tebliğlerde bunlardan bahis bile :e demedim. yalçın kayanın üzerinde kuruludur. kidenberi bilirim. Kasabalann ağırbaşh idilmezdi. Bu fena hâdiseleri, halk, an Birine mi benzettin oğlum? diye lan, hacılan, hocalan bu kumpanyalar ak cepheden yavaş yavaş sızıp gelen Pirlerkonduda bilhassa halkın yardımile geçen yıl büyük bir ilk okul ya sordum. dan daima yaka silkmişler, hele zavallı taberlerden öğrenirdi. Karargâhı umumî, pıldı. Bu okul Meclisi Umuminin karaO sualimi işitmemiş gibi: Türk kadınlan onlardan salgın ve yan ıvcıyı görünce başını kumlara sokan derile bundan sonra yatı okulu haline so Buraya oyuncular gelir, dedi. Be gından korkar gibi korkmuşlardır. Eski vekoşu gibi, resmî tebliğler de, işlerin fena kuldu. Mektebin on sınıfı, iki muallim lediye tiyatrosunda oynarlar. ' Komidya zamanlan bir gözönüne getirtlim. Yeri gittiği cephelerin admı ağzına almamakla odası ve büyük bir vatakhanesi vardır. da var, kanto da var. çalgı da var. Hep yetişmiş bir delikanlı yahud küçük yaşta milletin hakikati öğrenemedeğini sanıyor, Pirlerkondu ilk okulunun birind sını fında geçen yıl doksan altı okur vardı. si var. Onlar yann akşam trenle gelirler. çoluk çocuğa kanşmış genc bir erkek... albuki kendi kendini aldatıyordu. MağPirlerkondunun Konvada orta tah » ieldikleri vakit sen de gel e mi? Komid Gündüzleri kadm diye sokakta görebil lubiyetleri örtmek usulü, yalnız bize vergi dikleri şey bol bir çarşaf, sık bir peçe değildi; bütün muharib milletlerin başkusile devam eden on, îstanbulda yüksek a da var kanto da var? Telâffuzunda, sesinde, bakışında ye icinde kaybolmuş korkak bir heyiılâ.. mandanhklan, azçok, bu usule müracaat tahsile devam eden üç genci vardır. Üç bin nüfusta bu miktar gayet azdır. îste ni konuşmağa baslamış bir çocuk ma • Delikanlı annesile ablasından başka ka ederlerdi amma bu işte en lieri giden bu azlığı gören köylüler bir birlik ku sumluğu vardı.. Bilmediğimiz dünyası dın tammıyor; evli erkek daha yirrr.i ya Osmanlı Karargâhı umumisi olduğu için, rarak bu miktarı çoğaltmışlardır. Ba nın bulamk fikirlerine boğulmuş, bakmak, şma girmeden iki evlâd anası olmuş, ıu misali seçtim. birligin adı Pirlerkondu Yükseltme Bir dinlemek, anlamak ihtiyacını duymadan «bizden artık geçti. Evlâdlanmıza bakaBüyük Harbde, haklı haksız, doğru liğidir. Gayelerinin en başında Konyahm» diye daha çocukken ihtiyar oHu ranlış kullanılan bu hakikati gizleme uda talebe okutmak gelir. Bunun için bil öyleyip gidiyordu. İlk tahminimde yanılmamıştım. Bu ğuna inandırılmış ve başına yazma ye ulü, artık zamanımız harblerinde mümhassa îstanbul avukatlarından Hidavet menisi bağlanarak dünyasundan geciril :ün olamıyacaktır. Çünkü iki muhasım Aydmer ve Konya avukatlarından Hul ocuk bir meczubdu. miş görgüsüz, şapşal bir kadmdan başka tarafın radyo istasyonlan, kazandıklan kinin maddî ve manevî yardımlarile Biraz evvel arabacıya seslenen makimse görmüyor. Konyada mükemmel bir pansiyon açıl kasçı tekrar göründü, onu: muvaffakiyetleri ballandıra ballandıra mıştır. Şimdilik 20 talebesi vardır. Fa Haydi çek arabanı... Beyi rahatsız Bu iki insan gecenin birinde ellerinde anlatacaklardır. Hem de muharib oldukkat gelecek yıllâr iki, hatta üç mislıne tme, diye azarlıyarak yanımdan koğdu. fenerle zifiri karanlık sokaklardan harlı an memleketin dili ile... T a ki maddî çıkacağı muhakkaktır. O yırtık papuçlarını süriiye sürüye uzak yan, hırlıyan, uluyan köpek sürüleri ara asıtalan kullanılan manevî kuvvetler Burada herkes ; n birkaç dönüm bağı, laşırken makasçı bana parmağile şakağı sından geçerek, bir kalabalığm içine giri ıırılsın diye... bahçesi vardır. Oradan senelik yiyecek Şimdi îtalyan radyo istasyonlan, çiy nı göstererek: yorlar. Biraz sonra keman, zil, davul sesihtiyaclarını temin eder. Ayrıca onar, Kaçıktır biraz zavallı, dedi, size leri içinde karşıdan resimli bir duvar kal :t yiyen, para yerine mübadele vasıtası on beşer dönüm de kırları (sulanmıyan kıyor, yüzü, saçlan, gösçsü, koüan çıp Dİarak tuz ve kırmızıbiber kullanan Haaraziye orada kır derler) vardır ki bu oyuncusunuz diye sordu galiba? Evet. Nereden anladınız? . lak, öte tarafı sekiz on lâmbanın kamaş eşliler, ot ve samandan yapılmış kulü radan da kendıleri için buğday ve saire hayvanları için yem, saman temin e Herkese onu sorar da ondan... tmcı ışığında panl panl yanan altın pul belerine radyo almak lüksünden henüz derler. Makasçı ayaküstü bana gayet basit larla örtülü kad«nlar ortaya atılıyor, ol mahrum bulunduklan için, düşmanın maHaricde ticaret yapmak veya Fethi kelimelerle acı bir dram anlattı: gun seftalilere benziyen yanaklan üzerin neviyatını kıracak neşriyat yerine, Ital yede amelelik yapmakla da para kaza Bu zavallı iyice bir adamın ogluy de sürmeli gözlerile oynamağa, vücudü yanların maneviyatını yükselterek neşrinırlar. du. Haline bakmayın, mektebde filân da nün her tarafını ayn ayn titreterek kmt at yapıyorlar. Pirlerkonduda imar faaliyeti günden Pariste çıkan faşist aleyhtan «Justizia mas»a başlıyor. güne ilerilemektedir. Sokaklar ve cad okumuştur. Güzel yazısı vardır. Allah e Liberta», yani «Adalet ve Hürriyet» Kasabamn en hovardalıkla şöhret aldeler genişletilmekte, yeni ve çok güzel belâlarını versin, buraya ikide birde tiatro oyunculan gelirler; aralannda uy mış delikanlılarının, zenginlerinin bile azetesi, îtalyan radyo istasvonlarının binalar yapılmaktadır. Belediye binası çok güzeldir. Bundan üç yıl önce kasa unsuz kanlar vardır. Hem memleketin kenar mahallelerde, bağ kulelerinde hem italyanca, hem de dünyamn bütün bamn tam ortasından geniş bir cadde a parasmı çekerler; hem çoluk çocuğu baş yaptıklan âlemlerde «ha jandarma duy isanlannda yaptıkları propaganda neş çılmıştır. tan çıkarırlar... Çoluk çocuk diyorum a du; ha deveciler basacakmış» diye seksen iyahna karşı, Milletler Cemiyeti radyoKonya Ermenak yolu Pirlerkondu ma yaslı başlı kaç adamm da evini yıfc türlü yürek çarpıntısı içinde oynattıkUn unun ve Italya aleyhinde cephe alan 50 dan geçmektedir. Bu yolun kasabaya tılar... Işte bu fakir oŞlancık ta bir oyun kadın bile bunlara nisbetle nekadar sö milletin radyolarının neden mukabil neşgireceği yerde, dört beş yüz metro ka riyat yaDmadiklarını soruyor diyor ki: cu kızına tutuldu; babası sa§ olaydı ona nük, nekadar sefil... dar yalçın bir kaya yarılmıştır. Şose «Bwün 500,000 radyo makinesi fcuO erkeklerin bu manzara karşısmda adeta bir tünel halindedir. Dinamit ve öyle yerlere adım attırmazdı ya... Üs unan ıial"in milleline hakikati anlatmak aletleri Nafıadan alarak Pirlerkondulu tünden baba baskısı kalkan çocuğun haü çıldırmalanndan, kiminin hikâyesini anlâzımdır. İla^'anın arsmlusal vaziycline lar burasım üç yıl mütemadi çalışma ne olacak? Anası cahil kadın... Delikanlı lattıgım çocuğa benzemesinden, kiminin dan sonra açmıya muvaffak olmuşlar oğluna diş geçiremedi. Hasılı oğlan karısını boşamağa kalkmasından daha aid hahikati, Itabjamn iktısadî, malî, askc* rî Oaziyetlerine aid hakikali, Italtjamn müdır. O yalçın kayalar üzerinden şimdi Nermin diye bir kokmuş kaltağa gönlü tabiî ne olabilirdi? lecaviz sıfalile yüklendisi mes'uliıjetlere medeniyet tekerlekleri yuvarlanıyor. nü kaptırdı... Karı da para hatın için buÇocukluğumu geçirdiğim kasabalar aid hakikati Îtalyan milletine anlatmak [•] Pür, çam yaprağına denir. Kent te na yüz mü vermiş, yoksa öteki beriki dan birine Treza diye bir aktris gelmişli. gerekür.» malum.. Oralarda çam ormanları pek «bunun da sende gözü var?» diye alay Çok tutmuş bir kantosu vardı. Bir aralık Sözün kısası, faşist aleyhtan gazete çoktur. Pürlükent adı bundan galattır. mı etmis nedir? Oralarını pek ivi bilemi sahnenin önüne gelerek kendi kendine faşist rejiminin dahil ve haricde yaptığı yorum. Hasılı oğlan tozuttu. Kan defo birşeyler çalan kemanı dinler, sonıa: propagandalara karşı propaganda ile lup gittikten sonra konukomşu bir araya «Karanfil deste gider Karadenizdeki fırtına mukabele etmek ve radvoyu manevî hartoplandılar. Anasma «çocuk yivip içme«Kokusu dosta gider Bükreş 4 (A.A.) Karadenizde hü den kesildi: bu gidişle ya büsbütün çıldıbin en kuvvetli silâhı olarak kullanmak «Beni gören yiğiller küm süren fırtına, devam etmektedır. istiyor. Îtalyan aleyhtan bir Fransız s;a«£t?ine hasta gider» Gemiler, Köstence limanına girmek im racak, ya ölecek.. Şunu tezelden evlendizetesi de bu fikri benimsemiş, kânsızlığı karşısmdadırlar. Romanya relim de kantocu kanyı unutsun» dediler. Diye bir mani okuyarak sıçramağa «Milletler Cemiyeti radyosu, îlahıan sahillerinde birkaç geminin battığı ve Amca yanmda oturan nur gibi bir kimse baslardı. istasyonlarmın sesini bastırmağa ve ıtalyüzlerce kişinin öldüğüne dair olan ha siz kız da bulup nişanladılar. Fakat anaTreza ne doğru sÖylüyordu. Etrafım ber. valanlanmaktadır. sı mızmız kan «dur tarlanın birazınt sa daki yiğitlerin tiyatrodan adeta hasta çık yaya karşı mnüehid bir cephe alan dün' ı/anın sesini Itabıan miüetine duyurmağa tıklarını görüyordum. Erkek mecl'sleri cahsmabdır, Milletler Cemiyetinin arsı kadar kadın meclislerine de girmeğe mü ulusal bir ordu seferber etmesi imkânsızsa said bir yaşta olduğum için ayni zaman da hakikati seferber etmesi mümkündür.» da bu fırtınanın o biçareler arasında vap diyor. tığı sarsmtıyı da gözümle göniyordum. îste bunun icindir. ki düğmesini her Şerif Dudunun mahallede cok scvilen kımıldattıkça, size 72 bucuk milletin söbir alaykâtibi kaynanası ellerini açarak zünü. türküsünü ve musikisini dinleten «seni gören yişhtler evine hasta gıder ha? radyo modern bir harb vasıtasıdır. hem Yarabbi sen tez zamanda su kanmn ca de manevî kuvvetlere kargı harbeden ya' nını al da coluŞumuzu çocus;umuzu bu nıan bir vasıta... belâdan kurtar» diye beddua ettiği hâlâ TÖzümün önündedir. *** Tuluat kumpanyalarını bu kadar çe mihneti kendilerine zevkeden uyanık ve kiştirdikten sonra birdenbire ağız değiş sevimli göçebeler yıllarca Anadoluya tirmek tubaf düşecek ama ben onlann neşe, hareket ve yaşamak zevki taşımışlardır. zaranndan Uyade faydalanna kaniim. REŞAD NURİ GUNTEKİN Bu yorgunluktan, açlıktan yılnuyan,

Bu sayıdan diğer sayfalar: