16 Kasım 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

16 Kasım 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Ikincîteşrin 1935 meraklı şeylerj HİKAY MUMYANIN SIRRI Dünyanın en ihtiyar ağacı Bilginlerin yaptıkları derin incele 'nelere göre dünyanın en ihtiyar ağaa • Hindistanın cenubundaki Seylân ada 1 sındadır. Bu ağacm ismi mukaddes Bu; da ağacıdır. Tam 2208 yaşındadır. Hindliler bu ağaca dair şöyle bir ef j sane de uydurmuşlardır. îsanm doğu [ şundan 2 esene evvel Hind prenseslerinden Şangamita, Seylân adasmda oturan ( dostlarından diğer bir prensese birçok ıhediyeler göndermiş ve bunların arasıj na vaktile Budanın üzerinde oturduğu ağacın bir dalını da koymuştur. t \ Seylân adasındaki prenses te dindar• bir kadın olduğu için bu dalı yere dıkı mıştir. İşte o dal bugün müthiş bir ağac ! olmuştur. Dalları, civarmda bir Hind mabedinin taraçasını örtmektedir. Burası bütün Buda dınine mensub olanların bir kâbesi gıbıdır. Sevlân adasını işgal eden her devlet bu ağaca iyi baktığı için hâlâ genclığini muhafaza etmektedir. Bu ağacın yaşı evvelâ on sekizinci asırda Sınha Racası tarafından verılen emir üzerine tetkık edılmeğe başlanmıştır. Bazıları bu ağacın bu kadar ihtiyar olduğuna inanmamaktadırlar. Halbuki > nebatlar ilmi, bir ağacın bu kadar ya { şıyabileceğine dair olan ihtimalleri in.' Bay Raif Vecdet otelin taraçasındakı bir salona vâsıl oldular. Bay Raif Vecşezlonga uzanmış bir taraftan rahat ra det bir iki dakika etrafını gözden geçir hat sigarasım içiyor, dığr taraftan da di. Bu esnada Hasan Bey Tosun taştan Nil nehrinin mavılıklrini tath tatlı seyrc bir lâhdin içindeki tabutun kapağını kaldiyordu. Bay Raif Vecdet üç senedir Su dırdı. îçinden hakikaten seyredılmeğe şaîdan hududunda kendisine büyük anne yan bir mumya çıktı. Mumyanın yüzü sinden miras kalmış çiftlikte geceli gün hiç te ölü suratına benzemiyor, hayatta düzlü çalışıp büyük bir servet elde et bir adamın yüzünü andınyordu. İki üç tikten sonra memleketı Türkiyeye gel bin sene evvel mumyalanarak gömülmüş mek üzere İskenderiyede vapur bekli bir cesedin nasıl olup ta böyle bir çeh reye sahib olduğuna Bay Raif Vecdet yordu. çok şaştı ve mumyayı daha yakından inVapurun şu dakikada kalkması lâzımdı. Fakat makınesıne anz olan bir sa celemek için iğildi ve tam bu sırada bir katlık yüzünden hareketi ertesi sabaha taraftan başından ağzına doğru bir menkalmıştı. Onun için Bay Raif Vecdet dıl atıldığını ve ellerinin de bir iple bağbu beklemeden istıfade ederek Iskende , anmak istendığini gördü. Buna mâni olriyenin göriılmeğe şayan yerlerini gez mak için yaptığı hareketlerin hepsi boşa gitti. Biraz sonra kımıldıyamıyacak bir mek istedi. Otelden çıktı, şehrin çerilerine doğru hale gelmişti. Çünkü kendisine mumya yollandı. Bu sırada kendısıni haberı ol diye gösterilmek istenen cesed de ayağa madan takıb etmekte bulunan bir Mısırlı kalkmış kendi üzerine hücum etmişti. ona yaklaştı. Affedersiniz, dedi, sizi yolunuz idan alıkoydum, fakat zannederım ki teklıfimle çok alâkadar olacaksınız.. Ben Mısırlı eski eserler mütehassısı Hasan Bey Tosunum! Burada eskı mezarları kazarak vesıkalar meydana çıkarıyorum.. Eğer arzu ederseniz bana arkadaşlık e din.. Son keşfettiğim Prens Lut An Kamanm mumyası çok meraklı bir şey.. Size göstermek istenm. Bay Raif Vecdet, bu bedava iyilıği niçin yapmak istedığini anlıyamadığı Mısırlmın yüzüne uzun uzun baktt. Adan, otuz otuz beş yaşlannda kadar vardı. Sırtına bir golf elbisesi, başına bir sö mürge şapkası giymişti. Kısa ve kıvırcık «akalile tıpkı bir Asurı hükümdarmı andınyordu. Bay Raif Vecdet korkar görünmek istemedıği için bu teklifi kabul etmek mecburiyetinde kaldı. Ikisi birden şehrin dışarısına doğru yürümeğe başladılar. Bıraz sonra bir fellâha rasgeldiler. Hasan Bey Tosun: Ahmed, dedi, biz de mezara geliyorduk. Anahtar sende değıl mi.. Haydı beraber gidelim de kapıyı aç! Fellâh kendilerini takib etti. Biraz sonra kocaman bir kayanın oyulup kahn bir tahta kapı ile kapatılmış köşesinde durdular. Fellâh hemen anahtan kili din içinde çevirdi. Kanadı ıtip cebinden çıkardığı elektrik lâmbasıle yol göster di. Kısa bir koridordan sonra dört köse Hasan Bey Tosun gülmekten kırıla rak: Ya bayım, diyordu, mumya dirildi. Her üçümüzün de paraya ihtiyacı var. Sızin Sudan hududunda büyük bir servet kazandığınızı biliyoruz.. Birkaç yüz bin lira.. Ne olur yüz bin lirasını bize verin!. Uzerinizde para olmadığını söyliyeceksiniz.. Buna çare bulunmıya cağını zannedecek kadar ahmak değiliz. Cebinizde bir çek defteri var.. O def terden bir kâğıdcık imzalayıp bize ve rirsıniz, iş olur biter!. Bay Raif Vecdet bir an kızgınlıkla şaşkınlık arasında bazı hislere kapıldık tan sonra: Pekâlâ, diye cevab verdi, çeki imzalayınca serbest bırakılacak mıyım? Tabiî.. Fakat kendinizi pek akıllı bizi de o kadar ahmak sanmaym.. El bette ki ancak parayı bankadan aldıktan sonra size hürriyetinizi gerı vereceğiz.. Bay Raif Vecdet çaresiz çeki imzaladı. Üç haydud sevine sevine mezardan dışan çıktılar. Kapıyı genc adamın üzerine sıkı sıkı kapadılar. Zengin Türk paranm gittiğine pek yanmıyordu. Böyle bir tuzağa budala ca düştüğü için kendi kendine kızıyordu. Daha ziyade onlara pek avanak birsey olmadığını göstermek için bu kapandan biran evvel kurtulmak istiyordu. Fakat imkânı mı var.. Her taraf kaya ve kapı sapasağlam.. Yalmz bir kenarda kınl mış bir tas parçasmın yatmakta olduğunu gordü. Elile kaldırıp muayene etti. 13 yaşındaki Amerikalı sinema yıldızı Jaekie Cooperin yatağt bir vapur kamarası yatağı şeklindedlr. Onun üstüne çıkıp sanki hakikaten vapurda imiş gibi böyle dürbünle etraft seyreder. FAVDAU B;LG;LER Denizin altındaki hazineler însanların gemiler yapıp deniz Oze rinde gezmeğe basladığı andan itibaren ırtına, kaza, muharebe, çarpışma ve saire dolayısıle bu nakliye vasıtaları batmış ve bunların içerisinde bulunan! kıymetli eşya denizin dıbine düşüp kalmıştı. Uzağa gitmeğe ne hacet.. Genel Saaş esnasında batan vapurlardan sade «Mısır» ismindeki Ingiliz vapurile kıymeti milyonlara yükselen eşya dalga ara karışıp gıtmiştir. Keza, vaktile baan bir îspanyol kruvazöründe de gene hesabsız hazineler mevcuddu. Bu hazineler hiç şüphesiz ötedenberi nsanlann hırs ve tamahını kamçıla maktadır. Bunlan ele geçirmek için imdiye kadar birçok icadlar, ihtiralar yapılmak istenmiş, fakat pek azı muraffakiyetle neticelenmiştir. Son zamanlarda Amerika mühendiserinden Mister Hall isminde biri bundan altı yüz sene evvel Gotland adasına naklolunurken içinde bulunduğu geminın bir kazava uğraması neticesi Bal;ık denizinde batan Kral Valdenarır' Bilmeceyi çözenler kâr etmemektedir. Nitekim Almanya daki Hilderheim namı verilen gül ağacı da tam bin seneden daha fazla bir zaman evvel dikılmiştir. Mukeddes Buda ağacının dışarıdan görünüşünde hiçbır fevkalâdelık yok ^ tur. Gövdesi kalın, yaprakları çok ince dir. En hafif bir rüzgârla bu yapraklar' hışıldadığl için Buda dini mensublan peygamberlerinin öbür dünyadan bile hâlâ hassasiyet göstermekte olduğunu zannetmektedir. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fo] Abdurrahman. | Gün geçmez ki ağacm önünde yüz ğraf gönderenlerin resimlerini bas 10 Kadıköy 11 inci ilk mektel 20 lerce hacı toplanmasın. Hem bu hacıların hepsi de ondan bir yaprak alıp ev mıya devam ediyoruz. Fakat burada Sabahat. resmi çıkmak mutlaka hediye kazan 11 Gönen Malkoc m?hallesı Odun lerine götürmek isterler. Halbuki Buda dini bu ağaca dokunulmasını menetmış olmıya delâlet etmez. Mukâfat ka oazarı No. 11 Adnan Dora. miştır. Onun için fazla dmdar olanlar zananların isimleri her ay başı büyuk 12 12 nci ilk okul 374 Orhan. lıstede neşrolunur. Soldan sağa sıra ile: 13 Mersın Sılıfke caddesi bakkal «bir yaprak kendıhğinden düşsün de alayım> diye orada günlerce beklerler. 1 Yalovada orta okul turkçe oğret Kâmıl oğlu Abdülkadir. meni oğlu Ilhan Dılmaç. 14 Kadıkoy Acıbadem caddesi No. Çocuk portreleri 2 Erzurum topçu binbaşısı H T a 16 İzzet. san kızı Yuksel. 15 Ankara Cıkırıkçılar yokuşu Mer3 Şışli 44 üncü ilk okul Füsun sin sokağı No. 53 Erden Kaşay. Üstel. 4 Bursa erkek lisesi 332 Nizamettin Dünya rökoru Özgül. Yuksek atlama şampıyonu gripe va5 Erzurum öğretmen okulu 61 Ru kalanmıştı. Yatakta ahlar, oflar içinde hazinelerini çıkarmak teşebbüsüne gi şen. yatıyordu. Doktor geldı. Dılını, göğsürişmiştir. 6 Suadıye Mekteb sokağı No. 4 A. nü, karnını muavene ettıkten sonra aMister Hall elektrikle hareket eder Mehmed Çakalkaya. teşmi anlamak istedi. Koltuğunun altıbir takım vasıtalarla Gotland adasının 7 Beylerbeyı Iskele caddesi No. 14 na derece koydu. Derece çıktığı vakit etrafındaki deniz mıntakasını baştan a Kadri. şampiyon telâşla doktor a sordu: şağıya tarayacakmış.. Amerikalı mu 8 Sultanahmed 2 nci ilk okul 84 Kaç doktor? hendis kârlı işi buldu mu dersiniz? 40 buçuk.. Vedad. 9 Akşehir Gazipaşa mektebi 89 Dünya rökoru nekadardır?. Rıhtımın üzerinde bulunan otelın kapı sının önüne geldığı vakit vapurun kalk mak üzere olduğunu görüp hemen merdivene seğirtti. Derhal kaptanın yanına çıktı. Niçin vapurun kararlaştırılan za mandan evvel kalktığını sordu. Kaptan: ~l Amerikada asrî mektebler Makine tamir olup bittiği için ha Yirmi kilo kadar var, benim işimı reket edıyoruz! gorür! Cevabını verdi. Bu mükâleme cere Diye söylendi ve beklemege başladı. yan ederken merdiven çekilmiş pervane Saniyeler, saatler, dakikalar günler ka harekete geçmişti. Derken beklenilmiyen dar uzuyordu. Aradan nekadar geçtı bir hâdise vuku buldu. Baştaraftan bir ğini pek iyi tahmin edememekle beraber yolcu kaldırıp kendisini denize attı. Tabirkaç saat sonra dısarıda ayak sesler biî sandalcılar ve polisler imdadına koşışitti ve taş parçasmı iki elıe başının üs tular. Vapur durdu. tune kaldırarak kapının arkasına gizlenînceleme neticesinde denizden çıkan di. Rutubetin paslandırdığı kilid içeri lanın kendisini Hasan Bey Tosun diye döndü. Raif satan meşhur haydud Abdülkadir olduğu : sinde anahtar gıcırdıyarak Vecdet içeriye girenin kafasına taşı bü anlaşıldı. Tayfalardan birmi kandırarak rtin kuvvetlie indirdi. Fakat ayni zaman vapurun makinesini bozduranın da bu aI da bir silâh sesi mağaranm içinde derin dam olduğu meydana çıktı. Bu suretle akisler yaptı. Iceri girenin arkasında bu kendini götürecek geminin muayyen ol lunan adam ateş etmişti. Kurşun kafa mıyan bir vakitte kalkmasını temin etmek sma taşı yiyenin vücudü mâni olduğu için istemişti. genc adama dokunmamıştı. Karanhktan Parasını geri alabilmek için hareketini ıstifade ederek onun da gırtlağına sanl başka bir güne bırakan Raif Vecdet Abdı ve tabancayı elinden aldı. dülkadirle yüzyüze gelerek ona yapmr olduğu oyunun altında kalmadığını söyKapıyı tamamile geriye kadar açtığı zaman ölenin Ahmed, ötekinin de sahte ledi. İstanbula döndükten sonra da onun Yazi ile yapılan imtihanlaraa mumya olduğunu gördü. Tabanca ile şimdiye kadar yapmış olduğu birçok cinakopyacılığın önüne geçmek için korkutarak ellerini bağladı. Sonra şehre yetlerle birlikte son vak'ası yüzünden idabu usul tatbik edilse fena mı olur? doğru bütün kuvvetıle koşmaya başladı ma mahkum olduğunu haber aldı. Deniz lisesi muallimlerinden yüzbaşı Mukadderin şirin kızı ( 2 nci teşrin bilmecesi L.. e O.. a m.... b = 3 " Şu yukarıki iki kelime Kültür Vekâleti teşkilâtından olduğuna göre bu muadele ne demektir? Nokta üe gösterilmiş harfleri yerine koyduktan sonra muadelenın manasını altına yazarak bize yollayınız1 Bu bilmeceyi doğru çözenlerden birinciye 5 lira, ikmcıye 2 lıra, üçüncü ye münasib bir hediye takdım oluna cak, diğer yüz kişiye muhtelıf mükâ fatlar verilecektir. Bilmeceyi çözenlerden bize fotoğraf gonderenlerin resımleri de gazeteye basılır. Gazetedeki parDünyanın en asrî mektebi Amerftanın Kaliforniya mıntakasmdadır. B » «at çanın da kesılip içine konması icab euzerine yapılmıştır ve bütün sınıflar güneşe bakan bir cephe üzerındedır. den cevablar ıkincıteşrınin son gününe O cephede kat'ıyyen duvar yoktur. Hep baştan aşağı camdır. Bu zıya bollugu kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahıfesı> yetmıyormuş gıbi guzel havalarda derslerm sınıfta verılmesi yasaktır. Sıra adresme yollanmalıdır. Bu şartlara rıalar ve çocuklar derhal ön taraftaki üstü kapalı yere çıkarılmakta ve resımde yet etraiyenler ve geç kalanlar mükâfat kazanamazlar. gorduğunüz tarzda ders okutulmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: