25 Kasım 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

25 Kasım 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHITRİYET 25 İkinciteşrin 1935 Dün dolgun bir spor günü geçirildi Galatasaray Istanbulsporla sıfır sıfıra berabere kaldı. Fenerbahçe Beykozu 9 . 0 yendi 1 Sıhhî istıab derecesının onemı înebolu vapurunun batmasından sonra ortaya çıkan pek mühim bir sağlık ve dirim meselesini kurcalamak isti vorum. Genel sağlığımıza ve hayatımıza arada sırada müthiş bir yıldırım tesiri vapan bu tedbirsizliğin önünü almak zamanı çoktan gelip geçti. Bu ihtiyatsızlığımızdan dolayı nice insanlar ölüyor, aileler sönüyor, değerli mallar kayboluyor. Başka bir memleketin iskartaya çı kardığı veya kadro harici bıraktığı 45 vıllık bir vapur, pek fazla yük ve insan konduğundan dolayı batıyor. Şöyle oldu, böyle oldu gibi birçok dedikoduvu bertaraf edersek vapurun tedbirsizlik neticesi denizin dibine güm bürdeyip gittiği muhakkaktır. Eğer bu vapurun fennî noktai nazardan nekadar yük ve insan alabileceği daha evvelce hakkile tayin edilip ona göre hareket olunsaydı ihtimal ki bu kaza olmıyacaktı. Bu tedbiraizliğimiz, düşüncesizliğimiz hemen hemen bütün nakliye vasıtalarımızda az çok vardır. Vesaiti nakliyede, hıfzıssıhhaya göre adam taşımak, fenne tevfikan yük almak meselesi çok ehemmiyetlidir. Bu iş esaslı bir surette tayin ve tatbik edilirse umumi sağlığımıza ve ulusal hayat ve servetimize çok yardım eder ve melhuz olan birçok kazalann önü alınmış olur. *** Büyük Arab İmparatorluğu Beyrutta 39 teşkilâtçı tevkif edildi En çok rejim değiştiren memleket Yunan Kralı ikinci Jorj nasıl bir adamdır? Yunanistanda Kralı bekliyen vazife çok ağırdır; kralcılarla cumhuriyetçileri birleştirmeğe çalışması lâzımdır T"*M>""*~, Suriyede çıkan türkçe Vahdet gazetesinin yazdığına göre Beyrutta Suriye, Lübnan, Filistın. Irak ve Şarkî Erdünü ihtiva eden büyük bir Arab İmparatorluğu kurmak için teşekkül eden gizli bir cemiyetin azalarından 39 kişi tevkif edilmiştir. Bilâhare yapılan tahkikat neticesinde bunlardan 31 i bırakılmış, ve diğerlerinin mevkufen muhakemelerine ka rar verilmistir. Her camaat ve mezhebe mensub bir çok tanınmıs kimselerin bulunduğu bu gizli cemiyetin adı (Suriye halk partısı) dir. Cemiyet elebaşılarının evlerinde yapılan arastırmada müstakbel ve büyük Arab împaratorluğuna dair esaslar, nızamnameler bulunmustur. Bugün Edirnemiz bayram yapıyor (Baştaraft 1 inci tahifede) ma komisyonu yaptığı bütün hazırlıklan bir programla tesbit etmiş ve bu programı halka dağıtmıştır. İki gündenberı şehre Ankaradan, Istanbuldan ve Trakyanın muhtelif yerlerinden misafirler gelmekte, Karaağac durağında General Kâzım Difik, Vali Şahinbaş, Edirne saylavları Şeref Aykot ve Faikla Parti başkanı, ve Belediye Reisi tarafından karşılanmaktadır. Dün ak şam gelen saylavlar arasında başta Edirne saylavlarından doktor Fatma Şakir olmak üzere beş te kadm saylav vardır. Bu sençki bayramın her yıldan daha parlak olacağı umulmaktadır. Bu anda taklar, fenerler, çiçekler ve renkli ampüllerle bir gelin gibi süslenen ve bezenilen bu şirin beldenın neresine baksanız ora da Türkün yapıcı ve medenî kolunun eserlerile karşılaşırsınız. Başta Selimiye olmak üzere sayısız Türk anıdları Edir nenin Türk olduğunu her zaman ve her fırsattan istifade ederek bütün bir cıhana haykırmış ve artık bir Türk ruhu taşıyan bu güzel ve şirin Türk şehrini düşman elinin ve düşman ruhunun benimsemesıne hiçbir surette meydan vermemişlerdir. Filhakika Edirne müteaddid defalar düşman eline geçmiş ve çok kara günler geçirmiştir. Fakat işte asıl mesele de oradadır ve Edirne, bütün bunlara rağmen, dün olduğu gibi bugün de Türktür, ya nn da Türktür ve dünya durdukça da Türk olarak yaşıyacaktır.. Düşmandan son kurtuluşu bundan on üç yıl öncedir. Ve biz, yarın, o mutlu günü kutlulıyacağız. Yalnız biz Edirneli ler ve Trakyalılar değil, bütün Türk ulusu Edirnenin böyle bir gününde bü tün benliğile bu şirin Türk beldesine ulaşık ve sarmaşıktır. Çünkü Edirne öyle bir şehirdir ki onun bir tek taş parçası için on yedi milyonluk Türk ulusu kanını son damlasına kadar akıtmağa her zaman hazır olduğunu yakın ve uzak tarihimi zin muhtelif devrelerinde bir kere değil, müteaddid kereler göstermiştir. Türk yurdunun bütünlüğü Edirne ile kaimdir. Edirnenin Türk ruhundan, Türk yurdundan kopmaz ve ayrılmaz bir par ça olduğunu bilmiyen zavallılar bundan on altı yıl evvel yurdun birçok parçalannı olduğu gibi Sevr muahedesile onu da düşmana bırakmıslardır. Fakat Anadoluda Atatürkün Önderliğile başlıyan ve dünyayı yerinden oynatan ve bu isyanın Dumlupınar meydan muharebesile sonuclanan kat'î zaferi bütün yurdla beraber Edirneyi de düşman boyunduruğundan kurtarmış oldu. Edirnenin bir tek kurşun atılmadan alınışı da gösterir ki onun üzerinde Türk ulusundan gayri herhangi bir ulusun ve devletin bir hak iddiasına kalkışması kadar manasız birşey olamaz. Bunun içindir ki biz bu son kurtuluş gününü en büyük bayramlanmız sırasına koymuşuz dur, ve bu coşkun ve içli kutlulamada dünü ve bugünü olduğu kadar yarını da i.'gilendiren bir tek anlam vardır: O bizimdir ve ebediyen bizim olarak kalacaktır.. KADRİ OĞUZ Galatasaray lstanbulspor maçından Lik maçlarının dördüncü hafta oyunlarına dün Taksim, Kadıköy ve Beşiktaş sahalarında devam edilmiştir. Cumartesi akşamı sürekli bir surette yağan yağmurun Kadıköy sahasını ne hale getırdiğini bilmiyen ve geçen hafta Beşiktaş Fener maçını görmek için masraflar edip oralara kadar gidip maçı seyredemeden dönen futbol meraklılan dün ihtiyata riayet ederek füzulî masraftan kurtulmak için Taksim stadyomunda toplanmışlar ve büyük bir kalabalık teşkil etmişlerdi. Tribünleri baştanbaşa dolduracak kadar büyük bir seyirci kütlesinin toplanmasmda stadyom idaresinin dühuliye fiatini yirmi beş kuruşa indirmesinin de tesiri vardır. ühi Buradaki karşılaşmaların en mu mini Galatasaray lstanbulspor maçı teşkil ediyordu. intıba Hatta bu anlaşamamalzık yüzünden Avnı ile Osman bir aralık topu birbirlerine bırakarak ortalarında duran İstan bulspora da mükemmel bir gol fırsatı hazırladılar. Fakat Nihad bundan istifade edemedi. îstanbulsporlular ortadan aldıklan topu mükemmel denebilecek anlaşma ve paslarla Galatasaray kalesine kadar getirdikleri halde top Galatasaray müha cimlerine geçince yalnız bir pas verile biliyor ve ondan sonra hücum akim kah yordu. Birinci devre îstanbulsporlulann çok canlı oyunlan ve hâkimiyetlerine rağmen 0 0 berabere bitti. Yunan Kralının, Veliahd ve kendisini Yunanistana davete giden heyet azalarile birlikte Londrada çektirdiği resim (Kral soldan üçüncü, Veliahd soldan ikincidir.) 3 ikinciteşrin tarihinde yapılan genoy, Yunan Millet Meclisinin geçen birinci teşrinde cumhuriyetin ilgasına dair ver dıği kararı teyıd etmiştir. Yunan mıllelı Krallık lehinde rey vermiş ve Kral îkinci Jorju tahta çıkmağa davet etmiştir. Yunanistanın erkınliğini ilân ettiği 1821 senesile bu erkinlıği tahakkuk et tirdiği 1827 senesindenberi, onun kadar fazla rejim değiştiren pek az memleket vardır. Önce Capo d'İstria hükumeti iş başına geçmiş, onun katlinden sonra Bavyera Prensi Birinci Othon Kral ilân edilmiş, Othonun iktidar mevkiinden çekilmek zorunda kalması üzerine Dani marka Prensi Giullaume 1863 te, Birinci Jorj adile tahta geçmiştir. çin beni alâkadar eder, ben yalnız onun âtisini ve terakkisini düşünürüm.» Kralın vazifesi güçtür Partilerin fevkında bir hakem olmak, politika oyunlan tehlikesini tahdid et mek, hulâsa, fren vazifesi görmek, fikirleri birleştırmek, muhalefetleri denkleş tirmek, elele vererek yaratıcı bir eser vücude getirmek için aykırı cereyanlan bir arava toplamak, bilhassa en kuvvetli tarafın hürriyeti on iki sene hüküm sür dükten ve siyasa usulü, süngülere ve kanuna hemen ayni derecede dayanarak yürüdükten sonra, kolay bir iş değildir Kasımpaşa: 2, Halic: 1 Öğleden evvel ikinci kümenin Kasım paşa ve Haliç takımlan karşılaştılar. Kasımpaşalılar birinci devrede hâkim oynıyarak sağ içleri vasıtasıle birinci, sağ açıklan vasıtasile de ikinci gollerini yaptılar. îkinci devrede Haliçliler kendilerini topladılan ve bütün ikinci devre imtidadınca hâkim oynamalarına rağmen ancak bir gol atarak sahadan 2 1 mağlub çıktı lar. Güneş: 2, Vefa: 1 Bu maçı Kasımpaşadan Ahmed Âdem idare etti. Gazi ve Saim gibi en iyi iki oyuncusundan mahrum olarak sahaya çıkan Vefalılar oyuna başlamadan Güneş oyunculannın nizamî futbolcular olma dığına işaret ederek usulen itiraz ettiler. Mütevazin bir şekilde cereyan eden birinci devrenin ortalanna doğru Vefalılar penaltıdan bir gol kazandılar. Bu golün hemen akabinde hücum hattmda yalnız başına kaldığından birşey yapamıyan Muhteşem de sakatlanarak oyundan çıktı. On kisi kalan Vefalılar bu devrenin mütebaki kısmında şayani takdir bir ça lışma ile hasımlanna gol yaptırmadılar. İkinci devrede Vefalılar Muhteşemi sağ açık yerine koymuşlardı. Yürürken bile topaallıyan bu oyuncu tabiî birşey yapamadı. Güneşliler hasımlarının on kişi ile oynamasından istifade ederek biri frikikten olmak üzere iki gol yaparak oyunu 2 1 kazandılar. Tramvaylarda asılan ilânlara bakılırsa. her vajjonda 33 kişi bulunabilir. Halbuki her arabava çok defa 45 50 insan kuzu gibi sımsıkı dolduruluyor. Hele o Şirketi Hayrivenin bazı mubarek vapurlarına. haddi istiabiyi gös teren levhada 750 vazılı olduğu halde 1000 1500 insan tıklım tıklım dolu yor. Ha battık, ha batacağız, kor kusile fenalıklar, halecanlar, bayılma lar geçiren birçok insan Köprüye avak İkinci devre basıncıya kadar neler çekiyor, neler! Bu devrenin başlangıcında da Istan**• bulsporlu mühacimler çok çalışıp Gala Yazm, bir pazar günü tenezzüh tre tasaray kalesine inmek ister bir şekilde nile Adapazarına gidip gelmiştim. Ooynıyorlardı. Fakat bu vaziyet az sür turacak bir ver bulmak icin trene vapıdü; Galatasaray takımında birdenbire lan hücumlan görmüştüm. Sağlam bir aksülâmel hâsıl oldu. Bütün birinci sporcu olmıyanlann vay haline! Yer devre ve ikinci devre başlangıçlarında ls bulamıvanların bir takımı 3 4 saat atanbulspor hâkimiyeti altında kalan Ga vakta gittiler. latasaraylılar enerji ile oynamağa başlaBir buçuk ay evvel Toros ekspresile dılar. Sarfedilen bu gayret karşısında Îs Ankaraya gitmiştim. 8 1 0 yolcunun tanbulsporun hücum hattı durur gibi oldu. versiz kaldığını, 13 saati ayakta geçir Fakat muavin ve müdafaa hattı iyi çalı digini gördüm. şarak, oyunun sonuna kadar gol yaptır Maslak yolunda her sene birçok ka madı. Ve oyun 0 0 beraberlikle bitti. zalara, ölümlere sebeb, gene bu tedbirBirinci devrede İstanbulspor takımı sizliklerdir. Hendeklerin en son kenarkusursuz bir oyun çıkardı. Yalnız hazır larına dikilmesi lâzım gelen ağaclar, ladıklan fırsatlardan istifade ederek gol zaten pek dar olan şosenin kenarlarına yapamadılar. İkinci devrede de muavin dikilmiş.. Süratle koşan otomobillerin, otobüsve müdafaa hatlarındakiler akıllı ve canlerin, kamvonların manevralarına, bu dan bir oyun oynıyarak kuvvetli hasım yolun fennî ve hendesî tertibatı muva1 Iarına gol yaptırmadılar. fık olmadığından birçok belâlar zuhur Galatasaraylılara gelince birinci dev ediyor. rede iyi değildiler. Ferd itibarile Lutfi Istanbulda her yıl arasıra görülen ev den maadası hiçbir mevcudiyet göstere yıkılmalarının âmili de gene bu tedbirmedi. Takım halinde de bir oyun göste sizlik ve ihmalcilikte aranmalıdır. remediler. Binaenaleyh bütün nakliye vasıtala rının ve hatta eski, harab evlerin sıhhî İkinci devrede Îstanbulsporun tazyikini kaldırarak hücuma geçişi gayrişuuri istiab derecelerini ve tahammül kabiliidi. Akıllı ve hesablı iş göremediler. Ta yet ve kudretlerini hakkile tayin etmek zamanı gelmiştir, sanırım. mamile ve yalnız enerjilerile oynadılar. Kralın sözleri 1863 ten 1935 e kadar Ingiltere Kraliçesi Aleksandranın kardeşi ve Rusya Grandüşesi Olganın ko cası olan Birinci Jorj serbest fikirli, zeki ve siyasetten anlar bir adam olduğu için kendini herkese sevdirmiş ve herkesin hürmetini kazanmıştı. Ellı seneden fazla süren uzun saltanatı esnasında, kavgalar yatışmış, memleket gelişmişti. Fakat, 1913 te, Birinci Jorj, müteassıb bir Bulgarın elile öldürüldü. Yerine oğlu Kral Konstantin geçti. Bir kaç gün sonra da Büyük Harb patladı. Kraliçe Sofi, İmparator Vilhelmin kız kardeşi olduğundan, Birinci Konstantinin, merkezî İmparatorluklara karşı olan vaziyeti, kendisini, 1917 de menfa yolunu tutmağa mecbur etti. Konstantinin ikinci oğlu Prens Alek sandr onun yerine tahta çıktı, fakat, kısa bir zaman sonra, maymun ısırması neticesinde öldü. Konstantin o zaman tekrar tahta çağırıldısa da, bir defa daha saltanatı terke ve yerini büyük oğlu İkinci Jorja bırakmağa mecbur oldu. 1923 te cumhuriyet ilân edildi ve Kralcılarla Venizelistler arasında geçen mücadeleler, askerî darbei hükumetler ve geçici diktatörlüklerle dolu on iki sene sürdü. Nihayet 1935 ikinciteşrininde Krallık tekrar ilân edildi. Kral Jorj, geçen temmuzda, M. Saurweine demişti ki: « Hakıkî bir restorasyon, benim telâkkime göre, bir fikrin, yahud bir akidenin zaferi değil, hele bir partinin zaferi hiç değildir. Hakikî restorasyon, bütün bir mılletin emellerının tatmın edılmesıdır. Bu bir zaruret olarak kendini zorla ka bul ettirmeli, istikrarı, ve nasafeti temin edecek yegâne vasıta telâkki edilmeli, beyhudc politika mücadelelerınin sebeb olduğu tecrübe senelerınin tabıî bir ne ticesi olmalıdır. O, tecrübe ile kazanılan, müşterek bir olgunluğun semeresidir. Kral, partılerin fevkında, mücadelelerın dısında kalmalıdır. Milletine, ittihadı, yani, harıcî sulh kadar zaruri olan dahılî barışı kazandırmalıdır. Ne galib istiyo rum, ne mağlub, ne kurban ve ne de fırsat gözleyici. Bütün millet, Kralı, ken disine istikrarı, fikir birliğini iade ve dost büyük devletlerin itimadını temin eden bir hakem olarak görmelidir.» Bu sÖzler bir program değil midir? Kralın, meseleyı anlamış olduğuna, güçlükleri tamamile bildiğine ve bunlan, tahakküm suretile değil, belki bütün hüsnü niyet sahiblerile elbirliği ederek, renkleri ne olursa olsun, memleketi se ven ve ona hizmet etmek istiyen her ferde müracaat ederek yenmeğe azmetmi; olduşuna delâlet etmez mi? Henüz gene, ancak kırk beş yaşında, menfada pismiş, bir adam olan Kral Jorjun, vazifesini iyi neticeye götürmek hususunda, çok mühim bir ihtimal daha vardır ki o da, 12 senedenberi susmuş olmasıdır. Taraftarlarının mükerrer müracaat ve teşebbüslerıne daıma mukavemet göstererek, Yunanistana avdetini tacil edebilecek olan her türlü hareketten sis tematik surette çekinmiştir. Hatta Kral cılarla Cumhuriyetçiler, vatanı imar etmek için herkesin son derece muhtaç ol duğu sükun ve intizamın, ancak elbirliğile temini kabil olduğunu anlamak isterler se, bu iki taraf arasında bir uzlaşma bile kaydedilebilir. Kadıköyündeki maçlar Anadoluhisar: 3, Karagümrük: 2 Öğleden evvel yapılan bu maç çok heyecanlı olmuş, birinci devre 11 berabere bitmiştir. İkinci devrede daha düzgün oynıyan Anadoluhisarhlar bir gole karşı iki gol daha atarak maçı 32 ka zanmışlardır. Dr. HAFIZ CEMAL Bursa kaplıcalannın ıslahı Galatasaray: 0, lstanbulspor: 0 Oyunu Kasımpaşadan Nuri idare etti. îki taraf maça başlamak üzere sahada dizildikleri vakit; îstanbulsporun: Hik met Samih, Sabih Enver, Hasan, Aziz, Tevfik, Orhan, Şinasi, İsmail, Nihad. Galatasarayın da: Avni Lutfi, Os man Suavi, Nihad, Fahir Danyal, Fazıl, Gündüz Kılıç, Adnan, Yusuf şeklinde oldukları görülüyordu. Galatasaray Necdet, Münevver ve Kadriden mahrumdu. İlk akını SanSiyahlılar yaptılar. Bu akın Galatasaray müdafaasma kadar dayandı. Arkasından bir akın daha yap tılar, bir akm daha... Maç mütemadiyen Galatasaray nısıf sahasında, hatta Galatasaray kalesi önünde oynanıyordu. Bunu görenler İstanbulsporlulann saman alevi gibi birden parladıktan sonra sönüvereceğine hamlediyorlardı. Halbuki vaziyet hiç te öyle olmadı. Bu hal birinci devrenin basından sonuna kadar devam etti. îstanbulsporlular bütün hatları arasmda tam birirtibat tesis ederek ve can la başla oynıyarak Galatasaray kalesini çok tehlikeli vaziyetlere soktular ve muhakkak üç gol kaçırdılar. Bütün birinci devre devam eden İstanbulspor tazyiki karşısında Galatasaraylılar bir türlü kendilerini toplıyamıyarak hasımlarının oyunlarına kapıldılar. Bütün oyuncular, ka lecisinden açık oyuncusuna kadar, başlıbaşına bir âlemdi. Ne yaptıklarını, ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Aralarında en küçük bir anlaşma bile mevcud değildi. Bursa (Özel) Bursa kaplıcalan nın esaslı noksanlarmın ıslahı ve kaplı çalarda fennî tadilâtın yapılması için İlbaymıız Şefik Soyerin başkanlığında ilgililerden mürekkeb bir komisyonun toplanması ve verilecek kararlann önü Hilâl: 3, Eyüb: 2 müzdeki banyo mevsiminden evvel yapBirinci kümenin ilk maçını Hilâl E tınlması kararlaşmıştır. yüb karşılaşması teşkil etmiştir. Bu mü sabaka çok sert cereyan etmiş ve hakem ikinci devrede iki Hilâlli oyuncuyu dı kapılılar senenin ikinci mühim maçlannı şan çıkarmağa mecbur kalmıştır. Oyu da dün Beşiktaşa karşı yaptılar. Bu manun birinci devresi 00 beraber bitmiştir. ça tam kadrolarile çıkan Beşiktaşlılar biİkinci devrede Hilâlliler Eyüblilerin iki rinci devred* iki, ikinci devrede iki gol golüne üçle mukabele ederek oyunu 32 yaparak oyunu 40 galib bitirdiler. Susporlart kulübü koşulart kazanmışlardır. Susporlan kulübünün her hafta devam Fenerbahçe: 9, Beykoz: 0 etmek üzere tertib ettiği kır koşu idmanFenerbahçe Beykoz maçı baştan sona kadar Fenerlilerin tam bir hâkimiyeti larile yürüyüş hazırlık tecrübeleri dün birçok kulüblerin iştirakile yapılmıştır. altında geçmiştir. Koşular 5 kilometro, yürüyüş te 10 Hüsameddin Fazıl, Yaşar Meh kilometro üzerinden yapılmıştır. med Reşad, Esad, Lebib Niyazi, Şa Güreş birincilikleri ban, Ali Rıza, Naci, Fikret şeklinde çıDün İstanbul güreş birincilik müsa kan Fenerliler birinci devrede attıklan üç bakalan yapıldı. Bu müsabakalara 25 gole ikinci devrede altı gol ilâve ederek güreşçi girmiştir. maçı 90 kazanmışlardır. Bu müsabakalara Güneşten 11, Ha Şeref sahasında Iicden3, Kasımpaşadan 4, Beşiktaştan 5, Alttnordu: 0, Ortaköy: 0 Topkapıdan2. Öğleden evvel yapılan ve ikinci küme 56 kilo: Güneşten Fevzi birinci, Gü lik maçı olan bu karşılaşma çok zevklı neşten Emanuel ikinci, Topkapıdan Ekolmuştur. İki taraf ta bütün oyun imti rem üçüncü. dadınca sarfettikleri gayrete rağmen gol 61 kilo: Güneşten Çolak Ömer birin•yapamamışlar ve oyunu 00 beraberlik ci, Halicden Koç Ömer ikinci, Güneşle bitirmişlerdir. ten Zeki üçüncü. Anadolu: 2, Süleymaniye: 0 66 kilo: Güneşten Yaşar birinci, GüBu karşılaşma da ikinci kümeden bi neşten Vefik ikinci, Güneşten Yorgi ü rinciye yeni geçen Anadolu, birinci kü çüncü. menin eskilerinden Süleymaniyeyi 20 lik 72 kilo: Güneşten Saim birinci, Gü bir mağlubiyete uğratmıştır. neşten Ali ikinci, Beşiktaştan Panayot Beşiktaş: 4, Topkapı: 0 üçüncü olmuşlardır. İki hafta evvel Fenerlilenn kurşısm • Müsabakalar haftaya da devam ededa muvaffakiyetli bir maç yapan Top 1 cektir. İkinci Jorj nasıl adamdır? Bir talebe heyeti gitti Yüksek Ticaret mektebi talebelerin den bir kafile Millî Türk Talebe Birliği namına dün sabahki trenle Edirnenin kurtuluş töreninde hazır bulunmak üzere Edirneye hareket etmiştir. Izmirde hırsızlık neden oluyor? îzmir (Özel) Şehirde hırsızlık vak'aları ekseriya, sabaha karşı olmak tadır. Hırsızlar, umumî tenviratın gece saat birde söndürülmesinden istifade et mektedirler. Işıklarm sabaha kadar söndürülmemesi için zabıtaca Belediye nezdinde teşebbüsatta bulunulmuştur. Bu kadar siyasal karışıklıklardan sonra tahta tekrar çıkan bu hükümdar nasıl bir şahsiyet sahibidir? Kral îkinci Jorj, ilk tahsilini Yuna nistanda yapmış ve Almanyada, İngil terede ve Paristeki Sorbon Üniversite sinde ikmali tahsil etmiştir. Deniz zabilliği kordonlarını denizde, ve piyade mü lâzimliğini, Balkan Harbinde, babasile birlikte bulunduğu cephede kazanmıştır. Görünüşte, şimal memleketler ahalisine benzer. Yüzünün rengi beyaz, gözleri mavidir. Bazan ciddî, bazan neş'e ile pırıldıyan bu gözler muhatabına ve vazifesine dikkatle bakar. Kral Jorj, sakin, muvazeneli, mükemmel bir cemiyet adamıdır. Söz söylerken kelimeleri ağzında gevelemesine mâni olan açık sözlülüğile beraber, son derece anlayışlılığı ve başkalarının şahsiyetine karşı beslediği hürmet, pek çok kimseleri sempati ve sada katle kendisine bağlamıştır. Büyük babası Kral Birinci Jorja çok benzediğini söylerler. Kral Jorj, bunlardan başka, ken disini bekliyen vazifenin güçlüklerini, hayale kapılmadan ölçmesini temin eden «korkunç» bir hafızaya maliktir. Esasen, şimdiye kadar, menfanm tadını iki defa tatmıştır. Bir gün, kendisile görüşen cumhuriyetçi bir gazeteciye şöyle söyle mişti: « Yunanistanı, hiçbir zaman, ba na aid ve elimden alınmış bir mal telâkki etmedim. Ve malımı geri almağı gaye edinmedim. Ben mal sahibi zihniyeti taşımam. Yunanistan, vatanım olduğu i Siyasa bilgisi değişı Siyasa bilgisi 1918 denberi garib bir değişiklik geçirmiştir. Harbden önceki partilerden ileride, faşizm ve komünizm gibi partilerin açtığı yeni ve geniş tecrübe sahaları vardır. Milletler Cemiyeti de bir yandan, arsıulusal münasebetlerın ruh ve şeklini tadile uğratmıştır. Bunlar, hükümdarın, göz önünde bulundurmağa mecbur olduğu birer unsurdur. 10 birinciteşrin 1935 tenberi Yunanistanda tek rar mer'iyet mevkiine konan 1911 temel yasasının yeniden tanzim edilmesi gere kecektir. Arsıulusal münasebetlere gelin ce, paha biçilemiyecek kadar yüksek kıymetini Kralın da tasdik ettiği Balkan paktı, Milletler Cemiyetinin tahayyül ettiği umumî anlasmaya doğru atılmış ciddî bir adım değil midir? Fakat, henüz sızlıyan birçok yaraları kapatmak, son dereceye kadar gelmiş alınganlıkları, sükutu hayalleri idare etmek, nekadar bilgiye, nekadar inceliğe muhtacdır 1 BERTHE VULÜEMİN Bulunmuş evrak Lâleli civannda, gümrük muhafaza memurlarından İzzete aıd olduğu anla şılan bir hüviyet varakasile evrak bulun muştur. Sahibinin Cumhuriyet mürettiblerinden Hüsnüye müracaati.

Bu sayıdan diğer sayfalar: