20 Aralık 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

20 Aralık 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tfi Birifidkâmtn 193S CUMHURÎYET azmayun dedim ama, dayana * madım: Akraba derecesinde (Baştarafı 1 inci sahifede) Bütün bu 7 sene mazili muazzam dost olduğum bir aile vardır. Büsbütün hayrete düstük. Tomann evrak bir yana bırakılmış, maaş tahsisi îçleri, dışlen tertemiz, sızdmlmış altın ka.;inde, çoğunun altı, üstü, kenan derke işine yeniden başlanmış.. Bunun akıbeti dar saf insanlardır. Evin en büyük erkegi jar, kayıd, şerh, mütalea ve saıre ve sai inşallah ötekine benzemez temennisinde birkaç yıl önce Tannnın rahmetine kavuş» îzmir Bundan evvelki yazımızda kı ve istidadı vardır. Bu cennet gibi re ile doldurulmuş 90 a yakın kâğıd var bulunurken düşündük: Bizde maaş tahsisi tuktan sonra, onun eji büyük hanım biriEdremid körfezi dahilinde 69 fabrika havzaya da yaraşan budur. dı ve sonra da adı basit bir muamele olu raeselesi zaman zaman büyük bir derd cik kızile damadının ve onların da çocukFakat esefle kaydederiz ki mıntaka ve yahut tasirhane olduğunu, buna yordu. Vatandaş izah edince anladık ki ve içler acısı bir muamele olmak sakame lannın üzerine kanad germiş, hep bir aramukabil 8 1 0 milyon yağ istishal et bu rekolteyi şimdive kadar hiç görme mesele basittir ama muamele muğlakın tini göstermişti. Sonralan maliyede şura da, biribirlerini kırıp incitmeden yaşarlar. miştir. En bereketli yıllarda bile 2530 tiğini yazmıştım. muğlakı ve facıanın efcaı idi. Anlatalım: da burada açılan bu nisyan ve ihmal kuŞu hesabı gördükten sonra hatıra milyonu tecavüz etmemiştir. Çünkü Büyük hanım, kendi yaşını bilmez. Bir Eski üçüncü orduda pıyade alay enuni yularının örtüldüğünü, mustarib vatan takım meşhur hadiselerin vukuunda, hansöyle bir fikir gelir: Acaba bu fabrika zeytinlerimizden şimdive kadar yalnız olan İsmail Hakkı Efendi fi tarihinde ve daşlara uzun yıllar gözyaşı döktüren, gi çağlarda ve yahud ki ne vaziyetlerde lar, yıl on iki ay iş yapıyorlar mı? Ha almmış, kendilerine hiçbir şey veril Birinciliği kazanan tatlıya rey yır! Edremid, Bürhanive, Ayvalık fab memiştir. Bunun için de istihsalât yıl fat ediyor. Maaşa müstahak olarak karı Arabın yalellisi gibi muamelelere son ve bulunduğunu haurlıyarak ona göre çıkarveren karilerden: rikaları senede ancak üç ay işliyebilir. dan yıla düşmüştür. sı, kızı, iki oğlu vardır. Oğullarından bıri rildiğini sanıyorduk. Meğer bu muamele dığı hesab, şöyle böyle altmış beşini aşBirinciye : 4 sandık, Vâkıa bu tarz yalnız Edremid körfezi Senelik umumî yağ rekoltemiz, 20,30 si kendini kurtarmış, şerefli bir meseleğe afetlerüıin ne sunturlulan varmış! kın, yetmişe de iyi yaklaşmış olduğunu lkinciye : 3 sandık, ne aid bir hususiyet sayılmaz. Ama dimilyon kilo arasında yuvarlanıp git girmiştir. Kızı da evlenmiştir. Ancak ikinÜçüncüye : 2 sandık, Bir zamanlar Ankarada bir «kırtasiye gösterir. ğer memleketlere nazaran arada bir mektedir. Fabrika ve yahut tasirhane ci oğlu Reşad hasta, bütün hayaünca sii ciliğe nihayet verme komisyonu» teşekkül Beş kişiye yarımşar sandık. Kızı, kırk beşe vardığını dobra dobra fark vardır. Diğer zeytin bulunan yer adedi ise, pek hızh da olmasa, gittikçe recek bir marazla maluldür. söyler. Hayaünda hiç kimseyi, hiçbir sulerimizin ekserisinde senelik çalışma artıyor. Bunlan üç aşağı beş yukan etmişti. Guya bu kabil feci süriincemeleri tkinciliği kazanan tatlıya rey Bu hastalık heyeti sıhhiye muayenele prensip olarak devlet mekanizmasından retle aldalmadığı için, yaşını da gizlememevsimi, dokuz avdır. Eğer bu yerler şöyle sayalım: Edremid 34, Ayvalık veren karilerden: de zeytin mahsulü bulunmasaydı, bu 18 (1), Bürhaniye 17, Bergama nahiyerile de tesbit edilmiş ve maaş tahsisi için söküp atacaktı. Galiba tetkikat evrakı ço meöi şiar edinmiştir. Birinciye : 3 sandık, mevsimde çiftçi boş oturacaktı. Halbu lerile birlikte 17, Izmir şehri ve civan ta 928 senesmin temmuzunda resmen mü ğaldığından o da kırtasiyecilik içinde boOnun da, bu yıl yirmisine basmış bir tkinciye : 2 sandık, ki Edremid körfezinde iş tamamen ak 17, Aydın nahiyelerile 10, Nazilli na racaat olunmuştur. İşte bu tarihten itiba ğuldu gitti! kızcağızı vardır. Üçüncüye : 1 sandık, sinedir. Burada 9 ay oturulur, 3 av çahiyelerile 10, Bayındır köylerile 8, ödeden kâğıdlar kâğıdları, evrak evrakı taGeçenlerde evlerine gittim. Büyük haBeş kişiye yarımşar sandık. Zavallı Reşadın, belki bir ömür müdlışılır. O da tamam değildir. Bilhassa mis nahiyelerile 8, Söke nahiyelerile kib etmiş, yıllar yıllan kovalamış; evrak nımın mutlaka oruclu olacağmı tahmin etüçiincü\iiğü kazanan tatlıya 6, Urla 5, Foca nahiyesile 5, Kuşadası Ayvalıkta üç ay bile çalışılmaz. detince uzayacağa benziyen hazin muairileşmiş, şişmiş, koca bir tomar olmuş,, rey veren karilerden: melesini alâkadarlann ve efkân umumi tiğimden, ramazanla başının hoş olup olBu vaziyetin böyle devam etmesin 4, Dikili 4, Yayaköy 4, Seferihisar 3, vilâyet vilâyet, daire daire taşınmış, fakat madığını sorduğum sırada: Birinciye : 2 sandık, den ortaya iki şekil çıkıyor: Biri Ay Bozdoğan 3, Cine 3, Milâs 3, Kemalpaşa yenin önüne koyarken şunu sormak istiyo3, Çesme 2, Menemen 2, Akhisar 2, Mazavallı hasta bir yanda sürünedursun, hiç Maşallah, bu evde hepimiz orucluvalığa iskân edilip te nüfus başına beş İkinciye : 1 buçuk sandık, ruz: yuz.. dedi. bir netice alınamamıştır. on zeytin ağacı verilen aileler, ki bun nisa 2, Kırkağac 2, Soma 2, Torbalı 2, Üçüncüye : 1 sandık, Bu; senelerin gölgesine karışıp giden ların Ayavahktaki gelirleri, bir aylık Turgudlu 1, Tire 1. Karaburun 1, BodOn gün sonra 936 ya giriyoruz. Mua Nasıl? Hepiniz mi? Beş kişiye yarımşar sandık. yıllanmış muamele ucubesinde acaba hiç zeytin silkme ve toplama ücretile 4050 rum 1 ki ceman 198 fabrika ve tasir meleye 928 de başlanmışür. Demek ara Evet. Damadım şimdilik burada kimsenin mes'uliyeti ve ihmali yok muzeytin ağacımn «seneteyn> olarak yok hane... dan tam 7 sene, yani 84 ay geçmiş.. Kodeğil; onu bilmem. Fakat kızım da, toECNEBİ MEHAFILDE dur? Bir hak ve ihtiyac mukabili verilen pahasına satmasmdan eline geçendir. Bu adede kösede bucakta kalmış şöyca Türkiyede neler, ne muazzam mese runum da beni bu sene yalnız bırakmadıBunlar, bu parayı koynuna koyduktan le böyle daha 10 15 tasirhane daha ilâve maaş denilen şey senelerce temin edilleler, ne inkılâblar başanlmıs.. Lâkin bilar. Müslüman olanlar artıyor s sonra çoluk çocuğu alıp işi daha bol ove edilebileceği gibi kapanmış 5 1 0 mezse vicdanî, kanunî ve nihayet insanî zim maliveye düşen zavallı bir vatanda Dönüp kızına sordum: 1 lan yerlere ve ekseriyetle Akhisara gi tane de tenzil edilebilir. Fakat 198 ra tstanbulda son zamanlarda dnlerini vazifemizi yapmış sayılır mıyız? derler. Öyle mi, hanımefendi? kammın sıhhatli olarak dörtte birini değiştirenler çoğalmaktadır. Bunlann a şın, zavallı bir hastanm hakkı hayatı, oZavallı bir malulü yıllarca ümidle kıvGülerek: İkinci şekil, yukarıdaküerin zeytin mutlak modern fabrikalar teşkil eder dedi bir sene içinde 100 kadar olmuştur. nun sefaleti ve ıstırabı pahasına sürükleliklerini üç, dört sene için icara alan ki bunlar, yağ kalitesi üzerinde tesir Bilhassa Musevî, Ermeni .ve Rumlar a nip, didiklenip durmuş ve hâlâ sürükle randırmak acaba maaşı hiç tahsis etme Öyle, efendim! dedi. Son zamanların vaziyetidir. Bunlar <seneteyn» su yaptığı gibi zeytinin tasirini de süratle rasında müslüman olanlann yekunu gö niyor; bittabi biçare Resad da beraber... mekten daha mı hafif ve hayırlı birşey larda, üstünüze afiyet ( ! ) biraz fazlaca retile aldıkları zeytinliklerden havlice temin etmektedir. Fakat yağcılığımızm ?e çarparak kadar artmıştır. Haricden Simdi de ne olmus biliyor musunuz? dir? geliştim. Pehrize dikkat efmedim.. On bir istifade edecek kadar ucuz icarladıkları inkisafına ne yalnız kalitenin yüksel Türkiyeye gelcnler arasında da din dekilo almışım. Hazır, fırsat.. Kocam do halde, silkme ve toplama mevsimi ga mesi, ne de tasirin süratle temini kâfi BORSALARDA nünciye kadar, bir taşla iki kuş vururum, TAPU VE KADASTRODA ğiştirenler vardır. Bunlar arasında başyet sıkışık ve fırtınalı geldiğinden o dir. Fikrimizce değirmenden evvel, suta Almanlar sonra sıra ile beyaz Rus hem sevaba girer, hem de bir parça inceBuğday satışiarı mevsim için dışarıdan gelen binlerce a yu hazırlamak lâzımdır. lirim, dedim.. Oruc tutuyorum. l> Fransızlar ve Ingilizler yer almak Kadastro talebesinin vaziyeti meleyi tutmak için aralarmda adeta tsimlerini yukanya geçirdiğimiz viDün şehrimize 15 ton un ve 15 ton da Geçenlerde, Kadastro mektebinin bu . rekabet ederler. 5000 den 100,000 ağaca V'vet ve kasabalarımızda Evkaf tasar U Bu aralık, odaya giren ipincecik gence sene için Ankaraya naklinden sarfınazar buğday gelmiştir. Gerek buğday gerekse döndüm: kadar silktirmek mecburiyetinde kalan rufları, cseneteyn> icarları yüzünden Portakallanmiza saha etmek üzere tetkikler yapıldığı yaz'lm.ş un fiatleri dün Borsada evvelki günkü bu «seneteyn> ciler ve bunlara rakib bakılmamış, imar edilmemiş binlerce Ya siz, küçük hanım? tı. Bu vaziyct talebeyi çok müşkül mev seviyesini muhafaza etmi?tir. Borsada bulunan bazı büyük zeytinciler vardır zeytinlikler vardır. Edremid, Ayvalık, gpnişledi Nedir, efendim? ki, bunlan Ayvalıkta }'üz binlerce ağa Aydm, Sultanhisar, Nazilli Atçası bu Zecrî tedbirlerin tatbikından sonra I kie sokmuştur. Bir kısmını evli barkh dün sert buğdaylar 6,35 ten 7,12 ye, Maşallah, oruc rutuyormuşsunuz?. cı bulunduğu halde orada otur iddialarımıza güzel birer nümune teş talyan portakallan dünyanın hemen hiç genclerin teşkil ettiği bu talebe nakil ih yumuşak bugdaylar 7,10 dan 7,24 e Kim söyledi? Haminnem mi? mazlar, ancak zeytin mevsiminde ge kil ederler. Bundan başka derdin asıl timaline binaen kışlık odun kömür alma kadar satılmıştır. Yumuşak ekmeklik un Kim söylediyse. lirler, bir ay zarfmda mahsulü toplar kaynağı, merkezi, bu zeytin havzalan bir yerine ihrac edilmemektedir. Bunun mışlar, bekleşip duruyorlar. Binaenaleyh lar 820 den 825 e ve sert unlar da 750 Tutuyorum.. lar ve zeytini fabrikaya satıp gider nın dağlarında yüzlerce, binlerce değil, için portakallarımızın sat'lması için geniş ler ve amele ücretinin yükselmesine se milyonlarca, deliçe zeytin. ağaclarının bir piyasa acılmışür ve Türkofis bu i§îe ilgililcrin neye karar vereceklerse bir an den 795 e kadar muamele göıçnüşrür. Siz de mi zayıflamak istiyorsunuz, evvel verip te onlan bu müphem durumbeb olurlar. îşte bunlar da «seneteyn» bulunmasıdır. Bünlâr, hiçbir dikkate, mesgul olmaktadır. yoksa? dan kurtarmalan çok faydalı olacaktır. hiçbir istikbale hedei olmadan unutu cilere fazla rekabet ederler. Yoo.. Hayır! Ben, nasıl oluyor didedir. Bizim yağlanmızı aldıran, arat Nazarı dıkkati çekeriz. llk iki rakibden birisi senelik idaresi lup gitmektedirler. Gayrimübadillerin yeni ye merak ettim.. İki üç gün tutup bırakani kurtaramadığı için mevcud zeytin a Eğer bunlara yedi, sekiz sene evvel el tıran mahsul azlığı, ihtivac gibi şey Başmüfettiş Adanaya gitti teşebbüsleri caktım. Sonra, i; iddiaya bindi. Arka ler değildir. Doğrudan doğruya kalite. ğaclarmın timarına hiçbir şey sarfet uzatılsaydı, şüphe yok ki bugünkü is Kadastro Fen Başmüfettişi Halid Zidaha açık bir tabirile hassasıdır. Bunu meden eline geçecek üç dört senelik i tihsal miktanmız 45 50 milyonu ferah Gayrimübadiller cemiyetinin, Anka daşlanm, sonuna kadar dayanamazsm, herkes biliyor, biz de bilmeliyiz. Yılda ya bazı kadastro yerlerini tesbit etmek radaki gayrimübadiller meb'uslarının da dediler.. Ben de irademin kuvvetini, enercar bedelile iktifa ediyor. Diğeri de asferah bulurdu. Bazı yağcıların endişe jimi ispat için bayrama kadar tutacağıra. *m. garî masrafla azaînî mahsul almağa ça ve mütaleasına göre rekolte yüksek o bizden 170 milyon kilo fazla yağ yetiş üzere Adanaya gihniştir. yardımile Finans Bakanlığı nezdinde tiren bir memleketin, bizim yağlarımıza Bu da bir nevi rökordur, değil mi?. lışıyor. Neticede, bu iki lâkaydi ara lursa fiat düşermiş. Tayinler yaptığı son teşebbüsler henüz bir netice ne ihtiyacı olabilir? Yalnız İtalya değil, sında perişan ve harab olan zeytinlik Ve mutfağa, iftarlık hazırlamağa koşZeytinyağı için bu nazariyeyi sakat Fransa, Yunanistan da övle!. Hepsi biz Istanbul Kadastro fen memurlanndan vermemiştir. Bakanhk, gayrimübadille lerdir. Daha açık tabirle memleketin tu.. 110 lira ücretli Refik Halidin Îzmir buiurum. Bu hususta endişe edilecek den yağ alıyorlar. İşin dikkate değer cire istihkaklan nisbetinde tevziat yapmı servet kaynaklarıdır. Ercümend Ekrem TALU hiçbir sebeb yoktur. Cihan yağ rekol heti, yağlanmızı. yağ istihsal etmiyen Kadastro fen âmirliğine, tstanbul Ka ya prensip itibarile taraftar bulunmakla îşi bu bakımdan tetkik edince şu lü tesi meydandadır. Vasatî olarak tspanmemleketlerin alması lâzım gelirken, on dastro memurlanndan Şekib terfian o zumla karşılaşınz: ya 250 300 milyon, İtalya 180 200. lar almıyor da, asıl bizim yağlanmızı, nun yerine; gene memurlardan Abidin beraber bugünlerde tevziatta bulunmak İzmir Belediye reisi saylav Ferdin tasarrufu altmda olan kay Fransa, Tunus ve saire 80 100, Yuna bizden milyonlarca kilo fazla yağ çıka de Şekibden inhilâl eden yere tayin edil karannı vermemiştir. Halbuki gayrimü oluyor naklar, bir sarsıntıya uğradı mı, umu nistan 50 60 milyon kilo raddesinde ranlar alıyor. İşte muamma burada... badiller âcil ihtiyaclar dolayısiîe derhal miştir. mî mes'uliyeti omuzlarına alan kuvvet, dir. Bu miktarın fevkalâde yükseldiği Cihan ihtivac miktarını 900,000 ton tah nekid tevziatmda bulunulmasını istemekîzmir gazeteleri İzmir Belediye Reîsi SAGLIK İSLERİ tedirler. derhal işe müdahale etmelidir. yıllar da olmamış değildir. Bundan se min ediyorlar. Akdeniz sahası istihsa doktor Behçet Salihin münhal saylavlıkîzmirde çıkan Ticaret gazetesi 26/12/ kiz sene evvel îspanya rekoltesi 500 kü lâtı ise 700,000 tondur. Mekteblilere difteri aşısı Cemiyet umumî kâtibinin şehrimize lardan birine namzed gösterilmesi ihtima932 tarih ve 3477 numarah sayısında sur milyona çıktığı gibi Yunanistan da Bu hesaba göre daha 200 milyon kilo dönmüş olmasına rağmen gayrimübadil linden bahsetmektedirler. yapılıyor Ege yağcılığı hakkmda şöyle bir liste ayni yılda 70 milyon küsur kiloya yük yağ, cihan ihtiyacına karşı açıktır. Biz neşretmişti: selmişti. Bu şahlanma adeta 927 sene bu piysaya 30 milyonla çıkacğımız yerSon günlerde şehrimizin bilhassa Şiş meb'uslar Ankarada Bakanlıkla temasEdremid 8, Bürhaniye 15, Ayvalık 16 sine inhisar etmiştir. Bir daha byle par de, 5080 milyona iştirak etsek ne mah li ve Nişantaşı taraflarında bir iki çocu lara devam etmektedirler. Alâkadarlar milyon kilo istihsal yapar ve Edremid lak istihsal görülmemiştir. Hangi su zuru vardır? Yağlanmızı, yağcılara sa ğun difteriye tutulduğu görülmüştür. yakında hükumetin müspet bir karar vekörfezi 39 milyon iklo, bütün Ege mın retle olursa olsun cihan rekoltesini gör tabildikten sonra, cihan pıyasasına neSağlık direktörlüğü vak'anın az olma'ina receğini ummaktadırlar. Gayrimübadil takası 124,334,000 kılo yağ istihsal eder. dükten sonra bizim 25 30 milyonluk ye doğrudan doğruya çıkmıyalım? rağmen hastalığm çoğalmaması çin şimlere maledilen firarî emlâkinin satışiarı Bu listedeki rakamlar, olanı biteni rekoltemiz bu koca umman içinde ne NEVZAD EKREM diden tedbirler almağa başlamış ve bü devam etmektedir. Son zamanlarda İs değil, istenileni göstermektedir. Eğe gibi bir tesir yapabilir? yağ rekoltesi, şüphe yok ki 124 milyon (1) Umumî Harbden evvel Ayvalıkta tün mekteblerde aşı yapılması için emir tanbuldan başka îzmir ve Mersinde de Bizim yağlarımızın sırrı, ehemmiyeti, satışlara başlanmıştır. vermiştir. değil, 200 milyon kilo olmağa dahi hak miktarında, kilosunda değil, cevherin küçük büyük 28 tasirhane vardı. Zeytinyağı mahsulümüz bir kaç misli artabilir Fakat boyuna tamirhane, fabrika kurmaktan ziyade zeytinliklerimizi ıslah etmeliyiz Pşağı Ege notları Tatlı müsabakamız Kazananlarm ismini yarın ilân edeceğiz Aziz okuyucularımıza tatlı ve hakikî bir şeker bayramı vesilesi h3zırlamak üzere tertib ettiğimiz tatlı müsabakasının rey kabulii bitti vt müsabaka memurluğuna yollanan kuponlarla mütalealann jüri heye tince tasnifine başlandı. Tasnif muamelesi bu akşam bitecek ve yannki gazetemizde neticeyi ilân edeceğiz. Verilecek mükâfatlar evvelce de yazdığımız gibi şunlardır: Ağlanacak bir muamele! Neredesîn ey kırtasiyeciliği menedecek komisyon? Üç GUNDE BU] çesid oruçlu KURVMLARDA 7 Leoporella Bana şantaj yapan o kan içeride, mandan eser kalmamıştı. Merdivenleri, labların içerisinde, lâtince bir takım aca lundan kavradığını duydu. Paralar tezdemek! O halde ikiniz de ayni oyunda idam sehpasına yürüyen bir mahkum gi yib adlar taşıyan ilâc kavanozlannı belki gâhm üzerine yuvarlandı. Yambaşmdan ortaksınız ve kimbilir, belki de benden bi, gözleri kapalı olarak indi. on defa tetkik etti. Saatin işlemesini işiti uzanan birisi, şişeyi kaptı. sızdırdığınız paralan da ar&nızda pay yor, ilâclann kendilerine mahsus yavan Başmı çevirdi; nazarlan dondu. Karediyorsunuz ? Fakat artık hiç korkum Evden dışan çıktığında, sokak karan ve biraz kaba kokularını alıyordu. Bir şısmda kocası vardı. Dudaklaruu ısınyorkalmadı: Onun yüzünü göreceğim! hka. Kendi kendine: denbire, çocukken, bu ilâc kokusundan du. Yüzünün rengi uçmuş, alnından terler Eduar onu ellerinden yakalatmışh. Belki şuracıkta beni bekliyordur. pek hazzettiği ve parlıyan cam kavanoz damlıyordu. Lâkin çırpındı, kurruldu ve yatak oda Belki son dakıkada kurtulacağım.. diye lann manzarası gönlünü okşadığı için, îren bayılacakh; tezgâhın demirine tusınm kapısına doğru seğirtti. düşündü. daima eczaneye gitmeğe talib olduğunu tunmağa mecbur oldu. O vakit, sokakta Nerede ise, ellerini kaldınp, çoktandır hanrladı. Ayni zamanda, annesile ve Demindenberi kapmın arkasmda dinrasladığı şahısla kapının dibinde kendisilemekte olduğu aşikâr bulunan birisi, bu unuttuğu Allahına dua edecekti. Ah, ya dalaşmayı unuttuğu aklına geldi ve kara ni gözeten gölgenin de o olduğunu anladı. za kavuşuncıya kadar, iki aylık bir müh haberi ahnca kimbilir ne türlü elem duesnada hızla geriye çekilmişti. Hissiyatı, kendisini aldatmamıştı. Edebî roman İrenin şaşkın bakışlan, derhal başmı let daha koparabilseydi! O zaman, ken yacak olan zavallı kdaına acıdı. Fritz boğuk bir sesle, kansına: Yazan : Stefan Zwelg Çevlren: E. Ekrem Talu çeviren üstü başı perişan, yabancı bir ka disini tazib eden karıdan uzak, çayırlar, 16 Eczacı, şişman bir kavanozdan, mavi Gel! dedi. çimenler arasında rahat rahat yaşıyabi Onun evine. Gelecek misiniz, gel dmla karşılaştı. Rica ederim, madam, sinirlenmebir şişenin içerisine akıttığı ilâc damlala İren dik dik onun yüzüne bakmakla beEduar, gerçekten deli sandığı kadının lecekti. Nazarlan, gecenin karanlığını rını saymakla meşguldü. yiniz. Sizi temin ederim ki aldanıyorsu miyecek misiniz? raber, nasıl olup ta ona itaat ettiğine, Kadının ısran karşısında endişeleri peşinden, herhangi bir faciayı önlemek merakla deşti. Ötede, bir kapının dibinde, nuz. Bu dediklerinizin imkânı yoktur. îren, bir şişeden ötekine aktarmâ1 edi kendi kendine şaşh. Ve farkında olmıyamaksadile koşmuştu. Fakat o yetiştiği sı kendisini gözetliyen bir gölge görür gibi büsbütün arünakta olan Eduar: Hayır, ben bile içinden çıkamıyorum. oldu. Fakat tam yaklaştığı sırada, gölge len ölümü durmuş, seyrediyor, ettikçe de, rak peşisıra yürüdü. Böyle bir kadın tanımıyorum, emin olu Tabiî.. elbette.. niye gelmiyeyim? rada, İren de oda kapısından çıkıyordu. daha da geriye çekildi. Bir aralık, bunu vücudü donuyor, ürperiyordu. Sanki Biribirlerinin yüzüne bakmadan, yan Affedersiniz! diye mırıldandı. nuz. Buraya geldim geleli, kendilerile dedi. manyetizma kuvvetile uyutulmuş gibi, yana gidiyorlardı. O hâlâ şişeyi avcunun Büsbütün şaşkına dönmüştü. Hadısatı kocasına benzettı. O gün, ikinci defadtr kı Öyle ise, haydi! Bu benim için yakından münasebet ettiğim iki kadından camid nazarlan, şimdi de dolu şişenin ağ içinde, sımsıkı tutuyordu. Yolda, bir araizah edemıyordu. İçi sonsuz bir nefret ve böyle, kocasmın tarassudunu sezer gibi siz de biliyorsunuz ki hiçbiri bu mahayat, memat meselesidir! zına mantar tıkamakta ve etrafma bir kâ lık durup, alnındaki teri sildi. İren de farEduar gülmemek için dişini sıkıyor büyük bir bezginlikle dolmuştu. Eduarın olmuştu. îyice kanaat getirmek için adımkule kimseler değildir. Size isün vere lannı yavaşlattı. Fakat bu sefer, gölge ğıd şeridi yapıştırmakta olan eczacır.ın kında olmadan ve istemeden adımlannı mem. Fakat.. bu çok saçma bir şey.. Her du. Sonra birdenbire ciddiyetini takındı. endişeli bakışı önünde, tekrar etti: büsbütün kayboldu. îren, ensesinde yakı parmaklarını takib ediyordu. Birazdan yavaşlatmıştı. Kocasmın yüzüne bakma Affedersiniz! Yann.. Yann herşehalde zehabmızda yanılıyorsunuz. Affedersiniz, madam! Fakat şu cı bir nazann temaslarını duyuyormuş gi vuku bulacak faciayı düşündükçe duygu ğa cesaret edemiyordu. Hiç biri konuş Demek, bana yardun etmek iste anda buna imkân yoktur.. İçeride, biri yi anlarsınız. Bugün, kendim de içinden bi, endişe ile yürüyordu. Bir kere arkası lan felce uğruyordu. Eczaa: muyordu. Sokağın velvelesi içlerine dömiyorsunuz ? sine pıyano dersi veriyorum. Dersi kese çıkamıyorum. İki kuron vereceksiniz.. dedi. na dönüp baktı; fakat hiç kimseyi görmekülüyor gibiydi. Ona, bir yabancıya hitab eder gibi hi Eger elimden gelebilirse.. Başüs mem... di. İren kımıldadı ve etrafına dalgın bir Merdivenleri çıkarken, Fritz kansını Y a ! Acayib!. Piyano dersi veri tab ediyordu. Bu adamla düşüp kalktıtüne! Yakında bir eczane vardı. Titriyerek nazar fırlath. Sonra, parayı çıkarmak öne geçirdi. îren, kocasmın yamndan ayğını unutmuştu. Kendi varlığmı bile hayal O halde, benimle birlikte geliniz. yorsunuz, öyle mi?. Bu kıyafette?. Yameyal hissediyordu. Sanki bir mahşer oraya girdı. Eczacı uzatılan reçeteyı al için elini çantasına sokru. Hâlâ kendine nlınca sendeledi. Durdu, ve brabzanlara lancı! Kannın evine gidelim. dı ve ilâcı yapmağ koyuldu. Bu esnada, gelememişti; avcundaki paraya bakıyor tutundu. Kocası koluna girdi. Bu tetnas Yüzüne kahkahalar fırlatıyordu. Bir içinde çırpınmakta idi. Ve bildiği tek bir Hangi kannın.. Kimin evine gidi İren gözünden hiç birşey kaçırmıyordu: ve onu şuursuzca saymakla vakit geçiri onu titretti; son basamaklan hrzla hrdenbire, aklına esti; kapıdan içeriye hız şey varsa, oda bırisinin, bir tarafta yalın yoruz? Pınl pırıl teraziyı, minicik dırhemleri, u yordu. mandı. la daldı. Eduar mâni olmak isteyince de, söylemekte olduğu idi. Lâkin, düşünmek, fak etiketleri ve ta yukanda, camlı do Tam o esnada, yabancı bir elin koîren, onu kolundan kavramışü. Bir yaygarayı bastı: (Arkam 9ar) öğrenmeğe çalışmak içın, nefsinde der idaha delirdığine hükmetu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: