3 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

3 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

I IftsaH KUçUk Hikfiye Bir izdivacın hikâyesi tar bunları bizzat seçmiş, her birisine. kızmın meziyetlerini ortaya çıkaracak şekilde vazifeler vermişti. Yendi, içüdi, dans edildi ve en sonra sıra oyuna geldi. Madam Gotar, bizi bu oyunda denemeğe hazırlanıyordu. Oyun, herkesin bildiği neviden bir salon oyunu idi. Içimizden biri ebe oldu; gözlerini bağladık, sualler sormağa başladık. Verilecek her yanlış cevab için bir emanet bırakmak, sonra bu emanetleri geri almak için kendisini hepimize birer kere öptürmek oyun icabı idi. Bir aralık ebe olmak sırası Blanşa geldi ve bilmem istiyerek, bilmem sa hiden aldanarak, hepimizden fazla yanılan, yanlış cevablar veren o oldu. Nekadar yüzüğü, küpesi, bileziği varsa hepsi bize emanet edildikten başka, mendiline, hatta babasımn resmine varıncıya kadar ufak tefek eşyayı bile rehin tuttuk. Bunların hepsini geri ahncıya kadar Blanşın yüzü adeta cilâlanmış hale geldi. Madam Gotar, gözlerinin içi gülerek uzaktan bizi seyrediyordu. O günden itibaren, Madam Gotarın evi her pazartesi günü düğün evine dönmeğe başladı. Ana kız nerelere giderse biz de pe şine takılıyor, balolara, kırlara, eğlen tilere, tiyatrolara hep beraber gidiyor duk. Küçük Blanşı sevmeğe başlamıştım; hatta oda bana karşı lâkayd değil gibi görünüyordu. Artık öteki arkadaşlarla eskisi gibi sıkı fıkı görüşmüyordu. Madam Gotar da bana tahsis ettiği tebes sümlere ve ayırdığı kremalı pastalara daha başka türlü itina gösteriyor gibi idi. îş yavaş yavaş kıvamına geliyordu. Kendi kendime: tMesele artık zaman meselesinden ibaret> diye düşünüyor dum. Eskisi gibi pazartesi çaylanndan başka, salı günleri de yalnız başıma ziyaretlerine gidebiliyordum, o günü ba na tahsis etmişlerdir. Bir salı günü, gene ziyaretlerine gittiğim zaman Blanşı evde yalnız buldum. Beni, sade bir kıyafetle, teklifsizce kabul etti: Annem evde yok, dedi. tki saat sonra gelecek. O gelinciye kadar be nimle beraber oturursanız çok mem nun olurum. Ben, alışveriş hususunda çok kurnaz bir adamımdır. Piyasa işlerinde şimdi ye kadar aldandığım vaki değildir. Fakat, ne yalan söyliyeyim, bu şeytan kız, hayatımda ilk defa olarak beni kandırmıştı. Düşmek üzere olduğum tuzaktan sırf bir tesadüf sayesinde kurtuldum. Blanşın arkasında bir penivar vardı. Bütün vücudünden kuvvetli bir şipr kokusu intişar ediyor, odayı dolduruyor, benim başımı döndürüyordu. Bu koku, o penivar, evde yalnız olduğumuz ka naati bir araya geldi; kendimi Blanşın önünde diz çökmüş, aklıma gelen he zeyanlan savurarak ilânı aşk ediyor gördüm. Dalmıştım. Fakat bir aralık kapının arkasında bir çıtırdı işittim; dalgınlıktan silkindim, ayni zamanda da sokak kapısı gıcırdadı, sofada hızlı hızlı bir ayak sesi oldu ve oda kapısında Madam Gotarın nefes nefese, alı al, moru mor dikildiğini gördüm: Avazı çıktığı kadar haykırdı: Mösyö, diyordu, cebinde meteliği olmıyan bir adam, âlemin evine girip kızını baştan çıkarmağa kalkmaz. Şimdi noterinizden geliyorum, iflâs etmiş bir adam olduğunuzu haber aldım. Çıkınız dışarı! Blanş öfkeli gözlerle bana bakıyordu. Saçma sapan birkaç itizar cümlesi ge veliyerek odadan çıktım. Sofadan ge çerken, orada bir topçu zabitinin, anahtar deliğinden odanm içini gözetlediğini gördüm. Yakayı dar sıyırmıştım. *•* Başıma gelen bu tehlikeli vak'ayı arkadaşlara anlatmamıştım. Meydanı boş buldular, benim yerime geçmek istediler. îçlerinden bir tanesi, tıpkı benim gibi önce tebessümlerle, tatlı sözlerle işe başladı, tıpkı benim gibi, günün birinde Blanşı evde yalnız buldu ve tıpkı benim gibi önünde diz çöktü. Fakat, zavallı benim kadar talihli değilmiş ki, sade diz çökmekle iktifa etmedi. Madam bi bir jest yaptı. Fakat sonra başka bir karar verdi. Delikanlıyı bir daha selâmladıktan sonra, bekleyip duran Bates doğru ilerliyerek kapıdan çıktı. Thalma Ruden, ocağın üstünden aldığı bir kitabı havaya fırlatarak: Tiyatroda olduğundan daha mü kemmel! diye haykırdı. Cedric, sade bunun için gidip Lord Trenchardı öpmek isterdim.. Onun sayesinde bugün Scotland Yardda bulunuyorsunuz. Bu kadar heyecanlı bir vak'a olur, değil mi? Sonra düşününüz yann sabah saat beşi kırk iki geçe... Hava tehlikesini bilen üyeler ÖLÜM Istanbul Barosunda avukat Bay Gençustaoğlu Alkivyadisin oğlu Robert Kolej mektebi talebesinden, YORGİ GENÇUSTAOĞLU vefat etmiştir. Cenaze merasimi 3 nisan cuma günü saat 16 da Taksim Rum ortodoks Ayia Triada kilisesinde icra olunacağı hususî davet makamına kaim olmak üzere bildirilir. Cenaze levazımatı P. ANGELÎDÎS Madam Gotarm üç kızı vardı. Üç kız evlâd sahibi olmak bir marifet değil, fakat Madam Gotarın başka marifeti vardı; kızlarının üçünü de, erkenden ve drahomasız evlendirmişti. Bir de topçu zabiti oğlu vardı ki, ancak nazik zamanlarda meydana çıkardı. Şimdi Madam Gotarı nasıl tanıdığımı anîatayım. O tarihte, bizler, coşgun, taşkm, uçarı bir grup halinde, her geceyi başka bir baloda geçiren genclerdik. Bir gece, gene bir hayir müessesesi menfaatine verilen bir baloda, şişmanca, geçkin, dürüst tavırlı, siyahlar giymiş bir kadın, yanında da genc, güzel bir kızcağıza tesadüf ettik. Genç kız, cidden güzeldi. Hafiflikten uçar gibi duran incecik saçları ve masum ifadeli ağzile, gökten nasılsa bir meleği andırıyordu. Dans et miyordu; balodaki kalabalığm arasında hiç kimseyi tanımadığı halinden bel li idi. Canı sıkılıyor, kalkıp gitmek için annesinin eteğini çekiştiriyor. Fakat annesi oturmakta ısrar ediyordu. Bir aralık, yaşlı kadınm, kızına dönüp: «Ablan da, ilkönce, tıpkı böyle idi> dediğini işittim. Cemiyet hayatının icablarını iyi bilÜiğim için, bu vaziyette nasıl hareket edeceğimi derhal kararalştırdım ve ana kıza doğru ilerledim: «Matmazel, de dim, valideniz müsaade ederlerse, bu dansı bana lutfeder misiniz?> Hesabım doğru çıkmıştı; bir taşla Iki kuş vurmuştum. Ana kız, ikisi beraber tebessüm ettiler, ricam kabul edildi ve dansa kalktık. Klakımı, annesine rehin bırakmıştım. Ayaklanmızı musikinin nağmelerine uydurarak dönerken, bir yandan da konuşuyorduk. Genc kız isminin Blanş olduğunu, baloyu çok sevdiğini, fakat çok ciddî bir kız olduğu için, hayatın yalnız eğlenceden ibaret olmadığını bildiğini anlattı durdu. Annesi vaktile servetini kendisine emanet ettiği bir noterin firarı üzerine varmı yokunu kaybetmişti. Bunu da gene Blanştan dinledim. Dans bittikten sonra Blanşı yerlne götürdüm. Benden sonra, bizim gruptaki arkadaşlann hepsi onunla birer birer dans ettiler. Ben Madam Gotarın ya nında oturuyordum. Kadıncağız benden pek çok hoşlan tnıştı. Birkaç dakikalık ahbablıktan sonra, Madam Gotar, aile vaziyetini bana açtı. Kocalı iki kızı daha varmış. Damadlanndan birisi bir asilzade, öteki bir vilâyette avukatmış. Kızlarını artık göremiyor, en küçükleri olan Blanşla yaşıyormuş. Touçu zabiti olan oğlunu da ancak Oç ayda bir kere görebiliyormuş. Bereket versin ki Blanş, onun bütün bu hasretlerini, kederlerini unutturacak kadar iyi bir evlâdmış. Genc, faal, sevimli, neş'eli olduktan başka, mükemmel bir ev kadım imiş. Her hafta, pazartesi günleri, evlerinde çay verirlermiş. Blanş bu çaya davetli olanlara kendi elile yaptığı pastalan ikram eder ve tam bir ev kadını gibi iltifat gösterirmiş. Madam Gotar, benim terbiyeli, kibar bir genc olduğumu gördüğü için, bu pastalardan bana da her halde ikram etmek istediğini söyledi. Arkadaşlarım hakkında malumat aldı. Isimlerini, yaşlarım, vaziyetlarini, ailelerini tahkik etti. Fakat bütün bunlan, hiç ehemmi yet vermez gibi, sanki lâf olsun diye soruyordu. öbür tarafta, Blanş, bizim arkadaş larla bol bol gülüyor, eğleniyordu. Bazan, yelpazesini, kulağına bir şeyler söyliyenlerin eline vurduğunu görü yordum. Bu söylenen sözlerin içinde hayli cür'etlileri olsa gerekti. Çünkü kızcağız, guya utancından, yüzünü yelpazesile örterek kahkahadan bayılırcasına gülüyordu. Balodan çıkıp, merdivenden inerken, hepimiz sıra ile, Blanşı gizlice kucak ladık. Sonra annesi, bizi, pazartesi günü için çaya davet etti. Pazartesiyi iple çektik ve hepimiz birden, çaya, koşa koşa gittik. Blanşa toptan'âşık olmuştuk. O gün çok eğlendik. Blanş, gerdanım ve omuz başlarını çıplak bırakan pek zarif bir rob giymiştL Etrafmda, kendi gibi genc ve güzel kızlardan bir grup vardı. Madam Go Ankara 2 (A.A.) Hava tehlikesini bilen üyeler listesi: 12205 Âşir Berestik Divriğiden 45, 12206 Mustafa Ovacıkoğlu 20, 12207 Murad Merenda Aşuroğlu 20, 12208 Hasan Birestik 20, 12209 Tibrizlioğlu Şevket ailesi 100, 12210 Tibrizlioğlu Nazif ailesi 100, 12211 Yılankıranoğlu Salim ailesi 60, 12212 Mehmed Budakoğlu 30, 12213 Haydar Memiş oğlu 30, 12214 Fahri Tibrizlioğlu 20, 12215 Mehmed TranMEVLİD pecioğlu 20, 12216 Hacı Bekir Kara YuMütekaid Mareşal Kâzım Alpan to suf oğlu 20, 12217 Cemal Üçüncüoğlu 20 nınu ve Ismail Hakkı kızı merhume şer lira vermişlerdir. Muallânın ruhu için 5 nisan pazar günü, saat ikide Nişantaşında Teşvikiye ca Şişli Halkevinde misinde, Hafız Bürhan ve Hafız Yaşar Şişli Halkevinde bugün saat 21 de tarafından Mevlid okunacaktır. doktor Muhiddin Celâl tarafından (sosMerhumeyi sevenlerin ve tanıyanlayal yardımın soysal önemi) mevzulu rın bulunmaları rica olunur. bir konferans verilecek, bunu mütea kıb piyano ve kemanla bir konser ve VEFAT rildikten sonra Bayan Babikyan tara Maliye memurlarından Emin, Nurî fından muhtelif garb musiki parçaları Demirağ inşaat müteahhidliği muha taganni edilecektir. siblerinden Osman ve Sular îdaresi müfettişlerinden Nazımın babaları Gi Fransız Tiyatrosunda Çamlıcayı Güzelleştirme cemiyetinin rid Hanya eşrafından Bay Mustafa Albeklenen büyük gecesi bu akşam 20,45 te san seksen yaşında Allahm rahmetine kavuşmuştur. 1 Garden ve Maksim artistleri. Cenazesi Ortaköyde Dereboyunda 151 2 San'atkâr Hazım, Naşid, Fahri, numarah kerimesinin evinden bugünkü SÜRPİK DUDU cuma günü 11 de kaldırılacaktır. Allah 3 San'atkâr Ibrahim monolog. rahmet eylesin. 4 Leman Ekrem Konseri. 5 Halk opereti, Zozo Dalmasla RESMÎ GEÇİD. 6 Deniz Kızı Eftalya Sadi konseri. Biletler bitmektedir. Acele ediniz. MEVLÎDt ŞERtF Geçenlerde vefat eden eski Şurayı Devlet azasından Bay Esadın ruhuna ithaf edilmek üzere nisanın beşinci pazar günü saat on dörtte Anadoluhi san camisinde Mevlid okutturulacaktır. Merhumu tanıyanlar ve sevenlerin teşBÜKREŞ: 12,35 15,10 orkestra Te haberler . 18,15 rifleri rica olunur. Saat on üçte Köpplâk 19,15 plâk 20 borsa 20,15 konîet rüden vapur vardır. rans . 20,35 Rumen operasından nakil « 23,45 ecnebilere haberler 24 konser naklL ÖLÜM VARŞOVA: Eski Mektebi Hukuk ve Medresetül17,15 orkestra 17,45 çocuklara 18 kort. kuzat mecelle muallimi mütekaid hâ • ferans 18,20 koro konseri . 18,50 spor 19 sözler . 2 1 senfonik konser (Hendel, Men« kimlerden Kalender Bay Hasan dün delson) . 23,30 posta kutusu 23,50 muhtevefat etmiştir. Cenazesi bugün öğle lif postalardan nakiller. MOSKOVA: vakti hanesinden kaldırılarak Aksaray18,35 Rus halk şarkılan 19,45 festlval da kâin Valide camii şerifinde cenaze neşriyatı 21 konser 22 çekçe emlsyon namazı badeleda Topkapı haricindeki 23,05 ingilizce 24 almanca. PRAG: aile kabristanına defnedilecektir. Mev17,10 MorOstravadan hafif muslki lâ rahmet eyliye. 18,15 yaylı kuartet . 18,40 konferans . 19,10 almanca neşriyat 20,20 halk şarkıları i TEŞEKKÜR 20,35 sözler 20,50 Popüler eÇk musikisi 23,20 piyano konseri . 23,50 rasça haberler. Aile reisimizin uğradığı kaza neticeBERLİN: sinde vefatı hasebile cenaze merasimi20,20 bando (Serenadlar) . 20,45 aktüa. ne bizzat iştirak ve tahriren beyanı üte 21 haberkr 21,10 eğlenceli konser taziyet lutfunda bulunmuş olan bilu 21,45 Brahms konseri 23 haberler 23,30 mum zevata ayn ayn teşekküre tees • hafif musiki . 1 dans plâklan. BUDAPEŞTE: sürümüz mâni olduğundan samimi te18.30 Parogato ve piyano . 19 Tatar şar« şekkiirlerimizin iblâğına muhterem ga laları 19.30 konferans . 20 Macar şarkızetenizi tavsit eyleriz. ları 21,15 Ernest Dohnanyinin ldaresinde ve viyolonlst Erika Morininln idareslnde ve Müteveffa Jak Grumberg Tiyolonist Erika Morininin iştirakile senfozevcesi ve çocukları nik konser . 23,30 salon orkestrası. RADVO Bu akşamki program J OSMANLI BANKASI MERLE S A R A Y Sineması böyük temsilleri Fransızca sözlü Nöbetci eczaneler Bn gece nöbetçl olan eczaneler şunlar * dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Şeref), Alemdarda (All RL. za), Bakıköyde (Hilâl), Beyazıdda (Asador Vahram), Eminönünde (Salih Necatl), Fenerde (Hüsameddin), Karagümrükte (Kemal), Küçükpazarda (Necati), Samatyada (Teofilos), Şehreminlnde (A. Hamdi), Şenzadebaşında (Üniversite). Beyoğlu cihetindekller: Galatada (İsmet), Haskıöyde (Halk), Ka, sımpasada (Merkez), Sarıyerde (Asaf), Şişlide fHalk),Takslmde (Taksim), (Beyoğlu). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Merkez), Heybelide (Yu suf), Kadıköy Muvakklthanede (Saadet), Kadıköy Söğüdlüçeşmede (Osman Hulusl), Üsküdar Çarşıboyunda (İttihad>. OBERON ve LESLiE HOWARD'ın tLÂN % 5 faizli, 13341918 ihraclı Dahilî İstikraz tahvillerine ilişikli olup vadesi 1 mayıs 1931 de gelen ve ayni tarihte ödenmesine başlanan 27 numarah kuponlardan ibraz edilmiyenlerin 1 mayıs 1936 da Türkiye Cumhuriyeti Hü kumeti lehine müruru zamana uğnyacağı, mezkur tahviller hâmillerinin haberi olmak üzere ilân olunur. KIRMIZI ÇiÇEK filminde ilâveren: HARRY BAUR ve GABY MORLAY'ın Vaki binlerce taleb ve arzu üzerine matinelerden itibaren şaheseri meşhuru âlem bugün MAKSİM' LORiSSON Bu akşam repertuvarlarının mfikemmeliyeti ile kostumlerinin zenjjinliçi hasebile bütün Avrupa tnüzikhollerinin yekdigerine rekabet edercesine büyük fedakârlıkiarıa angaje ettikleri meşhur Amerikalı şarkı, dans, müzik ve komedi artistleri ' nun ilk lubiyatları münasebetile Büyük ve filmini de gösterecektir: Seanslar: Samson 2 5,10 ve 8,20da, Kırmızı Çiçek: 3.45 6,50 ve 10 da S A A Z A K SON de 1BAYANLAR Sinemasında bu hafta 2 film birden CODY 14 artist 8000 figüran ve 120 kişilik orkestranın iştirakile sene nin en muhteşem eseri. Bir zarafet İRUBY KEELER DIK POWELL JUHN BLONDEL 2PATRON OLSAYDIM FERNAND GRAVEY ve MAX DEARLY tarafından güzel bir komedi |Her akşam: Varyete trupunun bütün numaralarında muvaffakiyct GALA SUVARESi Sabaha kadar DÜN GECE M E L E K Sinemasında HERKESİN al 4 NiSAN CUMARTESI kışladığ bı.eğendiği ve HEYECANLA takib ederek mevsimin en hissî, en GÜZEL FiLMi BUDUR DEDIGI |BUyük Suvare DANSANT Pazargünü gündüz büyük salonda bütün varyete numaralarilr DAVİD KOPERFİLD% O°M A N I Ç C U G UN Fransızca sözlü Metro Goldwyn Mayer iiimini S1Z DE MUTLAKA GöRMELiSiNiZ. Ayrıca : Paramount dünya havadisleri : Parisde ölen Venize'osun cenazesi FRANSA URUGUAY futbol maçı vesaıre MASKELİ KADIN Esrarengiz Hane filmi ve Esrar ve macera Hlrni Duhuliye 15 kuruş 2 büyük ve son derecede güzel film birden Sinema bugünden itibaren se nenin en güzeı iki Hlmini birden göstermeğe başlıyor PAULAWESSELV OLGA TSCHECHOWA ve EDOLF WOHLBRUCK tarahndan WILLY FORST'un vücude getirdişji ASRİ Sofralann evvelden tutulması rica o.unur. Telefon: 42633 Kadıköy Hâlede HALK OPEKTi FEVKALADE M ATi N E Halk Opereti Zozo Dalmasla Bu akşam saat 20,45 te Heyecan ve merakla dolu bir mevzu, herkesin beğeneceği Fransızca sözlü bir film. Baş rollerde: 1GiZLi BENJAMİNO Bugün matinelerden başlıyarak İ P E K Sinemasında YUVA Şirin Teyze Fiatlar: 75 50 Yann Fransız Tiyatrosunda matine • den itibaren FLORYA. Gotar ayni nefes nefese müdahale sahnesini o gün de tekrar ettiği zaman, başlanan maceranm nikâh memuru huzurunda tamirinden başka çare kalmamıştı. Bu neticede, benim anahtar deliğini seyrederken gördüğüm topçu zabitinin, Madam Gotarla beraber odaya girmesinin de hayli tesiri olduğunu sonradan öğrendim. Fransızcadan çeviren: HAMDİ VAROĞLU şeyler geçtiğini duyduğu zaman çok müteessif olacak! Lâkin, albümüne daha kilometrolar uzunluğunda gazete sütun lan ilâve etmekle tabiî biraz teselli bulur! Haydi. Cedric, gitmezden evvel bir kadeh daha. Heyecan insanı susatıyor, boğazım ateş gibi yanıyor vallahiü Genc kız üç kadehi de doldurarak her delikanhya bir tanesini verdikten sonra kendisininkini havaya kaldırdı ve: Beşi kırk iki geçe cinayeti tahkikahnın muvaffakiyetle neticelenmesi şerefine! dedi. Ve bilhassa günün kahramanı, dünvanm en büyük hafiyesi Cedric Lacy şerefine. Delikanlı itiraz etti: Aman Thalma, hiç olmazsa yanna kadar sabredin. Fakat genc kız kadehini boşalttıktan sonra ocağm mermerine çarparak parça parca etti. Ona kalırsa, beşi kırk iki geçe cinayeti, münakaşa kabul etmez bir şekilde, daha simdiden halledilmişti. Akıp geçen gün, Cedric Lacynin be istanbul ve Ankara sınemalannda 2UNUTMA Bu akşam TÜRK ROBERT MONTGOMMERY MAUREN GiGLi MAGDA SCHNEiDER senenin en çok beğenilen şaheseri Baş rollerde; BENİ O SULLiVAN Sinemasında Oymyanlar : Büyük gala suvaresi olarak İVeşhur Fransız edibi MOLİERE'in eserinden iktibasen vücuda çetirilmiî büyük Frans z opereti. Muazzam dekotlar, yaz bir taşla işaret etmek istediği günlerden biriydi. Beklenen kat'î neticenin düşüncesile, bir zaman hissettiği büyük bir «rugger» veya «criket» maçınm yaklaşması sevincini tekrar duydu. Kargaşalığa aülacak, düşmanını belinden yakalıyacak ve onu yenecekti. fevkalâde mfizik, neşe zevk ve Fransız incelikleri. İLÂHLAR EGLENİYOR HENRY GARATARMAND BERNARDJEAN BOiTEL, FLORELLE, MARGUERlTTE MORENO Besikırk iki gece tCumhuriyet» in zabıta romanı 10 Yazan: Gharles de Richter Misafirimiz, Bates. diye tashih etti, mahpus olmadığını sen de kabul edersin, defil mi? Evet, kendine sabah, öğle, ak*am yemeklerile çay verirsin. Yalnız şu yar: Yann sabah ben avdet edinciye ka'dar kat'iyyen kimseyle görüşmiyecek. Anladın mı? Bates gene sadece: Evet, Sir, dedi. Cedric Lacy akıp giden bu sözleri dur O halde kuzum, mösyö ile beraber durdu: git. Arkadaşımla bazı işjeri tanzim etme Yavas,, yavaş! Daha oraya gelmeliyim. Sonra çıkacağım. dik. O zamana kadar kimbilir neler oKısa boylu ihtiyar yere düşen şapka lur?.. Yalnız birşev var, Thaima, elbette suu kaldırıp mendilini cebine soktuktan ki kimseye birşey fıslamıyacaksınız. sonra Cedric Lacynin önünde yerlere Genc kız yemin makamında nişanlısıkadar iğildi. İhtiyar, delikanlının bir eta nm elini havaya kaldırarak: jer üstüne bıraktığı Hamlet piyesile ma Dilsiz olacağım! dedi. Fakat Thakinede yazılmış tezkereyi almak istar gi i isa onun bulunmadığı bir zamanda böyle mağa koyuldu. Beggars operasındaki Polly Peachunun asıl örneği olan Bol ton düşesi Larigna Pentonun yattığı Saint Alphage kilisesi önünden geçerek Derfort Greeke doğnı uzandı. Uzun araştırmalardan sonra çünkü kimseden birşey sormak istemiyordu ziyaret edeceği evin buKendisine büyük bir fırsat veren lunduğu dar sokağı buldu. tesadüfe teşekkür ediyordu. Azkaldı, Ev tamamen boş ve tenha bir bahçenin onun sırrını bilmiyen yolcular ve polisleri ortasındaydı. Cedric Lacy kilide anahtan şaşkma döndürerek, avazı çıktığı kadar soktu. Yoldan gelip geçen olup olmadıbağıracaktı. ğma son bir defa daha göz attıktan sonra Savoy bannda arkadaşlarile öğle ye kapıyı açarak kayboldu. meğini yiyip onlardan aynldıktan sonra İlk adımda birşey gözüne çarptı: Biilk işi ihtiyann, evinin orada olduğunu rinci maktul Henry Marcus Templetonun söylediği Greenviche gitmek oldu. apartımanı ihtişamile mutlak bir servete Daha emniyetli davranmış olmak üze delâlet ederken tehdid altında bulunan re otomobilini kullanmamağı ve oraya ikinci şahsın ikametgâhında bunlardan trenle gitmeği kararlaştırdı. Bu şekil, eser yoktu. hasmı onu takib etmek sevdasına düşerse Duvarlardan dökülen rutubetli ve sohile kullanmak imkânını verecekti. ğuk hava içerıde hemen hemen hiçbir tesİstasyonda, hareket etmek üzere bir hin tertibatı olmadığını gösteriyordu. Vatren buldu ve biraz sonra Rasadhane şeh ziyetini tesbit için etrafa bir göz gezdir rinde inerek kendisine evvelce verilmiş mek kâfidi. Altkattaki oda hem oturma, olan malumata göre, tarif edilen evi ara hem yemek »alonu olarak kullamlıyordu. Oda o derece fakirane döşenmişti ki eşyanın azlığı size hayret verirdi. Büfenin üzerinde, et yemeklerini örtmeğe mahsus bir cam fanus duruyordu. Lâkin Cedric Lacy bunu kaldırınca gülmekten kendini alamadı. Tabakta bir parça tatarböreği duruyordu. Şüphesiz bu, ihtiyann akşam yemeğiydi. Apartımanın diğer taraflan da ilk intıbaı gidermedi. Ona tarif edildiği gibi binada iki yatak odası vardı: Biri zemin katında, öteki birinci katta... Aşağıda bazı teferruattan ve bilhassa yeşile çalan bir halının arkasına saklanan bir kasadan anladı ki ihtiyar burada yatıyor ve üstkattaki odayı yeğenine tahsis ediyordu. Cedric Lacy kasanın önünde durarak< Bakalım, diye düşündü, fakir olduğu için pek sefilâne yaşıyan bir adamla mı, yoksa bu kasanın tahmine imkân verdiği gibi hazinesi önünde açlıktan ölen bir hasısle mı iş yapıyorum? Taharriyat vapamadığımıza göre yeğeni bana malumat verebilir. Fakat o nerede? Tam bu esnada niçin ortada yok? (Arkan var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: