6 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

6 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CÜMHUBlYET 1936 G. Saray I. SporuVef a da Güneşi yendi (Baştarafı 1 inei sahifede) bu sahada toplanmışlardı. Suriye istiklâü için Habeş ili ve İtalya Habeş Harbi Yazan: Kuleli Askerî Lisesi coğrafya muallimi M. Niyazi Erenbilge Yüz seksen gündenberi Habeş ilinde kanlı bir facia oynanıyor. Biz, bu facianın sesini duyuyoruz, korkunç yürü yüşünü seziyoruz, dekorlarını da şöyle böyle görür gibi oluyoruz. Fakat sah neyi, bütün inceliğile, gözümüzün önünde canlandıramıyoruz, gerçi savaş başlıyah birçok şeyler, hatta ilmî incelemelere müstenid güzel ve canh şey ler yazıldı. Habeş ilinin mühmel kalmış hakikati aydınlatılmak istenildi. Lâkin bu yazılar hep gazete sütunlarında çıktı. O sütunlar ise birer mürebbi, birer mürşid ve birer kılavuz olmalarına rağmen takvim yaprağım andırırlar. Bugün ele alınırlar, yarın bir köşeye atı lırlar. Kuleli Askerî lisesi coğrafya muallimi M. Niyazi Erenbilge igte bu durumu gözönüne alarak Habeş il¥ ve o ilde sürüp giden harb faciası hakkında bir eser neşretti. Dağınık bilgilerden kolaylıkla elde edilemiyecek faydaları istek edenlerin toplu olarak elleri altına koydu. Şimdi herkes ve hepimiz Habeş ilini bir bakışta ve bir arayışta ihata etmek imkânma malik olmuş bulunuyoruz; sesini duyageldiğimiz kanlı facianın sahnesi içinde şaşırmadan doiaşmak için emin bir kılavuzla tanışmış olu yoruz. Takdire değer emeklerle yazılmış olan bu kitab, Habeş ilinin tabiî coğrafyasını teşrihle başlıyor. Malum olduğu üzere Habeşistanm bugün için en sadık yardımcısı tabiattir. Bu zavallı memleketin tophanesi, tank fabrikası, tayyare garajı yoktur. Fakat her hangi bir düşmanın top bataryalarını, tank alayları nı karşılıyan dağları, uçurumları, dar boğazları, aşılmaz kayalıkları var. Ki tabın tabiî coğrafya kısmında, bu yaralanmaz, ölmez ve göçüp azalmaz ordu nun mahiyetini görüyoruz. Vefa 3, Güneş 1 Evvelâ hakem Fenerli Caferin idaresinde Vefa Güneş maçı oynandı. Oyun başlar başlamaz Vefalılar hasımlarına kendi oyunlannı kabul ettir mekte müşkülât çekmediler ve hâkimi yeti tesis ettiler. Müdafaada Saimle Yahyanın yerinde ve güzel müdahaleleri diin nisbeten zayıf bir halde bulunan Güneş hücum hattına göz açtırmıyordu Hücum hattında Muhteşem, Gazi ve Farukun da iltihakile eskisine nazaran hayli kuvvetli bir hal alan Güneş müdafaasını müşkül vaziyetlere sokuyorlardı. Bununla beraber Güneşliler Necdet vasıtasile bir gol yaparak 1 0 galib vaziyete geçtiler. Bu arada Güneşten Reşad sakatlanarak oyundan çıktı. Onun yerine sol iç oynıyan Kâmran geçti. Birinci devre, Vefanın hâkimiyetine rağ men Güneşin 1 0 galebesile neticelendi. İkinci devre başlar başlamaz Vefalılar tekrar hâkimiyeti ele aldılar. Fakat dakikalar ilerleyip oyunun bitmesi yak laştığı halde bir türlü mağlub vaziyetten kurtulamıyorlardı. Nihayet otuz ikinci dakikada Güneşliler bir penaltıya sebebiyet verdiler, Vefalılar da bu suretle beraberlik gollerini yaomağa muvaffak oldular. Vefalılar bu golden sonra üstüste iki gol daha atarak oyunu 3 1 galib bitirmeğe muvaffak oldular. Bir ay süren kanlı mücadele nasıl olmuştu? Bir Fransız gazetesinin verdiği tafsilâta göre, Suriyeliler, bir ay mütemadiyen Fransız askerlerine taşlarla hücum ettiler Vefalılar penaltıdan gol kikalarda ikinci ve üçüncü gollerini yapmağa muvaffak oldular. Pek az sonra da dördüncü golünü yapan Beşiktaş, hemen Topkapınin kuv vetli bir hücumu ile ilk golünü yedı. Oyunun sonlarına doğru siyah beyazlılar biri penaltıdan olmak üzere iki gol daha yaprak macı 6 1 kazandılar. yaparken lâllilerin lehine bitti. Fakat ikinci devrede daha düzgün oynıyan Eyüb iki gol yaparak maçı 2 1 kazanmağa muvaffak oldu. Anadoluhizar* 3 Kasımpaşa: 1 Kadıköy stadında ikinci kümeden A nadoluhisarla Kasımpaşanın yaptıklan maç çok güzel olmuştur. Baştanbaşa Süleymaniye: 2 Anadolu: 2 zevkli geçen maçı Hisarlılar 3 1 kazanŞeref stadında oynanan Süleymanıyemışlardır. Anadolu arasındak' m'i^baka Mivük bir Karagümrük: 1 Doğanspor: 1 Şeref stadyomunda yapılan ve ikinci lik müsabakalarından olan KaragümrükDoğanspor maçı da I 1 beraberlikle neticelenmistir. T . î. C. î. îstanbul Bölgesi başkan İkinci maçı hakem Ahmed Âdemin ilığından: Ankarada 13 4 1936 pazar daresinde Galatasarayla îstanbulspor tatesi günü toplanacak olan genel kongreye kımlan yaptılar. Geçen hafta îstanbul, kulübleri tarafından delege olarak seçisporluların kuvvetli rakibleri Fenerlilerle len üyeler huzurile 11/4/1936 cumar berabere kalmaları herkeste takım denetesi günü saat 14,30 da bölge merkezinin melerile mesgul Galatasarayın bu maç bulunduğu Beyoğlu Halkevi binasında tan mağlub çıkacağı fikrini, adeta kabir toplantı yapılacağından bu delegelenaat haline getirmişti. Takımlar sahada rın o gün o saatte mutlak surette hazır buSonra ulus faslı geliyor. Burada Ha şu tertibde dizildiler: lunmalan önemle rica olunur. beşlilerin soyu, ırk bakımmdan vazi Galatasaray: Avni Lutfi, Reşad yetleri, pisikolojik vasıfları, içtimaî teSuavi, Hayrullah, Kadri Danyal, FaEdirnede spor hareketleri şekkülleri ve teşkilâtı, san'at hayatları, zıl, Bülend, Eşfak, Necdet. Edirne 5 (Telefonla) Son aylar yaşayış tarzları, dinleri, idare usulleri İstanbulsporlu'ar da Fenere karşı çıiçinde Edirnede kulübler ve mektebler eksiksiz, gediksiz izah olunuyor. kardıkları takımlarmda bir oyuncunun arasında muhtelif müsabakalar yapıl Üçüncü fasıl «Habeş tarihi» başlığını yerini değiştirerek şu sekilde oynıyorlarmaktadır. Bu cümleden olmak üzere E taşıyor. Bu tarihin 19 uncu asra kadar dı: dirne Halkevinin bundan bir buçuk ay olan kısmı gayet kısadır, fakat özlüdür. Osman Samih, Sabih Enver, Haevvel tertib ettiği muhtelif mukavemet Yeni Habeş tarihi diye ayrılan ve İn san, tsmail Cahid, Seyfi, Şinasi, Fahri, yarışları bu sabah gidıp gelme 56 kılo gilizlerin Adeni aldıkları yıldan başlı Dünkii maçta yaralanan Tevfik. metroluk bisiklet yarışile sona ermiş ve yarak zamanımıza kadar getirilen par Vefalt Muhteşem Oyunun bırıncı devresi ümid edilmibu münasebetle bugün Halkevinde 150 ça ise chronologique şekilde kaleme ahnmıştır. Lâkin yüz yıllık hâdiseler ayecek derecede seri oldu. Mütekabil a süratle başladı. Süleymaniyeliler hafif bir kişilik bir çay ziyafeti verilmiştir. Çay deta günü gününe ve yerine göre sebebkınlarla geçti. Her iki taraf ta cidden hâkimiyet elde ettiler. esnasında Halkevi Spor kolu namına be leri, neticeleri tesbit edilmek şartile güzel bir oyun çıkardılar. îstanbulsporİlk devrede iki takım da birer sayı den terbiyesi muallimi Hakkı bir nutuk kaydolunduğu için mevzuun hiçbir talular paslaşmalarda daha isabetli olmak yaptılar. İkinci devrede her iki takım gasöylemiş ve buna cevab olarak General rafı karanlık kalmıyor. îşte bu faslı la beraber Galatasarayhlar nisbeten da libiyet için çok çalışmışsa da gene karşıKâzım Dirik gencliğe hitaben bir söylev hatta heyecan duya duya okuyarakha hâkim idıler. Devrenın ortalarına doğ lıklı birer sayı yaptıklanndan oyun 2 2 vererek gencliği spor sahasında çalışma tır ki Habeş ilinde şimdi oynanan faru İstanbulsporlular oyunun birincı go berabere bitmiştir. ğa teşvik etmiştir. Bundan sonra müsa cianın ne kanşık ve çapraşık ihtiraslarlünü penaltıdan yapmağa muvaffak olEyüb: 2 Hilâl: 1 bakalarda birinci, ikinci ve üçüncü ge dan doğduğunu anlıyoruz. Emperyalizm dular. Kadıkoyünde, birinci like aid Hilâl lenlere mükâfatları verilmiş ve toplantı denilen ve kürenin en hücra yerlerine kadar girip çıkan ahtapotun asırlar Galatasaraylılar hasımları derecesinde Eyüb oynanmıştır. İlk devre 1 0 Hi sona ermiştir. danberi kendi kanlarını gene kendileri hatta bir parça da onlara nazaran üstün içip duran Habeşlileri de kolları arabir oyun oynarken 1 0 mağlub vazisına almak ve kansız bırakmak için yete düşünce hücumlarını büsbütün ar çevirdiği entrikalar, bazan papaz, bazan tırdılar ve Danyaldan Bülende, ondan elçi kılığına, arasıra tacir veya dost kıda Eşfağa geçen bir pasla beraberlik sayafetine girerek, fırsat bulunca da top yısını kayde muvaffak oldular. Devre bu ve tüfek olarak yaptığı işler «yeni Hasuretle 1 1 bitti. beş tarihi» faslında bütün acılığı ve bütün çirkinliğile sıralanmış gibidir. îkinci devrenin ilk yirmi dakikası birinci devreye nazaran durgun bir halde Gerçi ihatalı bir inceleme mahsulü ogeçti. Her iki takım hücum hatları birlan bu fasıl, MUletler Cemiyetinin Habeş ili faciası münasebetile yaptığı müşey vapamıyarak bir hayli bocaladılar. naîcaşalar ve aldığı kararlarla bitiyor, Bülend yirminci dakikada şahsî bir sonra Habeşistanm iktısadî durumuna gayretle îstanbulspor müdafilerinin ayakgeçiliyor, onun ardmdan Habeş ordusu larından topu söküp Galatasarayın ikin zavallı ordu? hakkında etraflı ma ci golünü yapınca işin rengi değisir gibı lumat verilerek harb safhalarının hikâoldu. yesine girişiliyor. Tam yüz seksen gün Evvelâ îstanbulsporlular mağlubiyetevvel beşerî adaletin yüzüne vurulan ten kurtulmak için Galatasaray kalesibir tokat gibi pervasızca atılıveren ilk nin etrafını sarar gibi oldular. Fakat bu İtalyan kurşunundan bugüne kadar Fenerbahçe, Ankaragücü oyuncularile beraber muhtelif cephelerde cereyan eden bü tazyik çok kısa sürdü. Bundan sonra, oyunun sonuna kadar, Galatasaraylılar Ankara (Telefonla) Fenerbah Gene ikinci devrenin 35 inci dakikasın tün harbler, bu kısımda mündericdir. tam bir hâkimiyet tesis ederek yirmi be çeliler Ankaradaki ikinci ve son maçları da da yorulan Cevadı değiştirmek iste Bana öyle geliyor ki İtalyanların tankaskerlerinin siyah derili şinci dakikada Necdet vasıtasile ücün nı da bugün Ankaragücü sahasında di. Fakat iki takımın oyunun bitmesine 25 lanna karşı göğüslerini siper yapıp harbetmekte ocü, otuzuncu dakikada penaltıdan Re Genclerbirliği takımile yaptılar. Neticeyi dakika kaladan itibaren oyuncu değiştirlan Habeş Raslanndan çoğu, şu altı ayşad vasıtasile dördüncü, biraz sonra da misafirler lehine değiştiren gol farkı bire memek hususunda evvelce mutabık kallık harb safhalarını, bu kitabda göste Danyal vasıtasile beşinci gollerini ath karşı sıfırdır. Fenerliler ve idarecileri bu dıkları hakeme hatırlatıldığından buna rildiği kadar muntazam olarak kaydetlar. oyundan sonra trene binerek İstanbula imkân olmadı. Genclerbirliği birinci dev memişlerdir. Tasnif ve tasvir o kadar Oyun birbire berabere ve mütevazin döndüler. rede aksıyan sol açığını Cahidle değiş güzeldir. bir şekilde oynanırken Galatasaraylıların Dünkü ve bugünkü karşılaşmaların bı tirdi. Ayağı burkulan Niyazinin yerine Sesini duyduğumuz Habeş ili facia ikinci golü yapmaları ve bu golün ver raktığı en mühim intiba Ankarada fut de Münir girdi. Oyunun ilk on beş da sının sahnesini ve dekorlarını mükem diği manevî kuvvetle hasmına nazaran bolun seri ilerleyişidir. Fenerbahçenin kikasında Genclerbirliği takımının heye mel surette öğrenmek istiyenler M. Niüstün bir oyun tutturarak üçüncü golü kendinden umulan teknik oyunu, bugün can ve tereddüd içinde olduğu görülü yazi Erenbilgenin kitabını mutlaka okumalıdırlar. de çıkarrnaları bazı îstanbulsporlu oyun dünkü kadar bile gösteremeyişinin sebebi yordu. culan sinirlendirdi. Oyunun sonlarına ise tamamen bu noktada görülmektedir. Nitekim 19 uncu dakikada Fenerlilerin doğru hakem bu oyunculardan ikisini dıMaç nastl oldu? bir kaleye inişi sırasında Esadın çok sı arada her iki takımın kalesi de tehlikeli şan çıkarmak mecburiyetinde kaldı ve Her iki takım sahaya 15,45 te çıktı. kı bir şütü Fenerlilerin ilk ve son golünü anlar geçirdi. Oyun ilerledikçe Gene maç ta 5 1 Galatasarayın galebesile İstiklâl marşı çalındı. Fenerliler Gencler kaydetti. Bu gol, Genclerbirliği takımı lerbirliğinin gayreti bariz bir şekilde arneticelendi. birliğine bir kupa, onlar da misafirlerine nı sarsmış görünüyordu. Fener hücum tıyordu. Fakat bütün gayretlerine rağBeşiktaş: 6 Topkapı: 1 bir bayrak hediye ettiler. Para atıldı. Ka hattı, bu sarsıntıdan faydalanmak için men Genclerbirliği mühacimleri bir gol Beşiktaş Topkapı arasındaki mü leyi Genclerbirliği seçti ve dünkü maçı da üstüste akınlar yaptı. Yedi sekiz dakika çıkaramadılar. Oyun bittiği zaman ilk sabaka Şeref stadmda oynandı. çok muvaffakiyetle idare ermiş olan Se süren bu baskınlar esnasında Gencler haftaymin 19 uncu dakikasmdaki golün Beşiktaş bu maça: Mehmed Ali, Fa dadın hakemliğile oyuna başlandı. birliği takımı kalelerini golden kurtar yalnız Fenerlilerin değil, maçın da ilk ruk, Hüsnü, Fevzi, Bülend, Fuad, Eş Fenerbahçe takımı: Necdet Fazıl, makla kalmadı, kendisini de toparladı. ve son golü olduğu anlaşıldı. Fenerlilerin ref, Rafet, N£zım, Sulhü, Hayati şek Yaşar Cevad, Esad, Reşad Niyazi, Ve nihayet mukabil akınlar da başlayınca bu gevşek oyununa hem yol, hem de fazlinde, Topkapı ise: Ihsan, Fuad, Hakkı, Naci, Ali Rıza, Namık, Fikret. oyun mütevazin bir şekil aldı. Ve Genc la antrenman yorgunu olmalarının sebeTahsin, Mehmed, Emin, Sabahaddin, Genclerbirliği: Rahim Asım, Mit lerbirliği takımının mutlaka bir sayı çı biyet vermesi de muhtemeldir. MuhakHaydar, Nuri, Kâmil, Salâhaddin şeklin hat Ahmed, îhsan, Halid Selim, Sa karmak gayretile yaptığı hücumlar birin kak olan şudur ki Genclerbirliği bu maçde sahaya çıktılar. Maçı, Saim Turgud lâhaddin, Rasim, Niyazi, Sabahaddin. ci devrenin sonuna kadar tevali etti. ta daha hâkim oynadı. Ulus refikimizin idare etti. Oyunun ilk devresi hemen heGenclerbirliğinin umumî kaptanı olan îkinci devrede Genclerbirliği daha bu maçı anlatan yazısına koyduğu sermen Topkapı kalesi önünde oynandığı eski Galatasaraylı Mithat takımın mü canlı bir şekilde oyuna başladı. Top Fe levhadaki (Eğer futbolde yenme gol ile halde Beşiktaşlılar, birinci devreyi Eşre dafaasında yer almış, senelerden sonra ner kalesi önünde dolaşıp durmakta idi. ölçülmeseydi Genclerbirliğini galib sayafin penaltıdan attığı biı golle galib bitir bir kere daha Fenerbahçenin karşısma Fenerlilerin sayı farkını çoğaltmak için bilirdik.) Cümlesi maçın cereyanını gadiler. çıkmıştı. Fenerbahçe ikinci devrede Fik yaptığı akınlar da iyi çalışan Genclerbir yet iyi ifade etmiştir. îkinci devrede Beşiktaşlılar ilk da reti sol içe aldı. Namık sol açığa geçti. liği müdafaası tarafından kesiliyordu. Bu MEKKİ SAlD ESEN Galatasaray 5, îstanbulspor 1 Umumî kongre için bir davet Şam sokaklarında halka karşı sevkedilen tanklar Fransızca Vu mecmuasının muharrir lerinden Marcel Homet, geçen kânunu sanide Şamda patlayan ve bütün Suriyeye yayılan isyan esnasında orada bulunmuf ve hâdisatı, gazetesine bir makale halinde yazmıştır. Bu makalenin okuyucularımızı alâkadar edebilecek olan ktsımlarını aşağıya naklediyoruz: «Suriyede isyana sebebiyet verecek çok şeyler vardı. Bunlardan biri Şam elektrik fabrikasının kıyasıya aldığı elek trik ücreti idi. Elfahri Barudi, elektrik fabrikasına boykot ilân ettirdi. Hükumet derhal kendisini tevkif etti ve sürdü. Bu hâdise üzerine, Barudinin kız kardeşi «Halk Evi»nin penceresinden ahaliye bir nutuk vererek Fransa aleyhınde şiddetli sö?ler söyledi. Fransızlar «Halk Evleri» nin hepsini kapattılar. Halebde bile, Yüksek Komiserin delegesi bu vaziyetten istifade ederek millicilerden en ileri gelen yüz elli kişiyi tevkif ettirdi. Bu kadan barutu ateşlemeğe kâfi gelmişti. Kânunusaninin yirminci günü akşamı Şamh nasyonalist meb'us Cemil Mardam Beyin adamları halkı ayaklandırdılar. Ertesi sabah saat beşte, şehrin merkezindeki Hamidiye çarşısında bekliyen asker kıt'alarına, sapan taşlarile hücum vaki oldu. Polis ve jandarma efradı bu hücuma sopalarla mukabelede bulundu. Fa kat saat sekize doğru vaziyet vehamet kesbetmeğe başladı, asi halk, polis ve jandarmadan hiç beklemediği zayıf bir mukabele görünce işi azıttı. O zaman Yüksek Komiserlik delegesi, Senegalli, Cezayirli, Tunuslu, Faslı efradı vak'a mahalline getirtti. Bunun arkasından, kumandan «Collet» in Çerkez süvarileri işe müdahale ettiler. Fakat halk, bütün bu kuvvetleri mütemadi ve şiddetli bir taş yağmuruna tutuyordu. Kumandanlık makamı, Mithatpasa çarşısına bir makinelitüfek göndermeğe mecbur oldu, lâkin ne hazin bir tecelli dir ki, makinelitüfek, üstüne çarptıkça bomba gibi patlıyan kaya parçalarının hücumu karşısmda tesirini gösteremeden geriledi. Asiler şayanı hayret bir cesaret ve cür'et gösteriyorlardı. Ellerindeki demir çubuklarla otomobillerin Iâstikleini patlatmağa ve tekerleklerin altına ağac dallan atarak bunları ilerlemekten ali koymağa çalışıyorlardı. O sırada isyan mahalline gelen altı tane toplu kamyon ancak askerleri himayeye yarayabildi. sanıldığı bir sırada, camiye toplanan birkaç yüz kişilik bir kalabalık, gene askerleri taşa tutmağa ve içine barut ve çivi doldurulmuş boş konserve kutulanndan yaptıklan bombalan fırlatmağa başla mıştı. Cami kuşatıldı, kumandan Collet gene bermutad efradın ve Çerkezlerin başmda idi. O gün de, bir gün evvelki gibi halkı sözle teskin etmek istedi, lâkin bu sefer, bir sokağın köşesine saklanan birkaç asi Colletyi, göğsüne fırlattıklan bir kaldırım taşile yere serdiler. Cami civarındaki karakol binası ateşe verildi, Hamidiye çarşısındaki telefon santrali ayni akıbete uğradı. Asilerden yüzlerce ölü ve yaralı vardı, fakat onlar buna hiç ehemmiyet vermeden, fıçılar, ı aylar, kaldırım taşlan ve ev eşyasile yaptıklan barikadlarm arkasından mütemadiyen ateş ediyorlardı. Şehrin başka bir mahallesinde, tramvaylar tutusmu} yanıyordu. Fenerbahçe dün de bir sayı ile galib gelebildi O gün sabahleyin şehir sükunet için • deydi. Bir heyet Yüksek Komiserliğe tekliflerde bulunmuş, red cevabı almıştı. Saat 13 te, isyan, askerlere yapılan bir hücumla tekrar başladı. Hemen kâmilen genclerden mürekkeb büyük bir kalabalık gene taş yağmuru yağdırmağa başlamıştı. Efradın başında bulunan zabitlerin hemen hepsi yaralanmıştı. Polis ve jan darma kuvvetlerinden de hafif ve ağır yaralı birçok efrad vardı. Halk tarafmda da vaziyet böyleydi. Kiminin başı sopa ve taş darbelerile patlamış, aradan sıynlıp çıkmağa beyhude yere uğra şıyor, kimi, askerin ve yahud Çeı • kezlerin, ateş etmemek emrini dinlemeyip attığı kurşunlarla yaralanmış yatıyordu. Vaziyet gitgide fenalaşıyordu. Bir a ralık, asilere kendi silâhlarile mukabele etmek daha muvafık görüldü ve tenktl kuvveti efradı da işi taş yağmuruna döktüler. Askerler, makinelitüfeklerin arkâ i sına siper almış, kayışlardan yaptıklan sapanlarla, asilerin fırlattıklan taşlan onlara iade ediyorlardı. Asiler arasında taş hrlatmakta fazla mahir görünen birkaç kişiyi esir etmek için yapılan teşebbüs akim kalmış, bari « kada hücum edildiği halde ricat mecbu • riyetinde kalınmıştı. Bu aralık, asilerin, ele geçirdikleri bir jandarmayı bıçaklarla öldürdükleri görüldü. Bundan sonra iki esir daha aldılar, bunlar da ayni akıbete uğradı. *** • Daha sonra tanklar geldi. Ahali bunların karşısında önce biraz geriler gibi İşte bu isyan, böylece bir aya yakm olduysa da hükumet kuvvetleri gene şc bir müddet, hep ayni sahneler, ayni fa hirde ancak adım adım ilerliyebiliyordu. cialarla devam etti. Zabitlerin müdahaFra»ız ordusu, elinde bulunan bütün mo lesine, ateş açmağı yasak etmelerine rağdern vesaite rağmen o gün topu topu iki men, efrad bazan hiddetine mağlub oluküçük sokağı işgal edebildi. yor ve silâhını kullanıyordu. 22 şubatta, saat 11 de, bir gün evvelki Bundan iki hafta evvel, Fransız Yük sokak muharebesinde ölen asilerden iki sek Komiserinin, Suriyeye istiklâl veri * kişinin cenaze namazı kılınıyordu. leceği vadi, görülmemiş tezahürlere sebeb Kumandan asilerin ecnebi mahallesine oldu, silâhlar elden bırakıldı, ceblerdeki inmek niyetinde bulunduğunu son daki taşlar çıkanldı ve herkes, «yaşasın Frankada haber aldı ve külliyetli bir kuvvet sa!» diye bağırmağa başladı. göndererek yolu kestirdi. Fakat, kendisi Bugün Cemil Mardam Bey, isyan esde bu efradm başında orada hazır bulun nasında bulunduğu sürgünden ayrılmış, muş, camiden çıkan binlerce Aarabı tes bir murahhas heyetinin başında Parise kine muvaffak olarak, cenazeleri mezar gelmiştir. Bizde paçavra yoktur, binaenlığa götürürlerken tezahürat yapmalan aleyh, hükumetin, kendi imzasının şere nın önüne geçebilmişti. Kafilenin mezar fini muhafaza edeceğini zannediyoruz. lıktan dönüşünde mutlaka patlak vere Bunu yalnız zan değil, ayni zamanda teceğinden korkulan isyanın önüne, gene menni ediyoruz, çünkü, aksi takdirde, kumandan Collet soğukkanlılığı sayesin hükumetin, Suriyede bulundurduğu yir de geçmeğe muvaffak oldu. mi bin asker, yan kapıları müdafaa et • *** meğe bile kâfi gelmiyecektir. Ertesi günü artık patırtıların önü alınVe her iki taraftan binlerce masum gemış, vaziyet düzelmiş, halk »akinle§nıi§ ne yerlere aerilecektir.»

Bu sayıdan diğer sayfalar: