6 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

6 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CTJMHURİYET 6 Nisan 1939 Menfi anlamı hakkmda Türkçe ile İndo Öropeen ve Semitik diller arasında mukayese Üçüncü seri kelimeleri Üçüncü seride bulunan türkçe menfi sözleri (yok) ve (hayır) kelimeleridir ki bundan önce «Türkçede menfi anlamlar» başlığı altında çıkan yazılanmızın 8 incı sayısında bunların etimolojik şekilleri şöyle tesbit edilmiştir [1 ] . (1)' (2) (3) Yok : ağ + ay (z) f °k Hayır: ah + ay (z) + ır Her iki kelimenin ana kaynağı, (Divanü lugatitTürk) te bulunan (av) ve (ay) elemanlarile (Yakut Dili lugati) nde görülen (ay) kökü olduğunu ve ikisinde de (2) numarah (V. + y) unsurlarınm (V. + z) yerine geçerek menfi anlamı verdiğini izah etmiştik. Türk lehçelerinde (yok) kelimesi (yuk), (yoh), (souh), (tuoh), (syok), (cuk), (cuk) ve «1» elemanının da ilâvesile (çoğul) şekillerini almaktadır. Bu şekillerde (k) yerine (h) gelmesi doğrudan doğruya kategorik bir değişme olduğu gibi, (y) yerine (ç, c, s) gelmesi de (y) nin (z) den değişme olduğunu teyid eden makul bir tebadüldür. Yalnız (syok) şeklinde (s) ile birlikte (y) de görülmektedir ki bu kelimeye bir eleman ilâvesi mahiyetinde görülebilir. Bir de (tuoh) şekli, (s) kategorisine mensub konsonların (ts) mürekkeb konsonunun tahallülile (t) ve (d) ile de tebadülünü göstermektedir. Bununla beraber bu iki kelimede de baş tarafa birer (s) ve (t) elemanı ayrıca gelmiş ve menfi anlamı (o) ve (u) vokallerinin delâlet ettiği (oğ) ve (uğ) unsurlarında bulunmuştur, denilebilir. (Hayır) kelimesine gelince, îslâmiyete girdikten sonra millî varlıklarını hep müslümanlığa mal etmek gayretine düşmüş olan Türk zümreleri bu orijinal Türk kelimesini dearabca (şerr) in zıddı olan (hayr) sözünden çıkmış gibi göstermeğe heves ettiklerinden, bu kelime üzerinde pek uğraşmamışlardır. Halbuki (hayır) sözünün delâlet ettiği menfi anlamla (hayr) kelimesinin anlattığı iyilik anlamı arasında münasebet yoktur. (Şerr) in zıddı olan (hayr) kelimesi ayrıca analiz edilmek lâzım gelen bir sözdür. Bunun etimolojik şekli: Asıl (yok) a tamamile muadil olan kelime ise (uhi) ve (ohi) kelimeleridir ki sonlanndaki (i) lerin birer (iğ) olacağı bedıhîdır. Bunların etımolojık şekillerile (yok) un tam etimolojik şeklini de altalta yazalım: Dil üzerinde çalışmalar Hariciye Vekilimizin mühim beyanatı (Baştaraft 1 inci sahifede) Rüştü Aras Avala ajansı muharrirlerinden birisini kabul lutfunda bulunarak kendisine bilhassa demiştir ki: «Belgraddaki dostlanm arasında daima ayni zevkle bulunuyorum. M. Sto yadinoviç ile, umumiyet itibarile Balkan Antantını ve bilhassa iki memleketi alâkadar eyliyen ve günün büyük Avrupa meselelerine temas eden işler hakkında fikir teati etmek benim için her defasında mes'ud bir hâdisedir. Bu hususta ancak şunu tekrar edebilirim ki, bu fikir teatileri düşüncelerimiz arasındaki mutlak beraberliği bir kere daha teyid etmişlir. Bu bizim için hiçbir şürpriz teşkil etmez.» Küçük Antant Viyanada bir Habsburg bulunmasına müsaade etmiyecektir (Bastaraft 1 inci sahifede) «Küçük Antant devletleri Avusturya hükumeti nezdindeki mümessillerini müşterek bir teşebbüste bulunmıya davet e deceklerdir. İtimad sarsılmıştır, hususile ki Viyanada Habsburgların geri gelmesi propagandasına her zamandan ziyade müsaade edilmektedir. Küçük Antant Viyanada bir Habsburgun bulunmasma asla müsaade etmiyecektir. Avusturyada Habsburgları tahta çıkarmak için bir teşebbüs yapılırsa, Küçük Antant derhal ve öyle bir şekilde müdahale edecektir kı, Habsburglar Viyanadan kaçmıya dar vakit bulabileceklerdir.» Diğer gazeteler de Küçük Antantın Viyanadaki mümessilerinin aşağı yukarı ayni mealde fakat ayrı ayn birer nota vcreceklerini yazmaktadır. Pragda Macaristanın Avusturyaya imtisal edeceği zannolunmaktadır. Maamafih eğer Macaristan böyle bir şey yapmıya kalkışırsa, basit bir protesto ile ik tifa olunmıyacak fakat çok daha mües sir bir usul tatbik edilecektir. mesine matuftu. Bundan böyle bu üç devlet siyasetlerini birbirine uygun de vam ettirmek üzere daimî münasebette bulunacaklardır.» M. Valdeneg yeni kanunun yeni bir sistem tesis ettiğini ve bunun malum olan mecburî askerlik hizmetine hiç benzemediğini söylemiş ve demiştir ki: « Devlet fikir ve iş hizmetlerinin silâhlı ve silâhsız olarak ne şekilde ifa e dileceğini tesbit hakkına maliktir. Biz devletten birşey alan her vatandaşın devlete birşey borclu olduğu kanaatindeyiz. Yeni kanun yarı askerî mahiyette teşekküllerin ilgasını hiçbir suretle intac etmiyecektir. Bu iki sistemin birbirile hiçbir münasebeti yoktur. Avusturyanın yalnız istiklâlini muhafaza etmek değil ayni zamanda onun inkişafına da yardım etemk istediğimizden yeni servisin, arsıulusal taahhüdlerimizi ifa hususunda bize daha fazla yardımı dokunacağını ümid ediyoruz. Bugün nazarî yollardan uzaklaşmak bu emeli tatbikat sahasına koymak ve Avusturyayı, Avrupa dahilindeki vazi yeti muhafaza edebilmesi için zarurî o lan kuvvetle teçhiz etmek istiyoruz.» GÜNÜN BULMACASI 1 2 3 4 6 6 7 B » 10 1 2 3 i 6 6 î 1 1 1 Bj 1 1 İBİ 1 1 Ifll ı 1 TTI 1 1 İB| | 1 1 1 İBİB 1 1 İBİ | B | I 1 1 8 B|B| | | i İBI ı ı 9 1 1 1 1 1 İBİ İBİ 10 i 1 LİB| Soldan sağa: 1 Avusturyalıların yırttıkları muahedenin ismi. 2 Anadolunun garbindeki deniz, arabca «çoban», dumanın bıraktığı kirlilik. 3 . Şişman değil, elin iç tarafı. 4 İyi görünmiyen, asıl ana, baba ve evlâdın yerine kaim olmuş olan. 5 Kuvvetli arzu, arkanm aksi, alfabede bir harfin okunuşu. 6 Eski Mısırlılann en büyük ma. Birşey söyleyip budu; mutlaka lâzım. 7 başka birşey kasdetmek, içki ile birlikte yenen şey. 8 . Tibetlilerin papazları, Almanların son işgal ettikleri yer. 9 Arabca «bir hastalıktan kurtulup iyi olmak>. 10 . Şeref, boşuna. Yukarıdan aşağıya: 1 Başıboş dolaşan adam, meşgullyet. 2 Egmekten emir, namaz kıldıran, nota. 3 . Burun ataıasile başlıyan rahatsızlık, öz türkçe «meydan». 4 Ana, baba ve çoluk cocuklardan mürekkeb kalabalık, beyaz. 5 . Bahar yemislerinden birl, gemilerin sığındıkları yer. 6 . Duvarda eşya koymak için yapılmış tertibat, hulâsa, ecdad. 7 Nota, öz türkçe «ehemmiyet». 8 Kırda hayvan vurmak, kursun ve gülle. 9 Kasd, alfabede bir harfin okunuşu, 10 . Gölğe, kafa ile sırtm arası. ı •1 1 1 IBI ı ı İBİ 1 I1 1 | 1 | 1 1 1 •1 1 İBİ | i Uhi: Ohi: Yok: (D Avusturyanın son hareketi hakkmdaArab dilindeki (gayr) kelimesi de taki bir suale Dr. Tevfik Rüştü Aras şu mamile türkçe (hayır) m aynidir. Eti cevabı vermistir: molojik şekillerini altalta yazarsak bu «Küçük Antant bu meselede bir vaziayniyet derhal göze çarpar: yet almağa salâhiyettardır, fakat Küçük (D (2) (3) Antanta muvazi bir birlik teşkil eden BalHayır: ah f ay f ır kan Antantı. Küçük Antantın faaliyet Gayır: ag + ay j ır ve tesebbüslerini en büyük bir sempati ile Yalnız ana kökü temsil eden birinci takib etmektedir. Küçük Antantın iki derece prensipal kökte (h g) değişme azası bizim birliğimize dahildir. Üçüncü si vardır ki bu iki konson da ayni kate azası ise birçok bakımdan müttefikleri goriden olduğu için birbiri yerine geçe mizin müttefikidir.» bilir. Sulh muahedelerinin askerî maddeleri Kein bahsinde Bulgaristanın alabileceği vaziAlmancadaki (Kein) menfi sözüne yet hakkmdaki suale de Dr. Aras şu gelince, bu kelimede de (yok) ve (ha tarzda mukabele etmiştir: yır) sözlerinin elemanlan kendini gös«Doğrudan doğruya alâkadar kom termektedir. Yalnız (hayır) ve (gayr) şularını daha evvelden haberdar etmeksözlerinin son elemanlarile aldıkları ta sizin Sofya hükumetinin bu tarzda bir karrür ve temerküz manası (Kein) keli teşebbüste bulunmak niyetinde olduğunu mesinde yoktur. zannetmiyorum. Çünkü kendilerile dost(Kein) sözünün etimolojik şeklini a ça komşuluk münasebetleri idame edinmek istenen komşuları haberdar etmek, haliz edelim: en iptidaî beynelmilel nezaket icabıdır. (D (2) (3) Bu tarzda hareket, alâkadann kendi te(ak f ay + ığ) zini müdafaa için göstereceği sebeblerin (1) Ak: Ana kök yerine geçerek onun «esas» anlamını kendinde temsil e kuvvetlerinden bir şey kaybettirmez. Faden birinci derece prensipal köktür. Bu kat eğer komşularile olan dostluğa kıymet nun (hayır) sözünün prensipal kökü olan veriliyorsa bu tarzda hareket bir tarafa bırakılamıyacak bir mecburiyettir.» (ah) ile bir olduğu meydandadır. Dr. Tevfik Rüştü Aras beyanatını (2) Ay: Bunun (y) si gene (z) den şu suretle bitirmistir: değişmedir. Uzak bir sahada esas anla«Birbirini takib eden hâdiselere rağmının dağılıp ayrıldığına delâlet eder. men nikbin olmakta devam ediyorum. Bu anlamın uzağında kaldığı süje veya Eğer Avrupada sulhu muzaffer çıkarmaobjeyi de: ğa muvaffak olursak memleketlerimize (3) İğ: Elemanı gösterir. Kelimede ye bütün Avrupa milletlerine en büyük bu elemanın (ğ) si (n) ye çevrilmiştir. iyiliği yapmış olacağız.» Bu halde (ak + ay j ığ = akayığ) Türkiye Dış îşlcri Bakanı dün aksözünde baş vokal düşmüş, son konson şam Türkiye elçiliği tarafmdan verilen da (n) ye çevrilerek ve vokalini kaybebir ziyafette bulunmuştur. Bu ziyafete derek, kelime (Kein = Kayn) şeklini Dr. Stoyadinoviç, Balkan Antantî memalmıştır. Manası «esas anlamının bir süleketleri elçileri ve Yugoslavya Dış îşje veya objeden çok uzak sahada bulunleri Bakanhğı yüksek memurları da iştiması» dır. rak etmislerdir. Bu kelimeyi (yok) kelimesile mukaDr. Tevfik Rüştü Aras bu sabah Anyese edelim: karaya dönmek üzere Belgraddan hare(D (2) (3) ket etmiştir. Kein: ak + ay (z) 4 ığ Bulgar gazetelerinin sayant Yok : ağ + ay (z) + ok dikkat mütaleaları Görülüyor ki iki kelimenin elemanlan Sofya 5 (Hususî) Avusturyatamamile biribinin aynidir. nın^ Sen Jermen muahedesinin asAyni kelimeyi bir de (hayır) kelimekerî ahkâmını yırtmasmdan sonra sile karşılaştıralım: Bulgaristanın da bu hususta tutacağı hattı (D (2) (3) hareket Sofyanın siyasî mehafilinde me Kein : ak + ay (z) + ığ rakla beklenmektedir. Sofyanın en ciddî Hayır: ah + ay (z) + "" gazetelerinden Slovo gazetesi, «Sulh muGörülüyor ki burada da yalnız son e ahedelerinin yırtılması» başlığı altında lemanlarda bir mana nüansı ile kelimeler yazdığı bir başmakalede Bulgaristanın bu birbirinin benzeri ve yakınıdır. hususta tutacağı hattı hareket hakkmda Üçüncü serinin tablosu şunları söylemektedir: Bu izahlar, üçüncü seri kelimelerinin «Biz Bulgarlar bugün öyle bir vazide hep bir asıldan geldiğini ispata kâfidir. yetteyiz ki bu vaziyet içinde yapacağımız Bunlan da bir görüşte gözönüne koyabil yegâne iş, bugün Avrupada cereyan eden mek üzere etimolojik şekillerini tablo ha çok mühim hadisatın sanki kat'iyyen bi linde gösterelim: zimle alakası yokmuş gibi soğukkanlılıkla onlan tetkik etmek ve her vesile ile Ce(D (2) (3) miyeti Akvama olan merbutiyetimizi Yok [T.] : ağ + ay (z) + ok söylemek olacaktır. Bir takım ecnebi gaHayır [ T . l : ah + ay (z) + ır zeteler muahedelerin yeniden yırtılması Gayr [Ar.] : ag + ay (z) + ır ihtimallerinden, Macaristanla birlikte boKein [Al.]: ak + ay (z) + ığ(n) şuna Bulgaristanın da ismini zikretmek Uhi [Gr.]: uğ + uh (z) + iğ tedirler. Komşularımız bu hususta müsteOhi [Gr.]: oğ + oh (z) + ig rih olsunlar. Onlann rahatlarını ve bu Bu tablonun gözönüne serdiği dil manzarası, bu seri kelimelerinin de hep bir Künkü muahedeleri korumak için sarfetz (V. 4" ) formülile menfi anlamına gel tıkleri gayretleri bozmağa ve 1919 senesinde Paris civarında yanlış bir yola sevdiklerini açıkça göstermektedir [3]. kedılen umumî vaziyeti bizim de daha /. N. DtLMEN fazla karıştırmağa hiç niyetimiz yoktur. [1] Bu yazı (Ulus) un 2621936 da çıkan Bizimle olsun, bizsiz olsun zaten sulh sayısındadır. muahedeleri bozulmağa yüz tutmuştur. [2] Kamus Tercümesi. [3] Dordüncü seri kelimelerinin muka Çünkü onlar ne tarihe, ne coğrafyaya ve yesesini yarmki sayımızda yazacağız. ne de hakka istinad etmektedirler. Diğer taraftan bu imtiyazlı vaziyetlerini guya ebediyen muhafaza edebilmek gayretile galibler, zaten harbden sonra yaptıklan birçok hususî anlaşmalarla kendileri bu muahedelerin tatbikını gayrimümkün kılmışlar ve itaatsizliğe yol acmışlardır.» uğ + uh f iğ oğ + oh + iğ ağ + ay + ok Gayr (2) (3) Avusturya sükunetle protestoyu bekliyor (1) (2) (3) (4) ağ '+ ah + ay + ır dır ki ana köke «parlaklık» anlamı verilerek «parlaklığın üzerinde temessül Ve takarrür eylediği süje veya obje» mahasına gelir. Arab lugatinde de (hayr) sözü «mutlaka halkın meyil ve rağbet ve muhabbet eylediği nesne» diye tarif edilmektedir ki yukarıki izah ile tamamen üyuşmaktadır [ 2 ] . Simdi, bu (yok) ve (hayır) menfi sözlerile bir seriden olan kelimeleri gözden geçirelim: Son söz olarak M. Valdeneg, ordu Evvelki bulmacanm halledilmis şekf nun statüsünü değiştirerek, son derece pa6 7 8 9 10 •i 3 4 halıya mal olan. gönüllü efrad kaydi yerine, mecburî hizmet mükellefliği usulüH|A S | T | A | N | E | B | A | N nü koyacağını söylemiş ve «bu da, ica A|Ş IİBİLİA TİİİF E Ne kadar asker tophyacaklar? bında, hep tedafüî mahiyette kalacak faS|B|K|R|EİM|B|K|B F Viyana 5 (A.A.) Askerî mah kat bizi hertürlü taarruzdan masun rutaT | E | B | A | V | B HİI L E filden bildirildiğine göre, Avusturyanın cak olan ordunun takviyesini temin edeAİZİB S A|C|EİM|İ çimdiye kadar silâh altında 30 bin askeri Macar gazetelerinin neşriyah vardı. Askerî masarif bütçenin yüzde alBİE L|A|B E|M|B B Budapeşte 5 (A.A.) Macar atısını geçmiyordu. Yeni ordu günün bü İİL|B|Z|O|L|A|B A L tün ihtiyaclanna cevab vermek mecburi cektir» demiştir. LİB K|AjN A|M|A|K|B yetindedir. Yeni ordunun mevcudu dev jansı bildiriyor: A|L AİNİB B BİDİAİM Bugün gazeteler, Küçük Antant merr.letin ordu için ayırabileceği tahsisata ÇİAİN|B|K|AD|A|N|A bağlıdır. Maamafih 70 bin mevcudlu bir leketleri gazetelerinin Avusturyada mecburî askerî hizmetin yeniden ihdası doordunun teşkili düşünülmektedir. Bu ordu yedi fırkay ve bir de hücum fırkasın layısile Macaristan aleyhine yaptıklan dan mürekkeb olacak ve bütün modern hücumları tebarüz ettirmektedirler. Pester Lloyd diyor ki: silâhlarla teçhiz edilecektir. 1915 ten Kuruş «Macaristan hiçbir şey yapmış değil1918 senesine kadar olan kur'a efradı Iskender 60 her sene için bu 70 bin mevcudu temin dir. Fakat buna rağmen etrafındaki haDemokrit 25 edemiyeceğinden daha eski sınıflardan va harb tehlikelerile ağırlaşmıştır. MacaHeraklit 25 da asker alınacaktır. Bugünkü milis kuv ristan aleyhine sebebsiz yapılan bu hü Eflâtun 35 cumlar, büyük tantana ile siyasî bir yakMusolini 100 vetleri ordu kadrosuna ithal olunacaktır. Iasma ilân elmek ve bunun arkasında 75 Bismark Avusturya Hariciye Nazırının 50 ' Budda Macferistanı hükmü altına almak niyetini * 5v"^ H f" beyanatt i^> * r t .•"• 150 Stalin gizlemekten ibaret usulü açıkça meydana Paris 5 (A.A.) Avusturya Dış 75 Yeni Adam koymuştur.» Bakanı M. Berger Valdeneg, Intransi 125 1 Tarih Felsefesi «Fueggetlenseg» ise şunları yazmakgeant gazetesinin Viyana muhabirine şu 100 1 Küçük hikâyeler tadır: beyanatta bulunmuştur: Vakıâ Macaristan, Avusturyanın hare« Muahedelerin ihlâli diye birşey Doktor ketini anlamakta ve bunu tasvib eyle olmamıştır. Çünkü muahedeler, devlete hizmet ifası için hükümler kabulünü kat' mektedir. Fakat Macar hükumeti hiçbir Nümune hastanesi doğum ve kadın iyyen menetmemiştir. Nitekim bu gibi zaman Avusturyanın misalini takib etmehastahkları mütehassısı devlet hizmetleri Bulgaristanda da mev ği düşünmemiştir. Macar hükumeti, huKadıköy, Bahariye, Cevizlik, tramkuk müsavatı meselesini ne şerait altında cuddur. Mesele arsıulusal hiçbir muahe vay durağı No. 2 Telefon: 60177 deye hiçbir taahhüde aykırı olmıyan ve ne zaman ortaya koyacağı hakkındaki kararını saklamaktadır. sırf dahilî mahiyette bir iştir. Avusturj'a Viyana 5 (A.A.) Avusturya resmî mahfilleri, Küçük itilâf devletlerinin, mecburî askerlik hizmetinin tekrar tesi sine karşı yapacaklan müşterek protes toyu sükunetle beklemektedirler. • I Haydar Rifatın eserlerindenJ ı Zeki Besim TEKTAŞ O Ohi Grek dilinde gerek fiil başında ve gerek tek başına olarak kullanılan menfi anlamlı zarflar şunlardır: (u, uk, uh). Gene bu asıldan olarak yalnız başına kullanılan menfi anlamlı zarf ta eski Grekçe (uhi) ve yeni Grekçede (ohi) diye telâffuz edilmektedir. Birinci zümredeki (u) yani (uğ) ve bunun, konsonu (k) ve (h) ye çevrilmiş şekilleri olan (uk) ve (uh) (Divanü lugatitTürk) te bulduğumuz (ay) ve (av) ile birdir. Çünkü vokaller her zaman biribirine tebadül edebileceği gibi, (ğ = k = h) serisi de (ğ = v) ve (İ = y) formüllerile birleşince, (v) ve (y) konsonlarının (ğ, k, h) olabileceği meydana çıkar. (Uk) ve (uh) şekillerinin başlarındaki vokallerin uzunluğu da hesaba katılırsa o zaman bu kelimeler tamamile (yok) kelimesine müsavi olurlar. Çünkü bunların etimolojik şekilleri şöyle karşılastınlabilir: hükumeti bu kanun projesini çoktanberi hazırlamıştı. Muahedelerle kat'iyyen tezad teşkil etmiyen kat'î jesti yapmak i çin bu zamanı münasıb görmüştür.» M. Valdeneg, Roma konferansının hiçbir gizli karar vermediğini ve Avus turyanın verdiği kararın bu konferansla hiçbir alâkası olmadığını söyledikten sonra sözüne şöyle devam etmiştir: « Bu konferans ltalyan, Macar ve Avusturya siyasetlerinin Tuna havzasında en geniş banş şeklinde ahenkleştiril SiNEKLER; Sıtma, Tifo, Tifüs, Verem gibi hastahklar ve ölüm retirir. TAHTAKURUSU; uykunuzu kaçırır. Sizi igrendirir. HAMAM BöCEKLERi; yemeklerinizi, erzakınızı, eşyanızı telvis eder. GUVELER; halılarınızı, elbiselerinizi parçalar. M. Musolini bir nutuk söyledi (Baftaraft 1 inci sahifede) lan bugün Habeş mukavemetini nihaî surette ezmektedir. Avant Gardist Babillaslar, sizin canh ve metin sesiniz kalbime ilkbaharın selâmı gibi geliyor. Büyük kardeşleriniz şu anda, çok yüksek bir cesaretle dövüşüyorlar ve sağlam yumruklarında artık kat'î ve öldürücü zaferi tutuyorlar. Vatan yarın sizleri de mücadeleye davet edecek olursa bazunuz ve kalbleriniz buna tamamile hazır bulunacaktır. İhtilâlin siyah gömleklerini giy meğe ve vatana daima hizmet etmeğe ancak bu suretle lâyık olacaksınız.» . (D (2) Uk : uğ + uk Üh : uğ f uh Yok: ay + ok Bigada itfaiye vesaiti takviye ediliyor İspanya, Moskovaya da siyasî bir mümessil gönderecek Madrid 5 (A.A.) Hükumetin Moskovaya diplomatik bir mümessil gön dermek tasavvurunda bulunduğu zan nedilmektedir. Karıncalar, anlar, pire, bit, gene, gırkayak, akrep, orümcek, tırtıllar ve her nevi böcekler, çiçekler, ağaçlar ve hayvanlar üzerîndeki tekmil tufeylâh. Kadın tayyareci yoluna devam edecek Oran 5 (A.A.) Kadın tayyareci Amy Mollison, Londra Kap rökorunu kır mak üzere uçuş yaptığı esnada, tay yaresi sakatlanarak Kolombeşarda kalmıştır. Mollisonun seyahatine devam et mek niyetinde olduğu ve Ingiltereye yedek parçalar sipariş ettiği zannolunuyor. Tayyare istasyonu makinistleri tayyarenin mahallinde tamir edilip e dilmiyeceğLni tetkik etmektedirler. Seyahati yarıda bıraktıran kaza dün saat tam 17,40 ta olmustur. Japonya bahriye tahsisatı çoğaltıhyor Tokyo 5 (A.A.) Amıral Nagano, parlamentonun önümüzdeki toplantı sında bahriye için büyük tahsisat isti yeceğini bildirmiştir. FAYDA Kökünden Leke yapmaz Markaya dikkat ediniz. FAYDA diğer markalara nazaran iki misli kuvvetli ve yan yanya daha ucuz olup ecnebi yalanlarına aldanarak fazla para vermeyiniz. Hasan deposu: Istanbnl, Beyoglu. Kutusu 30, orta 50, büyük 80, bir kiloluk 250 kuruştur. Almanyada yeni bir otomobil yolu Berlin 5 (A.A.) Göring, Berlin Stettin otomobil yolunun 50 kilometro kadar olan birinci kısmmı açmıştır. Bu kısım Berlinden Yoahunstahle gitmek tedir. h ga (Hususi) Belediyemiz, geçen temmuzdakı buyuk yangından ionra o^.ı» İtfaiye vesaitini artırdı ve son günlerde de çok kuvvetli bir motörpomp getirtti. Gönderdiğim resim Kaymakamla Belediye reisinin motörpompun tecrübele rlnde gostermektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: