2 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

2 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Hazîran 1936 CUMHURİYET Iraklı Prensesin geçirdiği büyük aşk macerası Genc Rum garsonun aşkından gözleri kararan ve dinini değiştiren Faysalın kızı, başmdan geçenleri Atina muhabirimize anlatıyor IBaftaraft 1 inci sahtfede] odasma girdik. Anastasiya, ayakta idi, »onra ayağa kalktı, Haralambinin ya gözlerinde korku ile karışık yorgun bir nına sokuldu. Papa Nikola artık Anas hal vardı. Anastas beni kansına takdim tasiya ile Haralambinin nikâhlannı kı etti, prenses te yer gösterdikten sonra yabilirdi. Doktor «Karakalos» komba karşı karşıya oturduk. rus sıfatile alinde tuttuğu izdivac tacını Söze nereden başlıyacağımı düşünü •evdalıların başlanna üçer defa koydu. yordom, saniyeler de geçiyordu. Zeki Papaz, İncilden Nikâh suresini okudu: bir adam olan Anastas, vaziyeti kurtar Ibnullah, kadın kocasına tâbi olma mak için tabakasını çıkardı, bana ve kalıdır. Emrindedir. Ey kadın. Sen de ko nsına birer sigara verdi. Artık karşımcana tâbi ol. daki kadına bakıyor, onu daha derinden Esra, aşkın cezbesine tutulmuştu. tanımağa çalışıyordum. Papazı büyük bir vecd ile dinliyor, HaBu kadın otuzdan fazla idi. Şakakları ralambinin elini sıkıyordu. üstündeki saçları arasında gümüş teller Nihayet bu merasim de bitti, yeni ev vardı. Yüzü, bakır renginde idi, sarı ile liler Haralambinin daha evvelden yer karışık bir esmerlik. Ağzı biraz büyükleştiği Atiantik oteline geldüer. Esra, çe, fakat dudakları çok canh. Gözleri Vakit geçirmeden Akropolpalasta bu simsiyah birer zeytin tenesi gibi par lunan hemşiresine bir mektub yazarak laktı. Bu kadın, güzel değildi. Tuhaf ve yaptığı işi bildirdi, ve kendisini bundan sıcak bir kadın. Herhalde şiddetli bir sonra aramamalarını ilâve etti. cinsî cazibe ifade eden bir tip. Prenses Hatice bu skandalı öğrendiği Bir tunç heykele benziyen bu kadın; zaman perişan bir halde Atlantik ote hangi erkeğin olursa olsun gözünden line koştu, meseleden Atinada bulunan kaçamazdı. ve kendilerine delâlet ve yardım eden Sigarasını derin nefesler alarak içi bir Türkü haberdar etti. Az sonra Ha yor. Anlaşılan nikotini çok seviyor. tice ile kendilerine hususî olarak tav siye ve Bağdadda mühim bir zat tara Bağdad sarayından eski bir tiryaki. Sifmdan prenseslere muavenet etmesi ri garasını çektikçe hafifçe dudaklarını ıca edilen zat Atlantik otelinde bu sırıyor, bazan da dilile ıslatıyor. Ken disini zorlıyarak söze başladı: luştular. < Beyefendi, sizi dinliyorum> deii. Esra, odasına kapanmış, kimseyı ka Konuştuğu türkçede Arab şivesi belli bul etmiyordu, Hemşiresinin ve dost ları olan zatın ısrarlı ricalarım redde olmakla beraber lisanı düzgündü. Onlarla konuştuğum herşeyi yazamıderek kendilerile konuşmak istemedi. Prenses Hatice bir aralık yukanya çık yacağım, kendilerine verdiğim sözü tı, kapalı olan kapının dışından karde büsbütün bozmak ta doğru değil. şine seslendi: Kocası Italyan sefaretıle temas et Esra!.. Esra! Bu yapüğın nedir? miş, pasaportlarım hazırlamış, her muBana ve kendine yaptığm fenalıktan ameleyi bitirmişti. Yalnız son dakikada başka kardeşimizi düşün. Bu rezalet bir pürüz çıkmasından endişe ediyor Bağdadda haber almdığı zaman bütün lardı. ailemizin şerefi ne olacak?... diye söyAnastas, bu meselenin sonunda fena lendi. bir vaziyetin başgöstermesinden duy Esra, içeriden şu cevabı verdi: duğu endişeyi saklamıyor, ve bizim için Benimle meşgul olmayınız, beni bir saat evvel Italyan hakimiyeti altmartık nutunuz, reddediniz. Ben herşeyı da bulunan bir memlekete gitmemiz lâreddediyorum. Şeref, servet, saltanat zımdır, diyordu. Anastas, hiç olmazsa istemiyorum. Ben artık hıristiyan ol Rodosa gitmek ve orada serbestçe ka dum ve evlendim. Ne söyleseniz beyhu rar vermek istiyor. Bu hususta bazı î dedir. Ben seviyonmı, yalnız seviyo talyan mehafilile de temas ettiğini in rum, dedi. kâr etmiyor. Bu sözlerden sonra odanın içinden Prenses, sön iki gün içinde çok^ftzülçınhyan bir busenin sesi işitildi. müştü. Otelde bir odada kapah yaşamak Hatice, gaşkın bir halde îngiltere se iyi birşey değil amma, ne yapayım, dıfaretine koştu. Oradan yardım aradı. şarıda görünsem gazetecilerden aman Ayni zamanda bir avukata müracaat et yok, diyordu. ti, Esranın elmaslarım çaldığım ortaya Anastas ve kansile dün gece Glifada attı. Bu suretle Adliyenin ve polisin plâjındaki bara gitmek üzere sözleştikmüdahalesini temin etmek istedi. Ha ticenin bu müracaatlerini baa «iyasî il ten sonra yanlarından ayrıldım. Akşam timaslar takib eyledi. Fakat herşey na sekiz buçukta buluştuk ve beraberce file idi, Esra aşkın füsuakâr bulutları lifadaya gittik. Otomobilin verdiği serinlik, deniz havası Esraya yeni bir na karışarak havalanmıştı. neş'e veriyordu. Barda buzlu bir limoYeni damad, Anastas Haralambi de memnun ve bahtiyardı. Kucağında bir nata içti. Artık bana da ahşmıştı, günprenses, prensesin cebinde para, çanta düzkü, soğukluk aramızdan silinmişt'. smda da pırlantalar ve kıymetli taşlar Bağdadlı kadın nihayet bana sordu: Din değigtirme meselesinde sizin vardı. Bütün Atina gazeteleri sütun, sütun yazılar neşrettiler, Atinanın en şahsî telâkkiniz nedir? yüksek mehafilinden en aşağı tabaka Kocası beni müşkül vaziyetten kur sına kadar herkesin ağzmda Şerif kı tardı, yavrum, unut artık bu işi, dedi. zının masallara benziyen macerası çal Ben de sadece müteassıb olmadığımı kamyordu. Bir komünist şöyle söyleni söylemekle iktifa ettim. Aşkın dumanile yordu: havalanrmş bir kadına kendi kafamm Ne olmuş sanki... Nihayet mavi içindeki düşünceleri anlatmak beyhude kanlı, altın kalbli bir kadın, kırmızı idi, sonra, ben söylemek değil dinlemek kaniı bir delikanh ile birleşti. Bu da mevkiindeydim. Sordum ve dedim ki: mesele mi? Hammefendi, siz bundan sonraki Daima yemek yediğim lokantanm hayatınızı nasıl düşünüyorsunuz? garsonu: Hayat bütün insanlar için bir de Göreceksiniz, kız rahat ve bahti ğil mi? Nihayet ben de bir kadmım. yar yaşıyacak, kocası kompleman yap Yaptığım belki bir çılgınlıktır, fakat masını bilen, kadın ruhunu tanıyan bir dünyada çılgınlık yapan yalnız ben mimeslektendir, diyordu. yim? Allah gafurürahimdir, dedi ve Bu hâdisenin gazetecilik cephesinden biraz düşündükten sonra şunları ilâve en fena tarafı, yeni Anastasiyanın hiç etti: kimse ile konuşmak istememesi idi. Ben kayid altında, merasim içinde Düşündüm, eski Şerife yeni Anasta kuru bir hayat yaşamaktan bıktım, siya ile mutlaka görüşmeli idim. Nihagönlüm yavaş yavaş karanyordu. Bunyet karar verdim. Anastasiya ne de oldan sonra hür ve serazad yaşamağı istisa eski bir müslüman kızı idi, bir hilei yorum. Hayatta, serbest yaşamaktan ve şer'iyeden başka çare kalmamıştı. kocamı sevmekten başka birşey düşünAtlantik oteline gittim, eski türkçe müyorum. Maziyi, herşeyi, herşeyi u harflerle bir tezkere yazarak otelin ka nuttum. Taksiratım varsa Allah affet pıcısile Kiriya Anastasiyaya gönderdim. sin. Saray hayatındân nefret ettim. SaYazdığım tezkere şu idi: raym yalancı riyasından bıktım. Hele <Ben, dostunuz ( ) Beyin arkada kadmlar hakkmdaki taassubdan çok ştytm. Yunanistandan çıkanlmakhğınız amma pek çok bizar oldum. için mühim teşebbüsler olmaktadır. SiGece saat on birde otellerinden biraz zi ehemmiyetle alâkadar eden bazı notileride otomobilden indiler. Vedalaştık, lar hakkvnda yalnız iki dakika görmek istiyorum, aşağıda salonda emirlerinizi sessizce odalarına çekildiler. Bugün telefonla Anastasla tekrar ko"bekliyorum.> nuştum, gidiyoruz, dedi ve bana bir Bu tezkereyi gönderdikten on dakika sonra, bulunduğum salona genc bir a pastanede randevu verdi. Yarım saat dam girdi. Ay.. bu adamı tanıyorum, o sonra Anastasla buluştuk. Hareket işıda beni tanıdı. Bu genc Esranın yeni ni temin ettim, hususî otomobille saat kocası Anastastı. Anastas, elimi sıktı, ve iki buçukta hareket ediyoruz, dedi. Bu skandalla Atinanın bazı diplomasi tezkereyi siz mi yazdmız? diye sordu. Vaktile soframıza birçok defalar hiz mehafili oldukça meşgul oldu. Hatta met eden Anastasa vaziyetleri hakkın Esra ile kocasmm İskenderiyeye giden da birçok şeyler söyledim, benden hiç bîr vapura bindirilerek Yunanistandan bir fenahk gelmiyeceğini anlattım, ve çıkarılmaları şeklinde bir takım teşeb prensesle görüşmeme delâlet eyleme büsler vuku buldu. Biraz nazik olan bu sini rica ettim. Anastas bir müddet te safhalar hakkındaki dedikoduya karışreddüd etti, biraz düşündü ve elimden mamak için skandalm bu safhasını geçiyorum. tutarak: En sonra bir de Anastas Haralambi Sizden hiçbir fenahk beklemem, buyurun bizim odaya gidelim, prensesle nin fikrini sordum. Dedi ki: konuşun. Yalnız, çok rica ederim gaze Bu işe herkes burnunu soktu. Biz tecilere hiçbir söylemeyin. dedi. lüzumsuz yere teşhir ettiler. Bu iş ni Yukarıya çıktık, bir koridoru geçtik hayet hususî bir meseleden ibarettir, ten sonra yeni gelinin bulunduğu bal Gazeteler yalan yanlış birçok jeyler Bulgarîstanm haricî siyaseti IBaştarafı 1 inci sahifede] komşularına karşı olan dostane hareketlerile temayüz etmektedir. Bunun için de Bulgaristanın beynelmilel vaziyeti dev adımlarile iyileşmekte ve Bulgaristana karşı olan itimad artmaktadır. Bu düşüncelerle biz geçenlerde Belgradda toplanan Balkan Paktı ve Küçük îtilâf konseylerinin içtimalarına da tam bir itimadla bakmaktayız. Komşulanmızın gayretleri bizim de gayemiz olan sulhün muhafazası içindir. Hakikaten bazı Avnıpa gazeteleri, Balkan Paktmın Belgrad içtimamda guya bütün meselenin Bulgaristan tarafından gelecek herhangi bir taarruza karşı tedbirler alınmak işi etrafında döndüğünü yazdılar. Benim görüşlerime göre bu haberler biraz hakikatten uzaktır. Çünkü Bulgaristan kendi hal kının sulhperverliği ve hukukunun dürüst siyasetile bütün komşularına en iyi teminat vermiştir. Türkiye ile olan münasebatımıza gelince, bu münasebat iki memleketi senelerdenberi birbirine bağlıyan dostluk muahedesinin çerçevesi içinde hergün daha samimîleşmektedir. Boğazlar rejiminin tadili hakkındaki Türk notasına verdiği miz cevab, hem Türk hükumeti, hem de Türk efkârı umumiyesi tarafından takdirle karşılandı. Bunun için de lstanbul gazetelerinin birinde Bulgaristan aleyhine husumet saçmak için bir kundakçmm yaptığı bütün teşebbüsler diğer Türk gazetelerinde hemen hemen aksine kaldı. Mazimizi unutmamak için tes'id ettiğimiz bazı mahallî yortulara, bazı Türk mehafili tarafından verilmek istenilen fazla ehemmiyet, iki memleket arasındaki dostluk münasebatını daha kuvvetlendirmek ve inkişaf ettirmek için intihab ettiğimiz yoldan bizi ayıramıyacaktır. Romanya ile olan münasebatımız, her iki hükumet arasındaki ihtilâflı meselelerin halli için müzakerenin başlamasına dair verdiğhnîz muvafakat cevabile ileriye doğru kat'î bir adım atmış bulun maktadır. Bu müzakerat elyevm Sofyada bir samimiyet havası içinde cereyan etmektedir. Arada mevcud itilâfa nazaran herhalde bu müzakerattan müsbet neticeler çıkacaktır. Çünkü iki memle ket tarihte birbirine iyi hatıralarla bağlıdır. Bu hatıralar bu meselelerin bir gün evvel halledilmesine yardım edecek ve bazı Rumen gazeteleri tarafından Dobricedeki Bulgarlarla, Bulgaristandaki Rumenler arasında Harbi Umuminin hitamından on sekiz sene sonra bir miibadele yapılması gibi tekliflerin yer bulmasına mâni olacaktır. Yunanistanla olan münasebatımıza gelince: Bu hususta hem Sofyada, hem de Atinada bu münasebatın iyileşmesi için arzu mevcuddur. Maalesef her iki memleket arasında bugün de ticarî münasebat mevcud değildir. Yunanistan tarafından Bulgar Yunan ticaret muahedesinin yırtılmasından sonra her iki memleket bir gümrük harbi içindedir. Yunanistan, Bulgaristanın arzu ettiği şehirlerinde konsolosluklar tesis ettiği halde biz hâlâ Yunanistanın arzu ettiğimiz şehirlerinde konsolosluklanmızı tesis edemedik. Atina hükumetinin Bulgaristan lehinde yaptığı dostane beyanattan sonra biz aradaki mevcud ihtilâflı meselelerin halledilebilmesi için yolun açılabileceğini zannetmekteyiz.» uydurdular. Benden bahsederken hep garson diye yazdılar. Halbuki sizin de pekâlâ bildiğiniz gibi ben, âdi bir garson değilim. Oteldeki vaziyetim metr dotel muavini gibi birşey değil miydi? Anastasm bu şikâyetlerine hak ver dikten sonra sordum: Bari prensesin yanmda bolca pa ra var mı? Anastas şu cevabı verdi: Pek az beyim, pek az. Hem ben bu işi para için yapmadım ki. Ben de onu seviyorum! Anastasm bu cevabına güldüm. Oda niçin güldüğümü anlamıştı. O da beyaz dişlerini göstererek gülmeğe başladı. İşte Şehrazadın memleketinden geien padişah kızının macerası bu kadardır. Atinada tuhaf bir şayia daha var. Guya öteki prenses te genc bir İtalyanla sevişiyormuş. Ve guya kâtib Viktor bu meselelerde siyasal bir rol oynuyormuş. Hatta, bu skandallardan sonra Irakta da Kral Gazi ve İngiltere aleyhinde gizli bir propaganda başlıyacak, orada da Filistinde olduğu gibi Arab müslüman lar ayaklandırılacakmış. Yeni evliler bugün üçte <Ala Litor ya» şirketine aid hususî bir tayyare ile hareket etmişlerdir. Tayyare istasyo nuna kadar İtaîya sefaretinin başkâtıbi yeni evlilere refakat etmiştir. M. REŞAD TURCAY Yeni Fransız Meclisi toplandı M. Blum; sosyalist kabinenin Fransada yeni bir cemiyet yaratacağını söylüyor paniğin yerine son zamanlarda bir nevi içtimaî panik kaim olmuştur. Hatib, bundan sonra şimdiki grevler den bahsetmiş ve demiştir ki: « Amelenin ilk vazifesi kırk saatlik haftayı istemek olacak olan bir hü kumeti işbaşına getirmek olduğu çok çabuk unutuluyor.» M. Blum, müteakıben sosyalistlere müjkülât çrkarmak için komünistlerin ve umumî mesai konfederasyonunun gazetelerde yapmakta oldukları mücadelelerden bahsederek şöyle demiştir: « Hakikati proletaryanın temayüllerini pekâlâ bilen sizlere anlatmak icab etmez. Fakat şu cihetin anlaşılması icab eder ki amele sınıfı için smıf faaliyetini siyasî faaliyetten ayırd etmeğe imkân yoktur ve siyasî faaliyet bizzarure doğrudan doğruya faaliyetin artması demektir. Uzyn bir sefalet devresinden sonra proletaryanın iktidar mevkiine geldiği sırada büyük bir »abırsızlık göstermesi kadar tabiî birşey olamaz. Fakat bütün bu olup biten şeylerin herhalde sendikaların kontrolu altında cereyan etmesi icab e der ve biz bunlarm bu kontrolun haricinde kalmamasma dikkat etmeliyiz.» M. Blum, bundan sonra iktidar mev kiinin fetih ve zaptedilmemis, ancak hem de başkalarının iştirakile ele geçirilmiş olduğunu amele sınıfına anlatmak lâzım geleceğini söylemiştir. Mumaileyh, müteakıben faşizmin tehlikelerinden bahsetmiş ve demiştir ki: « Partinin teşkil edeceği hükumet, irtica taraftarlannın dediği gibi, bir Kerenski hükumeti olmıyacaktır, böyle olsa bile onun mirasına Lenin konmıyacak tır.» M. Blum, bundan sonra müstakbel hükumetin parti ile olan münasebetlerinden bahsetmiş ve hükumetin icraatından partinin müstefid olacağmı, ancak bunun için parti ile hükumet arasındaki tesanüdün tam olması lâzım geleceğini sö'yle miş ve şu suretle sözlerine devam etmiş tir: « Parti ile anlaşmazJıltan gayri herşeye karşı koymağa azmettim. Halkçılar cephesinin kazanmış olduğu muvaffakiyetin, sosyalizmin ilk muzafferiyeti olması îçin herşeyi yapacağız.» Murahhaslar, M. Blumü alkışlamışlardır. Bugün gece celsesinde kongre, nihaî bir takrir kabul ederek mesaisine nihayet verecektir. [Ba$ tarafı 1 inci sahifede] bet, umumî vali M. Peyrouton tarafın dan takib edilmekte olan siyaseti tenkid etmiştir. Oran meb'usu M. Dubois, Fas federasyonu namına söz alarak son günlerde Fasa tayin edilmiş olan M. Peyroutonun hemen geri alınmasını istemiştir. Cezairin sosyalist meb'uslarından M. Regis, ayni metalibatta bulunmuş, M. Peyroutonun çekilmesinı istemiştir. Oğleden sonraki celse, umumî siyaset hakkında müzakereler yapılmak üzere saat birde açılmıştır. M. Leon Blumün mttku Paris 1 (A.A.) M. Leon Blum, sosyalist kongresinin toplantısında saat 18 de söylemiş olduğu bir nutukta müs takbel hükumetin kapitalist cemiyet çerçevesi içinde vaziyetinin ne olacağındar. bahsetmiştir. M. Blum, komünistlerin müstenkif kalmalarına ve umumî iş kon federasyonunun ancak hususî bir şekilde yardımda bulunmakta olmasma rağmcn yeni hükumtin bir «halkçılar cephesi» hükumeti olacağmı söylemiştir. Müstakbel hükumetin programı, halkçılar cephesinin programı olacaktır. Hatib, demiştir ki: « Bu programı tatbik edeceğimizi bütün memleket muvacehesinde alenen taahhüd ediyoruz.» M. Blum, tam sosyalist formülünden farkh olacak olan hükumet formülünün yeniliğinden bahsetmiştir :«Yeni bir cemiyet vücude getirmekten ibaret olan vazifemizde hiçbir değişiklik yoktur. Fakat sosyalist partisinin idare etmek istediği halkçılar cephesi hükumetinin şimdkı vazifesi, tamamile başkadır. Bizim vazifemiz, her zaman ehemmiyetle işaret etmekte olduğumuz nısfetsizliğine rağrrıen dahilde şimdiki içtimaî rejime hürmet etmek suretile faaliyette ve harekette bu lunacağız. Mesele, bu cemiyette amelcye biraz intizam, refah, emniyet ve adalet temin edip edemiyeceğimiz meselesidir. Şimdiki cemiyetle bizim istediğimiz cemi yet arasını telif edip edemiyeceğimizi göreceğiz.» M. Blum, bundan sonra vazifesinin bazı müşküllerinden bahsetmiştir ki bu da millî konseyin her zaman ehemmiyetine işaret etmiş olduğu para sahasındaki paniktir. Konseyin ehemmiyetine işa ret etmiş olduğu bu panik o zaman danberi zayıf ta olsa biraz eksilmis tir. îhumal gene sermayelerin harice çıkmasına veya dahilde biriktirilmesine şahid olacağız. Fakat para sahasındaki bu GÜNÜN BULMACAS 1 1 2 r 2 3 4 0 6 7 0 3 4 5 6 7 8 9 •• J • •• 1 1 I • 1 1 nn 1 » 10 •• • • • •1 10 •• • JJ l J •1 1 •i 1 Soldan sağa: 1 Hergün bize dünya haberlerini veren,! vasıta, ok,umaktan emlr. 2 . Adaletle iş'j goren, lezzetli. 3 Zulüm yapan, çalım. 4 ş Oz türkçe «vilâyet», topraktan çıkarüaaj maddeler. 5 Kamıştan yapılan bir mnal]d.| âleti, nota. 6 Kuru çimen, Köprübaşmda| bir semt. 7 . Bir adamın kızuıın kocası,] alfabede blr harfln okunuşu. 8 MilletJ sıra ile birblrinin arkasına dizünüs nakliye; vasıtaları, 9 Çıplak, büyükçe. 10 C a ^ sıkılan blr adamın tekrar ettigi söz, «si : yah» m aksl. Yukarıdan aşağıya: 1 Oturulup kahve ve saire içilen yer, uyumattan emlr. 2 . Hakhyı haksızı bir birlnden iyic« ayırmak, boş lâkırdı. 3 . Üzerine parmak dokununca çalan 9ey, ko cası olmıyan kadm. 4 Arabca «acıklı». bir şeyi zorla almak. 7 Krallçe, etrafı su i çevrilmlş kara parçası. 8 Şair, yüksek, perdeden çıkan ses 9 . İnce ve uzun san î; dal, tatll günü. 10 «Yakın» m aksl, bu mevsünd* yemekte olduğurauz yemişlerden birl. Evcelki bulmacanm haîledîlmiş şekli i * o 8 7 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 1 K i RA A DA M ş A I R A|K K E Z • •• AP K A NİA O LİB R V AİR î [N «S K • İB A L|B B •İF A H A|K t S • L • K A MA L• L •BE Z • Ü F E Y A T E ş • • • Gl •M E MA L İ E 1 A N! A >• • DE N Sekizinci Yerli Mallar Sergisi Mılli Sanayi Birllğinden: Her sene olduğu gibi bu sene de İstanbul Yerli Mallar sekizinctel Ekonomi Bakanuğında kararlaştırıldıgı veçhile 27 haziran 936 da açılarak 15 temmuz 936 da kapana.: caktır. Bu tarihlerde Galatasaray Lisesinin tahiil devresi hitama ermediğinden serg mektebde açılmasma maddeten imkân unamamıştır. Bu sebeble seklzind Yerli Mallar sergii Taksim Belediye bahçeslnde açüacaktiTj| Serglnin muntazam ve paviyonlarm plân dalresinde yapılması için hazırlana plân üzerinde yer tevziatma başlanmış <! ır. Sergiye iştirak edecek müesseselerin 3 haziran 936 dan itibaren hergün saat 9,30 dan 16 ya kadar Taksim Belediye bahçesindeki s«rgi bürosuna âcilen müracaat e meleri. Kızılay Haftası başladı Toros Gencler Birliğinde Toros Gencler Blrligi Başkanlığmdan: İdare heyeti tam kadrosile iaaliyetine de vam ediyor. Yalnız arkadaşlarımızdan ~ ^ cai fazla meşguliyetinden dolayı çekilme^" istedi. Bu arzusu muvafık görülerek yedek azadan en çdk rey alan Nesib yerine alınmıştır. YENİ ESERLER Belediyeler Dergisi Beledlyeler Bankaa tarafuıdan çıkarılmakta olan bu guzel mecmuanın 11 inci sayısı faydalı mündericatla çıkmıştır. Tavslye ederİ2. Küllükname Mağazalarda propaganda için yapılan levhalar [Başîaralı 1 inci sahıfedel Bu meyanda Şişli Kızılayı namına azalanndan mürekkeb bir kalabalık oto mobillerle Taksime gelerek abideye güzel bir çelenk konuldu. Çelenk konma merasiminde Kızılay Şişli nahiyesi reisi ve General Cevadın eşi Eşref tarafından güzel bir nutuk söylendi. Şişli Kızılayı azalan otomobıllerle Taksime gelir ve dönerken etrafa Kızılaya yardım edilmesi ve aza kaydolun ması hakkında propaganda kâğıdlan dağıttılar. Kızılay şubeleri tarafından bugün de aza kaydine devam edilecektir. Genc şairlerimlzden Sıtkı Akozan Küllükname adlı manzum blr eser neşretmljtir. İçinde memleketin hemen bütün tanmmış muharrlr ve hocalarından bahis bulun nan bu eserl okuyucularımıza tavsiye e<les. rta. lstanbul Borsası kapanış] fîatleri 1 6 1936 PARALAR 1 Sterlto 1 Dolar 20 Fransız Pr. 20 Liret 20 Belclka 5*r. ı, ao Drahmi I! 20 Isvicre Fr. 20 Leva 1 Florin 20 Cek kronu 1 Avusturro. 81. 1 Peceta 1 Mark 1 Zloü 1 Peneü 20 Leva 20 Dinar 1 Yen 20 İsTec kronu 1 Türk altını 1 Banknot Os. B. Filistin ihtilâli [Battarafı 1 inci sahifede'i miştir. Tul Karanda mukabele mecburiyetinde kalan polisin ateşile bir Arab ölmüştür. Nablus ile Jenin arasmda telefon telleri kesilmiştir. Filistinin ve Maverayi Şerianm Arablarla meskun bir çok şehirlerinde mühim miktarda silâh ve mü himmat musadere edilmiştir. Bu gece, Kudüste bir Alman Yahudisi öldürülmüştür. len haberler vaziyetin yeniden çok va him bir şekil aldığım bildirmektedirler Her tarafta müsellâh polis ve asker do laşmakta, tayyareler fasılasız uçuşlar yapmakta ve sokak başlannda mitralyöz ler kurulmaktadır. Birçok şehirlerde bugün yeniden bombalar atılmışhr. Yalnı; Yafada bir gün zarfında 25 bomba atıl mış, 2 kişi ölmüş ve 4 kişi yaralanmiîtır Arab nümayişçileri Yafadaki buğday de polarını ateşe vermişlerdir. Memleketin Kudüste Arabların yaptığı her tarafında dahilî harb manzarası göze tahribat çarpmaktadır. Vaziyetten istifade eden Kudüs 1 (A.A.) Arablar, Ya Filistin komünistleri de îngiliz emperya hudi mıntakasında binlerce ağacı devir lizmi ve siyonizm aleyhine yapılmış brö mişler ve mahsulâh tahrib etmişlerdir. şürler dağıtmaktadır. Arab Belediye reisleri, tahkikat ko Bugünkü Müslüman bayramı müna misyonu gelinciye kadar grevi terketmek sebetile birçok şehirlerde ciddî hâdisele ten imtina eylemişlerdir. çıkmıştır. Arablar, Yahudi muhaceretine nihaArab belediye reisleri bugün Ramleh yet verilmesi hususunda ısrar etmektedir te fevkalâde bir toplantı yaparak gre ler. Uânına karar vermişlerdir. Belediye re Hâdiseler her tarafa islerinin bu karan üzerine elektirk ve s tevzit »ervisleri derhal kesilmiştir. sirayet etti Vaziyet çok vahbndir. Londra 1 (Hususî) Filistinden ge ÇEKLEB Londra Nev Yok Paria Mllâno Brükse) Atina Cenevre Sofva Amsterdam Prae Vlvana Madrid Berlin Varsova Budaoeste Bükres Belerad Yokohama Moskova Açüış 629.50 0.7963 1206 10.0746 16966 84.9745 2.46 63.5325 1.1757 19.1883 42375 5.8260 L9719 12487 12488 107.8463 34.8634 2.7110 319644 3.08 Kapanış Kralın Mabeyincisi Atinaya gitti Atina 1 (Hususî) Irak Kralının Başmabeyincisi tayyare ile bugün bu raya gelecektir. Mabeyincinin buraya gelmesi Irak Kralmın "kız kardeşi Esra nm evlenme meselesile alâkadardır. 630. 0.7920 12.06 10.0746 16966 819743 2.46 63.6320 L1757 19 1883 42375 5.8260 1.9712 4.2487 4.2487 107.8463 34,8634 2.7Î1O 24.9Ü4 3.08 i

Bu sayıdan diğer sayfalar: