6 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 6 Haziran 1936 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal VIYANA OONUŞU Tarihî tefrika: 54 M. TURHAN TAN İlk tahsil Doğru değil mi? Bu karara ne lüzum var? Bazı armatorlar bize anlattılar: « Liman şirketi yeni bir karar verdi. Parayı peşin almayınca ge milere su vermiyor. İş bu kadar da değil... Peşin paradan başka ayrıca nakid teminat istiyor. Yatıracağınız bu paraya hiç dokunulmıya cak, o daima depozito olarak ka lacak, siz gene peşin para vererek su alacaksınız. Bu karara sebeb ne olabilir? Vapuruna su alıp ta parasını ver mekten imtina eden vapurcular mı vardır? Hayır... Türk vapurlan için böyle birşey vâki olamaz. Bir sefer parasmı vermese, ikinci sefer su alamaz. Bir defa limandan geçen bir transit gemi su alır, borc bırakır, belki bir daha uğramaz diye düşü nülür belki amma, Türk vapurlan için bu takyidata lüzum var mıdır? Biz daima Liman şirketinden su almağa mecburuz. Farzediniz ki gemim, geceyansı limana geldi. Su alıp derhal hare ket edecektir. Fakat ben peşin parayı yahnp formalitesini ikmal ede medikçe vapur da su alamaz. Lü zumsuz yere bekler. Bu sebeble zararımız büyüktür. Liman şirketi de bu kararının zararlı olduğunu gö recektir. Çünkü ecnebi ve yerli vapurlar bu karardan «onra daha müsaid şartlarla suyu baska limanlardan almağa başlamışlardır.» Armatorlann su hakkındaki şikâyetlerini yazd'k. îddialan bize ma kul görünüyor. Eğer hal böyle ise, Türk armatorlan lüzumsuz yere müskülâta maruz bırakılmıs ve for maliteye boğulmus oluyorlar. Ay nca şirket te bu ağır şartlar ve ka vidler altında fazla su satamıyaca snn^an zarar edecektir. Bunun en ivisi, sirket alacaemı çaranti edecek daha başka careler bularak vapurcular için müskülât demplc olan şu vaziyeti düzeltmelidir diyoni7: Veznedarın dostu Dört bin lirayı alıp sıvışmış! İstanbuldaki çocukların Avcı Sultan Mehmed, yurddaş kafası koparttıkça, yüzde sekseni okuyor Yapılan istatistiğe nazaran vilâyet dadağ keçisi avlamış kadar neşeleniyordu! hilinde mecburî ilk tahsil çağmda olan Ne gördüğünü ve ne yaptığını anlamak kabiliyetini kaybetmişe benziyen Yusuf, bir lâhzada açıhp kapanan seyyal mezann önünde ve Tezeri bırakmış olduğu noktanın karşısmda kollarını kavuşturarak son göz yaşlannı döküyordu, bir arahk gözünü geriye çevirdi, saraya baktı, dört yanını Tuncanın gümüş kollanna sardırmış olan Hünkâr bahçesi sarayı, Edırnenin bu esrarlı köşesi, korkunc bir ihtişam içinde esinip duruyordu. Saraçane köprüsüne kadar uzıyan meşelikteki sayısız serviler, çınarlar, söğüdler, kavaklar, karaağaclar, göklere yükselmiş cellâd kolları gibi haşyet veriyordu. Saray kapısının bulunduğu yandaki geniş çimenlik, meçhul ölülerin üstüne atılmış geniş bir yeşil örtü gibi göz korkutuyordu. Gene oradaki adalet köşkü, katillerin içinde toplanarak konuştukları bir mağara dehşeti saçıyordu. Elli metro yüksekliğindeki meşhur sırık, masum böğürlere saplanmış bir kazık korkunçluğu taşıyor ve tepesinde pınldıyan altın top, oka tutulmak için oraya asılmış bir çocuk yüreğine benziyorhayvanların arasında muhteşem kârvana katıldı. Avcı Mehmedin keyfi yerinde idi, Edirneden ayrıldıktan sonra iki gün paşa çayınnda kalmış ve otağ önünde beş on kelle kestirmişti. Geliboluya kadar aşılan altı menzilin her birinde ayni işi yapıyor ve yurddaş kafası koparttıkça dağ keçisi avlamış kadar neş'eleniyordu. Yusuf, bütün bu yolculukta gözlerini otağdan ayırmıyordu. Lâkin kendi ayaklarının kanad olmadıkça oraya ulaşamıyacağını anlıyarak sinir buhranma tutuluyordu. Hünkârın banndığı otağ, bir at uşağı için erişilmez bir menzil gibiydi. O uşağın gözü bile aradaki mesafeyi güçlükle aşıyordu. Halbuki Yusuf, haşmetin ve kudretin kendisile Hünkâr arasına koyduğu bu uzun yolu mutlaka aşmak ve Tezerin katilile yüzleşmek ihtiyacmda idi. Bu ihtiyaç, kalb kemiren bir kurd gibi onu boyuna ıstırab içinde bırakıyordu. Geliboluda vaziyet büsbütün değişti, •Hünkârı gözle dahi görmek imkânı ortadan kalktı. At uşaklan artık yerde, Hünkâr ise gökte gibiydi. Bununla beraber Yusuf, yıldızlar arasında dolaşır gördüğü Tezerin eteğine yapışarak yükselmek ve katil Hünkân nerede olursa olsun yakalamak azminde idi. Gezerken, iş görürken, yatarken hep bu azmin kamçısını ruhunda çınlar buluyordu. Ve bir iç şahlanışı içinde kendinden geçiyordu. Bir kaç gün böyle geçti. Avcı Meh med, Geliboluya gelen küçük bir filo ile Çardak tarafma aştı, sonra Burgaza yanaştı ve sıra ile iki yaka istihkâmlarını dolaştı, top talimleri yaptınp eğlendi. Yusuf, bu dolaşmalar esnasında Geliboluda, açıkta kurulan karargâhta idi. Atların yanından uzak kaldıkça gözünü denize dikiyor, Hünkân kıyıdan kıyıya taşıyan çektirilerin dönmesini bekliyordu. Nihayet o gün geldi, çektiriler göründü ve karargâh halkı sahile dökülüp Hünkân karşılamağa hazırlandı. Yusuf, hâs ahırın en yüğrük atının yanında durmuştu, iki keçeli halkın arasından atla otağına gelecek Hünkârı gözlüyordu. Tezerin katili ile kendi arasında artık hiç bir engel yok gibiydi. Kalabalık kenarda, Hünkâr ortada idi ve Geliboludan kır karargâhına giden yol dupedüz görünüyordu. Gerçi Hünkârın önünde gene atlılar, dört yanında zülüflü ve zülüfsüz baltacılar, cırlaklar vardı. Lâkin cesıK bir hamle, kendisini kolaylıkla Hünkâ rın yanına ulaştırabilırdi. 87,506 çocuk vardır. Gene buna göre şehrimizde 429 resmî ilkmekteb vardır. Bu mekteblerde 469 da şube vardır. Resmî ilkmekteblere giden çocukların miktarı 37,293 ü erkek 34,579 u kız olmak üzere 69,872 dir. Şu vaziyete na zaran şehir dahilindeki ilkmekteb çocuklannın yüzde sekseni okumaktadır. Kültür direktörlüğü bunlardan yüzde yirmisinin «kumamasmın sebebini ebe veynleri tarafmdan mektebe gönderilmemelerine atfetmektedir. Şehrimizde hususî surette idare edilen 4 Türk mektebi vardır. Bunların 346 talebesinden 126 sı erkek, 120 si kızdır. Yabancı milletlere aid ilkmekteblerin adedi 13 tür ve 354 ü erkek, 229 u kız olmak üzere 583 talebesi vardır. Ekalliyetlere aid ilkmektebler 84 tür. 6225 erkek, 6849 kız talebesi vardır. Fransadaki karışık vaziyet ösyö Saraut bir hafta sonra istifa edecekti. Lâkin komü nist partisinin teşvikile başlıyan grevin bütün Fransada gayet tehlikeli bir şekilde büyümüş olması mumaileyhin bir an evvel istifasma sebeb oldu. Çünkü zaten muvakkat olan kabinesi grevci lere karşı şiddetli tedbirlere giriş mek mes'uliyetini uzerıne almaktan çekindi. Grevin tehlikeli olması, ortada meşru bir sebeb yokken herhangi bir fabrika ve müessesedeki bütün amele ve müstahdeminin işlerini bıraktıktan başka, fabrika ve müessesenin müdür ve âmirlerini hapsederek bunu zapt ve işgal etmelerindedir. MÜTEFERRİK Kâzım Diriğin tetkikatı Şehrimizde bulunan Trakya umumî müfettişi General Kâzım Dirik dün beraberinde îstanbul Ziraat Müdürü Tahsin olduğu halde Büyükdere meyva fidanlığı ile Beykoz fidanlığına giderek tetkikatta bulunmuştur. Zimmetine yirmi beş bin lira geçir mekle suçlu olup adliyece tevkif edilen 'orlu Ziraat Bankası veznedan Kâmi n arkadaşlarından Vehbi Hüseyin hakmda da bu işle alâkadar diğer bir mese akkmda takibat yapılmaktadır. İddia elildiğine göre veznedar Kâmilin tevki finden birkaç gün sonra Vehbi Hüseyin, eznedarın evine gitmiş; o gün de tesadüfen veznedarın karısı Calibe bir oda ın duvarına saklanmış dört bin lira bulmuş. Bu parayı ne yapmak lâzım geldiini düşünürken karşısına Vehbi Hüse rin çıkmca ondan akıl istemiş. Vehbi Bu suretle amele patronlann yahud Hüseyin de «sen bu parayı bana ver. Ben götürüp polise teslim ederim. En bunların vekil ve mümessilleri bulunan müdür ve âmirlerin tesarruf ve idare hakdoğru iş budur» demiş. Bunun üzerine Calibe paralan Vehbi larını tanımadıktan başka şahsî hürriyetHüseyine vermiş. Fakat ondan sonra lerinden dahi mahrum ediyorlar. Bu suV'ehbi Hüseyin bir daha görünmeyince retle Fransada ve bütün garbde mevcud 'alıbe zabıtaya müracaatle paranın tes nizam ve ıntizamın esasları tezelzüle uğim edilip edilmediğini sormuş. Teslim o ramış oluyor. Fransız amelesinin bu ha unmadığı meydana çıkınca Vehbi Hüse reketi Ispanyada son umumî seçimde sol in yakalanmış. Dün Sultanahmed birin cenah partilerinin ekseriyet kazandığı ci sulh ceza mahkemesinde suçlunun sor malum olur olmaz komünist ve sendikausu yapılmış; suçlu kendisine böyle bir list partilerinin teşviki üzerine amelenin para verildiğini inkâr etmiştir. Fakat ve topraksız köylülerin fabrikalan ve mahkeme; kendisinin tevkifine karar ver çiftlikleri zaptetmelerine benziyor. miştir. Iddia olunduğuna göre mevkuf eznedar Kâmil altı bin lira da kızkar deşi namına Emniyet Sandığına yatırmışa da bu para tevkifinden bir gün evvel gene geri alınmıştır. Tahkikata devam edilmektedir. Fabrikalan zaptederek grev yapan amelenin miktarı şimdiden 600,000 kişiyi bulmuştur. Bu yekun saatten saate ka « barmakta ve yalnız Fransanın her tara • fına değil ayni zamanda Belçika ve Holanda gibi mücavir memleketlerin amelesine dahi sirayet etmektedir. Yalnız fabrikalann amelesi değil; otel ve kazino gibi müesseselerin müstahdemini dahi bu usulü takib etmektedir. Fabrika ve müesseseleri zapteden ve patronlan ve müdürleri hapseden amele bunlarla hususî bir mukavele yapmadıkça fabrika ve müesseseleri ve mevkuflan tahliye etmiyorlar. Bu gibi mukavelelerin başhca esaslan haftada kırk saatten fazla çalışılmaması ve ayni zamanda eski ücretlerin mesai saatlerinin azalmasına rağmen artınlmasıdır. Fransada mevcud nizam ve intizami iarşısmcuı sağ partiler derliaT mukabil bir hareket yapmak ve milliyetperverlik e « sasını kuvvetlendirecek mukabil bir inkılâb vücude getirmek lüzumunu hissetmişlerdir. Sağ partilerden en kuvvetlisi olan cumhuriyetçiler birliği kendisinin 75, meb'usu, 25 âyan azası ve belediye mümessillerinin iştirakile bir toplantı ve nii« mayiş yaparak sol cenah birliği halk cephesine karşı harb ilân etti. du [ 1 1 . Yusuf, hâs ahırlardan, bostancı kovuşlarından gözünü kaydırarak haremi aradı, kardeşinin katili orada idi ve gene kardeşinin son nefesi orada dolaşıyordu. Bu arayışta o katili görmek ve o nefesi duymak dileği, iştiyakı ve ihtiyacı vardı. Fakat Tuncanın çizdiği aşılmaz sınıra kanmıyan Hünkâr vahimesi, harem dairesinin dört tarafını yüksek ve pek yüksek duvarlarla örtmüştü. Ne katilin yüzü, ne maktulün Yusufa hâlâ çırpınır gibi gelen son nefesi sezilemiyordu. Yüreği kan ağlıyan betbaht kardeş, bu durumda gözünü gene suya çevirdi, Tezerin suya sarılı mezarına birkaç dizi yaş daha döktü ve kovuşuna doğru yürümeğe başladı. Şimdi gözbebeklerinin birinde Tezer, birinde Kara Mehmed var gibiydi. Onlardan birinin: «Beni su içinde yalnız bırakma. yanıma gel» dediğini, öbürünün de «Öc al, öc al» diye haykırdığını işitiyordu. Ayrı ve birbirine aykın görünen bu seslerin hakikatte ayni şeyi söylediklerini Yusuf, kavramakta gecikmedi. Kara Mehmedin sözünü tutmak, Tezere kavuşmak demekti ve Tezere kavuşmak için ise öc almaya çalışmak lâ zımdı. Dr. Maniadaki morfini yalnız kendi için yapıyormuş Geçen ay HeybeJiadada Maniadaki adında bir doktorun morfin imal ettiği ve bunlan kendisi de kullandığı için hakk:nda kanunî takibat yapıldığı yazılmıştı. Hâlen Bakırköy hastanesinde tedavi edilmekte olan doktor dün gazetemize gönderdiği bir mektubda evinde bulunan morfinlerin sadece kendi ihtiyacına göre ve pek az miktarda yapıldığını haricde kimseye morfin vermediğini bildirmiştir. ŞEHİR tŞLERl Bina vergisinin devri Bina ve arazi vergilerinin Belediyeye devri dolayısile Belediye kadrosuna nakedilen eski maliye memurlannın, yeni Belediye tahsil şubelerine taksimi bitmek üzeredir. Düne kadar münhal bulunan merkez tahsil müdürlüğüne, Maliye Vekâleti Usküdar tahsil müdürü Hüsnü tayin edilmiştir. Merkez tahakkuk müdürüğüne henüz kimse tayin edilmemiştir. Şubelerin sureti devrine dair, Maliye Vekâleti bir tamim göndermiştir. Şubeler bu talimatnamcv*» anre ,. <*\T~Jy;t""rrJT Belecfiye muhasebe muduru ls.amal ile Belediye müfettişleri dün şubeleri gezerek binalann devir muamelelerini teftiş etmişlerdir. Binalara konan vergilere vâki olacak itirazları tetkik etmek, ve bir de binalarda vâki olacak tadilât dola yısile vaziyeti tetkik ve tesbit etmek üzere beş istintak komisyonu da teşekkül etmiştir. Azerî talebenin eğlencesi Azerî Türk Talebe Birliği tarafm dan 6 haziran cumartesi akşamı Taksim bahçesinde tertib edilen eğlence bazı segün bilâhare ilân edilecektir. I Yeniden başlıyan takas tahkikatı Takas yolsuzluğu etrafında yeniden tahkikat açan ve eski fezlekenin bir suretini çıkartmağa başlıyan gümrük müfettişi Ali Kemal bazı kimselerin ifadelerine müracaat etmiştir. Bu ifadelerine müraYusuf, her biri bir han, bir hamam deYürükali plâjındaki tesisat caat edilenlerin takas suiistimalile alâkağerinde tutulan atların, kısraklann, tayYeni hareketten sol cenah birliğinin Belediye tarafmdan Büyükadada, dar diğer bir mesele hakkında malumat ların sıcak nefeslerile külhana çevirdik Balkan Antantı Ekonomik Konseyi komünist olmıyan azalan da telâşe düşsahibi bulunduklan söylenmektedir. leri ahır seküsünde ayni sesleri duyarak eksper komitesi şehrimizdeki çalışmalarını Yürükali plâjında yaptınlmakta olan te müştür. Radikal sosyalistler bu hareke * sisat ve inşaat bitmek üzeredir. Şimdilik, Tahkikatın seyri hakkında büyük bir geçen hafta bitirmişti. uykusuz bir gece geçirdi, sabaha kadar tin derhal önüne geçilmesi için sosyalist[Arkası var] ketumiyet muhafaza edilmektedir. titreyip durdu. Beyninde bir avuc buz Komitenin yaptığı müteaddid toplan burada betonarme kabinelerle kazino leri zorluyorlar. Sosyalistler ise komü • var gibiydi, yüreğinde tipiler dolaşıyordu, [1] Evliya Çelebl, artık yerinde yeller e Tavuklar tazib ediliyormuş! tılarda aldığı kararları, Türk deleges yapılmıştır. Kabineler ayni zamanda bin nistleri ameleyi tahrik ve teşvikten vaz « damarlannda soğuk sular girdablaşıyor sen bu meşhur saray hakkında şu bilgiyi ve Deniz Nakliyat Umum Müdürü Âye kişinin soyunmasına müsaiddir. geçmeğe beyhude zorluyorlar. Amelenin Hayvanları Himaye Cemiyeti Belediveriyor: «Edirne Hünkâr bahçesi sarayı Buradaki inşaatm ikinci kısmı da yadu. Ankaraya götürmüştür. başsız görünen bu hareketi Fransanın vaktile Kralların av korusu idi. Birinci yeye müracaat ederek tavukçuların her Komite murahhaslan aşağı yukarı tet kında ihale edilecektir. Seyisbaşmm emrile bütün ahır uşakları Murad biraz şenlendirdi, İkincl Murad biren büyük amele teşkilâtı olan mesai u * kafese 50 yerine 150 ye kadar hayvan iş başına geçerken Yusuf ta kaşağıları çok köşkler yaparak saray haline koydu koyduklarını, su vermemek suretile de kik edilen bellibaşh bütün tezler üzerind^ MALİYEDE mumî konfedrasyonu ve amele sendika • ve gebreleri alarak atlannın yanına koş Birinci Ahmedle Dördüncü Murad, kendi onlan tazib ettiklerini ve yapılacak tef anlaşmışlar ve müşterek kararlar almış ları birliği idare heyetlerini de telâşa adlarını taşıyan köşkleri yaptırarak sarayı Yeni maliye teşkilâtı muştu. Fakat hayvanları timar ederken genisletti. Dördüncü Mehmed, orayı İstan tişlerde bu noktalann tebeyyün edeceğini lardır. şürmüştür. Bu kararların en esaslılan arasında Maliye Vekâleti teşkilât kanunu henüz eli kendiliğinden işliyordu ve Hünkârın bul sarayma tercih eder oldu. Meşeliğinde beyanla bunların önüne geçilmesini isteÇünkü amele, evvelce bu heyetlere Antanta dahil memleketlerin liman ver îstanbul Vilâyetine gönderilmemiştir. hayali gözünden silinmiyordu. Koca ahır tavşandan parsa kadar her çeşid ,hayvan danışmaksızın, müsaade almaksızm grey gilerinde cibayet tarzı itibarile kolaylık Duyulduğuna göre Vekâlet bu kanunun hep o kızıl hayal ile dolu idi ve bütün vardı. Adalet köşkü yanındaki direğe asılı mıştır. ilân edip fabrikaları zapt ve işgal ey • * altın topa nişancılar ok atıp hüner gös Köylere maden kömürü lar gösterilmesi vardır. Bizde de, diğe tatbiki için bir nizamname hazırlamaktahayvanlar, avcı Sultan Mehmedin kılı terirler. Saray Bostancıbaşısının emri allemektedir. Bu emrivakiler yapıldıktan Iimanlarda da muhtelif liman rüsumu ay dır. Bu nizamname hazırlandıktan sonra gönderilecek gma temessül etmiş bulunuyordu. Yusuf tında üç bin nefer bulunur ve muhafızlığı sonra keyfiyet malumat kabilinden mez« bu hasta görüş içinde atlan boğmak, par onlar yapar. Harem bahçesindeki güllerin, Ziraat Vekâleti, hem ormanları tahri" rı ayn yerlere verilmektedir. Alâkadarlar tatbik edilmek üzere alâkadarlara tebliğ kur heyetlere bildirilmektedir. Son seçalamak ıstırarından kendini güçlükle sünbüllerin, menekşelerin, lâlelerin, hata battan korumak, hem de memlekette ma için müşkülâtı mucib olan bu vaziyet edilecektir. Bu tebligat yapıldıktan son çimde komünistlerin, Fransanın en bü » yilerin, reyhanların, yasemenlerin, fulhalledilecek ve bütün liman resimlerinin ra îstanbulda da Defterdarlık teşkilâtı kurtarabiliyordu. lerin, arguvanlarm, zerrinlerin, nerkis den kömürü istihlâkini artırmak maksayük partileri sırasına geçemedikleri va bir yere verilmesi temin olunacaktır. tatbik edilecektir. Timar ve hayvanları sıvarma, yemleme lerin, zanbakların, nesrinlerin, sebbuy dile devlet müesseseleri nezdinde lâzım hükumete iştirak etmedikleri halde el alKomite, dört Balkan memleketinde larm, şakayiklerin seyrine doyum olmaz. EVKAFTA tından ameleyi teşvik ederek mevcud m> işi bittikten sonra, betbaht gene, gene se Dördüncü Sultan Mehmed işte bu sarayın gelen teşebbüste bulunmasım Dahiliye millî mesaha şehadetnamelerinin müte Vekâletinden istemisti. zam ve intizami altüst edecek bir harekeî küsüne çekilmek, düşüncelerile başbaşa korusunda avla oyalanırdı. Onun sürgün Belediye Evkaf ihtilâfı Bu müracaat üzerine Vekâlet îstanbul kabilen muteber olmasını kararlaştırmışavlarmda yanında on iki bin atlı bulunurvücude getirmr. olmalan ve buna nihayet kalmak istiyordu. Fakat Hünkârın Ge du. Hünkâr, bir çok paralar harcıyarak Belediye ile Evkaf arasmdaki ihtilâflı vermek için sosyalistlerin yaptıklan talebbelediyesine gönderdiği bir tamimde bu tır. Ayrıca Balkan memleketlerinin çahşliboluya gideceği haberi üzerine atlann bu sarayı genişletip güzelleştirdiği gibi Ak. hususun temini için, şimendifer uğrağı ol tırdıklan deniz hatlarında iş ortaklığı temeseleleri halletmek üzere teşkil edilen leri kabul etmemeleri bütün dünyanın yola çıkanlması gerekleştiğinden bu sü pınar mesiresi ve Hızırlık başta olmak üze mıyan köylere bile hiç olmazsa kamyon mini de karar altına alınmıştır. komisyon, dünden itibaren tekrar içtima nazarı dikkatini Fransanın üzerine cel re yetmiş bahçe daha kurarak Edirnenin Hariciye Vekâleti, komitenin vardığı kun dakikasına kavuşamadı, matemini her yanını, gülle, bülbüle bogmuştu.> ve sair nakil vasıtalarile maden kömürü betti. neticeler hakkında bir tebliğ neşredecek lanna başlamıştır. Komisyon, Şehir Mecyüreğinde sakhyarak vazifesine sanldı, Evliya Çelebi Seyahatnamesi . C: 3: S: 458 nakil ve sevkinin pekâlâ mümkün olacaSosyalistlerle radikal sosyalistler kenlisinin, önümüzdeki içtima devresinden ğmı ve bunun önümüzdeki kış sezonu tır. di müttefiklerinin ihdas ettikleri gayet evvel işini bitirecektir. için şimdiden temini çarelerinin aranıl karışık ve müşkül vaziyet içinde iş başına masını bildirmiştir. Umum müdürün teftişi [Başmakaleden devami milletlerden hükumetlere hâkim bir suretgeliyorlar. Komünistler daha ileri gidip Dün Kızılay haftasının 5 inci günü İstanbul Türkkuşunda Evkaf Umum Müdürü Fahreddin müttefiklerine nefes aldırmıyacak olur • müşterek kuvvetine imkânı yok karşı ko te sirayet ve intikal eyliyebilmelidir. Ve idi. Bu münasebetle şehrin muhtelif y e r faaliyet yamaz, ve onun karşısında ilânihaye ta milletler şurasını pek iyi bilmelilerdir: lerindeki Kızılay şubeleri tarafmdan te dün de Kadıköy ve Beyoğlu Evkaf mü larsa bütün millî cephe teşekkülleriniri Türkkuşuna artık talebe kaydedilme zahürat yapılmış ve eğlenceler tertib e dürlüklerinde teftişlerine devam etmiştir. cumhuriyetçiler birliğini örnek tutaras hammül edemezdi. Bu asırda hiçbir mil Sulhu tutmak için daima harbi göze alır let kendi kendine yaşıyamaz. Alelâde vaziyette bulunmağa, başka türlüsü ta mektedir. Şimdiye kadar kaydedilenlerin dilmiştir. Üsküdar Kızılay şubesi dün Umum Müdür Süleymaniye ve Ayasofmukabil harekete geçeceği muhakkaktır, boykota tâbi tutulacak bir millet bile e savvur olunamıyan, pek kat'î bir ihtiyac adedi 167 dir. Bu sene için bu talebe ile öğleden sonra Doğancılar parkında bü ya ile Heybelide yeni yapılmakta olan Fransa gayet nazik ve karışık hatta teh» iktifa edilecektir. Önümüzdeki ders yılı yük bir eğlenti tertib etmiştir. Akşama ninde sonunda bu yalnızlığın doğurduğu ve zaruret vardır. camiyi tetkik etmiş ve Evkafın tahtı likeli bir devir geçiriyor. zorluklar altında ezilmekten kurtulamaz. Fikir ve tesis olarak almmamış tedbir senesinde kayidlere daha erken başlana kadar parkta konser verilmiş ve sureti tasarmfunda bulunan Taşdelen suyu Japonya Mançurideki muvaffakiyet yoktur. Milletler Cemiyeti misakmda cak ve daha çok talebe kaydi için uğra mahsusada hazırlanan kamyonlarla kaza Muharrem Feyzi Togay membamı da gezerek yeniden bazı tedbirlerini îngiliz ve Amerikan müsamahala her hal ve ihtimal nazan dikkate alın şılacaktır. Türkkuşuna yazılan talebele dahilinde bir gezinti yapılmıştır. ler almmasmı kararlaştırmıştır. nna, îtalya Habeşistandaki muzafferi mıştır. Briyan Kellog misakı pek mü rin muayeneleri ikmal edildiğinden hep Gece Samatya şubesi Narlıkapı Şa yetini Cemiyete dahil bazı milletlerin kemmel bir mesneddir. Hiçbir deylet birlikte derslere devam edilmektedir. Plâ fak tiyatrosunda halka gösterilmek üzeEvkaf müstahdemin ve memurlannın muzaheretine medyundurlar. Demek ki millî davasını silâhla halletmeğe gitmiye nörlerle uçmak tecrübeleri yapılmağa re zengin programlı bir müsamere ver maaş tevziine dünden itibaren başlan Nushası S Kuruştur' Cemiyet içinden çürüktür ve onun için iş cektir. Cemiyet misakınm muahedeler başlanmıştır. Sultanahmedde yapılması miştir. Kumkapı ve Küçükpazar nahiye mıştır. lememektedir. Cemiyeti ıslah etmek isti den bahseden 19 uncu maddesi işleme takarrür eden paraşüt kulesi için lâzım şubelerinde de toplantılar yapılmıştır. J T&rkiye Hariç ECNEBİ MEHAFİLDE yenler onun bu kendi içindeki hastalığını lidir. Bunların haricinde eksik olan tek gelen malzeme bugünlerde Ankaradan Hafta pazar günü nihayet bulacaktır. İÇİD tedavi etmek lüzumunu anlamalıdırlar. şeyi ikmal etmek lâzımdır: gelecektir. Kızılay Kurumu Fatih şubesi de dün Macar cemiyetinde toplantı Sir Robert Cecilin devamlı sulh progSenelik 1400 Kr, t700Kr. gece saat 21 de Şehzadebaşı Turan tiCemiyete dahil her milletin icabmda Mes'ud bir doğum îstanbul Macar Cemiyeti mutad senet450 ramında ele alınabilir bir tek nokta gör bütün kuvvetlerile Cemiyetin emrine haAltı aylık 750 Gazetemiz tahrir ailesinden Şamlının yatrosunda bir gece tertib etmiştir. lik içtimamı 20 haziran 1936 cumartesi mekteyiz: Sulh cereyanını milletler ara zır bulunması eksikliği. Devamlı bir sul600 400 Ûç aylık Ayni şube Kızılay haftasının sonu müdün bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. ç y günü saat 18 de Beyoğlu Şimal sokak yoktur 150 sında kuvvetlendirmek ve teşkilâtlandır hun temini hesabına ihtiyar olunmıyacak B ayl.k k Bir Arkadaşımızla refikasını tebrik eder nasebetile de pazar günü saat on altıda 4 mak. Bu üzerinde çahşılmağa değer bir bir fedakârlık mıdır bu? kendi binasmda ayrıca bir de tören ya numarah cemiyet binasmda aktede ve minimini yavrulanna uzun ömür te iştir. Milletlerin harbi değil, sulhu iste çektir. pacaktır. YUNUS NADÎ menni ederiz. diklerine şüphe yoktur. Bu samimî arzu Balkanlar arası deniz seferleri Komitenin kararları Ankaraya gönderildi Müşterek emniyetle umumî sulh nasıl tutulabilir? Kızılay Haftası Cumhuriyet şeraiti ı «*»

Bu sayıdan diğer sayfalar: