12 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

12 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Temmuz 1936 CUMHURİYET SON TEIEFON HABERLED TELCRAF vc TELSİZLE Hâdiseler arasında Düello dedikodusu «Temps» gazetesine göre Inönü plânör kampı büyük törenle açıldı Muhtelif yerlerden gelen plânörcü gencler uçuşlar ve ayrıca paraşüt tecrübeleri yaptılar İnönü 11 (A.A.) İnönü kampın da uçuşlara başlanması münasebetile bu sabah kısa bir tören yapılmış ve bu münasebetle Kurum yarbaşkanı feridun Dirimtekin tarafından bir söylev veril miştir. Yarbaşkan, bu söylevinde, gene liğin bu yeni spora başlaması münasebetile memleketin havalarındaki egemenlik için mücadelede yer aldıklarını, yüksek yelken uçuşu için intihab olunan yerde kendilerinden evvel gelen neslin memle ketin kurtuluş mücadelelerinin şahid ol duğu, onların nekadar büyük yoksuzluklar içinde bunu başardıklarını düşünerek kendilerinin de hiçbir mâni önünde irkilmeden havalara hâkim olmak hedefine doğru yüriimelerini izah etmiştir. Tören dolayısile İnönü kasabası halkı kâmilen meydanın etrafını çevirmişler ve yapılan uçuşları görülmemiş bir sevincle alkışlamışlardır. Tören münasebetile Eskişehir Hava okulunda tahsilde bulunan ilk kadın tayyarecimiz Bayan Sabıha Gökçen bir tayyare ile İnönüne inmiş ve bu uçuşlara iştirak ederek İnönü sırtları üstünde 20 dakika süren yüksek yelken uçuşu yap mıştır. Bılhassa bu uçuşlarda Inönü sırtları üstünde devamlı surette termik cereyanlar olduğu görülmüştür. Tören esnasında İstanbul, Bursa, Iz mir, Kayseri, Adana ve Ankarada yetişen Türkkuşu üyeleri yedi plânörle sıçrama hareketi yapmışlardır. İnönünde bu tayyarelerin birbiri arkası sıra yükselmesi görülmeğe değer bir manzara arzetmıştır. Köylüye ve halka paraşüt tecrübeleri gösterilmiş, Bayan Yıldız 600 metrodan 20 nci atlayışını yapmıştır. Türk Hava kurumu, înönü sırtlarına kadar İnönü köylülerinin yardımile üç kilometroluk güzel bir yol yapan ve kamp için Hava Kurumuna ve gencliğe elden geldiği kadar yardımda bulunan İnönü Kamunbayı Mithatı takdirname ile taltif etmiştir. llllltlllllllllll!! G Ankarada yapıla Bulgaristanın dış cak telsiz istasyonu ve iç siyaseti Vekâlet 700 bin lira tahsisat ayırdı Ankara 11 (Telefonla) Nafıa Vekâleti, Ankarada kurulacak muazzam telsiz istasyonu için son hazırlıklarla meşguldür. Bunun için teşkil edilen bir ko misyon tetkiklere devam etmektedir. Komisyon, istasyonun kilovat ve sair teknik işlerini nihaî olarak tesbit ederek Vekâlete arzedecektir. Muhtelif mütehassıslar bu hususta raporlar hazırlamaktadırlar. Komisyon azaları bugün saat 14 te istasyon yerini tesbit için Çiftlik ve Etimes'ud civarında tetkikata çıktılar. Posta ve Telgraf Umum Müdürlüğünün yaptıracağı bu istasyon için 700 bin lira tahsisat ayrılmıştır. Nihaî karar alındıktan sonra derhal siparişlere ve inşaata başlanacaktır. îstasyon gelecek sene Cumhuriyet bayramına yetiştirilecektir. eçenlerde bir avukat Ve bir muharrir düelloya davet edilmişler. Ben bu davetleri Şehzadebaşı sahnelerindeki düellolar kadar bile ciddi bulmuyorum. Tiyatroda birbirine vuran teneke kılıçlardan birinin ucu, sivri olmasa bile, aktörlerden birinin gozüne girerek bir kaza çıkarabilir; fakat Türkiyede an'ane ve kanun, »«'lâhla değil, süpürge sopasile bile düelloyu yasak etmiş olunca buna ben zer davetlerin iki taraf için de hiçbir tehliketi yoktur. Bu isin alay tarafı pek adi; ciddî tarafı da görünmüyor. Gazetelerin bu »oğuk ve yersiz fantezileri birinci sahifelere, en büyük Türk meseleleri aranna koymalarındaki ciddiyetsiz lik, düello heveskârlartnm hafiflik lerini unutturacak derecededir. Böyle tahakkuk etmiyen, muhayyel ne* vileri değil, ölütnle neticelenmesi mütnkün ciddî düellolar bile Avrupa gazetelerinin iç sahifelerinde iki satırla haber verilmiştir. Zira bunlar nihayet şahsî meselelerdir ve bizim için içtimat tarafı, düellonun an'anemiz ve kanunumuzla alâkası olmamastdır. Buna rağmen hududlarımızm içinde veya dışında bir Türhün b'tekini silâhla şeref muhasebesine çağırması abestir; bu abes herkesçe o kadar besbelli bir şeydir ki artık her hangi bir düello davetinin gazetecilik bakı* mmdan enteretan olmak kıymetini de sıfıra indirir. Gazetelerin birinci sahifesinde çı* kan bir düello dedikodusu, her şey den evvel, ciddiyetle hafiflik arasmdaki düelloda birindnin yaralandığı na işarettir. îngiliz projesi halli güç pürüzlerle dolu... Fransız gazetesi Boğazlar işinde Ruslarla anlaş tığımızı, İngilizlerin ise Rusyanın vaziyetini güçleştirmeği istihtaf ettiğini söylüyor Temps gazetesi, Boğazlar konferansına tahsis ettiği 9 temmuz tarihli başmakalesinde ezcümle dıyor ki: «İngiltere, Türk projesine tadilât teklifınde bulundu. Fakat hakikatte bu tadilât bir mukabil proje mahiyetindedir. İngiliz plânı, Türkiye tarafından, müşkü lâtsızca, müzakereye esas olarak kabul edildiğinden, İngilizlerle Türkler arasın da, son Cenevre görüşmelerinde vücude getirilmiş bir anlaşma bulunduğu neticesi çıkanlmısür. Göründüğüne göre, Ruslar bundan biraz endışelendıler. Alelhusus, Ankara ile Moskova arasında mevcud sıkı münasebetler, Türkiye ile Sovyetler Birliğinin bu meselede müşterek hareket ettıklerı zannını uyandırabılirdı. Halbuki, ilk Türk projesile, İngiliz mukabil projesi arasında hissedilecek derecede farklar mevcuddur. İngiltere, Rusyanın Karadenizdeki hususi vaziyetini hesaba katmaksızın, kendısını sahıldar olan ve olmıyan devletlerle mutlak surette müsavi derecede tutmak arzusundadır. İngiliz projesi, ezcümle, Türkiye, kendi deniz kuvvetlerini artırdığı takdirde, Karadenize sahildar olmıyan devletlere aid bahrî kuvvetlerın azamî tonajınm, icabında 45,000 tona çıkarılabileceğini zikretmektedir. Türkiye, harb tehdidi mevcud bulunduğu takdirde, Boğazları, istediği zaman kapıyabilmek salâhiyetini istiyordu. Halbuki, İngiliz teklifi, Boğazların kapanabilmesini, Milletler Cemiyeti konseyinin, sülüsanı ekseriyetle vereceği karara vabeste kılmaktadır. Ankara hükumeti, Türkiyenin bitaraf kalacağı bir harb vukuunda, sulh zamanında cari kaidelerin tatbikında muhtar bırakılmak talebinde ıdi; halbuki, mukabil İngiliz projesi, muharib devlet gemılerinin, düşmanı takib etmek üzere Boğazlardan geçmek imkânına malik olmasını istiyor. Açık açık görülüyor ki, İngiltere tarafından teklif edilen tadilât, Türk projesi metninin, Karadenizdeki Sovyetler İttihadı kuvvetleri lehıne ıhdas ettiği vaziyeti son derece takvid edecek mahiyettedir. ingiliz mukabil projesinin bir noktası vardır ki, herhangi yeni bir mukavelenin mer'ivete konulması için müşkülât ihdas etmekten hâli kalamaz. Bu da, elli sene için ve her beş senede bir tadil edilebilmek üzere akdedilecek olan mukavelenin mümzi dev'etlerin cümlesi tarafından tasdik edildikten sonra mer'iyete girmesi hakkındaki fıkradır. Şu halde, harb tehlikesi karşısında Boğazların kapanabilmesının Milletler Cemiyeti konseyine va beste kalmasmı kabul etmiyen Japonyanın muahedeyi tasdik etmemesi bütün işi muallâkta bırakmağa kâfi gelecektir. Bundan maada, İtalyanın muahedeyi ımza ve tasdik etmesi zarurî olduğu da süphesizdir. Halbuki, kendi iştiraki olmadan hazırlanan bir anlaşma aleyhine açık açık vazıyet almamakla beraber, Roma hükumeti, akdedilen mukaveleyi inceden inceye tetkik hakkını muhafaza etmekte ve bu tetkik rjnde de, münhasıran İtalyan menfaatleri bakımından hareket eylemektedir. Fransız heyeti murahhasası, dünkü celsede; harb gemilerinin petrol ihtiyacını temin edecek olan vapurların, tonaj ve harc tahdıdatına tâbi olmaksızın hususî bir rejıme bağlı olmalan esasını kabul ettirmek suretile mühim bir menfaat elde etmiştir. Simdi, halli iktıza eden son derece nazik bir mesele vardır ki, o da, denizaltı gemilerile tayyare nakliye gemilerinin geçmesi meselesidir. Bu geçiş hakkını Ruslar münhasıran kendilerine tahsis etmek istiyorlar; îngilizler de, ayni hakkı ısrarla taleb ediyorlar. Yani, bütün noktalarda, muhtelif devletlerin hususî vaziyetlerinden mülhem olan sırf siyasî endiseler, prensip ve akide meselelerine takaddüm etmektedir. Rusyanın, kendi emniyetıni sağlamak endışesıle, Karadenizi, imkân nisbetinde, kapalı bir deniz haline koymağa ve kendi kuvvetlerine, Boğazlarda kabil olduğu kadar fazla seyrüsefer imkânı vermeğe çalışmasma mukabil, İngiltere, kapıyı, mümkün olduğu kadar açık tutmağa uğraşmaktadır. Meselenin bu sekli yeni birşey değildir. Bu şekil, harbden evvel, Boğazlar siyasetine tamamile hâkim olmuştur ve Montrö konferansı, karşılaşan tezleri samimî surette uzlaştırmağa muvaffak olursa şayanı tebrik bir is görmüş sayılabilir.» IHEM l NALINA MIHINA Hâlâ mı komitacılık? ütün Bugaristanda bir tek Türk gaztesinin hususî muhabiri vardır; Cumhuriyetin Sofyadaki muhabiri, Memduh Talât Tezel... Bulgar komitacıları, memleketlerinde misafir olan biricik Türk gazetecisini ölümle tehdid ederek Bulgaristandan kaçırmağa çalışıyorlar. Arkadaşımıza üç tehdid mektubu yazılmış,ve sonuncusunda, bilmem hangi kanlı komitanın, kendisini öldürmek üzere, üç azasmı kur'a ile seçtiği bildirilmiştir. Silâhsız bir misafir Türkü öldürmek için üç kahraman Bulgar seçilmiş... Biraz daha gayret etseler, Cumhuriyet muhabirini, karanlık bir sokakta kahpece öldürmek için bütün Bulgar komitacılan hep birden seferber olacaklar... Balkan memleketlerinin hepsinden kalkan komitacıhğın Bulgaristanda hâlâ yaşaması ve ecnebi gazetecılennı ölümle tehdid etmesi, komşu memleket hesabına ve şayed varsa, Bulgar medeniyeti namına çok acınacak bir haldir. Arkadaşımızın kanına susamış görünen Bulgar komitacılarının iddiasına göre, Memduh Talât Tezel casusmuş. Bu iddıa, tam bulgarca ve Bulgar komitacılarına yaraşan uydurma bir iddiadır. Fakat, biran için, bu gencin casus olduğunu kabul edelim. Bulgaristan bir casusu yakalıyacak ve mahkemeye verecek bir hükumet yok mu? Bulgaristanda, bir casusu •muhakeme edecek mahkeme, divanıharb yok mu? İki günde bir, bazı Türklerin casus diye mahkum edildikleri bu memlekette, Cumhuriyet muhabiri, casusluk eder de, hiç Bulgar zabıtası onu yakalamaz olur mu? Yoksa, Bulgaristanda casusluk zannı altına alınan zavallılar, hep böyle, komitacıların atıcılık meharetlerine nişan tahtası mı oluyorlar? Biliyoruz ki, arkadaşımızın aldığı ve yazdığı bütün mektublar, uzun müddettenberi, Bulgar zabıta memurları tarafından açılıp tetkik edilmektedir. Hatta geçen sene, İstanbuldan Sofyaya avdet ettiği zaman tevkıf edılmış, üstübaşı, eşyası, kâğıdları, kitablan en ince, en sıkı muayeneden geçirilmişti; fakat casusluk ettiğine dair hiçbir delil ele geçirilemediği için özür dılenerek serbest bırakılmıştı. Bulgar zabıtası, en küçük şüpheyi calib birşey bulsaydı, muhabirimizi mahkemeye vermekte biran tereddüd etmezdi. Böyle yapmakta da haklı olurdu. Bütün mektubları açılan, resmî polisler ve komitacılar tarafından daimî bir tarassud altında bulundurulan, telefon muhabereleri dinlenen bir adam aleyhinde kaç senedir, hiç bir delıl bulunamazsa o adam casus değil; onu casusluk şüphesi altında bulunduranlar vehim ve vesvese hastalığına tutulmuşlar demektir. Haydi diyelim ki bizim Memduh Talât Tezel, meşhur Alman casusu Matmazel Doktor gibi, san'atında üstaddır. O kadar ki casuslukta, şeytana ve yahud Sofya Emniyeti Umumiye Müdürüne papucunu ters giydirmektedir; ele avuca sığmamakta, bir türlü yakalanmamaktadır. Meselâ, Öğrendiği Bulgar esrannı, binbir gece masallarında olduğu gibi, bir kaztüyü yakarak lâzım gelenlere bildirmektedir. O zaman, yapılacak şey; basittır. Bulgar hükumeti, bu gazeteciyi hudud haricine çıkanr, mesele biter... Fakat, Bulgar hükumeti, Cumhuriyet muhabirinin casusluk yapmadjğına emin olmuştur. O, sadece gazetesine havadis veren dürüst bir gazetecidir. Ne hudud haricine çıkarılmasma, ne de mahkemeye verilmesine imkân yoktur. Oyledir amma Bulgar komitacılarına, yüreklerini yakan Türk düşmanlığını göstermek, üçü bir olup gece karanlığmda masum ve mazlum bir Türkü öldürmek, Makedonyadaki kanlı, fakat onlar için tatlı hayatı yaşamak lâzımdır. Dün, Memduh Talât, bize telefon ederek, bir Türke yaraşan kahramanlıkla: Bulgaristandan hiçbir yere gitmiyeceğim. İsterlerse öldürsünler beni! Dedi, Kendisine, Bulgar komitacılarının kan dökmekten zevk aldıklarını ve Bulgar hükumerinin de böyle işlere göz yummak âdeti olduğunu söyliyerek Türkiyeye avdet etmesi için nasihat ettik. O, fikrinde ısrar etti. Bu vaziyette, bir Türk gazetecisinin hayatını korumak ve kurtarmak vazifesi Türk hükumetine düşüyor. Hükumetimiz, Bulgar hükumetinden, misafir, bir Tüçk vatandaşının hayatını muhafaza edip edemiyeceğini sormalı ve Sofya hükumeti aczini izhar ve itiraf ederse, bunu Memduh Talât Tezele bildirmelidir. Komitacılann hükümran olduğu bir yerde, gazete muhabirine ne lüzum var? PEYAMt SAFA Başvekil Köse Ivanof izahat veriyor Sofya 11 (Telefonla) Bulgar Başvekılı Köse İvanof bu akşam Sofyadaki ecnebi gazete muhabirlerini kabul ederek yeni kabinenin siyaseti hakkında şu beyanatta bulundu: îngiliz Kralı Edvard evleniyor Dostları, kendisinin tetev\ icden evvel evlenmesinde ısrar ediyorlarmış Almanya Lokarnocular içtimaına geliyor Londra 11 (Hususî) Morning Post gazetesine göre, M. Hitler yakında bir sulh nümayişi yaparak Lokarnocu devletlerin Briikselde yapacakları toplantıya iştirak edecektir. Vali, kaymakam ve mektubcular hakkındaki tayin listesi Ankara 11 (Telefonla) Vali, kay makam ve mektubcular hakkındaki yeni tayin listeleri hazırlanmışsa da he nüz kat'iyet kesbetmemiştir. Listeler, Dahiliye Vekili tarafından tetkik edil mektedir. « Gene benim tarafımdan teşkil edılen yeni kabinenin dahilî siyasetinin ilk gayesi memleketin dahilî vaziyetini nor mal şekle sokmak olacaktır. Bunun için esas, geçen sene Kralın 20 nisanda neş rettiği beyannamedir. Yeni kabine teşrinievvelde serbest meb'us intihabı yapacaktır. Bu intihabın, hangi seçim kanunile yapılacağı ve müstakbel parlamentonun çehresinin ne olacağı henüz belli değildir. Bu meseleler şimdi tetkik olunuyor. Fakat intihabın çok serbest bir şekilde hafi ve umumî olacağını şimdiden söyliyebilirim. Teşkil ettiğim kabine bitaraftır. Kabinem intihablara iştirak etmiyecek ve taraf tutmıyacaktır. Hükumetin bu intiKral Edvard habda bütün gayesi tam bir serbestiyi teLondra (A.A.) Resmî tekziblere min etmek olacaktır. İntihab işile iki hâ rağmen ısrarla ortada dolaşan şayialara kim nazır meşgul olmaktadır. Bu, halk nazaran Kralın samimî ve yakın dostları için bir teminattır. kendisinin tac gıymeden evvel evlenmesı Yeni kabinenin haricî siyasetine gelin için ısrar etmektedirler. Öğrenildiğine göre Kralın etrafındace: Bu sivaset hükumetin beyannamesinDanimarka Prensesi de olanın bir tekrarıdır. Bulgaristan, ha kiler bilhassa Alexandrina Louise ile evlenmesine tarafricî siyasetini tamamile tayin etmiştir. Bu siyasetin dahilî tebeddülâtla bir alâkası tardırlar. Prenses 22 yasındadır. yoktur. Siyasetimiz muhtelif şahısların veya grupların siyaseti değil, Bulgar milletinin siyasetidir ve esasları şunlardır: Boğazlar meselesinde İngiliz projesinin Garabetleri IBasmakaleden devam] Italya dostluk muahedesini bozacakmıs! IBaştaraft 1 inci sahifede~\ Yunan teslihatı Milletler Cemiyetine bağlılık, komşu Beş senelik plânın son larımızla dostça anlaşmak, diğer devlet Ierle samimî münasebat tesis etmek. Bultetkikleri garistan kendi emniyet ve inkişafını ancak Atina 11 (A. Ankara 11 (Telefonla) îktısad Vekâleti beş senelik program üzerindeki dostça olan münasebetlerde görmektedir.» A.) Başbakan Metaksas, hükumeson tetkikleri bitirmiş. memlekette kurulacak ana sanayiin bu plândaki esastin silâhlanma me lannı hazırlamıştır. selesinde takib ettiği siyaset hakkınEreğlide kurulacak elektrik Brüksel 11 (Hususî) Sovyet hü da yapılan bazı tensantırali kumeti ticareti hariciye sisteminde mühim kidlere cevab vereAnkara 11 (Telefonla) Ereğli ve tebeddülât yapmıya karar vermiştir. Alı rek demiştir ki: Zonguldak havzasında kurulacak elek nan haberlere göre, şimdiye kadar devlet « Gelecek sene trik santırali hakkında mahallinde tet inhisannda bulunan haricî ticaret daha zarfında Yunanis kikatta bulunmak üzere mühendisler normal bir hal alacaktır. Bu mesele haktanın haricî her Yunan Basvekili tlen mürekkeb bir heyet bugünlerde E kında Sovyetler bazı büyük Belçika ve hangi bir askerî kaM. Metaksas reğliye gidecektir. Fransız firmalarile müzakereler cereyan rışıklığa karşı gelmeğe hazır buluna Ankarada Kızılay haftası etmektedir. cağına dair olan vadimi tamamile ye rine getirmek niyetindeyim. Süphesiz ki, Ankara 11 (Telefonla) Ankarada Bir çete ortadan kaldırıldı Kızılay haftası bugün başladı. Cadde hiç kimse böyle bir halin vukuunu te Ankara 11 (Telefonla) Van havalilere levhalar. vecizeler asıldı. Meydanmenni etmez. Bu, böyle olmakla beraber Iardan birinde seyyar Kızılay hastanesi sinde senelerdenberi şakavette bulunan biz gene her ihtimale karşı hazır ve uyaçadın kuruldu. Bu gece Şehir bahçe Şerikli Hasan çetesi de ortadan kaldı nık bulunmalıyız.» rılmış. bu hususta Dahiliye Vekâletine sinde bir müsamere verildi. malumat verilmiştir. Çete reisi Hasan, Gemlikte feci bir cinayet kat'î ve sıkı takibden yakasını kurtaraGemlik 11 (Hususî muhabirimiz mıyacağını anlayınca Dördüncü Umu den) Vodineli Mustafa isminde birisi, mî Müfettişlik dahilinde Bingöl kazası leblebici Abdullah kızı Zehrayı zorla kaymakamma silâhlarile beraber tes kaçırmış, kızın babası vak'ayı zabıtaya lim olmuştur. haber vermiştir. Komiser İsmail, polis Mongolistanın 15 inci yılı Necati ile Mustafanm evine gitmişler Moskova 11 (A.A.) Moğolistan ve kızı almak istemişlerdir. Mustafa, bu Halk Cumhuriyetinin 15 inci yıldönü talebe karşı komiser îsmaile derhal ta mü münasebetile Molotof ve Kalinin banca ile ateş etmekle mukabele etmiş. Mongol Cumhuriyeti Başkanı Dockso komiser İsmail biraz sonra ölmüştür. ma ve Bakanlar kurulu Başkanı Amora Fakat bu arada Mustafa da vurulmuş telgraflar yollıyarak, Mongolistanla tur. Sovyet Rusya arasmdaki dostane mü Hâdise memlekette büyük bir teessür nasebetleri kaydetmiş ve bu münase uyandırmıştır. Komiser İsmaile büyük betlerin Mongolistan Cumhuriyetinin bir cenaze merasimi yapılacaktır. Va muslihane bir şekilde inkişafını ve Ulimiz, komiserin ailesine taziyette bu zakşarkta sulhun kuvvetlendirilmesi ni temin ettiğini söylemişlerdir. Iunmuştur. Bir sene müdafaaya muktedir hale getirilecek Sovyet haricî ticaretinde inkılâb cında ve bu ihtiyacın azamî normallikle temininde haklı. Uçüncü Karadenize sahildar olmıyan devletler: Boğazlar yolile Karadenize girip çıkmakta haklı. Biz bütün bu haklan tanıyor ve temin ediyoruz. Bizim kendi emniyetimize istinad eden bu rejimde Boğazlardan ticaret gemilerinin serbest geçişleri birinci plânı işgal ediyor. Harb gemilerinin geçişinde harb fikri Türk düşüncesinden mümkün olduğu kadar uzak tutulmağa itina edilmiştir. ingiliz projesinde ise harb gemilerinin Boğazlardan geçişinde daha ziyade harb fikri hâkim tutulmuştur. İşte İngiliz projesini garabetler kumkuması haline sokan fena fıkrin mensei buradadır. cağı hakkında Jurnale d'İtalya gazetesinin neşriyatt Ati • nada hassasiyetle karşılandı. Resmi salâhiyettar menabi, bu hususta sorulan suallere sarih cevabdan çekindiler, yalnız /• talya hükumetinden bu babda hiçbir tebliğ yapılmadığım söylediler. İki gündenberi Venizelist gazetelerde Italya hakkında göze çarpan cemilekâr neşri yat yapılmaktadtr. Türkofis kadrosu Boğazların Türk bakımından Ankara 11 (Telefonla) Türkofis kad zarurî emniyeti, önünden kaçıla rosu henüz tasdik edilmemiştir. Kadro, mıyan bir netice olarak, Karadeni Vekil tarafından tetkik edilmektedir. zin de emniyetıni zarurî kılar. Sulh Orman ortalarındaki arazi sahasını daha geniş bir emniyet I Bazı ormanlann ortasındaki boş araziçerçevesile büyülten bu netice tn nin mübadil veya muhacirlere verilmekte gilterenin niçin hoşuna gitmiyor? olması Maliye Vekâletinin nazan dikka YÜNUS NADt Devlet Havayolları müdürü değişti Ankara 11 (Telefonla) Devlet Havayolları müdürü Şevket. vazifesinden ayrılmıştır. Şevketin yerine Nafıa Vekâleti Seferberlik şubesi müdürü Sabri tayin olunmuştur. tini celbetmiştir. Verilen bir emirde or manların muhafazasını azamî surette e hemmiyet verildiği bir sırada bu kabil arazinin ötekine berikine teffiz edilmesinin doğru olamıyacağı ormanların gerek ortasmda gerekse yakınındaki arazinm hiç bir kimseye verilmemesi bildirilmiştir. Balıkçılık raportörü Ankara 11 (Telefonla) Balıkçüık raportörü Necibe işten el çektirilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: