14 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 14 Temmuz 1936 #/ VIYANA OONUŞU Tarihî tefrika: 92 M. TURHAN TAN şehir ve Memleket Haberleri Belediye bütçesi tadil edildi Değişiklik teşkilât kadrosunda yapıldı Bina ve arazi vergileri Belediyeye geçtikten sonra Belediyenin gerek varidatında, gerek masraflarında epeyce değişiklikler yapmak mecburiyeti hasıl olmuştur. Bu değişiklikler teşkilât ve memurin kadrosunda da yapılmıştır. Yeni bütçenin varıdat kısmına 2 milyon 606,500 lira muhammen bina, 23,600 lira da muhammen arazi vergisi olarak konulmuştur. Bundan başka yol vergisi olarak ta 750,000 lira, Inhisarların Vi lâyet hissesi olarak ta 25,000 lira konulmuştur. Buna mukabil Vilâyet bütçesi, Vilâyetın muhtelif istikametlere uzanan yollarüe köprüleri için 79,126 lira, Vilâyet maarifine 1,925,080 lira, Belediye bütçesine de imar ve tenvir işleri için masraf olarak 1,196,596 lira konulmuştur. Bütçenin % 21,24 ü Vilâyet yolları ve köprülerine, fc 53,56 sı maarif işlerine, r r2,37 si ziraat işlerine, ^ 0 , 9 5 i baytarlık işlerine, %O,37 si sıhhat işlerine, Tc 11.68 i muhtelif işlere, ^ 6 . 6 5 i Vilayetle Belediyenin müşterek masraflarnr dan Vilâyet hissesine isabet etmektedir. Belediye bütçesine gelince: Bunun da 4,96 sı iktısad işleri ve Belediye zabıtasına, ^c 0,21 evlendirme işlerine, Tc 13 ,08 i sıhhat işlerine, ^c 0,37 si baytarlık işlerine, % 6,76 sı temizlik işlerine, %33,38 i imar, tezyin ve tenvir işlerine, %23,13 ü muhtelif masraflara, ^c3,38 i Belediye ihtiyat akçesine, % 11,37 si de Vilâyetle Belediyenin müşterek masraflanndan Belediyeye düşen hissesine isabet etmektedir. Bu taksime göre Vilâyet varidatının yarısından fazlası maarif işlerine dörtte bıri de yollara sarfolunmaktadır. Belediye bütçesinın ıse, üçte bıri; imar, tezyin ve tenvir işlerine, sekizde biri de sıhhat işlerine sarfolunmaktadır. Bütçe aybaşına kadar tebliğ edilece ğinden bir ağustostan itibaren yeni bütçe tatbik edilecektir. Siyasî icmal Almanya ve Avusturya anlaşması 22 haziranda Boğazlar konferansî toplandığındanberi Avrupa politikasmda gayet seri bir inkişaf görülüyor. îngiltere ile Rusya arasında Asyaya ve Şarkî Avrupaya aid an'anevî rekabet, bu iki büyük devletin Habeş ihtilâfında İtalyaya karşı bidayette müttehid bir cephe almış bulunmalarına rağmen, birdenbire tekrar alevlendi. İngiltere, kendisini, yeni bir Alman tehlikesi karşısmda görerek İtalyaya karşı politikasını değiştirdi. Akdenizdeki bütün fazla deniz kuvvetlerini derhal geri alacak derecede geriledi. Fransız devlet adamlan, düne kadar, Yugoslavya sınırlannı nefsi Fransız vatanının hududları saydıklannı söyledikleri halde, Fransa, Akdenizde İtalyaya karşı karşıhkh yardım ittifakını, İngiltereden evvel feshetti. Yunan matbuatı zecrî tedbirlerin kaldırılmasile artık bu ittifakm hükmü kalmadığını şimdiden yazıyor. Fransada, şimdi iş başında bulunan Sosyalist hükumetin, İtalyan faşistliğinin candüşmanı olduğu halde, Yugoslavya ile sıkı münasebet ve ittifakını bile müteessir edecek derecede, İtalyaya cemilekârlık göstermesi İtalya ile Almanya arasında sıkı bir anlaşma yapılmakta oldu ğunu duymuş olmasından ileri gelmiştir. Zaten son günlerdeki Avrupa politika sındaki inkişaf hareketinin en mühim safhası da bu Alman İtalyan anlaşmasınm tahakkuk yoluna girmiş bulunmasıdır. Almanya ile İtalya, rejim itibarile birbirinin en yakın kardesidirler. Dış politikadaki ihtiyac ve dilekleri de birdir. Her hususta birlikte yürümek mecburiyetindedirler. İki sene evvel M. Hitler, bu rejim tesanüdünü ve haricî politika birliğini bir muahede ile tespit etmeğe zemin hazırlamak üzere Venediğe giderek M. Musolini ile görüşmüştü. Fakat Avusturyanın vaziyeti üzerinde uzlaşamamaları bu birliğin husulüne mâni olmuştu. Daha sonra Fransanın, Afrikada mühim menfaatler göstermek ve büyük vaidlerde bulunmak suretile İtalyaya yaranmış olması, İtalyayı Almanyadan u zaklaşSrmıştı. Fakat Habeş ihtilâfında Fransanın; mütereddid davranmasına rağmen, nihayet İngilterenin izinde yürüyerek zecrî tedbirlerin tatbikına razı olması ve nihayet Akdeniz devletlerile birlikte îtalyayk karşı karşıhkh yardım ittifakına girmesi ve deniz üslerini İngıliz donanmasının emrine bırakması M. Musolinide, Fransanın, kalben arzu etse bile İtalyaya vefadar bir yar olamıyacağı kanaatini hasıl etmiştir. Son seçım netıcesı olarak Fransada ış başına faşistliğin en büyük düşmanı olan sosyalıstlerle komünıstlerin gelmesi, Boğazlar konferansında Sovyet Rusyanın Akdenizde mühim bir amıl olmak iste mesi ve Fransadaki marksist hükumet zamanında Fransız Sovyet karşıhkh yardım ittifakının Akdenizde İtalya aleyhine yol açması ihtimali M. Musoliniyi, her ne pahasına olursa olsun, Almanya ile birleşmek için kat'î bir karara sevketmiştir. Bu maksadla yapılan müzakerelerin ilk neticesi olarak Alman hava yollarının Adalardenizine kadar yayılmasına îtal ya müsaade etti. Şimdi de M. Musolininin teşvikile Avusturyadaki papaz fa şist rejimin başında bulunan Doktor Şuşnig Viyanadaki Alman elçisi ve sabık Başvekil M. von Papenle bir muahede akdettiğinden iki Alman devleti arasındaki bütün ihtilâflar da hal ve tesviye edilmiştir. Almanya ile Avusturyanın anlaşması üzerine İtalya ile Almanya arasında, ihtılâf ve niza sebebi ortadan kalktı. Bunun için, her iki büyük devlet artık politika âleminde bir cephede yürümeği kararlaştırmış görünüyorlar. Bunun ilk delili Brükselde toplanacak Lokarnocu devletlerin konferansına davet edilen İtalyanın, Almanya iştirak etmedikçe, davete icabet etmiyeceğıni, resmen bildirmiş olmasıdır. Fransa, Sovyet Rusya ve Çekoslovakya ittifakına ve buna mümasil olan diğer devletlere karşı. artık Almanya, İtalya ve Avusturya birliği vücude gelmiş bulunuyor. Bu birliğe şimdiden Lehistanla Ma caristanın dahi teveccühkâr bulunduklan aşikârdır. Malumdur ki zecrî tedbirleri Milletler Cemiyeti kararını beklemeksizin ilk kaldıran devlet Lehistan olmuştu. Hulâsa Avrupa politikasındaki son inkişaf bütün Avrupanın iki büyük cepheye ayrılması istidadını iyice kuvvetlendir miştir. Münevverlerimizi Şarka davet Umumî Müfettiş Tahsin Uzer 200 er kişilik kafiIeleri Doğuya çağırıyor Üçüncü Umumî Müfettiş T a h s i n Uzerden ikişer yüz k i ş i l i k muhtelâf meslek ve san'at erbabmdan mü rekkeb irfan kafi lelerinin doğuyu gezmeğe davet e dildiği ve gazete mizde müdafaa et tiğimiz bu mem leket için hayırlı r se\ ahatin teminine Tahsin Uzer çahşıldığı hakkında bir mektub aldık. Başmuharririmizin ortaya attığı bu fikrin kıymetli Üçüncü Umumî Mü fettiş Tahsin Uzer tarafmdan tatbik edilmek üzere olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Haber aldığımıza nazaran Üçüncü Müfettişlik bu, kararmı İstanbulla garb vilâyetlerimize de bildir miştir. Bundan maada şehrimize gel miş bulunan Kars valisi Akif te Tale be Birliği ve saire gibi teşekkülleri ziyaret ederek onları şarka davet et miştir. Alâkadarlar yukarıda işaret e dildiği veçhile ikişer yüz kişilik kafile teşkil ettikleri takdirde ya doğrudan doğruya. yahud Istanbul Vilâyeti va sıtasile Üçüncü Müfettişliğe müracaat ederek şark vilâyetlerini gezmek is tediklerini bildireceklerdir. Yalnız bunların Üçüncü Müfettişlik hududla rma kadar kendi paralarile gitmeleri lâzımdır. Üçüncü Müfettişlik mmta kasma dahil herhangi bir yere çıktık ları takdirde kendilerine bütün vesa iti Müfettişlik temin edecektir. Maa mafih bu seyahatler için Devlet De nizyollan idaresinin de tenzilât yap ması muhtemeldir. Şehrin çöpleri için yeni karar Çöpler fennî şekilde imha edilecek Belediyenin, şehir çöplerini toplamak ve fennî bir şekilde imha etmek için bazı tesisat ve teşkilât yapmağa karar verdiği yazılmıştı. Şehrin muhtelif semtlerinde dört çöp toplanma istasyonu, altı da imha istasyonu hazırlanmıştır. Sabahları gayet seri surette evlerden alınan çöpler, toplanma istasyonuna nakledilecek, oradan kamyonlarla imha istasyonuna sevkolunarak çöpler çürütülecek ve gübre haline getirilecektir. Belediye bu işler için altı kamyon si pariş etmişti. Bu kamyonlardan ikisi dün gümrüğe gelmiştir. İkisi de bugün gele cek, dığer ikısı de çarşamba gününe kadar gümrüğe gelmiş olacaktır. Bu itibarla Belediye bir ağustosa kadar hazırlıkla rını ikmal ederek aybaşından itibaren yeni usulde çöpleri toplıyacak ve imha edecektir. Mısır milisleri, çekilen zahmetin kâfi olduğunu söyliyerek metrisleri bırakmışlardı, yurdlarına döneceklerini haykırıyorlardı! O da nefes nefese Sent Istefani kilisesinin mihrabına çıktı, üstüste yığılan yüzlerce Viyanalıya mes'ud haberler müjdeledi. Dük dö Lorren Lehistan Kralınm Viyanayı kurtarmak üzere yola çıktığını, Presborgun ahndığmı, Tökeli Imrenın mağlub edildiğini yazıyordu. Yan aç yaşamaya başlamış olan Viyanalılar için bu müjde manevî bir ziyafet oldu, korkular azaldı, yüreklerin halecanı din meğe yüz tuttu ve bütün gözler ımdad ordusunun geleceği yola çevrıldı. (1) Türk yumruğunun ağırlığını ruhlarında sezerek silinmez bir kâbus içinde çırpınmaya mahkum kalmış olan Viyanalılar, kendilerine kurtuluş iimidi getiren Kolçiskiyi mükâfatlandırmayı da unutmamışlar ve büyük bir merasimle ona: «Frere Coeur Can kardeş» ünvanını vermişlerdi. Türkçedeki kan kardeşi tabirini hatırlatan bu ad, casus Kolçiskiyi Avusturya tarihine de iliştiren bir bağ oldu. Sadırazam, askerî vaziyetin değişme ğe yüz tuttuğundan henüz bihaberdi. Işe yarar kumandanların en ünlülerinden Kör Hüseyin Paşayı on bin seçme askerle Tokeli İmrenin yardımına yollamak gafletini ihtiyar ederek, Tatarları iyi idare edemiyor bahanesile Kırım Hanına çok acı mektublar yazarak ordunun kuvvetini maddî ve manevî surette azaltmaktan çekinmiyordu. Tökeli İmre, kendi tezgâhını işletmek kaygusunu güttüğünden onu gözönünde bulundurmak gerekti. Sadı razam bu noktadan tegafül gösterdi ve büyük bir kolorduyu boş yere kırdırdı. Viyana muhasarası tarihinde Kör Hüseyin Paşanın şehadeti bir faciadır. Kırım Hamnın Sadırazama kin beslemeğe baslaması ise ıleride tahakkuk eden neticeler bakımından yürekler acısı bir hâdisedir. Kara Mustafa Paşa, muhasara hat tında yüz gösteren garibelere karşı da umulmaz ıhmaller gösterıyordu. Meselâ ordu ekmekçilerinden üç Ermeni kaleye küfe küfe ekmek taşıdıkları ve birkaç nabekâr, yol bulup Viyanalılara yüz kadar öküz sattıkları halde onlara ücer yüz değnek vurdurmaktan baska ceza vermedi. Çünkü mahsurlara kendini sevdirmek fikrile bu caniyane alışvenşleri hoş görmek alıklığını gösteriyordu. Fakat Vıyanayı gızlıce beslemeğe başhyan Türk ordusu bizzat aç kalmak tehlikesile yüzleşmek üzereydı. Bir okka una on beş para, otuz dirhem ekmeğe bir akçe, bir kile arpaya iki kuruş verildiği halde bunların tedariki artık mümkün olamıyor du. (2) Mağrur vezir bu sırada ters bir iş daha işledi, büyücek bir kuvvetle orduya gelmiş olan Erdel Krah Apafi Mıhalin etek ve ayak öpme merasimi bittikten sonra Kara Mehmedin, Kırım Hanının, Budin Valisinin vaktile ileri sürdükleri mülâhazayı dile alması üzerine sinirlendi: «Sen, Nemseliden korkuyorsun, ordu bozanhk edeceksin. Askerini al, yıkıl git, Yanık dibinde otur» dedi ve herifi ordudan çıkarıp geriye yolladı. Halbuki Kolçiskinin ektiği tohumlar da hızla başaklanıyordu, askerlerin yağmacı kısmı dedikoduya başlamıştı. Çadırların ve metrislerin çoğunda muhasaranın artık bırakılması mevzuunun dil lerde dolaştığı, savaş hırsının ve şev kinin gevşediği görülüyordu. Kara Mustafa Paşa, kendi kulağına aksettirilen bu korkunc dedikoduyu du yar duymaz telâşa düştü, askeri biraz oyalamak istiyerek sağlı sollu hücumlar hazırlamağa girişti. Fakat muhasara başlıyalıdanberi kırk gün geçtiği için Işe uğursuzluk bulaşacağı açıkça ileri sürülerek onun bu dileğine sırt çeviriyorlardı. Yeniçeriler de homurdanır gibi olduklarından vaziyet fenalaşmak üzereydi, panik ihtimalleri gözle görülecek kadar çoğalmıştı. Sadırazam, hayretten ve haşyetten puta dönmüş gibiydi. Ne yapacağını kestiremiyerek tabyasında sersem sersem dolaşıp duruyordu. Beş on gün daha askeri yerinde tutabilse kalenin düşeceğine kanaat beslemekten hâlâ geri kalmıyordu. Fakat askerin kendiliğinden ricate başlıyacağını sezinsediğinden muhakeme kar biliyetini kaybetmişti, ellerini uvuşturmaktan başka bir şey yapamıyordu. Bir hâdise onun şaşkınhğını cinnete çevireyazdı ve mağrur vezir artık tab yasında da oturamaz oldu: Mısır milisleri, çekilen zahmetin kâfi olduğunu söylüyerek metrislerini bırakmışlardı, yurdlanna döneceklerini haykırıyorlardı. Sadırazam, düpedüz ısyan olan bu yakışıksız hareketin önünü almak için kıme ve hangi kuvvete dayanacağını bilemiyor du. Dairesi halkını saldırmakla milisleri sindirmek belki mümkündü. Lâkin böyle bir davranış dostu dosta kırdırmak olacağı için düşmanı sevindirecek ve güldürecekti. Bunjınla beraber mutlaka birşeyler yapmak, Mısır milislerine başkalannın da katılmasına meydan vermemek ge rekti. İstırabdan yarım deliye dönen Sadırazam, fesadı ve fitneyi karşılamak için nıhayet bir çare bulabıldi, Kadıasker Vani Efendinin yardımına sığındı. Adını Boğazda bir köye yadigâr bırakmış olan bu ünlü hocanın zekâsı kadar di li de keskindi, kandırıcı bir talâkatla konuşurdu. Sadırazam kendini çağırıp ta yalvarınca hemen cübbesinin eteklerini beline doladı, Mısır milislerinin arasına girdi, Kur'andan âyetler okudu, Peygamberden hadiseler tilâvet etti, cenneti cehennemi anlattı, bizzat ağladığı gibi dinliyenleri de ağlattı. Lâkin harbetmek istemiyen milıslerden aldığı cevab şu oldu: MÜTEFERRİK Belgrad elçimiz gitti Bir müddettenberi mezunen memleketimizde bulunan Belgrad elçisi Ali Haydar dün akşamki ekspresle mahalli memuriyetine dönmüştür. Sergi pazara kapanıyor Yerli Mallar sergisini bir müddet daha uzatmak üzere yapılan müzakereler müsbet bir netice vermediğinden, sergi önümüzdeki pazar günü kat'î surette kapanacaktır. Tepebaşı yangını hakkında Tepebaşmda çıkan ve bir itfaiye çavuşumuzun ölümile neticelenen yangın da, yangın çıkan mağaza sahibi Teodos Kozmos dün bir muharririmize şunlan söylemiştir: « Yangından sonra binanın dış kapısı kapandığı ve benim içeriden yukanya çıktığım doğru değildir. Yangının ilk başlangıcında bile çıraklar merdivenden yukan çıkamamıştır. Yangm başlayınca ben kapıyı açık bırakarak bir sivil polisle beraber karakola gittim ve o gece taraamen orada kaldım.» Biz yurdumuzu özledik, artık burada kalamayız. Açlıkla düşman topraâında ölmekten çoluğumuzun çocuğu muzun yanında karnımız tok olarak yasamak elbette iyidir! Vani Efendi simdi gerçekten ağlıyordu. Serdari Ekremin buyruğuna yaptıkları gibi Allahın ve Peygamberin emirlerıne de omuz silken bu birkaç bin as kerın duygusuzluğu adamcağızın yüre ADLÎYEDE ğinı kabartmış ve gözyaşlarını costurmuştu. Koca sarığile, ak sakalile yalvarmak, Yangın tahkikatı devam el ve etek öpüp milisleri yenibaştan met ediyor rislere sokmak istiyordu. Lâkin nasihat Yedikulede yanan lâstik fabrika^ı gibi rica da faydasızdı, herifler gemi azıhakkındaki tahkikata Müddeiumumî mu ya almıslardı. avinlerinden Sadreddin vazıyed etmiş İşte bu acıklı vaziyette ortaya Kara tir. Tepebaşı yangını hakkındaki tahkiMehmed çıktı. Başında ve sol kolunda kata da Müddeiumumî muavinlerinden sargılar vardı, fakat salâbetinden ve meHikmet devam etmektedir. Bu yangının habetinden bir zerre kaybetmiş değildi. tutkal kaynatıhrken dıkkatsızlık yüzünEskisi gibi ürküncdü, sert adımlarla yüden sıçrıyan bir kıvılcımdan ileri geldirüyordu. Oğlu da gene sargılar içinde oğı zannolunmaktadır. Maamafıh her iki nu bir gölge gibi takib ediyordu. yangın için de henüz kat'î bir netice elUnlü Sipahi, Mısır milislerine yüzünü de edılmemıştir. çevirmeden doğruca Vani Efendinin yaKasımpaşa cinayeti nına geldi: [Arkası var] Münevverlerimiz ciddî, ayni zamanda çok faydalı bir vazifeye davet e dilmektedirler. Kendileri ve memle ket hesabına bundan çıkacak istifadelere payan tasavvur edilemez. Bahusus işin başında Tahsin Uzer gibi güzide bir idare âmiri bulunduktan sonra şarka seyahatin her bakımdan bulunmaz bir fırsat olduğunda şüphe yoktur. Bu aylarda zaten doğu vilâyetlerimizde ŞEHÎR ÎŞLERl mevsimin' güzel olduğu zamanlardır. plânörcüler bugün geliyorlar Rusyaya plânörcülük tahsili için giden Arzu edenlerin Üçüncü Müfettişlikle Heybelideki halâ Ferid, Muammer, Ali, Tevfik, Said, temaslarma gazetemiz de tavassuta Hüseym Hılmı bugün saat 14 te RomanHeybeliada iskelesi karşısındaki kah hazırdır. ya vapurıle şehrimize gelecekler ve yarın velerin yanına Belediyenin bir haİnönündeki yüksek yelken uçuşu kam lâ inşasına kalkması halkın bir maz pına iştirak etmek üzere hareket edecekbata ile müracaat ve şikâyetini mucib ollerdir. muştur. Heybeli halkının bir kısmı deniz Oda Meclisi bugün kenarındaki bu kahvelerde istirahat et mektedırler. Belediye bunu dığer bir toplanıyor mahalle nakle karar vermiştir. Ticaret Odası idare heyeti bugün de Belgrad bülbülü Bahriye Haçiç yakında şehrimize gelecek toplanacak ve Odanın yeni sanayi şubesi üzerinde mesgul olacaktır. Oda sanayi şubesi şimdi bir faaliyet programı tespit etmektedir. Bu meyanda şimdiye kadar sanayi sahasında Odaca başlanmış, fa kat bir neticeye bağlanamamış işler de ele alınmaktadır. KÜLTÜR tŞLERÎ Imtihanda kazananlar Ortamekteb muallim muavinliği imtihanında kazananların isimleri dün Ma arife tebliğ edilmiştir. Bu listeye göre türkçeden 12, tarih coğrafyadan 7, riyaziyeden 3, fen bilgisinden 2 kişi kazan miştir. Kazananların şıfahî ımtıhanları 20 ağustosta Ankarada yapılacaktır. tahkikatı 11) «Lehlı Kolçiskinin Dük dö Lorren den alıp Kont Ştarenberge getirdiği mek tubda halâs günlerinın yakınlaştığı, Le histan Kralının gelmekte bulunduğu, Tökelınin mağlub edildiği bildiriliyordu > Hammer . 12 nci cild (2) Bu paraları şımdiki rayice gore ölç. memek lâzımdır. O devirde bir okka un nıhayet uç para ederdi. Bir kile strpa ise bir akçeye ancak satılırdı. Gönende kurulan yeni köy mektebleri Yugoslav Devlet Tiyatrosu başmu ganniyesi Bahriye Haçiç yakında Istanbula gelecektir. Bahriye Haçiç son zamanlarda Avrupada en çok nazan dik kati üzerine çeken bir sahne yıldızıdır. Kendisi (Karmen), (Salome), (Don juan) gibi büyük operalarda gösterdiği büyük san'atla Avrupanın en yüksek Bir Posta memuru san'atkârları arasına girmiştir. • mahkum oldu Kendisine Belgrad Bülbülü ismi ve rilen Bahriye Haçiç son derece iyi türkPullu olarak posta idaresine verilen çe konuşmaktadır. Bunun için Bahriye mektubların pullarını çıkarıp alarak başHaçiç Istanbula gelince Kızılayın Kerkalarına satmakla suçlu Pangaltı pos mes eğlencelerınde türkçe sarkılar da söytanesi kişe memuru Ali Salâhinin üçünliyecektir. cü ceza mahkemesinde devam etmekte bulunan muhakemesi dün bitmiştir. SuçDENÎZ tŞLERt lunun üç ay hapsine karar verilmişse de 65 yaşını ikmal eylediği için cezası 2 ay Denizyolları müdürü 15 güne indirilmiş ve bu da tecil edil 4nkaraya gitti miştir. Bundan bir müddet evvel Kasımpa şada bir cinayet olmuş, Fatma isminde bir kadm öldürüldükten sonra o civarda bir mahzene atılmıştı. Bu cinayet etra fında tahkikata devam edilmektedir. Zan üzerine tevkif edilenlerden Rifatin karısı Mahmure de Izmirde yakalanmış, Istanbula gönderilmiştir. Bu işte parmağı olduğu tahmin edilen Mahmure istintak hâkimliğine verilmiştir. Muallimler için açılan kurslar Bahriye Haçiç Maarif idaresinin tatilde muallimler için acmağa karar verdığı kurslardan ev idaresi kurslan çarşamba günü san'at mekteblerinde derslere başlıyacaklardır. Resim ve elişi kursu ise, dünden itibaren Fmdıklıda 13 üncü mektebde derslere baslamıştır. ECNEBİ MEHAFİLDE Çin elçisi memleketine gidiyor Çin elçisi General Ho Yao Tsu iki ay mezuniyetle memleketine gitmek üzere Ankaradan şehrimize gelmiştir. Elçi buradan Çanakkale ve İzmire uğrıyarak, oradan Amerika yolile memleketine ge çecektir. t Fransanın millî bayramı Zehirlenerek mi ölmüş? Gönen (Hususî) Gönende köy odalı, tam devreli. b c ? aınıflı ve dört mektebleri işine çok ehemmiyet veril muallimli olan bu mekteb binası mekmektedir. Üç sınıflı köy mekteblerinin tebin Başmuallimi Hâkinin teşebbüsü tam devreli ve beş sınıflı olması Gönen neticesinde köylünün isteğile ve köylü köyiüleri tarafmdan istenmektedir. tarafmdan yaptırılmıştır. Tuzakçı mekYukarıdaki resim, Gönenin Tuzakçı tebî. Gönenin köy mekteblerinin en mü köyü mektebini göstarmektedir. Alta j kemmeli ve tam devreli bir mektebidir. i Aksarayda oturan Fethi isminde 1 7 yaşlarında bir genc, birkaç gün evvel hastalanarak Cerrahpaşa hastanesine kaldınlmıştır. Bu gencin zehirlenerek öldüğü iddia edildiğinden dün Adliye doktoru Enver hastaneye giderek muayenesini yapmı;, Morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir. Fransızların millî bayramı münasebe tile bugün Fransız sefarethanesinde bir resmikabul yapılacaktır. Bu münasebetle öğleyin Unyon Fransezde bir ziyafet yeDenizyolları Müdürü Sadettin İktısad rilecek ve nutuklar irad edilecektir. Fransız elçisi M. Ponso Montröde buVekâleti tarafmdan çağınlmış ve dün lunduğundan bugünkü merasime sefaret Ankaraya gitmiştir. Sadeddınin çağırılması Denizyolları i müsteşarı M. Lescuyer riyaset edecektir. daresinde yapılması mukarrer ıslahatla 165 kasabada elektrik alâkadar bulunmaktadır. Kendisinden Nafıa Vekâletinin yaptırdığı bir istahenüz ısmarlanamamış olan yeni posta tistiğe göre, memleketimizde 165 şehir vapurlarının pazarlık i§i üzerinde de iza ve kasabada elektrik tesisatı yapılmı? olSat alınacaktır. duğu bildirilmektedir. Muharrem Feyzi Togay Liman hanı satılamıyor Liman şirketi tasfiye heyeti dün gene Liman hanının satılması için toplanmış • tır. Fakat dünkü arttırmıya evvelce hana 103,500 lira veren Ticaret Odasının da girmediği görülmüştür. Oda verdiği de> pozitoyu da geri almıştır. Dün han gene ıhale edilememiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: