20 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

20 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Temmuz 1936 CUMHURİYET Vakıalar üzerinde Bu gece yapılacak tezahürat Gene mi Musadağı? Serserinin kitabı bu sefer de Fransızcaya tercüme ediliyormuş! . ^ . İmtihan hikâyeleri tarafı 1 ind sahifede] sına kadar büyük eğlenceler, oyunlar yapılacak, millî şarkılar söylenecektir. Hükumet tarafından mukavelenin imzalan yaklı kütübhane sözü bizde çok Dost Fransız hükumetinden sade bu eserin neşrine mâni dığı bütün vatandaşlara tebliğ edilince şey bilen adamlar için kullanıolmasını değil, bildiği hakikati de cihan efkâri her yerde çok parlak tezahürler yapıla lır, fransızcadaki Ancyclopedie cağı halkın şimdiden coşkun bir halde aumumiyesine bil dirmesini isteriz. Yazan : Ahmed Ağaoğlu ambulante ve Dictionnaire vivant tabirle\Ba$ tara.1i 1 ind sahlfede] nan bir yamacı takib ederek sahile inyakta olmasından anlaşıhyor. Müjde her (Baş tara/ı dünfcti sayımızda) fından yedi senelik bir müddet için in O Fransızlar ki Antebde, Maraş dikleri ve İskenderun kıyılarmı taras rinin tam karşılığıdır. Arabca mukabili tarafa radyo ve telgraflarla bildirilecek, de allâmedir. Fakat tarih bakımından Işittiğime göre yandan gelen ihtarlar tihab edilir. Bu müddet esnasında hiçbir büyük şehirlerde meydanlara hoparlörler ta, Urfada, Kiliste koca bir Fran sud eden bir Fransız kruvazörüne işada tesirsiz kalmamıştır. Meselâ diyorlar kuvvete tâbi değildir. sız ordusile savaşan bir avuc Türk ret vererek sahile çağırdıkları, sonra ayaklı kütübhane, On sekizinci asnn konulacaktır. çocuğunun, millî istiklâli uğrun da yollanan filikalarla kâmilen gemi ikinci yarısile On dokuzuncu asnn ilk fci Fransız ricalinden Herriot Rusyayı zi Yukarıda dedik ki yeni esas kanunun Diğer taraftan memleketin her yanın da her şeyi mubah görmesi lâzım ge ye taşındıkları anlaşıldı. Kumandan ve çeyreğini velveleli bir şöhretle dolduran .yaret ederken ve kendisine; yapılmış olan bir hususiyeti de şahsî mülkiyeti ihya dan gelen binlerce müracaatte Çanakka lirken vicdanını azmile bir hizada tuta tahkik heyeti sahilde yalnız, asilere aid Naki oğlu Mehmed Efendi demektir. aıuhteşem fabrikalar ve makineler göste etmesidir! Eski rejim hiç bu nevi şahsî ledeki gayriaskerî mıntakanın kahraman rak nekadar centilmence çarpıştıklarını 20 30 hayvamn ölüsünü görmüşlerdir. Bu adamın gerçekten ayaklı bir kütübhaVİlirken reislere doğru çevrilmiş: «Bunlar mülkiyet esasmı kabul etmiyordu. Yeni ordumuz tarafından isgali sırasında bu ve medenî kaidelerden ayrılmamağa ne Suriyeli asilerin bu macerasım, ken ne olduğunu kendisile çağdaş olanlar da, güzel; fakat yetiştirdiğiniz hemşeri nere kanun ise herkesin sakin olduğu mesken lunmak arzusu şiddetîe izhar ediliyor. derece itina ettiklerini yakmdan gör dılerini alıp götüren bir Fransız harb sonradan yetişenler de tasdik etmekte de?» Ve hakikaten Mısır ehramlan ve le kazandığı mahsulün kendisine aid olBilhassa şehid analan bu işgali görmeleri müşler ve hatta bunun takdirkârı olmuş gemisi olduğuna göre, hakikatin Franmüttefiktir. Babil kuleleri de silinmiş hemşerilerin en duğunu ve bunların her türlü tecavüzden icin müsaade ve yardım gösterilmesini is lardır. sız hükumetinden sorulması ve öğre Binbir çeşid soruya hiç sıkıntı çekmekazlan üzerinde kurulmuş ihtışamlar de masun olduklarını, sahibleri tarafından temişlerdir. Hükumet, Cumhurıyetin ku Tarih sahifelerini kanştıracak olur nilmesi kabildir. den cevab vermekle, her telden ustaca ses ğil midir? Cereyanı esnasında bir tak Ermeni istedikleri tarzda tasarruf edilebilecekle rulusundanberi bu kadar umumî sorgu ve sak, beşer kütlesine, mahşere kadar yüzkarası olacak fecayiin sırıttığını gö nin bile burnunun kanamadığı, Fran çıkarmakla. şöhret alan bu Mehmed E Bir müddet evvel de Petersburgdaki rini ilân ediyor. Vakıâ Rusyada bütün dilek karşısmda kalmamıştı. Müracaat erürüz. sız donanmasının ve hükumetinin şeha fendinin kendini Istanbul irfan âlemine edebiyat kongresine iştirak eden gene istihsal vasıtaları ya devletin ve yahud denler arasında Millî Talebe Birliği de Franz Verfel serserisine mevzu olan deti altında bulunan bir vak'adan, koca tanıtması da dikkate değer bir vakıadır. Fransız edib ve mütefekkirlerinden ken korporasyonlarla talhozların ellerindedir. vardır. Kendılerine Çanakkaledeki millî Musadağı hâdisesi şöyle bir vak'adan bir katliâm hâdisesi icad eden Verfel O, Anadolluydu, memleketınde okuyup disi de sosyalist olan Jide de: «Ferdin Fakat yeni rejim ücret miktarını ezcümle merasime istirakleri için kolaylık gösterilserserisine vicdan sahibi beşeriyetin kemal sahibi olduktan sonra Istanbula uydurularak icad ve ika edilmiştir: 6İlindiği yerde ne edebiyat, ne san'at ve liyakate ve iktidara tâbi tuttuğundan işçi mesi Dahilive Vekâletince Istanbul Vi Büyük Harbde, bir aralık îskenderun duyacağı his, ancak lânet ve nefret o gelmişti. Yabancısı bulunduğu büyük şene de fikir ve ilim olur.» diyerek komü ile fazla kazananlara para biriktirmek lâvetine bidirildi. sahillerine düşmanın bir ihraç teşeb labilir. Hakikat böyle iken bir Fransız hirde ilmile mütenasib bir mevki işgal etnist devrinin yegâne büyük edibi olan ve binaenaleyh kapital sahibi olmak imSalı günü ise Cumhuriyetin yeni zaferi büsünde bulunacağı haber alındığı sı muharririnin bu histen hisse almağa mek için fırsat kollarken bir rüus imtihanı şitab etmesi, tahsisen Fransız matbuat Gorkinin de «burjua devrinden» kalma kânı verilmiştir. Ayni zamanda şirket bütün Türkivede kutlulanacak, memleket ralarda Süveydiye nahiyesine bağlı 7 âleminin buna imkân vermesi şaşıla açıldı. imtihan, oldukça, adlanmış ve taolduğuna işaret eylemişti. yapmak hakkı da tanınmış olduğundan bastanbaşa donanacak, büyük meydan Ermeni köyünün isyan vaziyetinde bu cak, insaniyet namına utanılacak gari nılmış hocalar içindi. Mehmed Efendi bu lunduğu görülmüştü. kayde değer vermedi, imtihana girmek isFakat bunlardan daha evvel Rus ko denilebilir ki Rusyada hemşeriler tam larda nutuklar söylenecektir. belerdendir. Vilâyet, bu hareketin bastırılması ikentedi. Zamanın reısüluleması sarığı dağı Ankara da büyük bir sabırsızlık ve hemünist mütefekkiri ve Maarif Komiseri müsavata irca edildikten sonra Biz irfamnı benimsediğımiz Fransız Lunaçarski dahi bizzat «Uç Kültür» nam di zekâ ve zahmetlerile «ve baş yecan içindedir. Şehrin her tarafında hal çin Haleb havalisi kumandanlığına mü milletinden. nahak yere Türk millî vic nık, kılığı bozuk, hüviyeti meçhul bir hoetmemek kın icinden gelen bir şenlik hazırlığı gö racaat etti. Kumandanlık ta mahallin danına sıçratılmak istenen bu isnad ve canın uluorta meclise geldiğini görünce mesaisini istismar eserinde sokak daha kültür yapmadı, kasının elde ne varsa eskiden kalmadır. Kültür şartile» sermaye yapmak ve ser rülüyor. Ankara köylülerile eski muha de tetkikat yaptırdıktan sonra böyle bir iftirayı kendi hükumetinin iştihadile kızdı: yapabilmek için biraz benlik lâzıradır» mayeyi işletmek hakkına yeniden mazhar ribler ve sehid analan Ankaraya yürü halin mevcud bulunduğunu, binaen bertaraf etmesini ve bu şehadeti bir Efendi, dedi, burası medrese odası oluyorlar! Yani zekâ ve zahmet üzerine vüşler yapmağa ve tarihî müjdeyi şehir aleyh bir hâdiseye meydan vermemek beraet hücceti gibi âlemi medeniyete değil, icazet almak istiyorsan bir müderdiye hatırlatmıyor muydu? rise çömez ol! Fakat sebeb ne olursa olsun Rus ön müesses yeni bir demokrasi yapılmak is deki halka katılarak dinlemeğe hazırla için bu köyler halkınm memleket içi gostermesini belkerdik. nıyorlar. Tek bir yürek halinde çarpan ne tehçiri lüzumunu Başkumandanlığa Böyle mantıkî olduğu kadar da Mehmed Efendi istifini bozmadan şu derlerinin bogmağa başlamış olan bu nı teniyor. Vâkia eski demokrasinin de tabütün Türkiyenin kulağı Montröden ya bildirdi. Muvafık emir verilince yedi asil bir hareket dururken bir müfte cevabı verdi: hî ihtiyacı vaktinde karşılamış olmalan rihî tekâmülü bundan başka birşey de nn geceyarısı gelecek olan sestedir. köye bir hafta mühlet verildi. Bu müd rinin bayağı eserini bir de Fransız ef Ben rüus istemiyorum, kemalimi hakikaten büyük bir zekâ ve seziş eseri ğildi. Fakat burada işe bir de beşer iradet zarfmda Musadağına çekilen Er kârı umumiyesine sunmak an'anevî izhar için imtihana giriyorum. Mekki Said desi karıştığından tecrübe son derece dir. Reisülulema bu karşıhk üzerine onu meniler emre itaat etmediler ve yapı dostluğumuzu daha da takviye etmek dikkate şayandır! Yeni kanun ferdin bütün hukukunu Şehrimizde de tezahürat yapılacak mahçub etmek istedi, imtihana soktu, falan tavsiyelere silâhla mukabele etti üzere bulunduğumuz Fransaya yaraşır herhangi burjua kanununda olduğu gibi Yeni yasa kanununun bariz hususi Boğazlar mukavelesinin Montröde imkat verdiği cevabları okuyunca şaşırdı, ler. Bunun üzerine askerî harekâttan şeylerden değildir. kayid ve tesbit ediyor; bunların masun yetlerinden birisi de yerli Sovyetlerin siza edileceği bu gece yurdun her tarafında olduğunu ilân eyliyor. linmesi ve yahud azamî merkeziyet usu olduğu gibi şehrimizde de halk tarafın başka çare görülemedi. Dost Fransız hükumetinden sade bu yobaz sındığı adamın elini öpecek kadar mahviyet gösterdi, en baş köşeye geçirip Rusyanın iki türlü parlımanı olacak lüne rücu etmesidir! Miralay Galib kumandasında bir jan kitabın neşrine müsaade etmemesini dan büyük şenlikler ve tezahürat yapılaoturttu ve Mehmed Efendi de o tarihten tır: Birisi umumî müşterek, diğerleri de Yukarıda dedik ki Rusyada bundan cak ve bu hâdise tes'id edılecektir. Bu te darma alayı Musadağım sardı. O za değil, hatta Fransız bahriyesi dosyala her yerli Sovyete mahsus parhman. sonra iki türlü parlman olacak; birisi u zahürat halkın icinden doğduğu için ay man Haleb havalisi kumandanı olan ve rmdan Musadağı hâdisesine dair evra sonra şöhret alarak Osmanlı tarihinde Parlımanın iki meclisi olacaktır: mumî federal merkezi ve daha doğrusu nca bir program yapılmamıştır. Ancak şimdi Askerî Temyiz mahkemesinde kı da çıkaratrak hakikati Fransız ve ci ayaklı kütübhane olup kaldı. * •* Bunların ikisini de Rus hemşeri Rus parlmanı! Bu parlmanı bütün Rus lezahuratın muntazam bir şekilde olması bulunan General Fahri de bizzat harehan efkâri umumiyesine arzetmesini isGeçenlerde mühimce bir imtihan ilân leri intihab edeceklerdir: Kadm, er ya intihab edecek, merkezî hükumet bu için bazı esaslar hazırlanmıştır. kât sahasına geldi; tetkiklerde bulun teriz. olundu. Tanıdığım üç gene de bilgi cevkek 18 yaşını bulmuş her ferd intiha parlmanın icinden alınacak ve bütün devdu. Tedib işine girişmeden evvel, kü Bu gece halk şehrin muhtelif meydanBu artık bizim hakkımız olduğu ka herlerini bu mehenktaşnıda ayara vurdurba iştirak etmek ve intihab olunmak hak let salâhiyetleri bu parlmanın elinde buçük bir kuvvetle beraber dağa çıktı. Hiç larında toplanacak ve geceyarısına doğdar, Fransanın da vazifesi olmuştur. mak istiyorlardı, iki aydanberi hanl hanl bir asiye rasgelmeyince tepeye kadar kını haizdir, meğer ki evvelce ağır bir lunacaktır! Ikinci nevi parlman ise eski ru imza haberi radyolarla halka bildiri çıktı. Yayladaki Ermeni köyünün de Dost bir millet, diğer dost bir milletin çalışıyorlardı. Nıhayet imtihan günü gelcürüm dolayısile mahkum edilmemiş ol yerli Sovyetlerin yerine kaim olacak ve lecektir. O ana kadar devam edecek şenboş olduğu görülünce asilerin izi takib şerefile ve haysiyetıle daha fazla oy di, çattı. Üçü de hazırlandı, çağırıldıklaeun. fakat hakikatte her türlü iktidardan mahlikler bundan sonra da sabaha kadar sü edildi. Neticede, bunların denize uza nanmasma müsaade etmemelidir. n yere yollandı. Ben de beraberdim, kenDevletin umum reisini, umum halk in rum bulunacaktır. Haricî ve dahilî, malî, recektir. dilerini halecandan kurtarmağa yarar söztihab eder. Ayn ayrı Soveyt reislerini ise maarif, sıhhî ve iktısadî, nafıa, askerî huler bulup söylüyordum. Fakat bir yandan lâsa devlet mefhumunu ifade eden bütün Başvekilimiz dün şehrimize nasebetile bir nutuk söylemesi ihtimal daSovyetler halkları intihab ederler. da geçmiş günlerimin hatıralarmı anıp geldi Hükumet parhman nezdinde mes'ul salâhiyetler federal parlmana aiddir. hilinde görülmektedir. içimi çekiyordum. İmtihan, umumî bakımKanun diyor ki: «Mütebaki yerli işdür. Gerek parhman azalan ve gerek uBaşvekil Ismet İnönü, beraberinde Ad Hariciye Vekili Vekilinin kabul dan, genclikte aşılan merhalelerden mum hemşeriler murakabe hakkını haiz ler ile de yerli parlman ve onun hüku lıye Vekili Şükrü Saracoğlu ve Hususî ettiği ziyaretler dir. Yaşlıların o merhalelere yanaşması meti meşgul olacaktır.» Fakat bu dirler. Adliye Vekili ve Hariciye Vekil VeKalem müdürii Vedid bulunduğu halde, imkânsız olmasa bile gücdür ve mutlaka Kanun kalem, içtima, mesai hulâsa mütebaki işlerin neden ibaret olduğu tas eksprese takılan hususî bir vagonla dün kili Şükrü Saracoğlu dün saat 16,5 ta nadirdir. Bu hakikati bir kere daha sezferdî hukuk dediğimiz bütün haklan ve rih edilmiyor ve iyi yapıyor çünkü tasrih Perapalas oteline gelerek geç vakte kasabah şehrimize gelmiştir. mek yüreğime elem veriyordu. ezcümle vicdan serbestisini ve din ve â edilecek şey yoktur! dar kalmış, bazı ziyaretler kabul etmiştir. Gene dostlarımın imtihan işlerine bu Başvekilimiz Haydarpaşada RiyasetiHulâsa olarak denilebilir ki yeni Rus yinler hürriyetini kayid ve tasrih ediyor. Çanakkale kahraman orduyu sebeble sıkı bir alâka gösterdim ve akşam Ayni zamanda hür demokraside ol ana yasası şimdiye kadar bu kadar gü cumhur yaverlerinden Naşid, Vali ve Beüstü işten dönerken kendilerini bulup sorubekliyor duğu gibi kanun aileyi cemaatin esas rültü ile inkâr edilen milletçiliğe ve libe lediye Reisi Muhiddin Üstündağ, îstan lan şeyler ve verilen cevablar hakkında Çanakkale 19 (Hususî muhabirimizbir hüceyresi gibi kabul ederek onu lâzım ral bir demokrasiye doğru tam rücudur. bul Komutanı General Halis, saylavlar haber almak istedim.Içlerinden biri güldü: olan kayidlerle ihata ediyor. Bundan ev Troçkinin kurmuş olduğu dördüncü İn ve daha birçok zevat tarafından karşılan den) Çanakkale, en heyecanlı günle İmtihana girmedik, dedi, çünkü karini yaşıyor. Halk, büyük sevincle işgal vel Rusyada serbest aşk esası hâ ternasıonal için mücadele edilecek tam mıstır. labalıktı, kazanacağımızı şüpheli gördük. saatini ve şanlı orduyu sabırsızhkla bekkimdi. Çocuk düşürmek, erkekle kadın a bir mevzu! Fakat onun da eski eseri Yüreğim sızladı ve gözümün önünde Ba=xekil Ismet İnönü, beraberlerinde lemektedir. Gayriaskerî mmtaka, mukarasında ibirlesmek ve aynlmak, ser kadar yıpranmış olduğunu sövlüyorlar!! ayaklı kütübhanenin adı dolaşmaya başAHMED AĞAOĞLU Adliye Vekili, ve daha bazı zevat bulun vele imza edilir edilmez ordumuz tarabestti. Halbukj şimdi çocuk düşürmek Iadı. Eğer o da bu dostlanm gibi davranduğu halde motörle doğruca Dolmabah fından işgal edılecektir. şiddetîe menediliyor, evlenemek ve aynlsaydı şüphe yok ki kemalini tanıtamıya çe sarayına geçerek bir müddet istirahat Orduyu istikbal için Belediye büyük Diyarbekir (Hususi) Sıze resmini caktı, meçhul bir kıymet halinde sönüp mak ta bütün lâik memleketlerdeki şart Sinob Halkevinin tertib ettiği lara tâbi tutuluyor. etmişlerdir. Başvekil öğleden sonra Ad bir program hazırlamıştır. Bütün civar gönderdiğim bu iki ihtiyar, Diyarbeki gidecekti. Fakat nefsine beslediği itimad gezinti liye Vekilile beraber Floryaya giderek köy ve kasaba halkı buraya gelecektir. rin Dorlu köyü halkındandır. Bunları ve istihzah karşılanışlara karşı gösterdiği Bana öyle geliyor ki ferdî hürriyetleri Sinob (Hususî) Hava kurumu ta Ordu Ezine Çanakkale yolu üzerinde yan yana görünce karı koca zanneder tecellüd kendisini heder olmaktan kurtartam emniyet altına almak niyetile yeni Atatürke mülâki olmuştur. rafmdan Gerzeye tertib edilen gezme büyük merasimle karşılanacaktır. Bu mü siniz. Bu ak saçlı adam. yanındaki ka dı ve tarih te ölmez bir ayaklı kütübhane Rus esas kanunu bütün bu gibi kanunSaat 16,10 da Atatürk beraberlerin çok parlak olmuştur. nasebetle bütün sehir bastanbaşa dona dınm oğludur. Anası 100. kendisi de 80 tanıdı. lardan daha ileri gitmistir. Çünkü bu yeni Halkevinin bandosu. temsil ve spor de Ismet İnönü olduğu halde Beyoğluna nacaktır. Askerin geçeceği sokaklara bi vaşındadır. Ana oğul, ayni zamanda kanuna göre bir hemserinin tevkifi için şubelerinin de iştirak ettiği bu 500 kiNefsimize itimad etmeği yerinde ihmal kadar bir gezinti yapmışlar ve tekrar çok taklar yapılmaktadır. halk şairidirler. mutlak evvelce salâhiyettar bir mahke şilik gezmede, Gerzelilere Himmetin etmemeliyiz. Çünkü bilgisinden şüphe eöz türkçe çok güzel şiirleri vardır. İ den adam, parasını hesablıyamıyan zenGece büyük bir fener alayı tertib edimenin veya bir müddeiumuminin karan oğlu piyesi oynanmış, Sinob ve Gerze Floryada Deniz köşküne dönmüşlerdir. Başvekilimizin bugün Çanakkaleye gi lecektir. Şehirde sabaha kadar muazzam kisinin de yaşı hayli ilerilemiş olması gin kadar gülünc olur. lâzımdır. Müddeiumumî ise Adliye Ko Halkevi sporcuları arasında mükâfatlı na rağmen sıhhatleri çok iyidir. miseri tarafından değil parhman tara bir voleybol maçı yapılmıştır. derek ordurruzun Çanakkaleye girişi mü tezahürat yapılacaktır. M. TURHAN TAN Sovyet Rusyanın yeni Anayasası Ana oğul iki halk şairi lardı. Ali Dayı, lokantasını biraz büyütmüştü. Büyük salona bitişik bir odanm kapısmı açmıs, oraya da masalaH Sorarım doğunca gece yıldızlar koymuştu. Gene zabitler, şimdi bu odaj Cözlerin onlardan güzel mi Leylâ? da yemek yiyorlardı. Ali Dayı odanın Şarkısını söylüyorlardı. kapısına «zabitana mahsus» diye bir kâOna derdini unutturan, adeta saadet ğıd yapıştırmıştı. Ancak odanın kapılan Sühanın teftiş işleri uzayacağı için, Sa açık olduğu zaman gene zabitlerin sesleri "Cumhuriyet,, in tefrikasn: 12 veren tatlı bir rehavet, zevkli bir uyuşukAbidin Daver DAV'ER Süha Bey dikkat edin. Bu şişede luk gelmişti. Rüya mı görüyordu, yoksa niha oteldeki odaları biraz tanzim etti. ve kahkahaları salondan işitiliyordu. Yanıbaşmda sokak kızı horulduruyor, Senelerin, fırtınaların devirdiği, güneşin, bir manga askeri zehirliyecek kadar mor mülâzim Ercümend, kendisine serenad mı Sokakta çocuklann boynuna ip bağla Saniha, artık zabitleri nadiren görii îki adım ötede, bağdadı duvarın arka yağmurların çatlattığı, çökerttiği bu mefin var, demişti. yapıyordu; farkına varamadan uykuya yıp sürükledikleri bir küçük köpeği, on sında kocası uyuyordu; fakat Saniha, zarlar da, içlerinde yatanlar gibi, fani yordu: Ya onlar kumandanlığa ve kış kuruş vererek onların elinden kurtarmışSaniha, bu küçük şişeyi aradı aradı daldı. hayatta, yalnız, yalnız, yapyalnızdı. Bir idi. Bir köşede daha muntazamca sıra laya gitmek üzere îstanbul otelinin önünbulamadı. Daha bu sabah, öteki ilâcların 6 tı. Yalnız kaldığı zamanlar, köpekten zi den geçerlerken, çöl gibi, çölün kumları gibi yalnızdı. O lanmış mezarlar vardı. Bunlar asker meyahud da kendisi arasında duruyordu; fakat şimdi yok olErtesi sabah, Zehraya izin verdiler. yade çakala benziyen bu hayvanla meş kocasile beraber akşamları deniz kena meçhul fahişe için otelin alt katmdaki o zarları idi. Türkiyenin dört köşesinden muştu. Küçük şişeyi ararken başka bir Saniha artık iyileşmişti; ona ihtiyacı kal gul oluyordu. Ona «Pırlanta» ismini ver nnda gezintiden dönerken... Kankoca dada birbirini boğazhyan ve şimdi yan gelmiş, ve burada hastalıktan ölmüş i ilâcı devirerek kırdı. mamıştı. Kadın, veda ederken Süha da mişti. Hakikatte ise zavalh mahluk bu sahilden gelirlerken zabitler de şarkı söyyana kasabanm harab mezarlığında e simsiz kahramanların mezarları... Ken Zehra, homurdanarak uyandı. yanında idi. Arkasında manto bozuntusu zengin isimle tam bir tezad teşkil ediyor liyerek oraya giderlerdi; tıpkı buraya ilk bedî uykularını uyuyan zavalh delikan dileri gibi mezarlan da unutulmuş zavalSaniha kabahat işliyen ve dadısından bir maşlah vardı. Başını da sarmıştı. Bu du. lılar gibi yalnızdı. lı kahramanlar... Zaten, bu küçük megeldikleri akşamki gibi... Artık kocasından fazla meşgul oldu Saniha şimdi, bir gün önünden otomo zarhğın bütün ölüleri, unutulmuş gitmiş azar işitmekten korkan bir çocuk gibi he âdi kıyafetile bir zevk kadınından ziyade Gene zabitler, Saniha ile Sühayı se bille geçerken durup ziyaret ettikleri ka ti. Ne bu çentikçüntük taş parçalannın men yatağına atladı, yorganının altına izinli bir hizmetçiye benziyordu. Evvelâ ğu Pırlanta da s hanımını pek seviyordu. lâmlamakla iktifa ediyorlardı. Eğer, Sühanıma, sonra beye gayet tabiî bir halle: Saniha en küçük bir harekette bulundu sabanın zavalh mezarlığını hatırladı. üstüne bir çiçek dalı koyan, ne de bu de saklandı. Kendi kendine: Dünyada hiçbir yer bu kadar kimsesiz, likdeşik toprak yığınlannın üstüne bir Allahaısmarladık efendim, hak ve tek bir kelime söyledi mi tüysüz kuy ha, her fırsat düştükçe o yaramaz Ercü Yarın bulurum, diyordu. mendden kendisine bahsetmese, Saniha ruğunu deli gibi sallardı. bu kadar ıssız olamazdı; fakat şimdi gözyaşı döken vardı. Yalnız, bazı kış Biraz sonra, isimsiz kahramanların sı* kınızı halâl edin, dedi. gene mülâzimi çoktan unutup gidecekti. günlerinde aç martılar buralara kadar ge ra sıra yattıkları küçük mezarhk tekrar kendi ruhu, muhakkak, bu küçük me Süha: Saniha, bir kadma, bir de aynada kenKocası, bu delikanhdan çok hoşlanmıştı. lerek kargalarla beraber, bu unutulmuş gözlerinin önüne geldi. Fakat şimdi ar dine baktı. Sonra kocasmı süzerek için zarlıktan daha yalnız, daha kimsesiz, da Pırlanta gene halıyı silkeliyor, derYalnızken onunla sık sık görüşür, onun ha ıssızdı. Toprak yığınlanndan ve kaölüler için bir iki feryad edip giderlerdi. tık kurumuş çatlak toprakların üstünde den: dı. Saniha da alay ederek: ya parçalarından ibaret olan mezarlar, Saniha düşündü ki orada, bu san top çiçekler dolu idi; bilhassa mimozalar... Bayağı ruhlu, midesiz! dedi. Hayır, darbuka çalıyor, cevabını arkadaşlarına ve Ali Dayıya yaptığı şabirer biçimsiz kümbet halinde gayrimun raklann kefeni içinde, bu taş parçalan Ve mezarlığın üstünde uçuşan kuşlar, kaları karısına hikâye ederdi. Kendisine ihanet ettiği için kocasile verirdi. tazam, birbirine girmiş uzanıp gidiyordu. nın rahmeti altında ebedî uykuya yat sanki tatlı bir sesle: lArkası varj kavgaya patırdıya lüzum görmüyordu. Yemeklerini ekseriya lokantada yiyor mak ne iyi olurdu. Gene kadm acı bir tebessümle «zavalh Saniha gurbette öldü» derler diye mınldandı. Sonra yatağmdan fırladı. Ayna nm önünde küçük bir şişe morfin oldu ğunu biliyordu. Hastalığınm ilk günle rinde askerî doktor kendisi için, bu ilâcı getirdiği zaman, kocasına: Batarken bu akşam ufukta güneş Gönlünde bir acı yandı mı Leylâ? Sühanın bayağılığından o kadar derin bir eza duymuş, ondan o kadar iğrenmişti ki yaptığını yüzüne vurmağa bile tenezzül etmiyordu. Artık kocasile aralanndaki manevî rabıta kopmuştu, ruhlanm ayni ateşle yakan ateş sönmüştü.

Bu sayıdan diğer sayfalar: