30 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

30 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 30 Temmuz 1936 Inkılâb abidesi nereye dikilmeli ? Millî futbol takımı nasıl teşkil edilmelidir? Eski millî takım sol açığı Muslihe göre, takımı teşkil ederken isim ve şöhretlere değil; bugünkü kabiliyetlere bakmak lâzımdır Gazetenizin 26 temmuz tarihli sayı sında Futbol Federasyonu hakem en cümeni başkanı ve Futbol Federasyonu sabık azasmdan Nüzhet Abbasın yazısını okudum. Yazının son kısmı istisna edilirse, bugün serdetmiş olduğu fikir lerden, noktai nazarlardan ve tenkid lerden bir fayda memul değüdir. Nıhayet bunlar, gazete sütunlarında kala cak, amelî bir faydası olmıyacak za manı geçmiş düşüncelerdir. 1924 tenberi olimpıyadlara iştirak ettiğimiz halde, Türk spor şerefini olimpiyadlarda korumak için hiçbir zaman lâyıkile bir emek sarfetmediğimizi ve Nüzhet Abbasm dediği gibi, yumurta kapıya gelmeden harekete geçmediği mizi herkes biliyor. Olimpiyada gidil sin veya gidilmesin Futbol Federasyonunun, millî takımımızı, hiçbir tered düde düşmeden hemen teşkil edebile cek kabiliyette ve kudrette kimseler den teşekkül etmiş bulunması lâzımdır. Bu, böyle olduğu halde biz gene eski hamam, eski tas gidiyoruz. Mes'uliyeti tamamile takabbül ede cek kudreti gösteremiyor, futbol takı mımız olimpiyadda Türk futbolunu tem sil edemez diye rapor veriyor ve arka sından da her hangi sebeble gidilmesi takarrür edince hemen trene atlayıp olimpiyad köyünü tutturuyoruz. İnşallah bundan sonra, tarihe karışan İdman Cemiyetleri İttifakının yerine geçmiş olan Türk Spor Kurumu ve başkanı işi az zamanda kavrıyarak askerce görüşleri ve sürati kararlarile ve bilhassa bu işe verecekleri fazla ehemmiyetle bo zuklukların önüne geçerler. madan çalışacak takımı meydana çı karmağa çalışalım: Kaleciler Avni: Pişkin, çok millî temas yapmış. formunu son zamanda bularak, unutulduğu halde kendini hatırlatmış ve millî kadroya zorla girmiş enerjisi, plojonu, blokajı yerinde bir kalecidir. Oyun müddetince dikkatini muhafaza etmek ve yorgunluğa biran kapılmamak şar tile en iyi kalecimizdir. Cihad: İstikbalin vaidkâr bir kale cisidir. Millî teması çok olmadığı için her hangi fena vaziyette maneviyatı bozulabilir. Anî çıkışları tehlikelidir. Bekler Hüsnü: Üzerinde hiç münakaşa edilemez. Yaşar: Son O3nınlarda acemi bir bek manzarası arzediyordu. Acaba bu hali düzeldi mi? Faruk: İdmansız ve adam tutmasım bile unutmuş bir Yaşardan kat kat yüksektir. Enerjik bir çocuktur. Yalnız lüzumsuz favulları vardır. Fakat bu Ya şarda da vardır. Haflar Mehmed Reşad: Sağ haf yerinin adamıdır. Kendi köşesinde takımına fay dalı olmaya gayret eden bir oyuncudur. Hakkı: İja oynadığı kadar da, şuur suz oynıyan bu gencin hücum kabili yeti müdafaa kabiliyetinden daha çoktur; ağırdır. Lutfi: Müdafaa 03oıncusu olmakla beraber geçen senedenberi merkez muavin yerinde tecrübe ediliyor ve bu mevkide oynuyor. En büyük hatası paslannı biraz havadan vermesi ve zaman zaman hafifçe ağırlaşmasıdır. Hakkıya tercih edilir. İbrahim." Sol muavin yerinin sahibi dir. Enerjiktir. İnadcıdır. Arkasındaki müdafaa ile anlaştığı takdirde kendisıne söz söylenmez. Adil: Fenerli Esad ve Galatasaraylı Kadri ile Beşiktaşlı Faruk bu oyuncu dan, muhakkak en aşağı bir klâs daha yüksektirler. Muhacim mevkiinde İzmirde Ruslara karşı iyi oynadığını işittik. Muhacimler Niyazi ile Necdet: Bu iki sağ açığı mız arasındaki ufak fark Niyazinin le hinedir. Hakkı: İki aydanberi idmansız ve imtihanlarile meşgul olan bu, çok enerjik sağ iç mevkiinın hakikî sahibi arkada şımız hakkmda maalesef tereddüd ediyorum. 28 olimpiyadmda yorgun ka lıblann isimleri maç yaptıklan için hezisnete uğramıştık. 36 da da ayni hata işlenmesm. Maamafih belki askerlik kampı Hakkıyı idmanlı bir halde bulundurmuştur. Said: Acemice hatalar yapmakla beraber, çalışkan, oyunun sonuna kadar canh oynıyan bir futbolcudur. îdman sız bir Hakkıdan sağ iç yerinde daha iyidir. Gündüz: Az zamanda sıvrilen genc istıdadlanmızdan biridir. Boyunun uzunluğu, cüssesinin irilıği ,cesareti, kafa oyunları Türk futbolcularında ara nıp ta bulunmıyan hasletlerdir. Hasım kalesi için havadan gelen toplarda her zaman tehlikelidir. Tecrübeli sağ ve sol içler, ara paslarile ona hem çok gol attırırlar, hem de ondan gol almak için istifade ederler. İlk millî maçmda bazı bazı gösterdiği ağırlık tecrübesizliğinin neticesi idi. Millî takımımızın hâlen ve istikbalde merkez muhacimidir. Fuad: Son oyunile olimpiyad yolunu tutabildi. Her nedense bu çocukta lü zumsuz bir korkakhk var. Enerjinin ne olduğunu bilmiyor. Zaman zaman ayak oyunları güzel. Fakat. oyunu tamamile baht işi... Fuadı merkez muhacim oy natmaktansa Hakkıyı oynatmak evlâ dır. Şeref: Şütleri ve sağ açığa havadan paslarile nazari dikkati celbeden bir oyuncudur. Azıcık korkaktır. W sistemi oynıyacak bir takımın iç oyuncusu geri ve ileri çalışan bir futbolcu olması icab ettiğine göre Şeref bu şekilde ça lışmayı başaramıyacak bir arkadaştır. Yoruîacağını çok kuvvetle tahmin ediyorum. Sol iç yerinde kendisine ancak Fikret tercih edilebilir. Fikret: Mükemmel denecek derecede iyi bir futbolcudur. Hasmına kızıp ta oyununu bozmazsa karşısındakilerin bir hayli işi var demektir. Fikret, kendi takımında muavin hattmda çok tecrübe edildi, fakat muhacim hattında karar kıldı. Fikret muavin oynatılırsa muhacimlere yardımı dokunabilir; çok güzel paslar verebilir. Yalnız gerisindeki müdafi yalnız kalır. Türk müdafaası o taraftan gedik verir: çünkü Fikret çok ileri ve içe kaçar. Fikretin bu hasletin Olimpiyad töreni 30,000 güvercin uçurulacak ve yeni zeplin uçacak Münevverler cevab veriyor «Evvelâ şu zavallı İstanbulu Inkılâb abidesi dikilecek hale getirsinler. Bu medenî plânın içinde ortaya çıkacak en şerefli yeri abideye tahsis etsinler!» lsme değil, kabiliyete bakmalı Bugün bu yazıyı yazmaktan kasdi miz, yalnız olimpiyad oyunlanndan evvel yazımızı okuyacak idarecilerimizin, oyuncularımızın bütün sinirlerine hâ kim olarak üzerlerine aldıkları bu ulu vazifeyi lâyıkile başarabilmekrini temenni etmek ve idarecilerin hissiyatı bir tarafa atarak oyuncuların isimlerini değil, bugünkü kabiliyetlerini gözönünde tutup en mükemmel bir şekilde Türk millî takımını sahaya çıkarmalarmı istemektir. Olimpiyadlardaki futbolcu arkadaş larla idarecilerine etrafm söylediği ve tahmin ettiği gibi kolayca kazanabilecekleri bir hasımla boy ölçüşmiyecek lerini. karşılarında oyun ve bilgi iti barile kendilerinden yüksek futbolcular bulacaklarını, fakat Türk azim ve iradesile bu zorlukları yenebilecekle rini gözönünde tutmalarını ve hake min nihaî düdüğü çalmcıya kadar bir oyunun kazamlabileceğini hatırlatmağı faydalı bulurum. Norveçlilerden beklenen oyun Karşımıza çıkan Norveç takıını her halde İngiliz futboluna yakın bir futbol oynamaktadır. Şimallılere has olduğu şekilde bu ta kım başlangıcda ağır ve gittikçe hızla nan bir oyun çıkartacaktır. Norveçliler soğukkanMığı biran bırakmıyacaklan için daima hesablı, şuurlu hareket edeceklerdir. İngiliz takımlarile fazla temas eden bu futbolcuların W sisteminden ayrıl mıyacaklan aşikârdır. Biz bu şimal adamları karşısında bize has olan enerji ile oyuna başlayıp birinci nısıf zaman zarfında bütün hıamızı kullanır ve isabetli şütlerle üç gol fark temin edebilirsek ikinci nısıf za manda lasmî müdafaa ile sahadan galib çıkabiliriz. Antrenörümüzün İngiliz olması ve esasen İstanbula ekseriyetle İngiliz antrenörler gelmesi bizim de bu sisteme yabancı olmadığımızı ve W sisteminde oynıyacağımızı gösterir. Buna nazaran ayni sistemi tatbik eden iki takım çarpışıyor, demektir ki aradaki karakter ve enerjiyi iyi kullanma farkı galibi yeti temin edecektir. Hasımlarımızın oyun üstünlüğünü esas itibarile kabul etmekliğimiz icais eder. Bu takdirde fazla çalışma ile «zor oyunu bozar> prensipini orada yaşat mamız lâzımdır. Acaba bizim çıkaracağımız takım nasıl olmalıdır ki bu prensipi orada tat bik edebilelim?.. Bizim takım nasıl çıkaeakmış? Benim işittiğime göre, olimpiyadda Türk millî takımı şu şekilde çıkacak mış: Avni Hüsnü, Yaşar Fikret, Lutfi, Mehmed Reşad Rebii, Şeref, Fuad. Hakkı, Niyazi. Futbolcularımıza bir bakıs Olimpiyada giden kadro içinden çıkarılacak en iyi takımı, bilhassa bık madan, usanmadan, korkmadan v# dur Berlın (Hususî) 2 ağustos pazar günü, olimpiyad oyunlarınm açılması münasebetile yapılacak olan merasim programı kat'î şeklini almıştır. M. Hitler başta olmak üzere bütün Alman devlet ricalile sefirler merasimde hazır bulunacaklardır. Meb'us Belediye Reis Alman hükumetinin talebi üzerine muavini Ekrem Salâh Cimcoz R. Ştraus tarafmdan bestelenen olim piyad marşını bando, bizzat kendisinin idaresinde çalacaktır. Merasim esnasında dünyanın dört bir tarafından toplanan otuz bin güvercin, yurdlanna dönmek ve olimpiyadlann açıldığı haberini ulaştırmak üzere sa lıverilecektir. O gün, stad üzerinde Almanyanm yeni Zeplini de mütemadiyen uçuş yapaîstanbulda büyük veremıyecegım... cak ve içine sureti mahsusada yerleş bir inkılâb abidesi Heykeltraş Ne • tirilen bir polis, telsiz telgraf vasıtasüe yapılacağı h a b e r ı jad, kendi kendi • mürur ve uburu tanzim edecektir. muhakkak ki herkene söyler gibi koOlimpiyadlara 53 millet si sevindirdi. nuştu: giriyor Ancak bu sevinc, Istanbulun Berlin (Hususî) 2 ağustos pazar şimdi, yavaş yavaş tabiî halinden başgünü Berlinde açılacak olan on birinci yerini bir endişeye ka birşeyi beğen olimpivad oyunlarına 53 milletin işti veriyor. medığimize göre şirak edeceği anlaşılmaktadır. Kendi kendileri . kâyetler hudud « Bu milletlerden kaçının hangi nevi ne soruyorlar: «Ya, "~ suzdur. müsabakalara gireceklerini bildiriyo m bu işi beceremez ve Mahmud Yesa rum: ortaya muazzam inAtletizme 45, yüzmelere 40, boksa 38, rinin eskrıme 32, bisiklete ve nişancılığa 31, kılâbımızı, ruhları dikleri velken yanşlarına 27. kürek yanşlarına mızdaki heyecanı, i\ Ağır ağır Cağa26, basketbola 25. at yanşlarına 24, hal çimizdeki sonsuz sevloğlu yokuşunu çıtere 19, pentatlona 18. futbola 16, jim giyi lâyıkile ifade t kıyorum. Köşeyi nastiğe 15, hokeye 14 millet iştirak et edebilecek her ma mektedir. Beyazıd meydanınm boş zamanında manzarası dönerken Mah nasile muvaffak ve lerine deva bulurlar... Bu canım belde mud Yesari ile karşılaşıyoruz. MerhabaAtletizmde asgarî dereceler büyük bir eser kuramazsak?..» Berlin (Hususî) Atletizm müsabaAlâkadarlar, yapılacak abidenin şekli nin Hergül gibi kuvvetten düşüşü... în dan sonra hemen sualimi soruyorum. Bukalarına iştirak edecek atletlerin, al için yeryüzünün tanınmış san'atkârları a sanın sinirlenmesi için yalnız bunu ha naltıcı havada (iş) çıkardığım için ev mak mecburiyetinde oldukları asgarî rasında bir müsabaka açılacağmı, bu u tırlamak kâfi... Fakat yazmayınız, beni velâ sinirleniyor, sonra derdi deşilmiş bir dereceler aşağıdaki şekilde tesbit ediladam halile konuşuyor: « ğurda hiçbir fedakârlıktan çekinilmiyece söyletmeyiniz rica ederim. • miştir: Evvelâ şu zavallı İstanbulu inkı * Ve, iki elile temennalar ederek uzakğini, ve seçilecek işten anlıyan, titiz bir Yuksek atlama: 1,85 metro, uzun atlâb abidesi dikilebilecek bir hale getir •' laştı... lama: 7 metro, üç adım: 14 metro, sı heyetin bu işi üzerine alacağmı temm esinler... Ve bu medenî plânın içinde orBürhan Toprağa göre... rıkla yüksek atlama: 3.80 metro, cirid derek, bu endişenin yersiz olduğunu söyAkademi direktörü Bürhan Toprak taya çıkacak ett şerefli yeri bu abideye atma: 50 metro, disk atma: 44 metro. lüyorlar. Fakat öteden gene bu korkuyu körükliyen bir (yer) meselesi ortaya çı sualimi evvelâ sükunetle dinledi. Sonra, tahsis etsinler... gülle atma: 14.50 metro. Bir lâhza susuyor, ve «anladın rm?» birdenbire heyecanlanarak, ateşli ateşli CUMHURİYET Atletlerin olimpi kıyor. der gibi acı bir gülümseme ile uzun uzun anlattı: vadlara iştirak edebilmek için almaları Bu abideyi nereye kuracağız? lâzım gelen bu neticeleri bizim atlet İstanbulda bir abide yapılacak ve yüzüme bakıyor. Koluna giriyorum: Bugüne kadar bu hususta her kafa lerın aldıkları neticelerle karşılaştırır Istanbulun nesinden müştekisin), dan bir ses çıktı. Kimi şehir harici, kimi bu nereye kurulacak? Fakat evvelâ a sak görürüz ki Pulat geçenlerde 1,86,5 bidenin mahiyetini anlamak lâzım değil Sınırıne dokunan neleri var bu şehrin? metro yüksek atlamıştı. Veysi diskte, şehrin göbeği, dedi, kimi Kızkulesini, ki mi?.. İnkılâb abidesi bence bir (halıra Adımlarını gererek dimdik duruyor ve son zamanlarda, 47 metroluk yeni bir mi Cihangiri gösterdi, fakat bir türlü bir abide) değildir. Çünkü inkılâb durmus, azarlar gibi sert söylüyor: rökor yapmıştı. Karakaş, Balkan olim noktada ittifak edilemedi. Eğer şehirdeki medenî ihtiyaclar Ortaya her bakımdan dilediğimiz gi tahaccür etmis birşey değil, yürüyen, dipiyadlarmda ciridi 59,25 metroya sa şu, bu diye madde tasrih edilebilecek kabi, şaheser bir abide çıkaracağımızı ka namik birşeydir. vurmuştu. İşte, yapılacak abide, bütün bir Türk dar az olsaydı, şehrimden şikâyet etmezİrfanın İngilterede yaptığı son rökor, bul ediyorum. Fakat bu canım eseri mühatırımızda kalmadı amma matlub de nasebetsiz, kuytu, kötü bir yere dikersek gencliğinin, bütün bir Türk milletinin dim! Müverrih Ahmed Refiğin fikri heyecanlarını ateşliyecek, bayramları rece etrafındadır. ne olacak? Müverrih Ahmed Refiği Büyükada» Elimizde bu ölçüler varken bu dört İşte, bu anketi, bu çeşid herhangi bir mızda ve matemlerimizde etrafında bizi atletin de olimpiyadlara götürülmeme netice karşısında kalmayı önliyebilecek toplıyacak o muazzam eserse, bu, mut daki evinde buldum. Loş ve serin oda • sında, koskoca bir kitaba dalmış, yanına lerinin doğru olmadığı meydandadır. bir cereyan açabilir düşüncesile yapıyo laka şehrin göbeğinde olmalıdır. Bence Çünkü, bu neticeleri alarak müsabakaburası Universitenin karşısındaki mey yaklaştığımın farkma bile varmamıştı, lara girebilirlerdi ve sonuncu çıksalar rum. Ankete, evvelâ, Belediyeden baş dandır. Vakıa orası bugünkü halile böy Karşısına geçince kitabını bir kenara bıdahi bu utanılacak bir mağlubiyet ol ladım. le bir abidenin dikilmesine müsaid de rakh: Belediyede malumat! mazdı. Yanan Adliye saraymın olduğu ğildir. Yıkmalı, silmeli, süpürmeli, aç Basketbolcularımız Şili takı Belediye reis muavini Ekremden yeni malı. ne yapmak lâzımsa yapmalı... yer.. diye söze başladı Tevkifhaneyi abide işinin hangi safhada olduğunu ande oradan kaldırmalı.. Büyük bir park mile maç yapacak Heykeltraş Nejad söylüyor yapmalı.. Bu park ta denize kadar in « Berlin (Hususi) Basketbola iştirak lamak istedim. Kısaca, müphem bir ce Tam bu sırada odaya giren Akademi eden 25 millet arasında çekilen kur'a vab verdi: profesörlerinden heykeltraş Nejadı JJÖS meli.. istanbula gelenler daha şehre a « îstanbul için büyük birşey yapmak neticesinde Türk takımı, Şili takımile yak basmadan abideyi görebilmelidir « tererek: maç yapacaktır. Müsabakanm tarihleri tasavvuru vardır. ler... Damad İbrahim Paşa Avrupa • İşte.. dedi tam zamanında gelayrıca tesbit edüecektir. Ne zaman? dan geldiği zaman Fmdıklı ile Beşikta? di... Asıl ona sorun!.. Belli değil. arasında rıhtım yaptırmış ve buradaki Yunan Veliahdi de Berline Heykeltraş Nejad, sualimin mahiye Kaç para serfedilecek? yalılarm cephelerini beyaza, kafeslerini tini anlayınca gülümsedi: gidiyor Malum değil. yeşile boyatmıştı. Bu da gelecek ecnebi Tam zamanında gelen ben değil, Atina (Hususi) Yunan Veliahdi Kim yapacak? lere ilk bakışta şehri hoş göstermek içinasıl bu sualdir. (Cumhuriyet) bu anketi Berlin olimpiyad oyunlarını takib et Henüz takarrür etmedi. di. mek üzere yarın Almanyaya hareket eaçmakla yerinde ve iyi bir iş görmüş o Nereye kurulacak? Peki hocam dedim şehrin sinîdecektir. luyor. Fakat yazık ki, profesyonel bir a Hele o, büsbütün meçhul. rine dokunan neleri var? dam olduğum için bu hususta ben birşey Belediyeden aldığım bu sadre şifa veSigarasından bol bir nefes çekti: den ancak iç oynatılarak istifade edilir. söyliyemiyeceği^ ren haberle Güzel San'atlar Akademi Hangi birini sayayım... Bereket Fikret topa hâkimiyetıle hem müdafaa Neden?... Bir memleket işine susversin ki İstanbula hergün inmiyorum. İnsına nefes aldırır, hem de anî şütlerile sinin yolunu tuttum. mak niçin? Salâh Cimcoz ne diyor? hasım kalesini deler. Geriye ileriye yardiğim zamanlar da şehir sokaklannda, Bunu söyliyen direktör Bürhan Topİyi bir tesadüfle Akademinin kapı dımda eşi bulunmaz oyuncudur. Sıratköprüsünden geçer gibi, korku içinRebii: Futbol âleminde ince oyunile sında karşılaştığım îstanbulun zarif say raktı. de dolaşıyorum. Meselâ Karaköy ve Heykeltraş Nejad susmak isteyişinin Fikrete yaklaşan, bu görüşü kuvvetli lavı Salâh Cimcoz, herhalde dalgınlıkla Eminönünü gözünün önüne getir... Busebeblerini uzun uzadıya anlattıktan sonoyuncunun olimpiyad takımımızda mu olacak bir müjde verir gibi durdu: ralarda bir kaldırımdan ötekine sağ sera: hakkak yeri olmalıdır. Bilhassa şimdi Abideye yer bulundu.. lâmet geçebildim mi, o gün yeniden dün Mademki ısrar ediyorsunuz diye pek formundadır. Fikret, Rebii kombiSonra, tek gözlüğünü düzelterek ilâve yaya gelmiş gibi seviniyorum. nezonu karşısında bir müdafaa hattı bana döndü kısaca şu kadar söyliyebietti: Bir gün Hüseyin Rahmi ile Babıali « nın sersem tavuklara döneceğine hiç lirim: Abide eğer büyük birşey olacaksa Hayır, hayır.. Henüz bulunama den Köprüye geliyorduk. O koluma girşüphe etmiyorum. Sol içte biraz yoru silueti mutlaka havaya mürtesem olma lacak bir Fikreti, bir Rebii tamamlıya dı... Öyle değil mi?. Fakat bir takım lıdır. Ona böyle bir yer düşünmek lâ mişti. Hep Halic tarafına sürüklüyordu sebeblerle ben, bu hususta en son söz beni. «Gel, gel..» diyordu. ŞaşırmıştiTn, bilir ve hiçbir şey de aksamaz. zımdır. Vakıa her yer olur, ancak bü söyliyebilecek vaziyetteyim. Millî takım nasıl olmalıdır? onun kolunda sürükleniyordum. Köprüyük masraf ister. Meselâ Beyazıd meyBütün ısrarlanma rağmen bu (bir tanün Halic tarafından, iskelenin altından, Türk millî takımı benim duşünceme danı... Abide burada tramvay yolundan kım sebebler) i yenemeyince değerli saygöre şu şekilde olmalıdır: Adalar iskelesine geçtik, o vakit üstad geiki yüz metro kadar aşağıda yapılabilir Kuvvetli bir müdafaa delimi ve kıv lava bir baska sual sordum: nis bir nefes aldı da «işte dedi ölümve Soğanağaya inen yerler, Kumkapıya rak bir hücum hattı. îstanbulun sinirinize dokunan ne den kurtulmak için bula bula ben bu kadar yıkılır. Zannederim en münasib Avni Hüsnü, Yaşar, (yahut Faruk) leri vardır? çareyi buldum.» yer burasıdır. Çünkü ta denize kadar İbrahim, Lutfi, Mehmed Reşad Rebii, İstanbul öyle bir şehir ki, sade aGözleri renk renk tarhlara daldı ve Fikret, Gündüz, Hakkı (yahut Said), dını bir tesbih gibi çekenler binbir derd ardullahi vâsia... [Sonu 7 nci sahifenin 1 inci sutunıınrlai Niyazi. Profesör Nejad düşündü, düşündü, Türk takımını teşkil edecek oyuncu sözünü şöyle bitirdi: lar hakkmda fikirlerimi söyledikten Tuhaf... Yer yok.. Bir Taksim sonra Bay Hamdi Eminden hissiyatına meydanı vardı.. Onu da benzettik ma mağlub olmadan eski enerjisini toplıyaşallah... Herhalde bu sefer, kat'iyyen rak isimleri değil, fakat hakikî kabi Beyoğlu tarafı olmamah... liyetleri oynatmasını rica ederken lü Muhatablarıma ikinci ve son sualimi zumsuz tecrübelere de sapmamasını tevcih ettim: haddim olmıyaraktan hatırlatır ve bü Şehrin sizi sinirlendiren neleri var? tün arkadaşlara muvaffakiyetler dile Bürhan Toprak, çenesini avuçlan içirim. ne alarak durdu: Sabık millî takım oyuncularınâan Heykeltıraş Nejad Ahmed Rejık Mahtnud Yesari Mazur görün, ben bu suale cevab Bürhan Toprak MUSÜH Hangi birini söyliyelim ? Salâh Cimcoz «Söyletmeyin beni rica ederim, diyor. Bu canım şehrin Hergül gibi kuvvetten düşüşü; sinirlenmek için yalnız bunu hatırlamak ka.fi!»

Bu sayıdan diğer sayfalar: