4 Ekim 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

4 Ekim 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUTîtYET 4 Birincitesrin 1936 TUNÇ.ELIISİN !T~7ı Yazanı B. TURGUT AKAYGON ıçyuzu f Şehlr ve Memleket Haberieri J Dördüncü Balkan tıb kongresi Ayın yedisinde Yıldız Sarayında açılıyor 4 üncü Balkan Tıb kongresi, önümüzdeki yedi teşrinievvel çarşamba günün den itibaren Yıldızdaki kongreler sara yında saat 10 buçukta açılacaktır. Kongre, Sıhhat ve Içtimaî Muavenet Vekâleti Müsteşan tarafından açılacak, riyaseti, sırasile bütün murahhas heyetlerin reisleri işgal edeceklerdir. 1 teşrinievvelden itibaren 4 üncü Balkan Hekimler Birliği Türk komitesi de Etıbba Odası reisi doktor Mehmed Alinin riyaseti aîtında mevcud evrak ve dosyalarile beraber Yıldıza nakledilecektir. Gerek sarayda, gerekse Oda mehafilinde devam edegelmekte olan hazırlıklar bitmek üzeredir. Yıldızdaki konferans salonu yeniden boyatılmakta, hususî davetlilerle gazeteciler için yerler hazırlanmaktadır. Bu seneki 4 üncü Balkan Tıb kongresine iştirak edecek heyeti murahhasa reislerinin isimlerini yazıyoruz: Rumen heyeti reisi doktor Gherorgiu, Yugoslav heyeti reisi doktor Zıka Matkoviç, Yunan heyeti reisi profesör Bennis; Türk heyetine de profesör doktor Akil Muhtar riyaset edecektir. Kongrede tebliğ neşredecek doktor larla tebliğleri şunlardır: Romanyalılar altı tebliğ verecekler dir: Prof. Gherorgiu tarafından Andojen intani nifasiyenin vaki tedavisi; dok tor miralay Marinesku tarafından K a r mensilvada Tekirgöl çamurlannın tesiri; doktor miralay Suhateanu ve bir arkadaşı tarafından Hergül banyolarında madensuyu zerki suretile romatizma afet lerinin tedavisi; doktor Slobozeanu tarafından Talassoterapi; Rumen komitesi nin umumî kâtibi Popesku Buzeu tarafından böbrek taşlarında Romanya su şehirlerinin tedavi endikasyonları, doktor Alfondari tarafından ise Jinokolojide Lipiodol. Yugoslavlarla Yunanlıların verecekleri teblığler ise henüz Birlik riyasetıne gönderilmemiştir. Türk heyeti murahhasasının vereceği tebliğlere gelince: Profesör Akil Muhtar tarafından madensulan ve kaphcalar; profesör Sedad tarafından bir kan hastalığı üzerinde; doktor Süheyl Unver tarafından mem leketlerimizin tıbbî folklörü, operatör Kâzım Ismail tarafından Türkiyede kanser lilerin yaşı ve cinsi; doktor Ihsan Şükrii tarafından dimağ üzerinde; doktor Kemal Hüseyin tarafından Türkiyede ilk evvel meydana çıkardığı Tülaremi; doktor Esad Raşid tarafından Apopletik hallerin Otoemoterapi ile tedavisi neticeleri ve nihayet doktor Neşet Omerin yerine muavini doktor Mazhar Esad tarafından bir tebliğ. Dördüncü Tıb haftası yedi teşriniev velde başlıyarak ayın on üçünde bite cektir. Bütün tebliğler 10 teşrinievvele kadar okunacak, geriye kalan günlerde ise misafir heyetler, Etıbba Odası mih mandarlarile birlikte memleketimiz da hilinde meslekî tetkiklere çıkacaklardır. Misafirlerimizin Yalova ve Bursa kap lıcalarile ılıcalarında etüdlerde bulun malan mukarrerdir. Etıbba Odasına gelen malumata göre, Rumen heyeti 34, Yugoslav heyeti 25 doktorla refikalarından mürekkebdir. Yunanistandaki döviz takyidatı dolayısile Yunanlı doktorların refikaları gelemiyecek, kongreye 4 Yunanlı doktor iştirak edecektir. Diğer taraftan Balkan Hekimleri Türk komitesi adresleri malum doktorlara davetiyeler göndermiştir. Henüz davetiye almayıp ta iştirak etmek istiyen doktorlar Odaya müracaatle davetiyelerini temin edebilirler. Siyasî icmal Silâhları bırakmak işi tazeleniyor mumî Harbden sonra bütün dünyanın zihnini en ziyade i|gal eden mesele silâhlann bırakılması ve daha doğrusu azaltılması işi olmuştu. Umumî Harbin hakikî sebebleri başında devletlerin hadden fazla silâhlanmış olması bulunuyordu. Harbden bitkin bir halde çıkan milletlerin kendilerini derleyip toplamalarına silâhlanmak rekabetinin tekrar canlanması mâni oluyordu. Mağlub devletler ve bilhassa Almanya diğer devletlere örnek olmak üzere silâhlanndan tecrid edildikleri halde ahdî olan bu taahhüdlerin ifa edilmemesinden sızlanıyorlardı. z 1922 de Vaşington muahedesile beş büyük deniz devleti büyük harb gemilerinin hacimlerini ve toplannm çaplarını ve bu gemilerin umumî hacimlerini tahdid ederek silâhları bırakmak hususunda ilk adım atılmıştı. Fakat kara ve hava silâhlarında tecdid ve tenkise doğru böyle bir şey yapılamadı. 1930 da Londrada toplanan deniz konferansında bahrî silâh Iarın bir kat daha tahdidi için verilen kararlara Fransa ile İtalya razı olmadılar. Evvelki s«ıe de Japonya her iki muahedenin feshini ilân ederek deniz silâhlan dahi kara ve hava silâhları gibi her türlü kayıd ve tahdid haricinde kalmıştır. Yeni Londra konferansında hiç olmazsa büyük harb gemilerinin hacimlerini ve toplarının çapını tahdid için lngiltere ile Amerika uzlaşmışlarsa da Japonya serbestısını muhafazada ısrar eylediğinden bu uzlaşma da filıyat sahasında henüz bir fayda temin etmemektedir. Kara ve hava silâhlarının tahdidi için Milletler Cemiyetinin himayesi altında muhtelif konferanslar toplanmıştı. Fakat bu konferanslar Fransa Almanyayı si lâhtan tecrid eden Versay muahedesi ahkâmının muhafazasında ve bu devlete bilâkayid ve şart müsavat hakkı vermemekte ısrar eylediğinden İngilterenin zorla masına rağmen neticesiz kalmıştı. Nihayet Almanya ve arkasından Avusturya sulh muahedelerinin silâhlara aid bütün ahkâmını çiğniyerek silâhlandılar. Bu suretle galib ve mağlub devletler arasında müsavat kendilieinden meydana gel di. Tuncelinin yalnız adı değil, tarihi de Turktur, lurkundur Burada, hâlâ Asyaî Türk Cemiyeti hâkimdir, hâlâ kadınlar birer «Hatun» dur 5 En çok hâdiseyi tenvir edecek vesa ıktan en mühimi de Hozatın Budik kö yünde ve Baluşağı aşiretine (orijinal türkçenin fenasız yaşayışma misal olan ne güzel adlar) mensub Dede Alinin torunu Koca Sarmm evindeki vesaikür. Baluşağı, Kocasan ve Budik hep türkçe olduğuna göre bu vesaikın Horasan erlerine aid olduğu muhakkaktır. Bu vesaikın bir kısmı da Zadik köylü ve gene Baluşaklı Pir Hüseynin evindedir. İstıtraten şunu arzedeyim ki bu havali nin tarih safhalarmı aydmlatmağa hiz * met etmiş olmak itibarile ileri sürülen hakikatlerle, bizim mütereddid ve şüphe içinde olduğumuza asla ihtimal veril mesin, bir hakikatin iki yüzünü mevzuubahs emelile teşrihe çalıştığımız husus lar hangi devir ve asırlara aid olursa olsun bu Türk muhitin ideal mahiyetini tafsile yardım etmek gibi çok samimî düşüncelere müsteniddir. . Hozatın Venk köyünde bir aslan heykeli vardır. Karşısında bir de kız hey keli mevcud olup parmağile gözüken aslan heykelini göstermekte ve âdeten kadının tahakkümden isterik bir zevk duyduğunu ifşa etmektedir. Bu iki eserin Hitit zamanma aid olduğu kuvvetle tahmin edilmektedir. Nâzimiyenin Kuru Sipten başlıyarak, ve Melliden Bezik ormanından geçerek, Nâzimiyenin şimaline varan suları ge çerek Zambak köyünden ve Rabattan Karamok mezraasına giden ve sarp a raziyi aşan bir şosenin izleri halen mevcuddur ki bunun çok eski medeniyetlere ve mamurelere aid olduğu şüphe bırakmamaktadır. Karaballıuşağınin Ağzonik köyünde ve taşlar üzerinde kitabeler ve mezar lardaki koç, kılıc, kama kabartmaları da kezalik eski Türk medeniyetinin canh abidatını teşkil etmektedir. Yukanda bir nebze tafsil edilerek biraz izahı buraya bırakılan birçok köy, dağ, taş ve şehir harabeleri isimleri vardır ki bu havalinin en eski Türk medeniyetine sahne olduğunu tereddüdsüz bir halde göstermektedir. Ezcümle Mazkirdin Kırklar namı diğeri Aluş dağı ve bu dağdaki mağaralar, tunç devrini yaratan taş devrinin en güçlü anıtlandır. Bu dağdaki mağaradan aşağı derin bir çukur vardır. Vaktile o çukurun içindeki taşı delmişler ve alttaki mağaraya inerek tabiî bir ayvan vücude getirmişler. Ayvanın nihayetinde ve taş tavandan su damlıyor, o suyu almak için bir y»l yapılmış ve yirmi taş merdivenle aşağıya inilerek bir su deposu inşa edilmiştir. Gene Kırklar dağının silsilesini teşkil eden havadar ve lâtif Kökerik yaylasında çok eski Türk medeniyetine delâlet eden kârgir su yolları bulunmuştur. Mazkirdde Kışla meydanında yapılan bir hafriyatta bulunan taştan su boruları; Kökerik yaylasından gelen su yolunun bir ayağı, bir devamı sanılmaktadır. Bundan başka Ovacık, Akviran, Sen, Karaca, İn, Akpınar, Kurupınar, Yeşilbaba gibi diğer birçok adlar da bizlerden tarihî rehberliklerini kıskanmıyacak ka dar beliğ birer tercümandırlar. İç Anadoludan, mühim akm yolları üstüne düşen diğer yerlerden çok daha Türk adı ve Türk asarile, Türk kanile benliğini muhafaza eden bu havalinin ahlâk, tabayi ve an'anat bakımından kisa bir analizini yapmakta faydalıdır. Soruyoruz? Çöp arabalarının gürültü< sünden kurtulamaz mıyız? Belediye karşısındaki apartımanlardan birinde oturan, Ali Gökçı nar ismindeki bir okuyucUmuzdan aldığımız bir mektubda, Belediye çöp arabalarının her sabahki faaliyetlerinden şöyle şikâyet edilmek tedir: San'at mektebleri muallimleri Yeni tayin listesi Maarif Müdürlüğüne geldi Tunçeli simalarında.% Seyid Rıza ve Hasan Mekki Ahlâk tabiat ve an'aneler Tarihin idrakinden en eski Türk ahlâk kaidelerinin, tabayi ve temayülün bu havalide cari ve mer'i olduğunu pürüzsüz bir vüzuh içinde görebiliriz. Iklimin tesirine atfedilebilen mizacı şiddetle beraber civanmerdlik, teslime bıçak çekmemek, misafiri son derece ağırlamak ve ikramın en samimî haddine çıkmak, yalancıyı affetmemek, doğruluğu birinci derecede bir fazilet bilmek, kadına hürmet ve saygı göstermek, onu hatun unvanı altında (hâlen Tuncelinde aşiret reislerinin kadınlarına hatun de dikleri görülmüştür) tekrim etmek, at ve kısrağa çok düşkün olmak, kızlannı «kalinğ» dedikleri menkul mallar ve hediyeler mukabilinde kocaya vermek (son zamanlarda menkul mallar yerini para almıştır). Gök ve yere tannlık izafe etmek ve güneşin tuluunu takdis eylemek, fenalığı yıllarca unutmamak, en büyük kan davalarını büyük bir âlieenablık duygusu içinde affetmek (bu keyfiyet maziye irca edilebilir. Düne kadar kan davalan, ahzüsar vak'alan çok salgın ve korkuncdu.) ve bunu bir fazilet telâkki eylemek, kezalik ahzüsan mümtaz bir zihniyet ve haslet olarak saymak, söz ve vaidleri bir mahkeme hükmü kadar muteber ve güvenilir mahiyette tutmak ve sözden itirafı cinayet derecesinde ağır bir suç bilmek gibi binlerce misalle bu muhitin ahlâk, tabayî, temayülât ve an'anahnı izah mümkündür. , Din ve mezheb Tunceli halkının çok eski Türklerden ve fakat sonradan islâm olmuş Şaman bakiyelerinden olduğu da hatıra gelebilmektedir. Tarihten aldığımız müspet fikirlere göre Tunceli eski bir akidenin tesirile bugüne kadar güneşe ibadet etmektedir. Dünkü Dersimli güneşi bir mabud biliyordu. Bugünkü Tuncelili islâm dininin ve şiiliğin tesirile güneşe gene Mu. hammed nuru diye ve sadece akide veçhesini biraz islâmiyete temayül ettirerek ve fakat Göktanrıda Güritannnın asliyet ve cevheriyetine dokunmıyarak ibadet hissini muhafaza etmiştir. Gün doğarken ilk ışıklara huşu ile taabbüd eden ve ilk ışığın, serpildiği dağ, taş ve ağacı tavaf ettiği görülür, bu ve buna mümasil birçok akidelerinden anlaşıldığına göre Şamani Türklerden olduklan açık, açık göze çarpmaktadır. Bu muhit islâmiyeti kabul ettikten sonra Selçukilerin muhasarasmda kaldı, oraya girebilen yegâne nüfuz; Şah İsmail Safevinin dört bir yana dağıttığı halifelerden olan Nur Ali Dedenin propaganda ve irşadatıdır. Bugünkü Şiilik, Alevilik, Tunceliliye Safevilerden ve Nur Ali Dededen kalmıştır. Bektaşilikle karışan şiilik Dersimlinin Türk ruhunu ve Türk an'aneciliğini zâfa düşürmek değil takviyeye, salâbetli ve mümted olmağa, bektaşilik felsefesile pişmeğe sevketmiştir. Istanbuldaki san'at ve Akşam Kız San'at mektebleri muallimleri arasında yapılan tayin ve nakillere aid bir liste dün Maarif Müdürlüğüne tebliğ edilmiştir. Bu listeye göre, Selçuk Kız «Istanbul Belediyesine mensub San'at mektebi nakış muallimi Tevhide çöp arabalarının her sabah saat ilâveten Üsküdar Kız San'at mektebi beşten itibaren top seslerini andınr nakış muallimliğine, Üsküdar Kız San'at gürültülerile semtimizden geçerek mektebi resim muallimi Taceddin ilâvehalkı uyandırmasındaki sebebi bir ten Üsküdar Akşam Kız San'at mektetürlü anlıyamıyorum. Şehir dahi bi resim muallimliğine, Beyoğlu Akşam linde gürültü ile mücadele eden Kız San'at mektebi pastacılık muallimi Belediye ve gürültüyü yapan da Esad ilâveten îstanbul Akşam Kız gene Belediyenin temizlik vasıtalaSan'at mektebi pastacılık muallimliğine, n. Bunun önüne geçilemez mi?» Üsküdar dispanseri doktoru Sezai Üsküdar Kız San'at mektebi çocuk bakımı Okuyucumuzu şikâyetinde hakl' muallimliğine, Üsküdar Kız San'at mekbuluyoruz. Sabahları satıcılann batebi riyaziye muallimi Afife ilâveten Üsğırmalannı meneden, sehir dahilinküdar Aksam Kız San'at mektebi riyade gürültüyü azaltmak düsüncesile ziye muallimliğine, Güzel San'atlar Aotomobillerin klâkson çalmalannı kademisi fransızca muallimi Enver Kâ bile yasak eden Belediyemiz aca zım ilâveten Beyoğlu Aksam Kız Sanat ba her sabah daha gün doŞmadan mektebi fransızca muallimliâine, Uskü kulaklan tırmalıyan ve herkesi tatlı dar Kız San'at mektebi bicki ve dikiş uykusundan uyandıran cöp arabamuallimi Mevhibe ilâveten Üsküdar Aklarının eürültüsüne bir çare bula şam Kız San'at mektebi bicki ve dikiş maz ve bu ÇÖD toplanma isinı halkı muallimliğine, Üsküdar Kız San'at mekrahatsız etmeden yapamaz mı? tebi çamaşır muallimi Rebia Üsküdar diye j Akşam Kız San'at mektebi çamaşır muSoruyoruz ? allimliğine, Istanbul Kız Muallim mektebi çocuk bakımı muallimi Dr. Semiramis ilâveten Istanbul Kız San'at mektebi çocuk bakım ve biyoloji muallimliğine, Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi dahiliye şefi Kâmil Haydarpasa Lisesi beden terbiyesi muallimliğine, Sel çuk Kız San'at mektebi bicki ve dikiş muallimi Münevver Istanbul Akşam Kız San'at mektebi biçki ve dikiş muallimliğine, Vefa Lisesi yardımcı tarih ve coğDün Almanyadan telefonla şehrimiz rafya muallim muavinliğine İffet Hüsadeki alâkadar makama verilen maluma meddin, Ankara İsmet Paşa Kız Ensta nazaran Alman fındık ithalât dairesi iç titüşü moda ve teknoloji muallimi KâmiGiresun fındıklarına sif 72 kuruş fiat le Üsküdar Kız San'at mektebi moda vermiştir. Bu fiat F.O.B. olarak 65 ku ve teknoloji muallimliğine, Galatasarav ruş fiat tuttuğundan Almanyaya yeniden Lisesi tarih muallimi Hâmid Yüksek mühim fındık ihracatı yapılması imkânı Muallim Mektebi Müdürlüğüne tayin hâsıl olmuştur. Markın simdılık diğer ve nakledilmislerdir. paralara nazaran sağlam bulunuşu bu ıhracat için müsaid bir saha hazırlamakŞEHÎR tSLERl tadır. Belediyenin güzel bir Diğer taraftan Ingiltere de fındıklarımıza 7 1 7 2 kuruş fiat vermektedir. lnhareketi giltereye de mühim miktarda ihracat yaBeyazıdda Eminefendi lokantası civapılmaktadır. Yeni ticaret anlaşması ya rında bir çöp sandığı bulunmakta ve pılan İrlanda esasen ötedenberi fındıkia bu sandığa senelerdenberi atılan çöp nmızın müşterisidir. Bilhassa yeni anlaş lerin bakiyesi çok fena şekilde kok ma yüze nazaran elli ithalât esasına da makta idi. Şikâyetimiz üzerine vaziyeyandığından yüzde elli nisbetinde döviz, tin berbadlığını nazari itibara alan Belediye çöp sandığını buradan başka yere memleketimizde kalacaktır. kaldırarak halkın memnuniyetini mucib bir harekette bulunmuştur. AlâkaKÜLTÜR tŞLERl darlar teşekkür etmektedirler. Avrupaya fmdık ihracatımız arttı Almanyaya daha fazla mal göndereceğiz Maarif Vekili tstanbulda Maarif Vekili Saffet Arıkan dün, refakatinde Vekâlet Neşriyat umum müdürü Faik Reşid olduğu halde, Ankaradan şehrimize gelmiştir. Vekil, doğruca Vilâyet Parti ocağına giderek oradaki mutad Parti toplantı smda, Genel Sekreter vekili sıfatile rivaset etmiştir. Vekil dün Maarif mü dürlüğünde de meşgul olmuştur. Faik Reşid de, basılmakta bulunan orta tedrisat mekteb kitablan işile alâkadar olmaktadır. Bir dersten kalan talebeler Bu sene lise olgunluk imtihanlarmda bir dersten muvaffak olamıyan birçok talebe. gazetemize müracaat ederek bu sene 'de geçen sene olduğu gibi Maarif idaresinin kendilerine kolaylık göstererek imtihanlarını bilâhare vermek üzere Üniversiteye devamlarına müsaade edilmesi temennisinde bulunmuşlardır. Talebe, bir senelik tahsil hayatlarınm boşa gitmemesi için bu kolaylığm gös terilmesini rica etmektedir. Yozgadda kültür hareketleri MÜTEFERRİK Merhum Ahmed Rasimin ölümünün yıldönümü Bugün, büyük Türk muharriri Ah med Rasimin ölümünün dördüncü yıldönümüdür. Bu münasebetle Ankara radyosu, iyi bir kadirşinasllk eseri olarak, Ahmed Rasimin hayatı ve edebî şahsiyeti hakkmda konferanslar tertib etmiştir. Ayrıca merhumun bizzat yazıp bestelediği şarklar da çalınacaktır. San'at mektebi imtihanını kazananlar îstanbul Sanat 'mektebile İnşaat Usta mektebine. parasız girmek istiyenler arasında yapılan müsabaka imtihanma aid evrak Maarif Vekâletince tetkik edilmiş ve kazananlarm isimleri dün Maarif müdürlüğüne gönderilmiştir. Bu imtihanda kazananlar şunlardır: Ismail Gültekin, Halil Nejad, Cevdet, Mustafa Kemal, Halim, İsmail Adnan, Mevlud, Emin, İsmail, İsa, Ahmed Mesçi. Ahmed Hilmi, Muammer Salâhad din, Necati, Rifat, Adil Bekar, Sürur Değirmenci, Lutfullah. Mehmed Sabahaddin, İbrahim, Hilmi Gölkılık, Nu reddm, Kadri Elgene, Hasan Ayket, İbrahim. İstanbul İnşaat ve Usta mektebi imtihanmda kazananlar da şunlardır Enver Erol. Refik, M. Kâzım, M. Rüştü Fırm, Beşir, Mehmed Cemal Turna, Haydar ve Adnan. Beraet kazanan maliye memuru Tuğlacı Hasan Kadri adında birisi Beşiktaş Maliye Kazanç Tahakkuk memuru Hüseynin kendisinden rüşvet istediğini ihbar ettiğinden, memur hak kında tahkikat yapılmış ve kendisi dır. Bu toplantılar neticesinde varılan ka mahkemeye verilmişti. rarlar bir broşür halinde bastırılacaktır. Üçüncü asliye cezada görülen muhaYukarıdaki resimde Yozgad muallim keme neticelenmiş ve Hüseyne isnad lerini Kültür Direktörü Ziya Boyacıoğ edilen.suçun varid olmadığı görülerek beraeürie karar verilmiştir. lu ile bir arada görüyorsunuz. Yozgad (Hususî) Yozgad Vilâyetine merbut muallimler bu ders yılınm kültür işlerini tanzim etmek maksadile Kültür Direktörü Ziya Boyacıoğlunun riyasetinde birçok toplantılar yapmnşlar Diğer taraftan lngiltere silâhları bırakmakta galib devletlere örnek olmak ve ayni zamanda Umumî Harbde ve Mütareke senelerinde fena halde hırpalanmış olan malî vaziyetini kurtarmak için deniz, hava ve kara kuvvetlerini kendiliğinden mütemadiyen azaltmıştı. İngilterenin si lâh cihetinden çok gerilemiş olması memleketin büyük partisi muhafazakârlar tarafından çok tehlikeli görülmekte idi. Bunlardan bir kısmı İngilterenin Avrupa işlerinden feragat ederek yalnız imparatorluğunu müdafaa için fevkalâde silâhlanmasını istiyordu. Diğer bir kısmı da Belediye fen heyetine alına İngilterenin Avrupaya da eskisi gibi sözünü geçırebılmesi için silâhlanmasma cak memurlar Son zamanlarda Belediye makine ve lüzum görüyordu. Almanya tekrar silâhlanarak Avrupasanayi şubesi fen memur ve mühendislerinden mühim bir kısmı işten uzak nın askerlik cihetinden büyük ve hava ci. laştıklarından dolayı bu şubenin kad hetinden en büyük devleti olup bunun rosu noksan kalmıştır. Bu yüzden işler üzerine de Ren mıntakasını ışgal ve vaktinde yapılamamaktadır. Şubenin tahkim ederek garbî Avrupanın muvazetam bir kadro ile faaliyete getirilmesi ne ve emniyetini altüst etmesi ve Milletiçin yeniden 300 lira ücretle üç, 150 lira ücretle 1, 40 lira aslî maaşla 2, 100 lira ler Cemiyeti himayesi altında Avrupanın ücretle 3 ki ceman 9 fen memuru ve emniyetini muhafaza edecek misaklann münhendis almmasma karar verilmiş akdı teşebbüsünün büsbütün akamete uğtir. Bu şubeye almacak memur ve mü raması üzerine İngilterede işbaşında buhendislerin askerliklerini yapmış olma lunan muhafazakârlar bu devleti tekrar ları şarttır. fevkalâde silâhlanmağa sevketmeğe fırBundan başka, ayni şube müdürü ta sat buldular. rafından idare edilmekte olan temizlik Zecrî tedbirlerin tatbikı esnasında Iişleri kadrosuna da yeniden 30 lira aslî talyanın Akdenizde bütün İngiliz donanmaaşla iki memur daha almacaktır. malarının buraya yığılmasma rağmen Motosikletli polisler nöbet tehdidkâr vaziyet alması muhafazakâr Iarın teslihat propagandasına büsbütün bekliyecek kuvvet vermiştir. Bu silâhlanma faaliyetiİstanbul Emniyet müdürlüğü moto ne karşı İngiliz sosyalistleri gayrimem siklet bölüğü, bundan sonra ikişer iki nundur. Sosyalistler sulhu korumak ve şer şehir dahilindeki merkezlerde nö İngiliz milletini ve dünyayı refaha erişbet bekliyeceklerdir. tirmek için silâhlann bırakılmasını, elzem Her hangi bir hâdise vuku bulduğu zaman en yakm olan merkezdeki moto saymaktadırlar. Sosyalistler işbaşına gelsikletil polislere haber verilecek ve po dikçe silâhları bırakma konferanslarını lisler motosikletle kaçacak olan suçlu canlandırmışlardı. ya takib edeceklerdir. Fransız sosyalistleri de ayni ^anaatte Bu usulün ne dereceye kadar faydalı olup ayni programı takıb edıyorlar. Şu olacağı tetkik edilecektir. kadar var ki sosyalistlerin lideri AlmanDENÎZ tŞLERl yada askerlik müddetının artınlmasına karşı ahiren 14 milyar franklık fevkalâde Bir motörün yaptığı kaza askerî tahsisat almıştı. Maahaza umumî Evvelki gecen saat 21 raddelerinde silâhlanma yarışı karşısında dehşete ge limanımızdan benzin yükliyerek Ça len Fransadaki sosyalist hükumeti silâh nakkaleye doğru hareket eden Talihi Iarın bırakılması işini canlandırmağa kaYaver motörü Yeşilköy Feneri açıkla rar verdi ve konferansı tanzim etmeğe rından geçerken balıkçı Bahrinin san memur komitenin toplanmasını Milletler dalına çarpmıştır. Cemiyetinden istedi. Milletler Cemiyeti Bu çarpışma sonunda sandal parça riyaset davnı da üç senedenberi toplanmılanarak batmış, balıkçı Bahri de denize yan silâhları bırakma komisyonunu derdüşmüştür. hal içtimaa çağırdı. Komisyon Fransanın Motör kazayı yaptıktan sonra yoluna teklifini kabul edecektir. Bu teşebbüs devam etmiştir. Bahri boğulmak üzere iken sahılde kazayı gören polisler tara Fransız sosyalistlerinin yüzlerini ağartsa fından kurtarılmıştır. Liman idaresi hâ da müspet neticeler vermese gerektir. Muharrem Feyzi TOGAY. dise etrafmda tahkikata başlamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: