5 Ekim 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

5 Ekim 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUEİYET 5 Birincitesrin 1936 Ellisinden sonra Bibliyoğrafya Ilk okul programı Ç ASKERLİK İŞLERİ Şubeye davet ) ° / 1 0 0 memnuniyet temin eden 0 dır. ( Eski Ekler ) Giizel bir sonbahar akşamıydı. Ble paradan, işten başka birşey düşünmez. Devlet Basımevi 1936 Fiatı 20 kuruş rian, davetli bulunduğu baloya gitmek Siz, tanıdığım insanlann içinde en üstüiçin taksiye binmek mecburiyetinde kal nü, en asili, en kibarısınız. Size her derCumhuriyet rejimi yurdumuzda, te dimi söyliyebilirim... madığından pek memnundu. reddüdsüz itiraf edebiliriz, irfana lâyık İzabel sustu; Blerian'ın yüzüne dik dik olduğu inkişafı veren yegâne rejim olGencliğini, bol para, bol eğlence, bol muvaffakiyet içinde geçirmiş, muhitinde baktıktan sonra, birdenbire şu suali sor muştur. Her geçen gün bize bu sahada ki erkeklerin arasında güzelliği, yakışık du: yeni bir muvaffakiyet tebşir etmekte Beni sever misiniz Mösyö Bleri dir. Atatürkün: «Hükumetin en feyizli lığile tanınmış olan Blerian, bugün ellive en mühim vazifesi maarif işleridir. sini geçmiş bir adamdı. Boyu, bosu ye an? Sizi tanıyıp ta sevmemesi imkânı Bunda muvaffak olabilmek için öyle bir rinde olmakla beraber, saçlan, tıpkı kesesindeki altınlar gibi, gümüşe tahavvül olan bir kimse tasavvur edebilir misi program takib etmeğe mecburuz ki o program milletimizin bugünkü halile, ' etmiş; gözlerinin yazıyı gözlüksüz oku niz? Hayır, kompliman istemiyorum. içtimaî, hayatî ihtiyacile, muhitî şart mağa tahammülü kalmamış, vücudünde, larile asrın icablarına tamamen mü arasıra ağnlar, sızılar dolaşmağa başla Doğruyu söylemenizi rica ediyonım. Bitenasib ve mütevafık olsun. Bunun için liyorum ki benimle konuşmaktan hoşla mıştı. muazzam ve fakat hayalî, muğlâk müEski servetinin yerinde yeller esmesine nıyorsunuz; buraya beni görmek için talealardan tecerrüd ederek hakikate yavaş yavaş alıştığı için, irad olarak elın geliyorsunuz. Fakat bütün bunlar beni nafiz nazarlarla bakmak ve elle temas de nasılsa muhafaza ettiği baba yadigâ sevdiğinize delâlet etmez. Size sormak etmek lâzımdır» direktifile istikame rı evden gelen kira ile kıtkanaat geçini istediğim şey şu: Beni, benimle evlenme tini bulan Maarifimiz bugün yeni bir yordu. Yaşı ilerledikçe emel, ihtiras, ü ği kabul edecek derecede seviyor mu hamle daha yapmış ve ulusal eğitimde mid mefhumlannı tedricen akluıdan sil iunuz? Yaşhlığınızı, parasızlığınızı bir takib edilmesi lâzım gelen bütün hedefmiş, fakirliğe yakın mütevazi hayatma tarafa bırakın, bunlann ehemmiyeti yok. leri bu kitabda şu parlak şekilde tesbit Benim kendi servetim var. Babamın da etmiştir: razı olmuş, geçinip gidiyordu. 1 Her gün daha çok çocuk ve yurdO akşam, baron dö Vilpre'nin davet izi ne kadar takdir ettiğini bilirsiniz. Sizinle evlenirsem istediğim hayata ka daş okutmıya çalışmak. lılerle dolup taşan muhteşem salonlanna 2 Kuvvetli cumhuriyetçi, ulusçu, girdiği zaman kendini pek yabancı bir vuşacağıma eminim. Başka herhangi bir muhitte hissetti. Yeni danslan bilmedik kimse ile anlasmama imkân tasavvur e halkçı, devletçi, lâik ve devrimci yurdten başka, genclerle aşık atmağa yaşı da demiyorum. Hele genderden tam mana daş yetiştirmek, velhasıl Türk istiklâ müsaid değildi. Salonlann birinde briç sile nefret ediyorum. Sözlerim gayet cid lini, Türk Cumhuriyetini ilelebed muoynıyanlar vardı. Fakat baronun evinde didir. Bana hemen şimdi cevab verme hafaza ve müdafaa edecek bir genclik yaratmak. çok yüksek oyun oynandığı için buna da yin. Düsünün, yann cevabınızı mektub3 Fikrî olduğu gibi bedenî geliş la bildirin. Bu teklifim görünüşte belki yanaşmasına imkân yoktu. meğe de önem vermek, hele seciyeyi Blerian bir sigara yaktı, salonlarda delice zannedilebilir; fakat sizin bunu ulusal derin tarihimizin gösterdiği yükdolaşmağa başladı. Parasızlığı yüzünden böyle telâkki etmiyeceğinize ben emi sek derecelere çıkarmak. sosyete hayatma uzak yasadığı için bu nim... 4 Bilgiyi yurddaşa maddî hayatta Genc kız acele acele uzaklaştı. Bleri başan elde ettiren bir cihaz haline ge yığın yığın insan içinde bir tanıdığa da tesadüf edemiyordu. Bir arahk, bir pen an bir müddet olduğu yerde kaidı; son tirmek. cere önünde tesadüf ettiği bir koltuğa o ra aheste aheste vestiyere doğru yürüdü; 5 Hurafelerden ve yabancı fikirlerturdu. cazbandın kendinden daha yaşlı şapkasını, pardösüsünü aldı, çıkh. Eve den uzak ulusal ve yurdcu bir terbiye erkekleri bile hoplatan ahengi ortasında gelinciye kadar aklında evirip çevirdiei yaratmak. 6 Talebeyi hayatta kusurlu olmakfırıl fırıl dönen çiftleri seyretmeğe başla fikirlere bir şekil verememişti. Evet, u dı. Baronun kızı îzabel de bu çiftlerin zunuzadıya düşündü. Bu hiç beklenme tan korumak için onlan ciddî bir dü arasında, saçlan pırıl pırıl briyantinli, u dik vaziyet karsısmda ne yapacağma bir zene, içten bir ahlâk anlayışına alıştırmak. zun boylu, esmer bir delikanlı ile danse türlü karar veremiyordu. îzabelin ilânı 7 Türke derin tarihini bilmesi imdiyordu. Uzaktan Blerianı gördii ve tan aşka pek benziyen bu teklifi gerçi hoşukânlarını vermek, onu ulusal varlığa go biter bıtmez kavalyesini bıraktı, ona na gitmiyor, gurunınu okşamıyor değildi. Fakat o, îzabeli sevebileceğini aklına zarar verecek bütün cereyanlardan kodoğru ilerledi. rumak. îzabel, gür ve kabarık saçları; zeki, bile getirmemişti. Esasen vannı yoğunu 8 Türk dilinin ulusal bir dil haligüzel gözleri; geniş ve biraz yumsu alnı, kaybettiktenberi hiçbir kadma karşı sev ne gelmesi hakkındaki çalışmalara deuzun kirpiklerile, görenler üzerinde de gi duyacak vaziyeti kalmamıştı. Düşün vam etmek. vamlı tesirler bırakan, yirmi yaşlannda dükçe îzabeli sevebilecek istidadda ol îşte bu ilk mektebler müfredat progbir kızdı. Çok güzel değil, fakat çok ca duğunu hissetmeğe, hatta, bu genc kı ramı hazırlanırken bütün bu hususlar zibeliydi. Blerian, genc kızm kendisine zı, son âşıkı olmak itibarile delice bir ih gözönünde tutulmuş ve izah edilen düsdoğru ilerlediğini görünce, ayağa kalktı, tirasla sevebileceğine kuvvetle inanma turları tahakkuk ettirmeğe imkân verecek surette tertib edilmiştir. Mektebci selâmladı. îzabel, güzel dudaklarını da ğa başhyordu. olmıyanlar bile her sahifesinden bir ha güzel gösteren bir tebessümle: Sonra, adeta istemiye istemiye, işin ders alabilirler. Nasılsmız Mösyö Blerian? dedi, engelli taraflannı düşündü. lzabelle aBu sebebden «Kültür Bakanlığı büçoktanberi görünmüyorsunuz. Bu akşam ralannda otuz yaş fark vardı... Bir kaç tün öğretmenlerin Atatürke, Atatürk sizi bilhassa bekliyordum. Çok danset sene sonra kendisi tam manasile bir ih devrimine, Türk milletine ve Cumhu tim, çok yoruldum. Sizinle şöyle taraça tiyar, îzabel tam manasile bir genc kariyet rejimine bağlılıklanna, yurd seya doğru yürüyelim. dın haline geldikleri zaman onun etra verliklerine, mesleğe karşı olan derin Yürüdüler. îzabel Blerinin, eski za fında pervane gibi dönmeğe başlıyacak ilgilerine emin olarak ulusal eğitim ve man teşrifatına alışık kulaklarile önce erkekleri gözünün önüne getirdi... îza öğretim işinin en canlı yapıcısı ve başaleri yadırgadığı konuşma tarzını tuttur belin zenginliğini düşündü, kendi gibi el rıcısı olmalarım kendilerinden bekle muş, anlatıyordu: li yaşmda parasız bir ihtiyann, yirmi ya mekte» haklıdır. Bu program okununca eski ile yeni Bilseniz benimle danseden şu de şmda zengin bir genc kızı almasmın asaarasındaki fark ve Türk milletinin mulikanlılar ne tıraşçı şeyler. Hepsi benim letini satmaktan başka birşey olamıyacale evlenmek istiyor, hepsinin de işi gücü ğını düşündü ve nihayet, masanın başına asır milletler arasında aldığı şanma lâyık mevki gözönünde canlanmaktadır. tıraş. Zaten hiçbirisinin paradan, spor geçti; îzabele uzun bir mektub yazdı: dan başka bir düşüncesi yok. Beni de Baba nasihati dolu bir mektub. karşılarında satılık mal farzediyorlar. Ertesi gün, Blerian, yaptığı kibar ve belânı versin! Evime bir daha adım atNeredeyse pazarlığa girişecekler. Hepsi makul hareketin verdiği gururla mem ma! Baron haykıra Haykıra, soylene söy nin giyinişi, söz söyleyişi, dansedişi bir nun, fakat gizli gizli içini kaplıyan ne lene merdivenlerden indi ve gitri. Bleribirinin ayni. Içlerinde aşk yüzünden de damete benzer bir hisle didişerek akşaHce hareket edecek santimantal bir kişi mı etti. O gün ve onu takib eden diğer an, bu küfur ve beddua sağnağından yok... günler baron dö Vilpre'nin ziyaretine bil kurtulup biraz kafasını topladıktan sonhassa gitmedi. Bir hafta sonra bir gün ra, bir hafta evvel yazdığı mektubun, Blerianın yüzüne baktı ve sordu: içinde uyandırdığı nedamete güldü ve de Bu sözlerim tuhafınıza gidiyor de baron bizzat çıkageldi. Ablak yüzü, henüz döktüğü anlaşılan gözyaşlarının rin bir nefes aldı. ğil mi? Baron, elden kaçırdığı kızııun bu ka Blerian, itiraf etmemekle beraber, ha izlerile yol yol. bunın delikleri öfkeden bahatini yükliyecek, yüzüne bağınp çaaçıla kapana, Bleriana haykırmağa başkikaten hayrete düşmüştü. Gerçi, İza ğırarak öfkesini biraz giderecek bir adam bel, ötedenberi kendisile açık konuşurdu; ladı: bulmuştu. Maazallah, lzabelle evlenmek Yaptığını beğendin mi azizim? Kıfakat düşüncelerini bu kadar uluorta zım bugün evden kaçtı. Bıraktığı mek akılsızlığını gösterseydi, kendi elinden de söylediği vâki değildi. îzabel, tekrar sötubda bütün hâdiseyi anlatryor. Seninle kaçacağma hiç şüphe olmıyan bu delişze başladı: Bunları size söylemezsem kime evlenmek istemiş. Ne diye reddettin? Iş men kadınin kabahatini yükletecek kimsöyliyeyim ?Biliyorsunuz ki annem yok. te sebeb olduğun felâketi gör. îzabel pî leri bulabilirdi? Çeviren: Derdimi açacak candan arkadaşım hiç yano muallimile kaçtı. Hem kızımın, hem HAMDİ VAROĞLU benim felâketimize sebeb oldun. Ailah yok. Babamı çok severim; fakat o d Cevab yok. O zaman Kenan dirseklerini arabanm kenarma dayıyarak başını avuclannın içine aldı. Ağlamamak için dişlerini sıktı. Nermini kaybetmekten doğan ıstırabı, duyduğu kin ve mtikam hırZabıta romanımız: 45 sına karışıyor, bütün vücudünün sarsıldjBu sefer arabacmm sesi işitilmez ol iğildi, karanlıkta gözlerini dört açarak ğını duyuyordu. Ne olduğunu, kendisine kimlerin ne yaptıklarını, nasıl bayıldığını dikkat etti. Bu arabacı Adildi. muştu. Ikisi de yolun kenarındaki çukurda ve nekadar zaman baygın kaldığını dü Yoldan çıkmış, bir tarlaya girmişti. İleride karanlık bir çukur görüyordu. bulunuyorlardı. Yalnız arabacının elleri şünmeğe imkân bulamadı. Yalnız Nermini düşünüyordu. Beyhude yere birkaç adım daha atarak ve ayaklan bağlı idi. Kenan kendini toplıyarak ayağa kalBiraz sonra arabacı Adil de kendini durdu. Hiç bir ses işitmeyince şiiphelen di. Burnuna garib bir koku geliyordu. kınca sevincle haykırdı, araba yolun bir toplıyarak yanma gelmişti. Arabadaki Birkaç nefes aldı, bu kloruform kokusuy kenarında duruyordu. Kenan hemen igi lâmbaların zayıf ziyası altında Kenanın lerek karanlıkta bir taraftan Adilin elle halini görerek vaziyeti kavradı. Fakat du. rini ve ayaklannı çğzmeğe çahşırken, bir zavallı Adili büsbütün harab eden arabaMeczup yolcu taraftan da haykmyordu: sının hali oldu. lki tekerleğini çıkarmış Kuvvetli genc gözlerini açtığı zaman Nermin, Nermin!.. Biz burada lar, ancak araba devrilmesin diye tekervakit kimbilir nekadar geçmişti. Yıldız yız... Iekleri arabaya dayamışlardı: ların parıltısı azalmış, gökün bir tarafınSesi, bu kuş uçmıyan, karanlık ve vah Vay mel'unlar vay; dedi. Teker * da koyu mavilik atmıştı. şî yollarda akisler yaptı. Fakat cevabsız lekleri çıkardıkları gibi vidalan da söküp İlk düşüncesi tabiî Nermin oldu. Bası kaldı. Adilin canınm acımasma bakmıya almışlar. henüz şiddetle ağndıgı, gözleri kapandr rak ipleri çekti, kopardı ve henüz titri Kenan başmı kaldırdı. Arabacrya: ğı halde onu düşündü. Neredeydi, ne yen bacaklannm gayreti nisbetinde koşa Bir dakika durmryalım; dedi. Heolmuşru? rak hendeği atladı. Arabanm yanına men gidip bulalım. Uzandığı yerden büyük bir gayretle vardı. Heyhat ki hayvan başmı eğmiş, Kimi? kalktı, oturdu. Etrahnı yoklarken eli bir uyukluyordu ve arabada kimseler yoktu. Nermini ve onu kaçıranlan. saç yığınına rasgeldi ve sonra bir yüze Olanca kuvvetile boşluğa haybrdı: Ne ile gideceğiz? Arabanm halini temas etti. Sıcak bir nefes elini ok|adı, Nermin, Nermin.. gör bir kere!.. Eminönü Askerlik Dairesinden: 1 936 birincitesrin celbinde kendilerine hazırlanmaları üân edilen 316 327 dahll bir buçuk seneliklerle 316 330 dahil nava ve diğer lkl senellk smıflar. 316331 dahil iandarmaların toplanma günü 21/ 10 '936 dır. Bunlardan bedel verecekler birlnciteş rinin yirminci günü akşamına kadar be dellerinl verebilirler. ŞARK Sineması RADVO BU akşamki program J İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 plâkla hafif müzik 13,25 muh. telif plâk neşriyatı 18,30 çay saatl, dans musikisi 19,30 Dr. Salih Ahmed tarafından konferans 20,00 Rifat ve arkadaşları tarafından Türk musikisi . 20,30 Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarküarı 21,00 solo plâk lar 21,30 orkestra 22,30 Ajans haberleri . 23.00 son. VİYANA: 18,20 şarkılar 18,35 konuşma 18,55 opera havaları 19,15 memleket yayını 19,40 ingilizce ders 20,05 saat, haberler, hava raporu . 20,25 karışık yayın 21,05 musiki 22,10 melodiler 23,15 haberler23,35 musiki ve şan 24,45 konuşma 24 gramofonla cazband. BERLÎN: 18,05 oda musikisi ve şan 18,35 konuşma 19,05 operet parçaları 20,05 edebJ yayın 20.25 musiki 20.50 günün akisleri, haberler . 21,15 Breslâvdan nakil23.05 hava raporu, havadLs, spor 23,35 gece yayını. BÜKREŞ: 19,05 havadis 19,20 konser 20,25 konferans 20,45 gramofon, konferans 21.35 oda musikisi 22,10 konuşma . 22,15 şan konseri, haberler 22.50 konser 23 50 fransızca ve almanca haberler 24 son haberler. LONDRA: 18,05 Org konseri 18,35 eğlenceli kon . ser 19,20 çocukların zamanı 20,05 konser, havadis 21,35 oda musikisi . 22,05 dans musikisi 22,50 seyahat 23,05 or kestra konseri 24,30 dans musikisi, havadLs 1,45 edebi yayın. PARİS fPT.T.]: 18.05 Org konseri 18,35 kıraat 18.50 memleket yayını 19,05 orkestra konseri, konuşma . 20,05 orkestra konseri, hava dis 21.43 orkestra konseri 22,35 komedi 23.35 havadis. ROMA: 19.55 eğlenceli musiki 20,50 fransızca haberler 20.55 Yunanistan için yayın, havadis 21.35 devlet yaymı 21,45 oda musikisi, istirahat esnasında konuşma 22.55 turizm haberleri 23,05 karışık yayın 23.35 konuşma 23.45 dans havaları, istirahat esnasında haberler 24,20 ingiliz ce haberler. Sevkedilecekler Bakırköy Askerlik Şubesinden: 1 Birincitesrin 936 da a§a£ıda gösterilen doğum ve sınıflar celb Te sevkedllecektir. A İki senelik hizmete tâbl erattan 316 330 (dahil) dogumlular. B Jandarma ve deniz smıfmdan 316 331 (dahil) dogumlular. C Gayriislâm erattan 316 ilâ 329 (dahil) dogumlular. 2 Deniz eratı için toplanma gunü 14/ 10/936 dır. Bedeli nakdi 13/10/936 akşamı. na kadar kabul olunur. 3 Diğer sınıflar için toplanma günü 21/10/936 dır. Bedeli nakdileri 20/10/936 günü akşamına kadar kabul edilecektlr. 4 Alâkadaranın muayyen günlerde çubeye müracaat etmelerl. SiMONE SiMON ve JEAN PiERRE AUMONT tarafından bir sinema harikası Güzel Günler RiCHARD TALMADGE tarahndan pek müessir bir sergüzeşt Bugünden itibaren Yılmaz Tayyareci Yeni bir müdür.yet idaresinde ta mameto tamir ve teryin edilen SAKARYA ( Eski Elhamra ) projjramla KADIKÖY Süreyyada H A L K OPERET1 Ba akşam 21,45 te Telefoncu Kız Yann akşam Taksimde: Telefoncu Kız sinemasinın fevkalâde küşadı ; olacaktır. ı» evsimin en güzel ve en büyük filîmleri jjösterileeek Fiatler pek mutedil olacakhr. istanbulda ikinci bir FESTiVAL NEŞ'ELi GENCLER V oskova tiyatrosu artistleri tara fından çevrilmiş büyük bir film. Pek yakında BÜTÜN GüZELLERi SEVERİM Bir filim mi? Bir ihtişam mi ? Hayır! Evet! Bu ismi hatmnızda tulunuz! TÜRK Sinemasında NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece nöbetçl olan eczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Sarım), Alemdarda (Ali Rıza), Bakırköyde (İstepani, Beyazıdda (Cemil), Eminönünde (Bensason), Fenerde (Vitali), Karagümrükte (M. Fuadi, Kü eükpazarda (Yorgi), Samatyada (Erofi los), Şehremininde (Nâzımı, Şehzadeba şında (Üniversite). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Yiçopulo), Hasköyde (Nesim Aseo), Kasımpaşada fMüeyyed), Merkez nahiyede (Matkoviç), (Vinikopulo), Şişli de (Pertev), Taksimde fKemal Rebül). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Şinasi), Heybelide (Ta . naş), Kadıköy, eski İskele caddesinde (Sotiraki), Yeldeğirmeninde (Üçler), Üsküdar, Çarşıboyunda (Ömer Kenan>, BUtUn istanbulu koşturacak filim .« En bdyUk aşk filmi .. ihtiras manzumesi ... FREDERİC MARCH MERLE OBERON tarahndan yaratılan Fransızca sözlü bir şaheser. Müessif bir ölüm Bu derecede gülünçlü ve eğlenceli bir ŞAHESER henüz görülmemişti FİLİM BAŞTAN NİHAYETE KADAR TÜRKÇEDİR LOREL HARDi HİNDİSTANDA 9 Birincitesrin CUMA AKŞAMI | P E K ' de 10 senedenberi yapılan KOMEDİ FİLİMLERİN1N ŞAHI Türk matbuatınm eski emektarlarından ve Devlet Matbaası mürettiblerinden Arnavud Mahmud Celâl kısa bir hastalığı müteakib dün Gureba hasta nesinde vefat etmiştir. Cenazesi bugün arkadaşları tarafından mezkur hasta neden kaldırılacaktır. Kiralık Apartıman istanbul Türbede, Belediye karşısında No. 19 Sinanağa daire!eri Su, kalorifer, gaz, elektrik, nezaret. Doktor, Diş tabibi, Avukat, Note r için meskenle beraber idarehane olmağ'a müsaid apartıman var dır DiKKAT : Cuma, Cumartesi Pazar geceleri için numarah biletler ve localar bugünden itibaren satıhyor. Telefon : 4 4 2 8 9 ^ | ^ ^ ^ ^ Dünyamn en tatlı sesi ve «UNUTMA BENİ » filminin kahramanı I BENJAMİNO GiGLi Ave Maria MELEK metli ve iyi kalbli Adil teessürünü kin ve nefretle izhara çahşıyordu. Kenan, Nerminin başına gelen felâkette başlıca mesul olarak kendisini görmeğe başladığı için teessürüne had ve payan yoktu. Ancak kendi yanmda bulunduğu ve kendisine itimad ettiği için her tehlikeyi uzak gören Nermin, onun iki adım uzaklaşmasını, bir başkasına yardım etmek zarureti karsısmda mahzurlu görmemişti. Fakat o düşünmeli, şüphelenmeli, her adım da bir tuzak sezmeli değil miydi? Hal buki işte ilk tuzağa düşmüş, en küçük bir hileyi sezememişti. Gafletin bu derecesi Kenanı kendine karşı isyan ettiriyordu. Artık uzaktan Pendiğın evleri farkedilecek kadar ortalık açılmıştı. Hat boyuna da yaklaşmışlardı ki karşılarına garib bir adam çıktı. Üstübaşı perişan, ayağı ve başı çıplak, saçı sakahna kanşmış, otuz yaşında mı, ellisinde mi? belli olmıyan bir fakir. x Pendikteki beyaz ev Kenan iğildi, Adilin gösterdiği teker leklere baktı. Ikisi de arabaya ancak iliştirilmişti. Yakacığa, yahud Pendiğe nekadar yoldayız?.. Arabacı sağına, soluna bakb. Bulun duklan yeri tahmine çalıştı. Ne bileyim? Yakacığa yarım saat, Pendiğe yirmi dakikada vannz. Ya araba ne olacak? Bu halde senin arabana kimse ilişmez. Hem merak etme. Ben zaranm da veririm. Umduğundan çok vereceğim. Sen şimdiye kadar iyi ve namuslu bir adam olduğunu gösterdin. Bundan sonra da iyiliğini gösterirsen mükâfatını görürsün. Bahusus genc kızı kaçıran haydudu, yahud haydudlan görmüş olacaksın. Onlar hakkında malumat ta verebilirsin. Adil, sesini çıkarmadı. Arabanm sağlam tekerlekleri önüne ve arkasına iri taşlar koydu. Sonra Kenanla birlikte yola çıktılar. Yolda Adil, hâdise hakkında bildiklerini anlatb: Siz arabada uyumuşsunuz. Ben farkında değilim. Evvelâ karşıma, tam yolun ortasına bir adamın dikildiğini gör düm. Nasıl adam bu?.. Vallahi ne bileyim. Karanlıkta pek farketmedim. İri vücudlü, nezleli birisi... «Bizim araba hendeğe düştü!» dedi. Sonra: «Biraz yardım ediversen...» diye yalvanr gibi oldu. Onunla beraber hendeğe indim. îşte tam o sirada siz de çağırdınız beni. Amma, galiba onlar iki kişi idiler değil mi? Evet. Tam siz seslendiğiniz sirada öteki yanıma geldi ve çeneme bir yum ruk savurdu. Yok, yok. Öteki değil. Gene o beni çağıran kârata yumrugu sa vurdu. Öteki hep karanlıkta, arkada du~ ruyordu. Sonra ne oldu, nasıl oldu? anlıyamadım. Arabalannı gördün mü? Sahiden hendekte miydi? Yok canım. Ne arabası? Araba lan belki vardı amma mutlaka daha ötede yolda duruyordu ki bizim arabayı berbad edip kendi arabalarile kaçtılar; kızı da kaçırdılar. Kenan sordu: Arabacı Adil, kendi halini, zararlannı Arkadaş, buradan, şu bizim geldiunutmuş, fena insanlardan intikam almak ve zavallı kızı kurtarmak istiyordu. Hele ğimiz yoldan bir araba geçti mi? Göryanıbaşmdaki delikanlınm yeis ve ıstırab dün mü? lArkan var} dan sesinin titrediğini duydukça merha

Bu sayıdan diğer sayfalar: