30 Ekim 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

30 Ekim 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 Birinciteşrin 1936 CUMHURÎYET Kuşbakışı ile Danimarka Yazan: Selim Sırrı Tarcan MUSAHABE J Bulgar kabinesînde son değisiklikler Bulgar Kralı bu suretle bütün hükumeti eline almıs oldu Maarif meseleleri Bakalorya 3 Arif Osmancıkoğlu Geçen makalemde, olgunlukta tale mekteb müdürile ben senin istediğin benin, hocasının bulunduğu bir komis şartları haiz iki mümeyyizdik. îhtısas Medeniyette çok ileri gitmiş bu kiiçük etrafına serpilmiş olan 500 kadar ada ahmetli Ahmed Rasimin her yon tarafından imtihan edilmesinin do zümrelerimize göre, ikimiz de her imtidevlet hakkında önce biraz coğrafî ma dir ki onların mesahai sathiyesi 13,000 Sofya (Hususî) İkinci Köse İva ğuracağı ve doğurduğu mahzurları handa mümeyyiz bulunuyorduk. Böy okudukça selâsetine hayran ollumat vermek isterim. Son neşrettikleri kilometro murabbaıdır. Bundan başka duğum bir yazısı vardır: Teynof kabınesmden profsör Çankof parti gösterebildiğimi sanıyorum. Buna karşı lece, çocukların kafasında bir imtihan istatistiklere göre Danimarkanm umumi 530 kilometro kadar da göl ve batak j sine mensub Maarif ve Şimendiferler alınacak birinci tedbir, şüphesiz, pren mefhumu teşkil etmeğe çalıştık. Bence zem delirdi!.. Üstadm hünerkâr kalemilıklar vardır. nüfusu 3,55 f.000 dir. Nazırlarının çıkmaları ve yerlerinin hiç sip olarak, talebenin kendi hocasından mümeyyiz usulünü bütün liseler için le orijinal bir değer alan mevzuun hulâBu arazinin yüzde 93 kısmı ya zere Buyuk Kopnhag 771,168 bir partiye mensub olmıyan Hariciye imtihan âlmıyacağını talimatnameye tatbik etmelidir; yalnız bahsettiğin li sası şudur: Meşrutiyetin ilk yılları içinde Eyaletlerde 803,755 dilmiş veya garsedilmiştir. Kasabalarda 131,528 Nezaretı kâtibiumumisile ve mütekaid bir geçirmektir. Tatbikat sahasına gelince, seler için değil. Çünkü, birçok dersler bir gün Ahmed Rasim, Bakırköyündeki Simdi umumî nüfusu Londra şehrinin Şehirlerdeki yabancılar 379,149 generalle doldurulmaları bize Bulgaris burada rasgelinecek hususî güçlükler vekiller tarafından verildiği gibi, bir evine gidiyor, sabahleyin sapasağlam bıyarısı kadar olan bu halkın maarif teşkiKöylüler 1,465.354 tanın dahilî hayatında yeni ve kuvvetli nazari itibara alınabilir. O, diğer bir çok asiller de tedris ettikleri ilim züm rakmış olduğu teyzesini yatakta bulu 3.551,000 lâtını da bir gözden geçirelım: resine aid bir fakülteden mezun değil yor. Kadıncağız yan mefluc ve görübir nüfuzun mevcudiyetini gösterdi. Bu meseledir. Hükumet merkezi olan Kopenhagın 1932 istatiklerine göre Danimarkada Bu prensipe istinad eden bir imtihan lerdir. Biliyorsun ki hoca olmak için nüşe bakılınca da adamakıllı mecnun. nüfusu, umumî nüfusun yüzde yirmi bi 4,504 ılkmektebde 501,000 çocuk oku yeni ve kuvvetli nüfuz Kraldır. Bunu ih sisteminin, îstanbul, Ankara gibi muh yüksek mekteb mezunu olmak kâfidir. Boyuna bağınyor: sas etmek için Başvekil Köse îvanof ü rini teşkil ediyor. Eyaletlerde topu topu yor. Tabiî! dedim. telif liseleri ve fakülteleri, İzmir, Ada Da... Da.... Da... Da... çüncü kabinesinin teşkilinde gazetecilere 45 şehir vardır. Bunlann en kalabalık oDanimarkada Üniversite tahsili na gibi kız ve erkek liseleri bulunan Fakat, dedi, hangi yüksek mekteb verdiği beyanatta bilhassa şu sözlerinin Ev halkı gibi Rasim de bu sonu gellanı Arahustur ki 1930 istatiklerine namerkezlerde tatbikı hiç te güç değildir. mezunu olursa olsun!.. Danimarkanın iki Üniversitesi vardır. üzerinde tevakkuf etti: miyen «Da» ların neye delâlet ettiğini zaran 81,000 nüfusu var, ondan sonra Bunlardan biri Kopenhagda tesis tarihi Bütün namzedleri bir binada toplamak, Şu halde, dedim, Maarif Vekâleti « Sa Majeste Kral, Hariciye Ne ve bir müfettişin nezareti altında te bir türlü kestiremiyor, doktorlar getiri (Odense) gelir. Onun da nüfusu 67,507 1479, diğeri Oarhus şehrinde tesis tarihi başka vekâletlerde iş bulamıyan yük zareti kâtibiumumisi Nikolayefi Maarif şekkül edecek komisyonlarda, talebele sek mekteb mezunlarından istifade e yor. Fakat en ünlü profesöründen adı dir. Öteki şehirler 5 binle 15 bin ara 1928 dir. Nazın ve mütekaid General Yovofu da ri, tanımadıkları mümeyyizler tarafın dıyor, bu fena bir şey değil!. hiç duyulmamış olanına kadar bütün bu sında bir nüfusa maliktirler. Kopenhag Üniversitesinde 5,500 tahekimler dahi hastalığın nev'ini ve fa Nakliyat Nazın tayin etmek lutfunda dan imtihan etmek. Öyle amma, o zaman da Maarife Bundan elli yıl evvel şehirlerin nüfusu lebe vardır. Bunlann yalnız 1,100 ü kaBelki bu usulün birçok vilâyet li başka bir ad vermek icab eder, dedi sılasız haykırılan «Da» ların manasını bulundular.» dedi. umumî nüfusun dörtte biri nisbetinde idi. dındır. Bulgaristanın 58 senelik siyasî haya selerine tatbikı imkânsız olduğu söyle ve sustu. Onun istediği tarzda hoca a anlıyamıyor. Halbuki kadıncağız gittikO zamandanberi sanayi ve ticaretin sür Üniversitenin 5 fakültesi vardır. İlâ tında hatta 19 mayıs taklibi hükumetin necektir. Fakat buralardaki namzed rayacak olursak mektebleri kapatmak çe çoğalan delilik buhranı içinde kıvraatle inkişafı yüzünden şimdi şehirlerin hiyat, hukuk ve ulumu siyasiye, tıb, c nıyor, haşyet ve dehşet ihsas eden çığlıkden sonra bile Bulgar Nazırlarını Baş mevcudü diğerlerine nisbetle pek az ol icab ettiğmi söylediğim zaman, nüfusu umumî nüfusun nısh derecsine debiyat, fünun. duğundan, başka bir hal tarzı bulununvekıl kendisi intıhab eder, Kral da bu Hayır! dedi. okutsunlar, muvakkat lar içinde durmadan bağınyor: Danimarkada en çok ehemmiyet ve çıkmıştır. cıya kadar bugünkü halınde bırakıla intihabı tasdik ederdi. Fakat bu defa bu bir zaman için! Fakat imtihan etmek Da... Da... Da... Da... bilir. Böyle hususî bir vaziyet, diğer Danimarkanın nüfusu her yıl munta rilen teknık mekteblerdir. Bunlar çırak hakkı herkese verilmesin. Nitekim, usul değisti. Kral Boris üçüncü Köse Rasim bu vaiyette bir polis gibi davimkânı olan yerlerde, haklı bir ımti zaman artmaktadır. Bugün yüzde yedi lık devresinde genc san'atkârlara nazarî Fransada, mümeyyiz olmak için ağreje bilgiler öğretmek içindir. 1933 te buîvanof kabınesindeki Maarif ve Şimen han şeklinin tatbikına mâni olmaz. Bun ranıyor, teyzesinin o gün nerelere gittiğiile sekiz arasında bir tezayüd vardır. Yadiferler Nazırlarını doğrudan doğruya dan başka, birçok vilâyet merkezlerini olmak şart olduğu gibi, her ağreje de ni inceliyor ve sonunda hastalığın kaynani her sene 28,000 kadar artıyor. Dani mekteblerin adedi 303 ve bu müesseselekendisi tayin etti ve Başvekil de bunu de bir merkezde toplamak mümkün mümeyyiz olamaz. Çünkü mümeyyizlik ğını buluyor. Meğer kadıncağız, Hâmimarkada her yıl doğan çocukların adedi re devam eden genclerin miktarı ise ayrıca bir san'attır. Halbuki, sen de biresmî bir beyanatla gazetelerde ilân et dür. Meselâ; Afyon, Kütahya ve Eskiliyorsun, ağrejeler, liselerde bir ekalli din «Finten» piyesini seyre gitmiş ve sah60 ilâ 65 bindir. Ölenler ise 35 ilâ 40 bin 30,000 di. şehir namzedleri, birbirlerine yakmlığı yet teşkil eder. nede Davalaciro rolünü yapan aktör Danimarkada tahsil müddeti iki yıl ti. raddesindedir. Bundan baska hayatını Acaba Kral Boris bu harekete neden ve nakil vasıtalarmın kolaylığı dolayı Bürhaneddinin naralarından korkarak süren yüksek ziraat mekteblerinin adedi başka diyarlarda kazanmak için her yıl Şu halde. dedim, mutabıkız. tmti lüzum gördü? 1934 senesi 19 mayısında sile bir tek merkeze toplahlabilir. Nihicret edenlerin miktarı bin ilâ iki bin ka 1933 te 21 idi. Bunlara devam eden hanlar. evvelâ, talebenin hocası olmı sapıtmış. Da... Da... Da... diye bağıryapılan taklibi hükumetle Bulgaristan tekim bu usul Fransada mevcuddur, genclerin adedi 2,400. yan, saniyen imtihan etmek hakkına ması da Davalaciro demek istemesin dardır. da partiler ve meclis feshedilince Kimon şöyle ki: denmiş!.. Ticaret mekteblerine gelince, KopenSon yirmi beş yıl içinde ömrü vasatî Fransada, 89 vilâyet 17 akademiye malik olan mümeyyizler, yani Exami Görgiyef ve General Zlatef kabineleri *** 8 yıl daha artmıştır. Erkekler için vasa hagda 1933 te 559 talebesi olan bir Bulgaristan için yeni bir idare şekli ara (her akademi tam bir üniversite teşki nateurler tarafından yapıldığı takdirde, Dün, bir yığın çocuğun gürültülü al tî ömür 61, kadınlar için 63 tür. Sari yüksek ticaret mektebi vardı. Ondan baş dılar. Kral bu işe hiç kanşmadı. Onları lâtını ihtiva eder) ayrılmıştır. Baka (o, bu fransızca kelime üzerinde fazla ka Danimarkanın muhtelif şehirlerindt lorya imtihanları üniversite rektörü ısrar ediyordu). haklı olabilir. Ve an kışları arasında alabildiğine göbek kıvıhastalıklarla hazım cihazı rahatsızlıkla1933 te 102 orta ticaret mektebine serbest bıraktı. Fakat onlar aralannda nün tayin ettiği mümeyyizler tarafın cak o zaman bakaloryanın bir kıymeti ran, arasıra oynamayı bırakıp kahkaha rından ölenlerin adedi hissolunacak de anlasamamazlıklar yüzünden hiçbir iş dan, akademi merkezinde ve tek bir bi vardır. 14,100 talebe devam ediyordu. larla gülen ve sonra: «Yandım bu kirarecede azalmıştır. Gene 1933 te tahsil müddeti 3 yıl sü meydana getiremeden yuvarlanıp gittiler. nada yapılır. Yalnız Paris akademi Fakat, dedi, şunu da ilâve eder misin? dan!» sayhasile hüngür hüngür ağlamaDanimarkanın umumî nüfusu iş itibaren Danimarkada 20 muallim mektebine 1935 senesi 21 nisanında Andre Toşef sinde 24,000 namzed bulunduğu düşü < Lisenin. aldığı diploma ile vatan ğa koyulan bir deliye rasgeldim. Cinnet rile de şöyle taksim edilmiştir: 1600 kadın ve erkek muallim nemzedi kabinesi mevkii iktidara geldiği zaman nülürse, akademi merkezlerine diğer daşlar arasında mümtaz bir vazifeye denilen akıl yükünden kurtuluş haletinin Kadm Erkek Cem'an devam ediyordu. Bunlann 8 i devlet mü Kral Boris artık bir beyanname neşret vilâyet ve kasabalardan gelen talebe hak kazanan münevverler yetiştiren. garib tecellileri vardır. Delirenlerin kimi Zfraat ve tıahkçtlık 503,000 4 . 614.000 = 1,117,000 essesesi, 12 si ise hususî muallim mekteb meğe mecbur kalıp Bulgaristana yeni miktarı tasavvur olunabilir. Halbuki bir devlet müessesesi olduğunu düşün ağlar, kimi güler. îçlerinde boyuna düSanayi ve tezgâhlarda leridir. Bunlardan başka köy delikanlı zamana uygun ve 19 mayıs taklibi hüku bizde, ismi geçen vilâyetlerde namzed mek, ve bu münevverler hakkında ve şüneni veya susmadan konuşanı da var479,000 4 553.000 = 1.032,000 larının nazarî ve teknik bilgilerini yük meti gayelerini takıb eden yeni bir idare mevcudü azamî 50 yi bulmadığına gö rilecek hükmün bitaraf ve liyakatli bir dır. Fakat benım gördüğüm deli hem ağTicaret ve bankacıhk re, rasgelinecek müşkülât her halde mahkeme tarafından verilmesini temin seltmek için genclik halk mektebleri var seklının venleceğini halka ilân etti. Bu 194,000 4 192.000 = 386,000 lıyor, hem gülüyordu, ayni zamanda oyFransadakinden fazla olmıyacaktır. E etmek lâzımdır.» Nakliye işlerinde dır ki, Danimarka köylülerının dörtte ü işi sabık parti liderlerine bıraktı ve: «Anuyordu. sasen birçok yüksek mekteb müsaba 119.000 4 135,000 254,000 çü bu mektebleri bitirmişlerdir. Bu mek ranızda konuşup anlasınız, memlekete kaları için, bizde dahi, namzedler AnArif Osmancıkoğlu Hükumet işlerinde ve serbest meslekler Ben ne onun, Kel Hasan tiyatrosu teblerin adedi 60 tır. Devam eden genc yeni zamana uygun bir idare temin edi kara ve İstanbul merkezlerine gelmek108.000 4 99.000 207,000 şantözJerini solda bırakan oynayışma, Ev tyerinde lerin miktarı ise 6,400 dür. Bu mekleb niz ve sakın maziye bakmayınız!» dedi. tocİİT* Vc oonra momloltotm kom«n k«« J. 200,000 4 16,000 = 216,000 n ler erkekler için kışın 5 ay, kadıniar için Fakat partı hderlerı eskıyı unutmamışlar tarafına uğrıyan demiryolları ve otobüs ,r Faal olmryan mesleklerde ve yeni de hiç birşey öğrenmemişlerdi. servisleri, bilhassa, mevsimin müsa yazın 3 ay kurslar teVtib ecter. sızlamasına değil, arasıra «yandım bu ki212 000 4 127.000 = 339.000 radan» diye nara savurmasma mim koyBu mektebler köylülerin fikrî ve be Bunun için aradan bir buçuk sene geçti adesi. bunun tahakkukunu kolaylaştı 1,815,000 ! 1,736.000 3.551.000 ği halde meydana hiçbir iş çıkaramadı racaktır. dum. Çünkü Rasimin yazısını ve Dava Şimdi bir de arazisini gözden geçire denî inkisafına çok yardım etmiştir. O Belki memleketin hususî bünyesi laciro meselesini hatırlamıştım. Heriftelim. Danimarka iki kısma ayrılmıştır. Bi sebebledir ki Danimarka köylüleri dün lar. Kral Boris ise 1935 senesi 21 nisaki cinneti böyle bir sebebe bağlamak isyanm en münevver köylüsü diye şöhret nında halka verdiği sözünden geriye dö ne vukufsuzluğumu, yalnız nakil değil, ri Avrupaya bitisik olan (Jutland) ya nemezdi. Bu yüzden en sonunda idareyi iaşe ve ibate meselelerini de düşünmek almışlardır. teyişimdeki isabet biraz sonra meydana rımadası ki mesahai sathiyesi 30,000 kieline aldı, üçüncü Köse îvanof kabinesi icab ettiğini ve diğer birçok müşkülleri çıktı: Polisler adamcağızı tutup ta okşıSelim Sırrt TARCAN lometrodur. Diğeri de bu sibihcezirenin ni meydana getirmeğe mecbur oldu. Bu gösterenler olacaktır. Şüphesiz bunlar yarak, tatlı tatlı konuşarak karakola na sebeb partilerin beceriksizliği ve eskiyi tabiî ve yerinde itirazlardır. Fakat im doğru yürütürlerken koynundan yere bir unutamamalarıdır. Yoksa partiler eskiyi kânsızlık karşısında feragat etmek pek kâğıd düştü. Memurlara vermek üzere unutsalar ve daha becerikli olsalardı bu takdire değer bir hal tarzı değildir. Her tzmit (Hususî) Köy ve köylüye büHaymana (Hususî) Kazamızm bueğilip aldım ve şöyle bir baktım. Bu, halde ayni müşkülât başka memleketyük ehemmiyet veren vilâyetlerin için lunduğu mıntakaya yanlış bir isim ta hal kat'iyyen olmıyacaktı. Kadıköy Su şirketinin yeni doldurulmuş lerde de vardır. Biz buna başka bir çade muhakkak ki İzmit ehemmiyetli bir kılmış: Haymana ovası. Halbuki burası Üçüncü Köse İvanof kabinesinden ga re daha düşünüyoruz: bir faturası olup şu rakamları ihtiva edideniz seviyesinden 1200 metro yüksek ye yeni zamana uygun yeni seçim kayer tutar. yordu. Bu türlü merkezlere Vekâletçe tayin Memleketin köycülük hareketlerini tedir. Etraf bağ ve bahçelerle çevrili nununu hazırlayıp bu yeni seçim kanuKuruş incelıyerek İdareı Hususiye ve Köyler olduğu gibi havasile suyu da çok gü nile partisiz yeni bir meclis seçmek ne bu edilen mümeyyizler gönderilebilir. Bun 60 Sarfolunan su bedeli lar ya müfettişlerdir ki bu iş için kâfi Birliği ismi altında kurulmuş olan bir zeldir. partisiz yeni bir idare şekli meydana ge olmıyacaklarını zannediyorum ya u125 Ücreti maktua taksiti!! teşekkülün programında göze çarpan Kazamızda ıslah edilmiş bulunan ve tirmektir. Üçüncü Köse Îvanof kabinesi mumî kültürü kuvvetli olan diğer lise90 Saatkirasıü başlıca esaslar şunlardır: birçok hastalıklara iyi gelen kaplıcalar, bütün bu işleri yapabilecek bir vaziyet ler hocalarıdır. Hatta ve belki yerinde Artık hakikati kavramıştım ve adamKöy yolları, köy mektebleri, köy su mevsiminde pek çok yabancının bura tedir. Çünkü bu kabinede partilere men olarak Gazi Ensütüsü muallimleri, yükcağızın üç ayda bir 90 kuruş saat kirası ları. kredi kooperatifleri, köy okuma lara uğramasına sebeb olmaktadır. Bevermekten sinirlenip sapıttığmı anlamışodaları, köy sağlık revirleri, köy ecza lediye bu vesile ile varidatmm artmak sub yani itiraz edebilecek tek bir kisi sek mekteb profesörleri, üniversite doyoktur. Kabine azasının hepsi de me çentleri de olabilir. Böylece, bilvasıta tım. Tanrı bizleri korusun!.. dolabları, köy mezarhğı, köy spor ve ta olduğunu nazari itibara alarak ge murdur ve Kral Boris neyi emrederse o yapılacak olan kontrolun manevî tesiri anıt meydanları, nümunelik köy evleri, lecek mevsim için şimdiden hazırlıklaM. TURHAN TAN çok büyük olacağı gibi, bazı liselerde nu vanacaklardır. Adapazarı (Hususî) Kazamızla köy tavuk, an, fıdan istasyonları, köye ki ra başlamıştır. tahsilin zayıf olduğu ve kolay diploma lerimizin ilkmekteb muallimleri Vilâtab, gazete göndermek, köy istihlâk M. Troçkinin açtığı dava ahndığı şeklinde yapılan iftiralara da yet Maarif müdürü, Merkez Müfettişi Iskenderiye önlerinde bir maddelerinin satışmı temin etmek, köy Köylüye tohumluk buğday bir son verilmiş olur. ve İhsan Altayın da iştiraklerile iki gün facia lünün şehirdeki işlerini görmek, her köİzmit (Hususi) Geçen sene olduğu Londra 29 (Hususî) Norveç hükuBöyle bir lisede muallimlik etmiş bir süren oldukça uzun bir toplantı yapmışye birer radyo almak ve bilhassa köyü gibi bu sene de Adapazarı Tohum Islah îskenderiye 29 (A.A.) Abdüllâtif meti M. Troçki tarafından bir komünist tanıdığıma makalemi okuduğum za lar ve müfredat proğramile yeni yıl elektriğe kavuşturmak. büyük, küçük istasyonunda üretilen ve mmtakamıza Lutfi admdaki Mısır vapuru, İskende ve bir faşist gazetecisi aleyhine açılan man, üzerinde çok düşünülmesi icab e çalışmaları üzerine konuşmuşlardır. köylere seyyar sinema göndermek, köy çok iyi olarak verimlenen Cumhuriyet Yukarıki resim bu toplantıya iştirak riye açıklarında batmıştır. 50 kişi telef lüyü şehırliye. şehirliyi köylüye sev isimli tohumluk buğdaydan 31 bin kilo davanın görülmesine müsaade etme den bir meseleye temas ediyorsun, deolmuştur. miştir. di; ve devam etti; bulunduğum lisede edenleri bir arada göstermektedir. dirmek. köylüye dağıtılmıştır. Acıklı bir sapıtış i i rinin toplantısı Izmitte köycülük Haymana canlanıyor Hakikaten bu onun güvertede rasla dir, diyordu. Istanbuldan gelirken arkaİki arkadaş birbirine karşı çok yakıncaklılar görüyor. dığı ve zihnini günlerce meşgul eden ce daşlık yaptık. Bir daha görüşeceğimiz Bu sırada Ali Sabir, elleri sırtında bi lık duyuyordu. Birçok cihetten fikir rer birer duvardaki levhaları tetkik edi l?ri zıd olduğu halde, Cemal ne dese sur, parlak bakışlı genc kızdan başka hatnnızdan geçmemişti değil mi? diye yor, Demirse onu dinlerken camekândan Demire aykırı gelmiyor; ve Demir dos kimse değildi. Bu, şüphesiz oydu. İşte gülerek ve doğrudan doğruya ona dönebahçeye, ve orada dolaşan gölgelere ba tunun feveranlı mizacını bildiği için, ba şimdi de ona, bebeklerinin içi gülen ayni rek sözlerini bitirdi. zı noktalara pekâlâ dokunmadan geçe munis gözlerle bakıyordu. Bununla be Demir, henüz tanıştığı bu ailenin kenCumhuriyetin içtimaî romanı: 17 Yazan: Hilmi Ziya kıyordu. Hemen dönüp: biliyordu. Dinle alâkası çoktan kesilmiş raber «ihtimalki, tanıştığımızın bilinme dini nasıl karşıhyacağını iyice bilmediği Ya içkisine ne demeli? dedi. Gün epeyce ilerlemiş, akşamcıların tünün itinasızlığı, yaşayışının darlığından Bu kadar insafsız olma! diye gül olmasma rağmen, itikad ve iman hak sini istemez!» diye düşündü; ve onu Kkerahet vakti» dedikleri zamana yak ziyade kendi ihmalinden ileri geldiği ko dü. Bir kere de ona sormalı niçin bu ka kındaki nutuklarını tahammülle dinliyor, müskül sayabileceği bir vaziyete sokma için, mütereddid: Evet.. dedi, ne garib tesadüf! K r laşmıştı. Cemal, bu arada gözlerini oda laylıkla anlaşıhrdı. dar içer? Kurdoğlu bir zamanlar tanıl • ve hatta gitgide kuvvetlenen dostlukla mak için, hemen gözlerini indirdi. Cemal, zmızla yol tanışıklığı var. Hatrımda kalkapısından ayıramıyan Bekir Beyin kaAlnında ve kaşlannda mütemadiyen mış bir gazeteciymiş derler. Rivayete gö rının nişanesi olmak üzere, birlıkte arkadaşını tanıtmağa hazırlandığı sırada dığına göre, bana malumat vererek y a r rarsızlığını görüp: oynıyan derin çizgilerden, onun bütün re, bu uğurda babasmdan kalan koca bir camileri gezmek ve ezan dinlemekten hu Kurdoğlu daha önce davranıp: Allah aşkma, isiniz varsa başka neş'eli ve mütevazı görünüşüne rağmen serveti batırmış. Meşrutiyet içinde geçir susî bir haz duyuyordu. Büyük kızım Fahrünnisa, damadım dım etmişlerdi. Nur, hemen atılıp tashih etti: zaman geliriz, derken Bekir Bey and e ve içinde zaman zaman nasıl barut ke diği canlı hayatın, şimdi yalnız rüyasını Nitekim gene bu dostluk, ilk zaman Zeki, küçük kızım Nurünnisa; fakat arasildiğini tahmin güç değildi. Cemal, yasıyor. diyor, eline sarılıyor: larda bir an bile katlanamadığı alaturka mızda sadece Nur diye çocuklannı ta Hayır! Asıl siz yardım ettiniz. Ve Efendim, ne münasebet.. Olsa bile Mehmed Demiri bir kenara çekerek: Bu sırada kadınların, bahçede küçük âlemlere hiç değils*e, seyirci gibi iştira nıttı. Sonra dönerek Mehmed Demiri, ben buna nasıl teşekkür edeceğimi bilene ehemmiyeti var! Kusura bakmayın. Bu Bekir Bey çok iyi adamdır. biı sofra hazırlığı yaptıkları görülüyordu. kine sebeb oldu. Artık şark makamlarr kendine mahsus oldukça eski bir teşrifat miyorum. Sonra tekrar babasına döne Bir saniye müsaade, şimdi gelirim. Ve Etraf ta söylenen lâflara kulak asma! de Ali Sabir yorgunluğundan bahsederek, n; yadırgamıyor ve snobismele itham e dilile takdim etti, ve bu arada onun hak rek çok şen, çocuk gibi masum bir tavırla: Cemalin «sakın zahmet etmeyin, biz şöy di. İşin doğrusu akşamcı ve biraz da ku~ ev sahıbine görünmeden, selâmlık kapı dilmek korkusile bu bahisler üzerinde kında ilk bakışta pek te samimî görün Fakat biliyor musun baba dedi, lece oturup konuşmağa geldik» demesi marbazdır. Ufak tefek iptilâlan olmasa sından gitti. eskiden olduğu kadar muhalif görünmeğe miyen uzun medihlerde bulundu. Hat misafirimiz o gün bana, senin çok hoşu* ta Demir bu sırada çekinerek yere ba na gidecek ne güzel şeylerden bahset ne rağmen gene o: melek gibi insan olacak. Dışarda, hayli uzayan hazırlıktan bi •cesaret edemiyordu. Az sonra, sofranın hazır olduğu haber karken «ne de masal okuyor, garib tip!» mişti! Onları dinlerken hep gazetelerini Ne münasebet efendim, zahmet Galiba değeri de buradan geliyor raz sıkılmış gibiydiler. Pencere kenarına yerleştirilmiş ve ihtimamla bağlanmış o verildi. Gene avludan dolaşarak havuz diye düşündü. Fakat Cemal: olur mu? Birşey değil, havuz başında bi diye Demir güldü. Ve sordu: düsündüm. Bekir Beye senden uzun uzadıya lan saksıların arasından dışarı baktılar. kenarına gittiler. Kurdoğlu, orada iki raz dinlenelim efendim.. Ne gibi? Bu sırada henüz daha ağzını açmrya Diyerek dışarı çıkıyordu. Demir, ih Canım efendim, mühim şey değil: Kuru dallar ve arsız yapraklar odayı kızı ve damadile onlan bekliyordu. De bahsetmiştim! diyerek yetiştiği için biraz fırsat bulamamış olan büyük kızla ko • mir, henüz ev halkına takdim edilmemiş emniyet geldi. Tekrar başını kaldırdığı tiyan bu sefer daha yakından tanıma Matbaa batırmış, iki ev satmış. Beş on kafesle kapatılmış gibi örtüyordu. cası, kaşlarını çatıp birbirlerine bakı Bütün bu teferruat bahçenin evvelce ti ki, Bekir Beyin küçük kızile gözgöze sırada, Fatma Nurünnisa babasına dönğa başlamıştı. Bu, uzun mide hastalığı dükkân elden çıkarmış. Faizcilere yakayorlardı. Fahrünnisa, babaşma işaretle: çekmiş ve şişmanken birdenbire zayıfla sını kaptırmış. Şimdi onların hesabına ya titiz bir elden geçtikten sonra, uzun müd geldiği zaman hayretinden ve sevincin nıüş ve göz ucile kendine bakmakta ol • Oturmaz mıyız? dedi. mış adamlar gibi çukur, pörsük yüzlü, şar. Garib şey dir: Borcu arttıkça hayatı det ihmal içinde bırakıldığım gösteriyor den bağırmamak için kendini güçlükle duğu halde: lArkası var] Misafirimiz bana yabancı değil tutabildi. oldukça harap ve geçkin bir adamdı. Üs kolaylaştı. Galiba bütün masrafını ala du. adam

Bu sayıdan diğer sayfalar: