9 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

9 Kasım 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BUGUN 2 nci sahifede: Siyasî İcmal. 3 üncü sahifede: Almanyada ilim müesseseleri « Adnan Cahıd. 5 inci sahifede: Bir İtalyan gazetesine gore şarkî Akdenizde Turkiye ve Sovyetlerin vaziyeti. 6 ncı sahifede: Spor haberleri. 7 nci sahifede Niçin kitab okumuyoruz? . Kandemir. J Madrid düştükten sonra Yeni problem'ler eneral Franko kuvvetlerinin Madride girdıklerine dair iki gündenberi dünyayı dolaşan telsiz haberleri doğru çıkıyor. Bu Ispanya ihtilâli, bütün neşir vasıtalarını seferber eden bir ıhtıras, bir ideologie harbine dönmüştü. Millıyetçilerin kazanmasını istiyenler, aylardanberi, General Frankonun nerede ise Madride girecegini yazdılar; hükumet taraftarlan da «isyan haddi zatında o kadar şümullü değildir, faşistlerin yardımı olmasaydı buno bir iki haftada temizlerdık, fakat ergeç zafer gene bizimdir.» dedıler. Akisleri, kırpıntı ve süprüntü halinde bizim matbuata kadar gelen bu tarafgi rane yazıları bir köşeye atarak vaziyeti objektif bir şekilde gözden geçirirsek, İspanyadaki isyanın iddia edıldiği gıbi para kuvvetile, dışarıdan yardım kuvvetile başarılmış bir iş olmadığını'anlarız. Oyle olsaydı nihaî zaferi mutlaka hükumetçilerin kazanmaları lâzımdı. Çünkü üç beş kuruş uğrunda vicdanını satan adamlar bulmak her nekadar kabilse de, milyonlar mukabilinde olsun kanını son damlasına kadar akıtacak, canını feda edecek, bir kelime ile ölecek tek adamın dünya üzerinde mevcud olabileceğini tasavvur etmek çocukluktur. Propagandanın kütleler üzerinde, onları altüst edecek kadar derin tesirler yapabileceğine inanmamalıyız. Eğer son senelerde, İspanyada müfrit sol partiler bir kısım halk tabakalannı kendi hesablanna kazanmışlarsa bu, sosyal nizamm günün ihtiyaclanna uymamasından ileri gelmiştir. İspnyada servetin tevzii, bugün Avrupanın hiçbir memleketinde gormediğimiz bir şekilde, Ortazaman zihniyetile yapı lıyordu. Köylü, toprak sahiblerinin elinde bir esirden farksızdı. Halkın büyük bir kısmı sefalet içindeydi. Bu vaziyeti, milliyetçilerin de kabul etmediklerini söyliyemeyiz. Nitekim General Franko, ihtilâlciler tarafından devlet şefi~5eçîfdfğî gün söylediği nutukta şöyle diyordu: « Kapitalizm sisteminin imtiyazlarını muhafaza edeceğimizi sananlar aldanıyorlar. Hiç bir ocak sönmiyecektir, hiç bir işçi ekmeksiz kalmıyacaktır. Çokluğa malik olanlar, servetlerinin bir kısmını (daha ziyade arazi mevzuubahistir) hiç birşeyi olmıyanlara verme"ğe mecbur edileceklerdir.» İşte bu sosyal nizamın ihtiyacları karşılamaktaki günden güne artan aczidir ki geçen sene mubalâğalı bir reaksiyonla müfrit partilerin iktidar mevkiine geçmelerine sebeb olmuştur. Fakat îspanyol halkı an'aneperesttir. Onu dinine, ailesine, mazisine rapteden bağlar, bugün General Franko ordularının kazanmakta oldukları zaferleri izaiıa yanyan birinci derecede faktörlerdir. Türkçesi, millet mefhumu, en güç şartlar içinde bile olsa, sınıf mücadelesini yenen, bağnnda eriten, ona üstün bir varlık olduğunu bugün İspanyada bir kere daha ispat ediyor. Maamafih Madridin düşmesile ihtilâl bitmiş, işin beynelmilel politik safhası kapanmış değildir. General Franko bütün dikkatlerine, tedbirli hareketlerine rağmen, şimdiye kadar zaptedilen yerlerde söndürülmesi aylarca sürecek mukavemet kuvvetlerile uğraşmıya mecbur kalacaktır. Bundan sonra asi ve ihtilâlci rolünü oynamak, gerek dahilde reaksiyon yapan ve gerek henüz işgal edilemiyen yerlerde mukavemete devam eden komünistlere düşüyor. Devlet merkezini zapteden yeni hükumetin diğer devletler tarafından resmen tanılıp tanınmaması da ayn bir mesele. Almanya, îtalya gibi faşist memleketler için bu sual varid dahi olamaz. Fakat Fransa ve îngiltere yeni vaziyet karşısında nasıl bir cephe alacaklar? Her ne olursa olsun, garbî Akdenizde İtalya Iehine inkişaf eden son hâdiseler bu iki devletin her zamankinden ziyade birbirlerine yaklaşmalannı, aralarında daha sıkı bağlarla anlaşmalarını icab ettiriyor. Son telgraf haberleri Madridden tayyare ile kaçan Largo Kaballero hükumetinin Valansiyaya gittiğini yazıyorlar. Madridin düşmesinden sonra bu hükumetin takib edeceği yol, beynelmilel siyaset bakımından çok mühimdir. Ispanya Cumhurreisi M. Azananm bir müddettenberi, Katalonyanın merkezi Barselonda bulunduğunu biliyoruz. Başvekil M. Largo Kaballero'nun da arkadaşla S3]fl! 4488 umhuri Telgraf ve mektub adresi: Cumhuriyet, İstanbul Posta kutusu: İstanbul, No 246 \ \ P8Z3rt6SI 9 İKİnCİÎBŞrİll lOjb Telefon: Başmuharrtr ve evl: 22366. Tahrlr heyeti: 24298. İdare ve matbaa fcısmı 24299 24290 Zannederim matmazel, bu ilk deniz seyahatinizdir? On, hayır kaptan! Ben bütün balayı İ seyahatlerimi denizde yaptım! J Madrid içinde kanlı muharebeler Bir Rumen gazetesinin mühim bir yazısı Ispanyanın Vatikan elçiliği ilk krallık bayrağını çekti İspanya hükumeti, ihtilâlcilerin eline geçmektense devletin bütün ihtiyat altınmı denize atacağını bildirdi Londra 8 (Hu susî) Dün ve rilen ısrarlı haber lere rağmen Madridin henüz düşmediği anlaşılmakta dır. Hükumet mi lislerinin hâkim noktalara ve mevkilere çok iyi bir şekilde yerleşmiş oldukla rından şehrin dış mahalleleri ihtilâl cilerin elinde oldu ğu halde merkez, hükumet kuvvetle rinin elinde bulun maktadır. İhtilâlcilerin bü>tün hücumlan hükumetçiler tarafm dan püskürtülmek » tedir. Balkan milletleri sulh içinde yaşamak istiyorlar Askerî itilâf şu günlerde Bükreşte yapılmaktadır, bunu iktısadî itilâf takib edecektir 3 Madridden sarih bir haber almamamak Rosenberg ile birlikte merkezi terkettitadır. Zira gazetecilerin muharebe hat ğini ve nasyonalistlerin Manzanares köprülerini ve Vallegas mahallelerini işgal lanna yaklaşmaları menedilmiştir. Madride taarruz eden nasyonalistler ordusunda kırdırıp duran Arab a&kerler Tenerif radyosu saat 1 de, Madrid Madridin akibeti meçhül hükumetinin Sovyetler Büyük Elçisi M. Paris 8 (A.A.) Bu sabahtanberi KENDİ KENDİMİZİ TENKİD Türk matbuatını Nasreddin Hocanın kuşuna benzetmekten çekinelim! Son günlerde guya matbuatın meslekî teşekkül olarak tekemmülünü tezekkur etmek için yapılmış bir toplantıda gazetelerin tevzi ve ilân işlerine dahi devlet ve kanun kuvvetile çekiduzen vermek istiyen bazı hayırhah zatlar zuhur etmiş olduğunu öğrendık. Ancak hususî his ve hesablarm mahsulü olan bu hayırhahlıkların Türkiyede bütün nezahetile inkişaf yolunda olan mat buatı baltalamasından bihakkın kork malıdır. Kemalist rejimin matbuatı, bizzat Büyük Şefin tarifi dairesinde rejim zihniyetine intıbak şartile, adeta mutlak bir hürriyet düsturuna istinad ettiği halde aramızda maatteessüf bunu henüz lâyıkile kavrıyamıyanlar ve gene maatteessüf hasis hesablarla matbuatın burnunu, kulağmı keserek onu Nasreddin Hocanın kuşuna benzetmek istiyenler vardır. Aklı başmda olan kimseleri bu cereyana kapılmaktan tahzir etmek lâzımdır. Gazetelerde resmî ve hususî ticarî olarak iki türlü ilân intişar eder. Matbuat Cemiyet veya müdiriyetine varidat temin etmek bahanesile bu işlerin şu veya bu şekilde idaresini teklif edenler arasında müddealarını milliyet gayretile tezyin ve teyid eden kimseler dahi görülmektedır. Yani, sizin anlıyacağmız, bir müddettenberi bu matbuat işinde her kafadan bir ses çıkmağa başlamıştır. Muhterem bir zat, resmî ilânlarm bir nevi devlet sübvansiyonu sayılacağım söylemeğe kadar ileri giderek bunun üzerinde dilendiği veçhile tasarruf olunabileceğini iddia etmiştir. Halbuki hakikatin böyle olmadığını anlamak için meselâ herhangi basit bir icra işini kapatIIIIIIIIMIIIIIIIIIMIIIII Mlllllllll • 1111 • IM1111 • MIIIIMIMII ederek MadridValânsiya muvasalasını kestiklerini bil dirmekte idi. Havasın Leganesteki muhabiri, dün saat 20 de Madrid etrafında muharebenin devam etmekte olduğunu bildiri yordu. Havasın Avila daki muhabiri bil diriyor: Nasyonalistlerin, Talavera ve Arranhuez yolları üzerindeki Manzares köprülerini işgal ede Bukreste toplanan Balkan Antantı erkâmharbıııelerı tçtımaına glden Mareşal rek ve hatta geçe Fevzi Çakmak Bukreş istasyonunda kendısıni karşüıyanlar arasında rek, bugün öğleden kendilerini Bükreşte çıkan «Le Moment» gazeie bulmak mevzuu bahsmış; ikincisine göre, sonra Madridde olsi, dosl Yugoslavua Başvckilinın Anka • Ankara, Sofya ve Belgrad arasında Bal* dukları resmen te rauı ziııareti münasebeüle «Yeni Balkan kan ittifakmın yerini tutabilecek bir itilâf yid edilmektedir. anlaşmalanna doğru mu? Y. B. • T.?» düşünülüyormuş. Şehirde vaziyet Bu ikinci tahmin neye istinad ediyor? başlığı allında şu makaleui vazıuor: Londra 8 (A.A.) Royter bildi *** «Büyük devlet merkezlerinin matbtıa rıyor: tı, Balkan meselelerinden bahsetmeğe ve Balkan Itilâfı mümessillerinin BeîlArkası Sa. 4 sütun 4 tel Dr. Stoyadinoviçin Ankara ziyaretini tef gradda toplandıkları sıralarda da sire devam ediyorlar. Yunanistanın meşkuk olduğu iddia Avrupada bugün iki türlü tefsir var • edilen hareket tarzına karşı, Yudır: Birincisine göre, Bulgaristamn Atina goslavya muhitlerinde şiddetli bir paktına kabul edilmesi için bir formül [Arkası Sa. 6 sütun 5 tei Kadınların askerligi mak istiyen bazı açıkgözlerin icranm o işe aid ilânını en okunmaz bir gazetede neşrettirmeğe gayret ettiklerini gözönüne almak kâfidir. En okunmaz bir gazetede neşrolunan ilân yalnız dosyasına konulmak için öyle yapılır, ve açıkgöz bu marifetinde muvaffak olursa halkm hukukuna tasallut edilmiş bulunur. Bizim memleketimizde bütün devlet dairelerinin ilânları bu misale kıyas oluna bilir. Onların sureta neşirleri değil, mümkün olduğu kadar fazla adam tarafından görülmüş olmaları matlub ve mültezemdir. Devlet işlerinde en hayatî ehemmiyeti haiz olan arttırma ve eksiltme muamelelerini muhtevi kanun asla beyhude değildir. Hususî ilânlara gelince, herhangi hayır maksadile olursa olsun bunlara kanun kuvvetile el uzatılmağa niçin ve nasıl cevaz olabileceğine akıl ermez. Milliyet gayreti gibi, burada tamamen yersiz yaldızlı hesablarm mesleklerin de muvaffak olmıyanlarm muvaffak olanları çekemiyerek onlara çelme at mak ihtıraslarmdan yuğurulup hazırlandığmı her zaman ve bütün an'anesile ispat etmek mümkündür. Ana yasayı çiğnediğine bile bakmıyarak sureti haktan görünmeğe çalışan o parlaktan ziyade kaypak sözlerin altmda zehirli bir engerek yılanı saklıdır. Eğer bu küçük oyunlar yürürse, Türkiyede matbuata ilk defa olarak en büyük darbenin böylelikle vurulmuş olacağını şimdiden açık söylemiş buluna lım. Ancak matbuatın bu yolla darbe lenmesi ihtimali karşısında bu sözümüz, son sözümüz değildir. Hazırlanmış bir lâyiha yoktur Ortaya atılan haberler tamamen yanlıştır Ankara 8 (Telefonla) Türk kadınının ordu hizmetlerine de almacağı hakkında ilk defa verdiğimiz haberi bir hayal mahsulü tafsilâtın takib ettiğine işaret etmiştik. Bir sabah refıkimiz, bu lâyiha nın hatta hususî bir komisyon tarafından tetkikine başlandığını yazarak evvelce esaslan hakkında vermek istediği hayal mahsulü tafsilâtı teyid etmek sitemiştir. Refikimizin yanıldığı nokta şudur: Evvelâ Türk kadınının askerligi hakkında, yazıldığı gibi Sıhhiye [Arkası Sa 5 sutun 3 fe] Alman harb ölülerinin kemikleri dün gömüldü Yapılan törene Türk askerleri, Emdenin mürettebatı ve Alman kolonisi istirak etti i Çocuklarımızı Türk mektebine verelim Lâik Hıristiyanlar kongresi çok hararetli oldu İstanbul Kumandan Vekıli Korgeneral Ali Fuad mezarlıkta nutuk söylerken Beşiktaş Galatasarayı 2 1 mağlub etti Lâik Türk Hıristiyanları cemiyeti u İstanbul Kumandan Vekili Korgenemumî heyeti fevkalâde olarak dün Be ral Ali Fuad, Deniz Kumandam Talât, yoğlunda Fransız tiyatrosunda toplan bandosile birlikte bir bölük piyade de mıştır. Tiyatro salonu cemiyet azalarile merasime iştirak etmişlerdir. Merasim sahemen kâmilen dolmuştu ve burada şeh at 11 de ve şu şekilde olmuştur: rin ileri gelen azlık mensublan göze çarİArkası Sa. 7 sütun 1 de] pıyordu. ıiııııiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı Kongreyi cemiyet reisi David Yılmaz I • 1111111111 • 111M111111111111111 • MI111111 • IITII11111111111 tl • II111111111111111 • 11M1111M111 • I açtı ve sık sık alkışlarla kesilen çok he yecanlı bir nutuk söyledi. Lâik hıristi yanlann reisi, ezcümle dedi ki: « Biz Türküz ve kıyamete kadar Türk kalacağız. Türk olmak demek, cebinde Türk pasaportu, Türkiye Cumhuriyeti hüviyet cüzdanı taşımak demek değildir. Türk olmak için kültürile, yaşayışile, dilile, düşünüşile ve kalbile Türk Şimdiye kadar hiçbir dile male dercederek ona «birçok usarelerin lerle birlık olmak demektir. Böyle ol dilmiyen sözlerden biri de «Kimya halitası = melange de plusieure mıyanlar Türk değildir ve bu temiz topChimie» kelimesidir. sucs, mixtion» diye mana veriyor ve raklarda yeri yoktur.» Umumî Harbde Çanakkalede ölen Alman askerlerinin kemiklerinin İstan bula getirildiğini yazmıştık. Bu kemikler dün Tarabyadaki yazlık Alman sefarethanesi bahçesine büyük merasimle gömülmüştür. Alman sefiri, şehrimizdeki Alman kolonisi ve Emden kruvazörü kumandanile zabitleri ve askerleri, Alman mektebi ta lebeleri Şirketi Hayriyenin 71 numaralı vapurile dün sabah saat 11 de Tarabyaya gitmişlerdir. Türk Dili üzerinde TETKİKLER Kimya sözü de türkçedir «Larousse du XXeme siecle» bu kelime hakkmdaki izahatına şöyle başlıyor: «Chimie (bas lat. chimia: gr. chemia ou chumia d'orig. dou teuse).» Diğer taraftan da Walther Prellvvitzin grekçenin etimolojik lugatile Emile Chatelainin Latin Français diksiyoneri gu sözü hiç almıyor. Baillynin Grec Français diksiyoneri de (Chemia) yı almaz, ancak (chumia) yı (khumeia) şeklinde Galatasaray Beşiktaş maçından heyecanlt bir enstantane NADİR NADt lArkası Sa. 2 sütun 2 de] [Bu maça çok geç başlandığı ve hava karardığı için fotoğrafçımız iyi resimler alamamıştır] ITaJsüât altıncı sahifemizdedir] Bundan sonra cemiyeü'n umumî kâtibi Aram Aslanyan çok alkışlanan bir nutuk söyledi. Aram Aslanyan, bilhassa azlık mekteblerinde okuyan lâik hıristiyan çocuk lanna işaret ederek dedi ki: « Neden çocuklarımızı elân hususî azlık mekteblerinde okutuyoruz? Ço cuklarımıza Türk çocuklanndan ayn bir kültür mü vermek istiyoruz? Bu mek tebleri artık kapatalım. Çocuklarımızı LArkası Sa. 7 sütun 3 te] (khumos) sözüne bağlıyor, buna da kök olarak «dökmek, açmak» manasına (khu ) lâfzını gösteriyor. (Khumos) sözü «mayi veya erimiş bir halde bulunan herseyin bu hali, yumuşaklık, tabiî usare, tad, tad duygusu» gibi anlamlara gelir. L. Cledat dahi fransızcanın etimolojik diksiyonerinde konumuz olan kelimenin tarifine «Cbimie, d'origine incertaine» diye girişerek kaynağını lArkası Sa. 2 sütun 1 dej

Bu sayıdan diğer sayfalar: