12 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Kasım 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 12 lldnciteşrin 1936 TANZİMATIN 100 UNCU YILI Bulgarlar bugünü tesit edeceklermiş! Komşumuz Tanzimat Hattını değil, o Hatla kendilerine açılan yolu kutluluyacaklar! İlk duyuşta garib görünen bir haber!.. Fakat işin içyüzü araştınhnca haberin garabeti ortadan kalkıyor, yerine ibretli bir düşünce geliyor. Çünkü komşumuz Bulgarlann Tanzimat hattını değil, o hathn meydana çıkmasile kendilerine açılan halâs yolunu kutluladıklan görül mektedir. Meseleyi izah edelim: Osmanh İmparatorluğunun inhitat devrinde yabancı parmaklann tahriki Rum, Slâv ve Ulah tebaada isyankâr kımıldanışlar vücude getirmeğe başlamıştı. 1770 te mahdud bir mıntakada patlak veren Rum ihtilâlile onu takib eden Karadağ ve Sırp isyanları hep bu yabancı pannaklann hüneriydi. Bulgarlar, bu harekete nisbî bir teahhurla iştirak ettiler ve l 787 1791 yıllan arasmdaki Osmanh Rus muharebesinde Çar ordularile temas ettikten sonra kımıldandılar. Ruslar onlara eski Bul garistanı hatırlattıklan gibi kurtuluş yoluna atılmak fikrini de aşılamışlardı. Bulgarlardan çoğu, o muharebeler sırasında «Hayduk, Haçut, Mumçer» adlarile çeteler kurarak Osmanlılara karşı silâh kullandı, Yaş muahedesinden sonra da çete mensublarından çoğu Rusyaya hicret ederek oradan yurdlannda kalanları ızlâle koyuldu. Vidinde türeyip Imparatorluğa karşı yıllarca isyan bay rağı sallıyan Pazvan oğlu Osman, en ziyade Bulgar sergerdeleri kullanıyor ve Pazvançeti adile sikke kestirerek kendine Slâv süsü veriyordu. Imparatorluk, idare sisteminde küçük bir değişikliğe girişmeden bütün bu karışıklıklarla mücadele etti, her isyanı bastırdı. Fakat fikri öldüremedi. Çünkü başta Çarlık olmak üzere komşu hükumetler hıristiyan tebaanm aynlık emellerini körükleyip duruyorlardı. Yanya, Mora ve Mısır isyanlannm sonunda Saray, vaziyetin vahametini kavradı ve idare tarzında esaslı bir değişiklik yapılmadığı takdirde bütün Rumelinin Mora ve Mısır gibi elden çıkacağını anladı. Zaten hıristiyanlan isyana teşvik ve vukua gelen isyanları himaye eden komşu devletlerin ileri sürdükleri şikâyet te «İmparatorluk idaresinin bozukluğuna, hıristiyan tebaanın mağdur ve mazlum olduğuna» istinad ediyordu. Bu, yalan da değildi. Hıristiyanlara iyi muamele edilmiyordu. Yalnız Islâmlann da gördüğü muamele onlardan farksızdı. Avrupahlar bu noktayı dile almayıp münhasıran hıristiyanların vaziyetini düzeltmek istiyorlardı. Mısır meselesinin dalbudak salıp ta bütün büyük devletleri işgal ettiği bir sırada Parise ve Londraya gitmiş olan Mustafa Reşjd Paşa, İmparatorluğun tam bir inhilâle uğramasımn önüne geçmek için idarî bir değişiklik yapılması lâzım geleceğini anlıyanların başı oldu ve Sultan Mecidin tahta çıkmasile beraber îstanbula gelerek düşüncesini ona da kabul ettirdi, «Tanzimat hattını» neşretti. Osmanh İmparatorluğunda yeni bir devir açan Tanzimat hattı, «26: Şaban: 1255» tarihini ihtiva ediyordu. Mustafa Reşid Paşa, Abdülmecid namına kaleme aldığı bu hattı, debdebeli bir alayla ve 1839 teşrinisanisinin üçüncü günü Gülhanede bizzat okudu. Komşumuz Bul garlann, Milâdî tarihe değil de hattm altmdaki Hicrî tarihe değer verdikleri ve 1355 şabanının yirmi altısına tesadüf eden bu günü, Tanzimat hattınm yüzüncü yıldönümü sayarak kutlulama merasimi yaptıkları anlaşılıyor. Hatta malum olduğu üzere şu beş yeni esas vardı: 1 Müslim ve gayrimüslim bütün Osmanhlann kanun nazannda müsaviliği. 2 Müslim ve gayrimüslim bütün Osmanhlann can, mal, ve namuslarmın masuniyeti, 3 Muhakemelerin alenî yapılması, muhakemesiz idamlarm men'i, idamla cezalandınlanlann mallannm musadere edilmemesi, 4 Vergüerin muntazam bir şekilde ve mükelleflerin kudretine göre tevzii, 5 Memurlara maaş tahsisi, rüşvetin men'i. Görünüşe bakılırsa hıristiyanlann bu hattan bahtiyar olmalan lâzım gelirdi. Çünkü kanun nazannda müsavi olmakla hükumet memuriyetlerine girmek hakkmı kazanıyorlar ve muhakeme usulünün kabulilele de kolayca tecrim ve tecziye olunmaktan kurtuluyorlardı. Fakat iş, hiç te böyle olmadı. Hattın okunması biter bitmez merasimde hazır bulunan Rum patriği, Fransız sefiri Pontoisnın kulağına iğildi, kırmızı atlas keseye konulan hattı gösterdi: Bu kâğıdın, dedi, şu keseden bir daha çıkmamasını dilerim. Şehır ve Memleket Haberleri Tasfiye halindeki sigorta şirketleri Dün fevkalâde bir toplantı yaptılar Tasfiye halinde bulunan Türkiye Millî sigorta şirketinin tasfiye heyeti umu miyesi dün şirket merkezinde fevkalâde olarak toplanmıştır. Toplantıda tasfiye heyeti tarafmdan hazırlanan rapor ve tasfiye vaziyeti bilânçosu okunmuş ve tasdik edilmiştir. Tasfiye murakıbı olarak ta hissedarlardan Sadık seçilmiştir. Türkiye millî ve Föniks şirketlerindeki tasfiye muamelâtı bir taraftan devam ederken, diğer taraftan sigortalıların diğer şirketlere devri işi de yürümektedir. Şinr diye kadar vadesi gelmiş veya ölüm, yan* gın gibi hallerle mutazarrır olmuş sigortalılara da tazminat verilmektedir. Bu tazminat için Millî Reasürans 500,000 lira tahsisat koymuştur. Siyasî icmal Lehistan . Ingiltere ehistan Hariciye Nazın mîralay Bek resmen Londrayı ziyaret ederek İngiîtere Hariciye Nazın Mister Eden ile uzun uzadıya görüştü. İngiliz İmparatorluğunun diğer erkânile tanıştı. İngiîtere Kralınm nez • dine kabul edildi. Bu ziyaretin zahirî ve resmî mahiyeti şudur: Mister Eden şark misakı tasavvuru hakkında alâkadar devletlerin fikirlerini anlamak için geçen sene yaptığı uzun seyahatte Varşuvaya da uğramış ve miralay Bek ile görüşmüş olduğundan şimdi Leh Hariciye Nazın İngiliz Hariciye Nazınnın ziyaretini iade etmektedir. Fakat bütün dünya Leh Hariciye N a zının Londra seyahatine politika nokta sından gayet büyük ehemmiyet veriyor ve bu ziyaretten Avrupanm mukaddera • tına tesir yapacak neticeler bekliyor. Çünkü Avrupanm işleri çok kanşmış ve bütün vaziyet seyyal bir hal alıp istikrarını kaybetmiş olduğu bir sırada ötedenberi Avrupa politikasmda istikrar âmili olan Lehistanla İngilterenin şu sırada sıkı temasta bulunmalarmın Avrupa işlerini düzeltmeğe yarıyacağı tahmin olu nuyor. Avrupadaki vaziyetin ahiren büsbütün karışması ötedenberi ve bahusus Umumî Harbden sonra Fransanın Avrupa po litikası üzerindeki nafiz ve hâkim mev kiinin birçok sebeblerle sarsılmış olmasından neş'et etmiştir. Fransa, kendi müttefiklerinin ve İngilterenin rey ve muva • fakatini almaksızın, hatta bunlann ve bahusus Lehistanın gösterdikleri şiddetli itiraz ve muhalefete ehemmiyet vermeksizin Sovyetlerle ittifak etmekle kendisine karşı devletlerden bir çoğunun bes lediği itimad ve emniyeti kaybetmiştir. Bu hareket, Fransanın, kendi kuvvetine, müttefiklerinin ve bilhassa Ingiltere gibi müdafaa ihtiyac ve menfaatleri Fransa le müşterek bir cihan imparatorluğunun siyasî ve askerî kudretine güvenemediği suretinde karşılanmıştır. Diğer taraftan bu ittifakı vesile ittihaz eden Almanya, Belçika ve Fransa hududlarındaki gayriaskerî mıntakayı işgal ve tahkim ettiğinden Fransanın arkadan Almanyayı sıkıştırmasına ve bu suretle orta ve şarkî Avrupadaki müttefiklerine ve dostlarink müessir surette askerî yar dımda bulunmasına imkân kalmamıştır. •GenoîİMî ittifak yüzünden büyük deverlerle harbe tutuşmak ihtimalini derpiş eden Belçikanm Fransa ittîfakını bıra • kıp eski bitaraflığa rücu etmış olması Fransanın kredisini büsbütün düşürmüş ür. Fransada iş başında bulunan sol cenah partilerinin komünistlerin tesir ve tazyikı altında kalarak memleketin içtimaî ve iktısadî nizam ve intizammı büsbütün altüst edecek kanunlar çıkarmış olmalan ve haricî politikada dahi Başvekil M. Blumun malum ihtiyatkârlığına rağmen Fransanın büsbütün müfrit sollarm dileklerine uygun bir yola girmeğe zorlanması ihtimali, Fransanın dış politikasmın atisi hakkında da şüpheler uyandırmıştır. İşte Fransanın Avrupa politikasındaki nüfuz ve hâkimiyetinin, kısa veya uzun bir zaman için sarsıntıya uğramış olması Avrupa ahvalinin sabit esaslar üzerinde istikrarını, politikasına başlıca gaye tutan Lehistanın ayni emeli besliyen İngilte • reye baş vurmasına sebeb olmuştur. Lehistanın istiklâlini kaybeylemesi Avrupanm muvazenesini bozmuş, teca • vüz ve tevessü istidadmı haiz büyük devletlerin hududlarını ve cephelerini karşı karşıya getirmişti. Son büyük Avrupa harblerinin ve bahusus Büyük Harbin çıkmasmda Leh milletinin müstakil olma* ması başlıca âmil olmuştur. Leh milleti Umumî Harbin sonunda istiklâle yeniden kavuştuktan sonra, Avrupada tekrar muvazene ve istikrar âmili olmuştur. Şimdi Lehistan, ikisinin ara sında bir sed gibi durmasaydı komünist Rusya ile millî sosyalist Almanya çok • tan birbirlerinin boğazına sarılmış ola caklardı. Baron Bek, Danzig işlerinde, mazbata muharriri Mister Edene Mil • letler Cemiyetinde ve umumî politika sahasında yardım etmemiş olsaydı bu mesele, ihtimal, bugün büsbütün Avrupayı ateşe vermiş olurdu. Şimdi de Londrada Leh ve İngiliz devlet adamlan Avrupa muvazenesini ve sulhunu kurtaracak yeni çareleri birlikte düşünüyorlar. Tramvay Şirketinden bir rica Tıb Fakültesi talebesinin haftada dört gün sabahlan Etfal hastanesinde dersleri vardır: Cuma, cumartesi, pazartesi ve çarşamba günIeri. Askerî talebe ile yurddaki talebe vaktinde derse yetişebilmek için çok zorluk çekiyorlar. Ekseriya tramvay veya rramvayda kâfi yer bulamıyorlar. Bu işin kestirme bir tek çaresi var: Yukanda isimleri yazılı günlerde sabahlan saat 7,5 ta Tramvay Şirketinin Beyaztdda (Tıb talebesine mahsus) altı araba bulundurması ve tahrik etmesi. Askerî talebe arabalara Beyazıddan, yurd talebesi ise Ayasofyadan bineceklerdir. Adedleri yüz seksen kadar olan talebeye altı arabanın kifayet edeceği hesab olunmuştur. Ayni talebe derslerini bitirdikten sonra öğle yemekleri için gene îstanbuldaki yerlerine dönçceklerdir. Bunu da temin etmek için Tramvay Şirketi öğleyin saat tam yanmda kezalik bu talebeye mahsus olarak Şişli baslangıc istasyonunda altı araba bulundurursa bu talebenin işi yoluna girmiş olacaktır. Bu isin bu suretle tanzim ve tatbikını Tramvay Şirketinden bilhassa rica ederiz. Ücretle istihdam edilecek memurlar Maliye Vekâleti bir tamimle keyfiyeti bildirdi Maliye tahakkuk, tebliğ memurlan, tahsil tebliğ memurlan, piyade ve süvari tahsildarlar ve şube tahsildarlannın üc rete tâbi olacaklan kanun iktızasmdan idi. Maliye Vekâleti bir tamimle bunun tatbikına geçmiştir. Bunlardan 31 ağustos 1936 tarihine kadar filen 25 sene hizmet etmiş bulunan mutlak surette tekaüde sevkolunacaklardır. Yalnız bu tarihde filî hizmet müddetleri 20 sene veya daha ziyade olanlar 25 seneyi dolduruncıya kadar eski maaşlarile istihdam edileceklerdir. Bu müddet bitince bunlar da tekaüde sevkedilecek lerdir. Ancak bu gibiler 25 seneyi dol durmadan işten men veya Vekâlet em rine ahnmak, istifa veya vazifeden doğacak bir suçla mahkum olmak gibi herhangi bir sebeble olursa olsun vazifelerinden aynlırlarsa 1683 sayılı kanunun 26 ncı maddesi hükmü dairesinde tekaüde sevkedileceklerdir, 31/8/936 tarihinde filî hizmet müddeti 20 seneye varmamış bulunanlann maaşlı memuriyet müddetine aid tekaüd hakları mahfuz kalmak üzere ücretle istihdamlarına devam olunacaktır. Yalnız ücretli olanlar yeni vazifele rinden istifa suretile ayrılan bu kabîl memurlara kanun mucibince istihkakları olan ikramiyeleri verilmek suretile alâ kaları kesilecektir. L Tanzimat Hattını neşrettiren Sadrıazam Mustafa Reşid Paşa Neden?.. Çünkü hıristiyanlar, kendilerine müsavat, adalet ve emniyet getiren Tanzimat hattının ecnebi müdahalelerine sed çekmesinden korkuyorlardı. Halbu ki o müdahaleler, hıristiyan unsurlara ergeç istiklâl temin edecekti. Nitekim Mora isyanı müspet bir neticeye ermişti, küçük bir Yunanistan kurulmuştu. Rum patriği, eski idaresizliğin ve hıristiyanlar ağzında dönen mubalâğah şikâyetlere vesile olan anarşinin devamını Yunan megaloideası için gerekli ve Tanzimat hattını da bu mülâhaza ile zararlı bulu yordu. Hıristijranlarm hatta karşı hoş nudsuzluk göstermelerini icab ettiren başka sebebler de vardı. Bunlann en mühimmi gene «hukuk müsavatı» keyfi yeti idi. Kendileri, müslim halktan ayn muamele gördüklerini söyliyerek şikâyet edegelmekle beraber onlarla her hususta müsavi olmayı arzu etmiyorlardı. Çünkü böyle bir müsavilik, meselâ askerî mükellefiyette de bir olmayı intac edecekti. Halbuki müslümanlann askerlik yapıp kendilerinin o külfetten masun kalmaları, nüfus meselesinde müslümanlar aleyhine bir vaziyet ihdas ediyordu. Hıristiyanlar bu vaziyetin kendi zararlarına düzelme sini istemiyorlardı. Cahil müslümanlardan çoğunu da memnun etmiyen bu hat, şu sırretle dedikodu mevzuu teşkil ederken Bulgarlar, Çarlık Rusyasının irşadile, ondan istifade etmek yolunu bulmakta gecikmcdiler. Haklarda müsavilik prensipine dayana rak mezhebî hürriyet talebine kalkıştılar. Petersburg, müstakil bir Bulgaristan vücude gelebilmek için evvelâ müstakil bir Bulgar kilisesine ihtiyac bulunduğunu takdir ettiğinden Bulgarları böyle bir talebe teşvik etmişti. O zamana kadar İmparatorluk hududları dahilindeki bütün hıristiyanların ruhanî reisi tanılan Rum patriği, Bulgarlann müstakil bir kilise istemelerine şid detle karşı koydu. Çünkü Patrikhane muhtelif ırklara mensub olan ortodokslan Rumlaştırmak siyasetini güdüyordu, hatta Bulgarlann oturduklan mmtaka larda imtiyazlı Rum mektebleri tesisi ve ayinlerde slavcayı kaldırıp yerine rumcayı ikame etmişti. Bulgarlar, Tanzimat hattındaki müsavat ve adalet vaidlerine istinad edeıfck tnezheb hürriyeti istediklerini söylediler ve Rum patriğinin nüfuzundan kurtarıl malannı dilediler. Rusyanın eli bu hamlede apaçık görülüyordu. Çünkü patrikhaneden itizal eden Bulgarlar küme küme Rusya sefarethanesi önüne gelerek Çann şerefine ilâhiler, şarkılar okuyor lardı. Patrik Kiryalos, bu cereyanın önüne geçemeyince istifa etti ve yeni patrik intihabıpa Bulgar cemaatleri iştirak etmiyerek iş büsbütün alevlendirildi. Bulgar piskoposu Hlâryon bu arada en büyük rolü oynuyordu. Nihayet Rusya resmen ortaya çıktı, Tanzimat hattile onu teyid eden (1855) tarihli ferman mucibince her türlü hürriyet haklarma malik olan Bulgarların, mezhebî özgürlüğe de sahib olmalan icab edeceğini ileri sürdü ve müstakil Bulgar eksarhhanesini kurdurdu. İslâmların halifesi unvanını taşıyan Osmanh padişahı, hıristiyan kiliselerinin banisi oluyordu, bir frenk tarihçisinin dediği gibi bu, gerçekten garib bir temaşa idi. Mezhebî hürriyet, birçok örneklerinde istiklâli doğurur. Bulgarlar da 1870 te açtıkları eksarhhanenin ardından 1875 isyanını hazırladılar ve iki yıl sonra da müstakil bir prenslik kurdular. îşte onların tanzimat hattını, kendile rine halâs vaid ve temin eden bir vesika sayıp ta bugün merasim yapmalarının sebebi. O hat, bütün hıristiyan tebaayı bir yandan telâşa düşürmüş ve bir yandan şımartmıştı. Bulgarlar, telâş ile şımarıklığı telif ederek kendi çıkarlarını temin etmekle akıllı bir millet olduklarını gösterdiler. Bize düsen sadece hakikati kaydetmektir. M. TURHAN TAN MÜTEFERRÎK Nafıa Şirketler komiserliği îzmir Nafıa Şirketler komiseri Süruri, İstanbul Nafıa şirketler komiserliğine tayin edilmiştir. Hidiv Abbas Hilminin oğlu şehrimizde Eski Mısır Hidivi Abbas Hilminin oğlu AbcKilmün'im Mısırdan şehrimize gelmiştir. Tütün amelesi bugün işe başlıyor Ahırkapıdaki Nemlizade Mithatm tütün imalâthanesindeki amele ile müessese sahibi arasmda, yevmiyelerin tediye şekli yüzünden çıkan ihtilâf halledilmiş bulunmaktadır. îşçiler, bugün, müessesenin teklif ettiği usul üzerinden çalısmağa başlıyacaklardır. Sis yüzünden Dün de bir vapur karaya oturdu Mevsim dolayısile son günlerde havaların sisli gitmesi dün de bir kazaya sebeb olmuştur. Bandırma postasım yapmakta olan Bandırma vapuru İstanbula gelirken sabahleyin saat 4,47 de sis yüzünden rotasını kaybederek Marmara adasının şimal sahilinde karaya oturmuştur. Geminin karaya oturması yolcular arasında heyecanı mucib olmuşsa da vaziyetin tehlikeli olmadığı anlaşıhnca sijkunet avdet etmiştir. Bandırma va puru civardan imdad istemekle beraber kendi vesaitile de kurtulmağa çalışmış ve saat 9,15 te "kendi kendisini kurtar mış ve limanımıza gelmiştir. KÜLTÜR İŞLERİ Muallimler yardım sandığının yapacağı yardımlar Istanbuldaki muallimlerden ve Maarif memurlarından, ölenlerin ailelerine yardım etmek maksadile kurulan sandığa kaydedilen azanın adedi 1560 kişiye baliğ olmuştur. Sandık, ilk defa olarak, geçenlerde vefat eden Kadıköy ikinci orta mektebi riyaziye muallimi Hamdi Üstünün ailesine yardım ede cektir. Ancak Hamdi Üstün, vefatından iki ay evvel sandığa aza olduğu halde aidatı mutemed tarafından henüz sandığa yatırılmadığından ailesine yardım •hususu hakkında kânunusani başıntla toplanacak olan heyeti umumiyeden bir karar, almacaktuu Bu .vesije ile de eandık için toplanan paranm günü gününe sandığa yatırılması lâzım geldiği görülmüştür. Millî tasarruf haftasma hazırlık Millî Tasarruf ve İktısad cemiyeti tasarruf haftası için hazırlıklara başla mıştır. Tasarruf haftası kânunuevvelin 12 sinde başlıyacaktır. Millî Tasarruf ve İktısad cemiyeti bu sene faaliyetini tasarruf ve yerli mal lar mevzuları üzerinde teksif etmektedir. Tasarruf hesabları şimdi 70 milyon liraya çıkmıştır. Bu sene 100 milyon liraya çıkmasma çalışılacaktır. Bu sene hazırlanan afişler, halkı or manları tahrib etmemeği, maden kö mürü yakmağa, portakal ve balık ye meğe teşvik etmektedir. Torik bolluğu Son günlerde bilhassa Karadenizde külliyetli miktarda torik çıkmağa başlamıştır. Dün üç İtalyan şilebi Karadenizden torik yükliyerek İtalyaya hareket etmiştri. Dün Boğaz açıklannda o kadar çok balık çıkmıştır ki, bu üç İtalyan vapurunun aldıklarmdan başka on motör dolusu balık ta Balıkhaneye gelmiştir. Bu yüzden torik fiatları çok düşüktür. Küçük san'atlar kongresi Muallimler arasmda yeni tayinler bugün açılıyor Ankaradan bildirildiğine göre küçük san 'atlar kongresi yarın sabah onda, İktısad Vekâletinde Celâl Bayarın bir nutkile açılacaktır. Kongrede küçük sanatlarla san'atkârlarının bugünkü vaziyetleri, çalışma, yetişme ve satış tarzlannı gösteren bir rapor okunacak, bundan sonra muhtelif encümenler seçilecektir. İktısad Vekâletince hazırlanan küçük san'atlar kanun projesi de kongrede tetkik edilecektir. Kongreye iştirak edecek murahhaslar 150 kadardır. Bunlardan mühim bir kısmı bugünkü trenlerle geldiler. trlandaya yapılacak ihracat İrlanda ile aramızdaki ticaret anlaşmasınm takas hükümleri hakkında bir talimatname hazırlanmıştır. Bu tali matnameye göre, ihrac edilen malın yüzde elli bedelinin memlekete döviz olarak girdiği Merkez Bankası vesaikile takas heyeti nezdinde ispat edilecektir. Fatih orta mektebi fransızca mual limliğine Ankara Ana muallim mektebi muallimlerinden Mevhibe, Fatih orta mektebi münhal ingilizce muallimliğine İstanbul Kız lisesi muallimlerinden Fatma Meliha, İstanbul Maarif müdür muavinliğine Tokad Maarif müdürü Rüştü, Gelenbevi orta mektebi tarih muallimliğine Tarih encümeni kâtib liğinden açıkta Hulusi, İstanbul Kız lisesi müdür muavinliğine ayni lise riyaziye muallimlerinden Mediha tayin edilmişlerdir. ŞEHİR İŞLERİ Bu ne güzel iş Dahiliye Vekâleti, belediye gelirlerini artırmak maksadile yeni bir kanun projesi hazırlamış, bunun için alâkadar belediyelerden de mütalea sormuştur. Yeni kanun projesi belediye gelirlerini arttırmakla beraber mükelleflere de hiçbir ağırlık yüklememektedir. Lâyi ha yakmda Meclise verilecektir. Küçük san'atlar kongresine iştirak edecek murahhaslar Ankaraya gitmişler dir. Bu meyanda Ticaret Odası esnaf İhracat mevsimi dolayısile son bir ay şubesi müdürü Kâzım da Vekâletin daiçinde limammızda yükleme, boşaltma veti üzerine kongreye iştirak etmek üzere ve aktarma işleri çok artmıştır. Bu va Ankaraya gitmiştir. ziyet Liman idaresinin elindeki vesaitin böyle işlerin mütekâsif olduğu zamanlarda ihtiyacı karşılamaktan çok uzak İstanbul Müftülüğünden: olduğunu göstermiştir. îkinciteşrinin on altıncı pazartesi günü İdare, bilhassa ihrac mallanmn ak tarması ve ithalât emtiasmm vapur Ramazanı şerifin iptidası olduğu ilân olarda kalmaması için limanda mevcud lunur. bütün vesaiti seferber etmekle beraber bilhassa mavna miktarmı çoğaltmak iADLİYEDE çin de yeniden 20 mavna yaptırmağa karar vermiştir. Bunlardan bir kısmı Adliye imtihanını kazananlar nm inşasına başlanmıştır. Geçenlerde Adliyeye ahnacak kâtibECNEBİ MEHAFİLDE ler için bir imtihan açılmış ve 70 kişi iştirak etmişti. Neticeler dün anlaşıl Belçika sefareti müsteşarı mıştır. İmtihanda üçü kız, yedisi erkek Belçika sefareti müsteşarı M. Andre olmak üzere 10 kişi kazanmış ve bun Mot, Belçikanm Sofya elçiliğine tayin lar dün tayin edilnaiştir. Son Adliye encümeni toplantısında edildiğinden, yeni vazifesine başlamak verilen bir karara göre, bundan sonra üzere dün Bulgaristana gitmiştir. etmek istiyen İtalya Kralınm doğum günü terfi yazı yazmaktankâtibler makine ile seri imtihan vermeğe İtalya Kralı Üçüncü Viktor Emanu mecburdurlar. Bunun için 1 kânunusaelin doğum günü münasebetile dün sani 1937 ye kadar mühlet verilmiştir. bah Sent Antuvan kilisesinde ruhanî Adliyeye verilen polis bir âyin yapılmıştır. İtalyan müessese lerile limammızda bulunan İtalyan vamemurları purları bu münasebetle donanmışlar Beşiktaş polis merkezi müretteba dır. tmdan Süleyman ve Sabri, emvali metBursa Adliyesine tayin rukeye aid arsalardan birine müsaadeedilen gencler siz bir ev yaptırmak istiyen Gani admBursa (Hususî) Bu sene İstanbul da birisinden 5 lira ve yol parasmdan Hukuk Fakültesinden mezun olan genc kaçmak istiyen Nuri admda birisinden lerden Sabahat ve Belkisle Nihad is de 4 lira almakla suçlu olarak dün Adminde üç genc hâkim namzedi olarak Süleyman ve şehrimize tayin edilmişlerdir. Yeni ad liyeye verilmişlerdir. Sabrinin sorguları dün üçüncü sorgu liyeciler burada Müddeiumumilikte işe başlamışlardır. hâkimliğince yapılmıştır. DENİZİŞLERİ Limanda yükleme ve boşaltma işleri Kongreye giden murahhaslar Pazartesiye ramazan İbrahimağa çayırına dökülen çöpler Kadıköy civarının çöpleri, öteden beri, Haydarpaşa ile Kadıköy arasmda bulunan İbrahimağa çayırı denilen mahalle dökülmekte idi. Şişlide olduğu gibi bu semtler de, sinek istilâsına uğramıştır. Bu civar halkı Belediyeye müracaatle şikâyette bulunmuşlardır. Belediye, bu şikâyetleri nazari dik kate almış ve gerek İbrahimağa çayı rında toplanan çöpleri, gerekse şimdiden sonra mahallelerden toplanacak Çöpleri dökmek üzere Merdivenköyle İçerenköy arasmda eski bir taş ocağı bulmuştur. Dünden itibaren çöpler buraya dökülmeğe başlanmıştır. Bir şikâyetin cevabı İstanbul Emniyet müdürlüğünden dün şu mektubu aldık: «29/10/936 günlü gazetenizin Halk sütununda Abdülkerim imzasile çıkan bir şikâyet mektubunda kendisine üç senedenberi tekaüd maaşı tahsis edil mediği yazılmaktadır. Yapılan tetkikatta kendisinin müddeti hizmeti itibarile kanunen tekaüd maaşı tahsisine imkân olmadığı cihetle 933 senesinde 936 lira ikramiye verilmek suretile meslekten alâkası kesilmiş ve maluliyetin vazifeden mütevellid olmadığı anlaşılmıştır Şikâyetin bu suretle tekzibini rica rim.» Muharrem Feyzi TOGAY Cumhuriyet Nushası S Kuruştnr j Türkiye şeraiti» * in Hariç ^ n Senelik 1400 Kr Altı ayhk 750 Üç ayltk 400 Bir aylık 150 1700 Kr 1450 800 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: