17 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

17 Kasım 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 17 tkinciteşrin 1936 Bütün tazyik ve işkenMAHLUKATIN S1RLARI celere rağmen Hayvanların merhamet, sevgi ve yardım hisleri IBaştarafı l inci sahifede\ Malta ziyareti Bunlar da ekseriyetle memur ve Suriyelilerin akrabalarındandır. Köylerde yapı Şaşılacak adetler lan intihablarda bütün cebir Kartncalartn aç hemcinslerini doyarduklarım, papağan» ve tazyika rağmen rey veren leartn eşleri ölünce kederden öldüklerini bilir mistnîz? tek ferd olmamıştır. întihab memurlarınm yaptkları sui istimaller neticesinde Arab ların yüzde 25 nisbetinde rey verdikleri ilân edilmiştir. Kasirizade Mustafa Ağa ile Adalı Hacı Mehmed Efendi meb'usluk için namzedlikle rini koymuşlardır. Abdurrahman Kanit İnsanlar; her devirde bir ailc, bir kabile veya cemiyet etrafında toplanmak, haricî tehlikelere, taarruzlara karşı müşterek menfaatlerini müdafaa etmck için birleşmek ihtiyacını duymuşlardır. Hayvanlar da böyledir. Tek başma yaşamağı tcrcih cden hayvanlar, yok denecek kadar azdır. Bunlar, çalışmak için olsun, mücadele vcya eğlence için olsun mutlaka bir sürii halinde topla nırlar. Tarihi tabiî âlimleri; hayvanlann yalnız menfaat ve faidelilik gayesile değil, müşterek bir hayat yaşamanın zeTklerinden istifade için birleştiklerini, sürüler teşkil ettiklerini söylüyorlar. Hayvanlar; biribirlerine yardım ve muavenet etmek, şefkat ve merhamel göstermek gibi insanlara şeref veren hassalardan, meziyetlerden mahrum değil lerdir. lar da sürii halinde yaşarlar. (Siberya) da bu hayvanlardan mürekkeb o kadar büyük sürüler vardır ki Ruslar, (Siber ya) yı işgal altına aldıkları zaman bunları avlamağa başlamışlar ve bu iki seneden fazla devam etmiştir. Yalnız büyük yırtıcı hayvanlar vahşi ve infirad taraftarıdırlar. Aslanlar, Kaplanlar ve Parslar arasında «herkes kendi başma...» politikası caridir. Kurdlar ve papağanlar Kurdların; avlanmak için hakikî kulübleri vardır. Şikân şaşırtmak, çevinnek ve yakalamak usulleri cidden mahiranedir. Kartallar da ayni suretle hareket e* derler. Bunlardan birisi, yağlı bir parça ele geçirdi mi yalnız başına istifade edecek yerde bilâkis arkadaşlanna haber ver • mekte istical ettiği birçok defalar gö" rülmüştür. Sofraya, ilk evvel yaşlılan otururlar, kannlan doyunca yerlerini daha genclere bırakırlar. Papağanlar; avladıklan şeyi kardeşçe paylaşırlar. Dahilinde tam bir münasebet vedadiye, ahenk ve imtizac hüküm süren cemiyetler teşkil ederler. Bunlar, Karga gibi bazan başka cins hayvanlann misafirlerini de kabul eder ler. Papağanlar çok nazik, çok mültefh tirler. Misafirlere karşı lüzumunda fazla hüsnü kabul gösterirler. Muhabbet ve şefkatleri ifrat derecededir. îçlerinden biri öldürüldü mü hemen bir (ağlayıcı alayı) teşkil ederler, ve ölünün üstünde uçarlar, acı acı bağırarak elemlerini, yeislerini ilân ederler. Bir avcmın kur şununa kurban olan arkadaşlanna son (vazifei uhuvveti) izhar edebilmek için hayatlarını tehlikeye koymaktan çeiinmezler. Eşi yakalanan, tuzağa düşen Papağanlardan bazılarmın az zaman sort* ra kederden öldükleri çok görülmüştür. Namyaslar (bir nevi sincab), çok mü" debbir ve hasis denilecek derece mukte* siddirler. Paralannı demir kasalarda saklıyan ve bir santimini sarfetmek istemi yen hasisler gibi, yer altındaki kovuk larda, dehlizlerde yaşarlar, çok miktar da ceviz ve saire idhar ederler. Maymımların, Gorillerle Orangotan lar müstesna, hemen hepsi cemiyet ha linde yaşamak kabiliyetindedirler. îçlerinden birisinin acı acı bağırdığını iş;tince hep birden imdad ve muavenete koşarlar. Bir avdan veya müsademeden sonra yaralılannı bırakıp kaçmazlar, başı ucunda beklerler, canlandırmağa çalı şırlar. Pengoenler; yavrularının talim ve ter biyesine büyük bir itina gösterirler. Ana, baba yiyecek aramağa giderken yavrularını mutlaka bir mürebbinin himayesine tevdi ederler. Yavrulardan birisi serkeş lik gösterdi, itaatten aynldı veya bir hata etti mi mubassır (!) hemen tüylerinden birini çekiverir. Kanadının tersile vurduğu bir tokat, ve mühim anlarda bir gaga darbesi, yaramaz yavruyu yola getirmeğe, uslandırmağa kâfi gelir. Hayvanlann yekdiğerine yardımlart Hayvanlar âleminin en zayıf, en narinleri arasmda bile cemiyetin faidesini anlamıyan, takdir etmiyen yok gibidir. Bir karaböcek; dere kenannda biı kurbağa ölüsü gördü mü, derhal koşar, arkadaşlanna haber verir, yardım ve muavenet taleb eder. Bunlar; menfaati zatiyelerini düşünmezler, istenilen yardımı esirgemezler. Sonunda, bir mükâfat taleb etmeksizin çekilir, giderler. Doktor Tramus Darvvin; Yengeçle rin, deri değiştirdikleri zaman, diğer deniz mahluklarının taarruzuna karşı mü dafaa için bekçiler, muhafızlar tayin ettiklerini görmüştür. Gene bir âlim, balık ve nebatat muhafazasına mahsus havuzdaki yengeçlerin bir tahlisiye takımı tesis ettiklerini ve kazara sırtüstü düşen bir yengecin doğru labilmesi için yardıma koştuklannı biz • zat gördüğünü yazıyor. Hayvanlarının biribirlerine yardım ve muavenetlerinin en güzel misalini arılaı teşkil eder. Bu yorulmaz işçiler durmadan, dinlenmeden çalışırlar ve bütün işleri aralarında taksim ederler. Her arının bir vazifesi vardır. Adana 16 (Hususî muha birimizden) Buraya gelen son haberlerden öğrenildiğine göre Sancağın vaziyeti vahametini muhafaza etmekte berdevamdır. tntihabatın temdid edilmesine rağmen fazla i§tirak olmamıştır. Bütün kazada ademi iştirakin yüzde seksen olduğu kat'i yetle öğrenilmiştir. Sancak delegesi Doryonun istifa e deceği haber verilmektedir. Bütün manda memurlart tam bir aciz içinde bulunmakta dır. Otorite Fransız adamı ol makla tanınmış dört be§ ki şile Şam memurlarınm eline geçmiştir. Bu baştbozuk ve liyakatsiz otorite kanunsuz cebir ve şiddete kalkıştığın dan çarpışmalar beklenmektedir. Halkın ileri gelenleri sükuneti tesis etmek için ça lışmaktadırlar. Seçime iştirak etmiyen Türk köylüsünü zorla seçim yerine sevketmek yüzünden dün Ordu nahiyesinde halk la Halebli jandarmalar arasmda kanlı çarpışmalar ol duğu ve sekiz kişinin yara landığı bildiriliyor. Akverdi Sancakta vaziyel vahametini muhafaza ediyor IBaştaraft l incı sahifeie] yesine ve gemi kumandanlarına bir zîyanizaltı gemilerini bir müddet takib ve fet verecektir. Bu ziyafet esnasında ev teşyi etmişlerdir. sahibi gemilerde filomuzun diğer zabitaYavuzla muhribler bu nı şerefine ziyafet verilecektir. Ayın yirmi birinci günü sabahleyin îngabah gidiyorlar Amiral gemimiz Yavuzla Zafer, Tı giliz gemileri ve tersane gezilecektir. naztepe, Adatepe, Kocatepe muhriblen Oğleyin donanma kumandam tarafından de bu sabah saat altıda yola çıkacaklar Yavuzda bir yemek verilecek, zabitan ve dır. efrad Ingilizler tarafından at yarışlarına Yavuz ve muhribler yarın sdabah açık götürülecektir. Akşam, Akdeniz ıkinci denizde denizaltı gemilerimizle birle filo kumndanı tarafından bir ziyafet veşecekler ve beraberce yola devam ede rilecek, zabitlerimizin bir kısmı İngıliz arkadaşları tarafından evlerine davet ediceklerdir. lecek ve Uzunovaya gidilecektir. Atatürk kb'şeai Ayın yirmi ikinci günü pazar oldu Bu seyahat için yapılan hazırlıklar aasında Yavuzda bir Atatürk ve inkılâb ğundan zevale kadar zabitan birbirine kokteyl ikram edeceklerdir. Ayni gün köşesi hazırlanmıştır. öğleyin Malta ikinci Valisi büyük bir ziFilomuzun Selâniğe gitmiyeceği anlayafet verecektir. Öğleden sonra hususî şılmaktadır. gezmeler yapılacak, gece de sinemaya Amiralın beyanatı Donanma Kumandam Amiral Şük gidilecektir. Ayın yirmi üçüncü günü öğleye kadaı rü dün bir muharririmize dost memleket zabitan ve efrad mütekabil ziyaretler yalimanlarına yapılmakta olan bu seyahat pacaklar, tersane gezilecektir. Öğleden etrafında şu beyanatta bulunmuştur: « lik defa toplu bir halde ecnebi sonra spor müsabakaları ve gezmeler yamemleketlerini ziyaret edecek olan Türk pılacaktır. O akşam îngiliz Amirali bir donanmasına kumanda edeceğimden do balo verecektir. Ayın yirmi dördüncü günü öğleden lskenderun 16 (Hususî muhabi • ayı çok memnunum. Bilhassa bu ilk zievvel ve sonra bir gün evvelkinin ayni gerimizden) Sancakta bütün dük yaretin îngiltere ve Yunanistan gibi çok zintiler yapılacak, akşamüstü Yavuzda kânlar, intihabat başladıktan sonra dost iki memleketin limanlanna yapılma 60 kişilik bir çay ziyafeti verilecektir. sı beni çok sevindirmektedir. Dost memkapatılmışttr. Sokaklar bomboş • eketlerin dost halkına Türk milletinin Gece tersane kumandam tarafından sa« tur. Ahali iki günlük yiyecekle iamimî selâmlannı götüreceğiz.» hilde bir balo verilecektir. rini alarak evlerine kapanmıştır. Ayın yirmi beşinde gene bir gün evMaltadaki program velki gibi gezintiler yapılacak, akşam Sürüldüklerini bildirdiğim avmkat Filomuzun Maltada istikbal ve ika Yavuzda bir ziyafet verilecektir. Vedi Münir, Sami Azmi, Mus met programı şu suretle hazırlanmıştır: Yemekten sonra Vali tarafından bir tafa Rasihin Humusa gönderilAyın yirminci cuma günü sabahı saat balo verilecek ve bu balo veda balosu odikleri anlaşılmıştır. Türk tebaa • sekizde, Malta açıklarında dört îngiliz sından Celâl adında biri tevkif muhribi filomuzu karşılıyacaklardır. lacaktır. ler den 10, jandarmalardan bir kişi, Fransız istihbarat zabiti ayağından taşla yara lanmıştır. Ortodokslar inti habata iştirak etmemek için kiliseye toplanmışlar, gelen intihab memurlarım taşla mışlardır. Keşaf nahiyesinde Ermeniler arasında namzedlik için kavga çıkmış, 2 ö'lü, 6 yaralı var. Türkler bu hâdiseler karşısında sükun ve vakarlarını muhafaza ede rek kuvvetli olduklarını gös termişlerdir. Sancak intiha batı bu tazyiklere, hapislere, nefilere ve herşeye rağmen Hatay Türkleri lehine tarih te emsali görülmiyen mühim bir hâdise olarak kaydedile cektir. Kaya Denizaltı gemilerimiz dün hareket etti Her faraf kapalı edilmiştir. Kapatılan Yeni Gün gazetesinin . başmuharriri . Şükrü Balcı tevkifinden korkarak kaç mtşttr. Türkler aleyhinde çalışan hainler Antakya 16 (Hususî) Bura belediye azasmdan 4 kişi vazifele < rinden istifa ettiler. Istifalannın sebebi intihabatta mahallî hükumetin arzusuna alet olmak istememeleridir. Türkler aleyhine çalışmakta olan eşraftan Tufeylizade Mustafa isminde birile belediye reisi Hacı Etem Antakyadan namzedliklerini koymuşlardır. Bütün Türk memurlar islifaya icbar ediliyor 40000 Kişilik yerde 190 kişi rey verdi Dörtyol 16 (Hususî) Sancakta Fransız ve Suriye hükumet kuvvetlerinin şiddet ve tazyikına rağmen intihaba iştirak etmiyenlerin nisbeti şayanı hayret derecede tahminin fevkindedir. Bugü ne kadar aldığım rakamları bildiriyorum. 40.0000 nüfuslu olan Antakyada 77 müslüman, 37 Alevî, 76 hıristiyan olmak üzere 190 kişi iştirak etmiştir. Kırtkhanda 700 Ermeni, 19 müslüman iştirak etmiştir. Müslümanlar Kürd, Alevî ve Arabdır. Kö'yler de bu nisbettedir. Bazı mıntakalarda hiçbir ferd rey vermemiş, Reyhaniyedeki Çerkezler de intihabata iştirak etmemişlerdir. Hükumet kuvvetleri hemcivar olan Haleb vilâyetine tâbi Harine kaza stndan kamyonlarla Arab getirerek sandıklara rey attırmışlardır. Bunları mıntaka mıntaka gezdirmişlerdir. Antakyada iki gün evvel Türklere mutavaat eden bir grup Alevî genclerinin bu hareketlerinden memnun kal miyan Fransızlar grupun şefi Zeki Arsuzi tevkif etmek istediklerinden Alevî genclerile jandarma milisleri arasında münazaa olmus, milisler silâh kullanmış, Alevi Karıncaların merhamet duyguları Karıncalann hayatından uzun uzadıya bahse lüzum yok. Bu küçücük hayvanlann müşterek çalışmada gösterdikleri cesaret malumdur. Mevcudiyetlerini muhafaza için ne büyük zahmetlere, me şakkatlere katlandıklannı herkes bilir. Kışlık erzak tedariki, yumurtalann ve tırtılların itina ile muhafazası için bütün yaz çalışırlar. Bununla beraber, pek az malum olan birşey varsa o da karıncaların, kardeşlerini beslemek için icabında ağızlarında ki lokmayı bile çıkarıp vermeleridir! Karm aç olan bir karınca, bir arkadaşma ve yahud yabancı sürüden bir karıncaya tesadüf etti mi, ondan karnını doyur • masmı rica eder. O da, ellerini, ayaklarını oynatmak suretile işaretini verir ve ağzından küçük bir lokma düşürür. O teki, bunu derhal yalar, yutar. Sonra kafasını sallıyarak teşekkür eder, gider. Hayvanlann muayyen bir zamanda toplanarak sürüler teşkil ettiklerini ve bu toplantının bazan günlerce devam ettiğini birçoklarımız görmüşüzdür. Geniş bir arazide, büyük bir şehrin muhtelif noktalannda dağınık surette yaşıyan kuşlar, hiç şüphesiz evvelden kararlaştırdıklan, tayin ettikleri bir dam veya telgraf teli üzerinde toplanırlar. Ve geç kalanların vürudüne intizar ederler. Bu sırada, içlerinden bazıları keşif uçuşları yaparlar. Rüzgârı, havanı nesimiyi tetkik ederler. Sürii tamam olunca hep birden havala nırlar, vadileri geçerler, denizleri ve dağlan aşarlar, kışlık karargâhlarına veya yazlık sayfiyelerine giderler. Geyikler, Ceylânlar, yabani koyun Kırtkhan 16 (Hutusi) Bütün Türk memurlar istifaya icbar edilmektedir. Bunlardan başka Türk dostu memurlar da vazifelerinden [Baştarafı l inci sahlfede] çekilmeğe zorlanmaktadır. Hacılar c Bu memlekette, Fransa denince, nahiyesi müdürü Akifle, Ordu nahiSuriyede yerleşmiş Fransız memur yesi müdürü de vazifelerinden çe lan, Fransız makamatı değil, sizin bukilmeğe mecbur kalmışlardır. raya gelmeden evvel bulunduğunuz, Kırıkhan kaymakamt Süreyya in benim de harbden evvel uzun zaman tihab işlerine karışmtyacağınt bil * tanıdığım hakikî Fransa kasdedilmek tedir. Din kardeşlerimiz olmakla be dirmişti. Kendisine mezuniyet ve raber bizi tazyik altında tutan Türklerildi ve kaymakam vekilliğine Sa re karşı asırlardanberi yaptığımız müdık Mardini ismindeki maruf Türk cadelede dostluğu bize muzahir olan, düşmanı tayin edildi. Kırıkhamn bize nümune olan Fransa... Büyük Türk olan jandarma kumandam E Harbde, Suriyenin kurtuluşu için, A rab ordusu zabiti sıfatile Türklere karmine dahi mezuniyet verildi ve ye şı bizzat harbettim. rine Ali isminde bir Türk düşmanı Bu mücadelelerin ve bu uzun ittifakonuldu. kın neticesi ne oldu? Gayet basit: Ser Muhribler Yavuza yaklaşarak bir kıla vuz ve bir irtibat zabiti bırakacaklardır. Filo limana yarım mil yaklaşınca Ya • vuz 21 pare topla limanı selâmlıyacak ve karadan da mukabele edilecektir. Ya • vuz tekrar 1 7 pare top atacak, bu da iade edilecektir. Gemiler limanda baştan ıçtan şamandıralara bağlanacaktır. Kumandan Amiral Şükrü karaya çıkarak ngiliz Akdeniz filosu Kumandam ile Malta Valisini ve diğer erkânı ziyaret edecektir. îngiliz donanması kumandanile Malta Valisi ve diğer îngiliz erkânı Yavuza ^elerek Amiral Şükrü Okana ziyaretini ade edeceklerdir. Büyük ziyaretler bittikten sonra gemi süvari ve zabitanı mih mandarlarile birlikte îngiliz ev sahibi ;emilerine gideceklerdir. Her gemimize ngiliz donanmasından bir misafir ağır layıcı gemi tahsis edilmiş olup bunlara ev sahibi gemiler adı verilmiştir. Akşam, Akdeniz filosu kumandam, sarayında donanmamızın kumandam ile erkânıharbi Ayın 26 ncı günü sabahleyin, müte kabilen toplar atılarak Maltadan hareket edilecektir. Donanmamız Maltada iken îngiliz tayyare gemilerinden biri tarafından bir gösteriş yapılacaktır. Hergün öğleden sonra efrad için de denizde ve karada eğlenceler yapılacaktır. Bu ziyaretin en dikkate değer bir noktası da Amiral Şükrü Okanın La Valetta limâ.nına çıkar çıkmaz sahil bataryalan tarafından topla selâmlanmasıdır ki bu merasim, fevkalâde misafirlere mahsus olup her ziyaretçiye yapılmamaktadır. Yunaniatanda Donanmamız ayın 28 inde Pirenin yanındaki Faleyron limanına vâsıl olacak, orada da Yunan donanması tara fından büyük merasimle karşılanacaktır. Donanmamız Yunan sularında iki gün kalacak ve birincikânunun üçüncü günü îzmirde bulunacaktır. Bu programa göre, donanmamızın Selâniğe gitmiyeceği anlaşılıyor. «Öyle mi ya seydi?» madan bizi mandası altma aldı ve Türklerin zulmü yerine kendi zulmünü koydu. Bizi medenileştirmek, istiklâle hazırlamak bahanesile, müşavirlere boğdu nuz. Heyhat! On yedi senelik işgalin bütçenize mal olduğu 14, 15 milyarla Suriye mükelleflerine mal olduğu 10 milyarın en büyük miistehlıki, ümid etmedikleri maaşlara nail olan bu müşavirler oldu. Bunlar ne eser bıraktı lar? Bu adamların intihabında bile lâyık olduğu şekilde davramlmadı. Me selâ Fransada mümtaz bir maliye tef tiş heyetiniz var. Halbuki Şama maliye müşaviri olarak birinci sınıf bir tahsil memuru verdiniz. Bizim maliyemiz Fransamn maliyesi kadar muğlâktır. Bizde herşey yeniden ihdasa, tanzime muhtacdır. Doğrusunu isterseniz buraya, kafası bu odadan daha büyük bir adam lâzım.> Muharrir, Fahri Bey Elbarudinin Fransız manda rejiminden şikâyet yollu sözlerini bu suretle kaydettikten sonra, Suriye halkının Fransız mandasına karşı aleyhtar hissiyat beslediğini kaydederek yalnız Fransız ordusu hakkında başka türlü düşündüklerini söy lemektedir. Muharririn bir Suriyeli ile arasında geçen muhavereden şu şayanı dikkat parçayı alıyoruz: Fransızların Suriye meselesi hakkmdaki mütaleları nedir? Çok basit. Suriye Fransaya gaile ve masraftan başka birşey vermemiştir. Memleketinize tam istiklâl bahşetmek ve Fransız askerinin, arazinizden çe kilip Fransaya ve Fransız ordusuna av ' detini görmek her Fransızm temenni ettiği şeydir. 1yi amma bizim Fransız ordusuna ihtiyacımız var. Niçin? Hududlarımızı muhafaza etmek i çin. Siz olmasanız Türkler, şimalî Su riyeden Halebe kadar bütün bu mıntakayı bir lokma edip yutarlar. Iraklılar Fırat üzerine yürür... Ya îbni Süud?» Ya bizim çöldeki 200,000 bedevî?... Cumhuriyet Bu garib yazıya ce vabımız Nalma Mıhma sütununda dır. Türk köylerine kesilen nakdî ceza bestimizi almak için bizi teşvik eden Fransa, kendi fikrile ve bize hiç danış Müşterek yardım kanunu Profesör Kesler; hayvanlar arasmda (mütekabil mücadele kanunu) ndan başka bir de (müşterek yardım ve mu avenet kanunu) mevcud oldugunu ve bu sonuncunun birinciden daha mühim olduğunu iddia ediyor. Hayvanlann; hayatın her türlü me şakkatlerine, zahmetlerine katlanmakla beraber biribirlerine yardım ve muavenet hıslerinden mahrum olmadıklannı gör mek biz insanlar için müessir ve ayni zamanda kuvvet ve teselli verici birşey değil midir?.., * 1 * «r» «T* Reyhaniye 16 (Hususî) Ge çenlerde bir çete Lâzkiye yakınında bir hıristiyan çiftliğine inerek iki hıristiyam dağa kaldırmış ve 2500 Suriye altını aldıktan sonra serbest bırakmıştır. Mahallî hükumete mensub bir müfreze bu hâdiseden sonra harekete geçmiş ve Lâzkiyenin şimali garbisindeki bazı Türk köylerine beş bin Suriye lirası para cezası yazılmıştır. Halbuki bu namuskâr köylerin çete soygunculuğile hiçbir alâkalan olmadığını, bütün bu havali bilmektedir ve çetenin kimlerden mürekkeb olduğu mahallî hükumetçe de malumdur. rasından ziyadedir. Bir aydan altı aya kadar hapis! tskenderun 16 (Hususî) tntihabat münasebetile gösterilen tazyik yerli hıristiyanlar ve Aleviler üzerinde de fena tesirler yapmış tır. Bu unsurlar Suriyedeki nasyo nalist idareye karşı endişe etmektedirler. Suriye intihabatına Sancak halkımn iştirakini temin yolunda yapılan tazyiklere muhtelif cihet • lerde devnm edilmektedir. lhtiyar heyetlerinden intihaba ta iştirak etmiyenlerin bir aydan 6 aya kadar hapse konulacakları tebliğ edilmiştir. Londra 16 (Hususî) Suriye • den bildirildiğine göre, ramazanın arifesinde Beyrutta kanlı iğtisasjar çıkmıştır. Hıristiyanlar müslüman mahallelerine girerek, müslüman dükkânlara hücum etmişlerdir. Polis müdahale ederek zorla asayişi temine çalışmıştır. 13 kişinin öldüğü ve 28 kişinin yaralandığı haber verilmektedir. Gebir sökmeyince para ile iş görmeğe uğraşıyorlar Kınkhan 16 (Hususî) Bütün tazyika rağmen halkın intihabata iştirak etmediği görüldüğünden şimdi de ekseriyetin para vasıtasile kazanılması yoluna girişilmiş ve bir hayli de para sarfedilmiştir. Buna rağmen hiçbir muvaffakiyet kazanılamamıştır. Yalnız Kırıkhan merkezinde dağıtılan para 3000 Suriye li Beyrutta iğtişaşlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: