10 Aralık 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

10 Aralık 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYE1 10 Birincikânun 1936 Sırb diplomatı Nikola Pasiç Hakem kursunun ortaya çıkardığı münakaşa Fenerbahçe, Galatasaray Eski Futbolculardan Altınordulu Nuri de bize bir ve Altınordu Ankaraya davet edildiler mektub göndererek bu münakaşaya karıştı Şu günlerde, spor münakaşaları, ten kidleri hayli hara retlendi.. Münaka şa, tenkid samimi yete, ilme, esaslı tetkik ve tefahhusa dayandıkça fay dalı semereler verir. Hissî, gayriilmî, e sassız münakaşalar ramazan davulu gibi etrafı rahatsız et Altınordulu Nuri mekten başka birşeye yaramaz. Çok defa demagojiden kuvvet alır. Fikrî teşevvüşata yol açar. Garazsız, menfaatsiz çalışanları müteessir, yok yere münfeil eder. Bu teessür ve infialler gayeleri, maksadlan, maslahatlan mutazarrır e der. Çahşmanın istediği huzuru, sükunu ihlâl edici velveleler, iş başmda bulunanları gazete sütunlannda uluorta tenkidler disiplinsizlik doğurur. Karşıhklı emniyeti, itimadı, genclik arasındaki sevgi ve saygıyı sarsar. Bozguncu neşriyattan mem leket her zaman ve her sahada zarar görmüştür. Spor neşriyatmı, spor teşki lâtınm disiplin altına alması zamanı gelmiştir kanaatindeylm. kursunu idare edecek bilgi ve evsafta işi bedava görecek bir arkadaş yok mudur? sualini müsaadelerile biz de kendilerine tevcih edelim; o arkadaş kimdir? Benim hatırıma siz gelseniz bile basit ve kolay bir iş olduğunu farzettiğiniz için kabul etmezsiniz diye düşünüyorum. Esasen antrenör Mr. Booth varken siz de kendinizi oraya dahil göremezsiniz ya! Azizim Nüzhet Abbas, antrenör hakem kursunda futbol anlayışını değiştiriyor. Daha doğru bir ifade ile, futbolumuzun yakasından tutmuş silkiyor, u yan, toplan, kendine gel, diyor. Hem antrenör söylediğiniz gibi sadece «futbol antrenörlüğünü meslek edin miş bir adam» değil, entellektüel bir a dam, genclik psikolojisini, öğretme tekniğini iyi bilen bir hoca. Tetkikatıma göre uzun seneler Almanyada hocalık yapmış.. Almanyada boş bir adama bir santim bile vermiyeceklerini Nüzhet Abbas ta bilir. Ankaradaki büyük stadın açılma töreni Yıldönümü için ihtifaller yapılıyor Yugoslavyan ı n büyük devlet rica linden olup 10 kânunuevvel 1926 da Belgradda vefat eden Nikola Pasiçin ölümünün onuncu yıldönümü için, Yugoslavyada hazır lik yapılmaktadır. Nikola Pasiç, 10 kânunuevvel 1825 Müteveffa Nikola te doğmuş, tahsilini Pasiç Celâliye yolunda Biz köy kahvesinde şafağm atmasını beklerken birdenbire kapıdan bir güneş doğuvermişti! Sirkeciden hareketimizdenberi, beynimi kemiren bir endişe vardı. Edirne treni, sabahın üç buçuğuna doğru, bizi «Lüleburgaz> istasyonuna bırakacağına göre, geceyarısı demek olan bu saatte hedefimiz <Celâliye> köyüne kadarki yirmi beş kilometroluk mesafeyi, bu karanlık içinde nasıl katedecektik? Vakıâ, Lüleburgaz istasyonunda ba zan tren yolcularını bekliyen bir, iki araba bulunduğunu haber vermişlerdi. Güzel amma, bu kadar avcıyı, köpeklerile, tüfeklerile, fişek dolu av çanta ları, kumanya dedikleri nevale gibi yüklerile hangi araba alabilirdi? Bizim tertib ettiğimiz programa gö re, çarşamba akşamı İstanbuldan hareketle perşembe sabahı «Celâliye> de bulunacak ve oradan sabahleyin ava başlıyarak keklik arkasmdan o akşam «Bayramdere» köyüne ulaşacaktık ve bizden yirmi dört saat evvel Edirne trenile Kırklareline hareket eden diğer bir avcı grupu arkadaşlarımızla da perşembe akşamı orada birleşecektik. Filhakika Edirne treninin sabaha karşı tam üç buçukta Lüleburgaz is tasyonuna muvasalatını müteakıb, av arkadaşlarımızdan Sami Ozan gözden kayboldu. Sami, yorulmak bilmiyen, otuz, otuz beş yaşlarında, iki avcı grupumuzun da en genci, azimkâr bir arkadaşımızdır. Yüklerimizle istasyona inip araba aramak, aramızdan kaybolan Samiyi bul mak derdine düştüğümüz sırada orada yegâne nakil vasıtası olan bir otomo bilin içine yerleşerek bizi çağırmakta oldugunu hayretle ve sevincle gördük. Otomobil, sabahın beşile altısı arasında «Celâliye> nin henüz açılmış bir kahvesi önünde bizi bıraktı. Şoförün ve kahveden fırlıyan çok misafiperver köy lülerin yardımile eşyamız otomobilden alındı, köpeklerimiz zincırlerile birer masa ayağına bağlandı. Çaylarımızı yarıladığımız sırada kahve kapısından giren şık giyinmiş bir İstanbul avcısı hızlı adımlarla bize doğru geldi ve bana elini uzatarak: Tesadüflerin nimetıne ne dersiniz, dedi. Buna, bir kuvvet yetişemez. Birden tahıdırri. Seter Gordon. KÖpeğini iskelet 'halindç frâlâ firmada bekleten, Florya mer'alarında dişi bıl dırcın avına çıkan bu şık avcıyı, benim kadar okuyucularım da tanır. Daha birinci mülâkatımızda o, ava ve avcılığa yeni başlıyan eşinden, bu eşin bana nekadar ilhamlar, süjeler vereceğinden bahsetmiş ve beni onunla gö rüştürmek istemişti. Birden bu va'di ve o eşi hatırlıyarak: Bu tesadüfe ben de müteşekkirim. Diye mukabeleden sonra, arkasından: Eşiniz de burada mı? Sorgusunu gayriihtiyarî yapıştırdım. İzahat verdi. İki gecedir burada imişler. Keklik avının derdile, zavallı eşi, bu köy oda ve yataklarında harab oluyormuş. Civarda da çok keklik bulamamışlar. İki gün içinde topu topu, beş, altı sürü kaldırabilmişler ve bunlardan da iki kişi, ancak sekiz, on keklik, üç te tavşan yapabilmişler. Bizim arkadaşlar, şimdi «Bayram 2 Ankarada yapılan asrî stadyomun a çılış merasiminde bulunmak üzere şehrimizden Fenerbahçe ve Galatasaray, İz mirden de Altınordu takımları Ankara ya davet edilmişlerdir. İzmir ve İstanbul takımları pazartesi günü Ankarada bulunacaklardır. Ankarada bu aym 15, 16 ve 17 nci günleri dört takım arasında turnuva usulile müsabakalar yapılacak, birinci, ikin" ci ve üçüncüye Türk Spor Kurumu tarafından hediyeler verilecektir. Türk Spor Kurumu, Ankaraya davet edilen takımların yol masrafını verecek" tir. Türkspor Kurumu bütçesinde tasarruf yapılacak Ankara 9 (Telefonla) Türk Spor Kurumunun muhtelif şubelerinde tasar ruf yapılması esas itibarile kabul edil • miştir. Birçok fuzuli masrafların önüne geçilecek, ayni zamanda spor işlerimize yeni bir veçhe verilecektir. îstanbulda dördüncü Vakıf hanında birkaç oda işgal etmekte olan Federasyonlar merkezinin de mıntaka merkezin* de tahsis edilecek odalara taşınması ta • karrür etmiş, keyfiyet îstanbula bildirilmiştir. Nüzhet Abbas soruyor: Kursta an trenör bizim bilmediğimiz, içinden çıka madığımız hangi noktayı, hangi kaideyi tefsir ve izah etmiştir? Hakem kursunun Nüzhet Abbasa kapalı oldugunu zannetmiyoruz. Gelir, münakaşaları dinler, işTenkid ve münakaşa hürriyeti olmı tirak eder, bilgi dağarcığım döker.. Tefyacak mı? Olacak fakat; yolile. sir ve izah edilen kaideleri, noktaları anBu yazımı sırf Nüzhet Abbasın millî lar. Maahaza bir misal vereyim: takım antrenörünün vazifesi nedir? başBirinci sınıf bir hakemin idare ettiği lığı altmda Cumhuriyette çıkan bir ya bir maçta, muhacim, ayağından topu kazısı münasebetile yazıyorum. Yoksa bu pan karşı tarafın kalecisine bir tekme atçeşid spor münakaşalarına karışmak ve mış.. Hekem de pek doğru ve haklı o bulaşmak hayalimden dahi geçmezdi. larak muhacimin tarafına bir serbest vuNüzhet Abbasın, çattığı hakem kursuna ruş cezasını vermiş, tam bu sırada tek devam eden ve faydalanan kıymetli, e meyi yiyen kaleci muhacime nanik yap mektar arkadaşlann arasında bulunma mış, bu defa hakem kararını değiştirmiş, saydım gene de alınmaz, başımı çevirir kalecinin tarafına ceza vermiş. Bu fahiş geçerdim.. Bu yazıyı da yazmazdım. hatayı antrenör tatlı işmizazlarla tebarüz Sayın Nüzhet Abbas o yazısında haettirdi. Bu misali vermekle ayni zamanda kem 'kursunda çalışanlann idraklerine güzide sayılan hakemlerimizin bile daha şüphe ile baktıktan sonra Futbol Fede cok zaman antrenörün izahlarından, tefrasyonundan bazı şeyler soruyor.. Cevab sirlerinden müstağni kalamıyacaklarını istiyor. Federasyonun cevaba lâyık gö göstermiş oluyorum. îhtısas adamlarına rüp görmiyeceği, cevab verip vermiyeceği hürmet edelim.. Elimize düşen kıymet bizi o kadar alâkadar etmez.. Onu, NüzIerden istifade etmesini bilelim. ı het Abbası bizden çok iyi tanıyan yirmi Nüzhet Abbas, millî takım oyuncu beş senelik arkadaşlan düşünsün. lanndan iyi hakem yetişemiyecği iddia Bizim her nekadar, sayın Nüzhet Abbas gibi Robert Kolejin basketfol, futbol sındadır. Esasen millî takım oyuncula birinci takımlarında ve atletizm sahasm rından iyi hakem yetişir de diğerlerinden da daima birincilik kazanmak, 4 X 100 yetişmez diye bir iddianın mevcudiyetinfutbol bayrak koşusunda sınıfımıza birincilik den haberdar değiliz. Alelıtlak kazandırmak, dört sene zarfında kırk elli oynamış, futbolun inceliklerini kavramış cild spor kitabı okumak, bir düzine spor eski futbolcular mevzuubahistir. Herhalkitabı yazmak, tercüme etmek, göbek de Nüzhet Abbas ta teslim ederler ki bağlamamak için senede birkaç ay terle spor sahalarında, spor kulüblerinde birer mek gibi öğünecek hususiyetlerimiz yok süs gibi dolaşan spor muhiblerinden, usta sa da, bilenler bilir, bu arada Nüzhet futbolcular daha iyi futbol hakemi olurAbbas ta bilir, ki hakem kursuna devam lar. edenler arasında onun kadar okumuş, Nüzhet Abbas yukarıdaki iddiasını isyâd illerde millî şeref için çarpışmış, se pat için psikolojik bir görüş yapmak istinelerce spora gönül bağlamış, futbolda yor.. Asabî enerjiden, asabî enerjinin itiyüksek derece almış, sevilmiş, sayılmış yad haline gelmesinden bahsediyor. emektar arkadaşlar vardır. Asabî enerji nedir? Asabî enerji hanGene Nüzhet Abbas bilmelidir ki; bugün hakem kursuna devam edenler iyiyi kötüyü fark ve temyiz edemiyecek çağda çocuklar değillerdir. Ve Nüzhet Abbasın ikazına, tahrikine hiç lüzum görmeden faydasız mevzulara, faaliyetlere kendilerini kaptırmıyacak kadar kâmil; olgun, müdrik insanlardır. Sayın Bay Nüzhet Abbas tahmin e der mi, ki hakem kursunun mesaisinden, antrenörün hocahğından istifade edilmese, haftanın birkaç saatini buna bağışla rız? Nüzhet Abbas, hakem kursuna devam edenlerin idrakini, aklını, ferasetini fut bol ve spor işleri üzerindeki anlayış ve bilgi kuvvetlerini hiçe saymak balâper vazlığını nereden alıyor? Robert Kolejdeki bayrak yanşı birinciliğinden mi? Nüzhet Abbasın anladığı ve yazdığı gibi hakem kursu kolay, basit bir mesele olsaydı, birçok meziyetlerini kendinden dinleyip öğrendiğimiz sayın Nüzhet Abbası bundan evvelki hakem kursuna başkan yaparlar mıydı? Salâhiyet sahibi antrenöre gelince, o mevkii kendisinden a lıp, antrenöre verirler miydi? Bunda isabet yok mu? Bu mantıkî silsile hakem kursunun kolay, basit bir iş olmadığını göstermeğe kâfi değil mi? gi ruhiyat kanunlarıle itiyad haline ge lir?. Bu bahiste, biz meseleyi asabiye doktorlarile ruhiyat profesörlerine tevdi ederek aradan sıyrılmayı muvafıkı tedbir buluruz. Ancak; kıymetli Nüzhet Ab basın millî takım oyuncularına, asabî e nerji ile maluliyet teşhisini koymasına, i radelerinden şüpheye düşmesine tahammül edemeyiz.. Herhalde millî takıma girmek şerefini bihakkin kazanmış olan futbolcular da tahammül etmiyecekler dir. Aklı başmda spor muharrirlerinin memleket menfaati bakımından tutmaları icab eden yol, menfi ve ihtiras kokan tenkidlerle yüksekten atmak ve ihtısası baltalamağa çalışmak değil; iyi teşebbüsleri takviye etmek olmahdır. Bayramda Ankarada yapılacak maçlara gideceklere kolaylıklar gösterilecek Ankara 9 (Telefonla) Ankara daki büyük stadyomun bayramda me rasimle açılacağını, Fenerbahçe, Gnla tasaray, Ankara Gücü, Altınordu ( İ z mir) takımları arasında maçlar yapıla cağını bildırmiştim. Bu maçları seyret • mek ve stadyomun açılış gününde bu • lunmak istiyen sporcu ve sporseverlere mühim kolaylıklar gösterilmesi takarrün etmiştir. Bu arada İstanbuldan Ankara • Pasiç, 1918 de, Sırb, Hırvat ve Slo ya sırf sporculara mahsus bir tren tabri" ven Kraliyetinin teessüsü suretile Yugoski de düşünülmektedir. lav milletj ittihadının tahakkukunu, yani, Zürihte yapıp mühendis diploması aldıktan sonra muhtelif devlet devairinde hizmet etmiş ve yeni radikal partinin başına geçerek az zaman zarfında bu partinin riyasetini ele almıştır. Nikola Pasiç, radikal parti reisi sıfatile, Obreaoviç rejimine karşı şiddetli mücadelelerde bu lunmuş ve 1891 de ilk defa olarak hü kumet reisi ve Hariciye Nazırı olmuştur. Pasiçin ikinci defa Başvekâlet ve Hariciye Nezaretine gelişi 1904 tedir. O tarihten sonra, iktidar mevkiinden uzakta kaldığı kısa fasılalarda bile, şahsiyeti, Sırbistanın siyaseti üzerinde nafiz roller oynamıştır. Nikola Pasiç, Başvekil sıfatile memleket mukadderatını idare ettiği müddetçe, demokrasi esaslarını ithal etmiş, Sırbistanın hiçbir zaman nail olamadığı en liberal kanunları vazetmiş, Obrenoviçlerin israflan ve kötü idareleri yüzünden bozulan maliyeyi ıslaha muvaffak olmuş, orduyu da, haricin taarruzunu emniyetle karşılıyabilecek bir şekilde tensik etmiş tir. 1914 te, Avusturya, Belgrada ültimatim verdiği zaman, Pasiç intihabat için dahilde bulunuyordu. Pasiç sulha inanı yor, harb istemiyordu. Fakat, harb tevakki edilemez bir zaruret haline gelince, kabule mecbur kaldı. Harb esnasında Sırbistana yüklenen fedakârlıklann bü yüklüğü etrafta hoşnudsuzluklar uyan dırdığı zaman, Pasiç şu meşhur sözü söylemişti: «Gelecek nesillerin lânetine uğramaktansa, bugünkü insanların hakaretile karşılaşmağı tercih ederim.» dere» ye gitmek üzere yola çıkacağımızı ve keklik araya araya, avlana avlana oraya vanp geceliyeceğimizi anlattılar. Kendilerinin de bize refakatini rica etti. Ve maalememnuniye kabul cevabını dahi aldı. Av ve avcılık musahabesi devam eder^en diğer taraftan da eşyalarımızı «Bayramdere> ye nakledecek bir araba aramakla meşguldük. Araba ile beraber o günkü nevalemizi, av çantalarımızı taşıyacak bir de çantacı bulduk. Bu aralık kahve kapısımn birdenbire hızlıca açılması, sözümüzü kesti ve başlarımızı o taraf çevirdik. İşte, bu anda sevgili ve pek mukad des bayrarmmız olan 29 birinciteşrin perşembe gününün sabahı, vaktinden evvel, yani tam sabahın altısında bizde de şafak attı. Kahve içine doğan bir güneşle bera ber etrafta, ruh nevaz, ne bileyim... Sanki bütün âsabı harekete getiren, gıcıklıyan bir koku dalgalanmıya başladı. Böyle bir köy kahvesinin, mide bu landıran sigara dumanlarile mülevves, pis havası içine bir tezad nümunesi şeklinde düşen bu güneşe karşı, bendeki şu sanihaya ne dersiniz? Güneş, her zerrei hâke düşer lutfu tabiatten! Ered mi nurunu zayi? İner mi kadrü kıymetten? Basketbol turnuvası Galatasaray kulübü basketbol şubesi tarafından bütün kulüblerin iştirakile büyük bir turnuva tertib edilmiştir. Mem • lekette basketbol oynıyan bütün takım ların iştirakini temin maksadile bu tur nuva üç kategori arasında yapılacaktır. Basketbol turnuvasına 19 kânunuevvel cumartesi akşamı başlanacaktır. Turnuva her hafta cumartesi akşamları Galatasaray kulübü salonunda yapılacaktır. devlet adamı sıfatile beslediği emelin vücud bulduğunu gördü. Pasiç, ölünciye kadar, demokratik fikirlerin müdafaası, millî vahdetin tarsini, radikal partinin zaferi için çalışmıştır. Bu vesile ile bugün Yugoslavyada Pasiç için ihtif aller yapılacaktır. Kanadada bir serbest güreş müsabakası Kanadada Moureal şehrinden yazılıyor: Artık bu kadarı da fazla Bir Çinli kadın 10 çocuk birden doğurmuş! Dün gelen Sunday Express gazetesi Niçi Niçi ismindeki Çin gazetesinde çı kan şu garib haberi neşretmektedir: Çinin Kalgan köyünde ikamet eden Çao Wang adındaki köylünün karısı bir batmda on çocuk dünyaya getirmiştir. Çocuklardan dokuzu oğlan ve biri kızmış. Erkek çocuklardan beşi ve kız maalesef doğduktan birkaç gün zarfında ölmüşlerdir. Şimdi anası ve geri kalan dört oğlan turp gibiymişler. Bir avcı kıyafetine giren bu av pe risi, ilk adımmı kapıdan içeri atıp ta bizim yabancı grupu görünce bir cey lân vahşet ve tecessüsile olduğu yerde dimdik tereddüdlü bir an geçirdi. Şa hin nazarlarını, üzerimizde şimşek gibi dolaştırdı. Grupumuz içinde eşıni gö rünce, ehlî ve munis bir keklik reviş ve refakatile şuh, mütebessim bir iki adım atarak kahvenin ortasına kadar geldıği sırada iskelet köpekli avcı arkadaşımız, kendisini yammıza davet etti. Sarı, kıvırcık, lule lüle altın saçların döküldüğü gümüş omuzlar, lâtif bir mağruriyetle litrer gibi görünüyordu. Maviliğini, göklerin koyu lâciverdinden alan iri, süzgün, mahmur gözler ve bunların etrafım çeviren kumral kir piklerin kıvrım kıvrım uçları, pembe, çukur yanaklar üzerinde halkalı göl geler bırakıyor ve bu halkalar, sanki, ruhu çengelliyor, asıyor, boğuyordu. Tarafeyni birbirine tanıtmak merasiminin başlangıcmda bizim şık avcı bana hitabla: Size, trende bahsettiğim eşim Yıldız... Dedi. Tam seher zamanında bulunduğumuz şu köy kahvesine doğan bu ay parçası Yıldızm, bir ressama model olacak kadar nermin, elini dudaklarıma götürürken, ruhumun en derin bir noktasından kopan: îhtiyar Çırpınır oldum, fakat kalbim hâlâ görünce neden biihtiyar bir şikârı diljikâr? Beyti dökülüverdi. tkinci futbol antrenörü Izmire gidiyor Nureddin Atasayar Futbol Federasyonu tarafından îzmir mmtakası için getirilen antrenör Mister Greenwell bugün îzmire hareket ede cektir. Antrenör bir sene müddetle İz mirde çalışacaktır. Antrenör, Futbol Federasyonu tara fmdan hazırlanan program üzerine İz • mirde faaliyet yapacaktır. Memleketin her tarafında îngiliz futbol metodunun kabulünü tesise çalışmak Nüzhet Abbas; hakem kursu gibi baistiyen Futbol Federasyonu bu hususta sit, kolay bir işin başkanlığma nasıl ta antrenöre Başantrenör Mister Booth vahammül edebildi? Bilgisine, asabî ener sıtasile de ayrıca talimat verdirmiştir. Arsenal mağlub oldu jisine itimadsızlık gösterdiği Federasyon Antrenör Greenwell îzmirde işe başIngiltere lik şampiyonasının on yedinci başkanının emrinde senelerce çalışmak ladıktan sonra îzmir mmtakasmda da haftası maçları likte büyük takımların feragatini nasıl gösterdi? Nüzhet Abbasın hakem yetiştirme hakem kursu faaliyetine başlanacaktır. mağlubiyetile geçmiştir. Lik maçlarında Dünya güreş şampiyonu Roberle A merikalı Vilyamsın maçı burada, on sekiz bin kişi alabilecek büyüklükteki fo runda yapıldı. İlk otuz beş dakikada iki hasım birbirlerini fena halde hırpaladılar. Öir aralık Amerikalı hasmına fena çarptı ve Rober halatlara çarparak yere yuvarlandı. Hakem bu vaziyetten istifade etmek istiyen Amerikalıya mâni olmak isteyince biı yumrukta yere yuvarlandı. İtişme kakışma arasında Rober bir kaplan gibi Amerikalının üstüne atılarak bir hamlede onu yere serdi. Amerikalı bu suretle mağlub edilişine şiddetle itiraz ettiyse de hayli taraftarlık yapan hakem buna kulak asmadı. İkinci devrenin başlangıcı Roberin aleyhine cereyan etti ve ilk mağlubiyeti biı türlü hazmedemiyen Amerikalı rakibini üç dakika içinde mağlub ederek haksızlığa uğramasınm intikamını aldı. Üçüncü karşılaşma çok heyecanlı oldu. Seyircilerin hepsi ayağa kalkmış vaziyetteydiler. Güreşçiler de cidden bütün takatlerile birbirlerine hücum ediyorlardı. Bir aralık ringin üstünde üç kişinin çarpıştığı görüldü. Bunlardan ikisi malum. Üçüncüsü de ufaktefek olan zavallı hakemdi ve iki hasmı birbirlerinden ayırmağa çalışıyordu. Amerikalı bu sırada müthiş bir çarp ma ile hasmını rıngm öbür köşesine kadal fırlattı. Hakem, müdahalesine rağmen Amerikahnın bu savletini favul addetti ve gidip Roberin elini kaldırarak galibiyetıni ilân etti. îki hafta sonra ayni rakibler ayni yerde tekrar karşılaştılar. İlk tuşu Robeı kazandı. İkinci tuşu Amerikalı yaptı. U ' çüncü ve son karşılaşma birinci maç gibi çok heyecanlı oldu ve Rober hakemin bariz tarafgirliğile üçüncü tuşu kazandığı ilân edildi. Bedri Ziya AKTUNA General Ziya Nurinin cenazesi Bulgaristana yollanan komitacı Bulgaristanda bir çok cinayetler iş lemiş olan Kavrakosof ismindeki Bul gar komitacısı İtalyaya firar etmişti. İtalyan polisi bu adamı yakalıyarak Bulgar hükumetine teslim etmek üze re vapurla İstanbula getirmiştir. Fakat Kavrakosofun bulunduğu şilep Varna ya gitmiyeceğinden katilin başka bir vapurla nakline lüzum görülmüş ve nakil muamelesi yapılırken komitacı kendini denize atmışsa da vapur tayfası tarafından kurtarılmıştır. General Ziya Nurinin cenazesi Haydarpaşa garından Ankarada vefat eden Giresun saylavı doktor General Ziya Nurinin cenazesi dün hususî bir vagonla şehrimize geti rilmiştir. Vagondan alınan tabut Akay idaresinin hususî bir vapurile Haydar paşadan Sirkeciye ve buradan da Gülhane hastanesine naklolunmuştur. Merhumun cenazesi bugün saat 11 de merasimle Gülhane hastanesinden kaldırılarak Beyazıd camisinde namazı kılınacak ve Merkezefendideki hususî makberesine defnolunacaktır. * * * Kızılay İstanbul mümessilliğinden: Ankarada vefat eden cemiyetimiz azasından General Dr. Ziya Nurinin naşı dün Haydarpaşadan Akay idaresinin bir vapurile Sirkeciye çıkarılarak Gülhane hastanesine nakledilmiştir. Cenaze, bugünkü perşembe günü saat on birde mutad merasimle Gülhane çıkarılıyor Pamuk iplikleri Vekâlet emrine alındı Bütün dokuma sanayiini, trikotaj, çorabcılar ve küçük san'atlarla uğra şanları çok düşündüren bir mesele dün aydınlanmıştır. Dün Ankaradan gelen malumata göre. yeni sene bidayetinden itibaren pamuk iplikleri İktısad Vekâleti emrine alınmıştır. Vekâletin bü tün numaradan iplikleri Uyuşturucu Maddeler İnhisarı elile ithal edeceği de anlasılmıstır. dokuzuncu vaziyette olan meşhur takımlardan Mançester Sıti likte üçüncü vaziyette bulunan mejhur Arsenali çetin bir oyundan sonra 3 1 mağlub etmiştir. den alınarak Beyazıd camisinde namazı kılındıktan sonra Merkezefendide aile hatiresine defnedilecektir. İstanbulda bulunan Kızılay üyelerinin işbu merasime iştirakini rica ederiz. Fitrenizi tayyare cemiyetine veriniz Hiç bir iş görmiyen kuvvetli bir su cereyanından elektrik elde eder gibi, her yu dağınık bir halde israf edilen (Fitre) yi bir araya toplıya rak yaralarımızın, eksiklerimizin en ehemmiyetlilerinde kullanmak ve bu işin her yu verimini artırmak, bütün vatandaşlanmızın benimsemeleri lâzım gelen vazifelerden biridir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: