28 Aralık 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

28 Aralık 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYE1 28 Birincikânun 1936 Antakya TARIHI { Şehir ve Memleket Haberleri ] Siyasî icmal Deniz hırsızları Bir motörü soymak istiSapanca gölü bir kanalla yenler mahkum oldular Dün sabah fırtına ile başIzmite bağlanacak Yaşar ve Mehmed adında iki kişi Haİzmit (Hususî) Sapanca gölü ile lıyan kar devam ediyor îzmit körfezi arasında bir kanal açılarak licde Hasır iskelesi civarında Deryakuşu motörünün 600 gaz tenekelik yükle yatmakta olduğunu haber almışlar ve sabaha karşı saat dörtte Galata rıhtımında bağlı olan Mehmed adında birinin san * dalına* binerek motöre yanaşmışlardır. İki arkadaş, sandalı motöre bağlamışlar ve motöre girerek gaz tenekelerini birer ikişer sandala indirmeğe koyulmuşlar dır. Bu sırada motörde uyumakta olan motör sahibi İlyas uyanmış, hırsızları yakalamak istemiş ve hırsızlarla, motör sahibi arasında korkunc bir boğuşma başlamıştır. îlyas, can korkusile bağır mış ve geminin baş tarafında uyumakta olan İhsan ve İskenderi çağırmıştır. îh san ve İskender, bu feryad üzerine u yanmışlar, bir taraftan da gece bekçileri vak'a mahalline yetişerek hırsızlan yakalamışlardır. Deniz hırsızları ihtısas mahkemesine evkedilmişlerdir. Hırsızlar mahkemede, balık avlamakt: iken motörcülerin kendi sandallarına gaz tenekelerini indirip onlan hırsız gibi göstermek istedikleri şeklinde gülünc bir müdafaada bulunmuşlardır. Şahidler dinlendikten sonra suç sabit görülerek Mehmed ve Yaşann iki ay on gün müddetle haDİslerine karar verilmistir. birbirine bağlanması hakkında öteden beri bir tasavvur mevcuddur. Vakit vakit bu tasavvur etrafında şayialar çıkmakla beraber şimdiye kadar tahakkukuna imkân hasıl olamamıştır. Önce yapılan bir tetkik te Sapanca gölünün suları azalmakta olduğu ve binaenaleyh açılacak kanaldan bir fayda hasıl olamıyacağı ileri sürülmüstür. îkinci kâğıd fabrikasile sellüloz fabrikasının temelleri atılırken, fabrikalara Iâzım olan su ihtiyacının Sapanca gölünden temin edileceği söyleniyordu ve gölün, İzmit körfezile birleşmesi şayiaları tekrar canlanmış bulunmaktaydı. Alâkadarlar bu hususta büyük bir ketumiyet çöstermekle beraber Sapanca gölü ile, izmit körfezi arasında büyük bir kanal açılması tamamile tahakkuk etmiş ve Sümer Bank bir su mühendisi göndererek gölde ve kanalın açılacağı sahada tet kikler yaptırmıştır. Yapılan tetkikler çok güzel neticeler vermiş, göl sulannın azalmakta değil, bilâkis günden güne çoğalmakta olduğu anlaşılmıştır. Sapanca gölünün îzmit körfezine bir kanalla bağlanması îzmitin en büyük derdleri arasında yer alan su sıkınüsma da ebediyen bir nihayet vermiş olacağı eibi, kanalın geçeceği sahada bulunan Büyük Derbend bataklığı da kurutul muş olacaktır. Hatay'h Aleviler Türktür Türk Islâm felsefe ve mezheb tarihinden bir hulâsa Hatay'lı Alevilerin mezheb telâkkisi Hatay'lı Alevilerin menşe ve tarihçesi Hatay'lı Alevilerin Türklüğü meselesi 6 Ehli bid'at, ehli sünnet gibi idarei maslahatçı bir zihniyetle akıl ile nas arasında riyakâr münasebetler tesis etme mişlerdir. Bunlar tevilde çok ileri gide rek islâmî doğumlardan çok uzaklaşmıslardır. Ehli bid'at başlıca beş kısma aynlır: 1) Havaric, 2) Kaderiye, 3) Mür cie, 4) Cehimiye, 5) Şie. Baştan dört şubeyi birer kelime ile geçip Şiede duracağız: 1) Havaric: 671 de Halife Alinin Muaviye ile Siffin harbi esnasında Hakemeyn vak'ası dolayısile Aliye de, Osmana da, Muaviyeye de kızarak ayrılan taifedir. Zengibann resmî mezhebi Havaric kolundan Ibadiyedir. Sair Hariciler Afrikanın şimalinde bulunurlar. 2) Kaderiye: Kaderi inkâr edenlerdir. 700 tarihlerinde zuhur etmişlerdir. Mu tezile bunlardan ayrılmış bir kol olup hür düşünmeleri ve ilmi kelâmla uğraş malan dolayısile Islâm tarİhinde şöhret kazanmışlardır. 3) Mürcie: 720 tarihlerinde zuhur etmiştir. Bunlar islâmlığın tatbikat kısmına az ehemmiyet verirler. Bunlara göre iman bir marifetten ibarettir. Masiyet imana zarar vermez, derler. Yani haram işlemeği iyi görmemekle beraber b.unun imana zarar vermiyecek derecede bir suç olduğuna kanidirler. 4) Cehimiye: Bu mezhebi çıkaran Buharah Cehim İbnüssaffan ismin de bir Türktür. Cehimiyeye göre Allah tamamen mücerred bir mefhumdur. Yani hakim, kadir, celil, gafur gibi Allaha bir takım sıfatlar izafe etmek onu nevama müşahhaslandırmak demek ola cağını ve bunun hata olduğsnu ileri sü rerler. 5) Şie: Şiiler Aliye ve Muhammed ailesine karşı büyük bir muhabbet gösteren bir fırkadır. Ali zamanında zuhur etmiştir. Üçe aynlır: 1) Müfaddile, 2) Sabe, 3) Müelli he. 1) Müfaddile: Bunlar Şienin en mutedili olup Aliyi diğer Halifelere tercih ve tafdil ederler. Yemendeki Zeydiler bunlardandır. Zeydiler Halifeliğin mutlaka Fatma evlâdına verilmesini, başka kimselerin halifeliklerinin caiz olmadığına itikad ederler. Yemen isyanlannın Osmanlı zamanında arkası kesilmemesi nin de bir sebebi budur. Bu fırka cenubda kaldığından diğer Şiiler gibi islâmî doğumlardan fazla u2aklaşmamışlardır. 2) Sabe: Aileden başka bütün Halifelere söven fırkadır. Bugünkü İrandaki îmamiye şubesinden olan Şiiler Sabenin bir koludurlar. 3) Müellihe: Aliyi allah derecesine çıkaranlardır. Bunlar Şiilerin en müfriti olup işte az aşağıda etüd edeceğimiz Hatay Alevileri bu fırkadan ayrılmış bir koldur. İşte îslâm tarıhinde rol oynıyan Batı niler de bu müfritlerdendirler. Batmiler Şienin İsmailiye kolundandırlar. Halife Me'mun zamanında zuhur ile Mu'tasam zamanında yayılmışlardır. Burada tafsiline lüzum görmediğimiz muhtelif kollara ayrılırlar. Hatay Alevileri Batmilerden sayılırlar. Kur'anm ancak batınî mana sını alıp zahirî manasını tamamen inkâr ve terkederler. Batınilere göre hakikat, ancak Muallim Masumun kavlile bulunabilir. Yani hata yapmaz addedilen bir şahsm rehberliğile bulunur. Meselâ bunlara göre Cennet, iyi bir amel yapıldığı vakit ruhta duyulan hazzı manevî. Cehennem ise bir fenalık yapıldığı vakit ruhu yakan vicdan azabıdır. Bu fırkadan ayrılmış bir kol olan ve Islâm mezhebleri arasında Nuseyrî ismini alan Hatay Alevilerine geçelim: Yazan : Ahmed Faik Türkmen Kış birdenbire baskın verdi Mühim bir teşebbüs Fransız Sovyet ittifakı spanyada, Fransızlarla bazı mütte •> fıklerinden gelen ve sayılan artmıj olan gönüllülere karşı Almanyadan çokça miktarda gelen gönüllülerin ağır basması üzerine Fransanin telâşa düşmesi, Ingiltere tarafından eski bir plânın tazelenmesine vesile addedildi. Bu plân, Almanyanın da ıştirakile Garbî Avrupa devletlerinin elbirliği ederek bütün Avrupa işlerini tanzim etmeleri ve böylece Avrupada sulh ve emniyetin sağlamlaş tınlması gayesini gütmektedir. İngiltere iyi biliyor ki Almanya ile Fransa anlaşmadıkça, Avrupada, emniyet ve sulh istikrar bulamıyacaktır. Çünkü, Avrupa nin herhangi tarafında çıkan bir mesele, Fransa ile Almanya arasındaki itimad sızlıktan ve zıddiyetten dolayı halledilemiyerek sulhu tehdid etmektedir. Q D 2 Nuseyrile (Hataylı Aleviler» in mezheb telâkkisi f) îtikadlan: Nuseyriler Sünnilerden o kadar çok uzaklaşmışlardır ki Sünnî kitablarda Nuseyriliğin iptidası Şiilik, aharı dinle alâkayı kesmektir. Akidelerinin birincisi üç şahsı ilâhiden terekküb eden teslistir. Bu üç kimsenin birincisine mana, ikincisine isim, üçüncüsüne bab derler. Manadan gaybi mutlak tasdederler; isim mananin haricî bir te zahürü, bab ise gaybı mutlaka yetiştiren biryoldur. Yahud (rab, hicab, bab). Bu şekle göre Ali rab, Muhammed hi cab, Selman (Selmanı Farisî) babdır. Bu düstura hitab derler ki telâffuz eden Nuseyrî olmuş addolunur. Nuseyrilerin itikadatında karakteristik üç nokta vardır: 1 Tenasuh (Metanpsychose) Oldükten sonra ruhun başka bir vücude girişi. 2 Hulus: Allahm insan suretinde tecelHsi. Nasıl hıristiyanlarda Allah, Isa şeklini almışsa Nuseyrilerde de Ali su retine girmiştir. 3 İbahe: Bütün riaramlan helâl saymaktır. (Meselâ müskirat, zina ve saire) Alevilere göre beş vakit namaz beş ismi yad etmekten ibarettir: (Ali, Hasan, Hüseyin, Muhsin, Fatma) Oruc: Ketmi esrar. Hac: Ziyareti meşayihtir. Nuseyrilerin sureti zâhirede itikadlan Şiiliktir. Ehli beyte fartı muhabbetten dolayı bunlara Alevî denilmiştir. Bunların nazannda şimdiye kadar gelip geçen bütün pey gamberlerin bir kıymeti yoktur. SünnileMÜTEFERRtK rin bütün itikadatını, ahıret ve saireyi ink%r ederler. Peygamberler, mevkii iktiSüleyman Şahın türbesi dar için mücadele eden bir takım zevattamir edildi tır, derler. Bunlar dinlerinin birçok ahkâTürkiye Suriye hududu üzerinde mını büyük bir taassubla gizli tutarlar. bulunan Süleymanşah türbesinin tamiBu dinde bütün semavî itikadların iz ri bitmiştir. Maarif Vekâleti türbenin leri vardır. Birbirlerini tanımak için bir daimî surette muhafazasma nezaret ettakım işaretleri vardır. Buna muhataba mek üzere bir memur tayin etmiştir. Pilot mektebi derler. (Esasen bütün batınî tarikatlerin Askerî ve sivil pilot yetiştirmek üzeişaretleri vardır) Bunlara yakın olan Dürzüler çok afif olmalarına rağmen re Türk Hava Kurumu Ankarada bir Nuseyriler cinsî mahrematta gayet lâü mekteb açacaktır. Kızılay cemiyeti taşınıyor balidirler. Kızılay îstanbul mümessilliği bu hafNuseyriler Hayderiye, Şimaliye ve tadan itibaren Hilâliahmer caddesindeya Semsiye, Kilâziye veya Kameriye, ki binasmdan Sirkecide Kızılay hanma Geybiye isimli dört şubeye ayrılmışlar taşınacaktır. Hilâliahmer caddesindeki dır. Fakat Kitabülmecmu isimli din ki bina da satılığa çıkarılmıştır. tabları bütün bu ayrılışları tenkid ile NuKızılay Kadınlar San'atevi de yeni seyrileri bir .ıezheb etrafında cemetmiş binaya nakledilecektir. Mümessillik binası içinde bulunan Verem Mücadele tir. cemiyeti de ayrı bir binaya nakledile Bu sebebden bu dört mezheb hakkıncektir. da ince teferruata geçemiyeceğiz. Kabul edilmiyen bir teklif Nuseyriliğe dair eserler: Kızılay menfaatine içki şişelerine pul Burada Nuseyrilik hakkında yazılmış yapıştırılmasına dair Afyon meb'usu tenkidî eserlerle tarih ve mezhebleri hak Berç Türkerin teklifini encümenler kakında malumat veren kitabları kasdetmi bul etmemişlerdir. yoruz. ( Erzurumda akşam san'at Maksadımız Nuseyrilerin mezheblerini çocuklarına öğretmek ve ayinlerini idamektebi açıldı re etmek için tertib edilmiş eserlerden Erzurum (Hususî) Maarif Vekâleti mühimlerini zikretmektir. Erzurumda bir akşam san'at mektebi açmıştır. Doğu ilinin bu büyük vilâye Bu sahada Nuseyrî müelliflerin vücude getirdiği eserlerin en mühimleri dört tinde böyle bir mektebe çok fazla ihtiyaç vardı. Ihtiyacın derecesini şundan tür: anlamah ki; mektebin açılacağı duyu 1 Kitab al bakure al Suley lur duyulmaz mekteb binasının istiab maniye fi keşf al esrar al diyane edemiyeceği kadar talebe müracaat etal Nuseyriye. miştir. Mektebin açılması zarurî sebebBu kitab Hicrî 1250 de Antakyada lerden naşi biraz gecikmiş olduğu için tevellüd eden Süleyman Efendi El'ezelî derhal tedrisata başlamak icab edece ğinden kayid müddeti daha fazla temtarafmdan kaleme alınmıştır. Bu zat A" did edilememiştir. levilikte mutmain olmıyarak Yahudiliğe, Mektebe büyük yaşta pek çok kadm sonra müslümanlığa, sonra protestanlığa kaydedilmiş olduğu gibi ilkmekteb mugeçmiştir. Nuseyrilerin sırlarını ifşa ettiği allimlerinden bazı kadınlar da müracaiçin bir Nuseyrî tarafından Tarsusta öl at ederek vazifelerine halel gelmemek dürülmüştür. için gece dersi istemişlerdir. Arkadaş larmın vaziyetlerini nazarı dikkate alan 2 Kitab al mecmu Nuseyrî.dininin bütün teferruatmı ih mekteb müdürü Aliye onlar için de getiva eden 16 sureden ibarettir. Müellifi ce dersleri tahsis etmiştir. Mektebde şimdılik dikiş ve şapkacı hakkında kat'î bir malumat yoktur. Balık şubeleri vardır. Talebenin çokluğu zılan Abdullah bin Hemdan al Hubu iki şubeyi dört dershaneye ayırmak seybidir, derler. mecburıyetini vermiştir. Gelecek sene3 Kitab al mecmuu fih al lerde ev idaresi, çocuk bakımı, türkçe, eyad ve al delâlât. çamaşır ve saire gibi şubeler de ilâve Nuseyrî bayramlanndan bahseder. olunarak tedris edilecektir. Ebulhasim al Teyranî tarafından yaÇamaltı tuzlası ince tuz zılmıştır. çıkarmağa başladı 4 Kitab al esvas. İzmir (Hususî) Çamaltı tuzlasınNuseyrî hurafelerine göre bu kitab daki ince tuz fabrikası, ikincikânunun Peygamber Süleyman bin Davud tara başlangıcından itibaren piyasaya ince tuz fından yazılmıştır. çıkarmağa başhyacaktır. Yeni ambalajBu kitablar Nuseyrî şeyhleri tarafın lar gayet zariftir. Fabrikanın büyük bir dah okunarak ayinlerde onlara göre amel intizam içinde işlediği tesbit edilmiş ve olunur. Nuseyrilerin büluğ çağına gelmiş tecrübeler sona ermiştir. erkek çocuklan da kısa bir müddet şeyEvvelce, fabrikaya İzmir elektrik şir hin terbiyesine terkolunarak Nuseyriliğin ketinden cereyan verilmesi düşünülüyordu. Şimdi ise, doğrudan doğruya tuzla esaslannı öğrenir. da bir santral tesisi muvafık görülmüştür. Bu suretle elektrik daha Tekirdağ civarında bir soy dilmiş olacak ve maliyet ucuza istihsal efiatları kabar gunculuk ve bir cinayet mıyacaktır. Tekirdağ (Hususî) Buraya bağlı Ayni zamanda bir rıhtım inşast da kaBarbaros nahiyesinde Arnavud Kemal rarlaştırılmıştır. Bu takdirde, Tuzlaya adında biri geceleyin evinde uyurken yaklaşacak vapurlar, hamulelerini daha meçhul şahıslar tarafından soyulmuş ve biçare adam köy civarındaki kömür o kolaylıkla, daha çabuk ve daha az mascağı kuyularından birine atılarak üze rafla alacaklardır. Bu civardaki köylere tuz satışmın üç rine iki araba lâhana boşaltılarak bo kuruştan yapılması da mukarrerdir. Muhğulmuştur. Mesele meydana çıkmca tahkikata telif işler için Ankaraya gitmiş olan Tuzbaşlanmış ve şüphe üzerine dört kişi la müdürü Sezai şehrimize avdet etmiş yakalarunıştır tir. Evvelki gece hava birdenbire bozmuş ve gece şiddetli bir poyraz fırtınası es • meğe başlamıştır. Bilhassa gece on bir den sonra fırtına şiddetini artırmış, bazı yerlerde kiremidleri uçurmuş, camlar kr rılmıştır. Dün sabah başlıyan kar fasılalarla devam etmiştir. Bugünlerde şehirde şiddetli soğuklat başlıyacağı anlaşılmakta ve fazla miktarda kar yağması ihtimal dahilinde bulunmaktadır. Dün Kandilli Rasadhanesinden veri " len malumata nazaran barometro saal 14 te 761 milimetreyi işaret etmekte idi. Azamî hararet 2,7, asgarî ise 0,4 san tigraddı. Rüzgâr yıldızdan saniyede 19 metro süratle esmiş, hava kapalı ve fırtınalı geçmiştir. Bugün de fırtına ve kaı devam edecektir. Dün gece aldığımız malumat, liman dahilinde bir kaza olmadığı merkezindedir. Meselâ, bugün, İspanya işlerinin münhasıran dahilî bir mesele olmaktaa çık ması ve buradaki dahilî harbin umumî bir Avrupa harbıne yol açmak istidadını gostermesi, hep Fransızlarla Almanların uzlaşamalarından ve birbirlerine karşı itımadsızlık göstermelerinden ileri geli yor. îspanya işleri bilfarz Avrupa sul hunu bozmaksızın halledılse bile, yarın, Avrapanın diğer bir tarafında çıkacak diğer bir kanşıklık, ayni suretle Avrupa sulhunu gene tehdid edecektir. Avrupa sulhunu kurtarmak içjn en kestirme yol Fransa ile Almanyanın arasını bulmaktır. işte Ingiltere, son zamanlarda, daima bu peânı ileri sürmüştür. Belçikanın da Fransa ile mevcud ittifakından feragati göze aldırarak tam bitaraflık politikasına avdete karar vermesile İngiliz plânı bir kat daha sağlamlaşmıştır. Lâkin Fransa, bir türlü Almanyaya itimad edemediğinden İngiliz plânma yaklaşmaktan çekiniyordu. Bilâkis, Fransız milletinin yarısı şiddetle muhalif bulunduğu halde, Fransız hükumeti daha ziyade Sovyetlerle olan ittifaka bel bağlıyordu. İtalyayı tamamile Fransa tarafma çekmek ve eski Stresa cephesini yeniden tesis etmek ümidinin Pariste hâlâ mevcud olması Fransanin, İngiliz plânına karşı muhalefetini kuvvetlendirmekte idi. Lâkin son günlerdeki hâdiseler, bu ümidi büsbütün zâfa uğrattı. İtalya, Alım * ile birliktc bolşevizme karşı ak, dettiği ittifaktan ayrılmıyacağmı gösterdi ve böylece her iki büyük faşist devletin dünya politikasında beraberce yürü yeceklerine şüphe kalmadı. îtalya da, Almanya gibi, îngiliz dostluğuna her ne pahasına olursa olsun ehemmiyet verdiği halde, Fransa ile dost olmaktan şiddetle imtina etmektedir. İtalya bu soğukluğunu her vesile ile göstermektedir. Romaya tayin olunan yeni Amerikan sefirinin itimadnamesi münhasıran îtalya Krah namına yazılmış olmasına rağmen kabul edildiği halde, yeni Fransız büyük elçisinın itimadnamesi, İtalya Krah unvanının yanına împarator lâkabı ilâve edilmemesinden dolayı reddedilmiştir. KÜLTÜR tŞLERl Bayan Makbulenin çocuklara yardımı Atatürkün hemşireleri Bayan Mak bulenin himayelerinde bulunan FatihYunanistanda da kar yağıyor te Hırkaişerifteki 19 uncu ilkmekteb hiAtina 27 (Hususî) Bugün sabah maye heyeti toplanarak gıdasız çocuk tanberi Atina ve civarında mütemadiyen lara gıda temini işile meşgul olmuştur. kar yağmaktadır. Etraftaki dağlar kesif Bu heyette Bayan Makbule teşekkürata lâyık yardımlarda bulunmaktadır. bir kar tabakasile kaplanmıştır. Maarif Vekâletinin hazırladığı bir taAnkara 27 (Telefonla) Burada limatnameye göre, 13 yaşma gıren her kar yağmakta devam ediyor. Soğuk şid genc tahsilini bitirinciye kadar izcilik detlidir. derslerini takib etmeğe mecburdur. Haf tada bir gün bu ders amelî ve nazarı olarak talebeye öğretilecektir. Bu dersten maksad talebeyi hayatla mücadeleye alıştırabilmektir. Mekteblerde bir izci müzesi bulunacaktır. Beden terbiyesi hocaları için muhtelif mmtakalarda izcilik kursları açılacaktır. Ankarada kar lzcilik kursları Boluda bir facia Uyumakta olan 4 kişi yanarak öldü Bolu (Hususî muhabirimizden) Bolunun bir saat yakmında bulunan Yozgad köyünde bir yangın çıkmış, yangm neticesinde dört kişi yanarak ölmüştür. Yangm, geceyarısından sonra köy imamına mahsus evin ahırından çıkmıştır. îmam Şükrü, gelini ve iki torunu, yangın çıktığı esnada evde uyumakta imişler. Bu zavallılar, ateş bacayı sardıktan sonra uyanabilmişlerse de hayatlannı kurtara mamışlar, evlc beraber yanmışlardır. Köylünün yardımı sayesinde ateş, köyün diğer evlerine sirayet etmeden sön dürülmüştür. Tekirdağ, Namık Kemali unuttu mu? Tekirdağ (Hususî) Burası Türk lerin ulu vatan şairi Namık Kemale doğuş yeri olmasına rağmen Halkevimiz bu hususta üzerine düşen vazifeyi yapmamakta ve halkımız bundan haklı olarak teessür duymaktadır. 21 birincikânun Namık Kemalin doğum yıldönümüdür. Bu tarihte yurdun bir çpk köşelerinde Namık Kemal ihtifali yapıldığı halde Halkevimiz hiçbir şey yapmamıştır. Gelecek yıllarda bu büyük vatanperverin unutulmaması gönlümüzün biri cik dilek ve isteğidir. Esasen bu, Tekirdağ için bir kadirşinaslık borcudur da. Elâzizde şeker buhranı ve ihtikâr Elâziz (Hususî) Yedi, sekiz ay danberi tren zarurî ve tabiî sebebler yüzünden tarife hilâfına gayrimuntazam bir halde gelmekte ve bazan bir kaç gün rötar yapmaktadır. Evvelden ihtiyath ha reket eden ve şeker üzerinde toptan iş yapan bazı tacirler yollarda ârıza olduğunu haber alınca derhal bakkallara şeker yokluğundan bahsederek ihtikâr yapmakta ve pek cüz'î olarak piyasaya çı kardıkları şekerin kilosunu 36 40 kuruşa satmaktadırlar. Halk bu ticaret oyunundan müştekidir. Şeker fabrikalanmızla, Nafıa Vekâletinin ve alâkadar mercilerin nazarı dikkatlerini çekmek umumiyetle arzu edilmektedir. 22 nci ilk mektebde sevindirilen yavrular *f m Ahiren, Sovyet ittifakına karşı dahilde muhalefet gösterilmesi ve Italyanın so ğuk davranması üzerine Fransada, ingiliz plânına karşı, bir derece müsaid bir hava peyda olduğunu gören ve Blum kabinesinin, İspanya işlerinden dolayı, garbî Avrupa emniyet ve sulhunun tehlike Ege bağlarında hastalık İzmir (Hususî) Manisa, Alaşe • ye düşmemesine büyük ehemmiyet ver hir, Salihli bağlarında (Ödemis), diğer diğini takdir eden İngiliz kabinesi, şimdi, namlarile (salkım güvesi, balgam, ço plânını bir daha tekrar ileriye sürdü. Ingiltere, Fransanin zorile Ispanyaya ruk) hastalığı görülmüştür. Manisa ve Alman gönüllüleri gönderilmesi işi üze İzmir ziraat müdürleri yapmakta olduk ları müşterek tetkikleri bitirmişlerdir. Hu rinde, Almanya ile temasta bulunurken susî ve ucuz ilâclar tertib edilerek bu ka Avrupa işlerinin Almanyanın iştirakile zaların bağlarında kullanılacaktır. Ke düzeltilmesini tekrar teklif etmiştir. Bu malpaşa bağlarında da ayni tedbire baş münasebetle yapılan müzakerelerde garvurulması faydalı görülmektedir. bî Avrupa devletleri arasında uzlaşma ve is birliği yapılmasma en büyük e«gel Rezalet çıkarmışlar Tarabyada oturftn berber Andon ile Fransa So\yet ittifakı olduğu anlaşılarkadaşı balıkçı Yorgi, Arnavudköyün miftır. Almanya, Fransız Sovyet misade Yorginin lokantasında halkm huzu kında, mütecavizin kim olduğunu tesbit runu bozacak derecede rezalet çıkar dıklarmdan Müddeiumumiliğe sevke işinin, bitaraf bir heyete müracaat kaydine bağlanmayıp otomatik olmasına itiraz dilmişlerdir. etmiştir. Bugünün en mühim müzakeresi, mezkur misaktaki karşılıklı yardım taahhüdlerinin mutlak ve otomatik olmaktan çıkanlması etrafında cereyan ediyor. ispanya işlerinin sulhu tehdid eden mahi yetten tecerrüd etmesi de bu müzakerelerin vereceği neticelere bağlıdır. Lâkin, Fransız Sovyet misakını umumî anlaş malar haline koyacak ve aradaki ittifakra mahiyetini sıfıra indirecek olan böyle bir tadile Sovyetlerin razı olması beklene mez. Binaenaleyh mesele de kolay kolay halledilemez. f Muharrem Feyzi TOGAY Yakalanan kumarbazlar Galatada Rıhtım caddesinde 15 nu marada oturan Mehmed, arkadaşı Paskalla Gemlik kıraathanesinde kumar oynadığı polisçe görülmüş ve cürmü meşhud mahkemesine verilmişlerdir. Maçkada 22 nci ilkmektebde teşekkül eden himaye heyeti, mektebde bulunan yoksul yavrularm hepsini baştan ayağa kadar giydirmiştir. Yukarıki resim, sevindirilen yavruları göstermekte dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: