31 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

31 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sf 193* bitti, Bursa ovasi Ford müesseseleri bütün Tesisat su baskını tehlikesinden kurtuldu dünyayı istilâ etti Onun fabrikaları kendi kömürünü ve kendi kauçuğunu kullanır, Afrika ormanlarında bile «Ford» müesseselerine raslamak kabildir «Uzerinde güneş batmayan imparatorluk» Nilüfer kanah Avrupada askerî manevralar ve yeni silâhların tecrübesi Bursa (Hususî) Şehrimize ve cîvara birkaç gün sürekli bir surette yağmur yağmıştır. Bu yağmur Bursa ovasma akan derelerle birlikte bilhassa Nilüfer çayının yükselmesine sebe biyet vermiştir. Maamafih Nilüfer ü zerindeki Mihrablı köprüde yapılan regülâtör ilk defa olarak işletilerek kapatıldığından ovanın artık herhangi bir su baskını tehlikesine maruz kalmıyacağını gösteren müspet vaziyet hasıl olmuş ve kanal tesisatına son verilmiştir. Regülâtörün kapatıldığı gün orada ki bendin arkası Ankaradaki Çubuk barajı gibi muazzam bir göl haline gelmiş, tahminen 10 milyon metro mikâbı su zaptedilmiştir. Bunun için Çekırgeden burası küçük bix deniz halinde seyredilmiştir. Yağmar yüzünden Dolubaba kampt dağıldı Bir aydanberi Bursanın en güzel bir sayfiyesi olmuş bulunan Uludağda Dolubabadaki aileler kampı da bu yağ murlar yüzünden paniğe uğramıştır. Bu aylarda şimdiye kadar hiç görülmemiş olan ve günlerce devam eden yağmur oradakilere göz açtırmamış; ortalığı karakış gibi kesif bir sis kaplamıştır. Çadırlar tamamen akmış ve altın • dan seller geçmiştir. Bu vaziyet üzerine herkes ne yapacağım şaşırmış, derhal Bursaya dönmek istemişlerdir. Fakat hepsinin hem de eşyalarile birlikte Bursaya dönmeleri imkânı buluna mamış, talihi olup da otobüs getirten ler ana baba günü halini alan bu badireden kaçıp kurtulmuşlardır. Diğerleri çadırlar içinde kalmışlar ve yağmurun şiddeti yüzünden olduğu gibi çadırla nn içine geçen su ile ıslanarak sabahı beklemişlerdir. Ertesi gün gene ayni şiddetle yağmur devam etmiş; bazıları tenekeden çamaşır leğenlerini başlarına şemsiye gibi tutarak eşyalarım ancak bu suretle toplıyabilmişlerdir. Gece bir sel baskınmdan korkulmuş; bu sebeble elektrik motörü sabaha kadar çalıştırılmıştır. Bardaktan boşanırca sına yağan bu yağmur, eylul ortalarma kadar devam edecek olan bu güzel kampı dağıtmıştır. Bütün halk Bursaya döndükten sonra yalnız Vali Şefik Soyer ve Vali muavinile ailesi efradı kampta kalmışlardır. Hasılı bu suretle bu güzel ve faydaty kamp tabiatin hışmına uğramış, ağus tos sonuna varmadan perişan bir şe kılde dağılmıştır. Hanri Ford, fabrikalarile kauçuk çiftliklerinden bir intıba Otomobil deylnce aklmıza Ford ge Iir. Çünkü Ford ilk defa piyasaya ucuz otomobil süren adamdır ve dünyanın en muazzam otomobil fabrikasma maliktir. Cihanda ilk defa olmak üzere emsal8İz bir sanayi imparatorluğu ku ran Ford'u tanımıyan yoktur. Fakat Ford'un sanayi imparatorluğu üzerin de tıpkı Britanya İmparatorluğu gibigüneşin batmadığını bilen gayet na dirdir. Ford'un dünyanın dörtblr köşesinde îabrikası vardır. Japon adalarında, Mısırm sıcak çöllerinde, Holandanm de nizden alçak ovalarında, Afrikanm al tın. ve elmas madenleri civarında Ford fabrikalarına tesadüf edersiniz. Bunlar İngiltere, Brezilya, Meksika, İsviçre, Almanya ve Fransada sanayi hayatınm mühim bir unsurunu teşkil e derler. Ve hatta Amazon ormanlarmın girilmez bir bucağında bile Ford kauçuk yetiştirme yerlerine raslarsmız. Fakat bu imparatorluk asıl Ameri kada kök salmıştır. Ford diğer fabrikatoılar gibi iptidaî maddelerini haricden almaz. Yukarıda söylediğimiz veçhile kauçuk ihtiyacını bile Brezilyada yetiştirmiş olduğu kauçuk çiftliklerinden temin eder. Tah tasını kendi ormanlarmdan keser, kö mürünü kendi madenlerinden çıkarır. Onun sade, Amerikanm Kentucky e yaletindeki kömür madenleri senede üç milyon ton kömür istıhsal edebile cek kadar vâsidir. Esas Ford fabrikalarının teşkil ettiği saha da koskocaman bir şehirdir. Bu şehrin kendi vesaiti nakliyesi, kendi elektrik ve gaz tesisatı vardır. Burası nın 125 doktor ve operatörü olan bir hastaneye malik olduğunu söylemekle herhalde büyüklüğü hakkında tam bir fikir vermiş oluruz. «Ford şehri^ Ame rikanın sayılı büyük şehirlerinden biri olan ve nüfusu bir milyonu tecavüz eden Detroit şehrinden daha fazla su kullanıyormuş. Bu şehirde, pazartesî sabahı fabrikaya giren ham demir salı günü öğleyin ikmal edilmiş bir otomobil olarak çıkmaktadır. Ford Amerikada 122,000 amele lstihiîam etmektedir. Yeryüzünde serpili dığer fabrikalarında çalışan ameleleri, müstahdemleri de hesab edecek olur sanız Ford'un dünyada en aşağı 500,000 kişiye iş temin etmiş olduğu meydana çıkar. Ford amelesinin vasatî gündeliği on buçuk liradır. Hergün amele ücreti olarak fabrika bir milyon iki yüz bin lira veFİr. Ford'un bütün emvalinin kaç milyon veya milyar lira ettiğini hesablamak güçtür. Esasen bütün diğer büyük otomobil fabrikaları şirket halin de oldukları halde Ford fabrikalarının eshamı yoktur. Bütün mal Ford ve ailesine aiddir. Ford imparatorluğunun merkezi Rouge fabrikaları yanyana pek çok fabrikalardan mürekebdir. Herbirinden düzinelerle büyük bacalar yükselir. Ham maddeler bir işçinin elinden diğer Işçinin eline, bir bölmeden diğer bölmeye, bir binadan diğer binaya geçer ve nihayet tamamlanmış bir oto mobil meydana çıkar. Ford en yeni makineleri hiç tereddüd etmeden kullanmakla maruftur. Bunuri için daima en yeni vesaitten istifade dier. Bunun için fabrika dahilinde bütün işler tamamile makineleştirilmiştir. Ford bu suretle daha ucuz istihsal yaptığı kanaatindedîr. Fabrikalar, oe hennemî bir gürültü ile çalışırlar. Ko nusmak gayrimümkündür. Yeni giren işçiler ilk günleri sersem bir halde çalışırlar, sonraları alışırlar. Ford fabrikasmın diğer fabrikalara en bariz faikiyeti yerde ufacık bir kir, bir süprüntü bulunmamasıdır. Demir sanayii çok pislik yapan bir iş olduğu halde Ford'un bu kadar temizliği te min edebilmesi insanı hayrette bırakırsa da sadece fabrikayı temizlemek için 500 amele istihdam ettiği düşünülürse hayrete mahal kalmaz. Ford İmparatorluğu diktatörlükle î dare edilır. Bütün kararlar Hanri Ford tarafmdan verilır. Son zamanlarda oğlu Edsel Ford da mühim bir rol oynamağa başlamakla beraber, babasmın kararı uzerinde ancak onu ikna etmek suretile müessir olabilmektedir. Ford imparatorluğunun siyasî tabirle bir de kabinesi vardır. Ford fabrikalalarmın ileri gelenleri haftada bir toplanırlar, vaziveti görüşürler. Bu top lantıya Ford başkanlık eder. Hepsini dinler. fakat nihayette karar gene on dan çıkar. Ford bugün yetmişini geçmiş bulunmakla beraber hiç oturmaz. Gece gündüz fabrikalan dolaşır. Patronun ne zaman teftişe geleceği belli olmadığından herkes daima bütün gayretıle ça lışır. MILITARY Sebze ve tneyva bolluğu ve acuzluğa Şehrlmizde bu sene sebze ve meyva çok bereketli olduğundan çok ucuzdur. Mevsimin mahsule göre kâh yağmurlu kâh güneşli gitmesi bu bereketi doğurmağa amil olmuştur. Sebzenin toptan fiatı bilhassa çok ucuzdur. Meselâ; Sebze Hâlinde biberin kilosu 10 paraya kadar verilmektedir. Pazarlardaki sa tış fiatı 20 veya 30 paradır. 16 patlıcan beş kuruştur. Domatesin kilosu hâlde 70 para, pazarlarda 2 kuruştur. Turfanda salatalığın tanesi 40 pardır. Meyva fiatları da çok ucuzdur. Bur sanın meşhur şeftalisi son senelerde görülmiyen bir nefaset arzetmektedir. Hem şeftaliler iri ve suludur ki, kom postoculuk bakımmdan mahsulün pek nefis olduğu görülmektedir. Yalnız, maalesef şeftalilerimizin yaş halde harice sevkleri imkânı hâlâ bulunamadığından meyvalar Bursada satılmakta dır. Şeftalinin kilosu beş kuruştur. Avrupanm her tarafında askerî manevralar yapılmakta ve yeni silâhlar tecrübe olunmaktadır. En yukarıdaki resim îsveçin garb hududunda yapılan manevralar esna smda bir tayyare müdafaa topunun faalıyete geçmesini göstermektedır. Sicılyada yapılan İtalyan manevra larını müteakıb 50 bin kişilik askerî kıtaat Kral Viktor Emanuel'in huzu runda bir resmigeçid yapmışlar ve manevralardan sonra Mussolini bir nutuk irad ederek Sicilyanın gerek denizden ve gerek karadan gayrikabıli zaptolduğunun sabıt oldugunu sriylemiştir. 1 kinci resım bu resmigeçidden bir saf hayı göstermektedir. Üçüncü resim Est Englia'daki İngiliz ordusu manevralarmdan bir intıbadır, tanklara karşı müdafaa toplarından biri görülüyor. Gazi Ayıntabda hayat pahalı Gazi Aymtab (Hususî) Türkiye nin en pahalı şehirlerinden biri de Gazi Ayıntabdır, denilse hataya ve mu balâğaya düşülmüş olmaz. Filhakika, Ayıntabda hayat haddinden fazla pa halıdır. îyi ekmeğin kilosu on iki kuruşa gelmekte olduğu gibi etin kilosu da kışın altmış kuruşa kadar yükselmiş, halen ancak kırk kuruşa satılmakta bulun muştur. Elektrığin kilovatı yirmi iki, vergi lerle birlikte yırmi beş kuruştur. Hal buki şirketle Belediye arasında akde dilmiş bulunan mukavelede İngiliz lirası bin kuruştan aşağı düşerse kilovat fiatlarınm da o nisbette tenzili lâzım gelmektedir. * Ev kiraları çok pahalıdır. On iki li radan aşağı ev tutmak imkânı yoktur. Bu, asgarî haddir. Yirmi beş, otuz li raya kadar yükselir. Mardin Halkevinin güzel bir müsameresi Dördüncü fotoğrafta Avusturya Müdafai Millive Nazın General Zehner'i (ayakta solda) (Oggan) daki tayyare karargâhmda teftiş esnasmda bir tay yare müdafaa topunu tetkik ederken görüyoruz. Bu top 7000 metro yükseklikteki tavvarelere ates edecek bir kud rettedir. En aşağıki fotoğrafta bir İngiliz yare müdafaa topunun teleskopu gö rülmektedir. Düşman tayyaresinin lunduğu saha ve yükseklik bununla ta« yın edildikten sonra top faaliyete rilir. . • ** ~l İ Bir otomobil kazasîna kurban giden konsolosla kızî Mardin (Hususî) Halievimiz oramekteb bahçesinde çok muvaffakiyetli jir müsamere verdi ve muhitte bir deği.ikliğe susamış olan halktan bbden fazla ir halk kütlesi tarafından takib edildi. T usiki ve şiirlerle dolu olan programm •ca numarasını genclerin temsil et '<Kızıl Çağlıyan» piyesi teşkil ediyordu. Rol alanlann bilâistisna hepsi de muvaffak oldular ve hazırun tarafından takdir edildiler. Gönderdiğim resîm müsamereyî veren genderimizi kendilerim idare eden mu • allim Ziya Kıhçözlü ile birlikte göster mektedir. Bingazi 30 (A.A.) Geçende îtalyadan Bingaziye gelen Avusturyanın Kahire konsolosu zevcesi ve kızile otomobile binerek Libya otomobil yolundan Kahireye giderken tekerlek lâstiğinin patlaması üzerine otomobil devrilmiş ve konsolosun kıa derhal filmüştür. Tobruk hastanesine nakledilen konso los da biraz sonra ölmüşttir. Zevcesinin yaraları hafiftir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: