6 Ocak 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

6 Ocak 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CÜMHURIYET 6 Ikincikânun 1938 Istanbulun imarı ve şehirdeki mezarlıklar Yazan: MİMAR S. ÇETÎNTAŞ Günün birinde bir zat Istanbulun imar;na dair bir gazetede: «Konservatuarı Şehzadebaşına yapmak doğru değildir, orası kubbeler, minareler diyarıdır, bu gibi modern miiesseseleri, Beyoğlu tarafına yapmalı ve o cihete ehemmiyet vermelidir..) diyordu. Şehir imarı işlerinde söz ve salâhiyet sahibi olmadığı belli olan bu vatandaşın kubbeler ve minareler diyarı dediği İs tanbulu hâlâ Piyer Loti edebiyatı tesiri altnda gördüğü ve Türk mimarisinin san'at ifadesinden de hiç haben olmadığı anlaşılıyor. Binaenaleyh bu tesir altındaki bir zata bu fikir ve mütaleasında hak vermek gerektir!.. Piyer Loti'nin Istanbulun hep biliriz, bilmyenler varsa bir iki peyizdj göstere lim: Çitlenbik ağaçlarile birlikte yükselmiş serviler, ön plânda dallan kuruyup kadidleşmiş gövdesi çıplaklaşmış ve bir tarafı çürüyüp kovuklaşmış ihtiyar bir servi görün'iyor, bütün bu ağaçlar dikildiği gündenberi bir tek insan eli değmeden Allaha ve tabiate terkedilmiş, serviler altında bakımsızlıktan sağa sola yatmış muhtelif şekillerde mezar taşlan var, karanlık ve loşluklar içinde uyumaktadırlar, yan tarafta bir kubbe ve minare görünmektedir. Çin sularını haraca Marie Antoinette'in kesen korsanlar son mektubu Bunları 40 yaşında bir Uzun yıllardan sonra bir kadın idare ediyormuş kontun kütübhanesinde Çin denizleri ve Çin sahilleri, bugün bulundu hâlâ inamlmıyacak derecede korsan Kraliçe Marie Antoinette'in, idam edileceği günden bir gece evvel, hücre sinde yazdığı mektubun aslı, Kont Henri Apponyi'nin kütübhanesinde bulunmuştur. Kraliçe, bastıran uykuya galebe çalamadığı için yarıda kestiği bu mektubu, ertesi sabah giyotine giderken, görümcesine verilmek üzere zindancıya emanet etmişti. Fakat zindancı, mektubu ihtilâl rüesasından FouguierTinville'e teslim etmiştir. Bu mektub bir müddet ortadan kaybolmuş, sonra, Onsekizinci Louis tahta çıktığı zaman kendisnr; verilmiştir. Fakat, Krala verilen bu mektubun bir kopyadan ibaret olduğu, aslının çok yüksek Bir müddet evvel, Japon donanması, Cinin cenub sahillerinde dolaştığı sıra bir fiatla harice satıldığı meydana çık da Çinli kavıklanndan mürekkeb bir f mıştır. * Şimdi hakikî nüshanm ele geçmesi ilim lova tesadüf etmistir. Bütün süratile vol alan bu filo. donanmadan verilen dünyasında büyük bir hâdise olmuştur. isareti dinlemediği gibi üzerine acılan Bu nüsha, Kraliçenin kullandığı hususî atese de kuiak asmadıöından. Japon ge mektub kâğıdına yazılmıştır ve üzerinde mileri, kayıkların takibine ba^lamıstır. kral tacı el'an görülmektedir. Bir Ame Bunun üzerine, korsanlara aid olduğu rikalı kolleksiyoncu, mektubu satın almak anlaşılan kayıklardan. Japon gemilerinin ateşine mukabeiede bulunulmuş, için Kont Apponyi'ye yirmi bin dolar tek, tam manasile bir muharebe başlamış lif etmişse de, bizzat büyük bir kolleksitır. Netice pek tabiî olarak korsan gemi yoncu olan kont bu teklifi reddetmiştir. lerinin, içindekilerle birlikte tamamen Marie Antoinette, Onaltıncı Louis'nin im^asile neticeler.mistir. kız kardeşi Madam Elisabeth'e hitaben İddia edildiğine göre, bu filo, Çin yazdığı bu mektubda diyor ki: korsanlarınm Kraliçesi adile anılan Lai «Son defa olarak sana yazıyorum, sevŞo San ismindeki korsan kadının filo gili kardeşim. Beni hicab verici bir ölüme sudur. Lai Şo San, senelerdenberi o ha mahkum etmediler, çünkü böyle ölüm cavaliyi titretmiş yaman bir korsandı. nilere mahsustur. Senin kardeşine mülâki Mitralvözlerle mücehhez ve her hü olmağa mahkum ettiler. Vicdanı temiz bir cumda ön safı is?al eden on beş gemive insan gibi müsterihim. Kral gibi ben de kumanda eden bu kadm, kendi gibi meşhur bir korsanm kızıdır. Babasmdan günahsız olduğum için onun gibi, son damiras olarak altı gemi ve küllivetli mik kikaya kadar vakarımı muhafaza edecetarda tüfek kalmıstı. Mütebaki dokuz ğimi umuyorum. gemi ve onları teslih ettiği mitralyöz, En büyük kederim, zavallı çocuklarımı kendi f^alivetlerinin semeresi idi. terketmek mecburiyetinde bulunuşumdur. Lai Şo San kırk yaslarında vardı. Biliyorsunuz ki yalnız onlar için ve yalVaktile evlenmiş, kocasile bir iki ay nız senin için yaşadım, benim sevimlij beraber vasadıktan sonra onun İngilizmüşfik kardeşim. ler tarafından idam edilmesi üzerine Temenni edelim ki, büyüdükleri zadul kalmıstı. Hayatında bir defa evlenman, hepiniz bir araya gelirsiniz ve onlar i§i ve pek kısa bir zaman evli kaldıgı halde müteaddid çocukları vardı. Bun senin müşfik ihtimamlarından müstefid lardan dokuz yaşındaki oğlunun, her olurlar. Kendilerine öğretmekten biraz korsanlık seferine anasile beraber çık hâli kalmadığim şeyleri ikisi de daima tığı ve silâh kullanmak hususunda bü hatırlasınlar. Vazifelere merbutiyetin, yük bir meharet gösterdiği söylenirdi. hayatın esasını teşkil ettiğini, biribirilerine Lai Şo San'ın maivetindeki korsanla karşı göstereckleri dostluğun ve itimadın rın başmda, son dakikava kadar çarpı ikisini de mes'ud edeceğini unutmasınlar, şarak onlarla beraber öldüğü soylenî '' Kızım bilsin ki, kendisi büyük olduğu yor. için, kardeşine daima yardım edecektir. Japonlar, Çin korsanlarmı imhaya kat'iyven karar verdikleri için, Lai Oğlum da, kız kardeşinin muhtac olacaŞon San'dan sonra, uzun senelerdenberi ğı her ihtimamı, her yardımı ona göstersin. ortalığı kasıp kavuran, ufak, büyük hiç Ikisi de bilsinler ki, ancak iyi anlaşma sabir gemiye rahat vermiven bütün Çin yesinde hakikaten mes'ud olabilirler. Bizkorsanlarmın da mevcudiyetlerine ni den ibret alsınlar, dostluğumuzun bizim hayet verileceğine sÜDhe yoktur. için nasıl bir teselli membaı olduğunu görsünler. Aileden daha samimî dost bulunaADLÎYEDE bilir mi? Oğlum, babasının son sözlerini Küçük Fantoma tevkif edildi asla unutmasın. Ölümümüzün intikamını Yazm plâjlardan ve son zamanlarda almağa asla kalkışmasın. da birçok evlerden eşya çalmaktan suçlu kücük Fantoma lâkabile anılan Şükrü oğlu Bürhanm dün saat 16 da Sul tanahmed birinci sulh ceza mahkeme sinde duruşması yapılmış, tevkif edil miştir. Suçlu Bürhan, duruşma esnasında suclarını inkâr ederek şunları söyle miştir: < Bu hırsızlıklarla hicbir alâkam yokiur. Ben komisyoncu Muhlisin ya nmda çalışırım. Ayda net 45 lira p v a alınm. Bir müddet evvel Nişantaşındaki bir kahvehariede Mehmed Ali isminde birisile tanıştım. Bana babasmm saatçi olduğunu ve Nişantaşmda Koda man sokağında 3 numarada oturduğunu söyledi ve bana ihtiyacından bahsede rek küoe, yüzük, saat gibi bazı eşvalar getirerek Dara istedi Ben de bu rehin eşvayı tanıdı§im bir kuyumcuva götürür. kendisine para bulur, komisyonumu da alırdım > Üç sene evvel Ankararta 3 aya mah kum edildi§ini sövliven Bürhan, tabanca mesele^i etrafında itiraflarda bulunmus, reis de e\Takinı Müddeiumumiliğe iade e^erek Bürhanm tevkifine karar verr^tir. Sevgili kardeşim, sana ve bütün tanıdıklarıma, istemiyerek zahmetler vermişsem, bundan dolayı hepinizden af dile rim. Düşmanlan, bana yaptıklan bütün fenalıklardan dolayı affediyorum ve ha lalarıma, erkek ve kız kardeşlerime son defa olarak elveda diyorum. Dostlanm vardı. Onlardan ebediyen ayrılmamn verdiği ıstırabı, ölürken beraber gÖtüreceğim. Hiç olmazsa, son dakikamda onlan düşündüğümü bilsinler. Elveda kardeşim. Bu mektubun, eline geçmesini temenni ederim. Beni unutma. Seni ve biçare yavrucuklan bütün kalbimle kucaklarım. Aman yarabbi! Onları ebediyen bırakıp gitmek ne acı şey! Elveda! Elveda! Artık dinî vazifelerimle meşgul olaca^ım. Harekâtımda serbest olmadığım ic'n, belki de bana bir papaz getireceklerdir.» larla doludur. Gün geçmez ki, buralarda, büyük veya küçük bir geminin korsan hücumuna uğradığı* yolcularından bir kısmının kılıcdan geçirildiği, bütün gemi halkının soyulup soğana çevrildiği işitilmesin. Son seneler zarfında, bu vazivet o kadar vahamet kesbetmiştir ki. AvruDa milletlerinden birinin ban dırasmı hâmil her hançi vapur, Hong Kong lımanından avrılırken, korsanlıkla mücadele cemivetine mensub asker lerden bir iki müfreze almadan yola çıkamaz olmuştur. Korsanların takibi ise, bizzat Kanton hükumetinin tedib kuvreti göndermek imkânım bulamadığı Çin arazisinde gizlenmeleri hasebile, kabil olamıvordu. sı ve şu suretle binanın kurtarılması lâ z:mdır. Cumhuriyet ilânından evvel her nereye baksak orada bir yobaz görür, teknik işlenmizde bile mel'un bir yobaz parmağı sezerdik. Meselâ: Belediye işlerinde (icrayı lubiyat olu nan mahaller), yani herhangi bir eğlence yeri açmak için (ibadet olunan bir yerden yüz metro uzak olmadıkça) müracaat e denlere ruhsatiye verilmezdi. Bu sinsi kaydin ne büyük felâket olduğunu meş gul olmıyanlar bilmez: ( A canım mutlaka bir camiin dıbine sokulmak şart değil ya.) derlerdi.. Fakat dört taraftan yüzer met10luk bir sahada herhangi bir mezarlıklı mesçidın tasallutundan masun kalmış bir mevkide istediğimiz şeraiti haiz bir bina bulmak mümkün olmadığını herkes hatırlıyamaz ve bu meşhur yasakçınm sinsi hir viyetini herkes sezemezdi. OKSURUK ŞURUBU KAf ı Coo* !• T » !£*•£" ™"," IP *• Binnetice istanbul halkı iki asır gülmeyi unutmuş, eğlence diye birşey tanımaz olmuş, çökük omuzları, yaşlı gözlerile tiyatro yerine servi gölgesindekı mezar taşlannı seyrederek hüvelbaki demiş, melânkolik iç çekişlerile musiki yerine mahalle müezzininin sesmı dınlemeğe ve mahalle kahvesinde uyuklamağa mahkum kal mıştı. Sahifeyi çeviriyorum. Ikinci bir peyiToprağı bol olsun Piyer Loti de işte zaj: Bir türbe ziyaretinden dönen kadmlar buna bayılırdı. • * * serviler altında ve mezarlıklar arasmda Konservatuarı Şehzadebaşına yakıştıyürürken bir dilenciye sadaka veriyor ramıyan vatandaşımızm tekrar fikirlerini lar. Kadmlar gencli ihtiyarh çarşaflıdır, peçeleri de göğüslere kadar örtülü.. Di karşılıyorum: ğer Sarayburaundan sur Istanbulun lenci ise kocaman yeşil sarığına rağmen lara kadar hakikî ve tarihî kubbe ve minarelerinde bir meskenet haelini on paraya uzatacak kadar diişkün ruhlu pis Lıyafetli bir sakallıdır, bütün vası seziyorlarsa bunda yalan değil yanbunların arkasında gene kubbeler ve mi lış vardır. Bü meskenet o kubbelerde ve minarelerde değil, ancak onlann dibine nareler görünmektedir. sokulmuş olan servili mezarlıklardadır. Ben bu peyizajlan tahammülünüzü heumhuriyetin modern müesseseleri kubsaba katmadan ikinci sayıda bırakmasam beler ve minarelerle değil, mezarlar ve da yüzlerce sıralasam ayni melânkolik ve mezarlıklarla geçinemez. Konservatuarın, mistik tesir altında omuzlarınız çöker, yahud kendi evinin penceresinden Şehzaharab olur gidersiniz. Görülüyor ki bu de camiinin gök kubbesine yaslanmış miyurddaş haklıdır, bu peyizajlarla Konsernare ve kubbelerini seyrederek kemanını vatuann ne münasebeti olabilir?. kucaklamış bir gence en temiz bir il*#* ham ve en yüksek heyecan verebilmek Birkaç gün evvel Cumhuriyet sütunla için onlar pek varlıklı ve cömerddirler. rında şayanı dikkat bir yazı vardı: Sina Türk mimarisi, daima ümid ve neş'e ve nın şaheserleri harab olup giderken Çenr heyecan veren, kuvvet, zindelik taşıyan berlitaştaki Atikalipaşa mezarlık duvarı diri bir mimaridir, onda kat'iyyen meskenm kesme taştan tekrar yapılmasını ten net yoktur. kid ediyor ve (madem ki şehir projesi yaFakat abidelerimize sonradan sokul pılıyor. Bugünkü vaziyette bile caddeye muş mezarlıklar onlara hakıkaten birer fırlamış olan bu mezarlık duvarını tamirmeskenet hırkası gibi hiç istemediğimiz de neden istical etmeliydi) diyor ve yeni ve istiyemiyeceğimiz bir dekor olmuştur. şehir projesinde de bu mezarlıklann ipka Abidelerimizin hakikî şahsiyetini, neş'eli edilip edilemiyeceği hakkmda bir tered karakterini görebilmek için onları bu medüd korkusu taşıyordu. zarlık tasallutundan kurtarmak gerektir. Hakh bir hassasiyet gösteren bu arka* Diğer taraftan da bugünkü kafamız ve daş bugün için cidden mühim bir noktabugünkü gözümüzle şehir dahilinde her ya temas etmiş oluyor, işi biraz didiklesek köşebaşında, her cadde üstünde bir me faydalı olacağını zannediyorum. zarlık ne demektir. Bunu bir türlü anlıOn sekizinci asra kadar Istanbulda şe yamıyorum. Benim anladığım Atatürk hir dahilinde teşekkül etmiş bir mezarlık Türkiyesinin projelenmiş şehirlerinde stadgörülemez. O zamana kadar İstanbul yom gibi, liman ve saire gibi mezar ve mehalkı sur haricinde, Üsküdarlılar da Ka zarlığın da şehir dışında muayyen yeri racaahmedde tesis edilmiş mezarlıklara vardır. Cumhuriyet Türkiyesinde neş'eölü gömerlerdi. Şehir dahilinde büyük nin değeri vardır, bu devirde artık genclik lcrin türbelerine yer verilir ve mühim ilâhi yerine kahkahayı biliyor, mezar yeabide yaptıranların ölülerinin de (hatire rine artık beşik seyretmek istiyor. Herkes sine), yani o camiin yanına gömülmesine bilmelidir ki onun abidesi göğsünde hü müsaade edilirdi. Cami hatiresine defin velbaki yazılı taşlar değil, kuvvet, neş'e müsaadesi on sekizinci asırda suiistimale ve ümid verici sembolik heykeller, büyükuğradı. Hele on dokuzuncu asırda bu sui lerin büstleri, heykelleridir. Projeli îstanistimal son mertebeyi buldu, her kesesine bulumuzda bir tek mezar taşı görmek isgüvenen konağı civannda bir arsa alıp temiyoruz. Şu halde şikâyet eden mu oraya kötü de olsa bir mesçid kurmayı harrir haklıdır, Atikalipaşa mezarhğının âdet ve moda hükmüne sokru.. Zengin a parmaklıklannın tamiri isabetli bir haredam bir mahalle camii yaptınyor, yanında ket olmamıştır. küçük bir bahçe bıraktırarak oraya serDiğer taraftan bu mezarlıklanmızm viler diktiriyor, birkaç sene sonra da kentarihimiz için birer hazine olduğunu unutdisi oraya gömülüyor. Bilâhare o zatın mamak lâzımdır. Demek ki şehir imarı aile efradı evlâd ve ahfadı ve mensub meselesinde mezarlık işi oldukça mühim lan sıra ile oraya gömülerek servileri bübir keyfiyet teşkil ediyor. Fakat ne olursa yüyor. Işte böylelikle oracıkta servili bir olsun projeli şehirlerimizde bir tek mezar mezarlık peyda oluvermiştir ki adı me * bulunmıyacağma göre bu mezarlıklarda zarlık değil (... camii) dir. bugün için tasnif ve tescil isinden başka Bu asırda Süleymaniye gibi en mühim h'çbir ameliye yerinde değildir. abidelerimiz de dahil olmak üzere bütün Mimar abidelerimiz gene ölü ve cenaze hücu S. Çetintaş muna maruz kalmıştır. Süleymaniyenin bitişiğindeki türbe Bir sabah gazetesi aleyhinde bahçesine Sinan, Kanunî ve Hürrem Sulyeni bir dava tan için iki san'atlı türbe yapmıştır. Son Müddeiumumilik sabah gazetelerin radan on dokuzuncu asrın istilâsı önünde o kıymetli türbelerin subasman kısımları, den birinin 17 ilâ 24 ilkkânun sayıla camiin yatak kademesila birlikte eşilen nndaki bazı yazılarını matbuat kanununun otuzuncu maddesine aykırı gördü mezarların toprağıle boğulmuş ve gömülğünden bu gazete aleyhine ikinci bir müştür.. Oradaki mezarlar içinde şimal tadava daha açmıştır. rafta yalnız iki tane mezar vardır ki on Avni zamanda evvelki gün mahkemeyedinci asra aiddir. Diğer yüzlercesi on ce takibatm tatiline karar verilen birindokuzuncu asrın kilercisine, ebesine va ci dava hakkmdaki kararı da temyiz etrmcıya kadar saray mensublarile halileler miştir. ve kerimelerle dolmuştur. Işte Cumhuriyet sütunlarında şikâyet edilen Atikalipaşa mezarlığı da bu mahiyette bir mezarlıktır. On sekizinci ve on dokuzuncu asırdaki hücumla dolmuştur. O kıymetli binayı yapan mimarın proje sinde duvarlan dibinde bir mezarlık yoktu, sonradan ihdas edilmiştir. Kaldırılma î* En muannit öksürüklerle Bronşit, Astm, ve Boğmaca öksürügunun kat'i ilâcıdır. Göğüsleri zayıf olanlara vikâye edici tesiri şayanı dikkattir. Bütün eczanelerde bulunur. İ N G İ L t Z K A N Z U K E C Z A N E S t Beyoğlu, tstanbul Dahilive Vekâletînden: Muğla Şehri Içme Suyu Tesisat ve Inşaat Eksiltmesi Muğlaya 4,5 kilometre mesafedeki Şemseddin membaının şehre isalesi, su deposu inşası ve şehir tesisatile müteferri diğer ışlerin yapılması kapalı zarfla eksiltmiye konulmuştur. 1 İşin muhammen bedeli 89,645 lira 71 kuruştur. 2 İstekliler bu işe aid şartname, proje vesair evrakı 448 kuruş mukabilinde Dahıliye Vekâleti Beldiyeler İmar Heyeti Fen Şeflığınden alabılirler. 3 Eksiltme 22/1/938 tarıhine raslıyan cuma günü saat 11 de Ankarada Dahiliye Vekâleti binasında toplanacak Beledıyeler İmar Heyetince yapılacaktır. 4 Eksiltmiye girebilmek için isteklilerin aşağıda yazılı teminat ve vesaiki ayni gün saat ona kadar Komisyoyoj Reisiığıne teslim etmiş olmaları lâzımdır. A 2490 sayılı kanunun 16 ve 17 nci maddelerine uygun lira, kurusluk muvakkat teminat. B Kanunun tayin ettiği vesikalar. C Kanunun dördüncü maddesi mucibince eksiltmiye girmeye bir mâ< nii bulunmadığına dair imzalı bir mektub. D Belediyeler İmar Heyeti Fen Şefliğinden münakasaya girmek için alacakları vesika. 5 Teklif mektubları ihale günü saat ona kadar makbuz mukabilinde Komisyon Reisliğine verilecektir. Posta ile gönderilecek teklif mektublarmm iadeli tahhüdlü olması ve nihayet bu saate kadar Komisvona gelmiş bulunması lâzımdır. Bu iş hakkında fazla izahat almak istiyenlerin Belediyeler İmar Heyeti Fen Şefliğine müracaat etmeleri. «11» • (55) Sararmış keffekili dişlerînize çarçabuk 1 tabif beyazlığını iade ediniz. I KOLYNOS diş macunile dişleriniziVırçalaymız. Sararmış ve siyahlanmış olan dişlerinizin şaşılacak bir sür'atle nasıl hali tabiiyi alacağmı göreceksiniz. Kendinizi herkese sevdirmek isterseniz K O L Y N O S diş macununu tecrübe edaniz. Dişlere olan tesirini aynanız size gösterecektir. Bu sayede gülüşünüzü görenler size meftun olacaklarma emin olabilirsiniz. AMERİKAN KOLYNOS DİŞ MACUNU'nu daima kullanmakla ömrünüzün sonuna kadar dişlerinizin zindeliğini muhafaza etmiş olursunuz. KOLYNOS tamamen teksif edilmiş olduğu cihetle kuru fırça üzerine 1 santimetre koymak kâfidir. Kullanışı çok lâtif ve ekonomiktir. Matbuat Umum takvımı Urfa Vilâveti Daimî Encümeninden: Memleket hastanesinin 937 malî yılı ihtiyacı için alınacak olan (1478) lira (35) kuruş tahmin bedelli (155) kalem ilâc ve sıhhî malzeme 15/12/1937 tarihinden itibaren yirmi beş gün müddetle açık eksiltmive konulmuştur. İhale 13/1/1938 tarihine tesadüf eden perşembe günü saat 10 da Vilâyet Daimî Encümeninde vapılacaktır. îsteklılerin ihtiyaç listesini görmek üzere İstanbul Sıhhat Müdürlüğüne, eksiltmive girmek için de sözü geçen gün ve saatte Vilâyet Daimî Encümenine başvurmaları ilân olunur. (8566) Dursumm muhpkemesi Bir müddet evvel Hasköyde kahveci lik yapan ve bir yaralama vak'asından dolavı on sen^lik mahkumivetini bitirmis bulunan Dursun fene ayni mahalde kahvecilikle me«gul İlvavı müteadd : d ye^erinden sustalı cakı ile yaralamıştı. Dün, aslive birinci cezada bu vak'a ya aid muhakemeve başlanmış, duruşma, sahidlerin celbi için başka güne bı Femil ve Bağlarına gösterilen rağbet ve hücumdan piyasada Taklitlerine dikkat! i Bir Belediye tahsildari mahkum oldu Kızıltoprakta Belediye tahsil memuru bulunduğu sıralarda rakamları dip koçanlarına noksan geçirmek ve bu suretle 188,96 lira ihtilâs ettiği iddiasile muhakeme edilmekte olan tahsildar Bürhanm duruşması, dün Ağırcezada sona ermiştir. Suçlu Bürhan 5 sene 10 ay ağır hapse ve 3 sene 6 ay da memuriyetten mahrumiyetine karar verilmiştir. IAt l lİTiIlll'i* ıini^smthaıtvİMmne Deniz Bank muhasebelerinin tevhidi işi Deniz Bankın kuraluşu münasebetüe muhasebelerin tevhidi için yapılan toplantılara dün devam edilmiştir. Muha sebe mütehassısı Engelman'ın komis yondan ayrılmadığı anlaşılmıştır. Matbuat Umum müdurlüğıi, bu sene de bir takvim çıkarmıştır. Çok güzel tertib edilen bu takvim, tab'mdaki nefaset itibarile de şayani dikkat bir hususiyet ifade etmektedir. Matbuat mü dürlüğünü bu eserinden dolayı tebrik ederiz. 1938* Yenîden piyasaya yetiştîrilmîştir. Bağlar ise bir hafta sonra hizmetinize hazırdır. Piyasaya taklid ve çurük Femil bağları çıkarılmıştır. Dikkati niz ve Femil markas nı ısrarla istemeniz mencaat niz icabıdır. Femil Lâboratuvarı FE Ka'iyyen mal ka'mamıştır. iL

Bu sayıdan diğer sayfalar: