23 Nisan 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

23 Nisan 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎTET 23 Nisan 1938 Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Millî Küme maçları Ankarada, Güneş, bugün Harbiye ile karşılaşıyor, yarın da Muhafızgücü ile maç yapacak Tekirdağlı Hüseyinle Bandırmalı Kara Ali flir haftalık fasıladan sonra millî kü lardı. Zarurî olarak ihdas edilen bu şekil me maçlarına bugün ve yarın Ankarada sayesinde bu altı takımın en iyi oyuncukarşılaşıyorlar ve şehrimizde devam edilerektir Anka ları kendilerini göstermek fırsatına kavuşrada bugün Güneşle Harbiyenin, yarın muş bulunmaktadırlar. Bımdan Istanbul Güneşle Muhafızgücünün maçları vardır ve dolayısile Türk futbolunun faydalan Şehrimizdeki maç Şeref stadyomunda masını temenni ederiz. Galatasarayla Fenerbahçenin yerine milFörst Viyenanın bugünkü ve lî kümeye ithal edilen mthtelit takım arayarınki maçları smdadır. Millî küme maçlarından başka bir hafMillî küme tasnifinde ikinci bulunan Beşiktaştan 5 puvan fazlası olan Güneşin tadanberi memleketimizde bulunan Först Ankaradaki deplâsman maçları, bu takı Viyena takımınm da bugün ve yann Takmın şampiyonluk yolunda mühim bir sim stadyomunda iki müsabakası vardır. merhaksini teşkil etmektedir. Güneşlile Viyanahların bugünkü maçı federe olmırin, malik olduklan bu puvan fazlalığı a yan kulübler arasmda şampiyon çıkan vantajlarını kaybetmemek için bugünkü Şişli takımiledir. Yarınki maç ise Först ve yarınki maçları kazanmak azmile oy Viyena ile Beyoğluspor (Pera) arasmdadır. Hıristiyan vatandaşlarımızın pas nıyacaklan şüphesizdir. Ankaranm takımlanna gelince bunlar kalya yortularına tesadüf eden bu iki dan bilhassa Harbiyeli'ıer, millî küme maç her halde çok büyük bir rağbet gö kat'î tasnifinde baş taraflarda mevki al recektir. mağa namzed bir varlık göstermektedir Beş günde, Istanbul Ankara ve Anler. Onlar da, bugünkü maçı kazanmak kara îzmir tren yolculukları da dahil olsuretile ümidlerini kuv\ellendirmek istiye mak üzere, dört maç yapan Viyanalı futceklerinden bütün kuvvet ve enerjilerini bolcuların turşu haüne gelmemelerinin imkânı yoktur. Bu itıbarla Först Viyena sarfedeceklerdir. bugünkü ve yarınki maçları da kaybe Güneşin Ankara deplâsman maçlarınderse buna şaşmamak lâzımdır. dan ne neticelerle döneceği hakkındaki Edirneye giden sporcular kanaatimizi her vakit baş vurduğnmuz teknik mukayeselerle tahminlere varmak Istanbul spor kulübünden 50 kişilik yoluna sapmadan bir vâkıaya işaretle bir kafile, Hukuk Fakültesi doçentleriniktifa edeceğiz. Oldukça tuhaf olan bu den Yavuzun başkanlığı altında, Kâzım vâkıa, gerek Harbiye ve gerekse Muha Diriğin daveti üzerine dün Edirneye fızgücünün kendi sahalarında ve kendi gitmiştir. Sporcu gencler, Edirnede muhtelif maç seyircileri önünde Istanbul takımlanna lar yapacaklardır. Diğer taraftan yük karşı ademi muvaffakiyete uğramalanna sek tahsil gencliğinden bir grup da gene mukabil Istanbuldaki maçlardan bir kısKâzım Diriğin davetile dün, Edirneye mınm Ankara takımları lehine neticelen hareket etmiştir. Gencler, orada Müfetmeleridir. Ankarada Beşıktaşa 70 mağ tişliğin misafiri olarak muhtelif tetkik lub olan Muhafızgücü burada ayni ta lerde bulunacaklardır. kımı 31 mağlub etti; gene Ankarada GaBalkanlar arası otomobil latasaraya 1 0 yenilen Harbiye, ayni tayarışı kıma burada 30 galib gelmek suretile Turkiye Turing ve Otomobil Kulübünintikamını aldı. Taksim s'.adyomunda oyden: nanan Fenerbahçe Muhafızgücü maçı Yunan otomobil kulübü tarafından ter nın 0 0 beraberlik neticesini de Istanbul tib olunan Balkanlararası otomobil takımının aleyhine olarak kabul etmek lâ «rallye» sine iştırak etmek istıyen otomobil sahlblerinin şeraiti anlamak üzere Turzım geldığine göre bunu da dığer iki mi kıye Turing ve Otomobil Kulübü idare merkezine «Lstiklâl caddesl No. 81» muracaatsalimize katabiliriz. Binaenaleyh, Güneşin bugün ve yarın Ankarada yapacağı maçlann yukanda saydığımız mısallerı nazarı itibara almakla beraber kat'iyetle söylememek şartile Harbiye ve Muhafzgücünün aleyhlerine neticelenmeleri muhtemeldir. Şehrimizdeki maç, Fenerbahçenin millî kümeden çıkarılması üzerine, Galata saray ile altı kulüb muhteliti arasmda a deta hususî bir müsabaka mahiyetini aldığından bütün ehemmiyetini, bütün he yecanını kaybetmiştır. Muhtelit takımın teşkilile tavzif edilen futbol ajanı lâyıkile tanıyamadığı, kıy metlerini henüz takdir edemediği Beykoz, Vefa, Süleymaniye, İstanbulspor, Top kapı ve Hilâl kulüblerine mensub otuza yakın futbolcu davet etmiştir. Yarın bu futbolculardan tertib edilecek iki takımm biri Beşiktaşla diğeri de Galatasarayla maç yapacaklar ve bunlarda muvaffakiyet gösteren oyuncular ilerideki millî küme müsabakalarında çıkanlacak altı kulüb muhtelitinin kadrosunu teşkil ede ceklerdir. Lik maçlarmda, millî kümeye iştirak edecekler taayyün ettikten sonra, geriye kalan altı takım, tamamile muattal bir halde kenardan seyirci vaziyetinde kalıyor leri rica olunur. İstirak talebleri ancak mayısın 5 mci gunune kadar kabul olunabilecektir. Azalık sart değildir. Lstanbuldan hareket 2 haziran akşamı olacaktır. Barutgücü sahasında Yarın Barutgücü saha«ında aşağıdaki maçlar yapılacaktır. Barutgücü birinci ve ikinci gene takımları aralarında; Bakır köy gene ve tekaüd Rum takımları; Barutgücü Akınspor B ve Barutgücü Aknspor A takımları müsabakalan. Voleybol turnuvası Voleybol ajanlığından: Bölgemizde bu seneki voleybol birinciik müsabakalarında bazı takımların se bebsiz olarak çekilmeleri, bu spora karşı efkârı umumiyede bir alâkasızlık uyandırmıştır. Sırf bu vaziyeti önlemek maksa dile müsabakalara muntazam bir şekılde ştirak etmiş ve muvaffakiyetli oyunlar göstermiş olan dört takım arasmda iki haftada bitmek üzere bir turnuVa tertibi kararlaştırılmıştır. Kur'a çekmek üzere Eyüb, Feneryılmaz, îstanbulspor, Hilâl kulübleri mu rahhaslannın 27/4/1938 çarşamba günü saat 18 de bölge merkezine gelmeleri rica olunur. Bu turnuva galibine hatıra olmak üzere bir kupa verilecektir. Karada gezen, havada uçan, suda yüzen hiçbir mah luk yok ki insanların elinden kur tulsun. Kimini kur şunla vurur, ke mendle bağlar, kapana kıstırır avlarız; kimini saçma savurur, ökse kurar, çıgırtgan ba ğırtır, yere indiririz; kimini ağ gerer, Mevsirhin ilk profesyonel serbest gü olta atar, serpme fırlatır tutarız. Ne ureş müsabakalan yann Taksim stadyo çana rahat veririz, ne kaçana! munda yapılacaktır. Organizasyon işi biFakat, yeri gökü birbirine katan bu raz geç başlamış olduğundan bu defaki iptılâmıza, şimdiye kadar bıyık altm güreşlere ecnebi pehlivan çağınlamamış dan kıs kıs gülen minimini bir mahluk tır. Yalnız önümüzdeki haftalar için şimvarmış meğer! İnsan zekâsı, bugüne kadilik İsveçli serbest güreşçi Negrin ismin dar, o miniminiyi ele geçirmenin çarede bir pehlivan temin edilmiştir. sini bir türlü bulamamış. Bu haftaki güreşlerde ecnebi pehlivan Bu, denizlerin dibinden karaya henüz bulunmamakla beraber Tekirdağlı Hüse çıkmadığı için, isim sahibi olamıyan, yinle Bandırmalı Kara Aiinin tutuşmaları 15 milimetre boyunda adsız bir balıktır. bu müsabakalan alâkalı bir şekfe sok Verilen bir habere göre, Londra akvarmaktadır. Eski ve yeni iki serbest güreş yumunun en büyük mütehassıslarmdan şampiyonumuzu karşılaştıran bu müsa profesör Vinal, nihayet bu deniz cücebakadan başka Mülâyim ile Himmetin sini tutmağa mahsus bir ağ icad et ve orta ile başaltına mensub birkaç çift miştir. pehlivanın da güreşleri vardır. Boyunun küçüklüğü nisbetinde şey tanati büyük olan adsız balığın, en ince Dinarlı Mehmedin güreş elyaftan mamul ağların arasından bile kumpanyası sıyrılıp kaçarak insan oğlunun zekâsma Diğer taraftan haber aldığımıza gö taş çıkartması, profesör Vinal'i uzun ure, Dinarlı Mehmed de hususî bir orga zun düşündürmüş ve kendisine, dahiyanizasyon yapmış ve Buîgaristandan üç ne bir fikir ilham etmis. Vinal, hiçbir pehlivan getirtmıştir. lçlerinde az çok ta hileye aldanmıyan, hiçbir pusuya düş nmmış Kiro'nun da bulunduğu bu üç peh miyen adsız balığı, dünyanm en alda ivan Dinarlı Mehmedle teşkil edecek tıcı, en göz boyayıcı ve en cazib vası leri seyyar bir kumpanya şeklinde Ana tasile avhyacak. Bu dahiyane vasıta, dolunun muhtelif yerlerinde güreşler ya kadın saçmdan yapılmış bir ağdır. Beşer tarihinden aldığı dersi, psiko acaklarmış. loji mihegine vurup ilme tatbik eden Askerî liselerin spor profesöre «bravo!> diye haykırasım gelbayramı di. Yeryüzünün en büyük insanlarım Bugün askerî mekteblerimizin senelik kıskıvrak bağlamakta yekta olan bu vasıtayı, denizlerin en küçük mahlukuna spor bayramı Taksim stadyomunda yapıkarşı kullanmağı düşünmek, değme zeacak, cem'î ve ferdî müsabakalarda de kânm harcı değildir. rece kazanmış olanlara merasimle mükâKadm saçından mamul ağ, suda gö fatları verilecektir. ze gönmez olurmuş. Tıpkı karadaki giHazırlanan programa göre bayrama işti bi! Kendisine pusu kurulduğunun far rak eden Deniz lise ve harbiyesi, Kuleli, kına varamıyan adsız balık da, buna Maltepe ve Bursa askerî liselerine men mutlaka yakalanırmış. Tıpkı erkekler sub güreş, futbol, boks, hokey, hendbol, basketbol, voleybol, ragbi, atış, tenis Ja pon güreşi, eskrim ve atlet takımlanndan Tunustaki hareketlerin müteşekkil 1500 sporcudan müteşekkil büyük bir alay saat 12 de Taskışladan mes'ulleri hareket edecek, Tarlabaşı caddesinden Tunus 22 Askerî mahkeme ördü Galatasaraya «yikacak yc oradon aldığl îtalyan olmak üzere beş maznunu beş çelengi götürüp Taksim abidesine koy'â sene hapisle sadece para cezası arasmda caktır. Bundan sonra Taksim stadyomu tehalüf eden muhtelif cezalara mahkum na gidilecek ve orada askerî liseler mü etmiştir. fettişi kurmay albay Adil Turer bir nuHükumet komiseri miralay Tropet uk söyliyerek derece kazananlara mükâ Mahkemeye hitab ederek demiştir ki: fatlarını dağıtacaktır. Mükâfat tevzii me« Bu millî selâmet eserine zâf gös rasiminden sonra bir geçid resmi yapıla termeden devam etmelidir. Mahkemenin cak bundan sonra da askerî liseler ara faaliyeti müessir olmuştur. Birçok silâh sında şampiyon çıkan Kuleli hendbol taarın şehrin muhtelif yerlerine bırakıldığı kımı Alman mektebi takımile hususî bir emniyeti umumıyeden bildirilmektedir.» maç yapacaktır. Diğer birçok maznunlar memnu silâh taşıdıklan için bir sene hapis ve 500 frank Karabükte Belediye teşkilâtı para cezasma mahkum edilmişlerdir. Yarınki güreş müsabakalan Yeni bir ağ JRADYOLİN I H H A T varken C A 2 i B E s Dişlerinizi tecrübe tahtası yapmanm manası yoktur Radyolin dişleri temizliyerek sağlık ve güzellik vermekte, sizi, şu veya bu diş macununu deneyerek dişlerinizi bozmaktan kurtarmıştır. Radyolin terkıbinin kudret ve halisivetine rağmen azamî ucuzluğu ve azamî tazeliği temin ederek sizi yabancı ve pahalı macunlardan kurtarmıştır. Radyolin mikropları öldürerek diş etlerine ve bütün ağza temizlık ve sıhhat kazandırır ve bu neticeyi garanti eder. ile sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra dişlerinizi muntazaman fırçalayınız. HAVALARA Bir gün kış, bir gün havası... Bu istikrarsızlık nezle, ökyaz Senenin en tehlikeli günleri bu günlerdir DİKKAT sürük, soğuk algınlığı, bron şit, grip gibi hastalıkları GRİPİN [ artınr. Sıhhatinize daha frzla dıkkat etmekle beraber cebinızde, çantanızda bir kaşe GRİPİN bulundurmağa her zamandan ziyade ihtimam ediniz. yapılıyor Safranbolu (Hususî) Demir Çelik fabrikalarmın kurulduğu Karabük havalısi artık köy kanunıle idare edilemiyecek derecede ehemmiyet kesbet mişti. Üç bin işçi, amele ve memurun mütekâsif bulunduğu Karabükün de miryolu istasyonunda günde yüzlerce yolcu inip biniyordu. Bunları nazarı dıkkate alan hükumetimiz yaptırdığı tetkıkat neticesinde Karabükte bir Beediye idaresi teşkili lüzumuna varmış, vilâyetten verilen emir üzerine defter lerin tanzimine başlanmıştır. Bu iş bittikten sonra intihabat muamelesi yapılacaktır. Beledıyenin yapacağı işler arasmda bir imar plânı tanzimi, içme suyu temini gibi meseleler birinci plânda gel mektedir. ifadeye rağmen bakışlarımın ciddiyetini anlamış, ısrannm beyhude olacağmı idrak etmişti. Fazla olarak, Son perdeye ka dar yerimden kımıldamamağa kat'iyyen karar verdiğimi göstermek için, locanın kadifeli kenarına biraz daha fazla yaslanmış, koltuğuma biraz daha derin yerleşmiştim. Yusuf Haddadın gözleri locanın içini, didiklercesine dolaştı; boş duran üç koltuğun üçünde de bir müddet durakladı. Oturmakta tereddüt mü ediyordu acaba? Yoksa, o koltuklara, başka kimselerin gelip oturacağım mı zannediyordu? Her halde öyle olacak ki, bana doğru eğildi ve yavaş sesle sordu: Oturduğunuz koltuk sizin mi? Tabiî. Kimin ikramı bu? Hiç kimsenin... Kendim aldım. îşte bilet yanımda. Kocam biletı elimden aldı, muayene etti; yüzünde yürek rahatlığına benzer bir sükunet gördüm. Fakat, yerinden kımıldamadı, oturmakla çıkıp gitmek arasmda tereddüd eder gibi durdu. Benim tarafımdan bir davet, yahud çekilmek üzere müsaade bekler gibi idi. Mâni olmıyayım, Yusuf Bey, dedim. Bekliyenler varsa, kendinizi burada Kunduracı bıçağile.. Mihail oğlu Sabatay, evvelki gün saat 13 te, Tavukpazarında Kürkçüler kapısında 70 numaralı dükkânda oturan kunduracı Haçiğin yanında çalışan Ekremi, kunduracı bıçağile sol kasığından yaralamış ve kaçmıştır. Ağır yaralı olan Ekrem, Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış, suçlu da yakalanmıştır. Bütün ağrı, sızı ve sancıları dindirîr Marangozların idare heyeti Marangozlar cemiyeti yeni idare he yeti seçimi de dün yapılmış ve nizam name mucibince heyetin nısıf azası yeniden seçilmiştir. Seçilenler şunlardır: Alâeddin, Şeref, Tahsin, sepetçi Alâeddin, Mustafa Zeki, Hasan, Salim, Karabet. kalmak mecburiyetlnde farzedip, onları bekletmeyin. Yanmızda oturmak mecburiyetin deyim. Mademki piyesi baştan nihayete kadar görmek istiyorsunuz... Sizin, mutlaka yanımda bulunma nıza lüzum yok ki! Yalnız başıma da piyesi görebilirim. Evet amma, artık sizi yalnız bı rakmaklığım doğru olmaz. Kendiniz öyle düşünüyorsunuz. Halbuki burada beni tanıyan kimse yok. Bir kişi müstesna. Sağdaki locada oturan eski bir aşinanız var... Bir de Matmazel Maud Assy... Kocamm, sağdaki locada oturan ya bancıdan, kafama kakarca&ına bahsetmesi, beni bu anî mukabeleye mecbur etmişti. Bir aralık, yabancı adamın bana baktı ğını, benim de, gözlerimi gayriihtiyarî o tarafa çevirip ona selâm verdiğimi, kocamm metresi, yahud yanındaki erkeklerden bıri görmüş, kendisıne yetiştirmiş olacak lar ki, Yusuf Haddad, sırça evde otur duğunu düşünmeden bana bu taşı atmağa kalkışmıştı. Ben Maud Assy'nin ismini söyleyince dudaklarını ısırdı. Derhal ilâve ettim: Maksadım tariz değil, Yusuf Bey. Hareketlerinizde tamamile serbestsiniz. Soğuk algınlığına ve bundan mutevelJıd âraza karşı bilhassa müessırdır. Mideyi bozmaz, kalbi ve böbrekleri yormaz. Icabında günde 3 kaşe alınabilir. Ask ve macera romam : KOCAM Nakleden: Hamdi Varoğlu Yusuf Haddad, bir an meydanda göründükten sonra, locanm geri kısmında kayboldu. Fakat, o bir lâhza içinde bana bakan gözlerinin şimşek gibi çakan parıltısını hâlâ görüyor gibi idim. Bana iki saat kadar uzun gelen iki dakika geçti. Kocamın tereddüd içinde olduğunu hissediyordum. Onun da, aklında ayni suali dolaştırdığına şüphem yoktu. Karısı ile metresi arasmda bir tercih yapmakla meşguldü ve, bütün dostlarmın nazarında gülünc mevkie düşmemek için, metresinin yanından ayrılmamağa karar vereceğini tahmin ediyordum. Lâkin, düşüncelerimin tam bu nokta sma geldiğim zaman, Yusuf Haddadın benim locama doğru eğileıek bir kere daha baktığını gördüm ve iki saniye sonra, locanın kapısı açıldı, kocam içeri girdi. Basile hafif bir selâm verdikten sonra: Arabanız hazır, efendim dedi. Size aşağıya kadar refakat edeyim mi? Gözleri, âmirane bir ifade ile, beni bu emrine itaate davet ediyordu. Fakat, o akşam kendi arzumdan başka hiçbir isteğe boyun eğmemeğe karar vermiştim. Başımı salladım: Araba biraz daha beklesin, tiyatronun sonuna kadar oturacağım. Yusuf Haddad, öfkeli nazarlarla yü züme baktı: Birinci perdeden sonra gitmeliy diniz, dedi. Neş'eli bir kahkaha ile mukabele ettim: Ben böyle bir vaidde mi bulunmuştum? dedim. Unutmuşum, affedersiniz. Amma, vadettimse bile şimdi vaz geçtim. Birinci perde hoşuma gitti, bitinciye kadar bekliyeceğim. Yusuf Haddad. sözlerimdeki şakacı Nasıl ki ben de kendi hareketlerimde serbest bulunuyorum. Tiyatro locasında tek başınıza oturacak kadar değil. Beni kimsenin tanımadığı Kahire gibi yabancı bir şehirde bunun hiç ehemmiyeti yok. Rica ederim, artık devam etmeyinîz. Âlemin içinde münakaşa etmek manasızdır. Kocamm, öfkeli bir tavırla söylediği bu söze, omuzlanm: silkmekle mukabele ettim. Kendisi, metresile beraber tiyatro seyrederken benim valnız başıma bir locada otunnamı çok görmesi cidden gülünc şeydi. Erkeklerin bazan ne tuhaf düşünceleri oluyor. Yusuf Haddadın mantığı da o nevi gülünc düşüncelerdendi. Bunun garabetini kendisinin de idrak ettiğini şuradan anlıyorum ki, fikrini ifade eder etmez beni sükuta davet ediyor, sanki bu mantıksız lâkırdılarına vereceğim cevabı işitmekten korkuyordu. Tam bu esnada ikinci perde başlamıştı. Ben, bütün dikkatimi sahneye vermeğe çalıştım. Kocam da nihayet, işin çıkar tarafı olmadığmı görerek boş koltuklardan birine oturdu. İkinci perdenin sonuna kadar, hiçbir kelime konuşmadan, hiçbir hareket yap* madan, yanyana oturduk. Perde kapa * nınca ben ayağa kalktım. Yusuf H a d * dad da kalktı: Hele şükür, gitmeğe karar verdiniz değil mi? diye sordu. Soğukkanlılıkla cevab verdim: Hayır. Gitmiyorum. Dışan çıkıp biraz dolaşacağım. Sabrimi suiistimal ehneyin, Muk « bile Hanım. Yerinize oturun. Âlemi ken* dimize güldürmenin manası yok. Kocamı, yukarıdan aşağı süzdüm: Burada mahpus muyum yani? dedim. Galiba beni yanınızda gezdirmek « ten utamyorsunuz. Siz istiyorsamz burada kalabilirsiniz; ben biraz dolaşacağım. Bacaklarım karıncalandı. Böyle söyliyerek, asabiyetten titriyen elimle onu hafifçe ittim, kapının önünden uzaklaştırdım ve locadan dışan .çıktım. Kocam da peşim sıra çıktı. Fakat, loca * dan çıkar çıkmaz fikrimi değiştirdim, ü çüncü perdeyi görmeden eve dönmeğe karar vermiştim. Tiyatroya gelmekten maksadım esasen, Yusuf Haddadı burada metresile birlikte görmek ve gördüğümift de kendisine göstermekti. (Arkast var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: