7 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

7 Mayıs 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 Mayıs 1938 CUMHURÎYET Süvarilerimizin turnesi Malî işlerde dünya efkân umumiyesine, sık sık sürprizler hazırlamakta yekta olan Fransa, frank kıymetinin yeniden düşürülmesi kararmı ilân ederek yeni bir sürpriz ortaya koydu: Frankın kıymet bir İngiliz lirasına mukabil 179 franka kadar indirildi. Frankın, hemen her sene, hatta senede birkaç defa kuvvetli sukutuna o kadar alıştık ki artık bunlann tekerrürünü hay retle karşılamamak iktıza ediyor. Fakat ne de olsa Fransız frankının kıymetinin, hem de Fransız hükumetinin kararile düşürülmesi hiç de ehemmiyetsiz olan bir hâdise değildir. Unutmamak lâzımdır ki frank için bu defa seçilmiş olan kur 1936 senesinde gene bu aylarda frank kıymetinin en düşük olduğu zamanlardaki fiatından da aşağıdır. O zaman frankın bu sukutu büyük velveleler uyandırmıştı. Bugün ise hemen hemen tabıi olarak karşı lanmaktadır. Puankare'nin yolunu t.ıkib eden Da ladye kabinesinın frank k:ymetini o za mandanberi dördüncü defa olarak indirmekle acaba frank kıymetinde ve Fransız maliyesinde ve iktısadiyalında bir istikrar vücude getirmek gayesi lahakkuk edecek mi? Bunu temenni etmekten başka yapacak birşey yoktur. Fakat Fransadaki hayat pahalılığmın doğurduğu ve bilhassa son Paris sergisinden sonra kendini daha şiddetle hissettiren \aziyetler karşısında bir tedbir almak iktza ediyordu. Fransız Roma müsabakalarında yüzbaşı Cevad Gürkan Yıldız ismindeki hayvanile kabinesi de bunu yapmıştır. Bu sırada 1,40 yüksekliğinde ve 1,40 eninde bir mânii mükemmel bir atlayışla aşarken Fransa ile Amerika ve İngiltere arasında Roma 28 nisan (Hususî, gecikmiştir) getirebilecekleri kanaatini vermektedir mevcud üç taraflı para anlaşması da boNis müsabakalan 24 nisanda bitti. 25 ni ler. zulmamış, diğer iki tarafm mütaleası da san sabahı Nisten hareket etmiş olan sü tlk müsabakada aldığımıZ netice alınmıştır. vari ekipimiz 26 nisan saat bire doğru Yeni projenin Fransız parlamentosu 27 nisan, müsabakaların birinci günü Romaya vasıl oldu. İstasyonda Roma tarafından nasıl karşılanacağmı bilmeyiz. idi, bu müsabaka geçen sene Roma konBüyük Elçimiz Bay Ragıbla biitün sefakur ipiklerine iştirak etmemiş atlara mah Meseleyi kendi zaviyemızden mütalea ret erkânı, ekipi karşılıyarak Nis müsabasustu. Bu müsabakaya 6 milletten 76 edersek ihracat ve ithalât tacirlerimizin kalarındaki zaferlerini hararetli bir su at girdi. Parkurda on dört mâni vardı, bu sukuttan hiç zar&rları olmıyacağmı idrette tebrik etmişler ve subaylan otellerine birçok dik mânileri, çifte ve üçüzlü mâni dia etmemekle beraber bir zarar da görkadar beraberlerinde götürmüşlerdir. leri ihtiva eden oldukça güç bir parkur miyecekleri söylenebilir. 26 nisan günü geç vakit ekipin atlan F.G. du. Bilhassa çifte mânilerden birincisinin da Romaya vâsıl olarak kendilerini sakısa atlayısı icab ettiren dik bir mâni, ikinbırsızlıkla beklemekte olan binicilerine cisinin ise bilâkis yüksek ve geniş bir atâmirlerinin içtimaı kavuşmuşlardır. Subaylanmızın atlarına layışı icab ettiren iri bir mâni olması ve İktısad Vekâleti, memleketin her taRomadaki en güzel ahırlar tahsis başka bir çifte mâniin ise sıra itibarile bu rafındaki iş daireleri bölge âmirlerini edılmiş ve her türlü istirahatleri tenun aksi olması süvarileri ve atlan çok şa bu ayın on altısında Ankarada bir topmin edilmiştir. Atların vaziyetleri ve lantıya davet etmiştir. Bölge âmirleri, sıhhatleri çok mükemmeldir, bir taraftan şırtıyordu. Müsabakaya 25 Alman atı iş kanununun bir senelik tatbikatm subaylanmızın zarafet ve nezaketlerile girdiği halde yalnız birisi parkuru hata dan elde edilen neticeler hakkında^şimaskerî tavır ve hareketleri, diğer taraftan sız bitirebildi, İtalyanlar 35 atla çalıştı diden bir rapor hazırlıyarak merkeze atlara bakan askerlerin muntazam kıya lar, 6 atlan hatasız bitirdi, bizden yedi göndereceklerdir. Ankarada bir hafta fetlerile vücudlerinin gürbüzlüğü Roma at müsabakaya girdi, Saim Polatkan kadar süreceği tahmin edilen bölge â da kendilerine karşı büyük bir sempati u (Çakal) ile hatasız bitirdi. (Ok) yalnız mirleri tonlantısında iş kanununun akyandırmış ve çok iyi bir tesir hasıl etmiş bir hata yaptı. (Ünal) ile (Kasırga) iki sıvan, isçi veya iş verenin haklarmı kâfi şer hata, (Akıncı) ile (Rüzgâr) üçer ha derecede koruyamıvan, tatbik kabiliyetir. ta, (Efe) beş hata yaptı. Düşen ve eli ti olmıyan taraflarile kanunda mevcud Roma müsabakalarına glren mine olanlar arasmda tek Türk yoktur. olmayıp da konulması lüzumlu görülen esaslar tesbit edilecektir. İktısad Vekâekipler Muhtelif milletlerden beş kişi attan leti bundan sonra kanunun tadili lâzım 27 nisan öğleden sonra saat 2 den itibaren müsabakalar başlamıştır. Müsaba düştü, altı kişi elimine oldu. 4 ve daha gelen noktalarını da bir proje ile Bü yük Millet Meclisine takdim edilmek ükaların cereyan tarzını izaha başlamadan fazla hata yapanların miktarı 15 i geçti. Hatasız yapan ceman 8 at arasında za zere Vekiller Hevetine verecektir. evvel Romada bulunan ecnebi ekipler İş kanununun birinci tatbik yıh bu aman üzerine tasnif yapıldı. Birinci, ikinci hakkmda biraz malumat verelim: yın on beşinde sona erecektir. ve üçüncü mükâfatları İtalyanlar, dör Roma müsabakalarına, Türkiye, Aldüncü mükâfatı bir Alman, beşinci mümanya, İrlanda, Romanya, Yunan ve İtalyan ekipleri iştirak etmiştir. Alman kâfatı diğer bir îtalyan, altıncı mükâfatı mükâfatı aldılar. 1940 Olimpiyadları için yeni ekipi 15 subay ve 35 atlık bir kadro ile bizim Saim Polatkan aldı. Bu müsabakada on birinciye kadar mükâfat tahsis hayvanlar almalıyız gelmiştir. İtalyan ekipinde ise yüzden Niste olduğu gibi Romada da herkes fazla subay ve at vardır. İrlanda ve Ro edildiğinden yedinciden on birinciye kamanya ekipleri onar, Yunan ekipi altı dar mütebaki mükâfatı da gene İtalyan ve bilhassa bu işlerin san'atkârları, Türk ekipinin yüksek kudretini her yerde söyatla gelmiştir. Türkiye ekipi ise malum la raldı. lemektedirler. 1935 senesinde Niste yapıolduğu veçhile bir albay, üç yüzbaşı, beş İkinci müsabakadaki lan ekip müsabakalarının ikisinde de, teğmen ve asteğmen ile 16 attan ibaret muvaffakiyetimiz Türk ekipinin İtalyan ekipinden daha üstir. 28 nisan perşembe günü müsabakası, Alman ekipi, Almanyanın konkur geçen sene Romada bulunmuş atlara tün derece almış olduğunu da unutmamışipiklerde en kuvvetli olan atlarını getir mahsustu. Bu müsabakaya 39 İtalyan, lardır. Bununla beraber, bu sene İtalyan miştir. 1936 Olimpiyadında konkur ipik 9 Alman, 7 Türk atı girdi. İtalyan ve ekipinin de yeni yeni atlarla çok kuvvette birinciliği kazanan meşhur Tora isimli Almanlann geçen sene Mussolini altın lendirilmiş olduğu göze çarpmakta ise de atla gene bu ayardaki Alşimist, Modland kupası müsabakasında çalışan atlan da bu kuvvetlenmenin kıymetli ve kudretli da bunlar meyanındadır. Bugünkü Al bunlar meyanında idi. Bugünkü parku atlarının miktar itibarile çoğaîmasında olman ekipi Romada yalnız geçen sene run mânileri dünkünden daha zorlu idi. duğu şüphesizdir. Ekipimizin elinde su müstesna olmak üzere üç defa Mussolini Bu müsabakada bizim atlanmız kendile baylarımızın kudretlerini gösterecek kıyaltın kupasını kazanmış çok kuvvetli bir rini Romaya tanıtacak şekilde mükemmel metli ve çok iyi yetiştirilmiş ve terbiye edilmiş atlar vardır. Fakat bunlar hiçbir ekiptir. koşular ve atlamalar yaptılar, birinciliği zaman kâfi miktarda değildir. Mutlaka İtalyan ekipi de Alman ekipinden aşa beş saniyelik bir farkla kaybettik. Eğer artırılması lâzımdır. îki sene sonra yapığı değil; belki yukarıdır. Geçen sene bu müsabakada bir ekip tasnifi olsaydı lacak Olimpiyadlara hazırlamak üzere, Mussolini altın kupasını İtalyanlar ka büyük bir farkla Türk ekipi birinciliği bugünden en az 56 tane kıymetli at satm zanmıştı. îtalyanlar ayni atlan fazlasile aîmış gitmişti. 39 İtalyan zabitinden yalalmak zaruretindeyiz. 1940 Olimpiyamuhafaza etmektedirler. nız 4 ü hatasız müsabaka yapmıştır ki on dında mutlaka yüksek bir derece almak İrlanda ekipi Avrupa atlı mâni müsa da bir demektir. 9 Alman zabitinin de azminde olan süvari ekipimizin bu ihtiyabakalan âleminde çok yüksek tanınmış, yalnız birisi hatasız yapmıştır ki bu da cı, hayvanlar Avnroa turnesini müteakıb atları fevkalâde mükemmel ve İrlandanın takriben onda bir demektir. Bizim ise ye satm alınmak suretile temin edilirse 1939 en yüksek ırkından seçilmiş atlara malik di zabitimizin üçü hatasız yapmıştır ki bu ve 1940 seneleri icin Avrupanın en kuv çok korvvetli bir ekiptir. Bu mükemmelida aşağı yukarı yarıyarıya demektir. vetli ekipine malik olacağımıza şüphe yetlerini bu sene Niste de ispat etmişleryoktur. Müsabakaların resmî kayıdlara istinad dir. Romada ilk kazandığımız neticeler de çok iyidir tktısadî hareketler Frankın yeniden düşürülmesi kararı Konservatuarda KÛŞg Minimini istidadlar nasıl yetiştiriliyorlar ? Musikide babasını da tenkid edebilen Gülseren, san'atkâr Cortot'ya yetişmek istediğini söylüyor Yazan: SALÂHADD1N GÜNGÖR PENCERESiNDEN Düzeltme değil, şaşırtma! Müsabakaya giren 39 İtalyandan yalnız dördü, 9 Almandan yalnız biri ve 7 Türkten ise üçü hiç hatasız koştular anlışın meşhur da olsa makbul olamıyacağını iddia eden bir arkadaşım vardır. İşi gücü gazetelerde, kitablarda gördüğü muharrir ve mürettib hatalarını, «galatı meşhur» haline geldiği için hepimizin kullanageldiğimiz klişeleri ayırıp bir deftere yazmaktır. Defter dedim amma yanıldım, çünkü arkadaşımın notlarla, işaretlerle doldurduğu defter, koca bir kitab halindedir. Öyle zannediyorum ki eskilerden ayni meraka sahib adamların yazdıkları «Galatat» adlı eserler, bizim dostun kitabı yanında birer küçük risale kalır. İşte bu sinirli bilgin (bilgic de denebilir) dün yanıma sokuldu. Rahmetli İbni Kemalin «Galatab> ında yazılı olan: Hele gordün mü ebnayı zemanı Nasü yanlış okur lâfzı evanı? U Romanya ekipi fevkalâde seri ve kudretli atlara malik ve asgarî 15 seneden beri beynelmilel müsabakalara iştirak etmekte olan, enerjili ve tecrübeli subaylardan mürekkeb mükemmel bir ekiptir ki yulandaki!erden hiç de asağı kalmaz. Yunan ekipi bu sene ilk defa olarak beynelmilel müsabakalara gelmektedir. Ekipi çok açıkgözlü, enerji sahibi ve müstaid subaylardan teşkil etmiş olduklan ve hüsnü intihabda cok isabet göster dikleri muhakkaktır. Ekip şefleri bir general olup kendisi de bizzat müsabakalara iştirak etmektedir. Yunanh dostları mız, yakmda kuvvetli bir ekip meydana, eden bu rakamlar, Türk ekipinin bu son bir sene zarhnda nekadar terakki etmiş olduğunu ve Romadaki muvaffakiyet derecesini göstermektedir. Müsabakanın sonunda yapılan tas nif neticesinde, bir İtalyan birinci, bi zim yüzbaşı Cevad Gürkan (Yıl dız) la ikinci oldu, iki İtalyan zabiti ü çüncü ve dördüncülükte berabere kaldılar, 1936 Berlin Olimpiyadında birinciliği 'alan Tora beşinci oldu, yüzbaşı Cevad Kulanın (Çapkın) ı ile (Güçlü) sü altıncı ve yedinci oldular, diğer bir İtalyan sekizinci, bir Alman dokuzuncu ve başka iki İtalyan da onuncu ve on birinci Türk üniformasını bilmiyen Türk gazetecileri Dün, bazı refiklerimiz, Sinyor Mussolini Türk ekipine Mussolini kupasını veriyor, diye bir resim bastılar. İtalyan gazetelerinde çıkmış olan bu resimde Sin yor Mussolini'nin kupa verdiği zabit, bir Türk zabiti değildir; üniformasından Türk zabiti olmadığı acıkça görünüyor. Arkadaşlar, belki de İtalyan gazetesi Türk zabiti diye yazıyor, diye cevab vereceklerdir. Bir İtalyan gazetesi, Türk subaylarının üniformasını bilmiyebilir amma Türk gazetecileri Türk üniformasını tanımağa mecburdurlar. Beytini kendine mahsus bir eda ile okudu ve gülmeğe koyuldu. Onun herhangi bir yanlışı ihtar etmek isterken bu beyti okuduğunu bildiğim için sesimi çıkarmadım, bekledim. Dostum, şu uysal halimden hoşlandı: Azizim, dedi, yazılannda münasebet düştükçe Divanyolu tabirini kullanı yorsun. Bu yol nerededir, lutfen söyler Piyanonun başında on yaş daha büyüyen minimini Gülseren misin? Güldüm ve Şeyh Galibin beytini okuYansı, geniş bir piyano tarafından iş şma geçer geçmez, meydana vururlar. dum: gal edilen küçük bir salonda, İstanbul Ezberledikleri notalarla, takır tukur, seDar görme bu vadii nevini Konservatuarının minimini musiki isti vimsiz ve ahenksiz bir piyano çalışları Divanyolu sanma bu zemini!.. dadlarile karşıkarşıyayız. vardır! Gene ve çok nazik öğretmenleri Rana Kasıklarını tuta tuta bir kahkaha saBöylelerini, uzun müddet Konserva Seven, bizi onlara tanıttıktan sonra, sü tuarda alıkoymayız. Çünkü ısrar etsek vurdu: kutu bozmak için gülümsiyerek sordu: boşuboşuna hem kendimiz uğraşmış, Ayol, dedi, yanlış, Şeyh Galaibin Çocuklar! Evinize bir misafir gel hem onları uğraştırmış oluruz! değil, Pirinin de ağzmdan çıksa gene diği zaman, ona ne ikram edersiniz?.. Gelen çocuklar, daha ilk günden ku yanhştır. Çünkü «Senedi batıl olur batıl Minimini başların, renk renk saçları lak muayenesine tâbidirler. Bazı kulak olan davanın!..» Sen şunun bunun sözübirbirine karıştı. Bu sorguya cevab ver lar, (müzik) almak kabiliyetile doğar nü bırak da Divanyolunun nerede bulunmek, tehlikeli bir şeymis. gibi, herkes, ken lar. Eğer kulakta bu kabiliyet yoksa, ne duğunu söyle!.. dini öğretmenin gözlerinden saklamak ih kadar çalışılsa nafiledir. Çocuk, hiçbir Neticeyi çabuk elde etmek için malutiyacmı hissediyordu. şey öğrenemez! mu ilâm ederek meşhur caddemizin üç Rana seven, sualini tekrarladı: Konservatuann, en oıijinal tarafını beş kelime ile hududunu çizdim. Arka Söyleyin bakalım, ne ikram eder teşkil eden bu minimini kabiliyetleri, pi daşım, ciddî bir çehre ile sözlerimi dinlesiniz?.. yanoları ve Öğretmenlerile başbaşa bıra dikten sonra elini omzuma koydu: Zeki bakışlı, büyiimüş de sonradan karak, Yusuf Ziya Demircinin odasına Bu söylediğin yolun adı Divanyoküçülmüş tesirini veren bir yavru kız, to indik. lu değildir. Divanî yoludur. pukları üzerinde yükseldi: Kahvelerimizi içerken, kulağıma, bir «Yaşa be divane» demekliğime ramak Müzik ikram ederiz öğretmen!... ses geldi. Fakat bu sesin, ne şark, ne de kalmışken sustum. O da izah etti: Öyleyse, geç bakalım, piyanonun garb tekniğine uymıyan garib bir ahengi Divan, kubbe altında ve Babıalide başma.. vardı. Sordum: kurulan meclisler demek ise oralara yalÖğretmenin muhatabı; iskarpinlerinin Bay Adnan, eski bir Rize havasını nız bu yoldan gidilmezdi. Başka cadde * ökçesile, kmrcık başının arası, santimle notaya alıyormuş. îçeri girdiğimiz zaman, lerden, sokaklardan da vanlırdı. Onun ölçülebilen, ufak yapılı bir kızcağızdı. sahne şu idi: için Divanyolu manasızdır. Caddenin ha ' Konservatuarın kıymetli müdürü YuMasanm üstünde bir gramofon! Du kikatte (Divanî yolu) olduğu ise sabittir. suf Ziya Demirci, kulağıma eğildi: varlarm boyunca, gayet muntazam rafla Çünkü o semtte Divanî Ali Efendi ismin Kimdir bilir misin? rile, geniş bir plâk kütübhanesi... de biri oturuyordu ve şöhretli bir şahsiyet Hayır, dedim. Ve Bay Adnan, seslerin, (ton) unu olduğu için mahallesine bu ad verilmiştir. Muhiddin Sadakın kızı Gülseren!. Sordum: Onu, bir saniye sonra, piyanonun be değiştirecek kadar ağır dönen plâktan, yaz disleri üzerinde, kendinden geçmiş çapkın bir Rize havası dinliyor: Kimdir bu Divanî Ali Efendi?. bir halde, bulduk. Taburesi üzerinde, Başumdakı çemberun Bilmiyorum. Uçlan duğum duğum. yaşından, on yaş fazla gösteriyordu. İfaElini sıktım ve şu sözü söyledim: Cıgaramun içine, deli yüzünün çizgileri, o kadar değişmiş O halde ihtanndan dolayı sana teSığar musun sevdüğüm! ti ki, biraz evvel, incecik sesini, güçlükle şekkür edemiyeceğim. Zira lâyıkile te Başumdaki çemberun isittiğimiz çelimsiz yavru, sanki o değilnevvür edemedim. Yanm tenevvürler ise Dalı var çıçeğu yok! di. yarım münevverler kadar can sıkar aziHa pu deli gonîumun, Birkaç küçük parça çaldıktan sonra, Senden geçeceğu yok! zim!.. derin derin yüzümüze baktı: M. TURHAN TAN Yusuf Ziya Demircinin o meşhur folk Teşekkür ederiz! demek lâzımdı. Fakat, ağzmdan bir söz alabilmek ümi lorculuk damarları gene kabarmıştı: Bu sene kısmet olursa, Eğin tarafdile sordum: larını dolaşacağız! diyordu. Yoruldunuz degil mi?... Bir yandan onu dinliyorum, bir yan Gözlerinin içine kadar, kızardı: dan da rafları dolduran yüzlerce plâk Ben mi yorulacağım.. Hiç insan, lara bakarak, kendi kendime: piyano çalmaktan yorulur mu?... İşte, diyorum, bir emek ki boşa git Ya!.. Demek çok seviyorsun pi memiş... yanoyu!... Ve sonra, gözümü kapıyarak, herkesin Çok.. Pek çok... plâjlarda yan gelip keyif çattığı bir mevSonra, daha yavaş ilâve etti: Dünkü gazetelerden biri stadyom ye Konserimiz var da... Onun için simde yeni bir halk melodisi dinliyebil rinin kararlaştığını ve stadyomun Dolmamek için köy köy dolaşmanın, yıldızla işhazırlanıyoruz!.. bahçe gazhanesile Istabliâmirenin bu lenmiş gök kubbesi tavanmın altında, aşiMinimini piyaniste: «Kimin gibi ol lunduâu sahada yapılacağmı haber vermak istediğini» sordum. Kat'î bir şey ret yorganına sarılıp yatmanm feragstti mektedir. söylemedi. Bir müddet yutkundu, durdu. ni düsünüyorum. Bizim salâhiyettar makamlardan oğ * Sonra da: Konservatuardan ayrılırken, müesse rendiğimize göre stadyomun Yenibahçe * senin çalışkan müdür muavini Salâhaddin Ferdi §tatser gibi! dedi. de yapılmasından vazgeçilmiş değildir. Fakat bir anda bu kadar şöhreti, kâ bir aralık yanıma geldi: Bu husustaki karar kat'idir. Stadyomun fi bulamıyarak «Cortot» ya yetişmek is Şan dersinde bulunmak istemez miyeri, mütehassıs profesör Prost tarafm tediğini söyledi... siniz?.. dan yapılan şehir plânında, Yenibahçe Cortot'nun konserini dinledin mi?. Davetine teşekkür ederek: de tesbit edildiği gibi, bundan evvel Başını yere eğdi. Öğretmeni, onun ye Küçüklerin dersini dinlemek bize Prost'tan başka diğer üç ecnebi müte rine izahat veriyordu: kâfi geldi, dedim, bu ses tarlası içine, bu Gülserende, musikiye karşı adeta kadar feyizli tohumlar atanlar, musikimi hassısın ayrı ayrı vaptıkları îstanbul plânilâhî bir istidad var! Evde, bazı defa ba zin geniş yapraklı bir ağac olup her da larında da stadyom ayni yerde gösterilbasınm bile yanlışlannı çıkarırmış: lından ayrı bir ezgi işitileceği günü de em miştir. Bu parça, soğuk oldu, babacığım.. niyetle beklivebilirler! Alâkadarlar, bevnelmilel dört şehir Bir daha tekrarla! dermiş. SALÂHADDIN GVNGÖR cilik mütehassısının birbirlerinden haber Radyoda, tanınmış üstadların konsersiz tanzim eyledıkleri plânlarda stadyom lerini hiç kaçırmazmış. için ayni yerde ittifak etmiş bulunmalarıBursada tütün vaziyeti Rana Sevenden; çocuklardaki musiki sevgi ve kabiliyetinin kesfi için nasıl bir Bursa (Hususî) Şehrimizde şimdi m Yenibahçenin bu işe en elverişli bir yer ölçü kullanıldığını öğrenmek istedim. ye kadar iki milyon iki yüz bin kilo tü olmasına delil addetmektedirler. Fakat, tün ambarlanmış ve bu miktardan bir şehir stadının Yenibahçede yapılması şeGülümsedi: A... O, derhal kendini belli eder... milyon sekiz yüz bin kilo kadarı İnhisar hir plânının tatbikına bağhdır. Bu da, seMusiki öğrenmeğe istidadı olanları, bir idaresile 17 muhtelif firma tarafından neler istiyen bir iştir. O vakte kadar, şehafta içinde ayırd ederiz. Meselâ, bura satın alınmıştır. Bu seneki piyasanın açılış vaziyetıne göre, mübayaa normal hırde, ikisi de birbirinden kötü olan Takda gördüğünüz yirmi şu kadar yavru tabir şekilde devam etmektedir. Fıatlar sim ve Çırağan stadlarında yağmur al ebemden üç tanesi harikulâde yetişecekilk açıhş vaziyetini muhafaza etmekteer: Gülseren Sadak, Şura Pinhas, Yük dir. Yalnız satışa arzedilecek iyi tütün tında ve çamur içinde maç seyredilecek ;el Koptagel! azaldığmdan bugünlerde vasatî fiatta demektir. Bir kere şunu söyliyelim ki, musiki öğ biraz düşüklük görülmektedir. Bursa renmek için, yalnız zeki olmak kâfi de daki tütünlerin tipi yeknasak olduğunğil. Bazı çocuklar, çok zekidirler. Veri dan bu yeknasaklığın harmanlarda iyi Devlerin ve devrimlerin destanı • anı len dersleri çabucak kavrarlar. Umdu bir rolü vardır. Onun için yeni mahsu37 sayra 10 kuruş. a ğumuzdan daha evvel öğrenirler. Fakat, lün de geçen sene olduğu gibi tamamen Yazan : Dr. Ziya Kaya istidadlan bulunmadıgmı, piyanonun ba satılacağı muhakkaktır. Remzi Kitabevi istanbul Şehir stadyomu Sahanm Yenibahçede açılmasından vaz geçilmemiştir KEL OGLAN I

Bu sayıdan diğer sayfalar: