7 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

7 Mayıs 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET Mayıs 1938 Mülteci Ruslar arasında 23 senedir uyku uyumı yan Pol Kern tekrar büyük bir alâka Berlinde tetkik olunuyor Ankarada Alsancak, Muhafızgücü ve Harbiye uyandırdı Macaristandaki Prusya Prensi Ferdinand'la Rusya uykusuz ile Taksimde Galatasaray Altılar muhteliti, adamm Prensesi Arşidüşes Kira'nın evlendikle ismi tekrar mevbahsolmağa Beşiktaş da Güneşle karşılaşacaklar nni yazmıştık. Tac ve tahttan u zuu Millî küme maçlanna bugün ve yarın Ankarada ve şehrLnizde devam edile cektir. Bugün Ankarada İzmir Alsancak takımının Muhafızgücile maçı vardır. Yarın da gene Ankarada Alsancakla Harbiye karsılaşır'arken Taksim stadyo munda Galatasarayla Altılar muhteliti nin ve Güneşle Beşiktaşın müsabakalan vardır. Alsancağın Ankara maçlan kendisi için ümidsızdır. Sahasında yenılen bır takımm misafir gittiği bir yerde muvaffa kiyet elde etmesi imkânsız gibidir. Bun dan başka Alsancağın bu mevsım zarfında ilk defa çimen bir sahada oynamak mecburiyetinde kahşı aynca aleyhine bir vaziyettir. lzmirli futbolcular yurdlarına iki puvandan daha fazla ile dönebilirlerse bir muvaffakiyet sayı'malıdır. Şehrimizde, Taksim stadyomunda, birinci maç Galatasarayla altı kulüb muhteliti arasmdadır. İki hafta evvel Şeref stadyomunda karşılaşıp 2 2 berabere kalan bu iki takımın bu hafta alacaklan netice takımlann teşekkül tarzlarına bağlıdır. Muhtelitin en fatla aksıyan tarafı muavin hattıdır. Hücum hattmda da Danişle Hüseyin ayn ayn sebeblerden takım için müfid olamamaktadırlar. Daniş ağır, Hüseyin ise enerjisini şuurunun üzerine çıkarmakta ve oyun içinde ne yaphğım, ne yapacağmı bilmez bir hale gelmektedir. Muavin hattmda, Sadeddin kalmak şartile, yeni bir merkez ve bir yan muavin tecrübe edilmelidir. Hücum hattı da, sağdan itibaren, Turhan. Muhteşem, Şehab, Haydar şeklinde olmalı ve bir solaçık aranmalıdır. Galatasarayhlana, geçen hafta Gü neşin yaptığı gıbı, sadece üç puvanı alabilmek için, sahaya derme çatma bir ta kımla çıkarak netice üzerinde müessir olmıyan bir beraberelik ve hatta bir mağlubiyete ehemmıyet vermemezlik edeceklerini zannetmiyoruz. San kırmızı takım da yeni yer almış bulunanlar, etraflarm daki arkadaşlarına uyabilmek için mevsim sonuna yaklastığı halde çok maç yapmak mecburiyehndedirler. Güneş, hep galib gelmenin vereceği nefse itimadı, kuvvetme katacak; Beşiktaş ise bu hususta bir hayli maneviyat kırık hğile sahaya çıkacaktır. Siyah beyazlılann millî kümede ikinci olmaları üzerinde de çok müessir olan bu maçın ne netice verebileceğini kestirmek bir hayli zordur. İki hafta evvelki maçta Beşiktaş hâkim oynamasına rağmen Güneş 1 0 galib gelmişti. Yarın da hakimiyeti ele alacak takımın maçtan mağlub cıkacağını kimse söyliyemez. Beşiktaş takımı hücuma kalktığı andan itibaren rakib kale önlerine varmcıya kadar daima Hakkı Şeref dar kombinezonundan is tifadeye kalkışırsa Güneş müdafaasının işini kolaylaştıracağını şimdiden söyliye biliriz. Bu takdirde netice üzerinde rol oynamak, Güneş hücum hattına teveccüh edecektir. zaklaştırılmış olan iki eski hükümdar ailesine mensub bu iki ferdin izdivacı, bılhassa Rus mültecilerı mehafilinde büyük bir alâka uyandırmış ve Çariık Rusyasmm debdebeli ve ihtişamlı devirlerini ihya eden bir hâdise gibi karşılan mıştır. Sabık Çar ailesile, Hohenzolern'ler arasmdaki sıhriyet yeni birşey değildir. Rusya ve Prusya, Ondokuzuncu asır başlangıcında, Napolyon tahakkümüne karşı müşterek bir cidal açmış bulun dukları sırada, aralanndaki siyasî münasebat, yavaş yavaş sıhriyet doğurmuş, Prusya Kraliçesi Luiz'in kızı prenses Şarlot, Birinci Nikola ile evlenerek Rusya tahtına çıkmıştı. Üç gün evvel evlenen Prenses Kira ile Prens Lui Ferdinand, doğrudan doğruya • ailenin ahfadıdır. Rus ve Alman hükümdar aileleri ara sındaki sıhrî alâka, bütün bir asır, yeni bir rabıta ile tazelenmemiş, Üçüncü Alek sandr'la İkinci Nikola'nm hükümdarlık ları zamanında iki aile arasma giren soğukluk ancak 1905 senesinde bir parça zail olmuştur. O sene, Hohenzolern ve Romanof hanedanlan arasında, Alman veliahdinin ana tarafından Rus olan Meklemburg Şverin prensesi Sesil ile izdivacı neticesinde yeni bir aile rabıtası teessüs etmiş bulunuyordu. îşte Prens Ferdinand bu Prenses Sesil'in oğludur. Lui Ferdinand, memleketinde ve ailesi muhitinde kaldığı takdirde hayarı öğrenemiyeceğini düşünerek, dünyayı dolaşmağa karar vermiş ve ilk hamlede Ame rikaya geçerek Ford otomobil fabrikasına amele yazılmıştı. Prenses Kira, Rus grandükü Siril'in kızıdır. Rus ihtilâlinde sekiz yaşında iken ailesi efradile birlikte memleketten kaçıp Finlandiyaya, oradan Fransaya iltica etmiş ve şimdiye kadar Fransada oturmuştur. Son zamanlarda, annesi düşes Viktorya'nın vefatı üzerine ihtiyar babası ve kendisinden küçük bir erkek kardeşile yalnız yaşamakta olan Kira, hayatmı büyük bir melânkoli içinde geçirmekte idi. başladı. 1915 te, Le histan cephesinde, alnmdan aldığı bir yara neticesinde, o tarihtenberi uykunun ıre olduğunu unutan Pol Kern ismindeki bu a dam, Almanyanm * Pol Kern en büyük mütehassısları tarafından tekrar muayene olunmak üzere Berline çağınlmıştır. Yirmi iki yıldır gözünü kırpmıyan Pol Kern, şimdiye kadar pek çok doktorlar tarafından muayene edilrhişse de, bir misline daha tesadüf edilmiyen hastalığına çare bulmak mümkün olama mıştır. Budapeşte civannda. karısı ve üç çocuğile birlikte yaşıvan bu garib hasta, uykusuzluğa uğradığı gündenberi, hayatını yepyeni bir şekilde tanzim et miştir. Gündüzile gecesi arasında hiç bir fark olmadığı için yirmi dört saa tini sekize taksim etmiş, her üç saatte bir yemek yemek suretile, gündüz uyanık durup gece uyuyan normal insan lardan bambaşka bir yaşayış rejimi takibine başlamıştır. Gündüzleri bir sosyal sigorta şirke tinde çalışan Kern. geceleri vakit geçirebilmek için sayısız kitab ve gazete okumağa mecbur bulunmaktadır. Kern, yalnız okumakla vakit geçiremez olmuş, coğrafyaya merak sardırmış, haritacı lığa başlamıştır. Maamafih, hayatını büsbütün uyku suz, yani gözleri acık geçirdiği takdirde. bunun kendisi için pek vahim netice ler verebileceğini söyliyen doktorlar, ona, günde ikî*saat uzanıp gözlerini kapalı tutmasını tavsiye etmişlerdir. Kern, bu tavsiyeye riayet ederek. bu suretle günde iki .saat dinlenmektedir. Kern'in en fazla şikâvet ettiği şey, mütemadiyen uyanık duran dimaŞmı, hücum eden fikirlerden kurtarıp din lendirememesidir. Pol Kern'in kafasında, öldükten sonra. tetkikler yapmak istiyenler tara fından kendisine pek cok müracaatler vaki olmuşsa da. uvkusuz adam bun ların hensini reddetmistir. Millî küme maçları #> O Prenslerin izdivacı Uykusuz adam Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra dişleri niçin temizlemek lâzımdır ? Çünkü unutmayınız ki: Bakımsızhktan çürüyen dişlerin difteri, bademcik, kızamık, enfloenza ve hatta zatürrieye yol açtıkları, iltihab yapan di§ etlerile köklerin de mide humması, apandisit, nevresteni, sıtma ve romatizma yaptığı fennen anlaşıl mıştır. Temiz ağız ve sağlam dişler umumî vücud sağlığının en birinci şartı olmuştur. Binaenaleyh dişlerinizi her gün kabil olduğu kadar fazla lâakal 3 defa (Radyolin) diş macunile fırçalıyarak sıhhatinizi garanti edebilirsiniz ve etmelisiniz. Bu suretle mikrobları imha ederek dişlerinizi korumuş olur sunuz. İstanbul atletizm bayramı Tertib heyetinden: İstanbul atletizm bayranunın final müsabakalan yarın öğleden sonra saat ıkide Bebekte Robertkolej sahasında yapıla caktır. Bu seneki müsabakalara, diğer mıntakalardan gelecek atletlenn de iştiraki, Atletizm Federasyonunca tensib edilmiştir. îki senedir tatbik edıldiği gibi program mucibince müsabakalara başlandık tan sonra ara verilmiyecek, müsabakalardan biri bitince diğerine başlanacaktır. Müsabakalar duhuliyesizdir ve her sporcu kendisini davetli addetmelidir. Bütün tehlikelere karşı sıhhatinizi korur. Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra dişlerinizi fırçalayınız. Türk Hava Kurumuna Enspektör Muavinleri Alınacak Galatasaray atletlerine Galatasaray kuFübünden: Galatasaray kulübü heyeti idaresi henüz başlamış olan atletizm mevsımıni kuvvetli ve eski devirlerini hatırlatacak bir şekilde başarmağa karar vermiştir. Bu itibarla bütün Galatasaray atletlerinin bu kararm çizmiş olduğu hududlar dahilinde kulübün şerefile mütenasib bir şekilde çalışmaları icab etmektedir. Yeni programın umumî hatlannı öğrenmek ve ayni zamanda takım halinde Kolej müsabakalannda bulunmak üzere atletlenn 8 mayıs pazar günü saat 12 de kulübde bulunmaları ehemmiyetle rica olunur. Davet olunan birinci takım atletleri Kâzım, Cemal, İbrahim, Mehmed, Polat, Handan, Sava, Haluk, İstefan, Teoharidis, Suad, Faruk, Vitali, Semihtir. Yarınki maç, hem bir idman mahiye tindedir, hem de takımı, tabir caizse, a yarlamak noktasından faydalıdır. Bun dan başka, teşkilât;na dahil bulunduğu Spor kurumunun vazettıği bir esasa, bir Güreşçilerimizin Prag'da formalite olarak riayetten ziyade, tam yaptıkları müsabakalar manasile inkıyad ettiğinı göstermek için Ankara 6 (Telefonla) Estonyada yarın Galatasaraylıların birinci takım yapılan Avrupa güreş şampiyonasına iş kadrolarile sahaya ç'kmalan âzımdır. tirak eden güreş takımımız, avdette Haftanm en mühim maçı Güneşle BePrag'da Çek güresçilerile müsabakalar şiktaş takımları arasmdadır. Gayesine yapmışlardır. doğru emin adımlarla teveccüh etmiş bu Güreş Federasyonuna gelen malumalunan Güneşin elinden şampiyonluğu kapmak, diğer kulübler için, falan şunu ye ta göre güreşçilerirniz, Prag'da Büyük nerse, şu da buna mağlub olursa gibi, çok Mustafa haric olmak üzere yaptıklan uzun bir ihtimaller serisini arka arkaya maçlan kazanmışlardır. Büyük Mustafa, sıralıyan, husulü çok güç ümidlere bağlı kolunda çıkan çıkan doîayısile müsaba dır. Bu senenin şampiyorJuk meselesi a kaya girememiştir. şağı yukan halledilmiştir. Güneş B e şiktaş maçı daha başka ve tâli sebebler için mühyndir. Beşiktaş, şimdiye kadar mağlub olmıyan Güneşi yenebilecek midir? Bu maçm ortaya attığı en mümih sual budur. Güneş, yarınki ile beraber, geriye kalan beş maçını da kazanıp şampiyonluğu te miz bir şekilde hak etmek istiyecektir. Beşiktaş ise arka arkaya yaptığı üç maçta Muhafıza, Güneşe ve Galatasaraya mağlub olmak suretüe düştüğü talihsiz likten silkinip kurtulmağa savaşacaktır. ÜNÎVERSITEDE Çınarcık gezintisi İstanbul Üniversitesi Kimya Ensti tüsü ve P. C. N. talebeleri, yann Çınarcığa gideceklerdir. Şirketi Hayriyenin 74 numaralı vapuru kiralanmıştır. Köprüden sabahleyin saat sekizde hareket edilecektir. Adliye Vekâletinin mühim bir tamimi Adliye Vekâleti mahkumlarm meşrutan tahliyeleri hakkında şu tamimi gön dermiştir: «İş esası üzerine kurulmuş olan yeni ceza evlerinde cezalarını çekmekte olan mahkumlarm talebleri üzerine hükmü veren mahkemenin reisi tarafından meş rutan tahliyelerine karar verilerek mer'i kanunun beşinci maddesı mucibince Vekâlete gönderilmekte olan meşrutan tah iye kararlarına müteallik evrak arasında mahkumun Türk ceza kanununun on üçüncü maddesinde yazılı üçüncü veya dördüncü devre şeraitin hangi tarihte konduğunu, yeni ceza evine girdiği tarihte cezasının nekadarını çekip nekadan geri kaldığını ve üçüncü devre şeraitine konmuşsa cezasından nekadannı bu dev rede ve nekadarını dördüncü devrede ve hangi işlerde çalışarak geçirdiğini tasrih etmek lâzımdır.» Türk Hava Kurumu için 150 lira aylık ve seyahatlerde 5 lira yevmiye verilmek üzere imtihanla Enspektör muavinleri ahnacaktır. Aranılan va sıflar şunlardır : A Memurin kanununun 4 üncü maddesindeki vasıfları haiz olmak, B Yaşı 35 ten yukan olmamak, C Yüksek mekteb mezunu olmak «Mülkiye ve Yüksek Ticaret ve tktisad mektebi mezunları tercih edilir. Ç Filî Askerliğini yapmış olmak. i D Yapılacak tahkikat neticesinde ahlâk ve seciyesi müsaid bulunmak, tstenilen vesikalar şunlardır: A Nüfus cüzdam veya tasdikli kopyası. B Kendi el yazısile tercümeihal hülâsası «Memuriyette bulunanlar için resmî vesikalar. » C Tahsil ve askerlik vesikası, Ç Türkiyenin her tarafında yolculuğa mütehammil olduğuna ve hastalıklı olmadığma dair tam teşekküllü hükumet hastanesinden alınacak fotoğraflı rapor. Imtihan programı: A Ticarî hesab, faiz, iskonto, faizli carî hesablar, B Ticarî usulü defteri, C Hukukî bilgiler. Ç Tahrir. Imtihan 20 mayıs 938 tarihinde saat on beşte Ankarada Türk Hava Kurumu Merkezinde, tstanbulda, îzmirde Türk Hava Kurumu şubesinde yazılı olarak yapılacaktır. İstekliler yukarıda yazılı vesikalarla birlikte bir dilekçe ile hemen Ankarada Türk Hava Kurumu Başkanlığma müracaat etmelidir. (2526) Iğdırda göçmen evi inşaatı 1 Iğdırda yapılmakta olan göçmen evleri müteahhidinin mukavelesi feshedilmiş olmasından geriye kalan 89072 lira keşifli 152 ev ve eski müteahhid hesabma 2490 sayılı kanunun elli birinci maddesi mucibince 16/4/ 1938 den itibaren bir ay müddetle açık eksiltmeye konulmuştur. İhale günü 16/5/938 pazartesi günü olarak tesbit edilmiştir. İhale Iğdırda müteşekkil İskân Komisyonu tarafından yapılacakür. 2 Muvakkat teminatı 5703 lira 60 kuruştur. 3 Dosyasmdaki evrak şunlardır: Plân, keşif silsilei fiat, fennî şartname, eksiltme şartnamesi, mukavele projesi, bayındırhk işleri genel şartnamesi, hususî şartname. 4 İstekli olanlar Nafıa Vekâletinden almış oldukları 938 yılı yapı ehliyet vesikası, 938 Ticaret Odası vesikalarını hâmil olarak Komisyona müracaat edeceklerdir. (2218) İç ve dış basur memelerinde, basur memelerinin her türtü iltihablarında cerahatlenmiş tistüllerde, kanayan basur memelerinin tedavisinde Tıbbiyeliler balosu Bu akşam Beylerbeyi sarayı salonlarmda bir (Tıbbiyeliler balosu) verile cektir. Balo, saat 21 de başlıyacak, sabaha kadar devam edecektir. Müreftede heyelân Kırkpınar güreş müsabakalan Edirne 6 (Hususî muhabirimizden) Edirnenin meshur Kırkpınar güres müsabakalarına bugün başlandı. Bugünkü karşılaşmalar küçükler ve desteye giren pehlivanlar arasında yapıldı. Tekirdağh Hüseyin, yanında 18 pehlivan olduğu halde Tekirdağmdan geldi. Diğer meshur pehlivanların bir kısmı da geldıler. Büyük müsabakalara yarm (bugün) başlanacaktır. Güreslere yüzden fazla pehlivan girmektedir. Mürefte (Hususî) Müreftenin Kara tabir edilen mevkiinde bir müddet tenberi devam eden heyelân. o havalide arazisi olanların bağ ve tarlalarını tamnmıyacak bir vaziyete sokmuştur. Heyelândan evvel o havalideki düzgün ba§ ve tarlaların bugün muhtelif yerlerinde acayib şekilde çıkmtı, çö GÜMRÜKLERDE küntüler, yarıklar meydana gelmektedir. Bu sebebden çukurluklardaki su biTatbikına başlanan rikintileri bu semtteki tarla ve bağlan işlenmez bir hale getirmiş, ve bağlar nizamname kazılmamış kalmıştır. Paket gümrüklerinde muamelâtm sürBu gibi toprak kaymalarına başka atle cereyam için hazırlanmış olan yeni semtlerde de az miktarda tesadüf edil nizamnamenin İstanbul gümrüklerinde diğini bağcılar söylemektedirler. tatbikına başlanmıştır. ilân verirler; yahud da bu işleri yapan bazı idarehaneler vardır, oraya başvu rurlar. Bizde evlenmek için gazetelere ilân veren erkeklere de, kadınlara da iyi bir gözle bakan olmaz. Böyle idarehaneler de yok. Onun için, bakınız, ben ne düşünüyorum: Sizin tanıdığınız birçok genc var, değil mi?. Bir yandan bunla nn arasmdan bir iyıcesini araşınrsınız; bir yandan da ister istemez gazetelere ilân veririz. Bunlan da gene siz birer birer gözden geçirirsiniz. Aralarmdan üç beş tanesini seçip bır yana ayırırsınız; sonra da ben onların içinden birini beğenirim. Işte benim sizden rica ettiğim yardım, bu kadar... ihtiyar avukat: Hay hay!. Başüstüne!.. Diye başmı salhyordu amma bu işin altından nasıl kalkobileceğine bir türlü akıl erdiremiyordu. Şimdi ben gidip gazetelere verilecek ilânı hazırhyayım. Seçilecek gencler nasıl olacak, nikâh nasıl kıyılacak, ne gibi şartlar koyacağız, bunlan da birer birer yazayım. Siz de ona göre araştırmağa başlarsmız. Perihan, kapıya doğru yürürken: Sizi biraz yoracağım amma... Diyordu. Bir yandan da: Bu yorgunluğu karşılıksız bırak mam, demek ister gibi güümsüyordu. 3 îşte on gündür bütün gazetelerin, belli başlı mecmualann, cn çok göze çarpacak yerlerinde, hergün üstüste şöyle bir ilân çıkıyordu: «Çok zengin, çok iyi tahsil görmüş, «güzel, kimsesiz bir genc kız evlenecek«hr. Varacağı kocanın yaşı otuzla otuz «beş arasında olacaktır. Onun da çok iyi «tahsil etmiş olması, muaşeret usullerini «pek iyi bilmesi, türkçeden başka ingiliz«ce, fransızca konuşması, mürailiğe ka «dar vardırmadan çok teıbiyeli, çok na«zik olması şarttır. Kendisi hiçbir kayıd, «şart koymadan kansına bağlı olacaktır. «Beraber yaşadıkça, aydan aya beş yüz <dira ceb harçlığı alacak, hiçbir masrafa «iştirak etmiyecektir Günün birinde ay«nlacak olurlarsa kendisine verilecek taz«minat aynca kararlaştırılacak, sonra da «bankaya yatırılacaktır. Kıyılacak nikâ«hm hususî şartlarından birincisi genc ka«dınm dilediği gibi yaşıyabilmesi, istediği «zaman da kocasından aynlabilmesidir. «Erkek, evlilik mukavelesine yazılacak «malî şartlardan başka hiçbir hak iddia «edemiyecektir. İstiyenler Beyoğlu pos «tanesinde 1932 numaralı kutuya mek REKTA daima muvaffakiyetle ŞiFAYl TEMiN EDER «tub yazabilirler. Ancak bunu yazma «dan önce çok iyi düşünmeleri, kendile«rine güvenemezlerse vazgeçmeleri tav «siye olunur. Fotoğraf göndermek, açık «adres yazmak işi biraz daha kolaylaş «tırmakla beraber gönderilmese, yazılma«sa da olabilir. Yüzünün bellibaşlı çizgi«lerini, soyunun sopunun nereli olduğu «nu, hangi mekteblejde okuduğunu yaz«mak; ne iş gördüğünü anlatmak için de «bankada memur, yahud da ticaret ya«pıyor demek elverir. İşsiz de olabilir.» Kalın puntolarla yazılmış, dört yanı geniş çerçevelerle çevrilmış bu ilânı yalnız okuyanlar değil, basan gazeteler bile işte günlerdenberi, her işin arasında hep bununla uğraşıyorlardı. Bir gün geldi ki kim olduğu bir ürlü anlaşılamıyan bir zengin kızın kendine koca araması, gazetelerin ilân sahifelermden taştı, iç sahifelere yayıldı, hatta bi rinci sahifeye kadar çıktı. Hergün, bütün gazetelerde bu kadar büyük bir ilân bastırmak için binlerle lira veren kadın acaba kimdir, artık herkes birbirine bunu sor mağa başladı. Tanınmış gazetecilerin arasmdan ba zıları da, şaka ile kanşık yazılar yazıyor, kendini gizliyen bu genc kıza takılıyor du. Kimisi de, hele içlerbde bekâr olanlar, böylelikle kendilerini öne sünneğe çalışıyorlardı. Gelen mektublar, Beyoğlu postane sindeki kutuya sığmıyor, günde birkaç defa dolup boşalıyordu. Mektub yazanların içinde postaneye kadar gelip saatlerce orada bekliyenler de vardı. 1932 numa ralı kutuyu kim açıyor, içindeki mektubları kim alıyor, bunu belki de böylelikle anhyabileceklerini umuyorlardı. Avukat Necib, ilkönce birisini gönderip mektubları aldırıyordu. Sonralan yetişemez oldu. Arada bir Perihanm uşaklarından birisi de geliyor, kutuyu o açıyordu. Böylece genc kızın izi bir türlü bulunamadı. Beş yüz lira aylığı duyunca kaleme, kâğıda sanlanların arasında birçok işsizler, kendi güzelliklerine güvenen gencler de vardı; böyle göz kamaşhncı bir zenginliğin arkasına gizlenen kızın kim olduğunu anlamak için uğraşanlar da pek çoktu. Zavallı Necib Nasuhi, acmacak bir halde idi. Bütün işi gücü bir yana bırakmış, hergün önüne yığılan bu binlerle mektubu açıp okumaya yetişemiyordu. (Arkasj var) Tefrika: No. 5 rlele bazılannın sırnaşıklığından, yılışıkhğından, o kadar usandım ki...Zaten benim gözümii korkutan da bu oldu. Onları gördükçe kocaya varmaktan, büsbü tün iğrendim: Kimısi şiir sayıklar, kimisi kollarının kuvvetile öğünüı, hepsi de beni sever gibi görünür... Hepsi yalan, hepsi yapmacık, hepsi gösteris... Böylelerile yanm saat yalnız kalmıya, başbaşa ko nuşmıya bile dayanamıyorum. Nerde kaldı ki yıllarca bir arada, bir dam altında yaşıyabileyim. Işte en çok bu saygısızla nn elinden kurtulmak için evlenmek istiyorum. Başka bir adama vardığımı gö rürlerse artık ümıdleri kesilir, beni de rahat bırakırlar. Şu halde aradığım genci bunların arasında bulamıyacağız, demektir. Avukat Necib, şaşırdığmı belli etmemek için hiç sesini çıkarmadı. Artık bu Nakleden: Kemal Ragıb kadarını ummamıştı. Öyle zannedıyordu ki genc kız, yoksul bir gence gönlünü kaphrmış; üç beş ay, belki bir iki sene, belki de daha az, cnunla karı koca gibi yaşıyacak; sonra günün birinde, he\esi geçince, adamcağızın eline birkaç bin lira verip azad edecek... Mademki ortada böyle bir adam yoktu, Perıhan nasıl olup da bu kadar çılgınhğa kendini kaptırmıştı?. Yalnız, o birkaç sırnaşığın elinden kurtulmak için mi, kim olursa olsun. bir adama varmağd kalkıyordu?. .• < Genc kız, incecik kaslarını kaldırmış: Iyi bır eş bulmak nekadar güçse, diyordu, benim istediğinı gibi aylıklı bir koca bulmak da ondan kolay değil. Bunu ben de anhyorum. Işte onun için sizden yardım istemeğe geldim. Dünyanın bırçok yerinde evlenmek istiyenler, kendilerine bir eş bulamazlarsa ya gazetelere

Bu sayıdan diğer sayfalar: