19 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

19 Mayıs 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHÜBIYET 19 Mayıs 193S Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Ingiltere • Almanya millî Alsancak, Beşiktaş ve futbol maçı nasıl oldu? Galatasarayla oynıyacak Olimpiyad stadyomundaki karşılaşmada İngilizlerin teknik oyunları Almanlarm enerjisine galib geldi Berlin (Hususî) Aylardanberi Alman spor âlemini olduğu kadar beynelmilel bütün spor muhit lerini de alâkadar eden büyük maç yapıldı. tngilizler Almanya marşı cahnıyor ken (Hitler) se lâmı verdiklerinden halk tarafından çok alkışlandılar. Merasimden sonra topa Almanlar başladı. Âlmanlann hücumu kolayca kesildikten sonra Ingilizler hakimiyeti tesise başladılar. Beşinci dakikadan itibaren kat'î hakimiyetlerini görüyoruz. İngilizlerin fevkalâde o y u n u 10 uncu dakikada semersini verdi. Sağdan hücum eden Matthews doğruca îngiltere Almanya maçından bır ıntıba: ingiliz ortaya geldi. Solla kalecisi bir kurtanş yaparken bir şüt çektiyse de Almanya kalecisi Jakop bunu yum o sırada bir fırsat zuhur etti: îngiliz takıruklıyarak kurtardı. Fakat (Arsenal) in mının kaptanı sol müdafi Hopgood topla gözbebeği Bastin kalecinin karşıladığı düştü, Alman Lehner topu kaptı, ortalatopu yakaladı, vole bir şütle içeri soktu. dı, bir kargaşalık oldu. Almanlar üçüncü Bu golden sonra kendilerini toparlı golü yaptılar. İngilizler bu golü yedik^en yan Almanlar süratle ingiliz kalesini sonra tekrar hücuma başladılar. Sağ sardılar, iki dakikalık çok seri bir oyun açıkları tekbaşına iki hücum yaptıysa da dan sonra Almanlar beraberlik golünü Alman kalecisi Jakob'un fevkalâde kuratmak fırsatını elde ettiler. Bu golden tarışlarile gol olmadı. îngilizler, Almansonra her iki takım da fevkalâde oyna ları fena halde sıkıştırmağa başlamışlar mağa başladı. İngilizlerin ferdî kabiiiyet dı. Maçm nihayet bulmasına beş dakika leri ve süratleri Almanların takım oyun kala Goolden 25 metreden attığı fevkaları zaman zaman her ıkı takıma da ha lâde sert bir şütle topu Alman kalesine kimiyet tesisi fırsatını veriyordu. Fakat sokarak altıncı golü yaptı ve müsabaka vakit geçtikçe İngilizler hakimiyeti ele 6 3 netice değişmeden maç İngilizlenn aldılar, İngiliz soliçi Goulden falsolu bir galibiyetile neticelendi. vuruşla topu Alman kalesıne sokarak Nevin Hasan ikinci golü yaptı. Almanlar bu golden sonra şaşırdılar. İngilizler bu vaziyetten istifade ederek 3 üncü golü yaptılar. İngilizler artık iyiden iyiye hakimiyeti ele altnışlar, adeta Almanlarla alay edercesine bır oyun oynuyorlardı. 35 inci dakikaya doğru dördıincü golü de atınca Almanlar panikten kurtulmağa uğraştı lar. Fevkalâde bir gayretten sonra nihayet 4 2 vaziyete geldiler. Bundan sonra Almanlar çok gayret ettilerse de In gilizlerin kafalı oyunları birinci devrenin neticesini değiştirmedi. İkinci devre başladığı zaman Alman lar İngilizlere saldırırcasına bir oyun oynamağa başladılar. Almanlar bir müddet hakimiyeti tesis ettilerse de İngilizlerin bir hücumu esnasında santrfor Broome beşinci golü attı. Almanlar bu golden sonra gene hakimiyeti tesis için uğraşmağa başladılar. Harikulâde enerji sarfettikleri görülüyordu. îngilizler daha çok yer tutmağa bakmağa başlayınca Almanlar hep hücuma geçtiler. Arasıra İngiliz hücumlarını istisna edersek bu devrenin 30 uncu dakikasma kadar hep Almanîann hakimiyetleri ve fırsat kaçırmalarile geçti. Bu mütemadi hücumlar netice vermeyince Almanlar da yavaşladı, fakat Futbol ajanlığından: 21/5/938 cumartesi günü yapılacak millî küme maçı. Taksim stadı: Alsancak Beşiktaş saat 17 hakem Nuri Bosut. Yan hakemleri: Fahreddin Somer ve Şevki Çanga. 22/5/938 pazar günü yapılacak millî küme maçı. Taksim stadı: Alsancak Galatasaray saat 17 hakem Tarık Özerengin. Yan hakemleri: Rıfkı Aksay ve Fahreddin Somer. Cumartesi günü saat 15 te îstanbulspor Galatasaray ve pazar günü saat 15 te Beşiktaş Galatasaray genc ta kımları arasmda birer müsabaka yapılacaktır. Bu haftaki maçlar Yeni bir sigorta «Güneşin altm da yeni hiçbir şey yoktur» diyen frenk sözünü yalana çıkaran bir ha ber var. îngilizler, memlekete seyyah celbetmenin neka dar mühim bir me y sele olduğunu, ve turizmin, büyük bir endüstri hare keti sayılabileceği ni düşünerek yeni bir nevi sigorta tasarlamışlar. Bunun adı «inkisarı hayal sigortası>. Meselâ kazinocusunuz. Bahçeli mü essesenizin bol müşterile, kasanızm bol para ile dolacağmı ümid edip bol bir hayale kapıldığınız gün. hiç beklemediğiniz halde, tepeden inme bir yağmur! Müşteri gelmek şövle dursun, bahce nizde sizi görmek bile imkânsız. İşte bir inkisarı hayal! Fakat. üzülmeyin; hemen sigortaya koşun, dünyalık sizi bekliyor! Açık havada bir eğlenti tertibini mi düşünüyorsunuz? Plâj sahibi misiniz? Seyyah gezdiren otomobilleriniz mi var? Hemen sigortaya koşun! Yağmur değil, taş yağsa korkmaym. Gerçi, her sigorta aşağı yukarı bir inkisarı hayali tazmin eder. Yanan evin karşısmda duyulan yürek yangınlığı; ölen bir can yoldaşmın unutulmaz acısını; hurda haline gelen bir otomobilin, tuzla buz olan vitrin cammm zararım, kâh yanmyamalak. kâh kökünden te lâfi eden sigorta, bir bakıma, bu inki sarı havalleri unutturan bir vasıtadır. Fakat, ne de olsa. böyle ismi üstünde bir sigorta sisteminde gene bir yenilik var. Maamafih, yeni sigortayı kuranlar, elleri değmişken, işi biraz daha geniş tutsalar fena olmazdı. tnkisarı hayal denilen baranı belâ, yalnız bahçe sa hiblerini zarara sokan yağmurdan ibaret mi? Açık hava beklerken yağmura tutu lanlar için bu aksilik nasıl bir inkisarı hayal ise, yağmur beklerken günlük güneşlık bir hava ile karşılasanlar için de, güneş bir inkisarı hayaldir. Ben. şirketin yerinde olsam, dumanlı havavı seven kurtları da düşünürdüm. Hem bana kalırsa, böyle işlerde, asıl para onlardan kazanılır. NEVROZİN Baş, diş, nezle, grip, romatizma, nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. Nakliye Okulu Komutanlığından: NK. ve Motörlü birlikler okulu tamir atölyesi için demircilik ve kaynakçılık işlerine ehliyeti ve motörcülükten anlar 300 kuruş yevmiye ile bır usta alınacaktır. Isteklilerin denemesi yapılmak üzere dilekçesine bağlı olarak aşağıda yazıh vesikalarile 20 mayıs 938 tarihine kadar Ortaköyde Orhaniyedeki okula müracaat etmeleri lâzımdır. A Türkıve Cumhuriyeti tabiiyetinde olmak ve Türk olmak ve yaşı kırkı geçmış bulunmamak. B Hüsnü haline dair mıntakası polisinin vesikasını haiz olmak. G Sıhhî durumu çahşmaya müsaid olduğunu gösterir raporu olmak. D Evvelce çalıştıkları yerlerden bonservisleri ve tahsil derecesini gösterir mekteb şehad£tnameleri bulunmak. E Askerlik hizmetini bitirmiş olduğuna dair şubesinin vesikasını haiz bulunmak. F Kanunlara ve okul talimat ve nizamlarına riayet edeceğine ve beş yıl için kendı arzusile ödevini bırakmıyacağma dair noterlikten musaddak bır taahhüd senedi vermek. « 853 » ( 2683 ) Hilâl kulübü voleybol şampiyonu oldu T. S. K. İstanbul Bölgesi Voleybol Ajanlığından: Yapılmakta olan Voleybol birinclllk müsabakaları 16,4/1938 tarihinde nihayetknmış ve Hılâl kulübü 23 puvanla 1937 1938 yılı şampiyonluğunu kazanmıştır. Bu musabakalarda derece alan kulüblerin kazanmış oldukları puvanlar aşağıda gösterilmiştir. 1 Hilâl 23 puvan 2 Feneryılmaz 22 > 3 Istanbulspor 21 > 4 Eyüb 17 > 5 Beykoz 14 > 6 Anadolu 6 > 7 Galatasaray 1 » Köy defterleri Köy bütçe hesab defteri, Köy bütçesi, Köy bütçe ve hesab defteri kılavuzu, 100 yaprakh İta emri, Hesabı kat'î cetveli, İş vesikası 50 yaprakh, Hesab hulâsa cetveli, Tahakkuk ve bakaya devir cetveli 50 yaprakh, İş bordrosu 50 yaprakh. En güzel şekillerinde Cumhuriyet matbaasında hazırlanmıştır. İhtiyacı olan köylerin müracaatleri. Anadolu kulübünün 30 uncu yıldönümü Anadolu kulübü baskanlığmdan: Kulü bumuzun 30 uncu yıldönümü 22 mayLS 1938 pazar gunü ve akşamı kulüb merkezinde kutlulanacaktır. Bütün üyelerin mezkur gün saat 13 te kulubde bulunmaları bildirılir. Pazar günü yapılacak güreşler Profesyonel pehlivanların yekdiğerine meydan okumaları üzerine pazar günü Şeref stadyomunda Tekırdağlı Hüseyin, Kara Ali, Mülâyim ve Amerikalı Ster man arasmda güreşler yapılacağını yaz mıştık. Bu müsabakalara saat ikiden itibaren başlanacak ve bir günde intac edilecektir. 27 mayıs 1938 günü açılacak ve 2 haziran 1938 tarihine kadar devam edecektir. Bu panavırda her nevi emtia ve hayvan alım satımı yapılır. Boz ırk kara sığır hayvanlarile Türkiyenin her tarafında tamnmış olan Balya Panayırı geçen sene çok rağbet görmüştür. Görülen bu rağbet üzerine bu sene daha ziyade ehemmiyet verilerek her türlü ihtiyac temin edilmiştir. Her tüccar ve hayvan alım satımile meşgul olanlar Balya Panayırını bir defa görmeleri tavsiye olunur. ( 2903 ) BALYA PANAYIRI İSTANBUL DEPO FÎATİLE Taşra Müşterilerimize Çay Muhterem müşterilerimiz kutu ve paket çaylarımızı bazı şehir ve kasabalarımızda muntazaman bulamadıklarından şikâyet etmektedirler. Ticarethanemiz asgarî bir kilo almak şartile çaylarımızı mağazalarımızdaki satış fıatları üzerinden müşterilerimize posta ile göndermeğe karar vermiştir. Posta ve ambalâj masrafı bize aiddir. Posta veya banka havalesile adresimize ( 1 ) numaralı fevkalâde tertib için 5 lira ( 2 ) numaralı nefıs harman için 4 lira göndermek kâfidir. Akşehire dolu yağdı Akşehir (Hususî) Hıdırellez gü nünde fevkalâdelik tevehhüm eden ve bu günü bir eğlenti vesilesi yapmak itiyadmdan vazgeçemiyen ve ekseriyetini kadm ve çocuklar teşkil eyliyen bir kısım halk Akşehirde hava gayet açık olduğundan arabalarla ve yemek erile sabah erkenden kırlara koşmuş lardı. Saat on üç buçuk raddelerinde ha fifçe başlıyan yağmur biraz sonra şiddetini artırmış ve bunu müteakib doluya çevrilerek yarım saatten fazla şiddetli bir hışırtı ile devam etmiş ve iri indık cesametinde dolu düşmüştür. Şehir civarındaki tarla ve bahçelerde ve bilhassa meyva ağaclarında epeyce zarar vardır. Köylerdeki tahribattan haber alınamamıştır. Kırlara giden halk. sular içinde ve bir panik halinde dönmüşlerdir. Nüfusça zayiat işitilmemiştir. Bugün yapılacak büyük bisiklet müsabakası ALBAYRAK MUSTAFA NEZİH İstanbul, Tahmisönü Kurukahveci hanı altmda No. 74 Bahçekapi 4 üncü Vakıf han karşısmda No. 71. Telgraf adresi: ABAYRAK İstanbul HOLLANDADAN GELEN VE MAHDUMU ÇAY TİCARETHANELERİ ÇiÇEK SOVANLARI Meşhur J. B. VAN DER SCHOOT Müessesesi Bu sovanlardan doğacak renk ve zarafet, sürprizleri, sizi bütün mevsim neş'elendirip, eylendirecektir. Cinsleri î z a h a t Tanesi Kuruş 10 25 30 5 5 Glaieuls Bütün renklerden, büyük kolleksiyon Dahlias Dekoratif ve enfes 11 çeşid katmerli Lilium 11 » > Montbretias 10 » Renoncules Katmerli ve çok çeşidli Müsabakaya girmek üzere dün şehrimize gelen tzmirli sporcular Bisiklet federasyonu tarafından Is tanbul Edirne arasmda tertib edilen büyük bisiklet yanşına bu sabah saat 7,30 da Taksim Cumhuriyet abidesin den başlanacaktır. Müsabakaya girecek sporcular evvelâ Cumhuriyet abidesine çelenk koyacaklardır. ' Sporcular, Edirnede bir gece kaldıktan sonra ertesi sabah İstanbula hareket edecektir. îstanbuldan Edirneye birinci varan sporcu ile, Edirneden İstanbula birinci gelen sporcuya ayrı ayrı birincilik he diyesi verilecektir. Müsabakalara Ankara, Edirne, îstanbul, Kocaeli, Bursa, Izmir, Eskişehir mıntakaları iştirak edecektir. ki, onun içinden geçenleri anlıyormuş, hatta buraya niçin geldiğini de biliyor muş gibi hiç durmadan gülümsüyordu: Yoksa, dedi, şu kadınlardan mı kaçıyorsunuz?.. îyi anladmız, onlardan... Hele şu allar giyinmiş olanı yok mu, işte on dan... Tamdığınız bir kadından kaçmak, bilmem, pek doğru olur mu?.. Tanımıyorum ki... Bu gece ilk defa, burada görüyorum. Nasıl olur?.. Oyleyse ne diye kaçıyorsunuz?. Haniya demir gıcırtısından içleri gıcıklanan insanlar vardır. Siz de onun arkasmdaki tuvaletten korkup kaçmıyorsunuz ya..* Hemen hemen yalnız onun için... Bir de saçlarınm renginden, biçimin den.... O renk saçlar, şimdi moda..^ Bir zamanlar yangın yerlerinde, teneke mahallelerinde, basma entarili, çıplak ayaklı kız çocuklar arasında da moda idi... Saçlannın rengi gibi, biçimini de beğenmediniz, öyle mi?.. Hiç!.. Neden?.. Şimdi herkes saçlannı uzatıyor..* Filistinde tahrikât Kudüs 18 Filistinde tahrikât de vam etmektedir. Birçok yerlerde ka rakollara ve Yahudi kolonilerine karşı taarruzlar yapılmış olduğu haber verilmiştir. Afule'de vukua gelen bir mu sademede bir İngiliz zabiti yaralanmıştır. Nasira mmtakasmdaki kasabalarda kırk kadar tevkifat yapılmıştır. Uzun saç güzel olabilir; kısa saçın da pek yaraştığı kadınlar olduğu gibi...' Fakat böyle omuz başlanna kadar dökülen saçkrın bir de sabahleyin yataktan kalkar kalkmaz salkım saçak nasıl bir birine kanşacağı gözümün önüne geliyor... Bilmem amma, saç ya uzun ol malı, ya kısa... Böylesi pek güzel olmasa gerek... Sizin için olmıyabiür... Fakat er kekler arasında da buna benzer, neler var?.. îlkönce bıyıklan... Bir erkeğin bıyığı da ya uzun olmalı, ya hiç olmamah... Burun deliklerınin altmda birer leke gibi duran birkaç tele ne diyelim?.. Sonra, şu kızcağızın arkasmdaki tuvaletin nesi var?.. Demek ki siz bu renkleri de sevmiyorsunuz?. Şu rengi severim, ötekini sevmem demek belki doğru clmaz. Ancak hepsinin kendine göre yeri vardır. Her kadın, her rengi giyemez ki... Bu renge ben pek bayılırım!. Siz giyseydiniz, size yaraşırdı. Fakat bu kızın yüzüne, boyuna, bosuna, hele saçlarının rengine hiç uymuyor!.. Yoksa birdenbire bana öyle mi görün dü, bilmem?. Öyle olacak!.. Bu kadını da, saçlannın rengini de, arkasmdaki tuvaleti MEVLUT BAYSAL ıTel de beğenenler çoktur. Belki siz bile başka bir zamanda, başka bir yerde olsa böyle bucak bucak kaçmazdınız!.. Belki... Ondan evvel sizi görmüş olmasaydım?.. Genc kız, gene kendini tutamamış gibi güldü. Sanki Feridunun bu akşam burada kimi beklediğini de biliyor, denilebi lirdi. îlkönce biraz sıkılmış, öfkelenmiş gibi göründü. Zaten demındenberi dönüp dönüp kendisıne bakması, sonra da kımbı lir nedense yüz bulmuş gibi gelip karşı sına dıkilmesi enikonu saygısızlıktı. Fa kat bir kadını dansa kaldıtmak için hemen herkesin dudaklarında dolaşan beylik sözlerin yerine: «Aman, beni kurtarın!.» diye gelip yalvarması, anlaşılan, genc kıza pek tuhaf görünmüştü. İşte demindenberi hem dans ediyor lar, hem de konuşuyorlardı. Ustelik kendisi şimdi de ona takılmağa başlamıştı: Denize düşen yılana sarılır derler; demek ki siz de o kadından kurtulmak için karşınıza kim çıkarsa hemen onunla dans etmeği düşündünüz; başka çare bulamadımz, öyle mi?. Gene talihim varmiş ki karşıma çıkan siz oldunuz!. Feridun, böyle kalabalık yerlerde sık BAHÇE MIMARI 4 üncü Vakıf han. 4 üncü kat. No. 18 23426. KISA TELGRAF Mimbaysal İSTANBUL sık görülen sırnaşıklardan olsaydı, kim bilir, belki biraz daha ilerı gitmeğe kal kardı. Fakat, genc kız, onun dans edi şindeki kibarlığı, daha ilk adımlan atar atmaz anlamıştı. Kendine doğru uzanan bu elin yalnız parmakları, o da belli be lirsiz, beline dokunuyor; öteki eli de ancak parmaklarının ucunu tutuyordu. Perihan, bir iki kere döner dönmez büsbütün açıldı. Feridunun o kadından kaçıp kendine sığınması, pek hoşuna gitmiş olacak ki, hiç durmadan gülumsüyordu. Biraz önce, dans etnıeği pek sevmediğini söylerken, şimdi en iyi hocalardan ders almış, hem de pek çok dans etmiş gibi büyük bir çeviklikle dönüyor, uçu yordu.. B irdenbire: O, kırmızı tuvaletü kadmın yanındaki yaşlıca adamı da tan.^'or musunuz?. diye sordu. Biraz da ondan kaçıyorum, za ten... Neden? Tanınmış avukatlardan Necib Nasuhi değil mi?. Çok terbıyeli, çok iyi bir adammış, derler... Olabilir. Demek ki siz pek iyi tanıyorsunuz?.. Onu tanımıyan pek azdır. lArkası var) Tefrikar No. 16 Feridun Şevket, ne yaptıgmı düşünmeden, sanki kurtuluş için başka çare bulamamış gibi, ona doğru yürüdü: Af buyurunuz, dedi. Bu dansı lutfederseniz bana çok büyük bir iyilik etmiş olacaksınız... Genc kız birdenbire şaşırdı. Kirpikleri birbirinden uzaklaştı; öylece uzun uzun Feridunun yüzüne baktı. Bu kadarını hiç beklemiyordu. Gülecek mi, öfkelenecek mi, ne yapacağını kendisi de bilmiyormuş gibi: Ben, dedi, dans etmeyi pek o kadar sevmem!.. Başka zamanda olsa bu sözler Feriduna pek acı gelir, başını eğer, çekilirdi. Fakat avukat Necibin eîinden kurtulmak için ne olursa olsun hepsini göze almış libiydi: Bu kadar üstünüze düşmek çok Nakleden: Kemal Ragıb çirkin bir saygısızlık... Onun için tekrar tekrar affınıza sığınırım. Fakat bilseniz, şu dakikada ne büyük bir korku içinde yim. Bu dansı lütfetmezseniz, başıma neler geleceğini bilseydiniz, halime siz de acırdınız.. Anlamıyorum, rica ederim... Anlatmağa da vakit yok... Beni ancak siz kurtarabilirsiniz! Feridun Şevket bunu söylerken bir yandan da gözünün ucile avukat Necibin yanındaki kadınları gösteriyordu. Sonra birdenbire: Pek rica ederim, müsaade buyu runuz!.. diye kollarını uzattı. Genc kız, isterse sıyrıhp kaçabilirdi. Fakat sanki oda konuşmak için böyle bir bahane bekliyormuş gibi gülmeğe başladı. Sonra ne olduğunu bilmeden kendini Feridunun kollannda buldu. San

Bu sayıdan diğer sayfalar: