11 Temmuz 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

11 Temmuz 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Temmuz 1938 CUMHURİYET Dünyanın en zengin kadını Barbara ikînci kocasından da ayrılmak istiyor Kont karısının talâk için 300 bin lira teklifini hakaret saymış, ama bir milyon verirse razı olacakmış! Amerikanın meşhur milyarderlerin den Mr. Hutton'un kızı Barbara sene lerdir, dünyayı işgal eden bir kadındır, Çok zengin, çok güzel. Fakat o nisbette de hayatı maceralarla dolu. Barbara, genc kızken Gürcü Prensi Mişel Medivani ıle sevişmiş ve bu meteliksiz asılzade ile Pariste evlenmiştir. Bir iki senelik gürültülü ve bedbaht evlilik hayatından sonra Prensten aynlan Barbara, beş altı sene evvel Londrada Danimarkah Kont Haugwitz Revent low'la tanışmış ve bu sefer de onunla hayatmı birleştirmiştir. Yeni izdiva cından çok mes'ud ve memnun görünen esbak Barbara Hutton, sabık Prenses Medıvan ve lâhik Kontes Reventlow, iki sene evvel de bir çocuk doğurmuştu. Fakat bir müddet evvel karı kocanın arası açılmıştır. Sığır taciri olduğu söylenen Kontun, karısından çok para Ls te'diği, kadın buna razı olmadığından kendisini Londrada bırakarak Avrupada seyahate çıktığı rivayet ediliyordu. Geçenlerde birdenbire yeni bir hâ dise patlak verdi. Londrada Regen's Parck'ta oturan Kontes, kocasının, kendisini öldürmek ve çocuğunu kaçırmakla tehdid ettiği iddiasile zabıtaya mü racaat etti. Evi muhafaza altına alındı. İtalyada bulunan Kont alelâcele Parise geldi. Lâkin Londra hükumeti o nun İngiltereye gelmesine müsaade etmiyordu. Geldiği takdirde tevkif edilecekti. Kont şayiaları ve karısile ihtilâf halinde olduğunu tekzib ediyordu. Her şeye rağmen Londraya gititi ve 350,000 frank kefaletle serbest bırakıldı. Lâkin dedikodular büvümüştü. Kontes, Londra asılzadelerinden birisile sevi şiyormuş. Kont <o herif düello yapmağa değmez. Sadece kurşunla beynini patlatmak üzere geliyorum» demiş. Kontesin açtığı davaya 5 temmuzda Londrada başlanmıştır. İki tarafm meşhur şahsiyetler oluşu mahkeme salonunu her smıftan merakhlarla doldur muştu. Kontla avukatım müteakib içeriye; arkasında iki hususî polis ve reiakat kadınıle Kontes girdi. Baştanbaşa siyahlar giyinmişti. Başmda çok geniş, fötr şapka vardı. Gösterilen yere oturdu. Ta Amerikadan ve Danimar kadan meseleyi takibe gelen gazeteciler etrafmı sarmıştı. Ilk sözü Kontesin vekili meşhur avukat Sir Patrick Hasting aldı. 2 hazi randanberi aile hayatmın devamına iki tarafça imkân görülemediği ve Kontla Kontesin talâkı zarurî addetmekte ol duklarını söyliyerek dedi ki: < Tehdid hâdisesi, bu tarihten daha sonra, 18 ve 19 haziranda olmuştur. Konta dair bazı şeyler bilmeniz lâzım. Bu, şedid ve ıslahı gayrikabil mizaclı Ege mmtakasmda işliyen madenler İstihsal kıymetleri seneden seneye artıyor îzmir (Hususî) Yeraltı servetile le ehemmiyet alan Ege mmtakasmda ,on zamanlarda maden sanayiine aid faıliyet ilerlemiştir. Ege mıntakasınm muhtelif yerlerinde;i krom, zımpara, cıva, simli kurşun, an imuvan, manganez, kükürd, kömür, arselik, bakır, zırnık, asfalt, boraks, kurşun, :inko, talk madenlerinin faal bulunmı •anlarından da istifade yolu tutulmuş Şimdiki halde faal bulunan maden o:akları şunlardır: Krom, simli kurşun, ;inko, kurşun, manganez, cıva. Bütün 3U ocaklardan istihsal edilen madenlerin ıhracatı da yapılmaktadır. Külliyetli iktarda ihracatı yapılan madenleri krom, zunpara, çinko, kurşun teşkil et mektedir. Bu üç maddenin istihsalâtile beraber hracatı da artmaktadır: 937 yılmda Eje mmtakasından yapılan krom ihracatı 101,050 ton ve 1,641,840 lira tutmuş :ur. 936 daki krom ihracatımız 61,976 on ve 1,683,654 lira idi. Değer itibarile ?35 ihracatı 1,377,414 lira, 934 ihraca2,063,750 lira, 933 ise 984,582 liralıktı. Görülüyor ki, 937 ihracatımız dört see evvele nazaran yandan fazla artmışZımpara ihracatmda da dört beş sene evvele nazaran 937 yılı lehine büyük bir fark vardır: 933 yılında 98,675 lira tu an zımpara ihracatı 937 de 156,189 li•aya baliğ olmuştur. Çinko, kurşun ihracatımız her yıl muntazaman artmaktadır: 933 te 315,728 liralık kurşun ve çinko ihraca tımız 937 de 1,280,765 liraya yüksel miştir. 936 ihracatı 672,582 lira, 935 ihracatı 365,103 lira idi. Ege mmtakasından diğer madenlerin hracatı yapılıyorsa da müşteri henüz mü:aleaya değemiyecek kadar azdır. Fakat DU madenlerin istihsalâtma aid faaliyete Dakılacak olursa kısa bir zamanda bun ların da ihracatının yükseleceğine hük metmek icab eder. :ır. ur. Hataydan Foto Rönortajları PENCERESiNDEN Dönmek ilimizde çok geniş ve çok renkli mefhumlar taşıyan kelimelerdcn biri de, zannediyorum ki, dönmektir. Lâzım fiil olarak millî kamusa giren bu kelime ilkin kendi mıhveri üzerine veya bir merkez etrafında ağır ağır, yahud fırıl fırıl dönmek manasını ifade eder. Buna fenciler devrî hareket diyorlar ki en güzel, fakat göze görünmez misalini küremizin yirmi dört saatte bir kere kendi mihveri üzerinde ve yılda bir kere de güneşin etrafında dönmesinde buluyoruz. «Gören sanır kı safadan semai ruh ederim Döner döner bakarım kuyi yâre ah ederim» ve «Mevlevidir san şadırvhnı ruh efza yi kim Hem döner, hem de safasından eder eşkim revan» beyitlerindeki dönüşler de öyledir, mihverîdir! O """™" Kumandan miralay Şükrü Kanadlı, heyecan içinde bulunan bir Türk kadınını teskine çalışıyor Kont ve Kontes Reventlow acayib bir adamdır, çok sinirlidir. 18 haziranda yalnız karısını ölümle tehdid etmekle kalmamış, kendisini de öldüreceğini söylemiştir. Bazan da hüngür hüngür ağlar. Hasılı gayritabiî haller içindir.> Bundan sonra karı kocanın arasma girmek istiyenlerden ve bu maksadla tayyare ile Parıse giderek Kontla gö rü^müş olan M Mıtchell dinlenmiştir. Şahid, Kontun birbirine uvmaz ahlâk tezahürlerini anlatmıştır. Ona göre M. Mitchell, Konta, talâk talebini telmih ederek: Sizin için fena bir haberim var, demiştir. Kontun cevabı ise şudur: Benim de size sövlenecek daha fena haberlerim var. Ayrılmak için cocu ğumla beraber ve müthiş yekunda, bir para istivorum! Kont, karısile alâkadar olan bir «Londralı centilmen> den bahsettikten sonra, birdenbire değişerek karısile arasının bulunmasını rica etmiş. arkasmdan. bir daha onunla barısmak sözünü isitmek istemediğini sövlemiş ve, «Allah onu ve beni muhafaza etsin» tehdidini savurmuştur. Kontesin avukatı. M. Mitchell'in Kontesle Pariste görüştüklerini tasrih et mesini istemiştir. Şahide nazaran talâkı evvelâ Kontes tasavvur etmiş ve avrılmak için koca sına 250 bin îngiliz liralık bir irad al mak veva defaten 50 bin sterlin ver mek teklifinde bulunmustur. Bu mik tan kendisi için «hakaret!» savan Kont ise 1,000,000 sterlin almağı düşünüyormuş. Nihayet Kont, karısının «Londralı centilmen> le münasebetini eski şoförünün mektubile ispat edeceğini de söy lemiştir. Bu mektubda Kont, Londra dan avrıldığmdanberi, evinde bu centilmenle neler geçtiğini yazıyormuş. Bu centilmenin kim olduğu Londra sosyetesince artık malum işim. Muhakeme temmuzun 13 ne kalmış tır. Hâdise, Londra ve Paris muhitle rinde geniş alâka uyandırmakta devam edivor. Hataylı kadınlarla zabitlerimizin telâkisi Dönmek, geriye gelmek manasına da gelir. Arablar bu mevkide yerine göreavdet ve ricat kelimelerini kullamrlar. Biz her iki Arab lugatinin karşılığı olarak dönmeği kabul etmişiz, bir yere gidip gelmeği ki avdettir dönmekle ifade ettiğimız gibi geri geri çekilmeğe de dönmek diyoruz. Fakat bu kelime, başka dillerdeki tam karşılığı olan lugatlerin delâlet etmediği manaları da taşır. Meselâ Arabların tahavvül ve tagayyür lugatlerinde mündemic manalar bizim «dönmek» de vardır: Onun bahtı döndü, deriz ki bununla tahavvül ve tagayyür, yani değişiklik ifade etmiş oluruz. İhtida ve irtidad karşılığı olarak da dönmeği kullanagel * mişizdır: Fılân dininden döndü, deriz. Sonra rücu karşılığı olmak, yani cay< mak mefhumunu göstermek üzere de dönmeği dile alırız: Sözünden döndü, cüm i lesınde olduğu gibi!.. Bir halin değişmesi, yeni bir hal ahnması gibi vaziyetlerde gene dönmek kuvvetli bir mana ifade eder: Korkudan fareye döndü sözünde görüldüğü gibi! Hiddetten sağmı solunu göremiyenlere «gözü döndü» demeği itiyad etmişiz. Şerefsiz tesalübler için «suyu döndü» denildiği de vakidir. Bu kelimeden «dönüş», «dönüştürmek», «dönüşün», «dönek», «dönüm» ve «dönme» gibi kelimeler çıkmıştır. Dönüş, malum olduğu üzere, geri gelme demektir. Dönüştürmek gezine gezine arama manasına gelir. Dönüşün, zarftır ve dönerken, dönüş sırasında manasını taşır. Dönek, sözünde durmıyan sebatsız, renksiz kımselerin sıfatıdır. Dönüm eni boyu kırkar adımdan, yani eski mikyasa göre kırk arşından, yeni mikyasa göre de bir hektardan ibaret toprak parçasıdır. Dönme, avdet ve ricat demek olmakla beraber >aş dönmesinde olduğu gibi devri ve devanı da gösterir. İhtida veya irtidad edenere dönme denildiği ise malumdur ve Türkistanda bu kelimenin yerine dun gan kullanılır. Fakat itiraf ederim ki bu çok kuvvetli celimenin manasını ben bugüne kadar âyıkile kavrıyamamıştım. Ancak dün abah gazeteleri gözden geçirirken ve Üniversitemizin Hukuk fakültesinde üzde doksan nisbetinde dönmek vukua eldiğini okurken dönmenin, dönekliğin, dönüşün yamanlığını anladım. Fakat, gene itiraf ederim, teessürümden beynim de döndü. Çünkü öyle bir dönüşün eşi mekebler tarihinde yazılı değildir. Kumandan Şükrü Kanadlı, etrahnı saran Hataylılar arasında Türk ordusu Türk Hatayda [Basmakaleden dçvam] J maddî bir kuvvet tesiri muhassalası olduğunu söylemeğe dilimiz bile varmıyor. Sulhun kıymetini anlıyan taraflar onu ayakta tutmanın yolunu bilmişler ve bulmuşlardır. Türkiye ile Fransa Hatay işinde herhangi bir ihtilâfın mantıkla ve dostlukla hallolunabileceğinin delilini vermiş jluyorlar. Bununla her iki tarafın kazandığı şeref, en parlak harb muzafferiyetlerininkinden asla az değil, elbette daha t oktur. İstikbalm ordulanna böyle zafertemenni etmek muvafık olur. :er Harb.. Onu bilmiyorsak geçen Dünva Savaşında adamakılh öğrendik. Harbın ne demek olduğunu Umumî Harbin sözde galiblerine sorunuz da size asıl fecaat destanım onlar okusunlar. Fakat ne yazık ki kanların gövdeleri götürdüğü o muazzam felâketten sonra dahi ve bütün jayretlerine rağmen hâlâ insanlık harbi Janun harici yapmağa muvaffak olmuş değildir. Hâlâ varlığınızı, sınırlarınızı ve haklarınızı müdafaa etmek için millî ordunuzun kuvvet ve kudretine istinad etmekten başka çareniz yoktur. Hatayda Türk orâusu İşte bir cümle ki onun barış timsali olan güzel manzarasında dahi gönüllere itimad veren yegâne kuvveti du Hataylı Alevî şeyhleri Türk ordusunu selâmhyorlar C Sür Mer limanmdaki Britanya abidesi J M. TURHAN TAN Üfürükçü bolluğu! Askerlerimiz Antakyaya girerken yol üstünde merakeşli Fransız kıt'ası tarafmdan selâmlanışı Bursada üç kişi bu su tan muhakeme ediliyor Bursa (Hususî) Kocanaib mahal lesinde oturan Seyfeddin adında birinın para mukabilinde üfürükçülük ve muskacılık yaptığı haber ahnarak araştırma yapılmış, neticede Seyfeddin, ayni mahallede oturan Salihe, uyku uyuması için muska yazarken suç üstünde yakalanmıştır. Seyfeddin, evinde bulunan üfürükçülüğe ve muskacılığa dair vesikalarla bir likte adliyeye vefilmiştir. Müsemma adında bir kadm da ayni şekilde üfürükçülük yaparken cürmü meş hud halinde yakalanmıştır. Son günlerde şehrimizde yakalanan üfürükçülerin sayısı üçü bulmuştur. Bunlardan evvelâ ya kalanan Asrî Hoca namıle maruf Ahmed Hilminin mevkufen muhakemesine baş lanmıştır. Ahmed Hılmi, böyle birşey yapmadığmı, bunun polisler tarafmdan müretteb bir şey olduğunu, evinde bulu nan kadınların da akrabaları olduğunu söylemiştir. Şahidlerın dınlenmesi için muhakeme talik olunmuştur. r yuyoruz. Maamafih şununla iftihar edebilırız kı Türkiyede ordu smıflarına tevdi olunan büyük millî vazifelerin hepsi millî müdafaa unvanı altında toplanmıştır, ve bu bilinerek konulmuş bir unvandır. Türk milletinin kuvvetleri kimseye karşı tecavüz Paris Bulonyı Sür Mer limanmda rekzedılen Britanya abidesi İngiliz fikri beslemiyor ve yalnız kendi hukuk ve Krah tarafmdan açılacaktır. hududumuzun müdafaasmı gözönunde turuyor. Türk ordusu mecbur edilmedıkçe süngüsünü çekmiyen vakarlı bir kudrettir, ki mecbur edildiği zaman da tereddüd edeceği tek fedakarhk tasavvur edilemez. İşte Türk ordusu Hataya Türk lilletinin bu sulhsever azim ve iradesın götürmüştür. Bu bir zaferdir ki Hatayda ve Turkıyede onun haklı olarak coşkun büyük bayramı yapılıyor, ve bu harbin değil barışın zaferidir. Onu dahi millî kudreti mize borclu olduğumuzu bilerek bu vesıle ile de vakarlı ordumuzu candan selâmlı yoruz. İtalya Harbiye Nezareti Müsteşarı Berlinde J Antakya köprüsü üstünde askerî kıt'alarjmızın peşisıra gelen hajk.. YUNUS NAD1 Balıkesirdeki güreşler Bahkesir 10 (Hususî) Bugün Spor Bölgesi tarafmdan tertib edilen gü reste Tekirdağh Hüseyin Manisah Halili, Sındırgılı Şerif Bul^aryalı Mehmed Aliyi 21 dakikada yendıler. Yirmiyi müAlman tecaviz pehlivanın güreşi heyecan ve alâ ka ile takib edildi. Yüzüne kezzab atmış! Pangaltıda Hidayet sokağmda 13 numaralı evde oturan 56 yaşmdaki Agob oğlu Kiıkor Tekın, dün, Nişantaşında Valikonağı caddesinde berber Hilmi nin yanında çalışan Bedros Kirkorya a nın yuzüne kezzab atmış, yakalanmıştır. Berlin İtalya Harbiye Nezareti Müsteşarı General Pariani ordusu manevralarında bulunmak üzere Berline gelmiştir. Yerli zabitler

Bu sayıdan diğer sayfalar: