19 Temmuz 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

19 Temmuz 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET Dost Iranda terakki Tahran elçimizin gazetemize beyanatı [Baştarafı 1 inci sahıfede] Nemelâzımcılık [Batmakaleden devam} Enis Akaygen, Türkiyeİran münasebatile İranın inkişaf hamîeleri etrafında izahat verdi Büyük İran demiryolu.. Iranı baştanbaşa kateden büyük transtranijyen demiryolu, üç aya kadar ikmal edilecektir. Hazer denizınden Fars haiicine kadar 1270 kilometre uzunluğunda olan bu hattan iranın edeceği büyük istifade kolayca tahmin edılebihr. Diğer taraftan 160 kilometrelik ayrı bir hat, Tahranla Semnanı birbirine bağlıyacaktır. Semnan hattı, bılhassa demir sanayiinin kurulmakta bulunduğu sahalardan geçeceği için ehemmiyeti büyük olacaktır. Trans İranyen hattının ikmalinden bir müddet sonra, hududlarımıza doğru temdidi için faaliyete geçilecektir. Büyük hat, Tahrandan itıbaren Kaz vin Zincan, Rızaiye (eski adıle Rum ye) ishkametinde ilerliyerek, Kutur mevkiine kadar uzatılacaktır. Bizim şark hattı da, buna mukabil, Vana temdid edılecek, bir §ube vasıtasile Kutur mevkiinde İran toprağına girecek ve bu suretle Türkİran şimendiferleri birleştirilmiş olacaktır. Iranda derebeylık tamamile kalkmış, memleket tam manasile ve her noktadan mes'ud bir idareye kavuşmuştur. Asayiş o derecede mükemmeldir ki, on yaşında bir çocuk, bütün memleketi baştanbaşa korkusuzca dolaşabilir. Şehinşah Pehlevi devrinde, binlerce kilometre yol yapılmıştır. Bu yollar, en ağır sıklette kamyon ların geçmesine ve her türlü münakaleye müsaiddir. Osmanh saltanatı, kırtasiyeciliğin en yüksek mertebelerine kadar yükselmişti. Şahısların sırtında mes'uliyet yükü bulunMatbuat takımı, evvelki gün Anadolumaması, onlarda ahlâksızlık temayülleri hisan İdman Yurdu sahasında İstanbulnin dalbudak salmasına yol açıyordu. Bu spor kulübünün tekaüd oyuncularile bir na bir de keyfî idarenin sakat usullerini maç yaptı. Bu karşılaşmanın spor bakıilâve ederseniz devlet denen koca çarkın mmdan bir kıymeti yoktu; maksad, gazeli, hatta çarsaflı tek bir kadın kalmamış halkı nasıl ezdiğini kolayca gözönüne ge teci arkadaşlan bir tatil gününde bir aratirebilirsiniz. tır. ya toplamak ve eğlenceli vakit geçirmekHalk devlete bir yabancı nazarile ba ten ibaretti. Eğer, gazetecilerin yapacakAsıl mühim olan nokta, İranlı kadı nın, yeni hayata sür'atle ve sühuletîe in kıyordu. Devlet hizmetinde çalışanlar, ları maça ciddî bir renk vermek icab etnumaralı birer halk düşmanıydılar. Bu seydi, işi başka türlü organize etmek ve tıbak edebilmis olmasıdır. koca çarkın altında ezilen insanlar kötü hakikaten maç yapmak lâzım gelirdi. Tahranda yeni sefarethane düşünmekte haklı idiler. Dedikoduların Yapılan iş, sadece eğlenceli ve alaylı bir binalarımız hemen yüzde doksanı hakikate uygun gün geçirmekten ileri gitmemişti. Cumhuriyet hükumetımizin emrile Tahranda biri yazlık, öteki kışlık olmak çıkıyordu. Nitekim, bu maçtan bahseden bütün *** üzere ıki sefaret binası inşa edılmektedir. arkadaşlarımız, dün spor sütunlarında bu Inşaat bıtınce, elcılık servisleri yeni binaCumhuriyet rejimi keyfî idareyi orta h.âdiseyi, zarif nükteler, kibar alaylar ve ya taşınacaktır. Elçıliğimızm yeni kışlık dan kaldırdı. Fakat yazık ki kırtasiyecilik tatlı birer üslubla karilere bildirdiler. Fabinası, Tahranın en güzel yerindedır. ve neme lâzımcılık hâlâ tamamen yok e kat yalnız bu arkadaşlarımızdan birisi, Müşterek hudud emniyeti dilmiş değildır. Bugün devlet memurîa «Son Posta» refıkimizin spor yazılarını Aramızda yapılan anlaşma üzerine rından bir kısmı Osmanh zamanından yazmakta olan Omer Besim, sözde bu Türkıye İran hududunun emnıyetine ta kalma, geri kafalı adamlardır. Bunlar, maçın tafsilâtını yazar ve kendi arkadaşalluk eden meselelerin tetkıki ve karşılık memlekelin istedıği dınamık şartlardan larile alay etmek isterken, şunları yaz h tedbırlerin alınması için, bu sene ilk mahrum bulunuyorlar. Mes'uliyeti sırtla mıştır: defa olarak Trabzonda bir Türk İran rından atıp kâğıdlara, maddelere yükle«Gazetecılerde dısiplinden eser yoktu, ohudud yüksek komısyonu toplanmıştır. meğe çahşanları var. Düşünemiyorlar ki yun içınde bırbırlerme gırdıler, kıyasıya bol bol tekme attılar; takım kaptanı Izzet Komısyonda, Türk İran transit yolu bugünkü cemıyet hayahmız, mes'uliyetsiz Muhiddin, oyunda sozunu dlnletemediği etrafında teferruata aid bazı meseleler tek bir ferdin mevcudiyetini kabul ede için sahayı terketti ve seyircılere «bunlar mez. Ha\salalarına sığdıramıyorlar ki mahalle çocuğu, elı maşalı adamlardır» dıde görüşülmektedir. ye derd yandı. Oyunun hakemi Ahmed IhTürk dostluğu, büyük hükümdarından, Hasanın veya Hüseynin hatırı için umu san, berbad idaresile sahayı muharebe milletın en basit ferdıne kadar, bütün İ mî menfaati kitaba uydurmak, herşeyden meydanına çevırdı ve sahadan dışarı çıkaranda kök salmıştır. .JSılhassa Rıza Şah önce insanı yakan, mahveden bir vicdan rıldı, eski Futbol Ajanı oyunu idareye davet edildiği için Ahmed Ihsan yaygaraya Pehlevînin Reisicumhurumuz Atatürke azabı olmak gerektir. Lâtife lâtif gerektir KANSIZLIK Kar tal Belediyesi nden: 19 Temmuz 1938 Nörasteni, zaflyet ve Chlorose benızsızhk ıcın yegâne deva kanl ıhya eden ÇIDrVD T4I7ÇPHTF Enmuntahıpcübbatarafından terüp edılmıştır. OİI\Ur L H L ı J V İ l I E , 1 Açık eksiltmıye konulan iş : Kartal istasyonu karşısında Doğan sokağmm hafır, tesvıveı turabıye ve adî kaldırım inşasıdır. Keşıf bedeli 4H lıra 22 kuruştur. 2 Eksiltme 26/7/938 salı gunü saat 10 da Belediye Dairesinde müteşekkil Daimî Encumen huzurunda yapılacaktır. 3 lstekliler 30 lira 84 kuruş muvakkat teminat vermeleri lâzımdır. 4 lstekliler muvkkat teminatlarını ikinci maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Encümen Riyasetine makbuz mukabilinde teslim edeceklerdır. 5 Keşfi görmek, fazla izahat almak istiyenler hergün Belediye Riyasetine müracaat edebilirler. (4562) BURUŞUKLUKLARIMDAN NASIL KURTULDUM ? ve 10 yaş daha genç nasıl göründüm ? Parisde ikamet eden Bayan Lilian Grebert, Bu şayani hayret tebeddülü nasıl temine muvaftak olduğunu anlaüyor: karşı olan sevgisi ve bağlıhğı, her türlü Evet, Cumhuriyet rejimi ahlâk mefBu maçı görmiyen, fakat yalnız yukaresmiyetin hududunu aşmış bulunmakta humlarını da tekâmül ettirdi. Saltanat dır. Âlâ Hazreti Pehlevî, Cumhurreisi devrinde hırsızlığın, suiistimalin mubah rıki satırları okuyanlar, evvelki gün Anamizin fotoğrafını, masasının üzerinden as görüldüğü sahalar belki vardı. Fakat bu doluhisarında hakikaten bir facia olduğula ayırmaz. iran mılleti de bu sevgiye, gün umumî menfaati sadece ihmal etmek; nu zannederler. Halbuki bu maçın nekadar eğlenceli geçtiğıni diğer arkadaşların canla başla iştirak etmektedir. başlıbaşına, çok büyük bir suçtur. Vazive bizim dünkü yazılanmızdan anlamak İran Mısır sıhriyeti fesine dair: mümkündür. İran ve Mısır hükümdar aileleri arasın Neme lâzım! San'at Mizahî yazı yazmanın da kendine da kurulacak sıhriyet, bütün şark âleminDiyen bir memur eski rejime nazaran mahsus bir usul ve âdâbı vardır. Sözde Iranda sanayi de gün günden büjük de, mes'ud bir hâdise olarak karşılanmş on kat, yüz kat daha ağır bir kabahat i§mizah yapayım derken, arkadaşlarına inkişaflar arzetmektedir. Şimdiden mem tır. lemiş sayılmahdır. «mahalle çocuğu, eli maşalı adamlar» lekette sekiz büyük şeker fabrikası vardır. Malum olduğu üzere, düğün önümüz*** gibi sıfatlar takmak mizah değildir. Bu fabrikalar, iranın ihtiyacı olan şekeıi, deki ilkbaharda Tahranda yapılacaktır. İdare sistemimizdeki bu pürüzleri kökolaylıkla karşılamaktadır. Diğer taraf İki taraf da şu sırada hazırlıkla meşgul künden temizlemek için kırtasiyeciliği en Arkadaşımıza hatırlatmak isteriz ki tan deri sanayii de, çok ilerlemiştir. lâtife, lâtif olmak gerektir. dür.» küçük hacmine indirmek ve şahısların Tahran Büyük Elçimiz, birkaç güne sırtındaki vazife mes'uliyetini ağır madMüteaddid deri ve tabak fabrikaları, Vefa kulübünün yeni idare mütemadi faaliyet halindedirler. îranın, kadar, Ankaraya gidecek ve iki ay sonra deler halinde tebarüz ettirmek mecburiheyeti petrol istıhsal eden memleketler arasında da, vazifesi başına dönecektir. yetindeyiz. Vefa İdman yurdunun senelîk kongreüçüncü gelmekte olduğunu da bu vesıle «İnşallah» larla, «neme lâzım!» larla ile size hatırlatmak isterim. Cenubî İran Yanlışlıkla içilen tentürdiyot yürütülen, keyfî Osmanh idaresile en u si evvelki gün toplanmıştır. Kongrede sedaki petrol kuyularından senede sekiz Kumkapıda Sandalcı sokağmda 11 zak bir akrabalığımız da kalmamahdır. nelik raporlar okunmuş ve yeni idare henumaralı evde oturan 38 yaşındaki Asmilyon ton petrol çıkarılmaktadır. NADÎR NADİ yeti seçilmiştir. Reislığe Saim Şahin, azalıklara da Cevdet, Edıb, Ali Muhsin, kohi, rahatsız yatarken konsolun üze Irakın zengin petrol membalarından yedek azalıklara da Hamdi, Saim, Ca rinde bir tentürdiyot şişesi görmüş, busenede arxak 3,5 milyon ton petrol isSandal saf ası yaparken nu doktorun verdiği ilâc zannederek içvid Şükrü, Nureddin, îsmail scçılmişlertihsal edilmekte bulunması, İran toprak miş, bu suretle zehirlenmiştir. Dun gece saat 21 de Eyübde oturan dir. seyvar esnaftan îhsan, arkadaşile bir larının petrol serveti hakkında bir fikir Ciğerle zehirlendiler lıkte sandal tutarak Halicde gezintiye îngiltere Norveç maçı edinmeğe kolaylıkla imkân verir.Kaldı ki, Horhor caddesinde 82 numaralı evde çıkmışlardır. Gezinti devam ederken İran petrolları, gerek randıman ve gerek Londra 18 Bu yıl sonbaharda Lonkalite itibarile, Irak petrollarına faiktir. oturan Vedadla ailesı. ciğercıden aldık sandalcı Mehmed oğlu Osmanla İhsan drada yapılması mukarrer olan IngiltereMemleketin başlıca ihtiyaclarını ve umları ciğeri yemişlerdir. Bıraz sonra te arasında kavga çıkmış, kavga kızışınca Norveç futbol maçının Nevkastel'de olsandalcı çakı ile İhsanı kolundan yararan vesaitini, bu zen^in petrol membaları semmüm alâimi gösteren aile, Cerrah masına karar verilmiştir. paşa hastanesine kaldırümıştır. lamıştır. sayesinde kolaylıkla temin etmek imkânlarını bulan genc İran devleti, şarkın en mamur ve en mes'ud ülkelerinden biri olmağa şimdiden namzeddir. İranın şimali şarkisinde de, servetçe, ötekine yakın bir başka yetrol sahası vardır. Bu saha dahilindeki isletme imtiyazı, evvelce bir Amerikan grupuna verilmj<ti. Bazı sebebler dolayısile şirket bu imtiyazını kullanmaktan sarfınazar etmiştir. Maamafih, bu servetten de ileride, istifade edileceği tabiidir. başladı... ilâh.> C Tayyareci Hughes'in devriâJem seyahati J 1940 Olimpiyadını Amerikalılar da yapmak istiyorlar Nevyork 18 Japonyanın Olimpi yad oyunlarını tertib etmekten vazgeç mesi üzerine, Nevyork şehri Olimpiyad oyunlarına talib olmuştur. Nevyork şehri, Olimpiyad oyunlarını önümüzdeki yıl açılacak olan dünya sergisi sahasnda tzrtib etmeği düşünmektedir. Dünya sergisi organizasyon komitesi reısi Gravver Whalen'ın resmen söylediğine göre, enternasyonal Olimpiyadı ko mitesile bu hususta derhal teşebbüslere girişilmiştir. Bir gün kendime aynada b karken kendi kendime söylen dım: <Azizem, sen artık ihti yarlamağa başladın!..> göz lerim ve ağzımın etrafında k çük çizgiler ve alnımda derin buruşukluklar gördüm. Daha sonra tesadüfen cild unsuru olan Biocel Tokalon kremine aid bir ilân okudum ve çok düşünmeksizin sırf merak saikasile tecrübeye karar verdim. Tasavvur ediniz ki on gün kadar sonra arkadaşlarım, taze ve beyaz tenimden dolayı beni tebrike başladılar. Ben de hayrette kaldım ve bundan cesa retlenerek tecrübelerime devam ettim. Altı hafta nihayetinde bütün çizgi ve buruşukluklarım tamamen kayboldu. MÜHİM: Her akşam yatmazdan evvel cild unsuru olan pembe rengindeki Tokalon kremini kullanınız. Terkibinde gencliğin tabiî unsuru olan Biocel vardır. Gündüz için de beyaz renkteki (Yağsız) Toka lon kremini de kullanınız ve bu suretle cildi siyah benler den ve gayrisaf maddelerden kurtarır ve açık mesameleri sıklaştırır. Muvaffakiyetli semereler garantidir. Aksi takdirde paranız iade edilir. DiKKAT : 30 haziran 938 de çekilmesi mukarrer olan piyango bazı teknik sebebler dolayısile 15 temmuza talik edılmiştir. Türkkuşu Genel Direktörlüğünden: Talebe Pansiyon Binası Yaptırılacak 1 Ankarada Türk Hava Kurumu merkez binasile Türkkuşu okulu arasında yaptırılacak Türkkuşu talebe pansiyon binasının inşaatı kapah zarf usulıle eksiltmiye konulmuştur. 2 Eksiltme 1 ağustos 938 pazartesi günü saat 11 de Ankarada Hava Kurumu Merkez bınasmda yapılacaktır. 3 Keşif bedeli 129 612 lira 68 kuruştur. 4 İnşaat müddeti 15 ağustos 1939 dur. Bedelin 100.000 lirası 1938 malî senesinde, mütebakisi 1939 senesi tahsisatmdan ödenecektir. 5 Muvakkat teminat 9720 95 liradır. 6 İsteklilerin en az 100.000 liralık bir inşaat işi yaptıklarını Nafıa Vekâleti tarafmdan verilmiş bir vesika ile isbat etmeleri şarttır. 7 Bu ıse aid şartname. keşif projeleri ve plân dosyaları 15 lira bedel mukabilinde Türkkuşu Levazım Bürosundan alınabilir. 8 İsteklilerin belli günde eksiltme saatinden bir saat evveline kadar usulü dairesinde ve mutat vesaıkle birlikte tekliflerini Türkkuşu Levazım şubesine makbuz mukabilinde vermiş bulunmaları lâzımdır. (4527) en sonra Sinaya'da, kalabalık, süslü bir lokantada, şarab kadehini yakaladığı gibi kocasının başından aşağıya döken ?ımarık kız, bu muydu?.. Şu soluk yüzlü, donuk bakışlı, içli kadın ondan nekadar başka idi; hem de nekadar güzeldi!.. Onu bu kadar değiştiren, yükselten kuv vet, şimdi Feridunun yüreğindc de hiç durmadan çırpmıyordu. Nasıl geldiği, neden geldiği anlaşılamıyan bir sevgi artık ikisini de birbirine bağlamışh. O da ayağa kalktı. Karısına doğru so.kuldu: Perihan, dedi. Hazır aklıma gelmisken sana şunları vereyim... Boşuna yere bende durmasın... Genc kadm, yanıbaşında fısıldanan bu sözlerden uyanmış gibi başını çevirdi. Kocasının yüzüne baktı. Feridunun elinde bir zarf vardı. Perihan zarfı aldı. Birdenbire titredi. Enikonu telâşla: de?.. Bu ne?. diye sordu. Ne var için Tahran şehri Tahran şehri gitgide güzelleşmektedir. Taraf taraf 40 50 metre genisliğınde caddeler, asfalt yollar açılıyor. Sehir bir Avrupa şehri siması arzetmeğe başlamışYapağıların standardı işi tır. Bütün evler, genis bahçeler içindedir. Buğday, arpa ve tiftiklerden sonra Nüfusu yarım milyona yaklaşmışt.r. yapağıların da standardı için proje ha İranlı kadın zırlamak üzere toplantılara dün başlaniran kadınınınî büyük Şehinşah dev mıştır. Dün, komite halinde içtima yarindeki inkisafı, akıllara durgunluk ve Yukarıya koyduğumuz resım, Amerıkan tayyarecisi Hughes'in, dünya se pılmıştır. Komite içtimalarından sonra recek derecededir. Bugün (15) (16) yahatini bıtirerek Nevyorkta yere inmek üzere olduğu sırada alınmış ve heyeti umumiye halinde toplanılacak tır. milvon nüfuslu İranda, değil yüzü peçe radyo ile Avrupaya gönderilmiştir. Tefrika: No. 70 Feridun sabahleyin buradan çıkarken, kımh sarmaşıklarla kaplanmıştı. Bir kö kozmopolit insanlar arasında, göçebe giaksama Perihanla bu odada başbaşa ka şede de küçük bir garaj görünüyordu. bi yaşamışlardı. Sonra bu yalının ağır, lacaklarını hiç aklına getirmemişti. Peri Bütün bu zenginlik kimindi?. Hep o ka kibar zenginliğine bakılınca, işte başka bir kadın, derli toplu bir kadın eli, Ferihan da bu ağır, biraz loş dekorun içinde dının mı?.. gibi biraz avare, biraz dağınık bir yeni yeni seyler arastırıyor; kocasmın Sofada, merdiven başlannda eski Çin dun yasayısını böylelikle öğrenmege çalışı vazoları, yerlerde en ağır halılar vardı. adamı bile kendine bağlamak için burayordu. Bir aralık, sanki etrafı dinliyor Demin, içeriye girerken bütün bunlar, da, Boğaziçinin en güzel yerinde sessiz, mus gibi durdu. Yalının içinde derin bir daha ilk bakısta, Perihanın gözünden fakat nekadar temiz, nekadar cana yaıssızhk vardı. Arada bir, merdivenler kaçmamıstı. Demek oluyor ki bu kadın, kın bir yuva kurmuştu. Yalnız Feridun den inen, sofadan geçen bir ayak sesi kocasile burada başbaşa yaşıyan kadın, değil, onun yerinde hangi erkek olsa, elGeniş bir oda... Duvarlar, çepçevre yordu. Feridun koştu; koltuklardan biriduyuluyor; bu sesler ilkönce bütün yalı çok zengindi. Oyleyse Feridun, neden bet Perihanı bırakır, buraya koşardı. raflarla kaplanmıs; raflar, baştanbaşa nı çekti. Karısını oraya oturttu. Başından yı uyandıracak gibi inliyor, sonra gene Perihanla evlenmişti?. Yoksa bu kadını, Şimdi de, bunu kıskanıyordu. Nekadar kitabla dolu... Bir köşede geniş bir ma şapkasını, arkasından mantosunu aldı: birdenbire sönüyor, duyulmaz oluyordu. onunla evlendikten sonra mı bulmuştu?.. küçük düstüğünü anladı. Kendi kendine: sa, üzerinde kitabîar, kalemler, kâğıd Beş on dakika burada dinlen, diYavas yavaş ayağa kalktı. Kitab raf Kimbilir belki de bu, yaşlıbaşlı bir ka Neden geldim buraya, diye söylenlar... Biraz ötede ondan daha geniş, da yordu. Sonra uzun uzun konuşuruz. Yalarına doğru yürüdü. Birkaçının adını o dındı; Feridunu da çok seviyordu. Hem di. Bunları görmek için mi?.. ha uzun bir masa; onun üstünde de gene hyı gezersin, adamlann her birini ayrı de onun ufaktefek çapkınlıklarına, hatta Ya Feridun, o da sanki neden kendiüstüste kitabîar, yığın yığm kâğıdlar. ayrı görürsün... Zaten çok kalabalık kudu. Bu kadar zengin, bu kadar dagınık bir çalışma odası, öyle issiz gücsüz başka bir kadınla evlenmesine bile göz sini buraya getirmisti?. Mahkeme salonHer masada ayrı ayrı elektrik lâmbaları, yok.. bir avukata yaraşacak gibi değildi. Bü yumacak kadar kendini kaptırmıştı. Öy larında düşüp bayıldı, diye mi?. Ona mı ayrı ayrı mürekkebli kalemler, birinde bir Biraz durdu, şöyle geriye doğru çetün bu kitabîar, gösteriş için mi üstüste le ise eğer, bu ne karışık işlerdi, Yarab acımıştı, onun için mi bu yalının kapılatelefon, ötekinde gazeteler, mecmualar.. kildi: yığılmıştı?. Masaların üstüne yayılmış bu bi... rını açmıştı?..^ Masaların etrafında maruken koltuklar, İstersen, dedi, ben çıkayım; sen kâğıdlara, kimisi açık duran bu kitablara, Genc kadın, aylardanberi sürünüp gibir başka köşede bir sedir, daha ileride biraz şu sedire uzan... Bütün gün çok bugün de Adliye koridorlarında osalıncaklı bir koltuk... Rafların üzerin yoruldun; çok sarsıldın. Yalnız kalırsan, hele şu raflann karışıklığına bakılırsa o den, Feridun, odann içinde ağır ağır dolakuyan, araştıran bir el sık sık bu kitabla nu büsbütün kırıp geçiren, altüst eden de, ki^abların önüne dayanmış bir iki ta daha iyi dinlenirsin!.. şan bu gölgeyi gözden kacırmıyordu. ne resim çerçevesi... Boş kalan bir du Genc kadın, ayağa kalkacakmış gibi rın arasında dolasıyor; onları hergün, sa üzüntülerden, çarpınmalardan sonra ar Genc kadmın bakışlarındaki dalgınlık oatlerce karıştırıyordu... varda büyük bir çerçeve daha: Göğsü ni çırpındı: tık hiçbir şey düşünemez olmuştu. Hiç na büsbütün güzel göründü. Nikâh güşanlarla dolu bir adam, bakışları, hele En sonunda pencereye yaklaştı. Dı bir şey anlamıyordu. Bunda bile, ken nü, evlenme dairesinde, merdivenlerden Yok yok, dedi, gitme.. Beni yalgülümseyişi tıpkı Feridunu andırıyor... nız bırakma... Sen de şuraya otur, daha şanya baktı. Yalının önünde Boğazın dine göre, yepyeni bir üzüntü çıkardı; asağıya koşan, Büyükadadaki otelde, o suları çırpmıyordu. Bahçe pek büyük de bunu bile kıskandı. Onlar, Feridunla ev yapmacıkh insanların arasında eğlenir Perihan kapının önünde durmuş, bir iyi... j.akışta bütün bunları kavramağa çalışı İkisi de sustu. İkisi de halecandaydı. ğildi. Fakat çok güzeldi. Duvarlar, ba lendikleri gündenberi otel köşelerinde, gibi görünmek için zoraki gülüp oynıyan, Nakleden: Kemal Ragıb Kocası, sesini çıkarmadı. Başını salladı: Aç da bak!. Demek istedi. lArkasi var'

Bu sayıdan diğer sayfalar: