20 Eylül 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Eylül 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 20 Eylul 1938 ( Şehîr ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihî roman : 43 Yazan: M. TURHAN TAN Deniz kazaları Prenses, Dimitri İştova'nm eşi olmağı, iğrene iğrene kabul etmişti Bütün Edirne halkı artık, Veliahd prensesle Burgazda Türklerle çarpışmak ve onların elinden sağ olarak kurtulmak gibi büyük bir kahramanhk hatırası taşıyan Dımitri Iştovan'ın evlenmesinden ba«ka bır mevzu ile ilgih görünmüyordu, o düğünde içilecek şarabları ve yapıla cak dansları düşüncrek şimdiden sarhoş oluyordu. Teodosya da kendi plânında ağır birer yük gibi göriinen, Yuvanis'le Yani'nin nereye savuştuklarını düşünmekten vaz geçmişri, kendini meramına göre yürütmek istediği hâdiseleri soğukkanlılıkla idareye çahşıyordu. Koca olarak kabul etmeğe söz verdiği hadım asılzadeye de babasının, saray erkânının ve bütün yabancılann yanında güleryüz gösteriyordu. Nişan merasimi yapılırken de ona candan vurgunmuş gibi görünmüş ve herkesi hayretlere düşürmüştü. Fakat kilisenin, alay alay asılzadelerin, tanmmış tüccar takımının, küme küme halkırı iş tirak ettiği o tantanalı rasime nihayet bulup da nişanlısile yalnız kalınca tasarladığı plâna uygun olarak sert bir hamIe yapmaktan çekinmedi, veliahd koca lığma namzed yapılmaktan hiç de hoşnud olmıyan ve için için homurdanan Dimitri Iştovan'ın omzuna bir elini koydu: Efendi, dedi, siz her kadının ya lak odasına girmeğe mezun bahtiyar bir erkeksiniz. Ne yazık ki bu bahtiyarlığınız başta eşiniz olacak kadın bulunmak üzere her kadını bedbaht edecektir. Ben bu hakikati bile bile, sizin şu halinizden iğrene iğrene eşiniz olmayı kabul ettim. Çünkü babam neslinın sönmemesini ve benim Edirne tahtına varisler yetiştir mekliğimi istiyor. Onun arzusunu yerine getirmek için evleniyorum. Belki üç, belki beş çocuk doğuracağım. Sizin vazifeniz o çocuklarm babası gibi görünmektir. Bu ağır vazifeyi gurur duyarak, iftihar duyarak yapacaksınız. Ucretini de ba bam öldükten sonra Edirne tahtında o turmakla alacaksınız. Şu halde ilegüne karşı eşiz, başbaşa kalınca hiçbir şey değiliz. Hayatmızı bu esasa göre tanzim etmcnizi isteriml Dimitri Iştovan için bu sözlerdeki ağır mefhumun hiçbir kıymeti yoktu. Edirneye kral olabilmek için o, nikâhladığı kad;nı kendi elile başka erkeklere peşkeş çekmekten çekinmiyecek kadar namus yoksulu ve ikbal düşkünü idi. Lâkin bir ahşveriş mahiyetindcki şu nişanlanmada kendisinden istenilen hizmetle o hizmete ücret olarak verilmesi düşünülen nimet arasmda muvazene göremiyordu. Daha doğrusu omzuna konulan yük müspetti ve bu yükün ağırhğı her suretle sezilecek kadar ağırdı. Başına konduğu, yahud konacağı söylenen devlet kuşu ise Phenix kabilinden ismi var cismi yok birşeydi (1). Çünkü Edirne tahtı onun Burgaz harbinden ve Dimetoka hâdisesinden sonra edindiği kanaate göre çürük bir tahtadan başka birşey olmayıp Türkler pek yakında o tahtayı küle çe vireceklerdi. Bu sebeble Teodosya'nm hâyâsızca yapbğı ihtardan son derece sinirlendi, densizlik yapmak ve ağır cevablar ver mek istedi. Fakat Türklere herhangi bir suretle hizmette bulunarak muhtemel taajruzlarda, hücumlarda kendini korumayı ötedenberi tasarlamakta olduğu ve Edirne hâkiminin damadı sıfatile bu emeline daha şerefli ( ! ) , daha kolay şekilde erebileceğini düşündüğü için sinirlerini ya tıştırmakta güçlük çekmedi: Sizi, dedi, siz istediğiniz için alı yorum. Bu vaziyette ikimizin de hür kalmamız tabiidir. Elverir ki müşterek bir haysiyet sahrbi olduğumuzu unutacak kadar gaflete düşmiyelim. Benim de sizden istediğim budur, beni ve kendinizi gülünc yapmamanızdır! Teodosya'nm cevabı, sade bir omuz silkmekten ibaret kaldı. Lâkin nişanlısiie gene plânını düşünerek sıkı bir teması muhafaza etmekten geri durmadı. Hergün onun ziyaretini kabul ediyor, akşama ve hatta geceyarılarına kadar kendisile beraber bulunuyordu. Bir hafta bu şekilde geçti ve Teodosya, görünüşteki rtezakerini biraz daha çoğaltarak nişan hsına sehirde, kırda gezintiler yapmak teklifinde bulundu. O, ileri sürdüğü bu arzuya «halkın da aralarındaki hoşluğu görüp öğrenmelerinin iyi olacağı» mülâhazasmı sebeb olarak gösteriyordu. Asil nisanlı, kendince münasib görülecek gün yüzündeki maskeyi atmak karannı aldıamdan, bu teklifi alkışlamakta tereddüd etmedi, çarcabuk bir pragram çizdi ve Tfdosya'yı gezdirmeğe başladı. Dimitri Iştovan'ın nişanlısı da sırma perdeli, ipek püsküllü ve pek tantanalı bir sedyeye kurularak, önünde ardında silâhlı kavaslar yürüterek gezintiye çıkıyordu. Dimitri, at üstünde ona yoldaşlık ediyor ve kalabalık yerlerde sedyeye yanaşıp aralarındaki can bağhlıgını halka hissettirmiş olmak için nişanlısile üç beş ke lıme konuşuyordu. Işte bu gezişler sırasmda bir gün, prenses mevkibinin yolu Odunpazarına düştü. Cambazlar henüz orada bulunuyordu ve sık sık numara değiştirdikleri için kazandıkları büyük rağbeti de mu hafaza ediyorlardı. Halk, bu oyuncu takımı Edirneye yeni gelmiş gibi büyük bir tehalükle pazara yığıldığından sed yeyi yürütmek enikonu müşkül görünü yordu. Dimitri îştovan, daha ilk bakışta bu güçlüğü anlamış ve yolun değiştirilmesini kılavuzlara ihtar etmeğe kalkış mıştı. Fakat Teodosya, başını sedye penceresinden çıkararak nişanlısını yanına çağırdı: Son yağmurlardan sonra cumartesi gü" nü akşamı başlıyan fırtma, biraz hafifle mekle beraber dün de devam etmiştir. Maamafih dün vapurlar Karadenize çı kabilmiş ve yollanna devam etmişlerdir. Son fırtına esnasında vukua gelen de" niz kazaları hakkında malumat gelmeğe başlamıştır. Bu kazaları bildiriyoruz: Fevkalâde toplantı dün Son karayel fırtınası, yapıldı, intihab müddetidenizde bazı vesaitin Sanayi Umuhı Müdürii nin tenr»**'''» kararlaştı batmasma sebeb oldu geniş tetkikat yapıyor Sanayi Umum müdürü Reşad, dün küçük san'at cemiyetleri tarafmdan ku rulmakta olan kooperatif işlerile meşgul olmuştur. Sehrimizde küçük san'atkârları içine alan esnaf cemiyetleri arasında ayakka " bı san'atkârları, dokumacı, yazmacı esnafı, daha evvel aralarında birer kooperatif kurmuşlardı. Şu sıralarda bir kooperatif kurmak kararını vermiş bulunan ağac sanayii erbabından başka madenî eşya san" atkârları da ayni yolda teşebbüslere girişmiştir. Bu kooperatifler küçük san'atlar ka nunu projesinin tatbikatına hazırlık teş * kil edecektir. San'at erbabma aid kooperatifler Şehir Meclisi Fransa Başvekili Londrada ekoslovakya meselesinin iş silâha dayanarak Avrupada yeni bir harbe sebeb olmaması için In giliz siyasetinin göstermekte olduğu gay" ret süratle ilerliyor. îngiliz Başvekili Çemberlayn ile Hitler'in üç saat devam eden görüşmelerinde iki taraf da, Südet Almanlarmın mukadderatı ancak reyi âmla tayin edilmesi hususunda mutabık kalmışlardı. Fakat reyiâmın hangi şerait içinde ya" pılacağı hakkında ittifak edememişlerdi. Hitler Südet havalisinin evvelâ Çekoslo " vakya hükumeti idaresi ve kontrolu altmdan çıkarılmasını ve bu suretle buradaki Almanlann serbesçe rey vermelerni iste miştir. Nasıl ki Avusturya da katolik pa" paz hükumeti olan Şuşnig'in idaresinden kurtarıldıktan sonra Almanyaya iltihakı reyiâma konulmuştu. îngiliz Başvekili ise reyiâmın daha evvel yapılmasını ve ser" bestisini temin için Südet havalisinin bitaraf devletlerin gönderecekleri beynelmi lel bir muhafaza kuvvetinin kontrolu al " tına konulmasını münasib görmüştür. Esastan ziyade usule aid olan bu fark üzerinde îngiliz kabinesi bütün azalarınm iştirakile yaptığı toplantıda müzakereler de bulunduktan sonra Çemberlayn Fransa Başvekili ve Müdafaa Nazın Dalad' ye ile Hariciye Nazın Bone'yi Londraya davet etmiştir. îngiliz ve Fransız devîet adamları arasındaki görüşmelerde Südet havalisinin akıbeti reyiâmla taayyün ey lemesi esası mevzuu bahsolmuştur. Lâkin bu defa yeni bir mesele çıkmış bulunuyor. Fransa Südet havalisinin ayrılarak Al manya ile birleşmesine mukabil Çekoslo " vakyanın elinde kalacak yerlerin yani etrafındaki dağlardan ve tabiî müdafaa hututundan mahrum kalan Bohemya ovasile Moravya'nm ve diğer yerlerin ile" ride mahfuz ve masun kalmasınm bey nelmilel kefalet ve teminat altına konul masını istemiştir. Buna esas itibarile Ingiltere muhalefet göstermemekle beraber, kendisi Britanya adalanndan çok uzakta ve Avrupanm göbeğinde sonu belli olmıyan bir devletin istiklâl ve tamamiyetini tekeffül gibi ağır bir taahhüd altına girmeğe kat'iyyen ta " raftar değildir. Çünkü Ingiltere ve bütün îngiliz Imparatorluğu efkân umumiyesi böyle bir taahhüde asla razı olmıyacaktır. Diğer taraftan ise Fransa İngilterenin dahil olmadığı herhangi teminata büyük bir kıymet vermiyecektir. ingilterenin, Akdeniz ve Ispanya gibi îngiliz Imparatorluğuşun kısa muvasala yollarının em " niyetile alâkadar olmıyan orta ve şarkî Avrupa işlerinden uzak durması umumî politikası icabatındandır. Japonya Almanya ile Italyaya her su" retle yardım edeceğini ahiren ilân ederek bütün dünyanın vaziyetinde ve bahusus Büyük Okyanustaki statükoda büyük bir değişiklik yapmıştır. Şimdi Amerika bu yeni vaziyetle son derecede meşguldür. Hatta Ingiltere ile müstakbel münaseba nnı bu yeni vaziyete uyduracaktır. Ingiltere; Avrupanm göbeğinde sev kulceyş, millî tecanüs ve siyasî istikrar gi" bi sağlam bir devlette bulunması icab eden şeraitten mahrum bir varlığın müda faası gibi bir taahhüde bağlanarak Al " manya ve Italvanın müttefiki Japonya île Asyada ve Büyük Okyanusta lüzumsuz yere ihtilâf haline düsmeği ve bu suretle îngiliz tmparatorluğunun en nazik noktalardan tehdid ve tehlikeye maruz kalmasır: a:!a istemez. îngiliz ve Fransız Başvekilleri Çe " koslovakya meselesinin muslihane bir tarzda halli hususunda mutabık kaldık an görüşmelerinin sonunda neşredılen resmî tebliğde bildirildiğine göre Mister Çemberlayn'm noktai nazarını Daladyeye kabul ettirmiş olduğu sabit oluyor. Paristen bildirildiğine göre Îngiliz ve Fransız devlet adamları Südet havalisinin yalnız kahir ekseriyeti Alman olan mın " takalarının Almanyaya ilhakmda muta bık kalmışlardır. Çekoslovakyaya bey nelmilel teminat gösterilmiyecektir. Buna mukabil Çekoslovakya Fransa ile ittifakı" nı muhafaza edecek ve lâkin Sovyetlerle olan ittifakını feshedecektir. Lâkin Çe koslovakya kendisine sorulmaksızm veri" Ien bu gibi kararlara razı olmıyacağım nota ile Ingiltere ve Fransaya bildirmiş " tir. Batan yelkenli Cideli Yusufa aid bir yelkenli pazar gecesi karpuz götürdüğü Büyükada ö nünde demirli iken karayel fırtınasının tesirile batmış, Mustafa ve Mehmed ismin" deki tayfaları müşkülâtla kurtanlmıştır. Halicde Halicde demirli Aslan motörlü gemisi demirini tarayarak Atatürk köprüsü işaret dubalarından üçünü yerinden sökmüş ve gemiye bağlı bir sandal parçalanmıştır. Çorab sanayii kooperatifi Fenerbahçe önünde Istinyeden Gemliğe gitmekte olan Şentürk yelkenli gemisi Fenerbahçe açıklarında havanm sertliğinden batmış, de Dostum, dedi, bu kalabalık ne? nize dökülen tayfa Osman, Mustafa ve Cambaz seyrine gelmiş ahklar sü Ömer civardan geçen bir motör tarafın " rüsü! dan kurtarılmıştır. Düzenci kız büyük bir hayret gösterBir tayfa boğuldu di ve sonra ellerini çırptı: Ereğlili Ahmed reise aid Bartın lima Aman, dedi, ne iyi. Ben d« bu nma.kayıdlı T a n motörü Ereğlinin Ga sürüye katılmak, carabazların ne yaptık lerya mevkiinde evvelki gece fırtınaya tu" larını görmek isterim. tulmuş ve motör sahile baştan kara edeceDimitri Iştovan, halka alık denilmesi ği sırada bir dalganm tesirile devrilmiştir. ni çok zarif surette reddeden prensesin Tarının beş tayfasından dördü müşkü bu arzusuna karşı gelemezdi. Fakat o lâtla kurtulmuş, bir tanesi boğulmuşrur. nun, ayak takımı saydığı şu kalabalık aYağmurlartn Bursada yaptığt rasına sokulmasına da kaynatasından tahribat korktuğu için kolay kolay nza göstere Bursa 19 (Telefonla) Yağmurlar mezdi. Onun için yüzünü ekşite ekşite şehirde bazı tahribat yapmıştır. Seller, bir lâhza düşündü: demirci Selime aid değirmenin bir parça" Aziz prenses, dedi, güneş, taşıdığı smı kopararak keresteci Hüseynin depoışığı kulübelere de sokar. Lâkin gökten inip mezbelelerde dolaşmaz. Sizin de suna çarptırmış ve deponun da bir duvarıhalka iltifat etmeniz dogru, onların ara nı yıkmıştır. Gökdere üzerinde mütead sına girmeniz yanlıştır. Müsaade edin, did toprak heyelânlan olmuştur. Bir bos' şerefinize kir bulaşmadan yolumuzu de tan çardağı yıkılmış, Ali Sarac isminde biri çardak altında kalarak ölmüştür. Selğiştirelim. ler kövlerde de hasarat vapmıstır. Teodosya kaşlarını çattı ve arzusunu emre çevirdi: MÜTEFERRtK Ben cambazları görmek istiyonım. Macar hükumetinin bir Size düsen vazife, benim bu arzumu yerine getirmektir. ö n e düşünüz, yol açı teşebbüsü nız! Macar hükumeti, müteaddid Balkan Oradaki kalabalık, bu muhavere ce devletleri ve bilhassa Türkiye, Yuna reyan ederken, sedyenin gelişini anlamış nistan ve Bulgaristan gibi Macaristanın ve saftan safa uçurulan haberler sonunda aktif olduğu memleketlerle ticaret mübüyük bir alkış tufanı kopmuşru. Bütün zakerelerine girişecektir. Macaristan bu gözler, şimdi, geriye çevriliyor ve Edirne memleketlerin esas itibarile ham mad tahtının biricik varisi güzel Teodosya'yı de ithal edecektir. 'Memleketimizden bilhassa demir cevheri alınacağı da yakından görmek için o gözlerde samimî mevzuubahistir. bir iştiyak yanıyordu. Onlar, o kalabalık, sirkte çapkın bir fahişe diye imalı sözler Efsranistan, zeytinyağı alıyor Yakın zamana kadar zeytinyağlan ve çeşid çeşid harfendazlıklarla alkışlamızı tanımıyan Efgan piyasasma son dıkları Teodora'yı üç beş yıl sonra ayni zamanlarda birbiri arkasma iyi satış sirkin hükümdar locasında imparatoriçe lar yapılmağa başlanmıştır. Evvelâ diye alkışa tutan altıncı asır halkmın to Türkofisi Bambay ataşesinin delâletile mnlarıydı. Güzel bir kadına kim olur Efganistana giren zeytin yağlarımız sa olsun ve ne ayarda bulunursa bulun Kâbil'de favkalâde iyi karşılanmış, büsun kul olmaktan, köle olmaktan şeref yük bir rağbet görmüştür. duyuyorlardı. O sebeble Teodosya'yı da ts dairesi reisi sehrimizde gözlerile kucaklamağa, gözlerile öpmeğe tş dairesi reisi Enis Behiç, dün şehrisavaşıyorlardı. mize gelmiştir. Enis Behiç, birkaç gün Dimitri Iştovan bu durumda nişanlısına inkıyad göstermekten başka çare bu lamadı, at üstünde boynunu dikerek prensesin oyunlan seyre tenezzül etmek suretile halkın zevkine iştirak edeceğini ve kendilerini şereflendireceğini haykırdı, sedyeye yol verilmsini emretti. Kavaslar da ellerindeki değneklerle o emrin amelî bir şekil almasmı temine giriştiğinden üç beş dakika içinde mevkibin ileriye geç mesi mümkün oldu ve Teodosya, cam bazlarla yüz yüze geldi. Düzenci kız, bir iki haftadanberi sabit bir fikir halinde düşünüp durduğu mesud sahneye işte kavuşmuştu. Türkler, ruhî bir hulya gibi benliğinin derinliklerinde yaşatageldiği aziz Türkler, artık karşısındaydı ve canlı birer hakikat olarak gözlerine nur vereceklerdi. Teodosya, sürekli zahmetler sonunda kavuştuğu bu saadetin heyecanile zangır zangır titri yor ve heyecanını maskelemek için boyuna gülümsüyordu. Halk, bir düzine si lâhlı kavasın, bir atlı adamın ve koca bir sedyenin aralarına girmelerinden dolavı rahatsız olmamış değillerdi. Çünkü bu kafile, düzinelerle seyirciyi yerlerinden ayırmış ve ahenkli bir halkanın tam ortasjnda kargasalık yaratmıştı. (Arkası var) sehrimizde kaldıktan sonra îzmirden başlıvarak Eğe denizi, Akdeniz, cenup ve doğuda is dairesi bölgelerinde tetk kat vapacaktır. Çorab sanayii erbabının kadın çorablarının kalite bozukluğundan kurtanlması için aralarında birleşme yapmağa karar vermiş olduklarmı yazmıştık. Dün bu kara/m filî tezahürü olan koton çorab ko " misyonu millî sanayi birliğinde ilk top lanhsını yapmıştır. Bu toplantıda Sanayi umum müdürü Reşadla bir müfettiş de bulunmuştur. Ayni zamanda kurulacak çorab sanayii kooperatifinin de esasını hazırlıyacak olan bu komisyon, çorab fabrikatörlerinin Sanayi Birliğinde yaptığı toplantıda ve " rilen kararfan tetkik etmiş ve bu kararîarın tatbikaına aid hazırlıklara derhal başlanması takarrür etmiştir. Dünkü toplantıda çorablara aid dikiş, boya, ütü ve ambalâj ve örgü işlerini tanzim için kurulacak müşterek santral ve getirtilecek mütehassıslar üzerinde görüşülmüstür. Şehir Meclisi dün birinci reis vekili Necib Serdengeçtinin riyasetinde fevka " lâde olarak toplandı. Teşrinievvelin bi rinde yapılacak olan yeni Belediye inti habınm bir günde ikmali lâzımsa da şeh rin vaziyetine nazaran buna maddî imkân olmadığmdan müddetin temdidi hakkındaki makam tezkeresi okundu; muvafık görülerek intihabm bir teşrinievvelde başlaması ve sekizinci günü akşamı bitirilme" si kararlaştı. Imar plânının tatbikı münasebetile is timlâk işleri ehemmiyet kesbeylediğinden bir istimlâk bürosu teşkiline dair olan tezkere ile gene imar münasebetile istim lâk olunan yerlerin satılarak enkazdan alınacak paranın imar işlerine sarfedilmek üzere bütçeye irad kaydolunması ve bu" nun için de bir fasıl açılması hakkmdaki teklif Bütce encümenine havale olundu. Bu sırada celse tatil edilerek bütce encümeni toplandı ve bu tezkerelere aid mazbataları hazırladı. Ikinci celse açıldığı zaman her iki teklifin de muvafık görüldüğüne dair olan encümen mazbatalan okunarak kabul er dildi. ADÜYEDE tki sabıkalının duruşması Edirnekapı surları civannda, kur dukları bir içki sofrasında kavga çıkarak Mükerrem ismindeki arkadaş larını öldüren sabıkalı Kuşgöz Niyazi ile Çamur Hasanm muhakemelerine dün ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Dünkü celsede müdeiumumî iddianamesini okumuş ve suçluların kabahati birbirleri üzerine atmalarına rağmen, (Mükerrem) in Kusgöz Niyazi tarafından vurulduŞu sabit oldu.gundan, ken disinin ceza kanununun 448 inci maddesine göre cezalandırılmasmı ve ceza kesilirken 21 yaşını ikmal etmemiş bu lunduğunu ve sabıkasının gözönünde tutulmasını istemiştir. Müddeiumumî, Çamur Hasanın sadece kavgaya iştirak ettiğini, bu noktadan ona da 464 üncü maddeye göre ceza kesilmesi lâzim geliŞini söylemiştir. Müdafaa yapılması için duruşma baska güne bırakılmıştır. Tekâmül kursu Dün, 110 doktorumuza ilk ders verildi Universite Tıb fakültesinde doktorla " rın tıbbın en son terakkilerini takib cdebilmeleri için dünden itibaren bir tekâmül kursu açılmıştır. Kurs Universite Rektörü Cemil Bilsel tarafmdan merasimle açılmış ve ilk defa profesör Neşet Ömer tarafmdan dahilî tababette aktüalite mevzulu bir ders verilmiştir. Tıbbm bütün şubelerinde aktüel malu" matı, hazırlanmLş olan bir müfredat programı dahilinde doktorlarımıza öğretecek olan bu kurs, 28 eylule kadar devam edecek ve salâhiyyettar mütehassıslanmız ders vereceklerdir. Kursa şimdiki halde 55 doktor ve 50 kadar da stajyer iştirak etmektedir. Otomobilden ceket calmış! JVrilerin standard'^asvonu Deri sanavii erbabı, derilerimizin standardize edilmesi icin çalısmakta dırlar. Bu hususta dün de görüşmeler yapılmıstır. Gazinocu Çakır Mehmed, hususî otomabilinden inip Mısır çarşısında bir şekerciden şeker aldığı bir sırada, otomobilde bulunan ceketinin mechul bir şahıs tarafmdan aşınldığım iddia ederek, zabıtava müracaatte bulunmuştur. Çakır Mehmed, ceketinin içinde iki bin lira parası olduğunu idia etmektedir. Yapılan araştırmada ceketi aşırmak tan suçlu olarak sabıkalılardan Süley man isminde biri yakalanmış ve suçlu dün Sultanahmed birinci sulh ceza DENİZ IŞLERt mahkemesi huzuruna çıkarılmıştır. Ancak bu işi yaptığma dair kâfi delil buBursa vapurundaki kazanın lunmadğmdan hâkim Reşid Süleyma tahkikatı nm duruşmasma serbest olarak devam Denizyollan idaresi, Bursa vapurun edilmesine karar vermiştir. da vukua gelen facia hakkmda tahki Suçlu ikametgâha bağlanarak serbest kata başlamıştır. Bu hususta vapur sü bırakılmıştır. varisinin raporuna intizar edilmekte Tevkif edildi dir. Emniyet nezareti altmdan firar eden Kazazede karpuzcu Mehmedin istif sabıkalı Kör Hasan, dün sabah birinci rağ etmek için vapurun kıyısma geldiceza mahkemesi huzuruna sevkedilmişği ve bir fenalık geçirdiği, bu esnada tir. Kör Hasan, hâkim Reşid tarafın bir dalganın kendisini sürüklediği tah dan tavkif edilmiş ve derhal tevkifha neye gönderilm'ştir. min olunuyor. Tütün reknltemiz Bu seneki tütün rekoltesinin 62 milvon kilovu buluduŞu anlasılmıştır. Gecen seneki mahsul ise 72 milvon kilo idi Bu sene tütün mmtakalarmda mahsulün kalite yüksekliŞi Pöze çarpmak tadır. Yeni mahsulün 12 milyon kilosu Marmara mıntakasmındır. f Dün sabahki feci tramvay kazası J GeneraUerimİT: Berlinde Büyü Alman manevralarında bulu nacak olan Korgeneral İzzeddin ile Orçeneral Ali Fuad Berline vasıl olmuş lar ve hararetle karsılanmıslardır. O^vrî müb?c';l îslerinin tasfivesitie aid talimatname (1) ArabcadİI Anka, farsçda Siraürg denilen kuşun aşağı yukarı, Bizans dllinde mukabili Phenix'tir. İran mitolojisinde Sîmürg'ün Elbürz dağlannda oturduğu tasavvur ve kendLsi gayet büyük, akıllı ve ÎNHtSARLARDA ioabmda beniâdem gibi konuşur bir kuş olarak tasvir olunurdu. Feniks'in bundan Eksperler yetiştirilecek farkı, Yunan mitolojisinde, saadetin ve kutluluğun remzl olmaktan ibarettir. Bu İnhisarlar idaresi, eksper ve harmanO devirde Avrupalı kibar kadınlar haysiyetle Feniks'i, Huma diye de tercüme cı yetiştirmek üzere yeniden on genc süslü sedyelerle sokağa çıkarlardı. Bil etmek do&ru olur. Huma'mn türkçesi, ma almağa karar vermiştir. Bu gencler, lum olduğu üzere, cennet ve devlet kuşuZiraat mektebi veya lise mezunları a ıassa Italyada revaç bulan bu âdet Bi dur! rasından seçilecektir. > M. T. T. tans şehirlerinde taklid olunduğundan Gayri mübadil islerinin tasfiyesine aid talimatname çıkmış ve Maliye Vekâleti derhal bir izahname hazırlıya rak Defterdarlığa ve komisyona gön dermiştir. Gavri mübadil bonosunu hâmil olanlar birer bevanname ile defterdarlığa müracaat edecekler ve mukabilinde birer vesika alacaklardır. Bu beyannameler bir ay zarfında verilmis olacaktır. Kazadan sonra arabanm etrafında birikenler... Dün sabah saat 10,15 te 70 yaşında bir ihtiyarın, ağır surette yaralanmasile neticelenen feci bir tramvay kazası olmuştur. Anadoluhisannda Yenimahallede oturan lüleci Ismailin kayınpederi Mevlud, Şehzadebaşmda Turan tiyatrosu önünde kaldırım değiştirmek isterken vatman Eyüb Turgudun idaresindeki 61 numarah Beşiktaş Fatih arabasmın sadmesine maruz kalmıştır. Kaza neticesinde Mevludun ayağı kırılmış, parmakları ezilmiştir. Yarah ihtiyar, çağırılan imdadı sıhhî otomobilile Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış, vatman yakalanmıştır. Adlî tahkikata Müddeiumumî muavinlerinden Necati el koymuştur. Adliye tabibi Enver Karan yaralıyı muayene etmiştir.. Muharrem Feyzi TOGAY Cu m h u r i y e t NUshası 5 kuruştur. Aboneşeraiti:} Senelik Altı aylık Üç aylık Bir ayhk 1400 750 400 150 Kr. » » » 2700 Kr. 1450 » 800 » Yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: