7 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

7 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 tknicikânun 1939 CUMHUlUkhT merakb şeyler) FAYDAU BıLGîLER Destere balığı Su mahlukların dan kendisine yu va yapan yegâne hayvan, destere balığıdır. Bu işi ail nin erkeği deruhd pder. Bir takım net jatî lıfleri, nehrinİ yatağında bızzat kazmış olduğu çuku ra getirip doldurur, bu sure'tle kendisîne, zevcesine ve çocuklarına bir ilticti vücude getirmiş olur. Fakat erkeğin vazifesi bununla bitmez, yavrular mey dana gelir gelmez, anneleri onlan mek hevesine düşer. Baba, çocuklan annenin bu vahşiyane hırsından karu makla da mükelleftir. Mağara çocuğu [Geçen defa çt kan kısmm hülâsası: İnsanlann jnağara larda yaşadıkları bir devirdeyiz. Ecdadr mızdan bir kısmi Garbı Anadoluda büyük Mendcres v<ıdilerinde iplidai bir hayat geçirmektcdir~ ler. Kreho isminde bir delikanh ile Te nere adırtda genç bir kız civarda balık avlamaya gidiyorlar.] Kreho uzaklarda baştan aşağı çamlar" la örtülü bir sahayı göstererek: Bak, dedi, Dere orada.. Ağacların altında... Su çok hızlı akıyor... Şimdiye kadar hiç gitmediğimiz, görmediğimiz diğer yerlere giderek oraları da suluyor.. Ihtimal orada bizim gibi bir takım insanlar oturuyorlar. Bu söz her iki gencin gözlerinde uzak memleketlere seyahat arzusunu gösteren alevler yakmış, her ikisinin de yüzünde sonsuz maceralara atılmak hissi uyandırmıştı. Delikanh ilâve etti: Garib koleksiyonlar temdiyen ınip çıkıyor, Kreho da onu takibden geri kalmıyordu. Güzel sincab baktı ki kurtuluş çaresi yok... Yerc atlamaya karar verdi. Lâkin, bu karar onun İngiltere Krallık hanedanından Kent DUkasının kızı ölüme daha evvel kavuşmasına sebebiyet Prenses Elizabeth'in güzel bir pozu verdi. Tenere hayvancağızı yakalamış ve küçük bıçağile işini bitirmişti. Kreho neş'e içinde: Oh, dedi, taze et yiyeceğiz, o ku~ rumuş etin artık lüzumu yok... Derenin kenarına gidince hayvancağızı mükemmel Büyüyüp babam gibi kabile reisi kızartır, bir güzel mideye indiririz. Yürüyüş devam etti. Sonbaharın soluk olduğum zaman çok gezip dolaşacağım.. güneşi tam tepelerinm hizasına kadar yükHele güneşin doğduğu ve battığı yerleri seldıği sıralarda çam ormanınm içerisine Eller yukarı!.. görmeğe okadar merakım varkı... daldılar, uzun bir vadıden geçerek dere ölüm kâğıdı da bunlar içerisinde imiş, Oyuncular, müsavi sayıda olmak üze Genc kız o zaman inler gibi söylendi: re üstü yumuşak bir örtü ile örtülü u Ya ben Kreho'suz ne yapacağım? nin aktığı yere kavuştular. Su yüksekçe yalnız tabiatile tarih konacak yerini azunca bir masanm iki başmda karşı bir yerden kopürerek çıkıyor, önüne tesa" çık bırakmış. Amerikada asrî bir cel Sen mı? Sen yalnız kalacağını mı karşıya otururlar. Her grupun birer şı zannediyorsun, ben nereye gidersem seni düf etmiş olan birkaç ıhtiyar kütüğün vü lâd ise, kendi elile elektrik iskemlesine fi vardır. Birinci grup ellerini masa a] cude getirdıği mania ve sedlerde hırsım oturttuğu mahkumlann elbiselerini topde birlikte götüreceğim... tına götürerek bir yüzük veya bir pa teskin ettikten sonra aşağıki kumluk sa lıyarak bir müze yapmış.. Bu satırları Tenere bir sevinc çığlıgı kopardı: rayı elden ele verirler. Ansızm iki nı okuduktan sonra koleksivonculuğun a Ne iyı çocuksun, dedı, haydi daha hada rahat rahat4akıyor,du. Bir müddet damakıllı bir hastalık olduğımu sifc'de maralı grupun çefi: hızlı yürüylim.. Bir an evvel dereye ka böyle de\am ettikten sonra sıyah kayala" tasdik ettiniz, değıl mi? Eller yukarı! rın dâr bögailsnnd^f'^geçiyör, kırmızı vuşalım! Diye kumanda verir. Bir numarâ granitlerin süsledıği bir yola müntehi olugrupun bütün oyunculan, para v Koşmaya başladılar. Bu yürüyiiş uzun yor, ninni şeklindeki muttarid teranesile yüzük elinde bulunan da dahil olmât müddet devam edebildi. Çiınkü bacaklabir şerid gibi ufuklara doğru uzanıp gidiörümcekler üzere hepsi yumrukları kapalı oldu rı kuvvetli, göğüsleri genişti. Ne soiudu" yordu. Örümcek hepimihalde ellerini masanm üzerine koymî lar, ne de yoruldular. zin bildiği bir hay Çocukalr, iki taşı biribirine sürterek vü" Bılmeceyı doğru çözenlerden bize fo 7 Mersm Ticaret ve Zahire Borsa ya mecburdurlar. Tabiî bu sırada he: Dereye az bir mesafe aklmıştı. Ağac cude getirdıkleri alevle tutuşturdukları kuvandır. Süprülüp kesm sanki yüzük kendi avucunda imiş lar gittıkçe sıklaşıyordu. Büyük gövde ru dal yığını üzerinde sincabın küçücük temizlenmesi ihmal toğraf gönderenlenn resimlerini bas sında İbrahim vasıtasile Emel Adamer. gibi görünmesi, yahut elinde yüzük bu8 Keşan Alişah sokak 8 numarada edilen yerlerde he mıya devam ediyoruz. Fakat burada lerin, yüksek dalların yanında bodur bir vücudünü kızartıp yediler. Yabani öküz, lunanın da, yüzük bulunmıyanlar gibi resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış Nurıye Akalm. men ağını kurar, takım çalılar da mevcudıyetlerini muha" beygir veya geyik eri kurusu yemekten serbest ve neş'eli durması lâzımdır, sineklerin müthiş olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat ka 9 Adana ikinci orta okul 484 Naci İkinci grup erkâm birbirlerile müşa m faza ediyorlar, Akdniz ikliminin yetiştir bıkmış oldulkarı için bu taze et onlara bir duşmamdır. Onlardan ağma yaka zananlann ismi her ayın ilk haftasmda Tekpınar. diği maki'ler, fundalar mebzul bir su müthiş lezzetli gelmişti. 10 Zile orta okul 16 Mehmed Bü vere ederekten şüphelendikleri yum lananları didiklevip yemekte gecikmez. neşrolunan büyük listeye yazılır. Solrette göze çarpıyordu. rukları açtırırlar. Yüzük ne zaman budan sağa sıra ile: tüner. Tenere karnı doyduktan sonra daha Masallarda, tarihî efsanelerde bazı kah1 İstanbul Şehzadebaşı 188 No. da 11 Pendik 23 nisan sokağı 57 nu lunursa açık avuçlarm adedi kadar bîBir aralık dökülmüş yapraklarm kaba dikkatle etrafı gözden geçirdi: ramanları zalimlerin elinden kurtarmak rinci grup, kapalı avuçlarm adedi kadar marada Rasim Akdemir. bir döşek gibi toplanıp küme teşkil etmiş Burası, dedi, hakikaten çok güzel" için onlann bulundukları verlerin kapı Ahmed Ancı. 2 Cumhuriyet Merkez Bankası tah 12 Bursa ikinci orta okul 13 Fikret da 2 nci grup sayı kazanırlar. Eğer yiîyığınlan üzerinde oturup dinlendiler, son" miş!... sını hemen ağlarile örtüp kanadlannın zük ilk açılan avuçta bulunursa birincî vilât servisinde memur Rifatın kızı Atakent. ra o kuru yaprakları avuç avuç alıp etDelikanh tasdik makamında başını sal senelerce acılmamış olduğu hissini ver Meral Ergen. grup, sommcu olarak açılanda bulu 13 İstanbul kız lisesi Sadun Doran. dikleri de söylenmektedir. Fakat bizim rafa serperek eğlendiler, güldüler ve hay ladı, sonra da cevab verdi: memleketimizdeki örümcekler alelâ 3 Maltepe Piyade Atış okulu piya 14 Zeytinburnu kumaş fabnkasın nursa 2 nci grup hiçbir şey kazanmaz kırdılar. Ansızm Kreho ciddileşti, Arka Yayla soğuk ve rüzgârh.. Ağaclar lar. Bütün sayılan karsı taraf yazar. de mahluklardır. Vücudlerinin kutur de top bölüğünde gediklı çavuş İhsan da 110 Fazıl Azizler. daşının kolunu tutarak: Yüzük veya para bu sefer diğer grupa burada insanı iyi muhafaza ediyor.. Şimdi ları bir iki satimetreden baslıyarak dört Sanlı. 15 Samatya Kocadilek sokağı 14 verilir ve bu suretle ovun devam edeP. Bak, dedi, şu ağacın üzerinde bir ben balık avlıyacağım, sen de onları in bes sant'metrevi gecmez. İçlerinde ze4 Balat Sinema sokağı 204 numa Havret. Muavyen bir sayıda parti biter ve mev16 Canakkale orta okul 89 îlhan. dağ faresi var... Şimdi onu gidip kolayca ce bir dala dizeceksin! hirlileri de bulunmakla beraber bize rada Fortüne Adılâ. 5 Ankara Fevzipasa mahallesi Do 17 Üsküdar Selimiye Şairnesimi ud mükâfatı oyunu kazanan grup ele yakalayabilirim. Çünkü yakınında başka Kreho belindeki deri örtüyü yukrıya fazla zara'iarı dokunan havvanlardan gecirir. sokaŞı 22 numarada Zafer Denizgez. bir ağaç yok, oraya sıçrayamz... doğru sıvadıktan sonra buz gibi suya te deçild'rler. Halbuki hattı üstüva üze ğu sokağı 5 numarada Ömer Hakkı. 6 Kayseri Bez fabrikası iplik lâbo 18 Panaaltı Meyva sokağı 6 numaBu, bir sincabdı. Hiç beklemedigi ziya reddüdsüz daldı. İki elini içeri daldıra" rinde veva oralara yakın bulunan memrada Aram Fayda. leketlerde vücudlerinin kuturlan 10 ratuarında 405 Salim Yıldız. retçilerin gelmesinden ürkmüş, hemen ilk rak bahkların iltica etmeği âdet edindıksantimetrevi geçen örümcekler vardır. rastgeldiği ağaca tırmanmış, oradan baş leri ağac kovulkarını, ta§ diblerini araşIsırmalan insanı ölüme sürükliyecek ka bir tarafa sıçrayıp sıçrayamıyacağını tırmaya koyuldu. Parmaklarını maharet" kadar tehhkelidir. Bunun aksine ola le deliklere daldırıp hareketsiz balıkları ka rak Avustralyada ise çok küçük, boy hiç de düşünmemişti. nnlarmdan yakalıyor,. sonra birden ku ları 2 milimetreyi geçmiven cinslere Delikanh kıza talimat verdi: Ben ağaca çıkınca o, ihtimal atla~ laklarından sıkıyor ve fırlatıp çayırın üs" tesadüf olunmaktadır. O kadar ki bu mak isteyecek... O vakit onu yakalamak tüne atıyor, Tenere de zıplayan ve çır minüskül mahlukları pertevsiz veya pınan mahlukcukları alıp ağızlarından sı mikroskop kullanmadan alelâde gözle vazifesi sana düşecek; dikkat et! çörmek bile mümkün değildir. Bu cüraîeleri söylerken Kreho'nun göz ra ile ince bir dala geçiriyordu. Kreho a" leri bir kurdun gözleri kadar vahşile«miş rasıra sudan çıkıp kenarda iişüyen ayak= 1 2 ti. Delikanh iki sıcrayısta en yakın dallar larını ve vücudünü kızdıracak bacak ve yorlardı. kol hareketi yaptıktan sonra tekrar faaliDerenin şınltısı gittikçe daha hafif geldan birine erişti. Kücük ve şirink hayvan yete girişiyordu. Delikanh nihayet büsbü meğe başlamıştı. Sincabı yakaladıkları akorkudan en ince dalın ucuna kadar kacI M I ıııiM rıı ı I I I I I I M ' ıı iıııııııııııııııııııııııııııııııııinımıııııııııi tün nehirden dışarı fırladı. Belindeki örtü ğacın önünden geçerlerken Tenere düşün" yü aşağı indırdi: celi ve elemli: Keşki, dedi. Şu dağ faresini öldü Parmaklarımın sayısının dört misrüp yemeseydik. Onu büyük reisin oğlu li balık tuttum, dedi, bu kadarı kâfi zan" Ahun'un yaptığı gibi bir kafese koyup nederim! ıı Dalların üzerinde çalışmasımn mükâ saklardık! <2L Artık yaylaya vâsıl olmuşlardı. Güneş fatlarına mağrurane bakıyordu. Bunlar Yukarıda gördüğünüz dokuz zarı dokannları beyaz, sırtları yeşil üzerine kır yüksek dağların arkasmda tamamile kaykuz boş göze o suretle yerleştıriniz ki, mızı benekli tatlı su balıklariydi. Dal" bolmuştu. Yalnız gökte hafif kızıl ışıksoldan sağa ve yukarıdan aşağıya her lardan birini Kreho, ötekini Tenere yük lar görünüyordu. Ortalık henüz aydmsıranın yekunu yanlarındaki rakamlar lendi. Akşam olmak üzere idi. Ağacların hktı. Sabahki rüzgârdan eser kalmamışolsun. Yalnız dikkat edeceğiniz nokta gölgeleri arasmdan yayla, batmaya yak tı. Garbin kızıllığına mukabil şarkta açık ayni sayıyı gösteren zarların bir sırada bulunmamalarını toraın etmektır. laşan güneşin ziyaları altında hayalî bir mavi, tatlı bir renk hâsıl olmuştu. Tıpkı gündüz dere kenarında tesadüf ettikleri diyar gibi parlıyordu. Boş hanelere zarbrın sayılarım i§aret ettikten sonra o kıs.nı Tsesıp ikincıkâ kelebeklerden bir kısmmrn kanadlarını an" Kreho: nun sonuna kadar «Cumhuriyet Gaze Haydi, dedi, hemen yola koyula" dınyordu. Arkada orman şimdi ancak sitesı Çocuk Sahifesi> adresine gönderiniz. lım... Mağaralar buradan epeyce uzak yah bir şerid kadar müphem uzanıyorBu bilmeceyi doğru çözenlerden birin du. Onde ise bilâkis herşey vuzuh peyda ta. Koleksiyon merakı bazı kıymetli ve manalı eşyada mazur görülse ve fay dah sayılsa bile, garib ve manasız şeyler toplamak her halde acib görünmek 2 hastalığırdan başka bir meziyet sayı lamaz. Meselâ kıymetli pul, kitab, tablo, yahut çanak çömlek ve saire gibi san'at e=erleri koleksivonu yapmayı anlarız. Fakat meselâ Clapisson isminde birinin yaptığı gibi 7750 cins düğ meyi bir araya getirip de «kıymetli bir koleksiyonum var!» demenin manası var mıdır? Amma acayib koleksiyon yapanlar sade ondan mı ibarettir? Hayır.. Bir diğeri muhtelif çeşid düdük lerden, bir başkası meşhur dansözlerin dans ayakkabılarmdan bir müze vücude getirmiş. Boş veya dolu kibrit ve sigara kutuları, püroların üzerine yü zük gibi geçirilen kâğıdları toplıyanlara ne dersiniz? Baron Oscar de Watter ville isminde biri de dünya üzerinde mevcud bütün pipo çeşidlerini bir araya getirmeğe muvaffak olmuş. Çok amıştı. Oradan diğer bir dala sıçradı. Mü" İcıllı bir zatsa 20 binden fazla ölüm kâğıdından bir koleksiyon yapmış. Kendi Petrolun keşfî Bugün, dünyarun iktısadî siyasetinin mihverini teşkil eden mil letler arasında maddî ve manevî müthiş mücade lelere sebebiyet veren petrol, ilk defa nasıl keşfolunmuştur, biliyor sunuz? Edwin Drake ismindeki bi kahvehane garsonu su bulmak ümiı 22 metrelik bir derinliğe inmiş, ora< yağlı bir mayie tesadüf etmiştir. Bil; hare albay olan Edwin Drake'nin in diği bu yerde 27 ağustos 1859 tarihin de ilk petrol kuyusu kazıuTiıştır. Bilmeceyi çözenler Hayvanları tanıyalım = »2 Çocuk portreleri D »2 ı2 Küçük Gülseren Ülkü Dönerken, sabahleyin gittikleri zamanki gibi hareketli, canlı değildiler. Hızlı yürüyorlar, fakat konuşmuyorlar, i bir an evvel mağaralarına kavuşmak isti ediyor, kesilmiş ağaclar, ayak zaktan tüten dumanlar, artık meskun havaliye yaklaşıldığına diyordu. Arkası gelecek izleri, u" insanlarla delâlet edefa Yazısız hikâye c.ye beş lira, ikinciye^iki lira. üçüncüye münasib bir hediye verılecek ve diğer yüz kişiye güzel mükâfatlar dağıtıla • • caktır. Cevablarm zamanında gönderilmesi lâzımdır. Geç kalanlar musabaka ya giremezler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: