11 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

11 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 İkincikânun 1939 CLMin ::; Hfidiseler arasında S O Iİ S H A D E Ükrayna ve Tunus vrupanın iki yeni endişe mevzuu var: Ukrayna ve Tunus. Almanyanm şarka ve îtalyamn şimalî Afrikaya dikilen gözlerinde yeni iştahlar parhyor. Bu iki süzgün, sevdalı ve belâlı bakış, diplomatları ve devlet reislerini yyerlerinden oynatmağa kâfi geldi: Siyasî randevular ve ziyaretler birbirini takib ediyor. Bu iki meseleden müsta" kil olarak İngiltere Başvekilinin Ro maya yapacağı ziyarette bile hiç değilse Tunusun kaderine aid sözler geçeceğini tahmin edenler de çok. Fakat Fransa bundan hiç endişe etmez görünüyor. Fransız Başvekili ve Hariciye Nazırı İtalyaya bir avuc toprak verm«k niyetinde olmadıklarını açık söylediler. Yalnız devlet adam larının ağzından değil, sağlı sollu bütün Fransadan yükselen bu tek «Hayır!» cevabından sonra İtalya için yapılacak şey ikiden biridir: Vaz geçmek veya harbetmek. Fakat İtalya da, Fransa da, arazisinin ve politikasınm bir ucu şimalî Afrikaya bağlı olan İspanyada bir nevi harb halincîtîdirler. Orada İtalyan kurşunile yaralanan Fransız gönüllüleri veya Fransız kurşunile yaralanan İtalyan gönüllüleri eksik olmasa gerek! İspanya harbi yeni başladığı zaman ben Pariste kızıl İspanyol cephesi için komünistlerin nasıl para ve adam topladıklannı gözlerimle gördüm. İspanya iç harbi, yanlış değil&e bile eksik bir tabirdir. Bu, ayni zamanda, Fransız • İtalyan veya Sovyet Alman harbidir. İspanyol toprakları bu beynelmilel kanlı maçlara bir stadyom vazifesi de görüyor. O halde? Fransa ile İtalya arasında yeni bir Akdeniz harbine ne lüzum var? Franko birkaç gün evvel taarruza geçince Fransız meb'uslan da Barselona giderek cumhuriyetçilerin sırtını sıvadılar. Bunun manası açıktı: «Haydi aslanım, gayret, biz arkandayız!» Ispanyadaki muharebe anlaşılmaz bir şekil aldı Katalonya ve Estramadur cephelerinde muharebelerde iki taraf da galibiyet iddia ediyor (Baştarafı 1 inci sahijede) şehri tahliye etmişlerdir. Düşman Monzaptedilmiş ve düştnan sahada 3000 den terrubio de Ca&erenna önünde şiddetle fazla maktul bırakmıştır. mukavemet etmektedir. Katalonya cephesinin vaziyeti Penarroya'nm gerilerine taarruz eden Barselona 10 (a.a.) Dün öğleden kıt'alar Fuenteo Vejuna'yı işgal etmiş sonra Sierra Llena boyunca ve Borjas olan kıt'alardır. Fuenteo Vejuna'nın garBlancas cenubunda şid<fetli muharebeler bında Granja Torre Hermo^a'yı zapteolmuştur. Artesa de Segri mıntakası da den kıt'alar ise mevzilerini tahkim etmekbütün gün şiddetli muharebelere sahne le meşguldürler. olmuştur. Cumhuriyetçiler, anudane muAkşama doğru cumhuriyetçiler Sierra kavemet etmişlerdir. del Toroso mıntakasında Frankist mevGünün sonunda mahsus surette ayni zilerine taarruz ederek düşmanın ağır zamevzileri ellerinde tutmakta idiler. yiat vermesine sebeb olmuslardır. MuhaFrankistlerin Katalonya'da girişmiş rebeye gece de devam edilmiştir. Franoldukları taarruzun ikinci haftasınm bi kist tayyareler Espiel Belmez hattında lânçosu şudur: takviye kıt'alan nakleden bir askerî treni Borjas Blancas ve Artesa de Segre mitralyöz ateşi altına almışlardır. zaptedilmiştir. Bu iki sevkulceyşî nokta, Dört gündenberi devam eden taarruz münakalât yollanna hâkim bulunuyordu neticesinde cumhuriyetçiler 700 metre ve hükumetçilerin müdafaa hatlannm a murabbaı genişliğinde bir sahayı zapletnahtarlan mesabesimle idi. Ancak bu iki mişlerdir. mevzi, taarruzun ikinci haftasında sukut Alman ajansına gör*e vaziyet etmiştir. Halbuki birinci hafta içinde Katalonya cephesi 10 (a.a.) Aldüşmeleri lâzımdı. Bu da düşmanın ileri man ajansının Katalonya cephesındeki hareketine gecikmiş olduğunu göster mektedir. Düşmanın ileri hareketınin ye muhabiri, nasyonalist kıtaatın Lerida'nın gâne miihim neticesi, Montblanch isti doğusundaki bölgeyi Fondarella'ya ka kametinde Borjas Blancas'm cenubuna dar tamamen işgal etmiş olduğunu bil dirmektedir. nüfuz etmesidir. AT AT ü R KT E N MAT1RALAR VE İBRETLER Fikrin fotografmı çekmek mümkün Frof. Kazanalli on sene çalıştıktan sonra bir makine icad etti İnsan vücudündeki asabî tezahürlerüı biyoloji sahasında bir nevi elektrik fenomeni olduğu çoktanberi mevcud bir nazariyedir. Fakat, telsizin icadından sonra, sesin ve sözün çok uzak mesafelere kadar nakli mümkün olduğu görülünce, bunları nakle yarıyan vasıtaların, yani hava dalgalarının, fikirlere de tatbikı imkâm bulunabileceği akla gelmiştir.. Bu esas üzerinden yürüyen Kazamalli isminde bir İtalyan profesörü, uzun seneler çalıştıktan sonra, fikirleri okumağa mahsus bir makine icad etmiştir. Kendi tarifine göre, bu makine, fikir dalgalarını fotograf vasıtasile zaptederek, dü şünülen şeyin mahiyetini ortaya koymaktadır. Bu profesöre göre, dimağ, bir takım elektromanyetik dalgalar neşreder; bunların membaı, saniyede 300,000 kilometre mesafeyi aşabilecek kudretteki elek tronların hareketidir. Binaenaleyh, fikir denilen şey, dimağ merkezlerinden intişar eden elektrik şerarelerinden ibarettir. Profesör Kazamalli, tecrübelerine ve araştırmalarına bundan on sene evvel başlamıştır. Bu tecrübelerin neticesinde, muayyen şartlar dahilinde çalışan dima ğın faaliyetile, bazı elektromanyetik neşriyat arasında münasebetler bulunduğunu görmüş, bu neşriyatı zaptedecek bir alet keşfini düşünerek mesaisine o sahada devam etmiş, nihayet aletini ikınale muvaffak olmuştur. Düşüncesini okumak istediği kimsenin başı ucuna bir anten koyarak dimağın neşrettiği mevceleri bu anten vasıtasile zaptettikten sonra bunları büyüterek alete intikal ettiriyor ve fotografmı çekiyor. M Düşüncelerin muayenesine mahsus oda, haricden hiçbir mevcenin tesiri altında kalmıyacak tarzda muhkem ve içerisi, kırmızı ışıklarla aydmlatılmıştır. Muayene edilecek olan kimse, gözlerini kapayıp bir kanapeye uzanıyor ve «pasif» denilen halde, yani dimağını serbest tutarak bekliyor. Birkaç dakika sonra, dimağın bu boşluğunu, herhangi bir fikir birdenbire, gayet tabiî olarak dolduruyor, o fikrin derhal neşrettiği mevce, doktorım aleti üzerinde tesirini hemen icra ediyor. Seansın bidayetinberi, aletin içinde dönen sinema filmi, bu tesirle harekete geçen müş'ir vasıtasile, dimağın o faaliyetini kayda başlıyor. Profesör Kazamalli, muhtelif kimseler üzerinde, muhtelif tecrübeler yaparak, türlü türlü fikirlerin fotoğraflannı çekmiş ve bunlardan mürekkeb güzel bir koieksiyon vücude getirmiştir. Bu filimlere bakılınca görülüyor ki, dimağ gayrifaal vazıyette iken, sinema filmi, sadece ince bir çizgi halindeki faaliyetsizlik mevcesini zaptetmekte, bu faaliyetsizliğin yerini herhangi bir fikrin doldurduğu noktadan itibaren, filim, daha kalın, bazan münkesir, bazan fasılah hatlarla lekelenmektedir. Profesörüa koleksiyonunu teşkil eden filimlerin içinde, her türlü mevzula meşgul muhtelif dimağların mevcelerine aid resimler bulunduğu için, profesör, muayyen fikirlerin muayyen çizgiler halinde tezahürünü tesbit etmiş ve icad ettiği aleti, onu tatbik ettiği kimsenin ne düşündüğünü kat'iyetle meydana çıkarabilecek derecede mükemmel bir hale getirmiştir. Gerçi, profesör, fikrin mekanizmasım tamamen keşfettiği iddiasında değildir. Ancak, o hedefe doğru, iyi bir yol üzerinde yürüdüğüne kani bulunuyor. Profesörün tecrübeleri biraz daha ilerliyecek olursa ve icad ettiği aleti istediği mükemmeliyet derecesine getirebilirse, günün birinde, insan dimağının, mevcelerle tezahür eden faaliyetini açıkça görebilmek, ve bir fikir fotoğrafına bakarak, elde mevcud bir mevce diksiyonerinin o fotoğrafa verdiği manaya göre fikirleri sarahaten okumak kabil olacaktır. Onunla Sakaryayı geçerken Geceli gündüzlü yirmi iki gün süren cenk, askerlik tarihindeki bütün meydan harblerinin en uzunudur Yazan: İSMAİL HABİB Düşman bizi solumuzdan Haymanaya sarkarak vuracak, düşmanın ne yapacağını bilmek ve ne yapacağını düşmana bildirmemek; birinciden Sakarya, ikinciden Dumlupınar doğdu. Düşmanın ne yapacağını bilmek iyi, fakat çok üstün kuvvetlerle gelen düşmanı nasıl önlemeli? Yüzbinlik düşmanın karşısmda biz ancak elli biniz. 350 toplarma karşı bizim 160 topumuz var. Mitralyözlerimiz onların onda biri kadar ve düşmanın yirmi tayyaresine bedel ancak iki tayyaremiz uçuyor. Bu nisbetsizlik karşısmda ne yapılır? Gazi yapılacak şeyi buldu: Azı çok yapmak. Azı çok yapmak için kavisli bir tabiye kurdu. Kavsin hem kendi, hem içi oynak. Kavsin kendine oynaklığı verebilmek için yepyeni bir sistem icad ediyor: «Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa var.» Hat yarılabilir, çizgidir; satıh yanlamaz, vatandır. Sakarya cenginde vatanm sathile dövüştük. Kavis oynak, düşman uzadıkça kavis de uzuyor. Yüzbinlik düşman yüz kilometre uzadı. Biz ki onun yansıyız, biz de o kadar uzuyoruz. Nasıl? Başkumandan Papulas hayretle haykınyor: « Nekadar uzayıp nereye varsak Türkler yerden fışkırır gibi karşımıza çıktılar!» Adedimiz mi artmıştı? Hayır, bu, kavis içindeki manevra oynaklığmdan geliyor. Sağdaki doluyu ahp boşalan solu dolduruycruz. Baştan önümüz Sakaryaya, arkamız Ankarayaydı; sonra önümüz cenuba, arkamız şimale döndü; Ankara yolu apa çık. Ya düşman sağımızdaki bu açıktan yükleniverirse? Korkma, soldaki dolu derhal sağdadır. Yüz kilometrelik cengin iki ucu arasında üç dört günlük mesafe var. Halbuki biz istediğimiz uca yanm günde varabiliyoruz. Tabiye üstünlüğü: Kavis içinde mesafeyi kısalttık. Sakarya uzanan mesafeyi kısalan mesafeyle yenişimizdir. O ne kanh boğuşma o: Ne gündüz, ne gece; durmadan cenk. Şu tepeler hep kîzıla boyanarak verildi ve öyle alındı. İşte «Türbe tepe», gündüz gitmişti, gece süngü hücumile geri alacağız. Aldık mı, almadık mı? Karanlıktan belli değil. Kumandanlar halecanla bekliyor. Birden tepenin mürteseminde büyük bir ateş parladı. Dikilen bayrak görülsün diye tepeyi alanlar yakmış: Beş yüz şehidin alev alev kanı üstünden alevler içinde kan kırmızı parlıyan bayrak. Şehid, şehid... Yirmi iki günlük cenkte askerlerimizin yüzde altmışı, zabitlerimizin yüzde sekseni ya şehid, ya yaralıdır. Birçok alaylarımız; meselâ 42 nci alay; miralay şehid, kumandayı binbaşılar aldı; onlar da şehid, yüzbaşılar ku manda ediyor; yüzbaşılar da gitri, mü lâzimler; onlar da gitti: Kimbilir nekadar kalan alaya sadece bir ihtiyat zabiti kumanda ediyor. Gidenlerin yerıni nasıl dolduruyoruz? Ölenin silâhı gelene verilmektedir. Ne gönderilenler yoldan döndü, ne gelenler düşmandan. Sakaryanın bir tek kaçağı yok. Bütün halk bunun son vatan cengi olduğunu biliyordu. Yalnız erkeği değil kadını da yiğit. Dövüşen erkeğe kağnı dizilerile, haftalarca yürüyerek, erzak ve mühimmat götüren kadın. Kendisi ıslanırken ıslanmasın diye sırtındakini çıkarıp arabadaki gülleye örten Anadolu kadın;. Yenen erkekse yendiren kadın oldu. Sakarya millet şuurunun bütünleşmiş bir şahlanışıdır. Tren Sakarya sahalarından uzaklaşırken son defa «Duatepe» ye bakıyorum: Yirmi iki günlük cengi bitiren tepe. Yüz kilometrelik ejderin kuyruğuna bu tepe bir külünk gibi indi. Yılan gövdeli ejder, ihtilâclar içinde kıvrılarak, üklüm büklüm, canhevlile kaçıyor. Bakırımtırak iki zirvesile tunclaşmış gibi duran «Duatepe» artık bir dağ değil bir abidedir. Bütün bu gaza diyarını gazanm Gazisile beraber geçerken sanki kendim de o gazanın bir yerine ilmiklenmişim gibi içimde kutsileşmiş birşey duyuyorum. 8 H Geçen hafta Frankistler tarafından elCebelüttarık 10 (a.a.) Jose Luis de ediltniş olan muvaffakiyet kat'î mahiDiez ismindeki cumhuriyetçi İspanya yette değildir. Cumhuriyetçilerin kaybetmiş oldukları saha, düşmanın vermiş ol muhribinin süvarisile mürettcbatı mevkuf bulundukları kışladan çıkmışlardır. duğu telefatla telâfi edilmiştir. GlowWorm ve Greyhound ismindeCumhuriyetçilerin taarruzu. ki İngiliz muhriblerile yarın Valans'a haEstramadure cephesi 10 (a.a.) Estramadure cephesinde cumhuriyetçile reket edeceklerdir. Cebelüttarıktaki İspanya general konrin taarruzlarının beşinci günii Penarroya etrafındaki tazyikın artırılmasile geç solosu Cebelüttarık valisi nezdinde bu miştir. Frankistler cenub mıntakasında bu kararı protesto etmiştir. ımıiMIIIIIIIIIIIIIII'lıllllllllllllllllllllllllllllllllllliniUI ııım,,,,,,,. Mevkufar serbest bırakıldı Müstemleke işi Rütenyada yeni nasıl halledilecek? bir hâdise oldu Almanya, Lehistana bu Milisler, Leh konsoloshanesini taşladılar hususta teminat vermiş Berlin 10 (a.a.) «Havas ajansı muhabirinden»: Umumiyetle iyi malu mat almakla maruf olan siyasî mehafilde öğrenildiğine göre Hitler'le Beck, Berchtesgaden görüşmeleri esnasında bilhassa Akdenize müteallik meselelerle meşgul olmuslardır. Bu mehafile göre Hitler, Polonyanm Ukrayna hakkındaki endişelerini izale etmeğe çalışmış ve burada zannedildiğine göre 1939 senesinin başlıca meselesi olan müstemlekeler meselesinde Polonya ile Almanyamn menfaatleri müttehid olduğuna işaret etmiştir. Varşova 10 (a.a.) «Prag'dan Pat ajansına bildiriliyor.» Dün saat 13 te Karpatlaraltı Rüten ya'sında kâin Sevlius'de şefleri tarafm dan sevkedilen bir Karpatlaraltı milis müfrezesi Polonya konsoloshanesini taşlıyarak camlarını kırmıştır. Hâdiseden haberdar edilen jandarma kumandanı müdahale etmek istememiş ve bu hareketini izah etmek için maiyetindeki kuvvetin hizmete müteallik işlerle meşgul olduğunu söylemistir. Polonyanın Prag maslahatgüzarı Çekoslovakya Hariciye Nezareti nezdin de hâdiseyi protesto ederek Çekoslovakya hükumetinin ve mahallî Karpatlar altı hükumetinin tarziye vermelerini taleb etmiştir. Maslahatgüzar bu hüku metlerden yalnız biri tarafından tarziye verilecek olursa bunun kâfi addedilemiyeceğini ilâve etmiştir. Dantzig komitesi toplanıyor Londra 10 (a.a.) İngiliz, Fransız ve İsveçli azadan mürekkeb olup Mil letler Cemiyeti tarafından Dantzig meselesile iştigale memur edilmiş bulunan «Üçler komitesi», cumartesi ve yahud pazar günü Cenevrede toplanacaktır. İyi malumat almakta olan mehafil, Polonya Idare âmirleri arasında değitarafından mevkiinde bırakılması taleb şiklik yapılmıyacak edilmediği takdirde Milletler CemiyetiAnkara 10 (Telefonla) İd?ıe ânin Dantzig'deki âli komiserinin geri çamirleri arasında geniş mikyasta değişikğırılacağını tahmin etmektedirler. likler yapılacağı hakkındaki sualime ceErzurumda resim sergisi vaben Dahiliye Vekili Refik Saydam Erzurum 10 (a.a.) Erzurum Hal dedi ki: kevi Ar komitesinin tertib ettiği resim « Değişiklik, Vekâletçe idarî lüsergisi dün birçok davetliler ve heveskâr zum görüldüğü takdırde yapılır. Bugün Iann huzurile açılmıştır. için böyle bir mesele mevzuubahs değilSergide 39 eser teşhir edilmektedir. dir.» Eserlerinde muvaffak olan dört san'atDefterdarlar arasında kâra muhtelif para mükâfatı tevzi edil Ankara 10 (Telefonla) Aydın miştir. defterdarı Naci Siirde, Siird defterdarı Diğer taraftan Halkevimizde açılmış Süleyman da Aydına tayin olundular. olan lisan kursunda her gece arzu edenSamsun Belediye reisliği lere fransızca dersleri verilmektedir. Ankara 10 (Telefonla) Samsul Hayvanat bahçesinden iki belediye reisliğine doktor Necmeddinin timsah çalındı intıhabı tasdik edildi. Londra 10 (Hususî) Mançester Ticaret tayyaresi rökoru hayvanat bahçesinde misli görülmemiş kırıldı bir hırsızhk vuku bulmuştur. Meçhul aLondra 10 (a.a.) Yüzbaşı Perdamlar, geceleyin hayvanat bahçesine gicy'nin kumandası altındaki «Imparatorrerek, iki büyük timsahı çalmışlardır. Hayvanat bahçesi müdürüne göre bu hır luk Hava Yolları» idaresine mensub sızhk «amatör» işi değildir, zira çalınan Falcon tayyaresi Kroydon'la Brüksel atimsahlar vahşi olup muhakkak kendüeri rasındaki mesafeyi saatte vasatî 250 mil ne yaklaşanlara saldırırlardı. Bu vazi/e sür'atle 48 dakikada katederek yeni bir Ismail HABİB dünya ticaret rökoru kırmıştır. Falcon te göre, hırsızların bir cambazhane hesatayyaresi, Yüzbaşı Percy'den maada 1 1 bına hareket ettikleri zannediliyor. Herriot tekrar rheclis yolcu, 3 kişiden ibaret olan mürettebatıriyasetine seçildi Japon tayyarelerinin nı ve bir ton ağırlığında posta paketleri Paris 10 (Hususî) Meb'usan ve âtaşımakta idi. Bu yük, bundan evvelki bombardımanı yan meclisleri bugün toplanarak riyarökor esnasında nakledilen yükün aynıŞanghay 10 (a.a.) 19 Japon tayyaremeti namına kendisini Berline davet etmiş set divanlarını intihab etmişlerdir. •] İlk yazılar 24, 25, 26, 27, 30 birincikâsi, bugün Şunking'*deki bütün mühim as dır. Fakat o zaman ayni mesafe 53 da olan Dr. Schacht arasında müzakereler yaHerriot tekrar meb'usan meclisi riyasekikada katedilmişti. rın baslıyacaktır, : nun ve 6, 9 ikincikânun tarihli sayıları kerî hedeflerj bombardıman etmiştic. tine seçilmiştir. mızda çıkmıştjr. Gidişte Sakaryayı gece uykuda geç miştık. Ankaraya dönerken 1923 martının 25 inci pazar günü Beylik köprüde Sakaryayı öğleyin geçiyoruz. Irmak bir buçuk yıl önceki kanlı destanın buğulu hatıralarıle dalgın dalgın akıyor. Nehrin doğduğu yeri bilirim: Eskişehirin yetmiş kılometre cenubundakı Çıfteler köyünün biraz ilerisinde bir harmanlık havuzumsu bir yerden çıkar. Dıbındekı renk renk yeşil nebatiliğin nefti inikâslarile mavimtırak bir ayna şeffaflığı almış hulyalı bir kaynak. Halbuki şimdi bakıyorum; ne şeffaf, ne bulanık; kendisinde görünmez bir kızıllık var gibi. Bir buçuk yıldır akıttığı sular o kanlı hatıranın rengini silememiş. «Akıncı» şiirinin bir mısraı, sadece son kelimesini değiştirerek, dudaklarımdan dökülüyor: «Hâlâ o kızıl haiıra tiircr sulannda» Bir buçuk yıl önceye kadar bu su yalnız bir ırmaktı; bir buçuk yıldanberi mukaddes bir destan oldu. Artık bundan böyle onun ebedî sulannda o hatıra da ebediyen akacak. Sakarya «istilâ» nın sonudur. ikinci Viyana muhasarasmda Kalenberk tepesinden başlıyan iki buçuk asırlık bir iniş Sakaryanın sularında bitti. Tren Sakaryayı geçtikten sonra ağır ağır rampayı tırmanıyor. «Kartaltepe» nin eteklerini dolanmaktayız. Harbin ün almış tepelerinden biri. Sağda, ufkun mürteseminde, «Beştepeler», oralardaki hamasetin tahaccür etmiş pençesi gibi. Solda «Duatepe», bakırımtırak iki zirvesile tunclaşmış bir vakar halinde duruyor. Demek Avrupanın, hiç değilse Hep Gazi tepeler. garb Avrupasmın kaderi hâlâ İspan Bu gazi tepeleri geçerken bir gün evvel ya davasının içindedir. Patladığı günKütahyada Gazinin anlattıklarını düşüdenberi biz bu kanlı ihtilâfa gizli bir nüyorum: « Bindiğim at kazaya uğraAvrupa harbi gibi baktık, hâlâ da o dı, diyordu, sol kaburga kemiğim kırıldı. fikirdeyiz. îspanya harbinin neticesi Ahdertim! Kostarrtm, kemiğimin kınldıbirçok Avrupa meaelelerini, hiç değı yerde senin de burnunu kıracağım.» ğilse bir zaman için, neticelendjrmiş Kırık kemiğile', sargTİar içinde, bazan olacak. sedyede, yirmi iki gün süren meydan cenBütün gözler garbdachr. Bu da Al ginin her tarafına mütemadiyen koşup manyayı şarkta serbest bırakmak için durmaktadır: yeni bir fırsat! « Ne dersiniz, diyor, en son taarruz PEYAMİ SAFA emrini verdiğim gün kırık kemiğim de iyi oluverdi.» Ah koca adam, pisikolojisinin şahlanışı fiziyolojisini bile iyi etmişti. (Baştarafı 1 inci sahijede) Geceli gündüzlü yirmi iki gün süren Âyan ve Mümessiller meclisi Harbicenk, askerlik tarihindeki bütün meydan ye encümenleri Bullit'le Baykennedi'yi dinliyeceklerdir. Bu iki sefir, encümen harblerinin en uzunu. Düşmanın nekadar lere Avrupanın vaziyeti hakkındaki nok yaman savaştığım düşmanı yenenin ağzıntai nazarlarım izah ve teşrih edecekler dan dinliyoruz: « Yunanlılar çok cesaretle dövüşdir. tüler, diyor, bütün enerjilerile, bütün taBu konferansm Ruzvelt'in BHeşik Amerikayı müdafaa vasıtalarını ve bil katlerini sarfederek, ölümden gözlerini hassa Hava kuvvetlerıni mühim miVtar kırpmaksızın, nekadar inad göstermek lâda artırmağa icbar eden sebebleri izah et zımsa hepsini göstererek dövüştüler. Famek suretile kongreye arzedeceği t.;sli kat...» Fakatten sonrası kendı kendine hat programına muzahereti istihdaf et belli: «Fakat karşısmda biz vardık.» Dün Kütahyada Onun anlattıkları, mekte olduğu mütaleası serdedilmekte şimdi vagonda o cenkte bulunmuş baz; dir. zabitlerin anlattıkları, ve benim bildikleAmbargo kaldtrılacak mı? rim, hepsi harman halinde birleşmiş, etraVaşington 10 (a.a.) Ambargonun kaldırılmasım tetkike memur komite ra fımızdaki bu gazi tepelerle büsbütün müporunda «İspanya Cumhuriyetine aid si cessemleşen o kanlı destan, safha safha lâhlar üzerine. mevzu ambargonun Ge ve dalga dalga gözümün önünden geçi yor: neral Franko'nun lehine olduğu içir, biBu yalnız Yunan taarruzu değil, Loid taraflık gayesine muhalif olduğu» netiCorc'un da taarruzu: «Altmtaş» badirecesine varmaktadır. sinden sonra Afyon, Kütahya, Eskişehir gibi beldeler düşüp de artık bizim büsbüKarabükte belediye tün bittiğımiz zannedılince Loid Corc'un Ankara 10 (Telefonla) Karabükte belediye kurulup kurulmaması hakkın baykuş başı Avam Kamarasmda nühu da umumî reye müracaat edilmiş ve reye setli bir neşeyle baykuş baykuş ötmüştü: « Yunanlılar artık Sevr'le iktifa eiştirak edenler belediye teşkilini istemiş demez!» Sevr zaten ölümken bir daha öllerdi. Bu husustaki tahkik heyeti karari'e vilâyet idare heyeti ve devlet şurası ka mek: Baykuş baş mezar içinde mezar kazıyor! rarları tasvib edilmiştir. Ordusunun başında bulunan Kostan ( KISAHABERLER ~" tin'in tasarladığı plân takındığı unvan gi* PARIS 10 Mütenekkiren seyahat bi büyük. 13 üncü Kostantin... Yani İsetmekte olan Belçika Kralı Leopold, saat tanbulu aldığımız zaman ölen 12 nci 11,50 de Riviera'dan buraya gelmiştir. Kral, Kostantinden sonra, aradaki beş asrı orBelçika sefaretinde ikamet etmektedir. * SOFYA 10 Kraliçe İovana, İtalyada tadan kaldırarak, Bızans tahtının yeniden gripten ağır surette hastalanan kız kar hortlaması. Ankara ne demek? Kral deşi Prenses Mafalda'yı ziyaret için Ro 1921 ağustosunun tam ortasında ordusumaya hareket etmiştir. vakit * LONDRA 10 «KJ» sımfmdan yeni bir na «Ankaraya!» emrini verdıği destroyer dün Wight adasmda Eastoast emeli bizi geri atıp Ankarayı almak detezgâhlarından denize indirilmttjtir. Des ğil, bizi yandan çevirip Bolu dağlarına troyer 1690 tonluk ve 4,7 pusluk toplardan başka muhtelif hava toplarile mücehhez atarak Karadenize inmekti. Artık ondan sonra hepsi... 13 üncü Kostantin'in yere dir. * TOKYO 10 Yeni Dahüiye Nazırı serdiği tarih üstünden Fatihin gömdüğü Kido, gazetecilere yaptığı beyanatta «tek parti» prensipine kat'iyyen muhalif oldu tarih dirilecek! ğunu bildirmiştir. Harbde zaferin ilk anahtarı düşmanın * BERLİN 10 Yahudi muhaceret ko niyetini keşfetmektir. Gazi Kostantin'in mitesi reisi Dr. Rubbee, bu sabah buraya gelmiştir. Dr. Rubbee ile Almanya hüku plânını kendi elile çizmiş gibi biliyor: Süâhlanma yarışı Fransa yeni bir zırhlı denh indiriyor Paris 10 (a.a.) İntransigeant gazetesi yazıyor: Bahriye Nazırı Campinchi bu ayın 17 sinde Brest'te 35 bin tonluk R'chelieu zırhlısınm denize indiriIme'M merasimine başkanlık edecektir. MüteaLben ayni smıftan Clemenceau zırhhsı 'ebgâha konulacaktır. Millî İspanya hükumetinin umumî ajanı Tayyare kaçakçıhğı hakkında mat buata tevdi ettiği 8 sonkânun 1939 ta rihli ve imzalı mektubundan maada kendisine atfedilen bütün beyanat ve izahatı sureti kat'iyede tekzib mecburiyetinde kaldığmı beyan eyler. 10 sonkânun 1939 (Gönderilmiştir.y

Bu sayıdan diğer sayfalar: