12 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

12 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 12 İkincikânun 1939 ADLiYEDE VE MAHKEMELERDE yoksa, 937 de mi evlendi? Kendisi Ali, " 1937 de evlendim diyor, halbuki cüzdanında 1930 kaydı var Boykot karan alan futbolcular Beden Terbiyesi Umtım müdürlüğü nün hakemler tarafmdan sahadan çı kanlan oyunculara resen ceza vermekte olduğumı yazmıştık. Lik maçlarmda sahadan çıkarılan Beykoz kulübünden Gazanferle Süley maniye kulübünden Raufa da birer ay müsabaka boykotu verilmiştir. Hastalık, ölüm ve pislik getiren fareleri Duruşma esnasında Bartınlı Ali 930 da mı, hâkime slgara ikram etti de bir tane yakıyordu, fakat ihtar ettiler, af diledi Jozef Vebel isimli Alzasl: bir Alman sondajcı, dün Fransaya gitmek üzere hazırlanırken polisçe yakalanmış, Müddeimi? Nikâh kıyılması için Karadenizi aş umumiliğe gönderilmiş, Müddciumumimak lâznndı, demek! Ver bakayım, şu likten de Sultanahmed Birinci Su!h Ceza elindeki cüzdanı! Evlenme ciizdam de Mahkemesine yollanmıştır. Kendisi, bundan 8 gün evvel Adanadan Iatanbula ğil mi o? gelmiştir. Buradan da Fransaya gitmek Evet; buyurun! Reis, kırmızı kaplı cüzdanı miibaşir üzereyken, ikametgâh senedi vermiş olvasıtasile alıp evirdi, çevirdi. Bir cüz makla beraber, iş beyannamesi vermedidandaki resme, bir de Bartınlı Aliye ği anlaşılmış, bu noktadan takibata uğrabakb. Birkaç sual ve Beyoğlu Nikâh mıştır. Jozef Vebel, muhakeme sıraMnmemurluğunda evlenmiş olduklarının is da ne yapacağını şaşırmış bir haldt, telâşlı telâşlı lâkırdı söylüyor, «vapuıum bu tinabe zaptına teferruatlıca yazılması.. Bu aralık, bir nokta göze çarptı; reis, akşam Fransaya hareket edecek; kaçırasağ ve soldaki aza ile başbaşa vermiş, cağım!» diyordu. Bir aralık da şaşkınlıkcüzdandaki bir kaydı inceden inceye tet la elini cebine attı, tabakasmı çıkardı, mahkeme salonunda agzma bir siğara sıkikle, Aliye do'adü: Bu hâdise, ne zaman oldu, Ali? kıştıracak oldu ve birdenbire tabakasmı Hâdise filân olduğu yok, yani kız hâkime uzatıp ona da sigara ikram etmek kaçırma filân.... Onlar öyle iddia edi istedi. Kendisine, muhakeme edildiği ihtar edilince, «pardon!» diye. ağzmdaki yorlar, ama sigarayı içerisine koyup tabakasmı cebi Şimdi orasmı bırak! B,u kızla Bartmdan uzaklaşıp da lstanbulda ev ne indirdi. Meraklı bir istinabe Ne garib şey ! Galatasaray avcılık ve tenis şubeleri açıldı Galatasaray spor kulübü mevcudü mühim bir yekuna baliğ olan azaları nm müracaati üzerine avcılık ve tenis şubelerini açmağa karar vermiştir. Avcılık şubesi kaptanlığına Zingal şirketi umum müdürü Tevfik Âli seçilmiştir. Kulübün tenis kortları Mecidiye ko yünde inşa edilmekte olan yeni stad yomda yapılacaktır. ( Nikâhı kiymak için Karadentzi aşmışlar! ) Rrrap, rrap mahkeme salonuna süratli bir yüriiyüşle giren Bartınh Ali Yalçın, derhal gösterilen yere doğrulup, orada iki eli yanda, selâm vaziyetinde, dimdik durdu. Bartınlı Ali sen misin? Benim!... Ben bu işte Reis, bir elindeki istinabe kâğıdını tetkikle meşgul, diğer elile susmasmı işaret etti: Acele etme, sana daha sual sor madık! Başüstüne! Istanbul asliye birîncî ceza mahkeme\ sinde, bir yandan istinabe kâğıdı gözden geçirilirken, bir yandan da hüviyeti zapta geçirilen Aliye, reis, bir müddet sonra: Sen, dedi, bir kız kaçırmışsın> Karun! Ama ben zora ç«kip de kaçırmadım, o, kendi de istiyerek Karın mı?.. Kannı mi kaçırnuş oIuyorsun yani? Yok, o zaman kanm degildi, tabiî! Ama sonradan Kaçırdığm kızla «vlendin, demek? Evet! Şimdi de Halıcıoğlunda Turşucu mahallesindeki evimizde güzel güzel oturuyoruz! E dava, sen onunla evlenmeden evvelki zamana aid! O zamana göre de kız kaçırmış oluyorsun! Yok, dava o zamana aid de olsa, b«n kız kaçırmış sayılmam; çünkü, bir kere o kız, şimdi benim karımdır, son ra.... Dur, acele etme! Bak, «îimdi benkn karımdır» diyorsun; o zaman kann olmadığına göre, demek ki sana yabancı bir kızı N«den yabancı olsun? Onu tam/ordum, o da beni tanıyordu; Allahın emrile, Pevgamberin kavlile gerdeğe girecektik. Ve birden elini caketinin gögüs cebiıe sokup, çıkardıgı kırmızı kaplı bir cüzdanı uzattı: Sonradan da usulü dairesinde Dur, Ali, dur! Oraya gelmedi iş daha! Kızın da seninle evlenmeğe razı olduğunu söylüyorsun. E peki, o halde n*d«n o zaman sıcağı sıcağına usulü dairesind* evlenmedin de, kızla beraber oradan uzaklaştın? Kız rnzı olsun, olmasm; ailesi senin kaçırdığını iddia ediyor, Ben, dediğiniz gibi yapacaktıcn, onun için dc Asiyeyi ailesinden istedim, «ben bu kızı nikâhhyacağım» diye kendilerine işi açtım, halbuki onlar hemen kızı verecek yerde, benden peşin 100 lira almağı şart koştular. îş pazarlığa bininc« de, Asiyeyi alıp Türabi köyünden uzaklara götürmekten başka çare bulamadım. Bartından tstanbula gelince, barada Nikâhınız burada kıyıldı, b'yle Yazan: VÎKÎ BAUM FARE ZEHlRl Güreş federasyonu kamp kuracak Güreş federasyonu, nisanda yapıla cak Avrupa güreş şampiyonasma ha zırlık olmak üzere Ankarada bir kamp kuracaktır. Serbest güreş müsabakalanna Hazırlanacaklar Ankarada toplanacaklardır. Dağcılık ajanlığmm tebliği Beden Terbiyesi îstanbul bölgesi dağcılık ajanlığından: 1 Bölgemiz kayak birincislni tayln etmek üzere, Kurban bayramı tatilinde Uludağda müsabakalar yapılacaktır. 2 Bu müsabakalara girmek için Türk tabiiyetinde olmak şarttır. 3 Müsabakalar, bölge birinciliği müsabakası olacağı için her kayakçı ferden ve mensub bulunduğu kulüb ve yahut mekteb na'mma iştirak edebilir. 4 Müsabaka mesafeleri mahallin de tespit edilmek üzere (iniş, slalom ve takımlar arasında bayrak) yarışlan olacaktır. 5 Kadınlar arasında da yalnız iniş müsabakası yapılacağından iştirakleri şavani arzudur. 6 Kar mıntakasmda vaki olacak müracaatler naran dikkate alınmıya caktır. Bu itibarla müsabakalara iştirak etmek istiyenlerin akşamları saat 18 den sonra Taksimde Dağcılık kulübünde böîge dağcılık ajamna müracaat' etmeleri. HASAN FARE zehiri ile öldürünüz. leneli, aradan nekadar zaman geçti? Kısa süren bir muhakeme neticesin E bir sene vardır; nikâhımız 1937 de iş beyannamesi vermedigi sabît görülde kryılmıştı burada Orada ayı, günü dü, 5 lira para cezası, 100 kuruş muhade yazıh olacak! keme masrafı vermesi kararile serbest bı Halbuki buradaki kayda nazaran, rakıldı. Kendisi, bir an evvel vapura yeMacun ye buğday şekünde olub büyük ve kfiçük her aevi f«r©£ 1930 senesinde evlenmiş oluyorsunuz. tişmek endişesile parayı derhal vermeleri, sıçanları derhal öldürflr. Tesiri kat'îdir. Fareler kokmaz. Yani bundan 8 sen« kadar evvel? ğe hazırdı. Salondan çıkmca psrayı yaBuğday nevilerini serpmelidîr. Macun olanlarım yağlı bir ek 8 sene evvel mi? Aman nasıl o tırma muamelesini bir an evvel bitirmek meğe ve her hangi bir gıdaya sürerek farelerin bulunduğu yerl«lur? Asiyenin bundan 8 sene evvel 10 için uğraşan yolcu, biraz sonra Adliye re koymalıdır. dairesi merdivenlerini inerken, basamakyaşında çocuk olması lâzrm! Yanliş! Senin elindeki bu cüzdanda mev lan dörder dörder atlıyordu; acele bir Buğday ve macun ikisi cud kayda bakılırsa, öyle! Mademki bir tak'iye bindi ve uzaklaştı. sene evvel evlertdiniz, kayıdda bir yanÖğrendigimize göre, vapura k'açırmabir arada büyük Bursada kır koşusu lışlık var öyleyse! Sona 7 yerine dalgm ~ıış, dün akşam yo!a çıkmışbr. Bursa (Hususî) Bu hafta, Beledilıkla 0 yazılrverdiyse eger Mahkemede tevkif edilen yemizin tertib ettigl kır koşusu yapıl • Benim aklım ermedi bu işe doğrumışttr. Merinos fabrikası civannda yaiki kadın su; ama yanlış herhalde! Süleymaniyede oturan seyyar satıcı pılan bu koşunun mesafesi 3000 metre Sen, Nikâh memurluğuna müra idi. Müsabakaya 13 atlet iştirak etmiş, Kendinizde veya çocuklarınızda; halsizlik, kansızlık, hazımsızlık, caat et de düzelttir bunu; sonra bu ciRıza aîeyhine açılan bir çalmak dava havanın j^ağmursuz ve güneşli olusu sma, gecende Sultanahmed ikinci sulh karın ağrıları, karın şişmeleri, burun ve makat kaşınması, ishal, oburheti ayrıca Bartına da bildir! Burada koşu yerine büyük bir kalabahk topla ceza mahkeme sinde bakılmış, davacı luk, başdönmesi, salya akması, sar'aya benzer sinir halleri, gece korku* mıştı. evlendiğini tabiî kızm ailesine yazmışsmHanife, «erkeğim» dediği Rızanın kenlan nu hissediyorsunuz? Bu gayritabiî haller, vücudunuzda solucan Yarışm ikinci kilometresinde bazı dır, değil mi? disinden bir şey çalmadığını, poliste çaatletler koşuyu terketmişlerdir. Neticebulunduğuna alâmettir. Derhal (İSMET SOLUCAN BİSKÜVİTİ) Hayır, ne diye yazayım? Onlar lmdığmı iddia ettiği şeyleri ona kerdisialınız merak edip de arayip sorsaydılar, öğre nin verdiğini söylemişti. Buna sebeb o de Acardan Osman birinci, Bursa Gü cünden Zeki ikinci, Acardan Kâmil ünirlerdi! larak da, o zaman öfkeli olmasım gösİSMET SOLUCAN BtSKÜVİTt barsaklarda kan emerek yaşayan cüncü gelmişlerdir. Oldu mu ya? Bak işte onlar bil teriyordu. Diğer taraftan kızm anası ve üreyen muzır hayvanların en birincj devasıdır. Büyük ve küçüklere mediklerinden seni dava edip duruyorlar Fatma, Rızaya atıp tutuyor, aleyhinde Kupa maçlarmî 590,451 kişi itimadla verilir. Kntulann içinde kullanı; tarn yazıhdır, okuyunuz ve hâlâ! Sonra oradaki resmî yerlere de birçok iddiada bulunuyordu. seyretti çocuklannua aenede birkaç defa ihtiyaten verinİK. haber vermen icab ederdi! Haydi, bu Bu davada, hâkim Salâhaddin De Altmış dört kulübün iştirakile yapıHeı eczanede fiaü 20 kunıştur. ÎSMET tSMİNE DİKKAT. radaki işin tamam! İstinabe kâğıdin: mirelli, polise asılsız ifade verdiğini lan İngiltere Kral kupası maçlannın üBartına göndereceğiz! Al evlenme cüz söyliyen Hanife aîeyhine cürüm tasni çüncü turunda 50,451 seyirci bulun inden takibat yapılmak üzere Müddei muştur. danını, koy cebine! umumiliğe müzekkere yazılması ve gel Mekteblerde spor birlikleri Mahkeme salonuna süratli bir yürü miyen şahid Saniye ile Cemilenin getirAnkara 11 (Telefonla) Beden Teryüşle giren Bartınlı Ali Yalçın, ayni .tılmesi kararile, muhakemeyi düne bı biyesi umum müdürlüğü teşkili hakkinyürüyüşle derhal koridora çıktı Rrrap, rakmıştı. daki kanun hükümlerine göre mektebrrap M. SELİM Dün, Saniye ile Cemile dinlenirken lerde spor birlikleri kurulması için MaTrakyada yapılacak yeni celse hayli gürültülü geçmiş, şahidler, arif Vekâletince hazırlıklara başlan poliste alman ifadelerine göre birçok mıstır. ceza evleri şey anlattıkları halde, mahkemede hiç Edirne (Hususî) Sıhhî ve inzibatî bir şey bilmediklerini söyliyerek sus Hamızı karbonla zehirlendi bakımdan mahzurlu olan mevcud ceza muşlardrr. Tekrar tekrar sual soran hâAkbıyıkta Hamam sokağında 27 nu evi binaları yerine Trakyanın 22 ye kim, neticede mübaşire «jandarma ça maralı evde oturan 40 yaşlarmda İshak rinde yenilerinin inşası kararlaştınl ğır!> demiş, her iki kadmı da mahkeme oğlu Şeref, hamama gidip yıkandıktan mıştır. Yapılmalan kat'î surette karar salonunda tevkif etmiştir. Muhakeme, sonra evine dönmüş, birdenbire ölmuşlaştınlmış bulunan bu binaların önü karakolda ifade alan polis Remzinin şa tür. Belediye doktoru Şerefin hamızı nevralji, kırıkhk ve bütün ağnlarınızı derhal keser. müzdeki yıl içinde inşasma başlanacağı hid olarak çağınlması kararile kalrmş karbondan zehirlenerek Öldüğünü tes icabında gllnde 3 kaşe alınabillr. öğrenilmiştir. tır. pit etmiştir. Kutu 10 ^ 2 5 Kr. Dikkatinizi rica ederiz Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, neticeye bağlanmadı. Farer ve Dübaro, «arkadaşlanmız» dedikleri meçhul bir kuvvetin arkasnna sığınıyorlarch. Sözleri, ne bakılırsa, «arkadaşlanmız» adııu verdikleri bu adamlar, Kaliforniya portakallannm kat'iyyen aleyhinde idiler. «Arkadaşları» tehlikeli tecrübelere girişmek k temiyorlardı ve Farer'le Dübaro, «arkadaşlannı» hiç kontrol edilmemiş yepyeni mallar satm almağa sevketmek me.'uliyetini deruhde edemiyorlardı. Fra.ık, elleri pantalonun\ın cebinde, ajağı yukarı dolaşıyordu. öteki üç kişi, sanki hayvanat bahçesinde bir garnSe karî.smda bulunuyorlarmıç gibi, onu tepeden tırnağa süzüyorlardı. Frank, malım sarmağa uğrajıyordu. Fakat muhatabları, Fransanın, portakal a fazla muhtac olmadığını söylüyorlardı. Frank Davis: Hiç kimsenin herhang! bir şeye faz la üıtiyacı yoktur, cevabmı veriycıdu. lhtiyacı yaratmak lâzımdır. Sizı terTun ederim ki, bir sene sonra, sabah kahvaltısmda bir bardak portakal şerbeti irmiyen her Fransız, o gün kendisinde Lir ncksan hissedecektir. (Arkast var) kamlar, hesablar, vaktini aldı. Frank, he rion'la konuşurken gözünü saatinden 'yır ları onun sabrmı tüketiyordu. Çok fazla sabda hiçbir zaman muvaffak oîama mıyordu. Amerika zihniyetli olduğu için, büyük bir makla beraber, altı haneli rakamları, ya Öğle yemegini senînle beraber yi sendikanın, bu kadar sünepe bir binaya zıya vurmadan, zihninde çabuk ve hatâ yemem, dedi, malum ya, Farer'le o ma siğmmasmı aklı almıyordu. Methalde, sız evirip çevirebiliyordu. Portakal, sanhud müzakere meselesi var. Fakat, mü altın yaldızlı harflerle süslü siyah arma dıklar, frank ve dolar hesaba sığan şey zakereden hemen sonra... Lutfen, bu ak levhaları vardı. Asansör yoktu. Karan! k lerdi. Frank, banyo odasile yatak odası şamını bana tahsis et. bir merdivende havagazı yanıyordu. BasMeneceri Pearson, Kaliforniya por^a dan geliyordu. Orada işlerin yolunda gitarasında gidip gelirken, üzerinde otelin Mademki paşam emrediyor, ca tıkça gıcırdayan fahta merdivenlerden çıkallarınl Parise ithal etmek için istenebi tiğı anlaşıhyordu. Marian'dan da bir başlığı ve otel sahibesinin kötü b'r portre riyenin itaat edeceği tabiîdir. kıyordu. lecek asgarî fiatlan bildiriyordu. Frank kart gelmişti. Kendisini telefona çağır si bulunan bir mektub hâğıdına rakamlar Farer, küçük sivri sakallı, ufak tefek, Frank, evrakmı cebine yerleştirdi, kaşlarını çatarak telgrafı okudu ve hemasını bekliyordu. Gene Pearl'dan bir sırahyordu. mendiline birkaç damla lâvanta damlat her tarafı dört kö$e, uzun olduğu kadar sab yapmağa başlaclı. Kolombıya eyaletı de telgraf vardı. O da telefon etmesini da geni; bîr adamdı. Alm, kızıl sakalı, Otel garsonu Andre, hafif bir kahval tı, aynaya bir göz attı ve otelden çıktı. elmaları, Avrupa piyasasından, bütün ö söylüyor: «Akşam yedide Klariç'te tetı getirdi. Frank giyindi, yemeğini ayakteki elmaları kaçırtmıştı. Kaliforniya lefonu beküyorum» diyordu. Yağmur dinmişti. Islak kaldırımda, elleri, gövdesi, her tarafı! Yeleğinin üsta yedi, bir sigara yaktı. Keyfi yerine solgun bir güneş pmldayordu Hüzünle tünde, eski moda, ince bir kadın kösteği portakallannm da ayni işi yapmamalaBu telgraf, vazıh ve muhakemeli görına sebcb yoktu. Gerçi, Frank'ın satmak rüşlerile, Parl'ın ta kendisiydi. Kal:for gelmişti. Berlindeki cansıkınti3indan eser kanşık, pürrenk bir ilkbahar, Parisi KU vardı. Düşünürken, cebinden altan bir hiistediği portakallara pek fazla itimadı niya portakallan, Ispanyol ve Sicilya por kalmamıştı. Şu sırada, Almanya ile h cağına almıştı. Bindiği taksi bir köprü lâl çıkanyor, kulagım karıştınyordu. yoktu. Bunlar, olsa olsa, orta nefasette takailarından daha fiyathydı ve fazla o yapmağa imkân yoktu. Orası, çok fakir den geçerken, Frank, çicekçi dükkânîarıSon derece jen ve sevimli bir adamdı. ve ancak meyva usaresi çıkarmağa yarar larak, Avrupa portakallan daha iyi idi. bir memleketti. Frank, telefonda Pasi nı göriince, birdenbire, Berlindeki minik Frank'ı kollan arasmda sıkarak «azizim», şeylerdi. Fakat hem tatlı, hem ucuz ol Ayrıca, Şimali Afrika müstemlekelerin yi ararken, bir yandan da omuzlarur. ce kadını, Evelin'i hatırladı. Bu hatırlay.ş, «dostum» gibi sözlerle karşıladı. Fakat, duklan için, iyi tanzim edilecek bir pro den ithal edilen portakallan da hesaba ketinin içine yerleştirdi. herhalde, kalm demetkr halinde orada inad«ı ve itimadsız bir adamdı. Dübaro, Marion'un sesi, telefonda, derhal ce yığılı duran mimozalardan ileri geliyor yazı masasının başında, »essiz otunıyorpaganda ve reklânı sayesinde, bu sütlü katmak lâzımdı. Bir karar vermek meckahve içen ve çörek yiyen millete, kab buriyeti vardı. Ya, ilk sene, zararına ça vab verdi: du. Biraz sonra, Evelin'in mimozayı sev du. önünde, küçük bir kutu ve elektrik Allo! Sen misin cki? valtıdan evvel bir bardak portakal şer lışılacaktı, yahud, daha iyisi, bu fikirden diği aklma geldi. V«da ederken, ona bir telleri vardı. Çünkü kulağı ağır işiriyordu. beti içmenin nekadar faydalı olduğu öğ tamamen vazgeçilecekti. Frank, tasarlaIstenildiği zaman istenilen yerde bu!u mimoza buketi göndermek istemis. fakat Frank, bütün tekliflerini bu kutuyi hayretilebilirdi. Frank, traş takımını çıkar dığı bîr projeyi terketmekten hoşlanmaz nuvermek ve her arzuya hemen mümaşat unutmuştu. «Vah vah!» diy« düşiindı". kırmak mecburiyetindeydi; bu, onun pek makla meşgulken, büyük bir sahife do dı. Tehlikeli işlere karşı zâfı vardı. Böy etmek, bu Fransız kadınlarmın en büyük Meyerbeer sokağmdaki binanın eski hofuna gidiyordu. Avukatları F;anchett lusu reklâm metnini, zihninde evirip çe le işler, çok güzel bir poker partisi gibi, mahareti idi. bîr manzarası vardı. Bugün, Frank, Fran de orada idi. Ceketinin iliğinde kırrni7i bir virmeğe başlamıştı bile. daha heyecanh oluyordu. Telefondaki cıvılh, Frank'ın dudakla sızlarla dördüncü defa müzakere edecek şerid bulunan, komedi artisti tavırL bir aMüzakere iki saat sürdü ve hiçbir Londradan bir mektub vardı. PearlBanyo, tıraş ve bu işleri görürlcen, ra rında bir tebessüm dolaştırdı. Fakat Ma tî. Bu adamlann, anud ve hasis pazarlık dam. Çeviren: HAIVtDt VABOĞLU

Bu sayıdan diğer sayfalar: