22 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

22 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 22 İkincikânıın 1939 J|>MUHAREBELERİJ TARiHDE BİJyiiK DEMİZ Tefrika No. 72 Naklerlen: AB1D1N DAVER ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Vilâyet, Adliye ve Deniz fenerlerinde Elminönü hanı Belediye sarayları yapılan yenilikler yıkılacak, fakat... Sultanahmed meydanın Sivrice feneri yerine bir da yapılacak binaların kule inşa edildi, otoplânları hazırlanıyor matik fener konuldu Sultanahmed meydanında bir Vilâyet ve bir de Belediye sarayının yapılacağmı yazmıştık. Prost'un plâmna* göre, Sultanahmed meydanında Vilâyet, Belediye ve Adliye olmak üzere Üçler sarayı vücude getirilecektir. Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar İstanbul Nafıa ve îmar müdürlüklerine verdiği bir emirde, mezkur üç sarayın Sultanahmedde yapılması takarriir ettiğine göre oda ve daire ihtiyaclan gözönünde tutulmak suretile plânlarının şimdiden hazırlanmasını istemiştir. Nafıa Müdürlüğü oda adedi hakkında Vilâyet ve devairden istediği malumatı aldıktan sonra Vilâyet ve Belediye sarayının plânlannı tespit edecek ve bu plânlar hükumete arzedilecektir. Deniz Bank, sahillerimizde başlıca emniyet âmili bulunan fenerleri, esaslı bir şekilde ve son sistem cihazlarla ıslah ve takviye etmektedir. Demirden bir direk üzerinde bulunan ve petrolle yanıp sabit beyaz ışık gösteren Sivrice feneri de bu meyandadır. Bu fener yerine kârgir bir kule yapılmış, asetilenle müteharrik otomatik bir fener konulmuştur. Kuşadası feneri de ayni şekilde değiştirilmiştir. Taş ucundaki fener ise, her beş saniyede bir şule gösteren bir fener halinde iken, diğer fenerlerden tefriki için her on saniyede bir beyaz şule gösterecek hale getirilmiştir. Asyanın mukadderatı zak Şark işleri bir buçuk senedenberi daha doğrusu sekiz sene evvel Mançurinin Japon ordusu tarafmdan işgalinden itibaren o derecede inkişaf etmiştir ki şimdi bütün Asyanın mukadderatını tayin etmek zamanı gelmiştir. Japonya bir taraftan Sovyetleri Asyadan uzaklaşürmak için hazırlamış olduğu harb vesilelerini meydana çıkarmakta ve diğer taraftan da Ingiltere, Fransa ve Amerika ile büyük bir siyasî mübarezeye girmiş bulunmaktadır. Sovyetler Birliği ile harb için yegâne vesile balıkçılık meselesi olacaktır §imdi bu mesele tam patlak verecek bir kıvama gelmiş bulunuyor. Soyle ki Japonya 1904 te Rusyayı denizde ve karada mağlub ettiği zaman sulh için mühim şartlar koşmuştu. Fakat o tarihte Amerika ve diğer bazı büyük devletler Japonyayı sıkıştırdıklanndan Japonlar bu şartları tadil etmişlerdi. Yalnız bir mühim şartta ısrar etmişlerdi. Bu şart, Behrenk Boğazından Kore hududuna kadar bütün Siberyanın sahillerinde ve nehirlerinde serbestçe balık avlamaktır. Japonya dünyanın en çok balık avlayan bir memleketidir. Bütün dünya balık istihsalâtının dörtte bırinden fazlası Japonların elindedir. Ayni zamanda Japon halkının esas gıdası da bahktır. Bu hayatî zaruret Japonları o tarihte Rusyanın kafra sularında serbestçe balık avlamak talebinde ısrar etmeğe sevketmişti. Amerikadaki Portsmouth'ta Japon Rus muahedesi aktolunduğundanberi Japon bahkçı filoları Rus sularında askerî olsun olmasın bütün mmtakalarda baiık avlayorlardı. llk defa bu sene Sovyet hükumeti bu hakkı tahdide karar vermiş ve karannı tatbik için balık avlanan mmtakaları Vladivostok'ta müzayedeye koymuştur. Müzayedeye Japon ve Rus teşekkülleri girecek ve hangisi fazla verirse balıkçılık hakkı ona verilecektir. Japon bahkçı teşekkülleri bu nızamı kabulden imtina etmışler ve gelecek nisanda başlıyacak mevsımde Rus sularına istedikleri gibi girıp faaliyette bulunmağa karar vermişlerdir. Balıkçılar bu karan Japonya Bahriye ve Harbiye nezaretlerine bildirmişler ve Rus harb gemılerinin ve istihkâmlarınır muhtemel, yahud muhakkak olan müdahalesine karşı Japon donanmasmm ve ordusunun himayesini istemişlerdir. Son söz şimdi Japon ordusu ile donanmasındadır. Eğer iki nezaret himaye vadedecek olurlarsa Siberya sahillerinde Japon \e Sovyet kuvvetleri çarpışacak demektir. Bundan sonra harbin önünü almak imkânsız olacaktır. Meğer ki Sovyet hükumeti Japon Rus sulh muahedesinin akdindenberi cari olan usulü ve an'aneyi iadeye razı olsun. Japonya ile Sovyetler Birliği arasındaki münasebat son derecede fenalaştığı bir sırada Japonyanın Ingiltere, Fransa ve Amerika ile de münasebatı çok karışmıştır. Bu dahi herşeyden evvel para meselesinden ileri geliyor. Çin hükumeti otuz senedenberi haricden birçok istikraz almıstı. Bu suretle Ingiltere, Amerika ve Fransa Çine yüz milyonlarca Ingiliz altmı sermaye yatırmışlardır. Bu istikrazlara karşı Çinin tngilizlerin idaresi altında bulunan gümrüklerinin varidatı karşıhk gösterilmişti. Japon kuvvetleri bir buçuk sene içinde Çinin zengin yerlerinin üçte ikisini zaptetmiş olduklanndan gümrük varidatının da üçte ikisi Taponların eline geçmiştir. Japonya Çinin eski borçlarını tanıması ve tediye etmesi için Çındeki kendi himayesi altında bulunan muvakkat hükumetin tanınmasını şart koymuştu. ÇanKayŞek hükumeti ise muvakkat hükumetin tanınmaması için avans suretile kendi elındeki paralardan 170,000,000 dolar ödemişrir. Şimdi Çin hükumetinin elinde para kalmadığından borçların tediyesi de tatil edilmiştir. Ingiltere, Amerika ve Fransa ya paradan vazgeçmek, yahud Japonyanın kurduğu nizam ve intizamı tanımak şıklarmdan birini tercih etmek mecburiyetinde kaldıklarından siyasî mübareze başlamıstır. Istanbulun zaptı 22 nisan gecesi, altmış yedi Türk gemisi Dolmabahçeden Kasımpaşaya indirilmişti! Gene Ingiliz müverrihlerine göre Türk gemicileri çok büyük şecaatle harbet misler ve denizcilikteki acemiliklerine rağmen, Bizans gemisine sokularak zaptetme derecesine getjrdikleri halde su sathile hemen hemen müsavi olan kadırgalan üz«rine düşmamn gayet yüksek ve büyük olan gemilerinden yağmur gibi yağdmlan mermilerin ve Rum ateşlerinin tesiratına karşı, terfee mecbur oldüklannı ve Osmanlı A mirah Baltaoğlunun çok cesur bir zat olmakla beraber, mulıarebede gözünden yaralanmrç olduğu için kumandadan âciz kaldagım yazıyorlar. (1) Mehmed Şükrii Beyîn kitabmda şöyle fooş bir parça da vardır: «Bu meyanda atdan Rum ateşlerile Osmanh gemilerinden fktsd ateş almış ve bu bali saihilden gören padişah gazabmı teskan edemiyerek bilâflntiyar altmdaki atı denize dogru sürmüş ve eğer derya mâni olmasa, herbiri birer seyyar kale hükmünde bulunan düşman gemileri üzerine bizzat hücum etmek fikrinde bulunmuşhır. O zaman Osmanlı gemileri, Fatihin bulundugu sahile sckulmuş ol duklarmdan padişaJhm 9u gazubane hareketini görerek son bir gayretle ikmci bir hücuma daha teşebbüs eyledikleri sırada, rüzgârm tekrar esmeğe başlaması düşman gemilerinm harekâhnı kolaylaştır mış olduğımdan Osmanlı donanmasmm arasmdam geçerek Istambul limanı methaline gelmişler ve liman ağzındaki zincir hususî aletlerle derhal rndirjldiğinden gemiler Halice girmişler ve zincir gene kaldnplmıştır. «Fatih, şu deniz mağlubîyetinden dolayı son derece gazablanarak donanma kumandanı Baltaoglu Süleyman Beyi tedib ettikten sonra sürmüş ve bahriye askerini tekdir etmiştir.» • ' **" ' • Başka bir müverrih de, Fatihin gemiler'nin muvaffakiyetsizliği'karşısırKhı fena halde hiddetlenerek Amiral Baltaoğlunu askerlerinin önünde yere serdirip bizzat kiyasıya döğdüğünü yazarsa da biz, bunu makul bulmuyoruz. Çümkü, muharebede gözünden yaralanmrç olan Baltaoğlu, akşama kadar devam eden muharebeden sonra, ancak geceleykı Dolmabahçe önüne avdet etmiştir. Fatihin muhaırebeyi nereden seyrettiği ni bilmiyoruz. Fatihin karargâhı, evvelce söylediğrmiz gibi şimdi Maltepe dediğimiz yerde idi. Bu takdirde muharebeyi Yedakd* civanndan seyretmiş olması lâzımdır. Baltaoglu ise Dolmabahçeye dönmüşrür. Fatmin, deniz savaşmın son kısmını Dolmabahçe önünden seyrettiğini kabul etsek dahi, gözünden yarah bir kumandanı, gemisinden karaya çıkaır çıkmaz döğmeğe kalkışması, müstebidliğe rağmen, Fatihe yaraşmıyan manasız bir hareket olur. Baltaoglu Süleyman Beyin yerine, ikinci defa olarak Sarıca Paşanın oğlu Hamza Bey donanma kumandanı tayin edilmiştir. Donanmanm hafif gemilerini karadan Halice geçirmek için yapılan Jıazırlıklar bitmiş olduğu için 22 nisam gecesi, 67 gemi Dolmabahçeden Kasımpaşaya indirilmiş; 1338 de Korent berzahında gemi yürüten kahraman Aydmoğlu Umur Beyden sonra, 1453 te de Fatih Sultan Mehmed ayni şeyi Istanbulda tatbik etmiştir. Bu hâdi«eyi deniz müverrihleri şöyle anlafryorlar: * «Fatih, donanmasmı, Halicde bulu nan düsman gemilerile Istanbulun Halic tarafındaki surunun tazyikı hu«uslannda lcullanmak istiyordu. Çünkü, Istanbulun yalnız kara tarafından muhasara ve tazyikı kâfi değildi. Surun Halic tarafındaki duvarlan ince olduğu için, oradan da hücum edildiği takdirde maksada vusul kolaylaşacaktı. Fakat liman ağzma gerilmiş olan zincir Halice girmeği güçleştirdiği gibi buna düşman donanması da mümacat ettiğinden padişah Dolmabahçe tarafmdan gemileri karava alarak Küçükçiftlik Şişli bayırı Kasrmpasa deresi vasıtasile Halice indirmek tedbirini düsünmüştü. Fatih, bizzat tertib ettiği plân muci bince intihab edilen yolu iptida tesviye ettirerek sonra üzerine kızaklar koydur muş, ve bu kızaklan don ve zeytinyağlarile yağlattırdıktan sonra kimsenin haberi olmadan bir gece zarfmda askere cerrieskal mahirletinin bile hayret edecekleri bir suresrte 70 gemi çektirip Halice indrrmiştir. O zamanm âdeti üzere kaptanlar gemilerinin baş taraflannda, klavuzlar da dümen yekesinde bulunarak rüzgân kullanabilmek mümkün oldukça yelkenleri fora ettikleri, borular ve nefirler çahndığı halde, gemiler sevk olunmuştur. Sabaha karşı gemilerm içinde bulunan askerin tekbir sesleri, davul ve zurna sadalan birbirine kanşarak hasıl olan velvele, İstanbul halkmı azim telâşa düsürmü§tür. Ahali işin ne olduğunu anlamamışlar ve şehir fethedildı zarmına düşmüşlerdir; fakat sabahleyin Türk donanmasım limanda görünce hayret ve dehşet içinde kalmışlardır. Halice giren gemiler duvar boyunca borda nizamnı,d,a bİTı.şafhharb teşkil edeTpk,,.ü?erlerine metrisler konulup harbe başlamışlar, böyleçe kaje, HarÜtc.cihe,Men,de(tazyjk altına almmıştır.» (2) Henüz han altmdaki dükkânlarını tahliye etmiyen kiracılar var Eminönü meydanındaki Eminönü hanının yıkılmasma başlanmak içm altmdaki dükkânlardan birkaçındaki müstecirlerin çıkmalan beklenmektedir. Fakat bunlar bugüne kadar kendiliklerinden çıkmadıklan için iş icra dairesine intikal etmiş ve kendilerine dört gün müsaade verilmiştir. Dört gün zarfında çıkmadıkları takdırde mevcud dükkânların hepsi icra marifetıle tahliye ettirilecek ve hanın yıktınlmasına başlanacaktır. Yenicamiin karşısına tesadüf eden ada tamamile temizlenmiş ; yalnız tramvay caddesi üzerinde ve kemer ittisalinde üç dükkân kalmıştır. Bunlardan da bir tanesinin istimlâk muamelesi tamam olmuştur. Bir iki güne kaMÜTEFERRİK dar yıkılacakhr. Diğer iki dükkâna aid istimlâk işi de bugünlerde bitmek üzereHava vaziyeti ŞEHİR tŞLERl dir. Tam bir haftadanberi devamlı şekilde gayet açık ve güneşli geçen hava, ev Atatürk köprüsü inşaatı MÜZELERDE Atatürk köprüsünün Unkapanı cihe velki gece bozmuştur. Dün şehrimizde tinde yapılmakta olan inşaat ilerlemek hafif yağıs kaydedilmiştir. Halil Etemin eserleri için tedir. Azapkapı ciheti de tamamile te Türk Rumen ticaret anlaşbibliyografya hazırlanacak mizlenmiş ve burada batmış olan eski ması için hazırlıklar Maarif Vekâleti, müzelerin kurulma bir duba enkazı da çıkarılmış olduğun Romanya ile aramızda, müddeti bit smda büyük gayret ve himmeti görü dan bayramertesi bu kısmın yeni dubaları da yerlerine konarak birbirine bağ mek üzere olan şimdiki ticaret ve kle len îstanbul meb'usu merhum Halil Ering anlaşması yerine yeni bir anlaşma temin asari atika ve tarihe aid eserleriîanacaktır. nm akdi için hazırlıklara başlanmıştır. nin bir bibliyografyasmı hazırlamağa Şehir Meclisinin buşat dev Yakında Ankarada yapılacak müzake karar vermiştir. reler için Romanyadan bir heyet gele resi içtimaları Yangın tertibatma aid tesisat cektir. Şehir Meclisinin şubatm birinci günü Uzun zamandanberi Topkapı müze toplanması lâzım gelmektedir. Fakat Almanyadaki heyetimiz ya sinde yangın tertibatı için tesisat ya bayrama tesadüf ettiği için toplantıya pılmasma çalışılmakta idi. Maarif Ve rın şehrimize gelîyor ancak ba\Tamertesi başlanabilecektir. Almanya ile aramızdaki 150 milyon kâleti bu tertibatm ikmali için Müzeler Bu hususta hazırlıklar yapılmakta olup marklık yeni kredi anlaşmasım imzalı idaresine (5000) lira tahsisat gönder azaya da davetnameleri gönderilmiştir. yan heyetimizin ikinci reisi saylav Cez miştir. Şubat devresi bütçe de\Tesi olduğu için mi ile heyetin diğer azalarının yann Belediye elektrik mühendisleri tara yeni sene bütçesinin çıkarılması icab şehrimize gelmeleri beklenmektedir. fından icab eden fennî tetkikat yapıl etmektedir. Lâkin bütçe üzerinde ya Hevetimiz reisi, Hariciye Umumî kâ dıktan sonra faaliyete geçilerek tesisat pılmakta olan mühim tetkikler bitmedi tibi Numan Menemencioğlu tedavi için bu sene bitirilecektir. ğinden bu sene bu iş nisan devresine ka bir müddet Avrupada kalacaktır. lacaktır. Tarsusta verilen faydalı Merdivenden ayağı kaydı r Karaman Halkevinde açılan Biçki Yurdu J îstiklâl caddesinde 344/1 sayılı Londra apartımanının ikinci katında otu ran 30 yaşlamnda Madam Şapolini, bir iş için çıktığı beşinci kattan inerken ayağı kayma neticesi aşağı düşerek be linden ve yüzünden ağırca yaralanmışAli Haydar Alpagot da bu hâdiseyi tır. şöyle hikâye ediyor: Madam Şapolini süratle Beyoğlu has«22 nisan gecesi 67 gemi, büyük nü tanesine kaldırılarak tedavi altma almmayislerle Rumların (Diplo kiyonyion mıştır. çift siitun) dedikleri Dolmabahçeden EHnden yaraladı (Mandirakyon mendirek) adını verYeldeğirmeninde oturan Hilmi Yadikleri simdiki Kasımpasa koyuna indikar ve metresi Makbule ile ayni evde orildi. Sahilden tepeye kadar ameliyat turan şoför Kenan bir mesele yüzünden zahmetli oldu; fakat sonra iş kolaylaştı. kavga etmişlerdir. Bu esnada Kenan, Kızağa alınan küçük tekneler desteklerin sustalı çakısını çekerek Makbuleyi elinarasmda denizde imiş gibi duruyorlardı. den yaralamıştır. Hepsi bayTaklarla donanmıştı. Tayfalar Bir yaralama vak'asi mızıka çalıyor, forsalar havada kürek çekiyor; rekler kumanda veriyordu. Yolun Evvelki gece Tavukpazarında bir yaiki tarafı, kütüklere su döken, ağaclan ralama vak'asi olmuştur. arkadan öne geçiren ve yedek halatlannı Tavukpazarında 50 numaralı dükkânçeken on binlerce adamla dolu idi. Me da kunduracılık yapan Nihad, metresi şalelerle aydmlanmış bu sahr.eden yük Melâhatle beraber dükkânının önünde selen gürültü göklere çfbyordu. Herşey dururken, Mehmed, Bürhaneddin ve yalnız Galatanın değil, Halicdeki düş Ferid isminde üç kişi yanlarma gelerek eski bir meseleden dolayı kavgaya başman gemilerinin ve Istanbulun deniz ceplamışlardır. Bu sırada Ferid, cebinde hesinden bir kısmmm gözü önünde, ku bulunan kunduracı bıçağını çekerek Nilağı dibinde yapılmakta idi. Galata sahi hadı elinden. Melâhati de baldırından li, o tarihlerde, şimdi havuzlarrn bulun yaralamıştır. duğu sahayı çevirdikten sonra, içeriye Vak'ayı müteakıb Ferid ve arkadaş doğru kıvnlarak derin bir kavis teşkil e ları yakalanmıştır. diyordu ve Kozlucadere bu sahaya akı yordu. Divanhanenin, Deniz matbaası Bir köy muhtarı mahkemeye verildi nm ve efrad deposunun yapıldığı düz zeBursa (Hususî) Babasultan köyü min sonradan doldurulmuştur.» (3) muhtan Ali Dinçer adında biri, köyleri(Arkast var) ne gelen ve 15 20 gün köylerinde ka(1), (2) Esfarı Bahriyei Osmaniye: Meh lan tahriri arazi komisyonu azalarının med Şukrü Bey. 3) Denizde Türkiye: Ali Haydar Alpagot iaşelerini temin maksadile köy halkından kararsız ve usul hilâfı para toplıyarak iaşelerini deruhde etmek suçile mahkemeye verilmiştir. İddiaya nazaran, muhtar Ali, hemen hemen bir münakasayı andınr şekilde bu iaşe işini eksiltmeve koymuş ve 150 liradan başlıyarak 98 lirada kendi üstünde bırak mıştır. Bu paralar köylüden toplanmış ve azalar yeyip içmişlerdir. Muhtar Ali asliye cezada muhakeme edilmege baslanmıştır. Şahidlerin dinlenmesi için muhakeme talik olunmustur. ECNEBt MEHAFİLDE îran Veliahdinin Mısır seyahati konferanslar Tarsus (Hususî) Halkevimiz ve rimli mesaisine devam etmektedir. Eve ilâve edilen büyük konferans salonunda geçen gün çok faydalı bir konferans serisine başlanmıştır. Birinci köy ve ziraat kalkmma kongresine kasabamız namına iştirak eden Ziva Toroğlu tarafmdan verilen bu konferansların ilkinde, kongre mukarreratma göre cenub bölgesi ziraat teşkilâtı ve kongrenin tarla ziraati ve hayvancılık komisyon ları tarafından hazırlanmış olan mazbatalar üzerinde etraflı bir musahabe yapılmıştır. Büyük alâka ile takıb edilen bu musahabenin ikincisi de önümüzdeki salı günü yapılacak ve Akbank teşkılâtile marketing komisyonu mazbatası mevzuu bahsedilerek meyva ambalâj lan hakkında fıkirler dermeyan olunacaktır. Kar4eş vp komşu İran matbuatmın verdiği malumata göre, İran Veliahdi Mehmed Rıza Pehle\n, 15 şubat çarşamba giimi "Tehrandan harefcetle Bağdad üzerinden Suriyeye gidecektir. Veli ahd, Bevruta muvasalatında Mısır hükumeti tarafmdan sureti mahsusada gönderilen yatla îskenderiveve çıkacak, oradan Kahireve giderek Mısır Kralı Majeste Faruğa misafir olacaktır. Yerli çiçekciliin himaye etmek için... Yerli çiçekçiliğimizin korunması ve \iırdun her tarafında çiçekçiliğin ih yası için hükumet, gümrük tarife ka nunu resim hadlerinde mühim değişiklikler yapmıştır. Tarife kanununun 259 uncu numarasınm A pozisyonunda bulunan dikilmis veya koparılmıs taze çiçek (sargı ve kablarmın sikleti dahil) 100 kilosunun ithalât resmi 25 liradan 2500 liraya ve B pozisyonunda bulunan taze çiçek kökleri ve asılları (sargı ve kaplarmm sikleti dahil) vüz kilosu 2,5 liradan 10 liraya çıkarılmıştır. Takdire değer bir hareket Bursa (Hususî) Merkeze bağlı Soğukpınar nahiyesi köylülerı, dağlık ve verimsiz bir mmtakada yaşadıklarından kendilerine iyı bir gelir kaynağı temini çaresme başvurmuşlar ve hukumete müracaatle mıntakalarında güzel fındık yetiştırılebileceğını bildırerek kendilerine fmdık fıdanı verilmesini rica etmişlerdi. Hükumet, alâkadarlar vasıtasile bu mmtakada tetkikat yaptırmış, fılhakika Soğukpınar havalisinin Giresun ayannda fevkalâde fmdık yetiştirebileceği netıcesine varılmıştır. Bunun üzerine Ziraat müdürlüğü Giresundan fmdık fidanları celbine başlamıştır. Bu fidanlar Soğukpınar köylülerine verilecek ve bu verimsiz mıntaka mükemmel bir gelir kaynağı olan fmdıklık haline kalbedilecektir. Umum müdür sehrimizde Evkaf Umum müdürü Fahri dünkü trenle Ankaradan şehrimize gelmiştir. Mekteb müdürünün evine giren hırsız Sabıkah hırsızlardan Nafi, dün saat 12,30 da Beşiktaşta Yenimahallede Posta caddesinde oturan Şemsülmekâtıb müdürü Hasan Güneşin evine girerek esva calarken vakalanmıstır. Tarihî Yenicami, güzelliğile meydana çıkarken... \ Muharrem Feyzi TOGAY Metresinin 130 lirasını çalan kadm Beyoğlunda Yeniçarşıda 8 numarada kahvecılik yapan İranlı Lutfi, dört senedenberi Marika isminde bir kadmla yaşamaktadır. Kadın evvelki gün, tedarik ettiği bir anahtarla Lutfinin bavu lunu açmış ve içinde bulunan 130 lirayı calmıstır. Marika vakalanmıştır. Üç kişi zehirlendi Bursa (Hususî) Şehrimizde üç kişinin zehirlenmesile neticelenen bir vak'a olmuştur. Hastanede tedavi altmda bulunan Sabahat. hastabakıcı Ayşeye ve Hisar mahallesinden 7 yaşında Ali kızı Fatma ile ayni mahalleden 4 ya şında Mehmed kızı Yüksele Mihaliç peyniri vermiştir. Biraz sonra kendilerinde zehirlenme alâmetleri görülerek Karaman (Hususî) Karaman Halkevinde açılan Biçki, Dikiş Yurdu çocuklar derhal tedavi altına almmış muhite faideli bir unsur haline gelmiştir. Yakında bir sergi açacak olan lardır. Hâdise hakkında tahkıkata başHalkevi Dıkiş Yurdu hazırlıklara başlamıştır. Gönderdiğim resim Halkevi lanmış ve Müddeiumumî muavini Ferid Menteş bu tahkıkatı yerinde yapmıştır. baskanı Fevzıye ile yurda mensub öğrenicileri bir arada göstermektedir. Cu m h u r i y e t Eminönünde meydamn açılmasına aid faaliyet, htzla devam etmektedir. Çalışmalar, Eminönü hanı cihetinde teksif edilmiştir. Eski Abone şeraiti: Valide hanile Bahkpazarı arastndaki saha temizlendikten sonra tarihi Senelik AJb aylık Yenicami, iki cepheden bütün güzelliğile meydana çıkmtş bulunuyor. Üc aylık Yukarıdaki resim, Yenicamiin bugünkü görünüşüne aiddir. Biz aylık Nüsbası 5 fenrnstar. Türkiye Haric için için 1400 KJ. 2700 Ki. 750 > 1450 » 400 » 800 > 150 • Zoktnr

Bu sayıdan diğer sayfalar: