17 Şubat 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

17 Şubat 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Şubat 1939 CUMBURİYET TETKİKLER ve PENEMELER Türk medenî kanunu Bizi köhne ve batıl kayıdlardan kurtaran medenî kanunu 13 sene evvel bugün kabul etmiştik İktısadî hareketler Türk tütünü ve tutunculugu DUYDUNUZMU Güzel kızını model Sanata dair 1925 yılında, Os manlı rejisi yıkılıp bunun yerine Türk Tütün înhisan ku Yazan: SAFAEDD1N KARANAKÇ1 rulduğu zaman itiraf edelim ki tüInönünde başlayıp Lozanda biten rasında büyük bir mukayese yapmağa lü tüncülük sahasında Kurtuluş Savaşı, haksızlığa karşı şahla zum yoktur. mütehassıs millî enan Türk iradesinin şimşekleşen bir ifaBir iki misal; medenî kanundan evvel lemanlardan tama desidir. tnönü ile Lozan arasında geçen ki telâkki ve müesseselerimizin nekadar men mahrum bulunuyorduk. Bütün bir iki yılı tetkik ve mütalea edecek olur geri ve babl olduğunu ispata kâfidir. dünyada şöhret ka?ak görürüz, ki bu müddet sade yurda Bugünkü cemiyetlerin temeltaşmı teşkil Orhan Köseraif hücum eden düşmanı denize dökmekle eden aile, tek kanhdır. Halbuki ahkâmı zanan Türk tütünü bu topraklarda yetişiyordu. Onu ye geçmemiştir. sabıkamızda hür olan bir kimse dört tane tiştiren eller bu toprağın çocuklarınındı Ordu, millete hür bir hava, zîncirsiz nikâhlı kadın alabildiği gibi istediği ka ve işte devlet bu işi millî bir idare ile bir yurd temin etraek için cephede dü§ dar da cariye istifraş edebilirdi. (Kita organize ediyordu. Fakat tütüncülüğü müzün asıl mühim kısmını teşkil eden manla boğazlaşırken bizi, Türk cemiyeti bünnikâh mesele 122 ve 123) Bir kadm kocasının diğer karısmdan o ihtısasa dayanan kısmı tamamen millî ne en uygun rejtme götürecek adunlar alan on üç yaşındaki oğlunu öpüp sevecek olmıyan ellerde bulunuyordu. tılmıştır. Harmancılık, gayritürk anasınn imHakikî zaferlerin, muhteşem ve şanlı olursa kocasına haram olurdu. Çünkü mecellenin 986 ncı maddesine göre on iki tiyazlı bir malı halinde idi. Eksperlik. maceralardan ziyade köhne telâkki ve yani tütün mütehassıslığmın ilk ferdi müesseseleri yıkıp yerlerine halkm ihti yaşını ikmal etmiş bir çocuk büluğa var bir Türk oldtığu halde bizim için tam yaclanna, cemiyetin dinamik cereyanla mış sayılırdı. manasile bir meçhuldü. Bu işle meşgul Talâk münhasıran erkeğe verilmiş bir rma uygun olanlan ikame etmek oldu olanlar tehlikeyi süratle sezmekte ge ğunu biliyorduk. Bunun için Cumhuriye haktı. Bu hakkın istimali için herhangi bir cikmemişlerdi. Bu san'at elbette ki er ti ilân ettik. Hilâfeti, §er*iye ve evkaf ve hükme veya şekle lüzum yoktu. Erkek ta geç sahibi aslisinin, Türk gencinin eli kâletlerini kaldırdık. Türbeleri, zaviyele rafmdan sarfolunan «benden boşsun», ne geçecekti. Onun için var kuvvetlerini ri; tekkeleri kapattık. Ve nihayet günün «boş ol», «seni boşadım» sözleri bir aile ser verip sır vermemeğe sarfettiler. Bundan sonra geçen ve yakın senelere birinde 172926 da, yani tam on üç sene yi yıkmağa kâfi idi. Mirasta erkek evlâdın kız evlâda karşı faik bir hakkı vardı. kadar olan yıllar Türk gencinin azamî evvel bugün medenî kanunu kabul ettik. Ahkâmı sabıkadaki kadın telâkkisi, feragat ve fedakârlığile tütün müte Memleketimizde medenî kanunun kahassıhğını öğremnesi ve bunun icin bul ve ilânı herhangi bir kanunun kabul Romalıların «imbecilitas sexus ahmak yaptığı mücadele içinde geçmiştir. Tüve ilânından çok farklıdır. Medenî ka cinsi» telâkkisinden farksızdı. Kadm tüncülük tarihi, bu gencleri birer kahmüstakillen bir hukuk mevzuu olamaz; raman halinde kaydedecektir. nunla Türk cemiyeti düne aid köhne ve hatta şehadeti bile kabul edilmezdi. îmabatıl telâkkilerden, kayıdlardan kurtui önümüzde bir eser duruyor; ismi: mı azama göre kaç kadm olursa olsun «Türk tütünü ve tütüncülüğü>. Bu, işmuş, Türk ailesi bir hamlede en ileri mal hakkında şehadetleri kabul o!un te tütüncülük ihtısasını bize mal eden kültürlü cemiyet aileleri sırasma yükselmazdı. Hukuku ibadda şehadetin nisabı, o feragatkâr genclik kafilesinden Or miştir. iki erkeğe mukabil bir kadındı (Mecelle han Köseraifin bize verdiği bir eserdir. Kanun; insanlann haricî münasebetle madde 1685). Kuvvetli. ayni zamanda sade, tütüncü rini tanzim ve tedvin eden kaidelerden Burada karakteristik olması itibarile lüŞe aid her lüzumlu seyi icine almıs, ibaret olduğuna göre, medenî kanun için son bir misali daha zikretmeden geçeoıi fakat o nisbette basit bir şekilde yazılinsanın medenî ihtiyaclannı, cemiyete aid mıs bir ihtısas eseri. yeceğim. Mecelleye nazaran rakkas ve hak ve vecibelerini tayin ve tespit eden Orhan Kösearif, eserini şu tevazu komik artistlerin şehadetleri makbul de çerçevesi içinde takdim ediyor: «Şimdibir kanundur, diyebiliriz. ğildi. (Madde 1705). ye kadar, tütüncülük hakkında yazılmış Medenî kanun kabul edilmeden evvel Meşrutiyeti müteakıb kabul ve neşro mükellef bazı eserler gördüm. Fakat cemiyetimizin şahsa, aileye, mirasa müte lunan aile kararnamesi bazı modern te bütün bu safahata acık, kısa ve amelî allik hükümleri fetvaya ve içtihada isti mayülâh ihtiva etmesine rağmen kendisini bir surette anlatır bir kitaba rasgelmenad ediyordu. Mecellenin bazı kitabları fıkıhm dar ve geri çerçevesinden kurtara dim. Az veren candan, çok veren malusulden bir kısmı da borclar kanununun mamıştı. dan verir, derler... Evet, Orhan Rahmi, ihtiva ettiği hükümlerden ibaretti. bu eserile belki bilgisinin ve görgüsü * * * nün bir kısmını vermiş oluyor, îakat Tanzimatı müteakıb, büyük Fransız 172926 günü Büyük Millet Mecli inkılâbından mülhem olan vatansever »since ittifakla kabul olunan Türk medenî muhakkak ki candan... Tütünün tarihçesinden başlıyan bu mübeşşeriler, bazı Fransız kanunlarını kanunu; muasır medenî kanunlann en eserin yapraklarını kanştırdıkça sık sık tercüme ve memleketimizde tatbik et mütekâmili, en ilerisi olan Isviçre medenî veya muhtelif vesilelerle görüp gectiğimeğe çalışmışlardır. Bu meyanda Ali kanununun tercümesidir. miz, içyüzüne nüfuz edemediğimiz hâPaşa, Napoleon tarafmdan vücude getiTürk vazıı kanunu, mükemmel ve ileri diseleri daha aydm Vr gözle takib edirilen Fransız medenî kanununun türkçe kültürlü bir cemiyete aid medenî kanunu yoruz. îşte Türk kövlüsünü en yakın ye tercüme ettirilerek memleketimizde tat aynen kabul etmekle pek büyük bir isabet dan alâkadar eden ziraî kısım: tütün fibik edilmesini bile istemişti. Ali Paşa ta göstermiştir. Zira bugünkü ahlâk ve ce danınm tarifinden başlayıp derlemeye rafmdan ortaya atılan bu fikirî bazı ta miyet telâkkilerknize uymıyan ahkâmı sa kadar tütünün bütün yetistirme safharaftarlar bulmasına rağmen, «Essultan bakayı, modern temayüllere göre biraz lannı gözönüne koyuyor. Kurumuş tüibnissultan Sultan Abdülâziz Han Efen tadil etmekle muazzam Türk inkılâbının tünün pastal yapılmasmm, memleketin dimiz hazretleri» tarafından tasvib edil şiarına uygun bir iş yapmış olamazdık. muhtelif mıntakalanna göre şekille rini, îzmirde, Bahkesirdeki tarzları bumemişti. Modern ve mütekâmil cemiyetler, ileri rada bulmak kabil olduŞu gibi, müellif İlmi fıkıhm dünyaya taalluk eden hü medeniyetlerin seyrini kendi yürüyüşleri büyük bir açıklıkla şimdive kadar üzekümleri münakehat, muamelât ve ukubat ne değil; kendi seyirlerini ileri medeni rinde durulmamış mevzulara mübayaa kısımlanna ayrılmıştı. Abdülâziz zama yetlerin yürüyüşüne uyduranlardır. usullerine, yapılan hilelere de eserinde nmda hâkim olan telâkki çok büyük ve Cemiyetlerin bağlı bulunduğu dinamik yer vermiş. şümullü bir ilim olan fıkıhm içtimaî ha cereyanlann tesiri altında bulunan hukuk Tütünün imal usulü, memleketimizde yatla alâkadar olan madde ve hükümle kaideleri, yekdiğerini takib ve istihlâf e pek çeşidli ve o nisbette kanşıktır. rinin mazbut bir hale getirilmesi merke den inkılâblarla doludur. Bunlara vara «Türk tütünü ve tütüncülüğü» bunlan güzel bir tasnif ve tarife tâbi tutmuş ve zinde idi. bilmek için çok hızlı bir hamle yapmak, bunun sonunda tütünlerimizin mmtakaBunu temin etmek üzere önce Adliye, mevcud ve cemiyetin tabiat ve bünyesine lara göre hususiyetlerile alıcılarımızın sonra Maarif Nazırı olan Ahmed Cev aykm olan müessese ve telâkkileri yıkmak hangi mmtakalarm hangi cins tütünleridet Paşanın riyaseti altında Fetva Emini icab eder. ni tercih ettiklerini de ilâve etmiş. Tütün Seyid Halil, Şurayi Devlet azasmdan Türk vazıı kanunu, mecelle ve fıkıhtan hastalıklanna verilecek reçetelere kadar Seyfeddin ve Mehmed Emin, Tetkikatı îsviçre medenî kanununa atlamak suretile içine alan ve tütün yetistirme, imal, muhafaza şekillerini çok açık ızah eden reşer'iye ve intihabı hükkâm meclisleri reisi bu icabı yapmıştır. Seyid Ahmed Hulusi, temyiz mahkemesi On yedi şubat, bütün Türklerin büyük simlerle süslenen bu eserin son sözünde Orhan Köseraif şöye diyor: ikinci reisi Seyid Ahmed Hilmi, İstanbul bir bayramıdır. «Tütüncülük, ziraat, san'at ve ihtısas Kadısı Ahmed Halid, Evkaf müsteşarı KARANAKC1 bakımmdan herkesten ziyade bizim milÖmer Hilmi, llâmatı şer'iye mümeyyiz lî bir spesiyalitemiz olduğu halde, ha muavini Abdüssettar ve Abidin zade Aric piyasalara şimdiye kadar bu kıy lâeddin Bey ve Efendilerden müteşekmetli metaımızı sürüp yaymağa lüzu kil heyet tarafından vücude getirilen mu kadar himmet verilememiştir. Av mecelle 26 şaban 1293 tarihü iradei senirupa ve Amerikada ustalık, harmancı f ye ile kabul ve ilân olundu. lık edenler, ekseriyet itibarile, Ermeni, 1851 madde olan mecellenin yazılmaMüvazene vergisinin 5 numaralı fık Rum ve Bulgarlardır. Bittabi kendi vurdlarmın tütününü sürmeğe gavret sı yedi sene sürmüştür. Mecellenin 99 rası şu suretle değiştirilerek Vilâyete ederler. Memleketimiz ikliminin bize maddesi bazı mantıkî ahkâm ve zavabıtı tebliğ edilmiştir: bahsettiği tabiî bir haktan istifade ede«Bir ay içinde her ne unvanla olursa ihtiva etmesi itibarile bilhassa şayanı dikrek hem dünya sigara sanaviini vük olsun, aldıkları paraların mecmuu kakattir. Fakat muamelâta müteallik diğer seltme&e. hem de kendi ihracatımızı zanc, iktısadî buhran ve müvazene verhükümleri en geri kültürlü cemiyetleri büe arttırmaŞa calısmamız gerektir.» gileri çıkanldıktan sonra 20 lira 43 kutatmin etmek vasıf ve kabiliyetlerindeıi Bu gereğin, süratle yerine geleceŞi rusu geçmiven tekaüd ve sair zat maaşı mahrumdur. ne bu kadar kısa bir zamanda yetisen sahiblerile 20 liravı gecmiven sair bilu; Mecellenin tetkikinden anlaşılıyor, ki mum istihkak sahibleri ve 80 kuruşa ka Türk eencli& ve şu eser ne büyük bir aileye müteallik hususat tasnif ve terlıb dar ücret alan işçiler, bu vergiden müs delil teşkil ediyor. yapan san'atkâr baba Yılan ve insan Faustina, ahenkli ve plâstik güzelliği ile babasının unutulmıyacak bir eser yaratmasına sebeb olmuştur Yazan: ZEYNEL AKKOÇ Babasının ve başka san'atkârların yaptığı eserlerde Faustina hakikaten tarıhte tasvir edildiği kadar güzeldir. Faustina plâstik güzelliğinden maada, ahenkli sima, güzel gözler ve lâtif saçlara maliktir. Babasma ve onun ahbab ve arkadaşlanna modellik yaptığı tablolarda Faustina pürkibar güzellik timsali olarak rekzedilmiştir. Genc kızmın çocukluğuridanberi güzel san'atlara meyli olduğunu sezen babası, meşhur ressam Karlo Maratta kızma ilk resim dersleri verirken biricik evâdmı iyi bir san'atkâr yetiştinneğe çalışıyordu. Resimden başka Faustina güzel ud ve keman da çalardı. Kız büyüdükçe edebiyatla meşgul oluyor ve şiirler yazmağa başlıyordu. O devirde her zaman Maratta hakkında konuşulduğu zaman kızınm güzellik ve istidadlanndan da siayijie bahsederlerdi. Ressamın kansı çok dindar olduğu için hiç bir ayin merasimi kaçırmaz ve hatta her sabah evlerinin yanmdaki kiliseye kızile beraber giderdi. Birgün büyük bir dinî merasrm esnasında kilisede tesadüfen Dük Giorgio Sfortza Cesarini bulunuyordu. Bu dük meşhur Milâno Sfortza ailesine mensub olan çankın bir delikanh idi, ve çapkınhklarile meşhurdu. Dük Faustina'yı görür gormez âşık oIur, bir müddet düşünür, taşmır, kızı elde etmek için kaçırmaktan başka çare bulamaz. Çünkü o devirde asil aileler yalnız sillerle evlenmek mecburiyetinde bulunuyorlardı. Bu itibarla bir müddet kızı takib ettiriyör ve Faustina'nın sabahleyin kiliseye gittiğinden istifade etmek istiyor. Bir mayıs gününde kız sabahleyin kiliseden annesile beraber çıkarken iki kuvvetli delikanh kızcağızm kollanndan yapışarak onu zorla sürükleyip yakında hazır bulunan kapah bir arabaya soktuktan sonra çabucak kayboluyorlar. Zavallı annesinin feryadlarına koşanlar hiç birşey yapmak imkânı bulamıyorlar. Çünkü araba esrarengiz bir surette ortadan kaybolup gitmiştir. *** Hindistan istatistik servisi, büyük Hind ormanlarmda yaşayan vahşi hayvanların insan hayahna ne nispette kasdettiklerini son bir istatistikle tespit etmiş. Bu istatistiğe bakılırsa, insan oglunun en büyük düfmanı yılanmış. Hind ormanlaIanndaki yırtıcı hayvanlarm öldürdüğü insan sayısı, 52 den başlayıp 2076 ya kadar derece derece yükseliyor. En az adam öldüren sırtlan, en çok öldüren de yılan. Bir senede 30,000 cana kıyrnışlar. 26500 ünün katili o soğuk mahluk! Hindliler iki şeyden korkarlar ve iki şeyi sevmezler. Kadm bir, yılan iki. Bir Hind efsanesi vardır ki, kadının yılan yumurtasmdan çıktığını söyler. O efsane ile bu istatistiği yanyana getirince, Hindlinin korkusu anlaşılıyoı^ Olüm suaı Gene lafı dillerde dolaşmağa başladı. Bu sefer, Kopenhag gazeteleri yazıyor. Uç saat zarfında, sekiz otomobil, bir de motosiklet, muayyen bir noktada, motörlerinin durması yüzünden liyememiş. Buna benzcr bir vak'a, bim kaç sene evvel galiba Pariste olmuştu. O zamaaki gibi, şimdi de bu ânî duruşun ölüm şuaının tesirlerinden ileri geldiği söyleniyor. Bu iddiayı çürütmeğe bir kişi teşebbüs etmiş. Bir doktor. Bu hâdisenin sebebi, ölüm şuaı filân değil, havanın ağırlığından ve rutubetinden mütevellid bir elektriklenme tesiridir, diyor. Ortada bir elektriklenme olduğu muhakkak amma, pek havadan olmasa gerek. Atef olmıyan yerde duman çıkmaz, derler. Gttzel Fanstfaıa kaçınlırken yetin fenalaştığını gören dük, Romayı terkederek Faustina'yı babasmm evine göndenniştir. Bundan sonra Faustina bir manastıra kapanmış, buna mukabil düke hiçbir ceza verilmemiştir. Manasurda edebiyat hocahğı yapan avukat Zappi, Faustina'yı sevmeğe başlıyor. Papa ressam Maratta'yı çok sevdiği için ve hem de bu çirkin hâdiseyi unutturmak maksadile manastırdaki muaşaka ile bizzat meşgul oluyor. Masum kız, Papanın arzusu üzerine şair Zappi Faustina ile evleniyor. Evlenme merasimini bizzat Papa kendisi yapıyor ve rivayete göre ressamı memnun etmek için kızına kıymetli hediyeler ve zengin cihazlar veriyor. O devirde neşredilen meşhur mizah gazetesi «Paskvino» bu evlenme hakkında şöyle bir yazı neşredjyor: «Karlo Maratta'nın eseri, dük Sfortza'nın işlemeleri, şair Zappi'nin çerçevesi ve Papanın yaldızlan. Işte Faustina'nm evlenmesi.» **• Dolu ve boş Fransız gazeteleri, Paris sokaklannm pisliğinden şikâyete başladı. Büyük, küçük, fakat bilhassa büyük caddelerde, adım başmda el ilânı dağıtanlar, sokaklann bu pisliğine sebebiyet veriyorfâr^' mış. Hele ilâç reklâmları ve falcı reklâmlan dağıtanlar o kadar çokmuş ve caddelerde süprüntü sepeti o kadar azmi; ki, gelen geçen, eline tutuşturulan ilân kâğıdını mecburen aldıktan sonra atacak yer bulamıyor, caddeye fırlatrveriyormuş. Gazeteler: Ressam Karlo Maratta, Kamerino şehrinde 1680 senesinde doğmuştur, bu san'atkâr birçok güzel eserler vücude getirmiş ve şöhret kazanmıştır. Meşhur istidad Rafael'in stilinde ve onun üslubunu taklid ederek çalışmış ve bu tarz sayesinde çok takdir olunmuştu; zaten Rafaelist denilen ressamlar silsilesinde Karlo Maratta son olarak sayılmaktadır. Kızı kaçırıldığı zaman san'atkâr Vatikan sarayındaki Rafael'in, meşhur fresklerinin tamirile meşguldü. Papa ve saray erkânı tarafmdan çok sevildiği için kızının kaçınlması hâdisesi onlan ve halkı sinirlendirmişti. Müvazene vergisi mtrafiyetinden kimler istifade ediyor ? 15 ilkkânun 1715 senesinde Karlo Maratta, Rafael'in fresklerinin tamirini bitirdikten biraz sonra kısa bir hastalıktan ölüyor. Bir müddet sonra şair Zappi de ölüyor. Faustina dul kalıyor. Dük Sfortza gene kadını rahat bırakmak istemiyor. Herşey siliniyor ve herşey çabucak unutuluyor, güzel ve meşhur model Faustina'nın Insaf edin, diye haykınyor, sokakgenclik macerasından ne kalmıştır? Sade ların bu halini görmüyor musunuz? Ya bir tarihî habral el ilânını yasak edin, yahud caddeleıe, iZEYNEL AKKOÇ lân kâğıdlarını atmak için çöp sepeti koyun! Şirketi Hayriye ve Halic taBelediyenin cevabı şu: İlânı yasak edemeyiz. Ilâncılann rifeleri ipka edildi Deniz Ticaret müdürlüğünde toplanan bolluğuna göre sepet koymağa kalksak, Hâdiseden sonra çıkan dedikodulara deniz nakil vasıtalan tarife komisyonu, bu sefer, caddelerde geçecek yer kalmaz. Paris Belediyesi, hakikaten doluya göre, kaçırma vak'ası Faustina'nın arzusu Şirketi Hayriye ve Halic idaresi tarifekoydum almadı, boşa koydum dolmadı üzerine yapılmış bir komedi imiş, çünkü lerini gözden geçirmiş, ücret tarüelerivaziyetinde kalmış. Allah imdad eylesin. ni olduğu gibi ipka etmiştir. kız da onu delice seviyormuş. Bütün bu hâdise ve dedikodular zaval Denizbanktan yarım maaş alı san'atkâra fena surette tesir ettiğinden, lanlarm ücretleri veriliyor evine kapanmış ve günlerce dışanya çıkYeni kadro ve bütçenin hazırlanması Hukuk mezun mağa cesaret bulamamıştır. Bir müddet dolayısile Denizbankta, nısfı verilmiyen lanndan ve gazesonra Papanın bir emri üzerine dük ve maaşların mütebaki kısımlarının da te teci arkadaşlan kız her tarafta aranmağa başlanmış, vazi diyesine başlanmıştır. mızdan Osman Kav rak, Rize hâkim muavini iğine tayin edilmiştir. Osman Kavrak dün Tari vapurile memuri yet mahalline hareket etmiştir. Arkadaşımıza yeni vazifesinde muvafOsman Kavrak fakivetler dileriz. Rize hâkim muavinliği f Yumurta ihracatçıları dün toplandı J Müşahede altına alınan bir beygir Şişlide Pazar mahallinde ekmekçi Nü3 rinin beygiri, çarşıdan geçerken 7 ya«J şında Saliha isminde bir çocuğu ısır J mıştır. Hayvan, müşahede altma almmıştır. harici kalmıştır. Nikâhı; talâkı ve nalakayı velhasıl aile birliğini alâkadar eden umur dört imam tarafından vazolunan esaslarla bunları işliyen Müçtehid filmez hep, müçtehid filmes'ele, eshabı tahric ve saire namı alan islâm fukahasının Kitabünnikâhta toplanan içtihadlarile tedvin olunurdu. İslâm mevzuatı tamamile (statique) statik mahiyette idi. Halbuki bugünkü cemiyetlerin dinamik mahiyetleri bugün kurulan bir müessesenin iki gün sonra ortadan kaldırılmasını veya tadil edilmesini istilzam ettirmektedir. Ahkâmı sabıkamızın bugünkü ihtiyaclarımızla ne derece gayrikabili telif oîduğunu ispat edebilmek için medenî kanundan evvelki mevzuatımızla bugünküler a tesnadır. Hem gündelik, hem maktu ücretlerle çalışanların bir ay içinde gündelik ve maktu ücret olarak aldıklan paralann yekunu kazanç, iktısadî buhran ve müvazene vergileri indirildikten sonra 20 lira veya ondan aşagı düşenlerin istihkakları dahi bu vergiden muaftır. Muhtelif cihetlerden gündelikli olanlann muafiyetten istifadelerinde gün deliklerinin mecmuu nazan dikkate alımr. Bir ay içinde her ne unvanla olursa olsun aldıklan paralann mecmuu kazanc, iktısadî buhran ve müvazene vergileri indirildikten sonra 20 lira 43 kuruşu geçmiyen tekaüd ve sair zat maaşları sahiblerinden evelki kanuna nazaran, kesilmiş olan müvazene vergisi kesilmez ve tahsil edilmiş olanlar da ge ri verilir.» Ingiliz generali Atinada Ayın yirmi üçünde şehrimize gelece Yumurta ihracat tüccarlan son toplantıda.. ğini yazdığımız İngiliz Generali Bea mant Nesbit'in halen Atinada bulun Yumurta ihracat nizamnamesinin tat miştir. Yapılacak temennilerin en mü ttina ile yaptınlmış çok güzel duğu, oradan Sofya yolile şehrimize gebikatı üzerinde meşgul olmak üzere şeh him kısmı nizamnameye «naturel» vas bir yatak odası okaziyon olarak leceği haber alınmıştır. rimizde bulunan İç ticaret umum müdürü fını taşıyacak bir yumurta tipinin daha satılıktır. Beyoğlu, tstiklâl cadîngiliz generali, Balkan memleketle desi 353 numaralı mağazaya müMümtaz Rek dün Ankaraya hareket et ilâve edilmesi teşkil etmektedir. Bu «narinde bir tetkik seyahati yapmaktadır. racaat edilrnesi. miştir. turel» yumurtalarda cins farkı aranmaSir Persi Loren geliyor Yumurta ihracatçıları tarafından ması yalnız kınk, bozuk, cılk da olma Ankarada bulunan tngiliz sefiri Sir yumurta Lisan mütehassısı Prof. ANGEL ihracat nizamnamesinde baması gözetilmesi esasmda mutabık kalınPersi Loren, yarın şehrimize dönecek zı tadilât yapılması için Vekâmışbr. ve yeni tngiliz sefiri de aym yirmi ikiletten yapılacak temenniler tekrar sinde şehrimize gelecektir. «Naturel» yumurtalar üzerine sanayi Kız, erkek dersanesı: Dersler mün Sir Persi Loren, bir müddeî istirahat tetkik edilmiş ve bu temenniler üzerinde yumurtalannda olduğu gibi bu vasfı feriden ve müştereken verilir. Bahçe l '••' " n sonra nisan bidayetinde yen uzun müzakerelerden sonra Vekâletten kapı Tramvay yolu Selâmet Han. istenecek hususlar tamamen tespit edil gösteren damgalar vurulacakor. \ " e ba^lıvacaktır. Okaziyon güzel bir yatak odası FRANSIZCA 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: