27 Şubat 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

27 Şubat 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Şubat 1939 1 Büyük davalar Varşova görüşmeleri Kont Ciano şerefine verilen ziyafette iki devlet Hariciye Nazırı nutuklar îrad ettiler Varşova 26 (a.a.) Kont Ciano'nun Başvekil General Skladkovski'yi ziyareti esnasında Hariciye Vekili Beck ile İtalya scfiri Valentino ve Polonyanm Roma sefiri Dlugoszovski hazır bulunmuşlardır. Kont Ciano Başvekile Saint Maurica Lazare nişanının büyük kordonunu ver miştir. Italyan Nazırı refakatinde ayni zevat bulunduğu halde bundan sonra Mareşal Smigly Rydz'i ziyaret ederek mumaileyhe Italyan harb salibini vermiştir. Mülâ kat yarım saat sürmüştür. Kont Ciano bundan sonra Beck'i ziyaret etmiş ve bu mülâkat iki saat bir çeyrek devam etmiştir. Akşam Ciano, îtalyan gazetecilerini kabul etmiş ve saat 20,30 da Beck tarafından Hariciye Nezaretinde şerefine verilen ziyafette hazır bulunmuştur. Polonya Hariciye Nazırı Beck, söy lediği nutukta îtalya Hariciye Nazırının bu ziyaretile, iki memleket arasındaki çok kıymetli dostluğun değeri bir kat daha artacağı kanaatini izhar etmiştir. Kont Ciano, verdiği cevabda, îtalya ile Polonyanın karşılıklı emel ve hedefleri anlayış zihniyetile birbirine bağlı bulun duğunu ve iki millet arasmdaki dostluk daima daha samimî bir surette inkişaf eylediğini tebarüz ettirmiştir. hiçbir mesele yoktur. Ekonomik mesele ler ise ne fevkalâde ne de müstacel ma hiyettedir. Binaenaleyh bunlann müza keresi mütehassıslara bırakılabilir. İki devlet adamının meşgul olduğu umumî meseleler şunlardır: Almanya ile münasebat, Tuna havzasında s:ya».î ve iktısadî tahavvüller, ve nihayet Avrupada yeni muvazene ve sulhun takviyesi. Bu son meselede Fransızlarda galeyan uyandıran ve müzmin bir ihtilâf mahiyetini alan Alman ve îtalyan talebleri çok mühim bir yer tutmaktadır. Almanya ile olan münasebata gelince, Almanya ile siyasî ve skerî teşriki mesai îtalyan siyasetinin esasını teşkil eder. Binaenaleyh îtalyanın herhangi itstikamette olursa olsun sarfedeceği siyasî faaliyet Berlin Roma mihverine uymalıdır. E sasen Polonya da Almanyaya hissedilir derecede yaklaşmıştır. Vakıâ mihvere iltihak etmemiştir. Fakat bunu ne Berlin, ne de Roma bekliyor. Binaenaleyh mevzuu bahsolan şey Polonyanın hakikî menfaatlerine uygun olan bu temayülü inki şaf ettirmektir.» Atatürkün annesinin kabri civarında Yeni bir cami inşası karar altına alındı îzmir (Hususî) Ebedî Sef Atatürkün annesi Bayan Zübeydenin medfun bulunduğu mahal civarında, Soğukkuyudaki Osmanpaşa camiinin yıktırılarak burada büyük bir parkla beraber yeni bir cami yapılmasına karar verilmiştir. Bayan Zübeydenin kabrine bir heykeî dikilmesi ve buna «Türk kadınlarının abide«i» ismi verilmesi düşünülüyor. Büyük Okyanus hâdiseleri Yazan: LUCIEN ROMIER Japon kuvvetleri, Çinin cenubunda '^ Hainan adasını işgal ettiler. Bu ada, takrıben 36,000 kilometrelik bir mesaha arzeder. Hoihao limamnda, ecnebiler, domuz, kopra ve şeker yüklerler. Sahile yakın bataklıklarda pirinc tarlaları, şeker kamışı ve fıstık tarlaları vardır. Adanın cenubunu, iki bin metre irtifaında bir granit dağı örter. Tepesi ormanlar, ulu ağaclar ve sert köklü sarmaşıklarla kapl'dır. Adanın bu kısmında, avcılardan ve odunculardan ibaret birkaç kabile vasar Bunlar tamamen vahşidirler ve haricle irtibatlan, arasıra ziyaretlerine gelen Kantonlu afyon tacirlerile yaptıkları temaslardan ibarettir. Bugün hemen hiç ekilip biçilmiyen geniş sahalar vardır ki Vımma yuvasıdır. Buralarda, geniş mikyasta pirinc ziraati yapmak ve mevaşi yetiştirmek mümkündür. * * * Çinliler, şimdiye kadar, Hainan'a, nefsi Çinin bir parçası değil de bir müstemleke nazarile bakıyorlardı. Japon Amiralliği, işgal teşebbüsüne sebeb olarak, r Japon ablukasmın Kanton nehrine kada vayılması tarihindenberi, adanın, CangKayŞek kıtaatına malzeme sevki için bir üs olarak kullanılması keyfiyetini güsteriyor. Esasen, işgal haberi işitilir işitilme? Mareşal Çang Kay Şek, Şong Kingdeki karargâhı umumisinden, Hainan'ın Japonlar tarafından işgalini «muhasamatın bidayetindenberi vukua gelen en mühim hâdise» olarak telâkki ettiğini bildirmiştir. Mareşal, bu işgali «Büyük Okyanusta, Japonya hâkimiyetinin başlang.cı» saydığını söylüyor ve «Uzak Şarkta hayatî menafie sahib bulunan milletlerin bu tehlikeli inkişaf karşısmda nasıl endişeye düşmediklerini anlayamıyorum» sözünü ilâve ediyor. Japonlar, adaya henüz ayak basmışlardı ki, Hainan'da müstacelen bir tayyare istasyonu, bir harb limanı ve denizalh gemilerine mahsus bir üs vücude getirmek istediklerini, telgraf haberlerinden öğrendik. * * * Hainan adasının sevkülceyşî kıymeti. henhalde, bu adaya, şimdiye kadar hiçbiı devletin yerleşmek cesaretini göiterememesinin başbça sebeblerinden biridir. Ada nm tamamen metruk bir halde bırakılması, herkese bir emniyet telkin edivordu. Yalnız, arada sırada, korsanlar, Tonkenle Çinin cenubu arasında işleyen vapurlarm zararına olarak, adanın bu vaziyetini istismar etmekten geri kalmadılar Hainan'da bir deniz üssüne sahib olan herhangi harb filosu, Çin denizindeki bütün seyriiseferi kolayca kontrol edebilir. Hainan'ın Hanoi'ye mesafesi 260 mil Saigon'a 480 mil, Kamran'daki Fransız deniz üssüne mesafesi 500 mildir. Hainan'dan hareket eden bombardıman tayyareleri 300 mil ötede Hong Kong'u. 600 mil ileride Manille'i, 1000 mil uzak ta da Singapuru dövebilirler. Japonlaruı Formoz'daki kuvvetli üssü Hainan'la Japonyanın tam ortasındadır. * * * Uzak Şarktaki Fransız müstemlekelerine gelince, bu hususta göze en görünür 1 |HEM H NALINA MIHINA Tunus meselesi talya, Fransadan Tunusu, Cibutiyi, Korsikayı, hatta Nis ve civarını ihtiva eden Sa\Tayı şiddetli nümayişlerle istedikten sonra, şimdi bir sükut ve sükun devresine dahil oldu. Bu sükutta, bir takun siyasî sebeblerin ve Fransanm îtalya karşısmda gösterdiği birlik ve tecellüdün tesiri olmakla beraber, Fransaya aid toprakların öyle kolayca almamıyacak parçalar olduğunun anlaşılmış bulunması da,' mühim bir amil teşkil etmiş olsa gerektir. Papa intihabı Fransız gazeteleri Italyadan şikâvet ediyorlar Paris 26 (a.a.) Figaro gazetesi yazıyor: Romaya giderek yeni intihab dolayı sile tertib edilen tezahürat ve merasime iştirak etmek istiyen Jean Tharaud gibi Fransız gazetecilerinin pasaportlarını îtalyan konsoloshanesi vize etmemektedir. Evvelki gün Revue des Deux Mondes muharrirlerinden Rene Pinon'a yapılan tebligatta îtalyan hükumetinin kendisinin İtalyada bulunmasını istemediği bildiril miştir. Kardinallerin müzakerelerine dair radyo ile röpartaj yapılması projesine karşı gösterilen müşkülâtla Vatikan radyosunun dünyaya bildirmek istediği me muhatara, Hındi Çinî sahilinden en çok 250 kilometre mesafede bulunan Hainan adasının, Tonken körfezini abluka etmesidir. Adanın Japonlar tarafından işgali, 1897 tarihli Fransız Çin anlaşmasının ve 1907 tarihli Fransız Japon muahedesinin gerek ruh ve gerek mefadile kabili telif görülmemektedir. Japon bahriyesi, bu teşebbüsü çoktanberi tasarlamaktaydı. İmparatorun sivil müsavirleri bu fikre muarız görünüyorlardı. Çin Japon harbinin bidayetindenberi Fransız dıplomasısi, bu hususta Tokyo'dan müteaddid güze! vaidler almıştı. Halbuki, isgal, Almanya ile İtalyaya bildirildiği halde, bize, önceden bu mesele hakkında bir ihbarda dahi bulunulmamıştır. Fransa ile Japonya arasında bir ihtilâf yahud bir suitefehhüm mü vardır? M. Tani'nin Paris sefirliği hakkındaki istimzaca, Fransa tarafından verilecek muvafakat cevabının biraz gecikmesin den gayri bir sebeb göremiyoruz. Bu gecikmeden mütevellid ufak iğbirardan sarfınazar, Çin harbinin bidayetindenberi Fransız Japon münasebatı, arızî vak'âlar müstesna, kabil olduğu kadar iyi devam etmiştir. 3im<liye kadar Japonlar, Çindeki Fransızlara karşı hiçbir suiniyet eseri göstermemişlerdir. Hainan'ın işgalini ve sevkülceyşî ehemmiyetini tebarüz ettiren Tokyo gazeteleri, Hindiçiniye dair emellerden bahsetmekten tevakki ediyorlar. * * * Haritaya bir göz gezdirilecek olursa, İngilterenin Uzakşarktaki kalesi olan Hong Kong'un Hainan adası işgalinden dolayı, Hindiçiniden fazla tehdid karşısında bulunduğu anlaşılır. Hong Kong'un deniz ve hava yollarile muvasalası, her taraftan kesilebilir. Bilhassa, Hong Kong'la Hind denizi arasındaki büyük hat tehlikededir. Gene, Hainan'ın işgali, Amerikaya aid olup Amerikalılann tahkim etmek istediği Filipin'le Guam adasının, Japon adalanndan ve adacıklarından mürekkeb bir şebeke ile yarı çember içine alınması vaziyetini tamamlamakladır. Uzakşarkta dolaşan rivayetîöre gore, Almanya ve bilhassa îtalya, Japonyayı, Çin denizinde «demokratları» endişeye düşüren noktalar üzerindeki tazyikını gevşetmek şöyle dursun bilâkis artırmağa davet etmiştir. Gene bu rivayetlere ba kılırsa, Japonya, Avrupa ihtilâflarıle meşgul olmadığı yolunda cevab verdik ten sonra, tam İspanya harbi, garb devletlerini tekrar düsündürecek bir hale geldiği zaman Hainan'ı işgal etmiştir. Hakikatte, Japonya, Avrupayı, Pa nama ve Singapur yolile Hind denizme bağlıyan yeni Hindistan yoluna, yani imdad yoluna yaklasmaktadır. Şunu da unutmamak gerektir ki, Japonva, Berlin Roma Tokyo müsellesinde, en kuvvetli denizci devlettir. Vaktile olduğu gibi bugün de her Makyavel bir donanmaya bedel değıldır. D îtalyanın gö'zü en ziyade Tunustadır; çünkü îtalyanların Akdenizi Mare Nostrum Bizim Deniz haline sokabilmeleri için Tunusu ele geçirmeleri lâzımdır. Akdeniz Sicilya adasile Tunus arasında, bugünkü deniz ve hava silâhlan için adeta bir boğaz addedilecek kadar darlaşır. Buradaki büyük Sicilya ve küçük Pantellaria adaları îtalyanındır. Tunus sahili de îtalyanın olursa, bu devlet, Akdenizin garb ve şark havzalannı birbirinden tamamile ayırabilir. Fakat Tunusun sevkülceyşî kıymetini îtalya bilir de, Fransa bilmez mi? Onun için, Fransa Tunusa ve onun garba doğru devamı demek olan Cezayir ve Fasa büyük ehemmiyet vermiştir. Bir zamanlar, başta Barbaros kardeşler olmak üzere, kahraman Türk levendlerinin idaresine geçmiş ve sonra Türkiyeye bağlanmış olan Tunus ve Cezayire, Fransa, bugün adamakıllı yerleşmiştir. Fransız Başvekili, îtalyadan yükselen «isteriz!» âvazelerine bir cevab olmak üzere, şimalî Afrikada dolaştığı zaman, ona refakat eden bir Fransız gazetecisi, seyrettiği resmi geçidlerden bahsederken buradaki yerli ve Fransız askerî kıt'alanndan hayretle bahsediyor; Pariste yapılan geçid resimlerinde görmediği en modern silâhlarla mücehhez bir ordu görerek hayretler içinde kaldığını yazıyor. Filvaki, Fransa, îtalyanların kopardıkları giirültü üzerine, şimalî Afrikadaki ordusunu, daha mükemmel ve kuvvetli bir hale getirmiştir. Tunus, Cezayir ve Fasın nüfusu 16 milyondan biraz fazladır. Fransa, bütün müstemlekelerinden olduğu gibi, buralardan da kur'a usulile asker alır ve askerlik müddeti üç senedir. 1937 senesinde, bu üç memlekette Fransanın 134 bin askeri vardı. Gayrimuntazam kıt'aiâra mensub 15,000 kişi bu hesabdan haricdir. Buğün, bu miktarm Fransanın Afrikadaki diğer müstemlekelerinde bulunan 30,000 kişilik kuvTetin bir kısmile de takviye edildiği şüphesizdir. Fransa, seferberliğin ilk günlerinde, şimalî Afrikadan, orada kâfi kuvvet bıraktıktan sonra, Fransaya 160,000 kişi getirmeği düşünmekte ve buralardan tedricen 1 milyon asker almak üzere, hazırlan. mış bulunmaktadır. îtalya ise Libyanın, yani Trablusgarb ve Bingazinin 890,000 kişilik nüfusundan büyük bir yerli kuvvet çıkaramaz. Binaenaleyh oraya, hep İtalyadan asker göndermek mecburiyetindedir. Libyadakij İtalyan kuvvetleri arttıkça, Fransa için,1 şimalî Afrikadaki ihtiyatlarını seferber et, mekten kolay birşey yoktur. ) Fransızlar, Tunus hududunda da bir' Majino hattı vücude getirmişlerdir. Fazla1 olarak sevkülceyşî vaziyet, arazinin te' şekkülâtı, hep Fransanın lehinedir. Şimalî Afrikada, üç memleketi birbirine bağ1 hyan normal bir demiryolu ve ayrıca, müî him yerlerde dar hatlar ve şoseler vardır.Fakir Libya, bir orduyu, her bakımdao^ besliyecek bir memleket olmadığı haldeJ şimalî Afrika her cihetten büyük bir ori duyu iaşe ve ikmal edecek vaziyettedir.j Fransızlar, Libyayı arkadan vurabileceld «sahra kıt'aları» dedikleri Afrika çöllerinde harekete mahsus birlikler de vücude getirmişlerdir. Son günlerde görülen sükut ve sükunda bu sevkülceyşî ve askerî hesablann da4 müessir olduğunu söylemekte hata yoktur.,1 Polonyada Almanya aleyhine yapılan nümayişler Berlin, 26 (a.a.) Havas Alman siyasî mehafili, Polonyada Almanya aleyhinde yapılmakta olan nümayişttalyan gazetelerinin neşriyatı lere büyük bir ehemmiyet vermemekte ve Almanyanın haricî siyasetinin talebe Roma 26 (a.a.) Bugünkü îtalyan tinlerin îtalyan sansürü tarafından evvelgazeteleri, başlıca Hariciye Nazın Kont nümayişleri ile müteessir olamryacağuv. ce tetkik edilmek istenmesi Papalık ma Ciano'nun Varşova ziyaretile meşgul ol beyan eylemektedir. kamının istiklâli meselesini ortaya at Beck, Londraya gidecek maktadır. maktadır. Bu mülâhazanm yeni PapaLondra, 26 (a.a.) Sunday Time; Giornale d'ltalia diyor ki: nın intihabında mühim bir rol oynıyacagazetesinin Varşova muhabirine göre «Kont Ciano ile Polonya Hariciye ğı muhakkaktır. Kardinallerin bu istiklâli Nazırı Beck arasındaki konuşmalar her Beck, Hariciye Nezareti tarafından vu müdafaa ve temin etmeğe azmetmiş bir şeyden evvel umumî meseleler etrafında ku bulan davet üzerine martm nihayetin rahibin intihabı Jıususunda mutabık kalcereyan etmektedir. Çünkü Îtalya ile Po de veya nisanin iptidasında Londrayı res mış olduklarma şüphe yoktur. lonya arasında bugün muallâkta mühim men ziyaret edecektir. «•uıııııııullMllllllllllllll Gürültüsüz harb Meksikada isyan Çekoslovakyadaki Alman ekalliyetleri Nankin hükumeti, Fransa Asiler çok miktarda 1 malzemeye malik. ve Ingiltereye harb .. r r bulıınuyorlar ,„ >l ilân etti! Tokyo 24 (a.a.) Domei Ajansından: Japonlara taraftar Nankin hüku metı aşağıdaki tebliği neşretmiştir: Şanghaydaki enternasyonal mıntaka ile Yangtse nehrinde seyrüsefer eden Fransız ve İngiliz gemilerine karşı gürültüsüz harb ilânmdan başka yapacak birşey kalmamıştır. Filhakika bu gemiler enternasyonal mıntakayı genişletmekte ve nehri hareket üssü olarak kullanmakta ve ŞanKayŞek'e yardım etmektedir. Nankin hükumeti, yeni tethiş hareketlerine karşı bir ihtiyat tedbiri olmak üzere enternasyonal mıntaka civarına milis kuvvetleri göndermiştir. Eğer îngiltere ve Fransa hattı hareketlerini değiştirmez ve ŞanKayŞek'e yardımdan vazgeçmezlerse Fransız ve îngiliz gemilerini ve enter nasyonal mıntakayı düşman telâkki et mekte tereddüd etmiyeceğiz. Paris 26 (a.a.) Nankin hükumetinin sessizce Fransaya ve îngiltereye harb ilân ettiğine dair Domei Ajansı tarafından verilen haber matbuatı alâkadar etmektedir. Meksiko 26 (a.a.) Sinaola'da ciddî bir isyan çıkmıştır. Hükumet mahfıllerinde endişe izhar edilmektedir. Hâdiselerin cereyan ettiği mıntakaya kumanda eden General Alejo Gonzalez tarafın dan gönderilen bir raporda Paloma Sola mevkiinde yapılan muharebenin sekiz saat devam ettiği bildirilmektedir. Müdafaa Nezareti asilerle mücadele etmek üzere Sinola'ya derhal 45 inci piyade taburunu sevketmiştir. Ayni zamanda hinihacette müdahale etmeleri için askerî hava kuvvetlerine emir verilmiştir. Sinaloa ve Durango devletleri arazisinde askerî harekât yapılmaktadır. İsyanın siyasî mahiyeti hakkında he nüz bir haber ahnamamışsa da asilerin çok miktarda ve teçhizatlarının mükem mel olduğu ve başlarmda harb işlerinde mahir şefler bulunduğu zannedilmekte dir. Prag 26 (a.a.) Hükumetle Alman ekalliyetleri grupu arasında yapılmakta olan müzakereleri mevzmı bahseden «Narodny Listy» gazetesi, diyor ki: «Hükumet, Alman meselesini süratla ve kat'î olarak halletmeğe karar ver miştir. Devletin resanet bulması.için lju, esas şarttır.» «Venkov> gazetesi de, bütün Alman basınmın umumî olarak Çekoslovakyaya girmesine müsaade edilmesinin iki memleket arasmdaki havayı tamamile açacağı kanaatini ileri sürmektedir. Çekoslovakyada hava karar gâhları Prag 26 (a.a.) Venkov gazetesinin yazdığma göre, Çekoslovakyada yeni hava karargâhları tesisi için evvelki hükumet tarafından hazırlanmış olan plân azamî derecede tahdid edilmiştir. Sivil tayyareciliğe inhisar eden ancak zarurî hava meydanları vücude getirilecektir. İspanyada son vaziyet [Bastarati l tna snhtıede) dır. Bugüne kadar mültecilerin bütün masrafını yalnız başına Fransa yüklenmiştir. Yarınm insanlık işine diğer memleketlerin de iştirak etmesi doğru olur. LUCIEN ROMIER Eski Fransız Başvekilinin bir nutku Marsilya 26 (a.a.) Eski Fransız Başvekili Flandin, burada kendi partisi olan «Alliance democratique> in bir toplantısmda söylediği nutukta, evvelâ bir dereceli intihabat usulünü müdafaa etmiş ve hükumet istikrannın temini lü zumunda ısrar eylemiştir. Enternasyo nal vaziyeti tetkik ederek «Moskovacılan, Fransayı her türlü sergüzeştlere sürüklemek istemekle itham eylemiş, Rhin hududunun kat'î olduğuna dair Hitler'in verdiği teminata inandığım söylemis ve demiştir ki: « O halde ne kalıyor? Müstemleke talebleri mi? Fakat. Hitler bu yüzden harb çıkmıyacağmı da söylemiştir. Fransa bu hususta hiçbir tavizde buluna maz.» Flandin, muarızlarmı Fransayı infi rada sürüklemiş olmakla da itham eylemiş ve sözlerini şöyle bitirmistir: « 1936 da yaptığım anlaşmalara sonradan hiçbir şey ilâve edilmemîştir. Hiç değise Fransız İngiliz ittifakmm mu hafaza edilmiş olmasından dolayı se vinelim. Bütün hareketlerimizde ancak ve ancak Fransanm menfaatlerinden mülhem olalım.> Madridde vaziyet Çinlilerin nümayişi Astoria 26 (a.a.) İçlerinde Çinli kadınlar ve çocuklar da bulunan nüma yişçiler Japonyaya gönderilmek üzere bulunan demirlerin vapura yükletilmesine mâni olmuşlar ve «masum Çinlilerin kasabhk hayvanlar gibi boğazlanmasmı» protesto etmişlerdir. İki istifa Ankara 26 (Telefonla) Murahhas aza İlhami Nafîzle Ergani Bakır madenleri meclisi idare reisi Hâmid Eseniş istifa etmişlerdir. Ergani bakır madenlerin:n işletme işleri üzerinde tetkiklerde bulunan İlhami Nafiz. salı günü buraya gelecektir. Alınan malumata göre, şimdiye kadar yapılan işletme tecrübeleri çok iyi neticeler vermiştir. Yakın bir zamanda Erganidekı maden tesisat bütün teşkilâtile faaliyete geçecek, Türk ba kır ihracma başlanacaktır. Madrid, 26 (a.a.) Sabahleyin Frankist topçu kuvvetleri şehrin üzerine arasıra bir obüs atmışlardır. Halkın maneviyatı eskisi gibi yüksektir. Negrin'in burada bulunması, nazırlarm gelip gitmesi ve hükumetin emrini almak için bazı yüksek zevatm ve askerî şeflerin Fransadan buraya gelmesi halka şehrin tekrar hükumet merkezi mevkiine geçtiğini atırlatmaktadır. Sendika teşkilâtın'n tertib ettiği bir içtimaa iştirak ve halk ceohesine mensub teşekkülleri temsil eden işçiler bir nota neşrederek muhtelif zürr.relere mensub mümessillerin halk cephesinin tekrar faaliyete geçmesini arzu ettiklerini bildirmişlerdir. Cumhur Reisimizin Amerikaya mesajı [Basmakaleden devam] Umumî Harbin sonunda imparatorluğu paylaşmak istiyenlere karşı kendi varlığını müdafaaya kalkan bir Tük milleti bulunduğu meydana çıktı. Amerika bu milletle alâkadar olmaktan kendini menedemedi. Bu Türk milletinin kendi mevcudiyet, hürriyet ve istiklâlini müdafaa uğrunda gösterdıği harikalar Yenidünyalılann bizim hakkımizdaki hayret ve takdirlerini artırdıkça artırdı. O müşkül zamanlarımızda Şimalî Amerika mümessili olarak aramızda bulunan Amiral Brislol belki Türkiyenin en büyük dostu oldu. îdealist Amerika, Atatürkün sihirkâr elile şarkta yepyeni bir devlet olarak yükselen Türkiye Cumhuriyetinde hürriyet ve istiklâl aşkının tecessüm etmiş timsalini gördü. Böylelikle iki memleket arasında garazsız ve ivazsız olarak teessüs eden dostluk daima büyüyerek, gittikçe daha ziyade kuvvetlenerek devam edip gitti ve devam edip gidiyor. Evvelki yıl Amerikan Cumhurreisi Mister Ruzvelt'le Büyük Atatürk arasında teati olunan mesajlar malumdur. Temiz büyük işlerin âşıkı olan Mister Ruzvelt Ebedî Şefimiz Atatürkümüzün şahsmda, hakka, hakikate ve sulha bağlı yeni Türkiyeyi alkışlarla selâmlıyor, Atatürke gelince o da memleketlerimiz arasmdaki ideal müşareketinin çok güzel ahenk ve tenazurunu*zevkle ve iftiharla tebarüz ettiriyordu. Millî ve maddî menfaat olarak Amerikadan beklediğimiz hiç birşey yoktur. Şimalî Amerika Cumhuriyetleri Büyük İttihadını ileri insanlık örneği çok yüksek bir cemiyet olarak seviyor ve selâmlıyoruz. Şimdiki Cumhur Reisimiz daha Başvekilliği zamanlarındanberi Şimalî Amerikaya bilhassa büyük bir kıymet ve hürmete lâyık bir ehemmiyet atfedegelen en ileri devlet adamımızdır. Bu hissiyatında bütün Türk milletinin sayın înönü ile beraber olduğunda da bizim şüphemiz yoktur. Şimalî Amerikanın Nevyorkta açmağa hazırlandığı milletlerarası büyük sergiye büyük memnuniyetlerle iştirak ediyoruz. îşte bütün bu haller ve şartlar gözönünde tutulunca Cumhur Reisimiz Millî Şefimizin dün radyo ile kıt'alar ve okyanuslar üzerinden Şimalî Amerika halkına hitabındaki samimiyet ve ehemmiyeti hakkile kavramış oluruz. Bu karşılıklı sevgi ve saygının en pürüzsüz ifadelerinden müteşekkil bir hitabedir. îsmet înönünün dün gece kıt'aları ve dağları aşarak Amerikaya varan saf ve samimî sesinde Türk milleti Amerikaya selâm ve muhabbetini bağırmıştır. Bu sözlerin Amerikan kalblerinde ayni saffet ve samimiyetle akisler uyandırmış olacağında elbette şüphe yoktur. Çünkü bir Türk meselinde denildiği gibi kalbden kalbe yol vardır. Garazsız saf muhabbetlerin mükâfatı garazsız saf muhabbetlerden başka ne olabilir? Berrad Fransaya döndü Batan gemilerin enkazından istifade edilecek \ Haber aldığımıza göre îktısad VekâleJ ti muhtelif limanlarda batmış olan gemİ enkazlarının çıkarılması hususunda mühim bir karar vermiştir. Karabük fabrii kalarının tamamlanması yaklaştığı için bw fabrikalara lâzım olan ilk ham demirlerî bu suretle temin edilecektir. Alman konsolosluğunda açılacak olan kitab sergisi Ankara, 26 (Telefonla) Almarıya büyük elçiliği konsolosluk şubesi binasmda martın bırinci günü bir kitab «ergisi açılacaktır. Bu münasebetle Haydelberg Üniversitesi Felsefe Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Schrade, yeni Alman san'atine dair bir konferans ve'pcektir. Alman kitab sergisinin kü*adı vesüesile davetlilere bir çay ziyafeti tertib ed'lmiştir. Paris, 26 (a.a.) Berrard bu sabah Burgostan buraya gelmiştir. Gazetecilein sualleine cevab vermek istememşitir. Burgos, 26 (a.a.) îspanya Hariciye Nezareti aşağıdaki tebliği neşretm'şt.'r: Fransanın resmî memuru Berard ile Hariciye Nazırı Jordana arasında yapılan müzakereler karşılıklı bir nezaket haTürk Şeker fabrikaları şir vası içinde cereyan elmiş ve neticelenmistir. Bu konuşmalar, iki millet arasmda ketinin umumî heyeti Ankara 26 (Telefonla) Haber alın muallâkta duran meselelerin birkaçınm dığına göre, Türk Şeker Fabrikaları A halline imkân vermiştir. nonim şirketinin bu seneki safi kazancı Anlaşmanın imzasından sonra, Be bir milyon altı yüz bin küsur liraya yarard Fransız hükumeti tarafından kend;kındır. Bu yekun, aşağı yukarı geçen seneki kazanca muadil bulunmaktadır. sine tevdi edilen vazifenin bittiğine kaiî Şirket umumî heyeti, salı günü toplana olan Jordana ile vedalaşmış ve Fransacaktır. ya dönmüştür. tnebolu faciası davası îzmir (Hususî) İzmir körfezi ağj zmda batan Inebolu vapurunda boğulanyolculardan Alinin veresesi olan Istan^ bul polis memurlarından Necmeddinini açtığı şahsî tazmınat davasında Deniz " bank 1000 lira tazminat ödemeğe mah kum edilmişti. Nakzan îzmir Ağıreeza sında devam eden davada polis memuru Necmeddinin tazminat talebmın reddin karar verilmiştir. YUNUS NADt

Bu sayıdan diğer sayfalar: