27 Şubat 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

27 Şubat 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Şubat 1939 CUMHURİYET Türk înkılâbı ve Kadın: 1 Bazı şayialara dair Yazan: ÎFFET ORUZ Sayın Başvekil Bay Refik Saydamın gazetecilere vermiş olduğu kesin beya nattan sonra umumî efkâra bir tortu gibi çöken dedikoduların da ardı arkası kesilmiş oldu. Bu propagandacılar ve demagoklar müsaid havayı bulmıyan bir zehirli gaz gibi bugiin zararsız hale gelmiş bulunuyorlar. Fakat buna mukabil hamiri inkılâb hamlelerinin adımlarile işlenmiş olanlar bu fırsat gözliycn inkılâb kurdlarmı ezmek için bir heyecan dalgası geçirmektedirler. Vakıâ, yirmi sene içinde memleketin biitün tetniz, vicdanlı ve heyecanlı evlâdlarımn göz nuru dökerek vücude getirdikleri bu eseri ne dejenerelerin, ne fırsat düşkünlerinin, ne de yarı imanhların ellerine kaptıracak cleğiliz. Bununla beraber «Su uyur düşman uyumaz» diyen ata sözünün felsefesine erişerek suyun da uyanık ve akıcı olduğunu her vesile ile işaret etmek istiyoruz. Bu vesilelerden beri olarak Türk inkılâbı esaslan içinde yer alan Türk kadını mevzuunun demagojjye ve propa gandalara alet olmryacak bir asalet taşıdığını izah etmek bir borc oldu. Anlaşılıyor ki, inkılâbın kısımlan üzerinde birer birer dunnak ve onları tekrar tekrar işlemek icab ediyor. Yoksa, küle dokun mak cesaretini gösteremiyenler bir binadan taş çeker gibi cüz'üleri çekmek ve binayı böylece harabiye uğratmak cesaretini gösterecekler. Atamızın aziz vücudü daha toprağa konulmadan, Inönü gibi bir inkılâb büyüğü başımızda bulunurken ve Halk Partisinin progratru gözönünde dururken şayialann deveranı bizi daha müteyakkız olmaga davet ediyor. linden yukarı tahsil görmyicek. Erkekler işsiz kalıyor.» Türk inkılâbının yalnız Türk kadın lığma değil, dünya kadınhğına şeref verecek olan kadın hamlesi bugün mey dandadır. O zamanki meçhulün içinde deveran eden şayialarla ondan birkaç sene sonra vücud bulan hakikati karşılaştıranlar, bu kıyasıya sözler için şüphesiz hâlâ hayret duyarlar. Bugünkü hayret lerimiz ise büsbütün başka bir mahiyettedir. Çünkü o gün propaganda meçhullere istinad ediyordu. Bugün ise ortada elle tutulur bir hakikat var. Kadın mevzuunun ana prensipler arasında yer alırken ne gibi esaslara dayandığını bundan sonraki yazılarla gene bu sütunlarda izah edeceğiz. Bu izahlarımız büyük Atatürkle bu mevzu üzerindeki bir mülâkatı da ihtiva edecek ve kendi lerinin eşsiz görüşlerinin tebarüz ettiril mesine çalışılacaktır. Fakat mevzuun o cihetlerine girişmeden önce bugünkü şayiacılara bazı hakikatleri hatırlatmak gerektir. 1930 tarihinde yeni belediye kanununun kabulünü müteakıb Cumhuriyet Halk Partisi üyeliği için Türk kadınhğına yer verilmiş bulunuyordu. Bu sıralardadır ki Serbest Parti teşekkül etnıiş ve kayıd muamelelerine başlamıştır. Bir rüzgâra takılan yapraklar gibi değil de, bir parti programını okuyarak, prensiplerini benimsiyerek aza olmağı bilen münevver kadmlık o zarnan Halk Partisi üyeliğini tercih etmiştir. Çünkü, inkılâb partisi olan bu parti idi ve ana prensiplerile Türk kadınlanna bugünkü medenî ve insanî hayat hakkını veren ve çizen de gene Halk Partisidir. Parti programmın bu ana çizgilerine dikkatle nüfuz edenlerse, bilirler ki, bunlar millî bünyeye istinad eder; varlığmı millî oluştan aiırîar; binaenaleyh değişmez esaslardır. Ayrıca dikkat edilecek bir nokta da, o tarihte Partinin Genel Başkan vekili olarak bugünkü Başkananız ve Millî Şefimiz ve büyük halk adamımız lsmet Inönünün bulunmasıdır. Trakyada ipekçilik Koylunun mahsulunu madrabazların elinden kurtarmak lâzımdır Edirne (Hususî) Edirne, evvelce kozacılığın mühim istıhsal merkezlerinden biri idi ve son harblerden evvel Mustafapaşaya (Svilengrad) kadar uzayan geniş dut bahçelerinin harb ve işgal yıllannda harab olması, hinterlandm daralması gibi sebebler yüzünden Edıme ve haval sinin bu mühim mahsulü de bir hayli düşmüştü. Fakat son yıllarda kozacılığa verılen ehemmiyeti ve alman bazı tedbirler, eskisi kadar değilse bile, rekolteyi birkaç senedenberi mütemadiyen artmak su ret le bir hayli yükseltmiş bulunuyor. Bu tedbirlerin bellibaşlıları, Bursadan böcek tohumunu getirterek bunların müstahsile ucuzca ve mahsul elde edildikten sonra ödenmek şartile tevzii, böcekçilik ve kozacılıkla uğraşanlara teknik bilgiler vermek için yer yer kurs lar açmak ve buradan yetişen eleman larla bu bilgileri müstahsile yaymak ve sairedir. Trakyanın kozacılık mıntakalannda alman bu tedbirlerden ve bilhassa kurslardan çok iyi neticeler elde edılmiştir., Bu tedbirlere daha geniş ölçüde olmak üzere bu sene de devam edilecek ve ezcümle Edirne böcekçilik mektebinde geçen sene olduğu gibi üç, aylık bir kurs açıldıktan maada koza yetiştirenlere haf tanın muayyen günlerinde konferanslar verilmek suretile fennî ve teknik şartlar dahilinde böcek beslemenin usulleri öğretilecek ve mekteb tarafından bö cekçilik yaptıklannı ispat edenlere ay nca açılmış böcek tohumlan da parasızca dağıtılacaktır. Bütün bunlar kozacılığı teşvik, müstahsili himaye ve istihsali arttırma ba kımmddn şüphesiz ki çok yerinde ted birlerdir. Ancak köylümüzün uzun se nelerdenberi belini büken teşkilâtsızlık, koza müstahsilleri üzerinde de tesırini göstermekten bir an olsun hâli kalma mış ve Türk müstahsili çoluk, çocuğile birlikte aylarca süren geceli gündüzlü bir çalışma neticesinde mahsulünü dü şük bir fiatla kaptırmak felâketinden henüz kurtulamamıştır. Bunun sebebi koza gibi beklemeğe müsaid olmıyan bir mahsulün borsada birbirlerile anlaşma yapan ve hiçbir sene hakikî fiatı vermiven üç beş fırsat düşkünü madrabaz tarafından yok pahasma almmasıdır. D UYDUNUZMU Cüce kuklalar Yazan: SELIM SIRRI TARCAN gitmeli, yani parmaklardan omuza, ayaklardan kalçaya gitmeli. Sonra göğsü, sonra mideyi, daha sonra karnı oğmalı. Karnı oğarken sağ kasıktan büyük barsağı takiben yukarı, midenin altından sola ve oradan sol kasıkta bitmeli. Kalçaları mıncıklamalı ve hafif, hafif döğmeli. Oğunmalar 2 dakikada bitmeli. Ni masajla başlıyorsunuz? Pis kanın hareketini tesri etmek ve uz\iyeti uyandırmak için. b Ayakta, kolları yana kaldırarak derin nefes almalı ve kolları yavaş, ya vaş aşağı indirirken ağızdan tü... tü.. tü.... diye kısa, kısa sesler çıkararak nefesi salıvermeli. (1 dakika) S;bebi: Ciğerleri temiz hava ile yıkamak, tü.. tü..lerle hicabı hacizi titreterek işletmek, bu sayede zefiri tamamen dışarı atmak için. c Vücudün bütün adalelerini inbisat ettirmek suretile sağa, sola, öne, arkaya iyice geriniz. (1 dakika) Sebebi: Uykuda istirahat halinde bulunan adeleleri iyice gererek uyandır mak ve tam inbisat ettirmek için. d Kollannızı omuzdan, bacaklannızı kalçadan titretiniz. Sağ bacağı tit retirken vücudün ağırhğını sola veriniz! (I dakika) Sebebi: Âsabı intibaha davet için. e Kollannızı istediğiniz gibi muhtelif şekillerde her yana işletiniz. Ada lelerinizin tamamile inbisat etmesine dikkat ediniz, yavaş başlayımz, tedricen hareketi çabuklatınız ve gene yavaş bitiriniz. Nefesinizi hareketlere uydurunuz. Daima serbest nefes alınız! (2 dakika) Sebebi: Kol adalelerini vazifelerini iyi görmeğe alıştırmak için. f Bacaklannız; muhtelif istikametlere uzatınız, sallayınız, büküp uzabnız! (2 dakika) Sebebi: Bacak adalelerini terbiye için. g Bacaklannızı yana açınız, elle rinizi kalçaya koyunuz, göğdeyi öne, yana, arkaya uzatarak belinizin üzerinde çeviriniz, bu hareketi evvelâ sağdan sola, sonra soldan sağa tekrar ediniz, (2 dakika) Sebebi: Mide ve karm adalelerini kuvvetlendirmek için. h Eller kalçada olduğu halde topuk kaldırıp bacakları bükünüz ve tek rar doğrulunuz. (1 /2 dakika) Sebebi: Kanı aşağı çekmek için. i Arkaüstü yatınız, bu vaziyette bacaklarınızı işletiniz. (3 dakika) j Beş ilâ on defa geniş. nefesler ahmz. (1/2 dakika) Dikkat: Vücud hareketlerine daima kollardan veya bacaklardan başlayımz. Sebebi: Evvelâ kanı merkezden mu hite çekmektir. Bir çeyreklrk idman size tatlı bir yorgunluk vermiyorsa hareketlerin şiddet ve miktarını artırınız, fakat hiçbir vakit 20 dakikadan fazla çahşmayınız! Hiçbir alet kullanmayımz, aletlerin en mükemmeli kendi bedenimizdir, onu işlelmek kâfidir. Vücudün tuvaleti sayılan bu programı kadın, erkek her yaşta yapabilir. Hareket bir gıdadır, yalnız onu yolile almak lâzım. çm Nevyorkun bü yük moda mağaza larından biri, kadın esvablarını teşhir için yeni bir usul bulmuş. Artık, eskisi gibi, roblar, canh mankenlere giydi rilerek değil, ufa cık, balmumu kuk laların üstüne bittabi onların boyile mütenasib ölçüde geçirilmek suretile teşhir olunacakmış. Bu usulün fevaidi saymakla tükenir gibi değil. Evvelâ, manken ücreti yok. Bu cihetten mağaza rahat. Saniyen mankenin güzel vücudlüsünü, güzel. yüzlüsünü aramak külfeti ortadan kalkıyor. Bu da az bir kurtuluş değil. Sa lisen, ki asıl mesele de burada, bu günün incelik, zayıflık, kalçasızlık, ufacıkhk modası, cüce kuklaların icadını zaten zarurî bir hale getirmiş bulunuyor. Çünkü, bu modaya esir yirminci asır kadı» m, cüce kuklanın sırtmda her robu, incecik, kalçasız, zayıf, ufacık görüyor, kendine elbette yakıştınyor, mesele de kalmıyor. Zaten, canh bebek olmak her kadının ezelî ve ebedî hulyası değil midir? Vücudü nasıl işletmeli? Hemen hergün memleketin dört kö şesinden mektublar alırnn. Bunların içinde birçok da kadın imzalan var. Benden şunlan soruyorlar: 1 Elli yaşına geldim. Vücudüm hantallaştı. Karnım gıttıkçe şişiyor, ne yapayım? Bana hangi sporu tavsiye edersiniz? 2 Yaşan otuz. Çocukken spora meraklıydım. Şimdi .... bankasında memurum. Fena halde şişiyorum. Gıdam dan kestim gene olmadı, ne yapayun? 3 Kalçalarımı küçültecek, vücu dümün yağlannı eritecek bir idman programı lutfeder misiniz? Boyum: 1,69, sıkletim: 75 kilo. 4 Çok zayıfrm, sinirliyim. Jimnastik yapsam olur mu? 5 Elli yaşındayım. Büyükvalide oldum. Günden güne semiriyorum. Bu yaşta jimnastiğe başlanır mı? Bunlara benzer daha birçok ahret sualleri.... Itiraf ederim ki bu mektublann çogunu cevabsız bırakıyorum ve bundan bir ısnrab duyuyorum. Çünkü vaktim yok. Onun için herkesin yapabileceği umumî mahiyette (hazrr ilâclar) gibi bir program tertib ettim. Bundan fayda Etörmek için iki şey lâzım: Sabır ve sebat! Her yaşta, herkesin günlüfc jimnastik ve hayat programı 1 Gündüz güneş görmüş, temiz havalı bir odada (10) da yatıp (6) da kalkmak suretile (8) saat uyumalı. Yatarken birşey yetnemeli. Dimağı yoracak mahiyette birşey yaztp okumamalı! 2 Yemekleri tam vaktinde yemeli. öğle yemegi kuvvetli, akşam yemcği hafif olmalı. Akşam yemeklerinde et yememeli, sebze, yoğurt ve yemişle iktifa etmeli. Akşam yemeklerinden sonra çay ve kahve içmemeli. Yemeklerde çok su içmemeli. Tersine dünya j Garibdir ki bu şayialar bir yandan (Hitler) cihk kadını cereyanının, Al man milleti gibi medenî bir camiada vücud bulması dolayısile modern bir hamle telâkki edilmesi düşüncesine, bir yandan islâm telâkkileri formülü altında, hakikatte ise, geri bir kültürün ve kaba bir taassubun esaslarına istinad ettiriimek suretile muhakeme ve vicdanlar şaşırtıl mak isteniyor. Bunun için «Türkiyede Bu nekadar kör bir gb'rüştür ki, bütün Türklük ve Türk inkılâbcılığı geçer» forbu hakikatler üzerinden birer sünger gemülünü ele alarak ve bu ana esasa dayaçirilerek bir hava yaratılmak istenmiştir. narak mevzuu deşmek yerinde olacak. Fakat şunu iyi bilmek lâzımdır ki, bu 1919 1922 seneleri arasında îstan bulanık maksada, içinde inkılâba karş: bulda bulunanlar pek iyi hahrlarlar ki, bir ana sefkati bağlıhğı duyan Türk kabüyük zaferi müteabb îstanbulda şöyle dınlığı alet olacak değildir. O, memle bir şayia deveran etmişti: «Mustafa Ke ket icablannı kavramış müşfik bir unsurmal gelecek, kadmları çarşaflıyacak, ev dur. Partisinin ve şeflerinin yoluna bağlere kapayacak.» O zaman yeni gelen lıdır. bir tabirle «sosyete hayatını kaldıra îstiklâl Savaşında hiçbir disipline bağcak!» h olmadan millî cereyana katılan ve bu Garib bîr tesadüftur ki ayni ağız, îs suretle Halk Partisinin tabiî üyesi olan met Inönü millet şefliğine geçtikten son Türk kadmmın bugünkü disîplinli mevra gene açıldı. Sanki bu defa daha man cudiyeti arasında anarşi yaratmaga çalıtıklı, daha makul konuşur gibi söylüyor: şanlar nekadar aldanmaktadırlar. «Kadınlar çahştmlmryacak, lise tahsî İFFET ORUZ Amerikaya selâm (Baştarafı l inci sahifede) hurumuz hitabelerini ingilizce olarak Sıpiker odasmda mikrodan neşrettiler. Bu sırada odada Amerika büyük elçisi Mak Mori ile ikinci kâtib Brend'in refikasî, Başvekil, Dahiliye Vekili bulundular. Diğer zevat programı başka salonlardan takib ettiler. 20,30 da sipikerler tarafından evvelâ türkçe ve sonra ingilizce, Amerika için terrib edilen programa başlanacagı ve Türkiye Cumhuriyeti Reisi ve Türk Millî Şefi İsmet İnönü tarafından Amerikan milletine ingilizce bir hitabe irad edileceği ilân olundu. Amerikan marşı ve bunu takiben Îstiklâl marşı çalındı ve ayakta dinlendi. Bundan sonra Reisicumhurumuz on dakika süren §u hitabede bulundular: « Birleşik Amerika Devletleri vatandaşlanmn yeni bir eseri olan cihan sergısi, binbir faydanm üstünde olarak, milletleri dostça bir araya getirmeğe fırsat verdi. Bu hareket, asîl olduğu kadar zamanm âcil ihtiyaçlarına da uygun bir iş olmuştur. Kanaatimce, sergi, Türkiyeyi Amerikaya daha iyi tanıtmak ve iki millet arasındaki mevcud dostluk münasebetlerini kuvvetlendirmek için güzel bir vesile olacak ve bu suretle insaniyetin büyük idealine hizmet edecektir. Türk paviyonları bu tanıtmaya yardım eder ve aradığı dostluğa bir şey daha ilâvesine muvaffak olursa, bence arzu edilen netice istihsal edilmiş ve bu Türk evleri vazifelerini lâyıkile görmüş olurlar. Biz, Türkler, milletler arasında siılhun ve iyi gecınmenin çok samimî taraftarıyız. Kellog paktına en evvel ve eandan iltihak ettik. Asîl ideallere gönül vermiş olan Türk inkılâbı, bize, Cumhuriyet rejimini ve insaniyet ve medeniyet'in, memleket içinde ve dışında, verimli çalişmalarını getirdi. Türk inkılâbından evvel memleketimizin bütün komşul.."rile ihtilâfımız vardı. Bugün bütün komşulannvzla ihtilâfsız bir haldeyiz. Onlarla, rizaya müstenid dostluk muahedeleri akdettik. Asîl ruhlu Birleşik Amerika devletlerine, c»ğrafî bakımdan Amerika bize uzak olmasına rağmen, samimî do<tluğun kuvvetli rabıtalarile bağlıyız. Mılletlerin birbirlerile anlaşmaları mümkündür. Sulhun çahşmalan ve nimetleri, en parlak silâh zaferlerinin neticelerinden çoktur, kıymetlidir. Milletlerin birbirini tanıyıp takdir etmeleri için bütün vasıtalan, yorulmadan kullanmakta sebat edelim. Omuzlannda mes'uliyet yüklü o!an insanlar, hiçbir zaman, bugün karşılaştıkları kadar hayatî ve o nispette zor vazifeler almaya meobur olmamışlardır. Cihan sergisinin memlcketim için ayırdığı bugünde, bütün Türkiye Amerikayı derin alâka ve sıcak sempati ile düşünuyor. Yurddaşlarımın duygularmı aksettirdiğime emin olarak söylüyorum: Büyük Amerika milletine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en muhabbetli selâmlarını yollanm.» Hitabeden sonra programın diğer kısımları tatbik edildi. Amerika için yapılan neşriyat dinlendikten sonra radyoevı ni şereflendirmiş olan davetliler büfe"te izaz edildiler. Reisicumhur, radyoHan saat 21,30 da ayrıldılar. Amerika sefri bir müddet daha kalarak radyoevinin Hütün kısımlarını gezdi. Ve izahat aldı. 3 Yazın olduğu gibi, kışın dahi güneş banyolarını ihmal etmemeli, vü cırdü çıplak olarak güneşe ve havaya Bu da gösteriyor ki, Uzunköprü, Bi göstermeğe tedricen alıştırmalı. Yazın ga ve Karabiga kavun satış kooperatif sabah, kışın öğle güneşlerinden istifade lerinin yaptığı gibi, merkezi Edirne ol etmeli! mak üzere Trakyantn koza mmtakala 4 Hergün mutedil hararet derecennda birbirlerile elele veren birer koza sinde su ile duş yapmalı ve yahud kolonsatış kooperatiflerinin kurulması müs yalı su ile ıslatılmış yumuşak bir hamam tahsil için, müstahsilin döktüğü alın tekesesile jimnastikleri müteakıb friksiyon rinin tam karşılığını alabilmesi için buyapmalı. Haftada bir kere sreak banyo gün artık bir zaruret haline girmiştir. yapmalı! Koza müstahsillerimizin bir araya gelmelerile şuurlu bir surette başlıyacak 5 Hergün sabahları günün (1440) olan bu harekete hükumetin bu uğurda dakikasmm yalnız (15) dakikasını vü sarfettiği fedakârlıklann da katılmasile cud idmanlarına ayırmalı, aşağıdaki kozacılık çok geçmeden Edirne ve Trakprogramı aynen tatbik etmeli ve haftanın yanm ipek böcekçiliğine elverişli yer bir gününde her mevsimde kır gezintisi lerinde müstahsilin yüzünü güldüren mühim bir gelir kaynağı olacak ve böy yapmalı. Vücudün mukavemetine göre lelikle dul ve işsiz birçok kadınlar da en az bir, en çok üç saat yürümeli. Arısermaye istemiyen böyle bir işle yuvala zalı araziyi tercih etmeli. Fazla terle nnın maişetini temin ederek şuna buna mekten, çok yorulmaktan sakınmalı! yük olmaktan ve sefaletten kurtulacakAletsiz lardır. Hergün bir îbadet gibi şunlan yapı Bursada koza mahsulü nız! Bursa (Hususî) Yeni sene koza a Sabah kalkınca tabiî ihtiyada mahsulü için îpekçilik ve Böcekçilik rınızı bitirdikten sonra, havası tazelenmiş Enstitüsünde hararetli hazırhklar ya bir odada pijamanızın üstünden vücudüpılmaktadır. Enstitü müdürü ve Vekâ nüzü hafif, hafif oğunuz. Bu oğma haletin ipekçilik mütehassısı doktor Ta reketi kollardan başlamalı sonra bacakhir Yetmen memleketin koza yetiştiren lan ogalamalı. Muhitten merkeze doğru muhtelif mıntakalanna icab eden vesait ve malumatı göndermektedir. Anadolu ve Trakyada koza yetişti ren şehirlerde mahsulün hem kej'fiyet, hem de kemiyetçe yükseltilmesi için icab eden tedbirler almmakta ve halka faydalı malumat verilmektedir. Bursa mmtakasında geçen sene açılarak köylünün koza tohumlannı fennî bir şekilde fışkırtan inficar istasyonlarına bu sene îznikte yeni bir istasyon ilâve olunacaktır. Koza borsası da bu sene Yenisehre yüz bin, îzniğe yüz bin olmak üzere 200 bin dut fidanı göndermıstir. Halka parasız dağıtılan bu fidanlar diktirilecek tir. Bu suretle bu iki kazada kozacılığın artınlması kabıl olacaktır. Varşova konser vatuarından birm cilıkle çıkan Vanda^ ismindeki piyanist kadının macerasmı işittiniz mi? Piya noda harikalar ya raten bir üstad sıfatile, bütün dünya nm büyük şehirle rinde konserler veren, alkışlar toplı yan, ismini gazete sütunlanna geçiren bu kadın, Pariste aç kalmış. Açlık insana her şeyi yaptırır. Müracaat ettıği her kapıdan, cgramofon plâklarile radyo dururken piyaniste para vermeğe ne lüzum var!> cevabını alan Vanda, bir tarihte cambazlık öğrendiğini hatırlıyarak hemen bir plân kurmuş ve bu plânı tatbik etmiş. Şimdi, avuç dolusu para kazanıyormuş. Plânı gayet basit. Vırtüoz sıfatile, piyano taburesine oturup bildiğimiz şe kilde piyano çalmakla hayatını kaza namaymca, cambaz gibi ayakları havada. elleri piyanonun tuşlarında, meselâ bizim «karga da seni tutanm aman!» şarkısına benzer bir frenkçe hava çalıyor. Gelsin alkış! Gelsin para! Vanda'nın aklı varsa, piyanoyu ayaklarile de çalmağı öğrensin. Dünya, yıl dırım süratile tersine dönmekte. Bir' gün gelir, seyirciler bundan da bıkar larsa^bu sefer sah'den aç kalır. s Tehlikeli rökor * Selim Strn TARCAN ( Kiliste yardım edilen fakir yavrular Rökor, ekseriya, sahibine para ve şeref kazandırır. Ki mi süratte, kimi yavaşlıkta, kimi uykuda, kim: uyanıkük ta, kimi oburlukta, kimi imsakte beşer takatinin fevkine çıkanlar, bu iyi veya köyü meharetlerinin mükâfatını mut laka görürler. Halbuki Simon Miszuk ismindeki rökor sahibi, rökoru yüzünden. felâkete uğramış. Lâf aramızda, bu rökor sahiden da , yaklık bir marifet! Simon'un tam on bir: metresi varmış. Sonra da, bunlara ikf' daha eklemiş, olmuşlar on üç. Nasılsa,, son ikiden biri, ötekinin mevcudiye • tini haber almış. «Mavi boncuğun kins», de> olduğunu araştınrlarken iş büyü*| müş, kendilerinden evvelki on bir kadıalj da bu arada meydana çıkmış. Neticede^ Simon'cuğu, on üç kadının elinden, zaj bıta kuvveti bir insan turşusu halindfl| dar kurtarmış. Simon, şimdi hastanede. Fakat uslan«j mış diyorlar. llk baygınlıktan ayılır »A yılmaz, hastabakıcı kadınla aşkdaşlığa| başlamış. însaf edîn! Bu bir taneciğe de rökof diyemezsiniz ya! (Kırklareli belediyesinln çalışiâsT) 1 Amerika Brezilya münasebatı Vaşington 26 (a.a.) Yakında Aranha ile Amerika Hariciye Nezareti arasında mektublar teatisi şeklinde Amerika ile Brezilyanın müşterek bir be yanname neşredecekleri haber veril mektedir. Salâhiyettar mehafile nazaran bu mektublarda ikl memleket arasındaki ticarî mübadelelerin artınlması vasıtalarının ne olduğu ve Amerika Brezilya kambiyolarınm istikrarım temine matuf bir sermaye vücude getirileceği bildirilmektedir. Mekftikada Alman bayrağı yırtıldı Meksiko 26 (a a.) Shorinoco'da bir nümayişçi grupu gamalı haç taşıyan bir bayrağı yırtmıştır. Alman elçiliğinde hiçbir şey söylen miyorsa da, Alman elçısinin dostane bir teşebbüste bulunacağı tahmin ediliyor. Çürük domate8 ve yumurtaya tutuldular Sandiego «Kalifornia» 26 (a.a.) Vaşingtonun yıldönümü münasebetüe Alman Amerikan cemiyetinin tertib ettiği toplantıya .ştirak edenler çürük domates ve y ıırı ıurtaya tutulmuşlardır. Kilis (Hususî) Bu sene Çocuk Esirgeme Kurumunun şayani şükran mesaisile verdirilen temsiller ve temin edilen yardımlarla Kurban bayrammda 50 yoksul yavru sevindirilmiştir. Bu ku rum Kiliste zeytinyağı fabrikalarından temin ettiği 600 kilo zeytinyağını sat tıktan sonra daha birçok kimsesiz ve fakir yavrulara da yardım elini uzatacaktır. Yukandaki resim, giydirilen fakir yavrulan. bir arada gösteriyor. Kırklareli (Hususî) Geçen sene ni yapılan asfaltta birbirlerile yarış rek birçok kazalara sebebiyet veren cA tobüslerin bu durumlarım düzeltmek m zere Belediyemiz yerinde bir karar vermiştir: 1 Her sabah saat 7 ve 8 de İstanbull ve Edirneye birer otobüs kalkacaktır Bir saat ara ile kalkan otobüsler, bu suretle yarış etmek imkânmı bulamıya caklarmdan kazalann önü alınmış ola« caktır. 2 îstanbula yapılan seferlerde ön kısım sandalyeler 200, orta kısım 15Q arka kısım 125 kuruştur. Gönderdiğim resim, İlimizdeki oto büslerı durak yerinde gösteriyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: