6 Mart 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

6 Mart 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CTJMHURİYET 6 Mart 1939 Dün Istanbul muhteliti dünkü maçta Ankarayı 3 1 yendi Voleybol müsabakaları Beyoğlu Halkevi tarafmdan tertib edilen basketbol müsabakalarma dün devam edilmişür. Sen Mişel, Çelikkola, İtalyan lisesi, Al man lisesine galib gelmişerdir. Deniz isesi, Galatasarayı mağlub etmiştir. Voleybol müsabakaları ise: Haydarpaşa lisesi iki devreli oyundan sonra Galatasarayı mağlub etmiştir. Şampiyona Mühendis mektebile Haydarpaşa arasında olacaktır. Yapılan Fulbol Maçları 61 kiloda Bursadan Nadir Maltepeden Kemale dört ravundda sayı hesabile galib geldi. 61 kiloda Denizden Sermed gayri nizamî vuruşlan üzerine diskalifye edildiğinden Kuleliden §aban galib geldi. 66 kiloda Kuleliden Reşad Denizden Efdale dört ravundda sayı hesabile galib geldi. 66 kiloda Bursadan İhsan Maltepeden Yavuza üç ravundda sayı hesabile galib geldi. 72 kiloda Kuleliden Muzaffer Denizden Afife dört ravundda sayı hesabile galib geldi. 72 kiloda Maltepeden Haydar Bursadan Nihada dört ravundda sayı hesabile galib geldi. 79 kiloda Kuleliden Hayri Denizden Nedimi dördüncü ravundda abandone suretile yendi. 79 kiloda Bursadan Ahmed Maltepeden Kayayı ikinci ravundda abandont suretile yendi. İstanbul mıntakası tarafmdan tertib e pas alan Diran yerinde bir şüt çekti, top edilen Ankara İstanbul muhtelitleri a direğin kenanndan dışan gitti. Devrenin rasmdaki maçlarm ikincisi dün Taksim sonlanoa doğru istanbul takımı ikisi solstadyomunda büyiik bir kalabahk önün dan, biri sağdan üç korner attı ise de hiç birinden istifade edemedi. Birinci devde yapıldı. Bir gün evvel yapılan maçta 2 1 ga re 2 1 îstanbulun galibiyetile bitti. İkinci devre lib gelen Ankara takımınm dün yapacaAnkaralılar sahaya çıkarken takiinı ğ; mac bu itibarla büyük bir alâka uyandırmıştı. Talebe, asker ve cezalı oyuncu değistirmiş, müdafaadan Nuriyi, hücum lardan mahrum olan İstanbul muhteliti hatbndan da Haşimi taktmdan çıkarmısbu maçta en isabetli bir şekilde yapılraış lardı. İstanbul takımında hiç tadblât yapılmamıştı. b. Maça başlamadan evvel iki takım birRüzgân lehine alan İstanbul hetnen birlerine buket verdiler, ufak bir merasim hücuma geçti. Necdet çekingen harekeden sonra takımlar sahaya şu şekilde di tinden dolayı yüzde yüz bir fırsat daha kaçırdı. Akabinde yapılan biı hücumda zildıler. Ankara takımı: Necdet Ali Rîza, Boduıinin şütü dışan gitti. Nuri Keşfi, Hasan, Nusret Abdul, Şeref şahsî bir hücumla bütün müdaTamşvar takımınm dün Taksim stadmda yaptığı maçtan bir intıba Fikret, Gündüz, Haşim, Hamdi. faayı atlatan bir gayretten sonra beşinci İstanbul takımı: Mehmed Ali Lutfi, dakikada İstanbulun üçüncü golünü yapHüsnü, Musa, Angelidis, Yusuf Nec tı. Üstüste hücum fırsab bulan İstanbul det, Naci, Boduri, Seref, Diran. tabmı Nacinin şayanı hayret derecede Hakem: Ahmed Adem idi. kendisinde toplanan hücumlarda bütün Ankara takımı rüzgân lehine aldı, o sütleri dışan anyordu. İstanbul takunımn yuna İstanbul takımı süYatli bir hücum bariz hikimiyeti kaışısında Ankara takıla başladı. Ankara takımı, dcrhal topu mı biraz favüllü oynamağa başladı. Bu yakahyarak soldan bir hücum yaptı, ka arada Ankara kalesi civannda yapılan faleye atılan şütü Mehmed Ali tuttu. Rüz vül üzerine Musa güzel bir frikik çekti ise gârla beraber kurvetli hücumlaı yapan de Necdet bunu cidden meharetle tuttu. 3 1 vaziyete rağmen oyun güzel oluAnkaralılarm ikinci bir şütünü Mehmed yordu. Ankara talumının manen sarsılmaA'i gene yakaladı. Bu iki tehlikeli bücumu atlatan İstanbul takımı merkezden mış olması, istanbul takımınm gevşemeyaptığı bir hücumla Ankaıa kalesine ka mesi için güzel bir vesile ohnuştu. Oyun yavaş yavaş Ankara takımınm hâkimiyeti ' dar ındt. altma girmeğe başladı. Dün çok güzel Boduri mühim bir hrsat yakaladı ise de tereddüdü yüzündea topu kaleciye. oynayan Lutfi ve hatta müdafaa hattı oyunun birdenbire üzerlerine yükknmesi kaotırdı. Matbuat takımının dün yaptığı maçt&n bir enstantane: Fera kalesi önünde çetin bir mücadele İstanbul takımınm sık sık yaptığı hü doiayısile biı aralık müşkül vaziyette kalcumlardan birinde Boduri Musadan aidı dılar. Muavin hattı da dahil olduğu hal kanşık bir takımile yapb. . him bir farkla mağlub oldu. Nâmağiub h pası dokuzuncu dabkada nefis bir sol de topu bir türlü müdafaa hattından uzakBu takımda İngiliz, ÇekoSlovaL ismini taşıyan bizim arkadaşlar, yenilmilaşhramadılar. Bu sırada Gündüzün çekvurusla gole çevirdi. Yunan ve Rus tebaasından oyuncular da yeceklerine o kadar inanmışlardı ki, dün, tiği şüt dışan gitti. Hamdinin güzel bir İstanbul takımı rahat ve güzel bir oşütünü Mehmed Ali büyük bir meharet vardı. Her uğradığı yeıde üstüste maç rahat lahat mağlub edebilecekleri bir tayunla fcer hücuroda Ankara kalesine kayapmak mecburiyetind* kalan Romanya kımdan dört tane gol yiyince ayakları sue kesti. dar iniyordn. Dirandan gelen topu> Nech futbolcuların oyun esnasmda koşmak ya değdi. Her maçtan sonra her oyuncuİstanbul takunmm bocalaması fazla bile istemedikleri beüi oluyordu. det kafe önünde yakaladı ve telâşı yiiyu tenkid, futbolcuların çalıştnadıklannsürmedi. İstanbul hücum hattının çalışmazimden muhakkak bir sayı kacndı. İlk devretie İstanbul takımı rüzgân le dan, antrenemana gelmediklerinden şikâRüzgârın yardımile daha kolay hü ğa başlaması üzerine oyun tekrar Ankara hine almışb. Takım biraz yanhş tertib e yet eden spor muharrirleri, nihayet bunu cum yapan AnkaraMar Hamdmin mües kalesi üzerine yüklenmeğe başladı. Diran dildiği için hücum hattı bir türlü neüce a kendi nefislerinde de bilfiil tecrübe etmiş sir oyunile İstanbul kaJesini zorlamağa dan Necdete gelen top kuvvetli biı burun lamadı. Kırk beş dakika süren kuvvetli oldular. Bizim arkadaşlar, her maçı kavuruşile direği yalayarak dışan gitti. basladılar. bir tazyika rağmen oyun afır sıfaa be zandıktan sonra antrenemanı filân sermişOtuzuncu dakikada Bodurinin yaptığı rabere bittL lerdi. Dünkü mağlubiyeti bunda araınak On beşinci dakikada Hamdi topu orolü hakem ofsayd saydı. Üstüste aülan çok doğru olur. İkinci devre İstanbul tabmı daha iyi taladı. Hasim güzel bir kafa vtmışile Ankoroer, frikik ve şütlerden birçoğunu Nec oynamağa başladı. Nobarın merkez muMatbuat takımı, Şişli takmına karşı karanın golünü yaptı. det fevkalâde fedakârane hareketlerle ia hacim oynaması birçok fırsatlarm kaçma oynayan kadroyu taşryordu ve ilk devreyi Oyun berabere vaziyete girince, Ande etti. Devrenin sonlarına doğru kısa sına sebeb oldu. Rüzgâra rağmen İstan şiddetli esen rüzgâr altmda oynadı. Pekara takımında daha fazla bir caolılık bir zaman dolu yağdı. Top Ankara bul tabmı hâkimiyeti misafirlere verdi. rahlann, rüzgârclan da istifade ederek göze çarpıyordu. Hamdinin mükemmel müdafaası içinde iken oyun 31 îstanbul Bir aıalık üst üste dört komer oldu ve yaptıkları bir seri akın bir netice vermebir şütü direğe vurarak geri geldi. Bu akımınm galibiyetile bittL bunlann hiçbirinden istifade edilemedi. den atîatrldıktan sonra Sedad, oyunun ilk garib şüt Ankaranın muhakkak kaçan bir Bu maç, bir gün evvelki oyundan çok Devrenin ortalarında Bambino mükem golünü yapmağa muvaffak oldu. Fakat golüdür. Ankaıa takımı hâkim bir vazidaha zevkli ve güzel oldu. Zaman za mel bir şüt çekti, fakat müdafi büyük. bir Peralılar, ilk devrede biri penaltıdan olyette oyuna bir müddet devam etti. Buman iki taraf da güzel paslar yaptılar, fedakârlıkla bunu kurtardı. mak üzere iki gol atarak 2 l galib vazina rağmen îstanbul takımı daha düzgün mükemmel şütler attılar. Bilhassa iki taîstanbul takımınm gol yapamamasma yette sahadan çıktılar. ve bilhassa hesablı oynuyor. Gerileıden cımm kalecileri güzel oynadılar. Ankara Rumen kalecisinin de fevkalâde iyi oynaİkinci devrede rüzgârdan istifade editopu söken Şeref, hafif bir sürüşten sonakımından Necdet, Hasan, Haşkn, îstan ması sebeb oldu leceği ümid ediliyordu. Fakat bu ümid, ra Dirana pas verdi. Hemen beı hücumu bul takımından Lutfi, Hüsnü, Musa ve İkinci devre tamamen İstanbul tabmı boşuna çıktı. Peralılar, 2 gol daha yapmtehlikeli olan Diran kısa bir sürüşten sonBoduri çok iyi oynadılar. run hâkimiyeti altmda geçmesine rağmen ca gazeteciler takunımn mağlubiyeti tara harikulâde bir şütle yinninci dakikada hakkuk etmiş oldu. topu kalenin sol zaviyesinden içeri soktu. Tamşvar takımınm yaptığı oyun sıfır sıfıra bitti. Spor muharriri arkadaşlar, anistanbul takımı rüzgâra rağmen hâkim maç Matbuat takımı dün mağlub trenemana gelrrremenin, fazla gurura kabir vaziyete geçti. Boduriden pas alan oldu Ankarada yaptığı iki maçı da kaybepılmanın sporda neye mal olduğunu dün Şeref mükemmel bir şüt çekti, Necdet den Romanyanm Tamşvar takımı dün uMatbuat takımı dün Taksim stadyo nefislerinde tecrübe etmek suretile görplonjonla burm yakaladı. İki taraf da karzım seyaharrnm son maçını Şişli, Pera ku munda Pera takımile bir musabaka daha dükleri için badema faal sporculan rasılıklı sık sık hücum yapıyor. Şerefter. üblerinin İstanbul muhteliti namile çıkan yaptı ve bu karsılaşmada 41 gibi mühat rahat tenkid edebilirler. Yazan: VİKİ BAUM HAMDÎ VAROGLU Evelin'i, ytrksek bir irade ve bir kuvvet sahibi farzetmek kadar garib birşey olamazdı. Marian, onu, orada, ayakta dunıp, istifhamlı gözkrle etrafa bakmrrken bıraktı ve odadan çıktı. Az sonra, Drost'un şapkası ve pardesüsü elinde olduğu halde avdet etti. Onu çocuk giydirir grbi giydirdi. Gel, dedi, yürü, vaktimız kalmadı. Drost, ne söyledigini bilmeden: Çocuklar? daye sordu. Çocuklar iyi, sen jrörü. Başka bir kelime konuşmadılar. Otomobil hareket etti. Bir benzin tulırmbasının önünde durdular; tekrar hareket ettiler; Tempefhof tayyare meydamna geldiler. Drost: Ben bu adamlarla konuşamam, dedi. dedi. Paris tayyaresini idare eden Trump b«ninı çok samimî dostumdu. Paris hattmda ölen üçüncü pil«t o oldu. Her defasmda, insanın bir kolu, yahud bir bacagı kopuyormuş gibi oluyor. Hatta da»4a da fena. Drost, bu sözlerin teselli makammda söylendiğini anîar gibi oldu. Fakat pek manası yoktu. «Bir dost ölümü, diye düşündü, basit birşey. Fakat, insanın kendi karısı ölürse... Omnibüste yanyana oturduğu yabancı bir adamdan daha az tanıdığı kendi karreı...» Marian, tayyarenin ufak basamağını gösterdi v e binmesine yardım etti. Drost, > şimdi, ona tokat vurduğuna nedamet duyuyordu. Tayyare havalandı. Berlinm üstünde aydınhk bir toz vardj. Yukarıda güneş pmldryordu. Drost, kansmın vaziyetini taUile çalışıyordu. Demek ki Evelin ooun yanında mes'ud değildi. Onu sevmemişti. Başka birisini sevmişti. «Bunu bana niçin söyIemedi?» diye düşünüyordu. O dakikada büyük bir merbamet duyar g3bi oldu. İşinden hangi saatte dönse onu evde bulduğunu habrladı. Deroek ki yalan söylüyordu; sabır ve tahammül gösteriyor ve İstanbul kır koşusu birinciliği İstanbul kır koşusu birinciliği dün Şişli ile Tuğlaharmanları arasında 6000 metrelik mesafe olarak yapılmışür. Çok sıkı bir şekilde devam eden musabaka neticesinde Galatasaraydan Rıza Maksud 21.2.2. dakikada birinci, Demirspordan Hüseyin ikinci, Beşiktaştan Artin üçüncü olmuştur. Küçükler arasında yapılan 3000 metrelik koşuda Haydarpaşadan Abdullah Askerî liseler güreş 11.24.2 dakika ile birinci, ŞişHden Sümüsabakaları ren ikinci olmuşlardır. 6000 metrelik koşuda Galatasaray taEvvelki gün Maltepe spor salonunda kımı 11 puvanla birinciliği almışbr. mekteb müdürleri, muallimler, subaylar ve Kasımpaşa: 1 A. Hisar: 1 birçok meraklı talebe önünde güre§ müsaBirinciliğe terfi maksadile iki defa kar bakaları başladı. Hakemler: Saim, Yusuf şılaşması lâzım gelen bu iki takım geçen Aslan, Küçük Hüseyin ve RefiktL hafta hem Iik, hem de şild maçı için karTeknik netkekr: şılaşmışlardı. Geçen hafta yaptığı maçı 56 kiloda Kuleliden Fehmi, Maltepe1 1 kazanan Kasımpaşa, dün yaptığı i den Necdeti 1 dakikada tuşla yendL kinci karsılaşmada 1 1 berabere kal56 bloda Bursadan Halid, Deniz* mıştır. Kasıtnpaşanm bir galibiyeti oldu hükmen galib. ğu için ikmci küme şampiyonu olarak bi61 bloda Maltepeden Ahmed, Kulelirinci kümeye terfi etmiştir. den Esadı 8,10 dabkada tuşla g a l i . Kendi köşesinde devamlı bir faaliyet 61 kiloda Denizden Sungur Bursadan gösteren Kasımpaşa kulöbünü birinci li HaliK 6 3 dakikada tujla yendi. ke terfii dolayısile tebrik ederiz. 66 blod* Kuleliden Kemal, MaltepeB«ylerbe3n: 4 G. Gencler: 3 den Nezihi sayı hesabile yendL îkinci Iik takımlan arasında yapılan 66 kiloda Denizden Tank Bursadan şild maçmda Beylerbeyi, Galatagencleri Fayizi 4,5 dakikada yendi. 4 3 mağlub ederek tasfiyeye uğratmış72 bloda Kuleliden îhsan, Denizdea tır. Eremmeti 9 dakikada tuşla yendi. Askerî liselerimîzin boks 72 kiloda Bursadan Mustafa Malte* peden Ziyayi 10 dabkada toısla yendi. müsabakaları 79 kiloda Kuleliden Hasan MaltepeDeniz Harb Okulu ve lisesile, Kulelî, den Necdeti 3 dakikada rusU yendL Maltepe, Bursa liselerzimiin boks takrm79 bloda Denizdeo Necmi Bursadan lan arasmdaki müsabakalar dün Maltepe Ahmede 5 dakikada tusja galib. lisesinde başlamıştır. 87 kiloda Kulebden Osman Bursadan Tanınmış boksörlerimizden Seîâmfnin Mustafayı 1,15 dakikada yendi. orta hakemliğile yapılan bu müsabakala87 kiloda Maltepeden Abdurrahman, rm teknik neticeleri şunlardır: 51 kilodan Bursadan Ahmed Malte Denizden Caferi 4 dakikada tuşla yendi. peden Nureddini ikinci ravundda abanİstanbul mıntakasınm done ederek galib geldi. ziyafeti 51 kilodan Kuleliden Nihad Denizden îstanbul mıntakası tarafmdan AnkaraVecdiyi birinci ravundda abandone edeh sporcular şerefine dün akşam 100 kişirek yendi. lik bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette An53 kilodan Bursadan Burhan Deniz karalı ve İstanbuüu sporcular, mıntaka den Tayyarı birinci ravundda abandone erkânı, gazeteciler bultmmuş, geç vakta etti. kadar samimî bir hava içinde vakit geçı53 kilodan Kuleliden İhsan Maltepe rilmiştnr. den Sedadı ikinci ravundda abandone etGalatasaray, Selâniğe davet ti. edildi 57 bloda Kuleliden Sefik Maltepeden îbrahimi sayı besabile yendi. Selânikte «Selânik» isimli bir Yunaa 57 kilodan Bursadan Kenan Denizden kulübü, Galatasaray futbol takımını 9 ve Sadiye dört ravundda sayı hesabile galib 10 martta ili musabaka yapmak üzere geldL Selâniğe davet etmiştir. kanındaki beyaz küreyvat artıyordu. Fakat, bir başka tarafta, kendine mahsus bir hayatı vardı ki onu bütün kuvvetile hissedeıek yaşıyordu. Marian, ona hiç kimse mâni olamazdı, demişti. Evet, bir başka tarafta da, kendine mahsus bir ölümle ölmüştü, işte. Drost, ona, bundan dolayı gücenmiyordu. Sonra, Parise, hangi erkekle bolufmak için gitmiş olabileceğini düşündü. Bir adlî tahkikat yapar gibi, mantıkla ve sistemle arafbrryordu. Fakat, tanıdığı erkekler içinde, bu işe erverişli bir kişi bile bulamadı. Bir fikir, onu şiddetli ve vahşâ bir sevinc içinde bıraktı. Bunu, pencereden sabit nazarîarla dışanyı seyreden Marian'a derbal söyledi. Fakat, motörun gürültüsünden, sesini işittiremedi. Cebinden mürekkebli kalemini çıkardı. Defterinin bir saiıifesine şunu yazdı: «Erkek de ölmüş mü?» Marian, yazıyı okudu; başmı çevirdi, tekrar pencereden bakt, düşündü. Sonra, kalemi onun elinden aldı, yazmm altma şu cevabı yazdı: «Ben de senden fazla 6irşey bilmiyonım.» Marian'm, duz, rauntazam bir yazısı vardı ve ae garıbdir ki, bu yazıyı teşkil eden harflerden bir nevi teselli verici kuvvet intisaı ediyordu. Sanki, hududsuz bir felâket olmamtş gibiydL Drost, «insan gayrişeffaf bir maddeden mamuldür» diye düşünüyordu. Rupp kadm akhna geldi; sonra kocasınm gizli kapaklı işlerıni haber aldığı zaman, ter? den sırsıklam olan saçları akhna geldi. Kendi saçları da ıslaktı. Kendisi de gaflet içinde yaşamıştı. Saat üçe beş vardı. Kleron susmuştu. Evelin ölmüştü. Marian gelinciye kadar, | Drost, odamn içinde asağı yukan dolaş İtı. I Marian sapsanydı. Drost, Marian'm bu kadar sararacağmı hiç ummazdı. Başında beresi, sırtında mantosu vardı. Ona elini uzatmadı, yafnız omuzlannı tuttu: Hava serin, dedi, pardesünü giy. Drost onun yüzüne baktı. Marian ilâve etti: Arabam aşağida. Lufthansa ile konuştum. Bize bir tayyare hazırlamışlar. Pasaportunu yanma al. Hudodun öte tarafma gideceğiz. Drost, o dakikaya kadar, bütün bu hallerin rüyadan, yahud bir cinnet nöberinden ibaret olmasını temenni etmişti. HaFbuki, işte tamir kabul etmez hakikatle karşı karşıya idi. Marian'm elferini omuzlarından ayırdı: Pariste miydi? diye sordu. Kiminle beraberdi? Marian cevab vermedi. Yalnız, garib bir dikkatle onun yüzüne bakmakla iktifa etti. Drost: Sen de bunu bilryordun değil mi? diye devam etti. Anlaşmıştınız ha? Marian, omuzlannı kaldmr gibi bir hareket vaptı. Drost, onun dudaklarmda, hafif bir güliimseme bile sezdi. Birdenbire, kolu havaya kalku ve Marian'm yüzüoe indi. Marian, tokatı yedi; hiç sesini çıkarmadı, hiç lumüdamadı. Yalnız, saçlannı geriye atmakla ikb£a etti. Marian, bu işe niçin göz yumdun? Evelm'e hiç kimsenin mâni olması kabil değildi. , Marian: Hayır, hayır, merak etme, bana bırak. diye ona teskb etti ve bir dovar g»bı, onunla Lufthansa memurlan aıasma dı(dldi. Onlan tayyareye götüren pilot, kuru yüzlü, sükutî bir çocuktu. Asfaltlı meydandan geçerlerken: Sizi götüımeyi ben kendim îstedim, Uçuyorlardı. Tayyaıenin etrafını kaplıyan hava daha soluk ve daha az güneşH bir hal aldu Drost, zaman ve mesafe mefhumımu kaybetmişti. Esasen, mütemadiyen Evelin'i, onun müthiî manetmi, muammah tayyare kazasını düşönüyordu. Aşağıdab manzarayı seyredrjrof, daha o sabah pencerenin kindeki çiçeklere konan san kelebekleri haürlıyordu. Düşüncelerinin böyük bir bsmım Rupp davası bile işgal etti. Hele ba işin teferrüah içine öyie dalmışb ki, tayyare aşağrya tnmege başladığı zaman, Marian onun kolunu dürtüp, aşağryı işaret etmeğe mecbur oldu. MotBr susmuştu. Fakat, karaya ayak basbklan zaman Drostun kafası hâlâ uğulduyordu. Aşağısı, yukandan daha karanhkn. Odun dumanı ve toprak kokusile kanşık bir b r akşamı ortasmda idiler. IndikIeri tayyare karargâhı da bir tarlayı andınyordu. Orada bulunan iki kişi, yol" cu!an selâmladı. İkisi de Fransızdı. Yal' nız bir tanesi, kaba saba bir Alzas al«ı mancası konuşuyordu. Lârkau

Bu sayıdan diğer sayfalar: