24 Mart 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

24 Mart 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Mart 1939 CUMHURİYET ŞEHRiN İÇİNDEN Mahmud Saim Servet ve hisset Beynelmilel atlı müsabakalar Harb tehlikesinin akisleri «Tuhaftır hali âlem bilmiyen söyler, bilen söyler» Demokrasi, totaliter... Bunlar senin nene... Romanya buğdayları karnını mı doyuruyor? Tunusun gediğinden kesene kaç para giriyor? Memel'i diişüneceğine evieki çocuğu nun mamasını diişün! Neşriyat dolandırıcılığin İngilterenin en zengin iki dan suçlu adam hakkın adamının birbirine uymıyan tabiatleri da karar yarın bildirilecek Yazan: Salâtıaddin Göngör ekoSlovakyada kopan çıban başı, erbab operatör eline düş miyen müzmin bir yara gibi az dı. Harb tehlikesi, zehirli bir kan dalgas halinde, mikroblarım döke saça her tarafı dolaşıyor. Versay pergelile pek kabataslak çizılen orta Avrupa hududlarmın bugün bir yazarbozar tahtasından farkı kalmad Harb ilâhı (Mars) elinde borusu, bekliyor. Bu asrî İsrafil, «nefir» ini üfler üflemez, Okyanustan Akdenize kadar yetmiş iki millet, ayaklanacak... Ve işte o zaman... İtiraf etmeli ki, Avrupanın göğsünü çelik bir mengene içinde sıkan hâdiselerin birkaç gündenberi hepimiz azçok tesiri altmdayız. Trende, vapurda, tramvayda, otobüste, kahvede, kazinoda, evde, sokakta kojıuşulan mevzu bu: Harb olacak mı, olmıyacak mı?.. Ve şayed olursa, neticesi neye varacak? Dünyayı ihata eden bu büyük muam mayı çözebilmek, iki ihtimalden birinin tahahkuk etmesine bağlı!.. Şimdiki halde, kimse kat'î birşey söyliyemiyor: Harb olacak diyen de var, olmıyacak diyen de! Bir masa etrafında üç kişi gördünüz mü, ne konuştuklanna kulak kabartmağa hacet yok. Hemen anlayıvermeli: Ya Hitler'in perçimini okşuyorlar, ya Çemberlayn'ın şemsiyesini kanştırıyorlar! İngiliz, Fransıza demiş ki... Alaman, Romanyaya demiş ki... Kimin kime ne dediğinin farkında olsalar, insanm yüreği yanmıyacak.. Mahalle kahvelerinde stratejik mütalealar serdedenler arasında öyleleri vard:r ki, «al §u haritayı da bana Sıvasın yerini göster!» deseniz, apışır kalırlar. Fakat, kafalarmın hayalî haritası üzerinde; müthiş askerî plânlar çizerek milletleri biribirlerine kırdırmasını pek güzel bilirler. bir kazinoda, akıllı uslu bir a dam, gayet müspet bir bahis üzerinde konuşur gibi, etrafını alan arkadaşlarına müstakbel harbin kaç ay süreceğine dair kehanette bulunuyordu: Altı aya kadar herşey tamam... İki taraf, gırtlakgırtlağa gelmesin bir kere.. Ya harro, ya marro! Arkadaşı daha insaflı çıktı: Pehlivan güreşi mi bu yahu!.. dedi, yirmi beş, otuz, belki de kırk milyon kişi, cephelerde karşılaşacaklar! Bunla rm hepsini mezbahaya götürüp birer birer koyun gibi kesmeğe kalkışsan bir senede arkasmı alamazsm! Bana sorarsan, bu harb, en aşağı on sene sürecek! Ötekiler itiraz ettiler: Sürmez, altı ay, haydi haydi bir sene... Daha fazla sürmez! Ben sürer, diyorum. Biz de sürmez diyoruz. Bahse tutuşur musun? Tutuşurum. Nesine? Dörtbaşı mamur bir akşam yeme ğine... Şifahî mukavele, hemen oracıkta imzalandı. Bahsi ötekiler kaybederse; hepsi birer gece nöbetleşe arkadaşlarına ziyafet çekecekler. Bahse tekbaşına giren davayı kazanırsa, arkadaşlarını bir sofra etrafında toplayıp ağırlıyacak! Şu kerliferli adamların, daha ortada fol yok, yumurta yokken patlayıp patlamıyacağını kestirmek keramete muhtac olan bir harbin, şimdiden kaç sene süre ceğini hesablamalarına ve hele bunun için bahse tutuşmalarına ne dersiniz? Şair, pek boşuna lâf etmemiş: «Tuhaftır hâli âlem bilmiyen söyler, bilen söyler!» Mısraın asıl inceliği şurada: Bilmiyenlerin bilenlerden evvel söylemesi... Geçen gün, evden çıkıyorum. Köşebaşında, bakkalın çırağile karşılaştım. Baktım, arkamdan tırıs tırıs geliyor: Ne var?. Affedersiniz bayım.. Size birşey Dün, ^ i soracağım. Sor bakahm... Endişeli endişeli sordu: Ortalık pek kanşık diyorlar.. Ne dersiniz, harb olacak mı? Olmıyacak!.. Inanmadı: Ama Romanya hududunda büyük hazırlıklar varmış.. Baştan savma bir cevab verdim: Hazırlık varsa korkma!.. Harb, hazırlıktan yılar, hazırlık olan yere sokulmaz! Fakat o hâlâ yakamı bırakmıyordu: Birşey daha anlamak istiyorum.. Nedir?.. Gazetelerde okuyoruz. Damkırası devletleri.. Büyük damkırasılar... Bir de totultereler var. Ben bunları biribirine karıştırıyorum: Damkırasılar hangisi, totultereler hangisi? Gülmemek için kendimi jzor Jtuttum: Yahu.. dedim, demokrasi, totaTiter.. Bunlar, ne vazifen senin?.. Romanya buğdayları karnını mı doyuruyor?.. Tunusun gediğinden kesene kaç para giriyor?.. «Memel» i düşüneceğine, evdeki çocuğun mamasını düşün!.. Sözlerimden biraz alındı ama, neticede bana hak vermekten başka çare buamıyarak kekelemeğe başladı: Hayır.. Yani ben şey için sormuşum. Yoksa evet.. Dediğiniz gibidir o me sele... Diyerek uzaklaştı. Harb olacak mı, olmıyacak mı?.. Peki ama, bunu düşünecek biz değiliz i... En korkunc bir ihtimal olarak, umumî bir harb patladığını kabul etsek bile, 1 ile gelen düğün bayram.. derler. Çok şükredelim, ve en büyük millî nimet bilelim ki: Bugün başımızda, en çetin harb ve sulh imtihanlarından mu affer olarak çıkmış bir Millî Şefimiz var. On sekiz milyonun yerine, icab ettiği zaman, icab edenlerle o konuşacak. Biz, kendi işimize bakahm. îngilterenin en zengin iki insam varNeşriyat dolandıncılığından suçli dır ki, sırf kendi gayretlerile muazzam Mahmud Saim Altındağın meşhud su kanununa göre muhakemesi, son safhay, servetler biriktirmiş olmak bakımmdan hayatlan az çok birbirine benzediği gelmiştir. Dün akşamki celsede Müdde halde, gerek yaşayış tarzlan, gerek ahiumumilik şiddetli ceza istemiş, mevku lâklan birbirinin tamamen zıddıdır. olan suçlu, müdafaasmı yapmıştır. İstan Bunlardan biri Lord Nuffield'dir. bul Asliye Dördüncü ceza mahkemesi, Lordun babası bir muhasebeci idi. Ka kararını yarın sabah saat dokuz buçukta rısı ve oğlu ile beraber, Oksford mahalbildirecektir. lesinin mütevazi bir evinde otururdu. William, yani şimdiki Lord Nuffield, Müddeiumumî muavini Kemal, Mah mud Saim Altındağın yazıhane açmak bisiklet müsabakalarma girer ve yedek seyyar müvezzi arandığını ilân etmek su parçalar toplayıp imal ettiği bisiklet retile kendisine müracaat edenlerden Ni leri. saati 30 santime kiralardı. Bu sayede, birkaç sene zarfında 2000 İngiliz liyazinin yirmı iki lirasını dolandırdığın rası kadar para biriktirmiş ve bir düksabit gördüğü kaydile, ceza isteğini iler: kân açarak motosiklet yapmağa başlasürerken, şöyle söylemiştir: mıştı. Mahmud Saim Altındağ, bu yol1913 te vaptığı ilk arabadan bir sene da birçok kişinin müracaatini temin et zarfında dört vüz tane satan Wılliam, miş, kefalet akçesi diye paralar almış, ö bugün. ayni dükkânm yerindeki fabridemediği senedler vermiştir. İş bulmak, kasmda. senede 150 000 araba imal edipara kazanmak ümidile kendisine müra yor. Lord Nuffield'in buffünkü serveti bicaat edenler, hep fakir kimselerdir. Kendisinin suçu, ceza kanununun beş yüz ü zim paramızla 90,000.000 lira tahmin eçüncü maddesine uyar. Evvelce de bu gi diliyor. Deniz işlerinde ve babasmın kendisiMükâfat tevziinden bir intiba bi işlerden mahkum olması gözönünde ne bıraktığı bira fabrikası savesinde, tutularak, ahval ve harekâtmın birçok kiDün Sipahi Ocağında, geçen pazar nicilik okulunun ilk müdürlerinden süva. servetini beş sene zarfında, 18 milvon şiyi zarara sokmasından dolayı, cezasmın îngiliz lirasından 40 milyona çıkartan, günü yapılan atlı mâni müsabakalarının rilerin piri emekli albay Şeref tarafından şiddetlendirilmesi lâzımdır. buna rağmen, kansile beraber bir kır galiblerine mükâfatları verildi. Sipahi O tevzi edilmiştir. Büyük Millî Şef İsmet Bu mütaleaya karşı, «asrî telefon» ve evinde oturan ve İngilterenin en eli sıkı cağı bu münasebetle bir çay ziyafeti ter İnönünün eski yaveri Fikret Atlı da Birin «Fenerbahçe» gibi neşriyatile normal bir zengini şöhretini kazanan Ellerman'la tib etmiş, süvarilerimizi, kendi azalarını cıleri birer birer kupalarım almağa davet şekilde ilâncılık ve mecmuacılık ettiğini, ord Nuffield'in arasındaki fark, cö ve gazetecileri davet etmişti. etmiştir. Pazar günkü müsabakaların bi» otuz yıllık matbuat ve tiyatro hayatında, merdlik bahsindedir. Lord Nuffield. on Mükâfatlarm tevziinden evvel Sipahi rinci ve ikincilerine kupa, üçüncülerine açtığı yazıhanelerde daima yedi, sekiz enedenberi, içtimaî hizmetler için yüz Ocağı başkanı avukat Asım, kısa bir nu plâk verilmiştir. Mükâfatlar 10 kupa ile kişi çalıştıdığını söyleyen Mahmud Saim binlerle lira sarfetmiş. hastanesinde beş tuk irad etmiş, «Bütün dünya Türkü at 6 plâk idi. Altındağ, kefalet senedleri bahsinde şu üz tane celik ciğer ve îngiliz hükume üstünde kılıclı bir kahraman olarak tanı:ine, senede bin avcı tavyaresi yapacak Ekip, yarın gidiyor müdafhaada bulunmuştur: vüs'atte bir fabrika hediye etmiştir. mıştır. Çünkü o uzak şarktaki yuvasınAvrupa beynelmilel müsabakalarma Hukuku medeniyeden iskat edil Zevkleri gavet sade. yaşayışı mütevazi, dan bir ok gibi fırlamış, sel gibi garba memiş her vatandaşm akid ve imza, ka eli fevkalâde geniş bir insaniyet hâdi akmış, onun bu fırlayışını ve akışını al, iştirak edecek olan ekip yarın Nis'e münunu medeniye müstenid bir hakkıdır. midir. doru, kır ve yağız atınm rüzgâr kanadlı teveccihen şehrimizden hareket edecektir. Müddei Niyazinin iddiasmda hiçbir makoşma, atlama ve aşma kudreti temin et Ekip, kurmay albay Saim Önhonun riyakul cihet yoktur. Kendisine iş vadedilmiş miştir. Volga'da atmı sulamış, Karpatları setinde yüzbaşı Cevad Kula, Cevad Gürbir kolan çekmesile aşmış, Macar ovala kan, Eyüb Oncü ve Saim Polatkandan rında küheylân oynatmış, Tunayı mah mürekkebdir. Muallimleri Fransız yüzmuzunu atına dokunmakla geçmiş, Ko başısı M. Taton da beraberdir. Gidecek atlar şunlardır: Çulban, Gücsova alanında kurduğu ordugâhının muazzam sahra tavlasmda kişniyen atlarının lü, Akm, Yıldız, Şane, Akıncı, Unal, Hiç şüphe yok ki, İngiltere, ihtiyar sesi hasımlarına boyun iğdirmiştir.» de Avar, Rüzgâr, Ok, Kanad, Çakal. nzlarm en fazla bulunduğu memleketBunlardan yalnız Şane, Avar, Çulban miştir. ir. Büyük Britanyada, kocaya varamaBaşkan, «Aslan yürekli Türk yavrula geçen sene alınan yeni hayvanlardır! dian ihtiyarlıyan kızların sayısı iki milpondan fazladır. Bunlara Spinster der rına ve onların sayın kumandanı albay ğerleri geçen seneki ekipe dahil olanlarer. İntihab hakkma malik olduğu ka Saim Onhona hitab ederek yolunuz açık dır. lar, intihab edilmek hakkına da malik oLsun ve bütün muvaffakıyetler sızin olSüvarilerimiz, evvelâ Nis'te, sonra lUİunduklan için, memleketin umumî sun» temennisile sözlerini bitirmiştir. Romada müsabaka yapacaklar, Brükayatında mühim bir rol oynarlar. Mükâfat teuzii sel'e gitmiyerek mayısta İstanbula döneSpinster'lerin en büyük şikâyeti, devBu nutka süvari müfettişi Tümgeneral cekler ve Istanbulda iki hafta kadar kalletin kendilerine karşı adil davranma Hüseyin Hüsnü cevab verip teşekkür et dıktan sonra haziranda Bükreşe gidecekmasıdır. lerdir. İngilterede, muhtaç dul kadınlar, miş, müteakıben mükâfatlann, Süvari Bir Suçlu Mahmud Saim dünkü aşları ne olursa olsun, haftada on şilin muhakemede... ekaüd tahsisatı aldıklan halde, Spinsde verilmemiş değildir, senedinin vadesi er'ler, ihtiyarlıklannda tahsisat ala elmiş de parası ödenmemiş değildir. )ilmek için, haftalıklanndan bir şilin, Muhakememde dinlenen yedi şahidin i ki pens tekaüdiye vermeğe mecburdurfadelerine karşı da diyeceğim budur. Bi ar. Üstelik, 64 yaşma gelmeden bu airinci, ikinci ve üçüncü asliye ceza mah iatı vermekten imtina edecek olurlarsa, lemelerile Mahkemei Temyizin karar ütün haklannı kaybederler. Spinster'lerin, 125,000 azalı bir cenrlarına göre, senedli iddialann müracaal eti vardır. Bu cemiyet, ihtiyar kızlann yeri mehakimi hukukiyedir. Bu iddialarerfihi için, bütün İngilterede şiddetli da bulunanlar, dilerlerse hukuk mahkeıir faaliyet sarfeder. mesine gitsinler. Ben bu hususta ceza İhtiyar kızlardan başka, ihtiyar ve mahkemesinden beraet kararı beklerim!» ;enc kadmların da, kendilerine mahsus Suçlu, cumartesi günü, karardan önce yn ayrı kulübleri vardır. Buralarda mahkemeye ayrıca mufassal bir müda oplanırlar, hoşça vakit geçirmeğe çalıaaname vereceğini de ilâve etmiştir. ırlar. Asıl garibi. erkek kulüblerine hiç ir kadın aza kabul edilmed:ği halde, adm kulübleri, kapılarını erkeklere de çık bulundurmak suretile daha mük Atlı mâni müsabakalanna aid mükâfatlar dağıtılmadan önce m davranmaktadırlar! binici zabitlerimiz bir arada... Süvari ekipimiz yarın Nis'e hareket ediyor Geçen pazar yapılan atlı mâni müsabakalarının galiblerine dün Sipahi ocağmda mükâfatları verildi İhtiyar kızlar Ingilterede iki milyon ihtiyar bakire var! Darendede feci bir cinayet oldu Ankarada kar j Salâhaddin GÜNGÖR Bir adamı kafasını taşla ezerek öldürdüler Meb'us namzed listesi Topçu atışları Okul komutanlığı, atış günlerile dikkat edilecek hususatı bildiriyor Topçu Atış Mektebinin bulunduğu Metris çiftliği mıntakasında 20 martta başlayan hakikî top atışları salı ve cuma günleri yapı'mak üzere 10 hazirana kadar devam edecektir. Aynca, 4 mayıs:an itibaren 30 haziran tarihine kadar her pazartesi ve perşembe güneri de ayni arazi dahilinde atış yapılacaktır. 26 lisandan itibaren 18 mayıs tarihine kadar ayrıca çarşamba, pazartesi günleri de Yeşilköy ile Florya arasındaki boşluktan deniz hedefleri üzerine hakikî top atışları icra edilecektir. Atış günlerinde atış sahasma insan, hayvan ve merakib girmemesi, nöbetçilerin ihtarlanna ve verilen ijaretlere dikkat edilmesi, transit geçecek gemilerin haberdar edilmesi, atıştan gayrı günlerde atış arazisinde raslanacak patlamamış mermilere kat'iyyen el sürülmemesi ve yerlerinin hemen okula haber verilmesi için okul kumandanlığmdan alâkadarlara tebligat yapılmıştır. Cinayeti işliyen katiller Darende (Hususî) Burada arzualcilik yapan Şabuk köyünden Kel Ali isminde bir şahıs, atla köyüne giderken, ayni köy ahalisinden olup, Kel Aliye düşman olan Köse Mustafa oğlu Halid, Ali oğlu Mustafa, Mehmed oğlu Mustafa, İbrahim oğlu Mehmed ve muhtar Hasan oğlu Mustafa taraflarından öl dürülmüştür. Cinayet pek feci bir şekilde işlenmiştir. Kel Alinin düşmanları, yol üstünde pusu kurmuşlardır. Ali pusuya düşünce bindiği attan indirilmiş ve kafası taşla ezilerek öldürülmüş ve oraya gömülmüştür. Alinin atı, başıboş olarak şehre dönmüş, bunun üzerine tahkikata başlanmış, maktul gömüldüğü yerden çıkanlmış, katiller de yakalanmıştır. da söylenmektedir. Namzedlerî tespît salâhiyeti Genbaşkura aid olduğundan bu istişarelerin neticeleri hakkında rivayetlere ve tahminlere istinaden mütalea yürütülmesi de doğru görülmüyor. Yeni listeye göre, Malarya meb'usu Reisicumhur Inönü Ankaradan namzed gösterilmektedir. Halen meb'us bulu nanlardan bazılarının şimdikinden başka intihab dairelerinden namzed gösterile cekleri anlaşıhnaktadır. Evvelce de bil dirdiğim gibi azlıklardan gene namzedler tespit edilmiş, müstakillerin ve kachn meb'usların adedi de bir miktar artırîl Liste bugün ilân edilecek Namzed listesi Cumhuriyet Halk mıştır. Partisinin değişmez Başkanı Miliî Şef înönünün beyannamesile yarın akşam T0T0 \[\CA7N (bu akşam) vilâyetlere ve matbuata verileceği gibi radyoda da okunacaktır. Meb'us seçimi her tarafta pazar gü nü yapılacaktır. Bu vaziyete göre, listeye dahil olacaklar ve yahud liste hati cinde kalanlar hakkında yarınki (bugünkü) içtimadan evvel haber vermek mümkün değilse de intihabm son safhasınm başlamış olması, bu yoldaki rivayet ve tahminleri tabiatile artırmıştır. Halen meb'us olanlardan bir kısmının namzed gösterilmiyeceği muhakkaktır. Ankarada evvelki gün yeniden ve Istişare mahiyetindeki seçimlerde münteMart nüshasını mutepeyce kar yağmıştır. Yukarıki resim hibisanilere verilen namzed listelerinde lâka okuyunuz. yazılı şimdiki meb'uslardan bazılannın de kar esnasmda bir Ankara sokağım görüyorsunuz. intihab dairelerinde hiç rey almadıklan (Baştarafı l inci sahiiede) Parti Umumî Reis vekili Başvekil Refik Saydam, bugün öğleden evvel Partiye gelerek Genel Sekreter doktor Fikri Tuzerle birlikte meşgul olmuştur. Gece saat 20 den itibaren de Cumhur Reisi îsmet İnönünün nezdinde yapılan bir içtimada intihab işlerinin son safhalan tetkik edilmiş ve 28 vilâyette müntehibisanilerle yapılan istişarelerin neticeleri gözden geçirilmiştir. Yarmki (bugünkü) Umumî Riyaset Divamnda namzed listesinin kat'î şeklini alacağı anlaşılıyor. Foto Magazin

Bu sayıdan diğer sayfalar: