24 Mart 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

24 Mart 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Mart 193» CUMHURİYET Hakilcî I hikâyeler FAYDALI BıLGîLER | Denizlerde garib hayvanlar Denebılır ki, denizin içinde de yeryüzündeki kadar cins ve çeşidde nebat ve hayvan yaşamaktadır ve onlann ek sensi yeryüzündekilerden çok daha garib ve acaibdır. Meselâ denız yıldızları.. Bazan dalgaların kıyılarda kumlar üstüne attıklan deniz yıldızları ilk bakışta bir nebat hissmi verirse de hakikatte canlı birer havvandırlar. Vdcudleri ayni merkezde b rleşmiş beş parçadan mürekkebdir. O merkez, müşterek ağızarını ve midelerini teşkil eder. Bu ağız beş tane dişle mücehhezdir. Dişler sık olduğu için deniz yıldızlannm gıdaları olan istridye ve saire gıbi hayvanlan nasıl yuttuklarına hayret etmemek kabıl değildir. Bu sırn size anlatalım: Deniz yıldızı yolunun üstünde küçük bir sert kabuklu hayvana rasgeldi mi, beş kolunu birden avının üstüne doğru ka MCMlEkETLC*»C • |merakh Yalan kulesi Ekserisi Holandanın müstemlekesin den sayılan ve Asyanın cenubunda şarkî Hind adaları ismile anılanlardan Borneo adasında Dayaklar adını taşıyan büyük bir halk kütlesi vardır. Bunla rın ahlâkî esaslan gayet sağlam dır. Meselâ onlar arasında hırsızlık vakası pek nadir olur ve ekseriya çabuk meydana çıkar. Eşyası çalınan, gelip kabile reisıne şikâyette bulunduğu zaman reis, evvelâ bütün kabile halkmı toplar. Kendileri Kibriti icad eden adamın maceraları Dole Kollejinde büyük sınıflar talebesinden dört genc daima beraber gezerler, birlikte oynarlar ve derse çalışırlardı: Sarl Soriya, Jüdit Grevy, Friç Kammerer, Leon Grenşö. Friç bir Alman delikanlısıydı. Fransaya bilhassa lisan öğrenmeğe gelinişti. Bununla bera3er her derste hocalarm takririnı dikketle dinliyor, cdebî ve şiddetli alkışlarla tasvib olundu. Jüdit bu ilmî yükünü her an fazlalaştırmaya çalı işte cidden salâhiyet sahibi sayılırdı. Orşıyordu. man korucusunun oğlu olması dolayısile Grenşö'ye gelince, bu asıl ismi değildi. o havaliyi en ücra noktalarına kadar pek Fransızcada «hırçın» manasına gelen bu iyi tanıyor ve biliyordu. O zaman kampa kelime asıl ismi o!an Leon'a lâkab ola çıkmak moda olmadığı halde dört arkarak takılmıştı. Gayet zeki bakışları, kü daş bu şekilde gezintileri o zamana kadar çiik, fakat şişkin bir burnu, giilünc bir yü birçok defalar tekrar etmişlerdi. zü vardı. Herkese hizmet etmek, faydalı Şarl Soriya ile Friç Kammerer'in kimolmaktan büyük bir zevk duyardı. Lâkin, ya tatbikat dersini kaçırmamaları, onlar her defasında da şikâyet etmek ve ho lâboratuvarda iken de Jüdit Grevy ile murdanmaktan geri kalmazdı. Çünkü da Leon Grenşö'nün kamp kurma hususuna ima bedbindi. Hâdiseleri ve vak'alan da aid tertibat ve teferrüatla uğraşmaları taima ters tarafından görürdü. Arkadaşları karrür etti. işte bu yüzden ona Grenşö ismini vermişProfesörün muhtelif maddelerin birbilerdi. Leon'un bu bedbinliğine mukabil rile karıştırıldıktan sonra patlama kabi'iFriç çok sakin ve ayni zamanda içinden pa yetini kesbettiklerini göstermeğe aid olan zarlıklı, hulva kurucu bir gencti. Jüdit Gre tecrübe büyük bir muvaffakiyetle yapılvy ile Şarl Sonya konuşmasını ve fikir tea dı. Hoca potash klorat ile kükürdü bir katısini çok severier, ekseriyetle istikbale dair ba koyup karıştırdıktan sonra ona biraz ümidli projeler kurarlardı. JüditGrevy'nin kömür ilâve etmiş, bir değnekle bu mahkitablarda arayıp bulduğu güzel cümle lut üzerine dokunaraktan zaman zaman olerle nutuklar vermesine mukabi! Şarl radan patlama şeklinde sesler çıkarmışSoriya ilme ve fennî tecrübelere merak tı. Her patlama sesinde talebeler neş'elesarmıştı. Bilhassa kimya ile uğraşmak çok niyorlar ve memnuniyetle ellerini çırpıhoşuna gidıyordu. yorlardı. Friç bu tatbikat dersinden âdeO gün kollejde fazladan olarak husu ta mestolmuş gibi çıkmıştı. Şarl Soriya sî bir kimya tatbikatı dersi verilecekti. sade memnun olmakla kalmamış, derin Profesör, meraklı talebelere muhtelif bir düşünceye, dalmıştı. Hocanın yaptığı maddelerin birbirlerile karıştınlmalan ne bu tecrübenin pratik hayata tatbikı çareticesi patlama istidadı kesbetmelerini gös erini zihnen aramaya koyulmuştu. termek istiyordu. Leon Grenşö, Şarl Soriya'ya sordu: Sen de tecrübelerde bulunacaksın değil mi? Tabiî.. Hem de şimdiden büyük bir merak ve memnuniyet içerisindeyim. Friç Kammerer de söze kanştı: Ben de bulunmak istiyorum. Jüdit Grevy: Bana gelince, dedi. Ben bu güze! günde bir lâboratuvarın dört duvarı arasmda kapanıp kalmak istemiyorum. Ormanda güzel bir gezinti yapmak niyetindeyim. Ciğerlere kimyevî maddelerin boğucu kokuları yerine saf hava doldurmak, daha iyi değil mi? Leon Grenşö de şu tekerlemeyi yumurtladı: Jüdit'in hakkı var... Spor, spor.. Herşeyden evvel spor!... Jüdit tafsilât vermek ihtiyacını hissetti: îş sade gezinti ile kalmıyacak.. Güzel bir tasavvurum var.. Hepimizin birlikte gidip güzel bir gece geçirmemizi temin edecek bir yer de aramak niyetindeyim. Gece orada kalırsak, ertesi gün gü neş doğduğu andan itibaren ormandan istifade edebiliriz. O saatte tavşanların çayırlar arasında taklak atarak koşuştuklarını mükemmel surette seyredebiliriz. Jüdit'in bu fikri diğer üç arkadaş tarafından gayet büyük bir memnuniyet ve ÇOCUKLAR. İskocyada askerî musiki takımına mensub bir er büyük borusunu çaldığı vakit küçük yavrusunu onun ağzına oturtvuşturmıya başlar ve derhal midesini mağı âdet edinmiştir. Bu işe alışan mide ağzından dışan çıkanr. Bu mıde çok nimini de babasının nağmelerine tempo tutuyor. elâstikidir. Ağızdan geçecek kadar küçüldüğü halde dışan çıkınca da fevkaâde genişler, bir hamlede avı yutar ve hazmetmeğe başlar. îçini boşalttığı kabuklan çıkârıp atar. Sonra yeniden küçülür ve ağızdan tekrar içeri girer. Bu halleri istridye tarlalanna düştükleri zaman birçoklannı yalayıp yutmalanna sebeb olur. Onun için istridye yetişti renler deniz yıldızlarına müthiş bir düşman nazar.le bakarlar. Deniz yıldızlannm ayakları olmadığı halde karada gezebilmelerı de şaşılacak bir hâdisedir, değil mi? Halbuki ona aid sır da şudur: Deniz yıldızlannm vücudlerinin ortasında alt tarafta süngere benziyen bir parça vardır. Orası su ile doludur. Yıldız karaya çıkıp da hareket etmek istediği zaman oradaki suyu vücudünün beş parçasına gönderir. O, uzuvlar su ile şişerler ve harice taşarlar, bLrer kısacık ayak şekline girerler. Pariste en güzel sesli kuşlardan mürekkeb olarak açılan sergide bir Fransız yavrusu tatlı ve şakrak nağmeleri bakın, ne büyük bir hassasiyetle dinliyor. Büyüdüğü vakit bir musikişinas olaca£ı nıuhakkak! Bilmeceyi çözenler II Şarl Soriya ile Friç Kammerer kimya tecrübelerini dikkat ve ehemmiyetle takib ederlerken Jüdit Grevy ve Leon Grenşö de yakındaki ormanda vakitlerini boş geçirmemişler, dört arkadaşın kamp kurarak mükemmel eğlenebilecekleri yan vahşî mükemmel ağachkh bir yer bulmuşlardı. Orada aşağı yukan Amerıkadaki kırmızı derili yerlilerin hayatına benzer bir gün yaşanabilecekti. Jüdit Grevy kafile reisi seçilmişti. Av zamanı da gelmiş, Jüdit'in babası ona bir de av tezkeresi tedarik etmişti. Delikanlı onun için tüfeğini ve köpeğini de birlikte almayı ihmal etmemişti. Jüdit ormandaki en ücra yerleri bile biliyordu. Dört arkadaş pek az bir müddet sonra şehrin gürültüsünden tamamile uzaklaştılar ve derin bir sükunet içerisinde yol almaya koyuldular. Şarl Soriya ile Friç Kammerer çadırı ve erzakı taşıyorlardı. Leon da münavebe ile yorulanların yükünü almaya ve zaman zaman arkadaşlannm istirahat etmesini temine memur edilmişti. Evvelce kararlaştırılan plân mucibince dört arkadaş Dole'den cumartesi günü akşam üstü hareket etmişlerdi. Geceyi ormanda geçirecekler ve pazar sabahı tabiatin güzelliğinden kana kana istifade edeceklerdi. Jüdit, en önde gidiyor, köpeğinin zaman zaman hoplayıp sıçramasına, vakıt OYUNLAR Çift mi, tek mi? Serlevhaya bakıp da bu oyunu alelâ de «çıft mi, tek mi?» oyunu zannetmeyiniz. Bu, daha kanşık, fakat tatlı ve karşmızdakini şaşırtıcıdır. Meselâ, yedi bilya veya düçmeyi bir arkadaşımza veriniz. Bunlardan bır kısmmı çift olarak avcuna, bir kısmını da tek olarak diğer avcuna almasmı söyleyiniz. Sonra sağ elindekileri her hangi bir çift ve sol elindekileri her hangi b'r tek rakamla darbetmesini, fakat bu rakamlan size ifşa etmemesini, yalnız yekununu size bildirmesini r.ca ediniz. Bu yekundan siz sol elindeki (fakat dikkat edin, daima sol) bilya veya düğmelerin çift mi, tek mi olduğunu b leceğinizi söyleyiniz. Hayret etmevin, bu is basittir. Eğer yekun çiftse sol eldeki düğme veya bilya lar da çifttir, tekse tektir. Bu oyun sade karşı karsıya iki kişi ıle değil, birçok kisilerle de oynanabilir. Hepsine ayni talimat verild kten ve ayni ameliyat vapıldıktan sonra netice daima muvaffakivetle keşfedilir. Yalnız d kkat edilecek nokta şudur: Herkese mutlaka tek savılı bilya veya düğme dağıtmak şarttır. vakit de tavşanlar tarafından kazılmış çukurların önünde uzun uzun durup beklemesini kahkahalarla karşılıyordu. Onun arkasında Şarl Soriya ile Friç Kammerer biraz güçlükle ayaklarını sürüyorlar ve yükleri müskülâtla taşıyorlardı. Leon her ikisinin etrafında fınl fırıl dönüyor, arasıra: Yoruldunuz mu? Diye soruyordu. Bununla beraber «yoruldum!» cevabını verenin eşyasını o kadar sert bir tavır ve asık bir yüzle alıyordu ki paketinden bir müddet için kurtulmuş olan âdeta yükünden ayrıldığına pişman oluyordu. Friç bir aralık derinden nefes alarak: Sabaha kadar bu şekilde yürüyecek miyiz? Diye sordu. Jüdit bu suale derhal ş cevabla mukabele etti: İşte geldik.. Güneş batmadan çadınmızı kurmaya ve akşam yemeğin hazırlamaya da bol bol vaktimiz olacağın\ zannediyorum. Kamp kurulacak yer cidden çok iyi intihab edilmişti. Çadırın iplerini tutturmak için dört tarafta dayarukh ağaclar mevcuddu. Sonra da her ta raf derin ve ilâhî bir sükunet içerisinde idi Arkası gelecek defa Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fooğraf gönderenlerin resimlerini bas mıya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış olmakhğa delâlet etmez. Mükâfat ka zananlann ismi her aym ilk haftasında neşrolunan büyük listeye yazılır. Soldan sağa sıra ile: 1 Kadıköy Acıbadem caddesi 15 numarada Naile Ekim. 2 İstanbul Bozdoğankemeri Taşçı ar sokak 13 numarada Zeki. 3 Kadıköy Altıyol ağzı Karadut sokak 12 numarada Şehriban. 4 Cağaloğlu Himayeietfal sokağı 7 numarada Celâsin. 5 Erzurum Hasankale hat bakıcısı Şakirin oğlu Taceddin. 6 Sıvas orta okul 300 îsmet Urcan. 7 Sanyer Türbe sokağı 3 numarada Aziz Tannsever. 8 İstanbul birinci ilk okul 484 Fahiman. 9 Konya demiryolu müfreze ku mandanı oğlu Raşid Alpan. 10 İsparta orta okul F. Günay. 11 Gebze Eşrefbey ilk okulu 51 Sezai. 12 Yozgad jandarma okulu iaşe zabiti oğlu Zeki Aybar. 13 Cide ilk okul Kemal Eker. 14 Ortaköy 39 uncu ilk okul 47 Bürhaneddin. 15 Beyazıd Mithatpaşa caddesi Küçükmeydan sokağı 3 numarada Sabahat. 16 Anamur icra memuru Kemal oğlu Tufan Çelik. 17 Eyüb Topçular Altunizadebağı 2 numarada Mazhar Hiçşaşmaz. 18 Usküdar orta okul 684 Alâeddin Savaş. ne nasihatler eder ve eşyanın getırilip muayyen bir yere bırakılmasını söyler. Çok defa eşya ertesi gün reisin işaret ettiğl mahalle bıralnlır. Bırakılmadığı takdirde, reis, iküıci bir toplantı yapar. Bu sefer eşyası çalınan açar ağzını yumar gözünü... înkisara başlar. Malımı getirmediği takdirde gözü kör olsun, sürüm sürüm sürünsün, ilâh... gıbi şeyler söyler. Reis gene muayyen bir yer tarif eder, eşyanın oraya bırakılmasını emreder. Çok defa bu ikinci toplantı daha müessir olur, inkisardan korkan harsız, getirip eşyayı muayyen mahalle bırakır. Şayed gene bırakmazsa üçüncü bir toplantı yapılır. Herkes bu içtimaa birer dal getırerek iştirak etmek mecburiyetindedir. O dallardan bir tyalan kulesi cTancong Bula» vücude getirilir. Eşvası çalman yüksek bir yere çıkıp inkisar lannı tekrar eder ve üç defa yalan kulesinin üzerine tükürür. Herkes de onlan taklid eder. o kuleye artık kimse •'lişemez, kövün yüz karası olarak senelerordd ı kelır. Çocuk portreleri Küçük Berk Hinçal YAZISIZ HİKÂYE f Kazaklar Bugün ekseri kıs2k m ı o r t a Asyada yaŞ f s"*^\ şıyan Kazaklann as len Türk oldukları hiç şüphe götürmez bir hakikattir. İlk Türkler, memleke tini, yer.ni, yurdunu terkedip de Step 'erde macera peşıne koşmaya atılan ara bu ismi verir " lerdi. Zaman zaman bu şekilde vatanlarından aynlan insanların b:r kısmı gıdip Po lonya ve Kafkas hududlannda yerleştiler. Çalıskan bır köylü olmaya gayret ettiler. Fakat reisleri Hatman'ların sulh zamamnda hiçbir hâkımiyetini tanımıyorlar, onlann emri altına ancak harb olduğu zaman giriyorlardı. 16 ncı asırda Rus Çarlığına çok hizmet ettiler. Siberyanm alınmasma onlar sebeb oldular. Şimdi Türkistan ve havalisinde keçeden yapılmış «yurd» dedikleri cadırlarda oturuvorlar ve kısmen göcebe hayatı yaşıyorlar. Erkekler atmacala'"la veya silâhla yapılan avlar peşinde koşarlar, süvarilıkte meharet kazanmava çalışırlar. Aile islerine aid mesgulivet lerle kadmlar uğraşırlar. Memleketierinin iklimi çok serttir. Kışm sıfırdan a=ağı 40 derece soğuk olur, vazın da hararet 50 dereceye kadar çıkar, buna rp§men Kazaklar vatanlarmı sevmekten bir an geri kalmazlar ve oralan terketmeği akıllanna bile getirmezler. Mart ayı bulmacası Yukanki resimde karga tilkıye: Burada bır ördekle bir tavşan var, diyor, bakalım onları bulabilecek misin? Siz de tılkı ile beraber araym. Bulduğunuz takdirde şekillermi renkli bir kalemle çızip bize gönderin. Bu bılmeceyi doğru çözenlerden birinciye beş lira, ikinciye 2 lıra, üçüncüye bir lira takdim olunacak ve diğer yüz kişiye muhtelif hediyeler verılecektir. Cevablann mart sonuna kadar «Cumhuriyet Çocuk sahifesi> adresine gelmiş bulunması lâ zımdır. Aksi takdirde sahiblen mükâfat kazanamazlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: