3 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

3 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 3 Nisan 1939 Bir dostumun nişanlılan Yazan: Umran Nazif Nihayet evlendiler Şimdi hikâyesini anlatacağım dostum la beraber bir vakitler iki seneye yakm siz ve kendi halinde olanile de yaşaya Clark Gable ile Carole oda komşuluğu ettim. Yani onunla bir mazdım. Nihayet; aradan epeyce bir likte ayni evde iki sene pansiyoner ya müddet geçtikten sonra hemşirem evime Lombrad'ın izdivac şadık. Aklımda kaldığma göre o zaman gelerek: merasimi yapıldı lax bir fabrikada ressam veyahud desi Kardeşim... dedi. Tam senin istedinatör olarak çalışıyordu. Fakat bu onun ğin gibi bir kızla tanıstım. Neş'eli... zeasıl mesleği değildi. Hâdisat belki de ki... konuşması yerinde genc bir kız... ömrünce düşünmediği bu işe onu sev Ayni zamanda ciddî ve namuslu. ketmişti. Kardesimin bir arkadaşınm görümceYatak odalanmız karşı karşıya idi. Sa si imiş. İstanbulda bir Fransız lisesinde bahlan birbirimizi görmeden dışarı çık okuyormuş. Tatil münasebetile buraya mazdık. Bazan o, banyonun ittisalindeki gelmiş. Onunla da nişanlandık. Fakat aodamm kapısmdan şakaklan ağarmış zizim bu en berbadı idi. Belki beni bir mütebessim yüzünü gösterir ve bazan çok hususlarda mes'ud edebiliyordu. Faben daireye gitmek üzere evden çıkar kat ben onu asla. Onun tasavvur ettiği. ken onun ön taraftaki odasmın daima havalinde yaşattığı hayatı ben bütün ömaralık duran kapısından iceri uzanarak rümce ona veremivecpktim. O beni bu Merhaba dostum... Tıraş mı olu hayata kavuşmak için bir vasıta biliyorCarole Lombard ve Clark Gable yorsun? Veya: du. Fakat ben asla bir âlet olmak niye Bonjur Beyim... Saat dokuza geli tinde değildim. Holivud'dan telgrafla bildiriliyor: yor. Hâlâ mı yatıyorsunuz? diye sorar Bana göre insan bütün hayatınca kaSade burada değil, bütün dünyada udım. rısının karjrisleri için calısamaz dostum zun zamandanberi alâka ile takib edilVe o, mavi battaniyeye serili yatağı Ben bir süt makinesi olama7dım... nm üzerine yüzükoyun yatmış olduğu Dördüncü ile mi? dedin. îste bu müt mekte olan bir aşk macerası nihayet bir halde ve yastığın üzerinde duran bir ro hiş. Ailem nihavet izdivacda guya çı izdivacla neticelendi. Biliyorsunuz k* Amanın açık sahifelerine bakaraktan ga karttığım müşkülâtlan gözönünde tuta merikan filimlerinin tanınmış jönprömiyet sakin cevab veı*irdi: rak bana bu işi kendi kendime vapmamı yesi Clark Gable ile William Povveü'in Günlerden birgün hastalanarak daire tavsiye ettiler. Ben tanışıp... beğenip ev eski karısı sinema yaldızlanndan Carole ye gidememiş, eve gelen hükumet dok lenecektim. Lombard, uzun zamandanberi sevişiyortoru bir hafta kadar istirahatime lüzum Ve nihayet îstanbulda bu tanışma ve lardı. Hemen evlenmeleri mümkün degöstermişti. Mevsim kıştı. Fakat buna beeenme de oldu dostum. ğildi. Çünkü Carole Lombard'ın serbest rağmen yollar, bahçeler ve parklar gü Garib bir tesadüf bu işi temin etti. Ba olmasma mukabil Clark, henüz eski kaneşle dolu ve dışansı sıhhatte olan in hardı. Camlıcada Altunizadede oturan rısı Madam Rhea'dan ayrılmamıştı. İki sanlann neş'elerile calkalanıyordu. asker bir arkadaşımı ziyaretten dönü artistin yekdiğerine son derece merbut Ben yattığım yerden pencereye bakı yordum. Üsküdara gitmek üzere Camyor, yolun öbür tarafmdaki apartıman lıcadan gelecek tramvavlan bpkliyor bulunduğunu pek iyi bilen Madam Rhea lann, evlerin daraca ve balkonlarındaki dum. Tramvay geldi. Ve durdu. Kapılan kocasınm kendisinden yakayı kurtarabilinsanlan görih'ordum. Elimdeki kitabı açıldı. Binmek için teşebbüs ettim. Fa mesi için her fedakârlığı yapacağını tahyatağımm kenanna bırakarak dışanda kat birkaç yolcunun inmek üzere olduk min ettiği cihetle, talâka muvafakat için ki âlemi düşünmeğe başladım. arını görerek bekledim. Onlar inince 300 bin dolar gibi muazzam bir para Bu düsünce ve arzularla dısanya ba tekrar arabaya binmek istedim. Lâkin tazminatı istiyordu. O yüzden iş aylarca karken oda kapımm aralanıp dostumun bu sefer de siyah göğüslüklü, beyaz ya uzadı ve Clark, bir skandala maruz kalher zamanki mütebessim yüzünün uzan kalı genc bir kızın basamaklarda durup mamak için, sevgilisile birlikte alenî sudığını gördüm. Ve derhal: çerideki arkadasma birşeyler söylemek rette hiç bir yerde görünemiyordu. Buyursunlar! dedim. e olduğunu gördüm. Ve o tam sözlerini Nihayet beş aşağı on yukan, Madam O daha fazla gülerek: bitirip yere inince tramvay hareket etti. Maşallah... dedi. Ayağa kalkmışsı Ve bittabi ben tTamvayın arkasmdan ba Rhea ile pazarlık uyduruldu ve mahkeme, talâk kararını verdi. Clark Gable nız... kakaldım. Ne yapayım beyim... Bunaldım ar Kızarak başımı beni burada daha bir ile Carole Lombard da martın yirmi dotık. müddet kalmağa mecbur eden kıza çe kuzuncu günü, Birleşik Devletlerin A.ri Seni böyle güneşli bir pazar günün virdim. Bu sansm, ufacıcık yeşil gözlü zona eyaleti dahilindeki Kingman kapade evde aylnız bırakmak istemedim. U genc bir kızdı. Benim vaziyetimi görün basınm kilisesinde evlendiler. Nikâhı, kizan karyolana... Ben de bir sandalye a ce yaptıklanndan utanmış gibi hafifçe lisenin papası Kenneth Engle kıydı ve lıp yanına geleceğim. ızardı. Ve yere baktı. Bir müddet böy bu merasimde, izdivac şahidlerinden L/aşBen dediğini yaptım. O da bir sandal ece durduk. Sonra başmı kaldırarak yaka hiç kimse bulunmadı. Onlar da Kin?ye alıp karşıma oturdu. aşça: Başucumda sevgililerimin resımlerile Pardon... diyip yanımdan uzaklastı. man lisesinin levazım memuru Hovvard süslenmiş ufak masadaki açık sigara pa Arkasmdan köşeyi dönünceye kadar Cate ile papasın kansı Madam Engle ketinden bir sigara alıp yaktıktan sonra: baktım. Tam köşeyi çevrilirken gözleri idi. Demek... dedi. Sen beni şimdiye ka nin beni aradığmı hissettim. Carole Lombard gri bir tayyör, Clark dar Kiç sevmemiş... hayattari... tab'îaV Beyim onunla tam üç mevslm... Baha Gable de lâciverd bir elbise giymişti. Yetan... kadından zevk almamış tamamen .. yazı ve sonbahan yaşadık. Evvelâ hemaddî bir insan sanıyordun? Bilâkis' dos men aramizda bir nisan y'aDtık. "." J A İ J ' ni gelin güvey, izdivac merasimini mütum... Bilâkis... Ben hayatı.. tabiati ve Fakat buraya hareketimden bir ay ev teakıb, derhal otomobille Neveda daginsanlan herkesten fazla severim. Fa eldi. Bir sonbahar sabahı erkenden bu lan kenarmdaki Boulder City'ye hareket kat ne için mi böyle yapayalnız yaşıyo uştuk. Sehri arkamızda bırakarak tabi ettiler ve o günü orada başbaşa geçirdirum?... Bu basit... belki artık hayatımın tle basbaşa kalmak üzere saatlerce vü ler. Uzun ve heyecanlı bir sevişme devnihayetine kadar da böyle yaşayacağım. rüdük. Kavgusuz çocuklar gibi dolastık resinden sonra ancak on sekiz saatlik bir Evet, belki ölünceye kadar... Çünkü azi an sonra ikindive doğru şehre döndük. balayı seyahatini müteakıb ertesi gün zim... Biz mes'ud olabilmek için sevgili Bir aralık yolumuz sinemalann önüne tekrar Holivud'a döndüler. lerimizden neler bekleriz? Ve onlar bi düştü. Bunlardan birinde günlerdir met+ Eddie Cantor'un vaktile Fransada ze neler verebiliyorlar?. hini isittisimiz bir ask filminin ovnandı çevrilmiş olan filimlerden «Mioche» un Sözlerinin burasında ayağa kalktı. Ve Şmı gördük. Ve derhal ?irdik îkinoi ma bir ingilizce versionunu vücude getirecedolaşarak devam etti: inenin başlamasma daha on beş dakika İşte en mühim nokta... Sizin en sü vardı. Bir kanapeye oturup her zamanki ği haberi üzerine bu kordelânm senaryonepe ve en uyuşuk olarak tanıdığınız bir gibi hayatımızdan... müstakbel evimiz sunu yazmış olan Fransız muharriri Aerkeğin veya (maddî adam), (iş adamı) den ve sundan bundan konusmaSa bas merikah komiğin kendisinden henüz böydiye anılan bir insamn sevgilisinden ne adık. Eh o zaman daha serde genclik le bir müsaade almadığını beyan etmiş ler beklediğini, hiç düşündünüz mü? de var. Biliyor musun her genc adam tir. Ben tam dört kere nişanlandım. kendine göre biraz şairdir. Bazısı bu ask TAT Son günlerde Berlinde vücude ge Ne diyorsun? Dört kere mi nişan iirini içinden duyar, bazısı da bunu bir tirilmekte olan «Otomobil idare eden kalandm? diyerek yatağımda doğruldum. kâğıdm üzerine yazmak cesaretini gösdm» filmi Lilian Harvey'le Willy Fri O, bir sigara yaktıktan sonra sözüne erir. tsch'in birlikte çevirdikleri on üçüncü fiSğır ağır devam etti: İşte ben bu cesareti gösterenlerden limdir. Kordelânın rejisini Paul Martin Acele etme... dedi. Hepsini anlata dim. cağım. Evet tam dört kere nişanlandım. Cebimde sevgilim îçin vazdıgım şiir idare etmektedir. Bunlardan üçile tanışmadan mutavassıt erle dolu güzel ve zarif bir defterim lar marifetile görüp nişanlandım. Birin vardı. Bir aralık çocukca bir sevdaya ka meltem onun siyah ipekli robunun etekcisi orta halli bir ailenin bir kızı idi. pıldım. Ve şapkamı paltomu çıkardık lerini kaldırıverdi. Ve ben o zaman ne Pardon; şunu evvelâ söylemelivdim ki an sonra cebimdeki defteri şapkamm ü görsem beğenirsin birader? benim şansımdan mıdır nedir? Nişanlı zerine koyarak sigara içmek üzere sev İçindeki siyah dantelli kombinezonularımın hepsi de güzel kızlardı. mden müsaade istevip dışarı çıktım nun robundan uzun gelen kısmı üç yeOnunla ancak üç ay kadar nişanlı kal Bütün maksadım. gayem... sevgilimin o rinden içeriye doğru kıvrılmış ve beya/ dık. Bana karsı çok iyi davranıyordu. defteri kanstırmasmı görmekti. Onun cengelli i^nelerle tutturulmustu. Hem Fakat nikâha doğru bazı huysuz ve asabî benimle olan alâkasını h^setmelivdim de büyük tngiliz cencelli i&nelerile... hareketlerinin şahidi oldum. Ve bir gün Fakat azizim ne gezer?... Bir an bile be Bir anda ondan nefret ettim. beni evimde ziyaret eden eski bir arka nim askımla dolu olan rWte>rimi kan=tır Ve iste o zamandan bu zamana kadar daşım beni inkisara ugratacak bir itimak arzusunu duvmadı. Acaba bu def hep böyle yalmz va<=arım. rafta bulundu. Basitti. Havatta ve birçok erde ne vardı? Sevgilim buna kim için * ** romanlarda görüldüğü gibi bu kızla daha ve ne vazmıstı? bile demedi. çok evvelden o tanışmış ve mektubla' Yanma asık bir suratla döndüm. O ve Dışarda hava büsbütün kararmış, amıştı. Ve bu aşkın delillerini cebinde ta ni baslayan filmi hevpranla seyrediyor partıman ve ev daracalanndaki insanlar şıyordu. görünmez olmuşlardı. Yerimden zorla du. Ve ben bittabi azabla... Bittabi derhal aynldık. Bu ilk inkisa Sinemadan cıkınca hava daha karar doğrularak: nmdır. tkinci nisanı anamm arzusile iki madiŞmdan iT>rka do&ru vürüdük. Ben Fakat dostum... dedim. O zamanlar sene sonra yaptım. Pek kat'î sövlivemi vazdan kalma bu sicak günde bir hayli sen çok müskülpesend imişsin. Şimdi de yeceğim amma. çünkü bu i<Ier r>ek belü erlemistim. Mendilimle yüzümü siler bövle mi düşünüyorsun? olmaz... Bunun mazisinde belki bövle ken parkın kapısmdaki temiz bir sucu tki ellerini kalçasına götürerek kahbir aşk macerası yoktu. Fakat bu da çok dükkânını göstererek: kaha ile güldü. Ve: saftı. Ben çok susadım. Suradan bir ga Ne münasebet beyim... Ne münaseFazla saflık kadmda hiç cekilmivor... zoz veyayud birer su içelim... dedim. Ve bet!... dedi. Bu anlattıklanm on sekiz on Düsün bir kere, o gün nisan oluvor. Ar az sonra ilâve ettim: dokuz yaslarmdaki saf bir gencin aşk hâkadaşlarım gelmiş.. MUlet e*lenivor. Eh Fakat çok da terliyim... tıralandır... Şimdi nasıl mı düşünüyoBen ondan: insan biraz da ister ki evleneceği kadm rum dediniz?... Şimdi herşeyi... hayatı... misafirlerini. dostlannı ağırlavabilsin... Aman sevgilim... Cocuk musun? mevcud olan, var olabilen saadetleri, her Lüzumunda birkaç arkadaşınm karşısm Terli terli hic su içilir mi?... demesini şeyi herşeyi öğrendim. Öğrendim amma beklyordum. Fakat ne münasebet... O o iş de işten geçti. da konusabilsin... O zavallıva dikkat ettim. Bütün bu ralarda bile de&ildi. Yavaşça: Bir kere hâlâ ayni fikirdeyim desem, mes'ud günümüzü sofada yanan yeni ver Sen istersen iç... diye mınldandık buna siz inanır mısmız?... Saniyen ben nik cekilmiş sivah bir odun sobasını üf an sonra çantasınm bevaz kemik sapile yalan söylemek istemem... lemekle secirdi. Nihavet onu bir aralık »ynavaraktan parkm duvarları dibinde yalnız buluD bir köseve çektim. Ve: bir sürü çocu&a ufak film parcalan gos Yoksa günmün boş saatlerinde karşı Kızım dedim. Çağır hizmetçiyi de eren sevvar bir sinemacmm bulunduğu sma geçip büyük bir zevkle çalıştığım bu işi yapsın. Bugün böyle çalışmanm vere doğru yürümeğe basladı. Dur... portrelerin kimlere aid olduğunu bilmidur... daha mühimmi var. Daha mühim yor musunuz?... sırası değil. Kızardı, bozardı ve terledi. Ne peki ve mi... Az sonra parka girdik. Tam deniz Ah evet.. evet!... Onlann portrelerini ya ne de hayır divebiliyordu. Anlıyor kıyısındaki sıral"dan birine oturmus yapıyorum... Ve işte yegâne zevkim... Umran Nazif sun değil mi? Hah şöyle... Bu kadar ses konuşuyorduk. O sırada ânî çıkan bir HALK O P E R E T İ Bu akşam (9) da ZOZO DALMAS Macar baleti ( Ç AR D A Ş) Müzik Kalman ERTUĞRUL S A D İ TEK TİYATROSU Bu gece Şehzadebaşı TURAN tiyatrosunda DEHRİ EFENDİ Vodvil 3 perde VAGONLI KOOK RADVO akşamki program J Türkiye Radyodıfuzyon DALGA ÜZUNLUĞU 1639 m. 183 T. A. Q. 19,74 m. 15195 T. A. P 31,70 m. 9465 Postaları Kcs. 120 Kw. Kcs. 20 Kw. Kcs. 20 Kw. 12,30 Program. 12,35 Türk müziği Pl. 13 Memleket saat âyarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 13,15 14 Müzik (Karışık program Pl.) 18,30 Program, 18,35 Müzik (Cazband Pl.) 19,00 Konuşma (Doktorun saati) 19,15 îTürk müziği (Halk türkuleri Sadi Yaver Ataman). 19,30 Türk müziği (Karışık program) Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Hamdi Tokay, Basri Üfler. 20,00 Ajans, meteoroloji haberlerl, ziraat borsası (flat) 20,15 Türk müziği (Tuna edebiyat gecesi). Orijinal Tuna ve Rumeli turküleri. A Mukaddeme. B Şiir. C Müzik. Tak dim ve idare eden: Mes'ud Cemil. Ankara radyosu küme heyeti (Koro) 21,00 Memleket saat âyarı. 21,00 Konuşma. 21,15 Esham, tahvilât, kambiyo nukud borsası (fiat) 21,25 Neş'eli plâklar R. 21,30 Folklor Ha111 Bedi Yönetgen. 21,45 Müzik (Oda müziği Oboist: Wuntsoh, Oboist Orhan Barlas) (Kor Angle: Eftal Günşray) Beethoven Mozart'ın Don Juan düosü üzerine Varyasyonlar. 22,00 Müzik (Küçük orkestraŞef: Necib Aşkın). 23,00 Müzik (Cazband Pl.) 23,45 24 Son ajans haberleri ve yarınki program. SOFYA: 19,50 Şan konsri. 22,00 Senfonik konser. 20,20 Senfonik konser. LONDRA (342 877): 17,05 Orkestra konseri. 20,05 Eğlenceli konser (Alford, Lehar ve sair bestekârların eserleri). 22,05 Troubadour (Verdi'nin operası). 24,30 Dans musikisi. PARIS (Radio): 18,30 Piyano konseri. 21,05 Orkestra konseri (Plerne, Rolland ve sair bestekârların eserleri). PARİS (P.T.T.): 7,10 Orkestra konseri (Beethoven, Debussy ve sair bestekârların eserleri). 8,30 Orkestra ve cello konseri. 20,35 Oda musikisi. 22,05 Piyano konseri (Şopen ve Liszt'In eserteri). 22,35 Hafif musiki 23,05 Oda musikisi (Bach, Gallazzi ve sair bestekârların eserleri). i4,05 Hafif musiki. STRASSBURG: 8,30 Orkestra ve Çello konseri. 9,35 Konser (Brahms'ın eserlerl). 1,35 Hafif musiki. !4,50 Dans musikisi. BÜKREŞ: 9,20 Şan konseri. :0,20 Piyano Çello konseri. 1,10 Orkestra konseri (Franck, Handel ve Bach'ın eserleri). Bugü n Bu Akın Akın Balkın IVereye Gittîğini Neye Soruyorsunuz ? RAMON NOVARRO MYRNA ŞIK sinemasında ŞEYHİN ASK T ü RKÇ E Nişanlanmazdan evvel ... L O l U N Hâdiseler yapan eseri başladı Mr. MOTTO'NÜN V E M İ N İ Fransızca SözlU filminde iekrar şehrimize gellyor. Pek yakında S A R A Y Sinemasında Intihabımza yol gösterecek olan ve JOHN BOLES ve DORIS NOLAN Fransızca sözlu filmini görönüz. SONUNCU BALAYI tarafından yaratılan L SOMER Çarşamba akşamı SİNEM ASINDA Bisikletten düşen çocuk Şişli Çankaya apartımanında oturan 6~yaşm<3a Viktör bisikletle Zincirlikuya gifmekte iken düşmüş, yüzünden ve oîund^n^afalarrmıştır. Viktor tedavi dilmek üzere Şişli hastanesine kaldn'imıştır. ANNABELLA TYRONE POVER LORETTA Y O U N G 100.000 Figüran Muazzam Sahneler Yakalanan hırsız Beyoğlunda Araboğlu sokağmda 17 numarada Naciyenin evinden bazı eşyalar alınmıştır. Vâki müracaat üzerine haekete geçen zabıta, suçlu olarak Halil smindeki hırsızı yakalamış, eşyalan isirdad etmiştir. Hırsız Adliyeye veilmiştir. ÖLÜM Askerî Temyiz mahkemesi azasmdan emseddin, diş tabibi Vahdetî Turun baalan mülga Harbiye Nezareti Erkânı Harbiyei Umumiye dairesi mümeyyizliğinden mütekaid (Aziz Bey) Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün 3/ /1939 pazartesi günü saat on bir buçuka Süleymaniyede Kirazlımescid karşımdaki hanesinden kaldırılıp Fatih camiinde namazı kılındıktan sonra Merezefendideki aile kabristanma defnoluacaktır. Mevlâ rahmet eylesin. ^* •** •?* Eski gümrük mütekaidinmden ve Delizbank memurlarmdan Bayan Muhteem ve Perihan Kunterin pederleri Hüslü Kunter kalb sektesinden vefat etmiş;ir. Cenazesi 3 nisan pazartesi günü Yourtçu karakolu karşısmdaki evinden kaldınlarak (saat 11 de) Kadıköy Osmanağa camisinde öğle namazı kılındıkan sonra Karacaahmed mezarlığma efnedilecektir. •I* *P *«* iPEK'te MELEK'te Pek y a k ı n d a TUrkçe Sözlü Sinemanın hakikî bir mucizesidir. Fransızca SözlU Merhum Mehmed Halis Paşa kerimea « emekli binbaşı Adil ve tüccardan Ah(tıed Halim Arunun valideleri salihati isvandan Fatma Hadiye Aru, kısa bir astalığı müteakıb rahmeti rahmana kaAişmuştur. Merhumun cenazesi bugîö* aat 11 buçukta Şişli İnkılâb müzesi axasındaki Refikbey apartımanmdan kalırılarak Feriköy camiinde namazı kılınıktan sonra Feriköyündeki aile kabrisanma defnedilecektir. Allah rahmet etin. BU AKŞAM S A K A R Y A Sinemasında ıpiyatlarda Olimpiyatlarda Bayrağımızı Şeref Direğine çektiren kıymetli YAŞy YAŞAR'ımızı da görüp alkışhyacağınız O L İ M P İ Y A T II ReJi : LENi RiFENTAL OLİMPİYAT GENCLERÎ Büyük bir gala müsameresi ile başlıyor. Bobs Eskrim Voleyboll Basketboll Futboll • Güreş Deniz Sporları Deniz yarışian At yarışları ve daha bir çok alâkalı spor birinciliklerı. Bugün sou matinesine kadar OLiMPiYAD GENCLERİ' nin Kamp hayatlarını ihtiva eden bu tilmi mutlaka görünüz. S T A D İ L Â H L A R I ( OHmpİyat I)

Bu sayıdan diğer sayfalar: