3 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

3 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Nisan 1939 CUMHURİYET Tarihten yapraklar Bursada meyva iştihsali artıyor Adanada yüzme havuzu yapılıyor Alınan fennî tedbirler Burada fennî esaslara Izmirde, ihracat mallanmızın başında gelen göre müsabakalar bu artışlara baslıca âmil palamutu temizliyen bir makine yapıldı icra edilecek olma^tadır Osmanlı tarihinin bu meşhur «senedi ittifak» ı, Adana (Hususî) Atatürk parkmda Bursa (Hususî) Bursanm meshur bir meyva memleketi olması, bilhassa uzun müddettenberi belediyece yaptı Incilde bahsedilen «Yuda busesi» nden farksızdır! Alemdarın ittifak senedi » Yazan: KADİRCAN KAFLl Bir Türk işçisin n imal ettiği otomatik makine Rivayete göre Üçüncü Selim, Üçüncii Mustafanın sulbundan ana karnma düştüğü zaman tatihinin ne olacağı merak edilmiştir. Müneccimbaşı hemen yıldızla rın o sırada bunlundukları vaziyeti tayin etmiş; ayni zamanda saatin milini de uğurlu bir rakam gösterecek şekilde çevirmiş... Ondan sonra Üçüncü Mustafanın kulağma: Doğacak şehzadeniz cihangir olacak!.. Demiştir. Yıldızlara pek inanan, her iş için «eşref saat» beklemeyi prensip tutan padişah, bu kehanete fanan ettiği gibi halk arasına da yaymaktan geri kalma mıştır. O kadar ki Üçüncü Selim bile kendisinin cihangir olacagını sanmıştır. Padişah olduğu zaman devletin hali berbaddı; fakat buna rağmen, etrafındaki dalkavuklann her fırsatta ona kendisinin cihangir olacağını söylemelerinden hoşlanmıştı. Halbuki, cihangir olmak şöyle dursun, on dokuz senelik bir tecrübeye rağmen Yeniçeriler tarafuıdan tahtmdan indirilip sarayın bir odasına kapatılmasınm bile önüne geçememişti. Yalnız; «Nizamı cedid» ordusuunn tohumunu atmış oLması Osmanb Imparatorluğu için bir kazanc sayılabilir. Tuna boylarında bahadırlık, zenginlik ve nüfuzile pek meşhur olan Alemdar Mustafa Paşa, İstanbula geldiği zaman, Üçüncü Selimi sarayın bir tarafmda ve kanlar içinde, ölü bulmuştu. Onu Üçüncü Mustafanın adamlan öldürmüşlerdi. Diğer ve tek şehzade Mahmudu da, öldürecekleri sırada, Cevriye adında bir kadm, hücum edenlerin gözlerine mangal külü savurmak suretile bacadan dama kaçırabilmişti. Mustafa Paşa onu padişah yaptı, kendisi de Sadrıazam oldu. Bu hâdiselerin geçtiği 1808 senesinde Osmanlı İmparatorluğunun hali gerçekten acınacak bir hal gösteriyordu. Yeni ve genc padişah İkinci Mahmud ölümün eşiğinden altın taht üstüne çıkmıştı; fakat elinde padişahlığın o meşhur ve sonsuz, murakabesiz iktidan yoktu. Onun temsil ettiği devlet de ayni vaziyette bulunuyordu: Rumeli ve Anadoludaki vilâyetlerle sancaklann en mühimleri «âyan ve hanedan» denilen bir takım mütegallibenin ellerinde, ayrı ayn birer devlet halinde idare ediliyordu. Bunlann en meşhurları, Manisada Kara Osman zade Ömer, Yozgad civarmda Çapanoğlu Süleyman, Rumelide Serezli İsmail, Bilecik taraflarında Kalyoncu Mustafa, Şilede Ahmed Ağa idi. damlarm birkaç kişile, bir vali veya bey ibi, gelmekten çekineceklerini bildiğin den her birini beş on bin askerle birlikte ıekledığini yazdı. Anadolu valisi Kadı Abdurrahman Paşaya yazdığı mektubda > fikirler vardı: u «İstanbula gelişimi tebrik için gönderi;n mektuba teşekkür ederim. Siz devletin üyük ve hamiyetli vezirlerindensiniz. Sultan Mustafa Rumeli ve Anadolu âyamı ürkütmüş, gücendirmiştir. Halbuki imdiki Padişahımız Sultan Mahmud me;k gibidir ve tıpkı Üçüncü Selime ben :er. Rusya, Franca ve diğer büyük dev:tler memleketimize göz koymuşlardır. Bu tehlıkeye karşı birleşmek lâzımdır. :Nizamı cedid» dağıldığı sırada o taraflara gitmiş oldukları muhakkak olan taimli askerlerden birkaç bin kişi toplayııiz. Ben düşmanı korkutmak üzere sefere ;ideceğim, siz de burada bulununuz.» Bu mektubun altında Hicrî 1223 tarivardır. Kadı Abdurrahman Paşanın emrindebeş altı bin asker Üsküdara geldi; Çaıanoğlu ve Kara Osmanzadenin de gel ikleri görüldü. Kalyoncu Mustafa beş ıın askerle Alemdann Çırpıcı çayırındaki ırdugâhma ulaştı. Davudpaşadaki çadır!ara yerleşen Serezli İsmail Beyin ku mandasında on iki bin seçme asker vardı. Meclis kuruldu ve Alemdar Mustafa aşa maksadını bir nutukla anlattı. Bu utuktaki en mühim fikir şuydu: «Bizler anasıl ocaklıyız; Yeniçeri ocahakkında taassubumuz dergârdır. Üüncü Selim Nizamı cedidi çıkarınca hoş jörmedik. Fakat düşman karşısında hep mağlub olmamızm sebebi talimli askerimizin bulunmayışı olduğunu anlayınca merhum Padişaha hak verdik. Herşeyden :wel talimli asker yetiştirmek, Padişahın emirlerini tanımak, haksızlık etmemek, lin ve devlet işlerinde elele vermek lâ :ımdır. Bunun için bir «ittifak senedi» ımzalıyalım.» Bu nutuk alkışlandı. Bir sened yazıldı. Bunun ana şartlan şunlardı: «Padişahın hayatını muhafaza edece;iz ve emirlerini yapacağız. Devlet askeri r azacağız ve bunun aleyhinde bulunan!an hain bilerek idam edeceğiz. Vergileri yi toplayıp iyi muhafazasına çahşacağız. "•adişahm mutlak vekili olan sadrıazam ıir haksızlık yaparsa hep beraber davacı ılacağız. Bu senede imzalannı koyanlar lirbirlerine kefil olacaklardı. Bir ihtilâl ;ıkarsa hepimiz İstanbula gelip asayişi eyliyeceğiz. Adalete ve şeriate aykırı işler ve halka zulüm yapmıyacağız.» Senedin sonunda şu manada bir not Bulnar padişahı dinlemiyorlar; Sadnardı: azamın emirlerini tanımıyorlar; devlete «Bu şartların hep devamı için yeni vergi vermiyorlar, vediklerini de bir borc iadrıazam ve şeyhülislâmlar da işe başladeğil, ihsan telâkki ediyorlardı. Ruslarla harb yapıldığı sırada Kalyoncu Musta madan önce buna riayet edeceklerine dair faya bir ferman gönderildiği, askerile bir ıltını imza edeceklerdir.» Altında yirmi beş tane imza okunuyor. likte muharebeye gitmesi emrolunduğu Alemdar şöyle imza etmiştir: «Elmütehalde bu adam fermanı getirenleri kovmuş, yazanlara küfürler savurmuş, yerin ahhidi bimafihi Mustafa Sadrıazam» Di;erlerinden bir kismmın imzalaruıın üs den kımıldanmamıştı. :ünde «ben de taahhüd edenlerdenim» Bunda azçok hakları vardı. Çünkü bu adamlar askerle birlikte yerlerinden ayrı manasına olarak «ve ene minelmüteahhilınca orası hemen sarayın veya sadnaza din» denilmektedir. Gelenlerin çoğu, çekindiklerinden, îs mın gözdelerine veriliyor, kendileri de asi ilân ediliyorlardı. Çok zaman da büyük :anbula girmemişlerdi. Ancak şehrin dıvaidler ve büyük hürmetle İstanbula geti şarısındaki bağ ve bahçelerde Sadrıazarildikten sonra bir gün ansızın ya sarayın ma verilen ziyafetlere geliyorlar ve bu kapı arahğında, ya siyaset çeşmesi dibın sayede görüşmek mümkün oluyordu. Bazı kimseler böyle bir senedin hükümde başlan uçuruluyor, yahud yağlı iple darın istiklâline yakışmıyacağmı söyledi boğduruluyorlardu Merkezdeki devlet adamlan eyaletlerdeki nüfuzlu derebey ler. Sultan Mahmud onlara hak veriyorlerine söz geçiremedikleri gibi eyalet âya du. Fakat imza etmekten başka çare göremedi. İlk fırsatta bozacaktı. nı da ötekilere güvenemiyorlardı. Rumeliden gelen asker bir perşembe Alemdar Mustafa Paşa Sadrıazam olduğu zaman etrafındaki bazı akıllı adam ünü Kâğıdhane deresinin iki tarafındaki lara danışıyordu. Bu sayede imparatorlu çayırlarda ve yamaçlarda saf saf toplan ğun büyük derdini sezmişti. Herşeyden dı; Padişah bir kayıkla Çağlayan köş önce devletin eyaletlerdeki vali ve beylere küne geldi. Kodamanlara samur kürkler itimad telkin etmesini lüzumlu buldu. O giydırildi, mücevher ve altmlı hançeıler zamana kadar ehemmiyetsiz adamlara bi verildi. Padişah Sirozlu îsmail Beye: Pek güzel askerin var; Hak tealâ le ehemmiyekiz işler için fermanlar yazılırdı. Alemdar bir gün Rumeli şivesile: düşmana galib eyliye! Dedi. A be, padişahm fermanı helvac Sonra herkes kendi yerine gitti. kâğıdı mı ki bu kadar müptezel ediyorsu Alemdar büyük bir iş yaptığını, a rtık nuz, bir küçük kâğıdm üzerine, şöyle yap devletin sarsılmıyacağını, zaferden zafe diyo çızıktırıver! Demişti. Verdiği sözü tutuyor; lü re gidileceğini sanıyordu. Halbuki çok geçmeden o kadar yalnız kaldı ki hiç ol zumsuz ve keyfî idamlar yapmıyordu. Ağırbaşh ve İstanbul hükumetinin dö mazsa şerefini kurtarabilmek için baru mahzenini ateşlemeğe, kendisini saraı nek karakterinden iğrenmiş olanlar A Yenicerilerle birlikte ölmeğe mecbur ol lemdara hayran kalmdşardı. siyasî ve idarî hava, yeni Sadrıazama pek müsaid du. Ona ne Padişahtan, ne de başka yer di: Alemdar bu fırsau kaçırmadı. Dağıl den yardım gelmişti. Çünkü Osmanl mak tehlikesinde olan imparatorluğuı tarihinin bu meşhur «senedi ittifak» İn parçalannı kaynaşturmak için nüfuzl cilde bahsedilen meşhur «Yuda buse kimseleri İstanbula çağırmayı, onlarla bi si» nden farksızdı. Kadircan KAFLl «ittifak senedi» yapmayı düşündü. Bu a yetiştirdiği meyvalarm cins itibarile rılmakta olan büyük yüzme havuzu int>ek nefis ve mütenevvi bulunması, vi şaatı sona ermiş sayüabilir. Parkın garlâyette ziraatin bu şubesini daha ve bine düşen ve eskiden kalma tuğla harrimli bir hale getirmek yolurda esa^j manları çukurlarma yakın olan bu hatedbirler almmasmı icab ettirmektedir. vuzun eb'adı 50 metre uzunluk, 22 metGerçi alınan tedbiripr ve tertibler var re genişlik ve kademe kademe derinleşmek üzere 4,5 metre derinliktir. dır amma kâfi değildir. Fennî şekilde yapılan bu havuza 10 met"\ Jâvetin 250 bin hektara baliğ olan re irtifadan atlamak da mümkün olabi mahsul veren toprakları, 394 bin hektar leceği hesab edildiği için kademele^ teşkil eden ormanlarile daha yüz bin göre 1, 5 ve 10 metre irtifalarda üç tane lerce hektarlık meyva ve sebze bahce atlama kulesi mevcuddur. eri. çayırları, zeytinlikleri ve basları Bu büyük havuzun hem su sporu, hem ı ılduğuna göre, bunlar arasında miktar de yazın serinleme mevzuu olarak kuîibarıle en az yekun tutan meyva bahlanılacağma göre etrafma modern tesi '• ^eleridir. Lâkin kevfiyet itibarile dieer satı ve istirahat vasıtaları da kurula mahsullerden çok daha kıymetli ve vecaktır. Belediyemiz bu maksadla, bey imli sahalar olan bu mevva bahçelerinelmilel şöhreti haiz mimar ve mühenin bugünkü istihsal sekilleri hem o ka; dis Vıotti Vilı'yi şehrimize davet etm ş ar salim ve hem de ihtiyaca kâfi ve mumaıleyhin, mahallinde yapacağı; eğildir. Ayrıca satış ve ihrac. ambalâj tetkıkat neticesi hazırlıyacağı proieleri aziyetleri ise pek iptidaidir. Meyva is derhal tatbik etmeğe karar vermiştir. ;ihsalâtmı artırırken buna muvazi olaNihayet bir ay zarfında bitirilecek o•ak cinslerin ıslahı, satış, sevkiyat ve lan bu tesisatın duş ve soyunma yerleri, Otomatik palamut temizleme makinesi faaliyet halinde mbalâj işlerinin de düzene konması lokanta ve kazino, kır kahvesi ye dans İzmir (Hususî) İktısad Vekâleti yıl Almanya bizden 668,270, Amerika mutlaka lâzımdır. pMinden ibaret olacağı öğrenilmiştir. 937 senesinde ekilen 330,512 hektar Bundan maada, Belediyemiz, havuzun standarda tâbi maddelerden palamutun 104,241, İngiltere 134.507 lirahk palaububatın temin ettiği servetle ayni se şimaline düşen sahanm da lunapark temiz olarak ihracatına büyük bir ehem mut ithal etmiştir. içinde istihsal olunan meyvalarımı haline getirilmesine esas itibarile karar miyet vermek te ve palamut ihracatçılanGeçen yıl umum palamut ihracatımız :m getirdiği para arasmda şüphesiz kat'î verdiğinden, gelen mimar ve mühendi nı palamutları temizletme ameliyesinin 1,274,861 lira tutmuştur. Bir yıl evvelki ıir mukaseye yapmağa imkân yoktur. sin buna aid avan proieleri, en geç bir fennî bir şekilde yapılmasını temine teş ihracat 1,165,828 liralıktı. 'akat takribî olarak hububat ekilen ye aya kadar bitirmesini de şart koşulmuş vik etmektedir. İzmir hmamndan yapdan ihracat • nisbetle pek az olan meyva bahçele tur. e Palamut ihracahnın murakabesine dair rinin getirdiği para arasmda büyük fark 938 yılı îzmir limanı ihracatının 57 Yaz mevsiminde, hayatî bir ihtiyac nizamnamede palamut tırnaklaruıda azavardır. Binaenaleyh Bursa bir hububat milyon küsur bin lira olduğunu evvelce halinde bulunan böyle modern tesisler! mî bulunacak taş, toz, toprak nispeti tumerkezi olmaktan ziyade hakikî bir bildirmiştim. Şehrimiz Ticaret Odası 938 le Adanamız, artık bunaltıcı sıcaklar tarı yüzde altı olarak gösterilmiştir. meyva istihsal memleketi olursa daha yılmda bütün Ege mıntakasından yapılan dan şikâyet etmekten kurtulmuş olacakŞımdiki halde el ve kalbur vasUasile :ok kazanır. Yalnız 937 yılmda üzüm isihracatı tespit etmiştir. Yapılan istatistiğc tır ki bundan dolayı Belediyemizi neve savurma suretile yapılan temizleme a;ihsalâtı (5,860,000) tonu bulmuştur ki, kadar takdir ve tebrik etsek azdır. göre, geçen yıl Ege mıntakasından yapııu rakam Bursanın ayni zamanda mümeliyesi bu nispeti güçlükle temin etmeklan ihracat 498,584,146 kilo ve 60 milAdana hava limanı :emmel bir bağcılık mmtakası olduğutedir. Halbuki, Vekâlet, nispeti daha yon 940,611 lira tutmuştur. m da anlatmaya kâfidir. Kaldı ki, diğer Devlet Havayollan idaresi, bir iki yıl aşağıya indirmek istemekte ve bunu ticameyvalarm her cinsi de bol bol istihsal danberi şehrimizde tesisi için uğraştığı rî bir zaruret olarak ileri sürmektedir. Bu miktar geçen yıllar ihracahnın çok •lunduğuna nazaran Bursa, kozacılık hava limanı işini son safhaya getirmiş fevkindedir. Bir sene evvelki Ege mıntaPalamutu tırnaktan temizleme ameiı;ibi meyvacılıkla dahi mühim bir ser bulunmaktadır. Şehrin garbinde ve tükası ihracatı 57/81 milyondu. Görülüyesinin fennî bir şeküde yapılması için tün fabrikasının biraz ilerisindeki Hi et elde etmesin... yor ki arada üç milyondan fazla bir fark tüccarlara birçok tavsiyeler yapılmışt'.r. 934 senesinde (70,233 armud ağacm podrom yanmdaki geniş sahada başarılrdır. mış olan bu tesisat meyamnda telsiz is Resmî bir mecburiyete mahal kalmadan va an 858,050 kilo mahsul alan Bursa, 937 Kaput bezi narkı kaldtrılınca tasyonu ve teşkilât bürolanm ihtiva e bu tavsiyelerin tutulması gözönünde bu yılmda 79,965 ağacdan 798,200 kilo ar decek binalar cidden zarif ve gözalıcı bir lundurulmaktadır. İktısad Vekâletinin ilân edilen bir kamud almıştır ki, bundan çıkaracağımız haldedir. Meydanın tesviyesine ve fennî Sehrimiz ihracatçılarından bir firma. ; rarile kaput bezi ve pamuk iplikleri üzeetice, meyva ağaclarının artmasına şekle sokulması işine de hararetle deTürk işçilerine bir otomatik palamut a \ r i n d e k i narkm kaldırlması ve haricden •ağmen idrak edilen mahşulün azalmak yam olunmaktadır. yırma makinesi yaptırmı? ve bu makine ' pamuk ipliği ithalinin serbest bırakılması :a olmasıdır. Meselâ, elma da bövledir. Hava hatlanmızm inkişafını temin 134 te 82,019 ağac elmadan 1,772,700 ki maksadile hazırlanan 4 yıllık plâna gö nin denemesı İktısad Vekâleti İzmir İh ' üzerine İzmir piyasasında ötedenberi şio mahsul alındığı halde 937 senesinde re, mevcud Ankara İstanbul hattma racat kontrolörlüğünün huzurile yapıl kâyet edilen buhran ve muvazaalı satış V37iyetı ortadan kalkmsştır. 19,225 ağacdan 1,416,800 kilo elma alın ilâvesi takarrür eden îstanbul İzmir ve mıştır. mıştır. Yani ağac sayısı arttığı halde Ankara Adana hava hatlanmızın iş Evvelce ihtikâr ka^dile saklh bulunduMakine tırnak palamutları elevasyon mahsul eskisinden çok daha azalmıştır. letmeye açılmaları için önümüzdeki ni ve kalburlama esasına göre temizlecnckte rulan kaput bezleri fazla miktarda piyaŞeftaliye gelince; 934 senesinde san ayı içinde bütün eksiklerin tamam dir. Yapılan deneme muvaffakiyetle ne saya çıkarılmaca ve gizliden gizliye yükJ35.585 ağacdan 1,240.380 kilo şeftali a lanmış bulunması lâzım gelmeiktedir. ticelenmiştir. Bu suretle saatte iki ton na sek tutulan fiatlar dü«meğe baslamıstır. mmıştır. 937 yılmda ise 276,000 ağacdan Bu yıl açılacak bu hatlardan sonra, ö turel tırnak zahmetsızce ve süratle temızTüccarlar, harice külliyetli miktarda !,703,600 kilo mahsul ahnmıştır ki, bu nümüzdeki sene Adana Diyarbakır hatlenmektedir. Temizlemede, temiz tırnak, Dam»k İDİiği siparıslerinde bulunmuslar meyvamızda görülen artışa sebeb, son tmın açılması için de icab eden hazır ; ince tırnak, talaş, kendinden hasıl olma dir. İtha'ât ba«!avınca fiatların düşeceği yıllarda yapılan fennî mücadele ve a lıklara şimd den başlanmıştır. toz, toprak, taş ayrılrnaktadır. Bir tona tahmin edilmektedir. ğac bakımı olduğu muhakkaktır. Yoksullara yardım giden masraf 100 kuruştur ki, elle yapıA'âkadar makamlar İktisad VekâletiBursanm meşhur kestaneleri; 935 yıİlk okul himaye heyetleri, son günlan temizleme ameliyesine giden masrafm nin i^teği üzerine, son piyasa vaziyetiri nnda 76,732 ağacdan 1,433.100 kilo mah lerde şehrimizde büyük bir faaliyet gössul vermiştir. 937 yılmda ise 77,240 ağac termeğe başlamıslardır. Her ilk okulun yarısıdır. Bununla beraber, palamut tır tetkik etmisler ve birer ronrla keyfiyet" an 1,891,660 kilo kestane elde edilmiş ayn ayrı teşekkül etmiş olan bu hima naklannda taş, toz, toprak nispeti yüzde vi.ik»;k makama b'ldirmislerdir. ir. Demek ki, bu meyva cinsinde de bir ye heyetleri arasmda hayırkâr bir yarış bire inmektedir. tzmire gelen seyyah grupu :alâh ve yükselme vardır. başlamıştır denilebilir. Geçen gün GaziPek de pahalıya mal edilmiyen bu maîzmir, (Hususî) İngiliz bandıralı Vilâyette hususî bütceden ayrılan paşa ilk okulu himaye heyeti bir hamle kinenin bütün ihracatçılara tamimi ve bu mütedavil sermaye ile idare olunan üç de yüzlerce lira toplamış ve bu para ile suretle ıhrac maddelerimızden ehemmi Litita vapurile şehrimize Pireden 350 'idanlık mevcuddur. Bunlar Bursa mın bu okulun yoksul talebelerinin her tür yetli bir mevki işgal eden palamutun dış seyyah gelmiştir. Seyyahlardan bir kısmı :akasmın meyvacılığında birer muslih lü ihtiyaclarını temine koyulmuştur. pazarların istediği bir şekilde ihracının te otobüslerle Bergamaya, bir kısmı da huolü oynamaktadır. Yapılacak iş, mey Diğer okullann himaye heyetlari de susî trenle Efese girerek tarihî eserleri . a müstahsillerinin ağaclanm birer ço aalivete geçerek daha geniş mikvista mini arzu olunmaktadır. • Palamutlarımızın en büyük alıcısı A! görmüşlerdir. Vapur, buradan Radosa ha cuk kadar itina ile iyi ve fennî şartlara ^ardımlarla çocuklarımızı sevindirme uygun olarak bakmalarmdan baska bir sararını almışlar ve bu kararın mes'ud manva. Amerika ve Tnrilteredir. Ooen reket etmiştir. ;ey deeildir. Hükumet bütün ziraî is ıeticeleri ise simdiden belirmeğe baş .erde halka müzahir olduktan ba^ka amı<;tır. Adanamız gibi, hem zengini, müstahsilin ayağma kadar asısmı, çu ıem de yoksulu çok olan bir muhitte, buğunu, mücadele ilâcım dahi gönder arlıklı vatandaslann yoksul mekteb dikten sonra bu bakımın ihmal edUmesi vavrularma karşı sösterdikleri bu alâ memleket hesabma zararlı bir hare ka cidden takdire de&er mahiyettedir. ı Bursadaki tarihî türbeler tamir ediliyor J :ettir. Trakya bağları ıslah ediliyor Edirne (Hususî) Edirne ziraat kur;u talebelerinden bir grup muallimle 'ile birlikte Kırklareli, Vize ve çevresine giderek aşıcılık ve budama tatbi katında bulunmuşlardır. Kırklarelindeki bağlarda 15,000 ka dar aşı. budama ve binlerce kavak celiği yapmışlar, oradan Pmarhisar, Vize, İnece, Babaeski ve Hasköye giderek kolektif fidanlıklarda aşı ve budama işlerinde çalışmışlar ve bir hafta süren bu ge;iden çok faydalanmışlardır. Edirnenin yıldan yıla genişlemekte olan bağlardaki yardım ve hizmetleri bitince, gene muallimlerile birlikte Uzunköprü, Keşan ve Çanakkaleye giderek ahlat, zeytin ve deliceleri aşı ve budama işlerini görecek olan talebeler, bir ay sonra da mandıralara dağılarak ge çen sene olduğu gibi bu sene de sütcü lük ve peynircilik tatbikatı göreceklerdir. H» vvanı olmıvan köylülerden coban ücreti ahnmıyacak Ankara. 2 (Telefonla) Bazı köy idare hevetlerinin havvan sahibi olmıvan kövlülerden de. havvan adedine göre hizmet mukabili olarak alınan sığırtmaç ve danacı ücretlerini aldıkları yaoılan «ikâvetlerde n^nlasılmıştır. Sı&irtmaç ve danaclardan favdalanmıvan hayvan sahibi olmıvan kövlülerden ücret alınmasını Dahilive Vekâleti adalet prensiplerine ve roevzuata uygun görmemistir. Vekâlet ö^pdenberi bu gibi cobanlara büyük ve kürük 'bas havvan esası üzerinden yıllık ve avlık olarak ver'len ücretleri para veva mahsul üzerinden tahsil ederken hay\^anı bulunmıvan kövlülerden katiyven tahsilât vanılmamasmı alâkalılara bildirmistir. Vekâlet bu arada halktan cobanlara verilen ücretten fazla tahsilât yapılmamasmı ve cobanların pazarlık yanılmak suret'le tutulmasmı da kararlaştırmıştır. Birinci Osman türbesi ve önündeki şehidler abidesi Bursa (Hususî) Tophanedeki Birinci Osman ve Orhan türbelerinin Evkaf idaresinden alınarak Maarif Müdürlüğü emrine verilmesine dair Vekâletten vaki tebligat üzerine bu türbeler Evkafça Maarife devredümiştir. Bursadaki Yeşil ve Muradiye türbeleri Maarif emrinde ve Müze idaresinde olarak ziyaretçilere açık bulundurulduğu halde Osman ve Orhan türbelerile Çekirgedeki Hüdavendigâr türbesi kapalı idi. Çünkü, bunlar, harab bir vaziyette ve içlerindeki mefruşat kaldırılmıştı. Vekâlet, bu türbelerin esaslı surette tamir ettirilerek ziyaretçilere açılması için de emir vermiştir. Maarif Müdürümüz Fakir Erdemden aldığım malumata göre, son zamanlara kadar kapalı kalan bu türbelerin tamirlerine yakında başlanacaktır. Bilhassa ecnebiler için Bursa türbelerinin müstesna hususiyetleri vardır. Çünkü onlar, servi ile mezarı yanyana görmekten derin bir zevk duyarlar. Onlar için şarkın sembolü servi ve mezardır. Binaenaleyh, onların bu zevklerini tatmine müsaid olan Bursa türbelerine şimdiye kadar gcremedikleri bu türbelerin de ilâve edilmesi, turistik bakımdan Bursaya yeni bir servet katacak demektir. Macar Slovak ihtilâfı halledildi Bratislava, 2 (a.a.) Macar Slovak ihtilâfı halledilmiştir. Slovaklar Macaris tana 30 kilometre genişliğinde ve 60 bin nüfuslu bir arazi parçasını terketmişlerdir. Buna mukab:l Macarlardan birşey almıyacaklardır. Sar^b î^racatımîz arhvor Ankara, 2 (Telefonla) İnhisarlar Umum MüdürlüŞü her sene bir miktar daha artan şarab ihracatımızm bu yıl 200250 bin litreyi bulacağmı tahmin etmektedir. İnhisarlar idaresi ecnebi memleketlere yapılacak şarab ihracatına mu kabil ihracat sahiblerine prim vermeğe bu sene de devam edecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: