30 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

30 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 3ü Nisaıı U39 Bahar... SiNEMA Holivudda pazar Amerikalı sinema artistleri tatil günlerini nasıl geçirirler ? Henrl Duvernols'den •= Mösyö Grivaudois, karısı Elise'c dedi nın bir ahpabı sanarak salona almış. Siz salondan yatak odasma geçip yatağa yatki: Bu nefis pipoyu kim içecek? Söyle mışsmız. Kadıncağızın meşru çığlıklarına: bakayım, bu nefis pipoyu kim içecek? «Beni rahat bırakınız» diye mukabehde 1 Ben, değil mi? Dışarıda bardaktan boşa~ bulunmuşsunuz. Rahat bırakmak m ? nırcasına yağmur yağıyor. Bütün gün Tuhaf doğrusu. Kadıncağız bayılmış. bunaldım. Dinle beni Elise, benden ev Sizi yataktan kaldırmak, giydirmek ve vel böyle bir mülâhazada bulunan olup komiserliğe kadar getirmek için polisin olmadığını bilmiyorum, fakat, sokaktan müdahalesi icab etmiş. Sarhoş muydu" geçenlerin yağmurdan sırılsıklam olduk nuz? Hayır. Durun, daha bitmedi. Galilarını gördüğüm zaman sıcak bir odada ba, daha evvel, gündüzün öğleden sonra bulunmanın hazzını daha iyi anhyorum. Mont Thabor sokağında, nebat kökle" Adeta zevkım iki ile zarbedilmiş oluyor. ri satan bir dükkânda rezalet çıkarmışsıEdebiyat heveskârı olan Madam G r r nız. Oradan da sizi çıkaramıyorlarmış. Dükkâna yerleşmiş masanızı istiyorsmuş" vaudois: sunuz. Bana cevab verin Mösyö Lajusse. İnsan, başkalarının mahrum olduğu bir saadeti daha keyifle idrak eder. Benim ailemde hiç böyle muammalı vakLucrece bunu gayct güzel söylemiştir, ce alar cereyan etmemiştir. Ben esrarlı şeyleri zaten sevmem. Bir daha yapmıyacağr vabında bulundu. Demek ki ilk defa olarak bir ka~ nıza dair söz verdim, fakat hayatımı size nezaret etmeğe hasredemem ya.. Bize dınla ayni fikirdeyim. hakikati söyleyin. Rica ederim, sizi din Lucrece bir kadın değildi. liyorum. Hangi milletten bu Lucrece? Madam Grivaudois da yalvardı: Romalı. Haydi amcacığım, kırmayın bizi.. Edebiyat malumatınla beni ezmek Ve Mösyö Lajusse, biraz düşündükmi istiyorsun? Yoksa bana mizac değiştirtmek niyetinde rnisin? Akıntıya kürek ten sonra, nihayet ağzını açtı: Ben Madam Malpiano'ya tutkun sallıyorsun. Bugün sokağa çıkmağı aklıma bile getirmiyorum. Görüyorsun ya, değilim. Onu asla görmemiştim. Hiçbır terliklerimi bile ayağıma geçirmiş bulu" kötü maksadım da yoktu, bunu daima nuyorum. Nasıl da yağmur yağıyor ya ispata hazırım. Bahar geldi, bütün bunla* rabbi! İstiyorum daha, daha çok, daha ra sebeb bahardır. Baharın insanlar üzerinde garib tesirleri oluyor; beni gencliğişiddetli yağsın. Mösyö Grivaudois tufanın güzellikle me döndürüyor, altmış seneyi bir kalem darbesile yok ediyor. Sokakta bir yasemin rini tasvir ederken kapı çalındı. kokusu duydum mu ben on dört yaşında" Madam Grivaudois mmldandı: Postacı değildir. Kimseyi de bek" yım. Ben, bir kokunun kanadlan üzerinlediğimiz yok. Haydi kocacığım, bakıver de mazime avdet ederim. şu kapıya. Belki ahpablardan biri yagDeli değilim, alkolden nefret ederim. mura tutuldu da. Biraz dalgın oldugum muhakkaktır,, bel Yağmura tutulan bir saçak altına ki biraz da şair. Çocukluğumda, Mont * sığınır. Bizi rahatsız etmenin sırası mı? Thabor sokağında oturuyorduk, odamın Ve söylenerekten gidip kapıyı açtı. penceresinde yasemin yetiştirirdim. Bugün Birkaç dakika sonra, telâş ve hiddet birdenbire zaman mefhumunu kaybettım, içinde dönüyordu: bir demet yasemin koklamış olduğum Hay Allah cezasını versin! diye için... Ve zannettim ki, inanın bana çobağırdı. Tam kendi kendime: «Bugünii cuklar, zannettim ki on dört yaşındayım rahat geçireyim» diye düşünürken al sa ve mektebden eve dönüyorum. EVİTIÛZ na beklenmedik bir belâ. Kimdi gelen hâlâ Mont Thabor sokağındadır. Fakat bıliyor musun? Bir polis. Polis, evet. alt kat galiba nebat kökleri satan bir dükMerak etme, benim için değil. Senin ak" kân olmuş. Vazifelerimi yapmak için rabalarından birisi için. Senin de ne gümasamı aradım. Tabiî bulamadım. Beni zel akrabaların var!.. Tebrik ederiım dışarı attılar. Şöyle düşündüm: «Ben de Elise. Babanla... Neyse, geçelim. Şimdi, amma aptallık ediyorum. Artık Mont polis komıserliğine kadar gidip amcan Thabor sokağında oturmuyoruz. Başka Mösyö Lajusse'u tahliye ettirmem lâ yere taşındık, şimdi Saint Martin soka" zım. Yeğenleri Emile'in veya Victor'un ğmda oturuyoruz.» Hakikaten 1880 seisımlerini de verebilirdi. Hayır, ille benim nelerine doğru oradaydık. Beşinci kaUı.. başımı belâya sokacak. Peki ama, polis Sol taraftaki kapı.. Hizmetçi kapıyı açtı. komiserliğinde benim ne işim var? Kendimi yorgun hissediyordum. Hemen Kocacığımı amcam ihtiyardır, bel" yattım. Ben kendimi evimde sanıyordum. Madam Malpiano içeri girdiği zaman ki bir fenalık geçirmiştir. Değil, değil. Bu işte bir sır var. sandım ki annemdir. Eğer beni tevkifha" Evet cicim, sadece bir sır. Potinlerimi neye götürmeselerdi devam edecektim, getir, şemsiyeyi de unutma. Sokakta ısla eskiden oturduğumuz bütün evleri sirasile nan ahmaklara bak. Amcan sayesindc dolaşacaktım, seneler boyunca benliğimben de biraz sonra bu ahmaklar arasına den bıraktığım şeyleri aramak için.. Ve münascbetsiz kiracıların hepsini kovacakkatılacağım. Akşamın dokuzunda evden çıkan tım. Nihayet kendi evime giriyorum, kenMösyö Grivaudois saat on birde avdet di evimizc. Heyhat! Realiteye geliyo etti. Şaşkın bir ihtiyar olan Mösyö Lu rum, müsterih olun. Bitti. Bonsuvar. Şimdi kendimi iyi hissediyorum. Bana refakat jusse'u da beraberinde getiriyordu. etmsnize lüzum yoktur. Madam Grivaudois: Hele şükür geldiniz! diye bağırdı. Meraktan ölüyordum. Ihlamur hazırla" dım. Bir bardak içersin, değil mi kocacığım? Siz de amca.. Mösyö Grivaudois öfkeyle: Sonra, sonra, dedi. Ondan evvel öğrenmek istediğim birşey var. Mösyö Lajusse, size kefil oldum. Komisere hiç birşey söylemediniz, fakat bana hakikati açıkça söylemelisiniz, ismimin şerefi mevzuubahs. Ağzınızı açsanıza.. Size ilâc ve" riyormuşum gibi yüzünüzü buruşturmayın. Kendinize gelin canun. Ne var, ne oldu? Fanteziyi seven bir adam olmadığınızı biliyorum. Eski tacirlerdensiniz. Hırsız da değilsiniz, yalnızbaşmıza yaşıyor sunuz, hiç kimseye bir hediye verdiğinizi de görmedim. O halde, akşamlayın evine dönen dul bir kadının sizi yatağında yat" mış görmesini izah eder misiniz? Evet bu kadın yani Saint Martin sokağında beşinci katta oturan Madam Malpiano sizi tanımıyormuş. Hizmetçi kız, sizi hammr Mösyö Grivaudois sordu: Adresinizi iyi hatırlıyor musunuz? Elbet.. Ehemmiyeti yok. Bir parça güneşin oyaladığı ihtiyar baykuşun de" Hği.. Çeviren: SÜVEYŞ FEDAÎLERİMilyonlar harcanarak meydana getirilmiş muazzam ve hayretengiz bir eserdir. Görülmemiş Bir ŞEY ! LORETTA YOUNG ANNA BELLA T n K 1 U KIR ÇÎÇEĞİ Bugün 11 den itibaren 2 BüyUk Artist ve vr c V * TYRONE p 0 WER 8İRLEY TEMPLE ALEMDAR ve MİLLÎ' de WILLIAM POWE LL MYR A LO Y r Bugttn Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nöbetçi eczahaneler şunlardır: Lstanbul ciheti: Eminönünde (Hüseyin Hiisnü), Alemdarda (Esad). Kumkapıda (Oemil), Küçukpazarda (Ben Sason), Eyübde (Arif Beserj, Patihte (Vitali), Bakırkeyünde (Merkez) eczahaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Dairede (Güneş), Galata Topçular caddesinde (Sporidls), Taksimde (Taksim), Tarlabaşmda (Nihad), Şişlide (Halk), Beşiktaşta (Nail Halid Tipi), Kasımpaşada (Vası), Hasköyde (Barbud), eczahaneleri. Usküdarda (Ahmediye). Sarıyerde (Nuri), Kadıköy Muvakkithane caddesinde (Halk), Söğüdçeşme caddesinde (Hulusi Osman», Heybeliadada (Halk) eczahaneleri. NÖBETÇİ ECZANELER HALE'de Senenin en netis ve en son eseri: Kadıköy Ç İ F T E Pazar günlerini bahk tutmakla geçiren Robert Taylor Holivud'dan yazılıyor: Pazar günleri sessizlik ve hareketsizlik noktasmdan Holivud, Londra'ya pek benzer. Bütün dükkânlar kapalıdır, sokaklarda ancak tek tük insanlara tesadüf olunur. Her tarafta müthiş bir sükunet hâkimdir. Artistlerden ve stüdyo memur, müstahdemlerinden bir kısmı kırlara, deniz kenarlanna gezmeğe giderler. Ekserisi de evlernde tam ve kat'î bir istirahat devresi geçinrler. Fakat, evlerinde kalanlar acaba ne ile meşgul olurlar ve ne şekilde dinlenirler? Bu, merak edilecek bir mevzu mudur? Şüphesiz, evet... Onun için rastgele birkaç yıldıza müracaat derek pazarları ne suretle geçirdiklerini öğrenmek istedim. Tesadüf, karşıma evvelâ şirin ve kudetli artist Wallace Beery'yi çıkardı: Pazarları, dedi, nasıl mı geçiriim... Sabahleyin erkenden kalkar, tayyareme binerim, birkaç tur yapar, birkaç taklak atarım. Gelir, öğle yemeğimi yer, biraz yatar uyurum. Gözlerimi a;ar açmaz, ilk işim bilyalarımı ve diğer ıletlerimi arayıp bulmak olur, ne bilya'arı diyeceksiniz, öyie ya benirn hokkabazlığa merakım olduğunu nereden bileceksiniz. Vaktile malum ya at cambaz, lanesinde yetiştiğim için o zaman bu işe heves etmiştim. Akşama kadar kendi kendime bın bir numara yaparım. Eğer bir pazar yclunuz düşerse, bize uğra, meharetimi size göstereyim. Bazılarına parmağınız ağzmızda şaşırıp kalacağmız muhakkaktır. Stüdyo lokanta«ında şişman Oliver Hardy'ye rastgeldim: Ben, dedi, mutekid adamım. Pazar günü sabahleyin evvelâ kiliseye giderim. Öğle yemeğinden sonra bir siyest yapar, ikindıden akşama kadar da incıl okurum. Hafta arasında şayed günah işlemişsem Allaha onlan affettirmeğe çalışırım. Sıska Stan Laurel de o sırada çıkageldi. Ayni suaü kendisine tevcih ettim. Eğer, dedi, o gün keyifliysem karıyı alır gezmeğe giderim. Sinirliysem akşama kadar köroğlile dır dir eder otururum. Robert Taylor'u balıktan dönerken yakaladım: Pazar günü benim için fazla bir değişiklik arzetmez. dedi, erkenden gene balığa çıkarım. Sonja Henie'yi evinde buldum: Pazarları, dedi, başka günlerde yapmadıklanmı yaparım... Gerinir, esner, odadan odaya miskin miskin gezinirım. Clark Gable otomobille geçiyordu. Işaret ettim, durdu. Merhaba demive bile vakit kalmadan sualimi sordum: Pazarları, dedi, arabama biner, önüme çıkan yoldan dümdüz giderim. Yağmur yağıyorsa pingpong oynanm. Hava çok soğuksa yataktan çıkmam. Görülüyor ki herkesin pazar safası ayn... Fakat, hepsi olduğu gibi hakikati. doğruyu söylediler mi acaba? Pek zannetmivorum. Harikulâde Komedı N İ K Â H sinemasının BUYUK CAZ Bu hafta S U M ER TYRONE PöWER ALICE FAYE Büyük bir muvaffakiyetle göstermekte olduğu ve VIVIANE ROMANCE'ın JEAN MURAT ve JULES BERRY Tarzau ve Trader Horn filimlerine nazire olarak yapılan Vazife Uğrunda... Filmı kadar müessir, cazib ve ıhtıraslı bir film görülmemiştır. EKLER JURNAL'da: En bakikl ve mütenevvi son siyasi hâdiseler.. Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâth matineler ile beraber tevkalâde bir tarzda yarattıkları KAPLAN ÇOGUK Harikalâr fılmi. MELEK Slnemasında BUGUN Nefis şarkı ve hatit musıki ile süslü Zevkli ince ve eğlenceli bir Hlm ( Fransızca sözlü ) S İ M O I M E S İ M O N Baş rollerde: DANSİNG MELEGî Bugfin saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matine. Ayrıca : Paramunt Dünya haberleri va Mlki Mavs ROBERT YOUNG DON AMECHE Sinemasında ALKAZAR Sinemasının Şeref programını teşkil edecektir. Senenin en güzel ve en büyük Fransız tilmi şaheseri önümüzdeki Çarşamba gününden itibaren Bugün S A K A R Y A Mevsimin en büyük Aşk filnıı GUETHE'nin en hıssî eseri Hollywood'un bütün yıldızları ŞAHANE ÇILGINLIKLAR Tamamen renkli, en çılgın en fazla danslı ve şarkılı Revü filminde. Kadınlar VİVİANE ROMANCE' ın Harikası \ P1ERRE RICHARD WILLM ve ANNIE VERNAY taraf.ndan Bugün saat 11 ve 1 de tenzilfitlı matlnedir. HAPİSHANESi Fred Astair ile Ginger Rogers'in UÇAN VALSLER Bugün L Â L E sinemasında 11 ve 1 de ucuz halk matineleri Dudaklarda takdiri... Gözlerde hayali... Gönlillerde neş'eyi... Yaratacak en son fîlmleri: C CEVAD SAD1K MEVLÎD Merhum General Ali Hikmet Ayer dem ruhuna ithaf edilmek üzere 1 mayıs 939 pazartesi günü öğle namazmdan sonra Teşvikıye camiinde Mevlid okunacağmdan arzu edenlerin teşrifleri rica olunur. •P •** H* Bugün S A R A Y y e İ P E K sinemalannda | S Ö Z L Ü Hayatınnda hiç bir vakıt gülmediğıniz kadar güleceksİDİz. T U R K Ç E Hatim duası Merhum Dr. Mustafa Münif (Paşa) ve geçenlerde vefat eden eşi Bayan Ayşe Na:me ruhları için 1 mayıs 939 perşembe günü ikindi namazmı müteakib Saraçhanebaşı tramvay istasyonunda Mimar Ayas camiinde ha. tim duası yapılacaktır. Kendilerini sevenlerin etşrifleri rica olunur. HBAP Meşhur Arşak Palabıyıkyan'ın en netıs komedisi. Satılık Fabrika Neft Sanayi Anonim Şirketinin bina, buhran vergisinden ve Belediye rüsumundan, Belediyeye borcundan dolayı haciz altma alınan A. Kavağında Umuryerinde eski 105, 107 yeni 21 ve 21/1 No.lı kârgir fabrikanın dört tarafı duvarla çevrili ve bir kârgir yazıhane ve gene kârgir kimyahane ve 21/1 alâl ve edevatı sabite, 18 aded muhtelif tonda tank ve tuğla ile çevrili iki aded taktir kazanı, kârgir tuğlalarla çevrili iki buhar kazanı, bir aded atölye derununda iki torna tezgâhı bir makkab, bir motör, bir dinamo, bir buharla müteharrik istim makinesi ve diğer kârgir bina dahilinde 5 aded buharla müteharrik bomba, ve bir aded hava makinesi ve iki aded kuyu ve bir aded tasfiye kazanı ve gene 21/1 No.da da ortadan bölünmüş bir kat ve üzeri galvaniz saçla kaplı kârgir depo tahsili emval kanununun 13 üncü maddes:ne göre muhammen bedeli olan yüz kırk bir bin beş yüz seksen 141580 lira bedelle tarihi ilândan itibaren 11 gün müddetle Beykoz İdare Heyetind<5rs satılığa çıkarılmıştır. Şartnamesini görmek istiven taliblerin bu müddet içinde Beykoz Belediye Tahsil Başmemurluğuna müracaatle hergün malumat alabilecekleri ve muhammen bedelin % 7.5 olan on bin altı yüz on dokuz lira elli kuruş 10619 lira 50 kuruş müzayededen evvel nakden veya muteber bir banka mektubile birlikte ihale günü olan 2/5/939 salı günü saat 10 da müracaatleri ilân olunur. .(2731) MAKSİM d e Her ai<şam KABARE DANSiNG VARYETE Zengin ve muhtelit programla : HARBE GiDiYO Ayrıca programa ilfive olarak : ELMAS Fransızca sozlu, çok heyecanh macera filmi. HIRSIZLARI g ^ PARK sinemasında ™»V da Bugün saat 17 de Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâth matineler Saat 8.40 da iki film birden 3 Matine Hİ!tap & " Ankara'da HALK ve SUS Beşiktaş S U A D Y A Ş A S KaragümrUk A Y S U Sinemasında BİR KAVUK DEVRİLDİ Türkçe Bulgar Başvekilinn Ankaraya seyahati. Bugün sou s. 12 de 2.30 da 5 de 9 dn Abdülvehab ve Leylâ Murad Türkçe Sözlü Arabca şarkılı Seanslar 1,30 4 7.15 ve 9.45 tedir. Telelon : 43143 IN AŞ K 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: