21 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

21 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 Hariran 1931 CUMHURİYET SON HAB Hâdiseler arasında Kudüste İngiliz askerlerile çeteler arasındaki bir musademede dün 8 kişi öldü, Hayfa'da patlıyan lâğım da 40 kişinin ölümüne sebeb oldu Kudüs 20 (a.a.) Rişa civannda dün jğleden sonra müsellâh bir çete ile İngiliz kıt'aları arasında oldukça mühim bir musademe olmuş ve asilerden 8 kişi öldürülmüştür. Bu suretle dün ölenlerm adedi 26 yı bulmuş oluyor. Yaralılardan biri esir alınmış ve bir çok silâh iğtinam edilmiştir. surette hasara uğramıştır. Diğer cihetten öğleden evvel yapılan suikasd neticesinde ölenlerin cenaze merasimi öğleden sonra yapılmıştır. Merasim esnasında hiçbir hâdise vuku bul madığı için ateş söndürme mecburiyeti ilga edilmiş ve Yahudi mahallesinde normal hayat avdet etmiştir. Şehrin aşağı mahallelerindeki dük Yeni suikasdler kânlarla Arab mağazaları henüz kepenkYafa 20 (a.a.) Dün, Yafada yeniden iki ve Telâvivde bir bomba patlamış ve lerini açmamışlardır. Hayfada ölen Arablar bu suretle dün patlıyan bombaların adeKahire 20 (a.a.) €Mukattam> gazedi 6 yı bulmuştur. fTelâvivde patlıyan bomba, bir Arab tesinin bildirdiğine göre, sionistler, Haytarafından bir Yahudi grupu üzerine a famn yemiş çarşısında üçüncü defa olarak bir lâğım patlatmışlardır. înfilâk tılmışsa da kimseye bir şey olmamıştır Yafada patlıyan iki bomba ise, polis neticesinde Arablardan 40 kişi ölmüş, merkezinin yanına atılmış ve bina hafif 45 kişi yaralanmıştır. ınııımıiıııııııımıınittiıınınııııınııınııınıımntıımın»''"""" Filistinde suikasdler birbirini takib ediyor » Felsefesiz ve şiirsiz dünya Büyük davalar Yunan Yugoslav dostluğu İngiliz " Sovyet müzakereleri Yugoslav Sefirinin Ati Anlaşmanın Uzakşarka nadan ayrılması müna teşmil edileceği tekzib olunuyor sebetile nutuklar söylendi Atina 20 (a.a.) Atina Ajansı bildiriyor: Başvekil Metaksas, yakmda hareket edecek olan Yugoslavya elçisi Lazareviç ve refikası şerefine bir ziyafet vermiştir. Bu ziyafetin sonunda Metaksas bir nutuk söyliyerek demiştir ki: « Siz, Yugoslavya ile Yunanistanı bu derece sıkı surette birbirine birleştiren asırlık dostluğun ateşini, büyük bir itina ile muhafaza eylediniz. Filhakika kardeş Yugoslav ve Elen milletlerini, mazileri, müşterek fedakârlıkları, hürriyet aşklan, herşey birleştirmektedir. Hiç birşey bun ların aralarını hiçbir zaman açmamıştır. Bu iki millet ayni zamanda, ayni sulh azmile de birleşmiş bulunmaktadır. Bu sulh azmi ise, en iyi ifadesinde Balkan Antantı içinde itimadh işbirliğinde bulmaktadır. O Balkan Antantı ki, müstakilliği ve sulh niyetleri, muhterem reisi Gafenko'nun Ankara ve Arinayı son ziyaretleri dola yısile bir kere daha teeyyüd eylemiştir. Siz, işte, müşterek bir surette takib ettiğimiz bu sulhçu ve yapıcı siyasetin muvaffakiyetine yardım etmiş olmak mazhariyetine malik bulunuyorsunuz.» Lazareviç, bu nutka verdiği cevabda Başvekil Metaksas'a ve mesai arkadaşlarına teşekkür ettikten sonra ezcümle demiştir ki: « Ekselânsınızın büyük gayretleri sayesinde Yunanistanda elde edilen mu azzam ve muhteşem terakkiler karşısındaki hayranlığımı ifade için kelime bulamıyorum. Yalnız uzak ve yakın komşularla değil, fakat ayni zamanda hüsnüniyet sahibi bütün milletlerle sulhperver münasebetlerin idamesi ve takviyesi için, arala rında memleketim de bulunduğu halde bütün dost ve müttefik memleketlerle i birliği yaparak ibzal ettiğiniz gayretleri de minnet hislerile tebarüz ettirmek iste rim. Yunanistanın en yüksek ve en kutsî menfaatlerinin birinci müdafii olarak, vatanınızı müdafaa için elde silâh askerlere kumanda ederken göstereceğiniz ayni enerji ve ayni cesaretle milletinin en iyi kuvvetlerini sulhperver ve yapıcı bir faaliyet etrafında topladınız. Burada bulunduğum müddet zarfmda, Elen milletinin büyük meziyetlerini tam olarak takdir edebilmek fırsatma nail oldum. O Elen milleti ki, fevkalâde vatanpenerliği ve mukadderatına kuvvetli iman ile, hükümdarınm hâkim idaresi altında ve ekselânsınızın yorulmaz bir faalivetle riyaset ettiğiniz hükumet sayesinde, Balkanlarda, sulhperver işbirliği sahasında kendisine düsen vazifeyi yapacak, manevî ve maddî kuvvetlerden birini teşkil eyLondra 20 (Hususî) Moskovaya giden İngiliz fevkalâde murahhası M. Strang henüz Molotof'la yeni mülâkatta bulunamamıştır. Salâhiyettar mehafilden alınan malumata göre, Uzakşark hâdiseleri münasebetile, îngiliz Sovyet paktı müzakereleri bir müddet tehire uğramıştır. Bununla beraber İngiliz Sovyet Fransız paktınm Uzakşarka da teşmili için alâkadar devletler arasında yeni temaslar yapılmakta olduğu söylenmekte dir. Strang bugün Molotofla görüsecek Londra 20 (Hususî) Moskovaya giden ingiliz fevkalâde murahhası Strang yarın Sovyet Hariciye Nazırı Molotofl'a tekrar görüşecektir. Mülâkata İngiliz ve Fransız elçileri de iştirak . edeceklerdir. Strang'a bugün yeni talimat gönderil miştir. îngiliz Sovyet Fransız paktınm Uzakşarka da teşmil edileceğine dair deveran eden şayialar resmen tekzib edil mektedir. tngiliz Imparatorluğunda talimler askerî Londra 20 (Hususî) İngiliz îm paratorluğunun her tarafında bu sene mutaddan iki ay evvel askerî talimlere başlanacaktır. Beynelmilel vaziyet mü nasebetile, temmuz ve ağustos zarhnda Hindistanda, Akdeniz sahasında, ve şarkta mevcud bilumum îngiliz k'.laatı umumî askerî talimlere tâbi tutulacak'.ardır. Barem kanunu Müzakerelerin bugün nihayete ereceği tahmin edilmektedir Musiki muallim mektebi muduru Ankara 20 (Telefonla) Musiki muallim mektebi ve Konservatuar müdürü Rauf rahatsızlığından dolayı istifa etti. Yerine Eskisehir lisesi müdürü Orhan Saîk tayin edildi. Pariste yeraltında bir kaza Paris 20 (a.a.) Bu sabah Repub lique istasyonunda iki metro katarı ara nnda fevkalâde nadir olarak tesadüf edi'en bir çarpısma hâd'sesi vuku bulmuştur. Nüfusça zayiat olmamıştır. Fakat haarat mühimdir. Ankara, 20 (Telefonla) Büyük Millet Meclisi evvelki gün içtima ederek barem kanununun müzakeresinı yapmıştı. Bugün saat 15 te toplanacak ve ağlebi ihtimal son maddeler üzerinde de konuş Almanyanm yakında doğuya karşı olan tuktan sonra başka celse yapmadan ka alâkasını teyid eylemektedir. Diğer taraftan, gene öğrenildiğine gönunun madde madde müzakeresinı bitirre, Irak Kralmın amcası da Almanyaya miş olacaktır. hususî bir ziyaret yapmıştır. Alman zımamdarlarınm Arab eşrafile temasları, Alman matbuatmın yakın doğu hakkındaki kampanyasile münasebetAydın 20 (a.a.) Muğlanın Kat tar görülmektedir. rancı köyünden bir köylüyü parasına taNazi gazeteleri Türkiyenin şimdiki maan öldürmekten suçlu Çinenin Kabahattı hareketini komşu Arab memleketletaş köyünden Ali Afşinle kendi kansını ri için bir tehlike olarak göstermekte ve bu taammüden öldürmekten suçlu Çinenin memleketlerin cenuba doğru Türk emperAlihan köyünden Hasan Çay hakkında yalizminin tekerrüründen korkmaları icab verilen idam kararlan bu gece, mahkumpceğini bildirmektedirler. lann Aydında asılmalan suretile infaz îşte bu suretledir ki, Politische Diploedilmiştir. malische Corres Pondenz gazetesi Mısır Maarif Vekilinin bir Hariciye Nazırı Abdülfettah Yahya teşekkürü Paşanın Ankara ziyaretini tenkid etmekte Ankara 20 (Telefonla) Erenköy kız ve bu ziyareti îngilterenin çemberleme silisesi müdürü Mahir Uz istifa etmişti. Hasan Âli Yücel kendisine yazdığı bir yasetile alâkadar göstermektedir. Gazetenin kanaatine göre, Yahya Patezkerede (son zamanlarda maruz kaldığınız acılardan ileri gelen bedenî ve şanın hedefi İngiliz Mısır ittifakının iyi ruhî yorgunluklardan dolayı direktörlük bir tarzda inkişafını bilhassa kaydederek ödevinden istifanız kabul edilmiştir) Türkiyeyi îngiltere ile kat'î taahhüdlere dedikten sonra sebkeden hizmetlerinden girişmeye ve İngilterenin şark ittifakları dolayı Mahir Uza teşekkür etmiştir. sistemine Türk Mısır mukaveleleri vasıİsparta ortamekteb müdürü Sulhi Analya lisesi müdürlüğüne tayin edilmiş asile daha geniş bir esas teminine teşvik tir. , :ylemektir. elsefe sustu. Belki de, kendi hükümlerile bugiinkü dünyada olagelen hâdiseler arasındaki uygunluk ve gerçeklik münaAmerika Lumhur Reisi Roosevelt'in sebetlerini kontrol edebilmek için, sulh lehindekı teşebbüsü, beynelmilel bir şimdilik müşahid locasından ayrıl konferans toplamanın mümkün olabilecemak niyetinde değil. ği ümidini uyandırmıştı. Sonra, devletle rin, müsellâh bir ihtilâfa düşmemeleri San'at bu hâdiselerin, öfke gibi için, Papa tarafından gönderilen şükrana dikine veya sevgi gibi suyuna giden değer müdahale arzusu, Papalık diplomaheyecanlarile tıkanıp kalmamak için, si muhitinın, hakikatte lafını elmediği hassasiyetini aktüalitenin pençesinböyle bir konferansın faydalan ve mah den kurtararak ebedînin kahplarına zurlan hakkında birçok mütalealara yol dökebileceği günü bekliyor ve kinini açtı. de, aşkını da yutkunuyor. Bunun üzerine, beynelmilel konferans Dünya, bu devrede, büyük üslublu fikri, azçok müphem parti vaziyetlerine fikir ve heyecan eserinden mahrum bağlı olarak, şurada burada tekrar candur. Sahnede filozof ve san'atkâr de landı. ğil, politikacı ve aksiyon adamı var. Ne zanmandır Einstein yerine Hitler Gerek konferans şeklinde, gerek başka söylüyor ve ne zamandır, dünyanın tarzlarda, tesiri ağır olacak beynelmilel gözü, Bergson'da değil, Tiençin ab bir işbirliği imkânı, ancak Amerika Cumlukasını bekliyen Japon nöbetçisinde. hur Reisi Roosevelt'le Papalık makamı tarafından ve büyük devletlerden Fransa Louvre'dan Jocond'u çalan hırsızın :1e îngiltere tarafından mevzuu bahsedilarkasından, çeyrek asır evvel, bütün mişti. Sovyet Rusya, Litvinof'un çekilmeAvrupanın, telâş çığlıklarile gösterdisinden evvel, Milletler Cemiyeti paktınm ği alâkanın binde biri, bugün ayni tatbikını teklif ediyordu. O da başka. müzeden bir Vatteau'yu sırtlayıp göNe Hitler Almanyası, ne de faşist türen açıkgözün hareketine karşı esirItalya, vaziyetlerini veya isteklerini, beygeniyor. Aradaki müthiş alâka farkı, nelmilel bir müzakereye mevzu yapacakiki eserin değer farkından mı ibaret? larını gösteren hiç birşey söylemiş değil Mehtablı gecelerde, yapraklarından lerdir. Bilâkis, şimdiye kadar mütemadia y ışığı» sevgi ve rüya damlıyan sal yen ihsas ettikleri, ancak talebleri is'af kımsöğüdlerin dibinde Hâmidin, Fik edildikten sonra bir elbirliği yapmağa muretin, Haşimin, Verlaine'in şiirleri de vafakat edeceklerinden ibarettir. Bu ta ğil, Chamberlain'in sözleri tekrarla lebler, ahval ve şeraite göre değiştikten ve nıyor. «Mehtab kemer ince belinde» genişledikten başka diğer devletlerin hami? Hayır: «Kuvvete karşı kuvvet», kimiyetine de dokunduğundan ve totaliter «Vahim günler yaşıyoruz», «Polon rejimlerin kontrolu altında neşriyat yapan muharrirler, hemen hemen tayin ve tespit ya hududunda tahşidat». edilmemiş bir istilâ doktrinini müdafaa etFelsefesiz ve şiirsiz dünya. Fakat tiklerinden, elbirliği fikri hikmeti vücudükuruluğundan, yavanlığından, kaba nü bile kaybetmektedir. hğından değil; bilâkis, bir kafayı dü*** şünceden ve bir yüreği heyecandan Totaliterlerin bu vaziyeti neden ileri çatlatacak imkânlarla dolup taşıyor. geliyor? Bence, bunun sebebi bir hesab Siz san'atı ve felsefeyi bu devreden ve iki taraflı korkudur. sonra görünüz. Çok yaşamanızı dileHesab, harbedemiyecekleri, tereddi ve rim. Çünkü eski nimetlere kavuşmak inhilâl ettikleri farzolunan diğer devktieihtimali, uzun ve korkarım çok urin, herşeyi göze almış bir kuvvetle karşı zun bir ömre nasib olacak. karşıya bulundukları kanaatini kendileriPEYAMİ SAFA ne verenler karşısında, gitgide daha münkad bulunacaklan tahminidir. Bu hesab, garbı iyi tanımıyan, yahud onun gösterdiği hakikî emarelerin manasını tefsir edemiyen kimselerin zihninde kökleşmiştir. Maalesef, garba, lâkaydisinden bilistifade, baskın şeklindeki hareketlerle ve koayca elde edilen tecrübeler, bunlara hak verir gibi görünmüştür. Bugün ise vaziyet öyle değildir. Bununla beraber totaliterAnkara 20 (Telefonla) Hatayın ana Ier, beynelmilel bir elbirliği tecrübesine vatana iltıhakını temin eden anlaşma girecek olurlarsa, bir takım kazanc ihtiüzerinde son müzakerelere bugün de de mallerini kaybetmiş olacaklarına elân kani vam edildi. Anlaşıldığma göre, hazırlan bulunuyorlar ki, hakikatte bu ihtimaüer mış olan metinler kaiTşılaştırılmaktadır. artık mevcud değildir. Totaliterlerin büAnlaşmanın perşembe olmazsa, cuma tün siyaseti, dahilî iktısadları, milletleri günü imzasına muhakkak nazarile ba nin terbiyesi ve mahrumiyetlerı, başkılmaktadır. kası üzerinde yapılacak bu kuvvet tazyikî esasına göre hesab ve tanzim edildiğinden, bu tazyik azaltıldığı veva büsbütün kaldınldığı takdirde, memleketlerinde bu yüzden bir gevşeme veya bir altüst olma tevellüd edeceği zannındadırlar. Ve nıhayet, totaliterler, beynelmilel bir elbırliği yapacak olurlarsa, s'mdiyp kadar kendılerinden daha az kuvvetli olanları istihfaf ettikleri bir dünvada, rnaksad ve vesait bakımından ekalliyelle kalacaklarmdan korkuvorlar. *** Paris 20 (a.a.) Havas Berlinden iısasen, totaliterlerin ceffelkalem ka bildiriyor: Kral İbnissüudun hususî surette gön bul edecekleri bir konferansın, ha7İn bir derdiği mümessili müsavir Halid El Hu şekilde akamete uğrayacağı da muhakd'un Obersalzberg'de Hitler'i ziyareti kak gibidir. Akim kalacaktır, zira, alenen Bir konferans akdi kabil midir? Yazan: LUCIEN ROMIER müzakereye ve resmen mukaveleler imzasına girişmeden evvel, insanların işin mahiyetini öğrenmeğe ve kendilerinden istenilen veya kendilerine verilecek olan şeyin neden ibaret bulunduğunu bilmeğe ihtiyaclan vardır. Büyük Harbden sonra yapılan tecrübeler göstermiştir ki, sathî surette tetkik edilmiş meselelerin halli için toplanan konferanslar, hem de müsaid şart'.ar içinde toplandığı halde, yanlış bir metod eseridir. Bugün böyle bir konferans ne netice verir? Hata, nihayet Milletler Cemiyetinin ölümünü intac etmiştir. Beynelmilel konferans, parlımanter mahiyette bazı hayal veya gurur sahiblerinin hayalini veya gururunu okşar; hitabete veya koridor kombinezonlanna im kân verir; fakat beynelmilel müna'ebetlerın sert bünvesinı değıstiremez. B;r hıtabet hamlesi, müsellâh devletler arasındaki bir ihtılâfta hakem vazıfesi göremez, askerî unsurlar arasında muvazene yara tamaz, din, petrol veya mahrec işlerinı halledemez. Avrupanın, müzakere san'atını veya vasıtasını tekrar bulabilmesi için tam bir felâketin vukuu mu sart? Elbette hayır. Ancak, müzakeratta bulunabilmek ıçın, müzakere isteğıni kıracak ne varsa, sıstematik surette bunları kullanmaktan vazs;ecmek Iâzımdır. Başta, verilen sözü ve atılan imzayı inkâr etmek geliyor. Vaktile bazı şark memleketleri, milletleri efradından bazısının verdıkleri sözde nadıren durmalarile ittisaf etmişlerdi. Bu hal, o memleketlerin hakimiyet ve inkişafları lehine tezahür etmedi. Çünkü hakimiyet ve inkişaf için esas evvelâ itimaddır. Sonra, polemik mahiyette nutuklar ve yanlışlıklan umumen malum propagandalar gelir. Nutuklar ve propagandalar, bütün Avrupa hayatmı kötürümleştren itimadsızlıkların sebebleri başında bulunuyor. En fena netice, hükumetlerin, başkalarını aldatmağa çalıştıkça bizzat aldanmalarıdır. Yalanı itiyad eden kimse, evvelâ kendine karşı yalan söylemiş olur. Sonra, daima anlaşmak mümkün olduğunu söyliyerek dolasan kolay anlaşma meraklıları var. Önce ümidler, sonra bu ümidler kadar çabucak gelen sukutu hayaller tevlid ediyorlar. Neticede, eskisinden daha şiddetli suitefehhümler meydana çıkıyor. Hendesî şekil müptelâlarının, sulhu zukesirül'adla, hatta mıhver şeklinde mümkün, aksi takdirde tamamen imkânsız görmeleri de ayni derecede zararlı bir haldir. Sulhun tabiati hesaba katmak zaruretınde bulundugu, tabıatin ise bir tek hattı müstakim yaratmadığı unutuluyor. Halka söylenilen şeyin aksini gizli ve inkâr edilebilen murahhaslar vasıtasile, söyletmek âdeti de bunlardan daha az muzır değildir. Bunun neticesi de, herkesin bu suretle aldanmasından dolayı, kimsenin kimseye itimadı kalmaması şeklinde tecelli ediyor. Dürüst ve emin bir yol var. Yeter ki siyaset adamları, buna şahsî reklâmlarını karıştırmasınlar. Bunun adı muntazam dıplomasi, bilen ve çalışan diplomasidir. Sulh, milyonlarca insanı himaye etmek vazifesıle mükellef olan ve bunu müdrik bulunanların, hulya peşinde kosmadan, azimkâr, dikkatli ve zeki faaliyetile taha'kkuk edebilir .Buna mukabil harb, bütün felâketler gibi, asgarî gayretin eseridir. Harb, siyaset san'atının, hukukundan feragatidir. NALINA MIHINA Sulhun Balkanlar cephesi Paris 17 haziran ransız gazeteleri, Slovakyada Alman tahşidatından bahsediyorlar. Buralarda 400,000 kişi toplanmış imiş. Bazı kulağı delik, mühim mevki sahıbi diplomatlar, Almanlaria Italyanların müştereken îsviçreden Fransaya taarruz edeceğini tahmin ediyorlar. Diğer bazı siyaset adamları da, Japonyanın Çinde İngiltereye karşı aldığı hasmane tavırdan Almanyanm istifade ederek Danzig meselesini kendi istediği şekilde halle çalışacağı kanaatindedirler. Bu sütunda çıkan bir yazımda Almanya, Italya ve Japonyayı demir döven üç demirciye benzetmiştim. Nöbetleşe biri vuruyor, öteki nefes ve hız alıyor. Almanya ÇekoSlovakyada vurdu; îtalya Arnavudlukta vurdu; şimdi Japonya Tiençinde vuruyor. Yarın gene nöbetin Almanyaya geleceği tabiidir. Japonya Uzakşarkta İngiltereyi meşgul ve tehdid ederken Almanya Avrupanın şarkında neden bir harekette bulunmasm? Otoriterlerin bu tempolu hareketine mukabil demokrasiler cephesinde, hâlâ, tam bir birlik yoktur. Meselâ bu satırları yazarken îngiltere, henüz, Rusya ile anlaşamamıştır. Tabiidir ki karşı taraf, bu tereddüdler ve anlaşamamazlıklardan istifade etmeğe çalışacak ve edecektir. Bugün Çinde, yarın belki Danzigde, blki Balkanlarda birşeyler yapacaktır. Âciz fıkrimce sulh cephesinin en zayıf noktası Balkanlar oldugu gibi, bugün mihver devletlerinin en fazla muvaffakiyet ihtimalile bir hareket yapabilecekleri yer de Balkanlardır. Bu mıntakadaki devletler, binnisbe zayıf oldukları gibi aralarındaki bağ da gevşemiş; Yugoslavya, iki kıskaç arasmda hareketsiz bir hale gelmiştir. Buîgaristanın mihver devletlerine iltihakı ihtimali daima mevcuddur. Balkanlarda, siyasî bir tek cephe mevcud olmadığı gibi, askerlik bakımmdan da birbirine bağlı snğlam bir cephe yoktur. Fransa ile îngiltere, bu cepheye büyük kuvvetîer yetiştiremezler. Nasıl ki Büyük Harbde Sırbistana imdad yetiştirememişler ve bu memleketin ezilmesine mecburen seyirci kalmışlardı. Bugün, bidayette Akdeniz }'olu Sicilya ile Tunus arasında İtalyanlar tarafından kesileceği için vaziyet, Büyük Harbdekinden daha müşküldiir. Balkanlarda Rumanyaya, en kestirnie yoldan yardım edebilecek tek memleket Sovyet Rusyadır. O da hâlâ müzakere ile vakit geçirmektedir. Almanlaria îtalyanlar, muhakkak, bu vaziyetten istifade etmek, Balkanları \e Boğazlan ele geçirip, Büyük Harbde bizim yaptığımızı yapmak, yani Sovyet Rusya ile îngiltere ve Fransayı ayırmak istiyeceklerdir. Sevkulceyşten biraz anlıyanlar, böyle bir hareketin pek cazib oldugunu tasdik ederler. O halde sulh cephesi, bu zayıf noktasını kuvvetlendirmelidir. Nasıl? 1 Sovyet Rusya ile anlaşarak, 2 Türk, Rumen ve Yunan ordulanna en seri surette modern harb vasıtaları vererek. Bu orduların şiddetli ve muvaffakiyetli bir mukavemet göstermeleri ihtimali varken ve Sovyet orduları da sol cenahlarında bir tehlike teşkil ederken mihver devletleri için, Tunayı geçip Balkanlardan aşağı saldırmak kolay bir iş olmaz. Sulhu muhsfaza için Balkan cephesinin tahkimi elzemdir. Hatay anlaşması Perşembe veya Cumaya imzalanacak Almanyanm şarkta sarfettiği gayretler Türkiyenin, komşuları için bir tehlike oldugu söylenivormuş! LUCIEN ROMIER Aydında iki katil idam edildi Ankara 20 (a.a.) Yugoslavyanın Ankara elçiliğine tayin edilmiş olan İlya Berlin 20 (a.a. ) 22 haziran akro basi hareketleri yapmak üzere 12 İtalyan Ctumenkovitsch, bugün Anadolu ekspresile şehrimize gelmiş ve istasyonda tayyaresi Berline hareket etmiştir. Hariciye Vekâleti namına Protokol daBeynelmilel amele sergisi iresi şefi muavini Rıza Rifatla Yugoslav Ankara, 20 (Telefonla) Büyük açıldı ya sefareti erkânı tarafından karşılarımış Millet Meclisi Parlâmentolar Grupu ıdare heyeti seçilmişti. îdare heyeti bugün Bükreş 20 (a.a.) «Amelenin istih tır. toplanarak Naci Eldenizi reisliğe, Necib barat ve eğlence vakitleri» ismi verilen Stoyadinoviç, fırkadan Ali ve Hüseyin Cahid reis vekilliklerine, beynelmilel serginin açılışına resmen iştiçıkarıldı Mazhar Müfid Kansu muhasebeciliğe, rak etmek üzere buraya gelen Alman ve Belgrad 20 (Hususî) Eski Başvekil Fazıl Ahmed Aykaç umumî kâtibliğe îtalyan heyetleri Rumanya İş Nazııı Stoyadinoviç, Başvekil Tzvetkoviç'in seçilmiştir. Rolea tarafından kabul olunmuslardır. dahilî siyasetini tenkid etmesi üzerine Berlinde yapılacak hava mitingi Yugoslav elçisi Ankarada Parlâmentolar grupu General Naci reisliğe, Necibali, Hüseyin Cahid reis vekilliklerine seçildi Atinada hava manevraları Atina, 20 (a.a.) Dün gece saat 21den 23 e kadar hava müdafaa manevralan yapılmıştır. Tehlike işareti verilir verilmez, Atinanın, Pirenin, Falerin ve ci var mıntakalann bütün haîkı kendilerine evvelden verilmiş olan talimata kat'iyyen riayet etmiştir. Halk, tarasalardan manevraları seyredebilmiştir. Hava müdafaa toplan körfez istikametinde eski Faler sahillerindeki ziyalı hedeflere hakikî ateş yapmıştır. Körfezde sahilden 12 kilometre mesafeye kadar her türlü seyrüsefer yasak edilmiştir. Manevralara Atinanın, Pirenin ve civar mıntakalann bülün müdafaa hizmetleri iştirak etmi§tir. radikal birliği partisi merkez bürosu fev kalâde bir toplantı akdederek M. Sto3'adinoviç'le dokuz arkadaşını partiden tarda karar vermiştir. M. Stoyadinoviç, bilArnavudluğun îtalyanlar tarafından hassa Hırvatlarla yapılan müzakeıreleri işgali üzerine memleketimize iltica eden tenkid ederek Başvekili Yugoslav birliğini ihlâl edici mahiyette maddeler ka eski Arnavud Kralı Zogo ile Kraiiçe Jeraldin'in bugün deniz yolile Fransaya bul etmekle itham edivordu. Japonyanın Moskova askerî gitmeleri muhtemeldir. Sabık Arnavud hükümdarları için Pariste, Versay civaataşesi nnda bir köşk hazırlanmıştır. Kral Zogo, Varşova 20 (a.a.) Japonyanın bir müddet Fransada kaldıktan sonra Moskova ataşemihteri binbaşı Niva, tay Londraya gidecektir. Ancak bu hususta vare ile Varşovaya gelmiştir. Mumailyh, yapılan müracaate îngiltere tarafından burada birkaç gün kaldıktan sonra garbî henüz bir cevab verilmediğinden, Kral ^vruDamn muhtelif hükumet merkezle Zc<?o Londrad?> gelecek cevaba intizaıını ziyaret edecektır. ren Fransada kalacaktjr. Kral Zogo'nun bu akşara hareketi muhtemel

Bu sayıdan diğer sayfalar: