21 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

21 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CÜMHUEÎYET D UYDUNUZMU Söiıen yıldız 21 Haziran 1939 Pariste bir yıldız sönmüş. Fakat gökte değil, yerde ve 1 sema âlemine deMisafir takımlar nasıl ikmali Erzurum Vilâyetinde yeniden yapılmakta olan ilk okul binasmın inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmiye çıkarılmıştır. ğil, san'at âlemine 2 Vahidi kıvasî fiat üzerinden muhammen bedeli 65000 liradır. karşılanıyor, nasıl mensub olduğu i3 İhalesi 30 haziran 939 cuma günü saat 15 te Hükumet Konağı çin, söndürenden içinde Daimî Encümen Odasında yapılacaktır. uğurlanıyorlar ? Almanya şampiyonu Sehalke takımı, Viyananm davacı. 4 Muvakkat teminatı « 4500 » liradır. 5 İstekliler eksiltmiye girebilmek için ihale günün'den sekiz gün evMis Bartira, BreGeçen hafta Millî küme deplâsman meşhur Admira'sım 9 0 gibi büyük zilyalı. Orada doğ maçı için İstanbula gelen İzmirin Doğan vel Vilâyete müracaatle bu işi vapabileceğine dair vesıka alması mecburidir. 6 İstekliler teklif mektublarını ihale günü olan 30 haziran 939 cuma muş, orada parlarmş; ışıklarmdan bir spor takımı gecenin alaca karanlığında, bir farkla mağlub etti günü saat 14 e kadar Eksiltme Komisyonuna makbuz mukabiîinde teslim parça da Parislilere serpmek maksadile, bavullan omuzlarında, Tophane rıhtımm edeceklerdir. Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. ( 4249 ) Parisin barlanndan birine girmiş. Berlin, 18 haziran (Hususî) Haf hacimi ustahkla topu kaleye çönderdi ise da, yolunu, izini kaybeden bir seyyah kaGirmiş amma. daha ilk gecesi, zabıta. talardanberi beklenen bu büyük maç bu de top avuta gitti. Bununla beraber ha filesi gibi şaşkınhk içinde birbirlerine desban kapatmış. Sebeb? Bar sahıbi, bazı gün olımpıyad stadında oynanıyor. Sta kem bunu çevirdi ise de tekrar avut oldu. tek olarak Beyoğlunda bir otelin kapısınresmî muameleleri yapmağı unutmuş. dın 100 bini mütecaviz yer almasına rağ Schalka'lılar fevkalâde deplâsmanlarla da küme, küme toplandılar. Gece saat ruhsat almadan işe başlamış. men, bütün biletlerin daha bir hafta evvel sür'atleri ve bilhassa sert oyunile hâki on biri bulmuş, mevsim icabı oteller tıkMis Bartira, haklı olarak mahkemeye hepsinin satılmış olması, binîerce Viyana miyeti devam ettiriyor. Ufak bir Viyana lım, tıklım dolu... Otelci nazlanıyor, müracaat ediyor. <Günde 300 frank üch seyyahın Berlinde diindenberi gözük hücumuna mahal vermiyorlar... Top kafile reisi rica ediyor, tutturabıldiğine bir ret ve hasılattan yüzde 36 hisse kaybelfiat. Versen bir türlü, kabul etmesen, çotim. Bu bir şey değil. Asıl mesele, ismı mesi, sabahın en erken saatindenberi stad hep onlarm ayağında.. Top Avusturyalı cuklarm gözleri kapanıyor, saat gece on ilân eden bir müessesenin ilk günü ka yom civarının halk tarafmdan doldurul ların ayağına geçse de Schalke'Klerin sert bırı geçmış, ertesi gün maç var. Kafile panmasında. Baj sahibi şöhretimi mah ması, bu maçın ehemmiyeti hakkında kâ müdahalelerile tekrar kendi ayaklanna on yedi kişi, otelde hazırlanabılecek odavetti. Ben tanmmış bir yıldızım. Beııi fi bir fikir veriyor. İki üç gündenberi bü geçıyor. Bu bazan pek sert oluyor. O ka larda on üç yatak var. Diğer dört kişiyi söndüren bu adamdan tam bir milyon tün günlük ve diğer gazeteler hararetle dar ki favül demek hiç hata değil. Bubu maçtan bahsediyorlar, »ahminlerae nunla beraber hakem hiç aldırmıyor. Vi başka otele yerleştirmek lâzım, otelci Sirfrank tazminat isterim» diyor. keciyi tavsiye ediyor. Yerdeki yıldızlar, muhakkak ki gök bulunmağa çabalıyorlar, fakat yarı kat'î yanahların sinirlendikleri görülüyor, bunda JCafilenin bir ucu Tepebaşında, diğer tekilerden tehlikeli. Mahkeme bu iddi dahi birşey söyleyemiyorlar. (Hakikaten hep Schalke'yi tutan seyircilerin kabahati ucu Sırkecide. Doğanspor takımı, İstanayı haklı bulursa, biçare bar sahibinin, sampiyonluğa bihakkin lâyık iki takım... var. Her sert müdahale, her Avusturyakendisine çarpan bu Brezilyalı yıldız İnsan kat'iyetle pek tabiidir ki tefrik ede lının bu sert müdahalelerden yere düş bula festivale değil, millî küme maçına dan göreceği zarann azametini düşü miyor...) şeklindeki noktai nazarlar sahi mesi alkışla karşılanması haklı olarak Vi geliyor... Otelciye tekrar bir sürü rica, nihayet nün! felerce yazılann hulâsası. Bununla bera yanaiıları kızdırıyor... Güzel bir Schalke lutfen odalara yer yatağı yapılacak. KiAmma, belli de olmaz. Brezilyalı yıl ber gazeteler umumiyetle birkaç defa Al kombinezonu millî takımın kaptanı olan dız, Jozefin Beykere, renk cihetinden manya şampiyonu olmuş olan Schalke ta Szepan'ın güzel bir şütü ile Viyana kale mi yerde, kimi yatakta. Aksilik aksilik üstüne.. Lisan'ları havi taş çıkartacak derecede loş. Hâkim, bu kımını tutuyorlar. Zira Avusturyanın Ad sine girdi. Saate bakıyorum 7 dakika geçolan çanta, Bandırmada unutulmuş. İlk renge bakar da, milyon iddia eden yıl mira'sım takdir etmekle beraber bir türlü miş. Viyanalılar oyuna sür'atle baslarken dızın kalubelâdanberi sönük olduğuna onun şampiyonluğunu arzu eder gözük halk ıslık ve alkış ve hurra... Heil nida tedbir olarak ne yapmalıdır? Kime mühükmederse, o başka! müyorlar. Türk futbol meraklılarınm ta larile Shalke'yi teşçi etmekte devam edi racaat etmek faydalıdır? Nizamnamelerimiz şöyle yazıyor: nıdığı bu takım maalesef en iyi iki ele yor. O kadar ki Avusturya takımmın AlBir istatistik «Teşekkülümüzün maksadı ve gayemanı, kalecisi Platzer ile müdafi Schall manya düşmanı bir memleket takımı olLondrada, doksan den mahrum olarak sahaya şu şekilde çı duğunu zannedecek kadar.. Viyanahların si memleket gencliğini birbirine sevdirdaktilografi bulu kıyor: Kaleci Buchberger, müdafiler hücumu kolaylıkla kesildi. Daha nenüz mek, tanıştırmak, şehirler arasında dostnan bir müessese, Her üçü de memnun luk ve muhabbet hislerini aşılamak ilâh..» bu hanım kızların, Marischka, Hanreiter, muavinler Urba alkış tufanı kesilmeden ikinci gol oldu. işlerini bir parça neck, Klacl, Mirschitzka, muhacimler Merlvz muhacimden derinleme bir pas Futbolculara halkı selâmlatmağı dü ÇUnkU yeni çıkan HAS blçaklarile gayet mükemmel baştan savma gör Vagl, Hahnemann, (beynelmilel) Stoi alan (Şalke) nin sol açığı Urban fevkalâ şünen Futbol Federasyonu şunu da nazarı ve pek ucuz traş olmak kabil olduğunu tecrUbe ile düklerine dikkat et beç, Durspekt, Schilling, Viyanahların bu de enfes bir şütle bu golü yaptı. Kaleci dikkate almalıdır: O sahadaki hal gördüler. miş ve sebebini a takımına karşı Schalke ise şu şekilde çık bunu tutabilirdi. Muvaffak olamadı. kı selâmlamak için uzaklardan kalkıp 10 tanesi 15 kuruştur. raştırmağa karar makta: Kaleci Klodt (beynelmilel), Gök gürlemesini andıran bir bağırma, çı gelen bir misafir takımı da lâyık olduğu vermiş. Bu araştır Schweisfurth ile Vornemann müdafi, mu gırma ile Almanlar takımlarını aikışlı bir şekilde karşılamağı düşünmek, ve buma neticesinde anlaşılmış ki, daktilog avinler Berg, Tilbulski, Gellesch (beynel yorlar. Burada Almanlar diyorum. Çün nu bir nizam altına almak ilk tedbir olraflann işindeki intizama sekte veren milel) muhacimler Urban (beynelmilel) kü Almanlık, Avusturyalıhk kendini şu mahdır. Vaktile seve seve yapılan istikşey. hafta tatılidir. bal ve teşyiler, bugün masal oldu. Yerli Kuzorra, Kalvitzki, Szepan (beynelmi maçta pek güzel gösteriyor... ve ecnebi takımlar, ker.di kendilerine geÇünkü, pazartesi günü, yazı makine lel), Eppenhoff. Bu iki birincı sınıf taDresden'li hakem bitaraflığını muha ip, gene sessız, sadasız geldılcierı gıbı gıTraş Bıçakları lerinden çıkan işlerde, yüzde yirmi hats kım iki muhtelif taktik ve sistemde oynufaza edemiyor. Bu golden büsbütün ken diyorlar. Ötedenberi gözümüze batan bu DUnyanın en mUkemmel ve yilksek ve kibar zevatın bulunuyormuş. Sebeb, daktilografların yorlar. Bızlerin pek hoşuna giden meşhur aklı, bir gün evvelki pazann zevkli ha Avusturya sisteminde devam eden Ad dilerini kaybeden Viyanahların her hare fazla soğukkanlılık acaba, Futbol fedeen hassas traş bıçağıdır. ketini favul vererek tecziye ediyor. O ca rasyonunun nazarı dıkkatini hiç çekmedi yalinde. mira muhakkak ki bugün olimpiyad saDeposu : Hasan deposu : Sirkeci Liman han altında Salı günü temiz iş çıkanyorlar. Zira, hasının yemyeşil çimenlerinde Viyana nım Admira takımı âdeta bir mahalle ta mi?... kımını andırmağa başladı. Schalke'liler ewmartesi öğleyin başlayıp pazar güniı valsı yapar gıbi enfes oyun gösterecekler..< B. K. akşamına kadar devam eden hafta tati Bu ince oyuna mukabil, Schalke'lılar sert vaziyetten epey istifade ediyorlar. Yıldılinin hayali, artık, zihinlerden silınmlş. ve sür'atli, yarı W bir oyun oynuyorlar. nm sür'atile Viyana kalesini sık'ştırıyor ban'ın ayağıle 29 uncu dakikada AdmıraÇarşamba günü, yazılarda tek yanlış Orta muavinleri üçüncü müdafi şeklin lar. Viyanalı müdafiler bunalmış bir hal nın kalesine girdi. 4 0... Oyun bundan Devlet Orman Işletmesi de... Muhacimleri ise işe bigâne. Geriye sonra çok zevksiz bir hal aldı. Viyanayok. de gerıde oynuyor, onun yerinı ıse sağ ve Perşembe, gene imlâ yanlışlarile dol sol iç muhacimler doldurmakta.. Bunun yardım etmiyorlar... Güzel bir kurtarma ılar boyuna favul yapmağa, saçmalamaKarabük Revir Amirliğinden: dan sonra yegâne fevkalâde bir Viyana ğa başladılar. Birinci haftavm böyle nemağa başlıyor. la beraber bir senedenberi Viyanalı antre1 Büyük düz bölgesi kat'iyatmdan Karabükte istasyonda revir önünCuma günü, doğru dürüst bir satır ya nör tarafından çahştırılan Schalke takımı hücumu görüyoruz. Muhakkak bir gol ile icelendi. (Halk) m figanı ayuku tuttu de istifte mevcud « 652 » aded muadili « 567 » metre mikâb « 543 > desimetre zan yok. Ertesi gün başlıyacak olan haf İngiliz sisteminden daha çok Avusturya neticeleneceğini beklediğimiz bu Viyana desem yeri.. Zavallı Viyanalılar. mikâb köknar tomruğu açık arttırma ile satılacaktır. hücumu ceza sahası içınde sert bir müdaİkinci haftaym: Viyanal'lar ovuna baş ta tatilinin zevkini, bir gün evvel he 2 Tomruklarm avrıca baş kesme pavları mevcud ve kabukları soyulsistemine yaklaşmakta.. İşin en şayanı hale ile kurtuldu. Bunu hakemin penaltı adı. Bir iki dakika geçmeden Szepan'ın muş olup hacim orta kutur üzerinden hesablanmıştır. sablıyorlar, akıllan orada. dikkat tarafı her iki takımın da fevkalâ3Tomruklara aid satış şartnamesi Ankara Orman Umum Müdürlüğünde, Cumartesi günü, daktilograflan çalış de muhacimlere malik olması.. Muhak ile cezalandırması lâzım iken sükut ile Viyanalı merkez muhacim Klacl'e sertAnkara ve İstanbul Orman Cevirge Müdürlüklerinde ve Karabükte Devlet tırmamak, çalıştırmaktan daha hayırlı. kak ki gol adedi normal haddini aşacak. geçtî... Westfal şampiyonu Schalke hâki çe çarptı. Bundan hiddetlenen Viyanalı Orman İşletmesi Revir Âmirliçinde görülebilir. İngiliz müessesesi, hastalığı bulmuş. Schalka bu hususta büyük avantaja sa miyeti tekrar ele aldı. Sağ içten güzel bir Almana bir tokat yapıştırdı. Saha o esna4 Tomrukların muhammen bedeli « 13 » liradır. ilâcmı keşfediyormuş. Acaba, tedricen hib. Bu mühım oyunun başlamasına bir pas alan merkez muhacim sert bir süt a da bizim sahaları andıran bir hal aldı ise 5 İsteklilerin ^ 7 . 5 muvakkat pev akçesile 3/7/939 günü saat c 11 » de Karabükteki Revir Merkezine mür?caa+leri. (4279) düzelip bozulan işe mukabil, tedricen saat kadar müthiş bir rüzgâr ve yağmur tacak iken sol içe pas verdi. O da kaleye de hakemin vaktinde işe müdahalesıle inip çıkan bir ücret usulü koysa, hafta yağmaya başladı. Bu yüz bıni geçen se topu gönderdi.. Ihtiyat kaleci acemiliğini avga büyümedi. Viyanalı, hakem taratatilinin bu mahzunına çare bulmuş o yirci kütlesinin keyfini kaçırdı. Bununla burada bir daha gösterdi. Top kaleye gir f;ndan, Alman da sedye ile dışarı çıkadi... Bütün seyirciler ayağa hrladılar. Sap rıldılar. Kepaze bir yııhalamadan sonra lamaz mı? beraber oyun başlamadan yağmur durdu. kalar, şemsiyeler, yaygaralar havaya fır oyun çığınndan çıktı. Sabahleyın insan Hükumetin iştirakile işletilen Rumen Hava Postaları Rumelihisar tdman Birliği Oyuna tam vaktinde başlandı. Admira ladı. Vaziyet 3 0 Viyanahlann aleyhi güzel bir oyun seyredeceğim diye stada ile Schalka beraber çıktılar. Schalke büne. Halk durmadan alkışlıyor, bağırıyor, gelırken Avusturyalıların ezılmesıni tıpkı yeni idare heyeti EMNİYET SÜR^AT İSTİRAHAT yük bir alkış tufanı ile selâmlandı. KaleRumelihisar İdman Birliği kulüb mer yi Viyanalılar, oyuna başlamayı Schalke çığırıyor.. Admira'dan eser kalmadı. eski Romalıların arslanlara esir yedirtmeDünyanın en Modern, Ticarî Tayyarelerile kezinde toplanan fevkalâde kongrede es kazandı. İlk hücum Viyanahların haf Sahada ancak on bir kişi sanki var. Millî si gibi birsey görüyoruz. Goller tevali ediİSTANBUL BÜKREŞ Hava Postası Seferleri ki heyeti idare istifa etmiş, yerine genc hattında kesildi. Fakat bir iki dakika geç takım kaptanı (Şalke) li Szepan fevka yor.. 5 0.. 6 0.. 7 0.. 8 0, nihayet lâde idaresile Admira'yı allak bullak et 9 0... Almanlar büyük bir zaferden çıklerden teşekkül eden yeni bir heyeti iİstanbuldan: Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri saat 8,15 te meden Schalke hâkimiyeti eline aldı. Gameye başladı. îste bir gol tehlikesi daha. mış gibi sevinıyorlar. Maç böylece bıtti. dare kurulmuştur. hareketle: Saat 10,30 da Bükreşe muvasalat. yet sert bir oyunla Viyanalıları sıkıştırAyni mahallere avni gün muvasalat ed^n Budapeşte, Viyana, Berlin, Viyanalılar Oyundan biraz sonra Klact'ın büsbütün Reis Ata Taylan, ikinci reis Osman maya başladı. Szepan'ın güzel yerden bir Hayret etmek isten değil. Kurtsoy, kâtibi umumî Said Nil, umu şütii kaleyi sıyırarak avut oldu. Viyanalı keîimenin tam manasile hapı yutmuşlar. dıskalıfye edıldığini, Admira'nın da mu Belgrad, Zagreb, Venedik, Milâno, Turin. Amisterdam, Varşova ve Parise • hareket eden tayyareîerle hemen aktarma vapılır. mî kaptan Nejad Anter, muhasib Bedo, kalecinin fena bir avut ahşını yakalayan Admira'nm meşhur kalecisinin yokluğu vakkaten diskalifye edildiğini esefle duBıletler : VAGONLİ, XATTA, İTTA ve Galatada Tahir hanmda SERVİS idare müdürü Bekir, azalıklara da Va Urban topu ortaladı, Shalke merkez mu ] bütün takımı bozdu. Şütler Viyana kale yuyoruz. MARİTİM RUMEN acentahğı bürosunda satılır. sine yağıyor. Bunlardan bir tanesi Urgarşak, Hikmet seçilmişlerdir. N. H. Berlin olimpiyat stadmda yapılan büyük bir maç Acmacak haller kalan kız ve erkek talebeler, derhal Lisan Mütehassısı Prof. ANJEL'e müracaat etsinler. Muvaffakiyetle hazırlarız. Bahçekapı Selâmet han. Fransızca dan ikmale Erzurum Valiliğin den: HERKESEYE HAS TRAŞ BIÇAGI ELVERIŞLİ HASAN ve PASLANMAZ Satılık Köknar Tomruğu L . A .R. E. S UÇURUMDA Roman: 5 Feriha, ötekilerin nereye gideceklerini bildiği için hemen aynldı. İclâl ve Türkân Ayazpaşaya kadar yüıüdüler Yolda İclâl, terzi kadının taklidmi yapa rak, faldan ve herşeyden bahsediyor, Türkân susuyordu. Ayazpaşada büyük bir kazinonun bahçesine girdiler. Türkân, yüzü biraz kızararak, bu bahçeye her airdıği zamanki heyecanıle, pek çoğu boş masalara bakıyordu. Birdenbire kalbı vurdu: Afif oradaydı. Orada, uzakta, Boğazın ihtişamlı manzarasına en yakın masalarından birinde, Türkânla başbaşa her zaman oturdukları yerde. Ve her zaman olduğu gibi, Türkân gelinciye kadar, onun bahçeden içeri girdiğini görebi'mek için manzaraya arkasını dönük oturuyordu. Gördü ve kalktı. İclâl ona doğru koşuyor, Türkân her yerde ve her zaman bir seziş ona bunların birbirlerine tutula zel yuvayı o yapabilir.» îclâl birşey söyFakat bu kadmı metheden sen de şünülmüştü. İclâl, Afifle Türkânın gün geçtikçe caklannı haber vermişti. İkisi de babasız lemiyordu. Bir gün onları bahçede yalğil miydin? birbirlerine daha fazla bağlandıklarını ve mahzundu. Bazı tabiatleri birbirine nız bıraktı. Fakat aralarındaki münaseîclâl tekrarladı: bilmiyor değildi. Onları birbirine İclâl ta çok benziyordu. İclâl bunların arasında betin inkişafını büyük bir dikkatle takib e Saçma! Fakat o mendebur karınıtmıştı. Afif Iclâlin teyzesinin üvey oğ başlayacak münasebeti hem kendisi için diyordu. nın odasında bir spor ceket gördüm, baGarib şey! Afif Türkânla tanıştıkluydu. Babası, bir mühendis, yedi sene bir eğlence telâkki ediyor, hem de fazla yıldım. Satmak istemedi kan. Sahibi var tan sonra İclâl için de yeni bir adam olevvel kanserden ölünce, Afife, on iki ya bir derecesini istemiyordu. Neydi bu dediyor. şında, üvey annesinin, yani Iclâlin teyze rece? Aşk mı? Evlenmek mi? Bunu ta mağa başlamıştı. Daha sevimli ve o zaHalbuki terzi bu ceketi Türkâna va sinin elinde kalmıştı. Onlara da Iclâlin yin edemiyordu; fakat hissediyordu ki bu mana kadar ruhunun İclâle bile gizli kadetmişti. Yalan mı söylemişti, yoksa babası bakıyordu. Afif liseyı bitirdikten dereceyi daima kendisi ayar etmek ve labilmiş köşelerinin muammah kımıldaolduğu gibi, temkinli ve ağır yürüyor, ar Türkâna vadettiği için mi ceketi İclâle sonra hukuka girdi. İclâlden bir yas bü bunların münasebetîerine hâkim olmak nışlarile daha enteresandı. Böyle miydi? kada kalıyordu. satmak istememişti? Afif Iclâlı hiçç din yüktü. Fakat gene kız, ona merhametten şartile tanışmaları, hatta birbırlerinden Yoksa iclâle mi öyle geliyordu veya AAfif, Türkândan evvel Iclâlin elini sık lememiş gibi, Türkâna sordu: ziyade istihfafla karışık bir arkadaşlık his hoşlanmaları eğlenceli bir şey olacaktı. fif mi değişmişti? Afifin Türkânı tanımamak için bahane arar gibi, masanm üs Fizik kitabını bulabildin mi? si besliyordu. Erkek olarak onu beğenNihayet bir akşam ilk defa mektebden dıktan sonra tuvaletine daha fazla ehemtündeki kitablarını düzeltiyordu. Evvelâ Türkânın menfi cevab vereceğini bili memişti. Çünkü Afif, siyah parlak saçla Iclâli almağa gelen Afif, yolda Ferihayı miyet vermeğe başladığı muhakkaktı. FaTürkânın elini sıktı. Onun da yüzü hafif rı, uzun kirpikli dalgın elâ gözleri, süzgün ve Türkânı da tanımıştı. Bir pazar günü kat bu uzun sürmedi. Türkân bir türlü yormuş gibi ilâve etti: kızarmış gibiydi. İclâl her zamanki hopyüzü ve daima biraz bükük boynu ile bel dördü birden sinemaya gittıler. Başka bir iyi giyinemediği için Afif onu zerafette Ben sana getirdim. palığ^le elini Afifin omzuna koyarak: Ve masanın üstünde duran iki kitab ki sevimli ve ^üzelce bir çocuktu; fakat gün dördü de Ayaspaşadaki bahçede o geri bırakmak istemiyormuş gibi talebe Monşer, dedi, nereden geliyoruz İclâle daima öksüz ve içli bir evlâdlık, da turdular. Feriha bu grupta kendisinin faz sadeliğine ve hırpaniliğine dönmüştü. İclâl dan birini Türkânın önüne koydı>. bir bilsen... Demin îclâl, Afifin bu kitabları dü ima himayeye ve merhamete muhtac, â la olduğunu anlamıştı. Çünkü Afif Tür bu farklara hep dikkat ediyor ve kendıne Ve bütün teferruatile, terzi kadının takkânı tercih ettiğini gizlemekteki bütün göre, galiba da pek doğru manalar verilidini yaparak fal hikâyesini anlattı. So zeltişini Türkânın elini daha evvel sıkmak ciz bir insan hissini veriyordu. Teyzesi yordu. nunda, sun'î bir kahkaha daha atarak, için bir bahane sanmışh; ortaya böyle ayrı oturuyordu ama Iclâlin on seneden meharetine rağmen Ferihanın gözıinden Netice şu oldu ki İclâl Afifin Türkâciddî bir kitab hikâyesi çıkınca o hareket beri günlerinin çoğu Afifle beraber geç kaçmıyan temayüller göstermışü. Hatta dedi ki: bir gün Feriha, İclâle de bu kumrulan na bu kadar bağlanmasından rahatsız ol Saçma değil mi? Ben evleniyorum, bir bahane değil, kitabı hemen Türkâna mişti. Sinemaya, hukukun çaylarına, kolmağa başladı. Bunu ikisine de sezdirmeTürkân da daldan dala konuyor, zengin vermemeği unutmamak için insanın gayri lejin müsamerelerine ve tiyatroya birçok başbaşa bırakmak lâzım geldiğini söyledi. Bir yandan da Türkânı teşvik ediyor meğe çalışıyordu. Kıskanıyor muydu? ihtiyarî yaptığı bir hazırhğî benziyordu. defalar beraber gitmişlerdi. oluyor, keyif sürüyor. İclâl, altı ay evveline kadar Afifi Tür du, birkaç defa ona: «Afif tam sana gö Bunu kendi kendine karşı reddediyordu Türkân önüne bakıyordu. Afif de öFakat bu ihtimal de Iclâli tatmin etmeVOT] di. Çünkü bu harekette gene Türkân dü kâna tanıtmakta çok tereddüd etti. Gizli re, dedi, kimbilir, belki senin istediğın gününe bakarak: Yazan : Server Bedi

Bu sayıdan diğer sayfalar: