5 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

5 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 5 Temmuz 1939 Tarihî roman: 74 Birisinin ölümüne sebeb Ertesi gün kara bir el Dürefşanın odasına gidecek olan cahil adamm muolan altın sahanlardan birinin kapagını yavaşça hakemesine başlandı açıyor, zehiri orayâ damlatıyordu Büyükçekmecede Çöplüce köyü civa Hemen aransa belki birşeyîer bulunur! Padişah oturduğu yerden fırladı: Hele ne durursun? Birkac haremağası genc cariyenin odasma bir kurd baskını yaptılar; her tarafı altüst ettiler; en sonra mangalm külleri arasında küçük şişeyi buldular: Bu nedir? Bilmem... Onu kim koymuş oraya?.. Genc kadın sarardı; kızardı ve şaşkın şaşkın etrafına bakındı. Fakat ona kendisini toparlıyacak kadar bile vakit bırakmadılar. Hemen Padisahın karşısma çıkardılar. Birinci Ahmed haykırdı: Nedir? Çabuk söyle!.. Saadetlu Padişahım, bilmiyorum. Ben de bunların ellerinde gördüm. İnkâr etme! Billâh seni öldürürüm... Cariye üstüste yeminler ediyor; günahsız olduğunu anlatabilmek için yerlere kapanıyordu. Mustafa Ağa Padişaha yaklaştı: Belki zararsız birşeydir. Hele içsin de ne olduğu belli olsun! Genc kadın içmek istemiyor ve bu hal şüpheleri büsbütün artınyordu. Padişah kızdı: Tiz içirin ve hapsedin! Ertesi gün Suriyeli kızın da vücudü çıban ve irinlerîe dolmuştu. Zehiri nereden aldığı sorulduğu zaman hiçbir isim vermiyordu. Kırbaclar ve kızgın şişler altmda inleye inleye can verdi, bir çuvala konuldu ve Marmaranın serin sulanna atıldı. Mustafa Ağa bir aralık Padişaha: Derviş Paşanm bütün cariyeleri aceb böyle mi terbiye edilmiştir? Demeyi unutmadı, onun kafasının içine bir şüphe çengeli taktı. Sonra Mahfiruza gitti, zaferi bildirdi. Fakat trajedinin son kısımlarını anlatmak için yalnız iki kelime kullandn n Dılsuz denize atıldı. Sonra ilâve etti: Saadetlu Padişah şimdi yaînızdır. Mahfiruz hünkâr sofasına ve oradan Birinci Ahmedin odasma koştu: Saadetlu Padişahım, seni Allah korudu... Dünyalar durdukça yaşayasın! Olmıya ki incinesin! Derviş Paşa dedikleri bu zalim, bir uğursuz adamdır! Bu nasıl terbiyedir, cariyeler Padişaha hizmet düşünecekleri yerde böyle işler mi yaparlar?.. Birinci Ahmed Mahfiruzun kaymağı andıran tombul ve beyaz ellerine, yuvarlak ve minimini bir çükurla süslü bileklerine, en küçük bir pürüzü olmıyan dolgun göğsüne birer birer bakıyor; oralarda yeni güzellikler, yeni aşk kaynakları bulmuş gibi oluyordu. Lâkin bu akşam çok sinirliydi, iğrenmişti, ürkmüştü; namaza durmak, saatlerce yatıp kalkmak, hep dua etmek istiyordu. Mahfiruz onun ruh halini sezmişti. Zaten kendisi de, aşk araya bir kadın olarak değil sadece sevdiğine geçmiş olsun demeye gelen bir dost olarak göriinmeyi daha doğru buluyordu. Yastıkları, minderleri, yorganı düzeltti, sonra Birinci Ahmedin eteğini öperek iyi uykular diledi; cıkıp gitti. 36 rındaki bir tarlada olan ve ölümle bıten bir vak'anın muhakemesine, İstanbul Ağırceza mahkemesinde dün sabah baş landı. Muhakeme ediien çoban Mustafa Alidir. Ölen. çiftçi Yahyadır. Mustafa, koyun sürüsile ağılına giderken, sürüyü. Yahyanın tarlasından geçirmek istemiş, Yahya buna kızmış, sürüyü önlemiştir. Arada çıkan kavgada Yahya, Mustafa Alinin başma taş atınca Mustafa Aii de gübre karıştırd;ğı küreği kaptığı gibi Yahyanın başma yerleştirmiştir. Yahya yaralanmış, iş ilk safhada bu kadarla kalmıştır. Yarahyı muayene eden dispanser doktoru, yaranın on beş. günde kapanacağına ve kendisinin beş gün işinden kalmasına sebeb olacağına dair rapor ver mıştir. Halbuki, bu küreğin demir kıs mında tetanos mikrobu olduğu anlaşıl mıştir. Bu yüzden Yahya ıstırablar içerisinde kı\ranarak ölmüştür. Olümü, kendisi Cerrahpaşa hastanesine getiril dikten sonra vukua gelmiştir. Bundan sonra da Morgda otopsi yapılmış, aynca rapor verılmistir. Mahkemede ölenin karısı Hanife, üç çocuğile beraber hazır bulunmuştur. Mustafa Aliden beş bin lira ölüm tazminatı istemektedir. Mustafa Ali, sorgu sunda şunlan söylemiştir: Ben doktor değilim ki gübre küreğinde tetanos mikrobu olduğunu bile yim! O gün Yahya, benim on beş senedir geçtiğim tarlasından geçmeme mâni olunca dalaştık. O, üstüme taş, kaya parçaları fırlattı. Ben de bunlardan kendimi korumak üzere kürek tuttum. Aramız bir buçuk metreye gelince, elimdeki kürek onun başına değdı. Yoksa vurmadım! Muhakemenin devamı, şahidlerin çağırılması kararile, başka bir güne bıra kılmıştır. Yazan: Kadircan Kaflı Tetanos Şehir ve Memleket Haberleri ) Kıdem zammı alan muallimler listesi İlk tedrisat muallimlerinden bu yıl kıdem zammı görmeye hak kazanmış olan binden fazla muallimin adını ihtiva eden liste, Vekâlet tarafından Maarif müdürlüğüne bildmlmişti. Teftiş raporlarının tetkiki dolayısile bu listeye adlan ithal edilemiyen bazı muallimlerin vaziyetlerini bildiren ikinci liste de dün müdürîüğe gönderilmiştir. Bu listeyi aynen neşredıyoruz: Maaşı 45 liraya çıkarılan Pendik 1 inci mektebden I. Hakkı Barlas. 40 liraya çıkarılanlar Kadıköy 10 uncu mektebden I. Hakkı Kulan, Beyoğlu 29 uncu mektebden İ. Hakkı Orhun, Büyükçekmece mektebi başmuallimi Sabri Sudur. 35 liraya çıkarılanlar Beyoğlu 47 nci mektebden A. Feyzi Kurman, Usküdar 22 den E. Şükrü Gökdağ, Usküdar Ümraniye köy mektebi başmuallimi Kâzım Esenli. 30 liraya çıkarılanlar Kadıköy 35 inci mektebden M. Ekrem Torun, Kadıköy 41 inci mektebden Makbule Savay. 25 liraya çıkarılanlar Beyoğlu 2 nci mekteb A. îsmet Eren, Beşiktaş 52 den Behiye Onral, Eyüb 57 den A. Naşid Ülgen. 22 liraya çıkarılanlar Fatih 63 üncü mektebden Nadire Andac, Beyoğlu 11 den Süzan Etil, Çatalca Mimarsinandan Musa Kâzım. 20 liraya çıkarılanlar Usküdar Çekme köyü muallimi Vesile Gülderen, Silivri Çayırdere köyünden I. Adnan Çizer. 17,5 liraya çıkarılanlar Usküdar Alemdağ köyü mektebi başmuallimi Salâhaddin Erderen, Beyoğlu 2 nci mektebden Saime Akıncı. Yiiz kesme! Siyasî icmal Harb ihtimali ve Amerika merika Müttehid Hükumetleri Cumhuriyeti parlamentosu kongrenin meb'usan meclisi; bir harb vukuunda Amerikanın İngiltere ile Fransaya sılâh ve mühımmat verebılmesıni temin için mevcud bitaraflık kanununun değiştirilaıesi için Cumhurreisi Ruzvelt'in taleb ettiği tadilâtı reddetmiştir. Cumhurreisinin partisi demokratlara mensub meb'uslann çoğu muhalif parti cumhuriyetçilerile birlikte aleyhte rey vermişlerdir. Halbuki kanunu daha evvel tetkik eden muhtelit encümen tadilâtı tasvib etmişti. Suçlu: «Ben kimseyi yaralamadım, sadece kendimi müdafaa ettim» diyor Eniştesi Kerimi bıçakla yüzünden yaralamaktan suçlu kundura boyacısı Rüstemin muhakemesi, İstanbul asliye birinci ceza mahkemesinde dün akşam görül müştür. Davaya göre, Kasımpaşada oturan Kerim, evli bulunmaktadır. Uzun müddet kansının yamna uğramamıştır. Kayınbiraderi bir gün Rüstemi, sokakta görmüş, «Gel artık eve, bir erkek çocuğun dünyaya geldi.» demiştır. İki hasım, münakaşa ve kavga etmişlerdir. Bu sırada Rüstem, kulağı arkasmdan ağzına kadar ve burnunun bir kenarını da kesmek suretile Kerimi yüzünden yaralamıştır. Yara da yüzde silinmiyecek iz bırakmıştır. Rabi Salamon yerinde duramıyordu: • Bir karlı gül şurubu... Çok ^iizeldir. İstemem, otur diyorum sana çabuk... Beni dinle! Emret sultanım!.. Sarayda bir kadın var... Aslı belirsiz bir cariye... Saadetlu Padisahın gönlü ondan başkasına akmıyor. Büyücünün bırı... Rabi Salamon'un gözleri parladı; Mahfiruz tarafından kovulduğunu hatırladı ve içi yandı: E... Anladım!.. îşte Padişahı ondan soğutmak lâzım... ÇağiTalım ecelini, ölsün gitsin!.. İstemiyoruz. Padişah kızar. Soğutmalı... Soğutmah ba... Soğutmak... Lâkin ben büyücü değilim!.. Bu iş yalnız büyü ile olmaz!.. Ya nasıl olur? Nasıl olduğunu bilsem sana gelmem, çıfıt... Çabuk söyle... Böyle şeyleri becerirsin! Bilmiyor görünme, yoksa saraya dönmediğin gibi burada da yaşayamazsm... Scni bacaklarından Babacafer zindanının kapısına astınrım... Rabi Salamon telâşa düştü: Düşünclim ağa hazretleri... Elbet sayenizde... Çabuk ol!.. Şimdi istiyorum... Şimdi mi? Mustafa Ağa elini koynuna soktu; kırmızı bir kese çıkardı; hekımin önüne fırlattı. Rabi Salamon onu kaptı: Buldum ağa hazretleri... Size vereceğim bir şurub... İçireceksin hasekiye... Hangi hasekiye? Hani Padişahı büyülemiş ya... Mustafa Ağa Yahudinin kafasından geçenleri sezdi; fakat aldırmadı. Rabi Salamon devam etti: İçireceksin ona... Bir gün sonra çılcacak bütün vücudünde çıbanlaı.ı.. Orar dan akacak irinler... Kızlarağasının gözleri zaferle parladı: Çabuk... Hekim biraz ötede çeşid çeşid ve boy boy bardaklar, balonlar, tübler, şişelerle dolu olan masaya gitti, renk renk ilâclan birbirine karıştırdı, birtakım çekirdek gibi şeyleri havanlarda döğdü; hem siyah, hem kahverengi, hem sarı, hem de kırmızı denecek kadar garib bir renkte bir suyu minimini bir şişeye koydu, siyah bir çuhaya sardı ve kızlarağasma uzattı: Damlat bir yemeğin içine üç damla, karışma ötesine... Mustafa Ağa şişeyi aldı, koynuna koydu ve yerinden kalktı: Ben kızlarağası değilim, buraya da gelmedim. Böyle bilesin. Yoksa geberdiğin gündür. Dileğimi tutarsan ne âlâ... Her ne derdin olsa dermanı bulunur! Bir kese altm daha uzath. Rabi Salamon: Başüstüne devletlu ağa hazretleri... Kulunuz hep öyleyimdir. Diyor; Mustafa Ağanm ayaklarına kapanarak yalnız üstünü değil altını da öpmek için adeta zorluyordu. Ertesi gün kara bir el Dürefşanm odasına gidecek olan altın sahanlardan birinin kapağını yavaşça açıyor, zehiri oraya damlatıyordu. Bir gün sonra genc, güzel ve sar.şın kadınuı sedef renkli teni pürtük pürtük oluyor; sonra çıbanlar çıkarak irin topluyordu. Hemen saray hekimini çağırdılar. Önce çiçek sanıldı. Padişah hiç kimsenin bu hastalığa iki defa tutulmadıgını bildiği halde: Götürün, çabuk götürün! Diye bağırdı. Kadmcağızı cariyeler dairesinin dibindeki cariyeler hastanesinin bir ucuna, adeta uçurdular. Fakat bunun çiçek hastalığı olmadığı çabuk anlaşıldı, çünkü çıbanlar, etrafı siyahlaşarak ortası beyazlandıkça patlıyor, irinler akıtıyor, iğrenc bir koku da saçıyordu. Saray hekimi bunu Padişaha anlattıktan sonra: Bir tuhaf haldir. Bunca yıldır bir mîslini görmedim. Zehir verilmiş olmasından şüphem vardır. Dedi. Zehir mi? Evet... Bu ihtimali kızlarağası hatırlattı; Mustafa Ağa gerçekten dirayellidir. Bunu kim yapar? ŞEHİR tŞLERt Terfi makinesinin tecrübesi Sular ıdaresının yeni getırttığı ve mahallıne koydurduğu terfı • liıakinesüiin tecrübeleri iyi neticeler vermiştir. Bundan sorjra §ehirdeki binalara gece dahl su v'ermek irhkânı hasıl olacaktır. KÜLTÜR tŞLERl Muallimlerin seyahati İstanbul muallimleri için İzmir, An 'e Konya şehirlerıne Birer s'eyahat tertıb edılecektir. Program birkaç güne kadar tespit edilecek ve alâkadarlara bildirilecektir. Elektrik Tramvay ve Tünel idaıesi Elektrik Tramvay ve Tünel idarele rinin Belediyeye devir muamelesi ikmal edilmiştir. Bu devre aid evrak usulen iki nüsha olarak imza edilip Nafıa Vekâletile Belediye tarafından muhafaza edilecektir. Nafıa Vekili General Ali Fuad Cebesoy, Belediyeye bir tebrik telgrafı göndermiştır. tnşaat usta mektebi Atlatılan öliim... Derviş Paşa îstanbulda birçok başlar düşürmekle bütün imparatorlukta herkesi sindireceğini sanmıştı; halbuki ortalık büsbütün karışmış, fırsat gözetenler onun bu hareketlerini gene ona karşı yaman birer silâh olarak kullanmaya baş'amışlardı. Lala Mehmed Paşaya karşı o kadar saygılı mektublar yazan Kalenderoğlu yeniden ortalığı kınp geçirmeye, her geçtiği yerde ateş ve duman sütunları yükseltmeye başlamıştı. lArkası var} Maarif Vekilliği Ankarada olduğu gibi İstanbulda da bir inşaat usta mektebi açmağa karar vermiştir. İstanbulda açılacak olan bu mekteb için, uygun bir binanın bulunması Maarif müdürlüğün den istenmektedir. Müdürlük, önümüzdeki hafta içerisinde tetkikatını yapa rak bulunan binalar hakkındaki raporunu Vekilliğe verecektir. Hayvanat bahçesi İstanbul inşaat usta mektebi, modern Avrupa şehirlerinden bazılarında ol teçhizatı ihtiva edecek, bunun için bütduğu gibi, İstanbulda da büyük bir hay çeye tahsisat konmuştur. vanat bahçesi tesisine karar verilmiştir. VtLÂYETTE Prost'un plânında bu bahçenin yeri tayin edilmiş bulunmaktadır. Şükrü Sökmensüer dün Avrupa hayvanat bahçelerinin kataşehrimize geldi loğlan üzerinde icab eden tetkikata şimHatay Umumî Valiliğine tayin edilediden başlanmıştır Bahçeye ehlî ve vahşî cinslerden birçok hayvanlar getirti ceğini yazdığımız Emniyet İşleri umumî lecektir. İleride, bahçenin nebatat kısmı müdürü Şükrü Sökmensüer, dün, An karadan şehrimize gelmiş, Vali Lutfi da açılacaktır. Kırdar tarafından karşılanmıştır. Şükrü Aksarayda refüjler Sökmensüerin Hatay Valiliğine tayini bugünlerde millî iradeye iktiran edecek, Belediye, Aksarayda Atatürk bülvarına da refüj yaptınlmağa başlamıştır. Bu yeni vali bunu müteakib Hataya gide refüjlerin yanlarma su tesisatı da yapı cektir. M ı • ı tm lacaktır. Anlaşılan son dakikada meb'uslann kahir ekseriyeti; Amerikanın herhangi suretle bir Avrupa yahud bir Asya harbine sürüklenmesine hiçbir vesile kalmamasma büyük ehemmiyet vererek Cumhurreisinin Amerikayı İngiltere ile Fransaya tarafSuçlu Rüstem mahkemede, davacınui tar gösterecek taleblerini kabulden imtina anlattığı eve çağırma ve münakaşa, kav etmiş oluyor. ga faslı kahve önünde geçtikten sonra, soAmerikan parlamentosu bununla iktifa kakta eniştesi Kerimin bir arkadaşile be etmeyip kâğıd dolann altm kıymetini deraber kendisini önlediğini söyliyerek, «El ğiştirmek için evvelce kendisine vermiş ollerinde kesici bir alet vardı, ikisi birden duğu salâhiyeti de büsbütün geri almış, kafama vurunca, ben de kendimi müdadolann kambiyosunu tanzim için tahsis faa ettim, ama onun yüzü budur diye bıediien iki milyar altm dolar sermayeyi de çak saplamış değilim.» demiştir. hazineye iade etmiş ve dahildeki gömüş Muhakemenin devam safhasında şa için devlet namına muayyen bir fiat verilhidler çağırılacaktır. mesini de ilga etmiştir. Yalnız haricden aDENİZ tŞLERt lmacak gümüşe verilecek fiata aid hususî kanunu ipka etmiştir. Çünkü Amerika, Akay yaz tarifesi büyük komşusu Meksika devletile zaten Devlet Denizyollan yakın hatlar ser iyi olmıyan münasebatını bu 'inemleketin visi Adalar ve Yalova hatlan yaz tarife başlıca ihrac eşyası ve parasınm esası olan sinin tatbikına yarın sabahtan itibaren gümüşe dokunarak büsbütün fenalaştır başlanacktır. mak istememiştir. Yeni trifeye göre, adi günlerde YaloHarb zamanında ingiltere ile Fransavadan köprüye 6,30, 13,10 ve 17 de köprüden Yalovaya da 9,15, 13,35 ve 18 de ya Amerikanın silâh ve mühimmat sataolmak üzere üçer posta konulmuştur. bilmesine aid tadilât hakkında son sözü Pazar günleri bu postalar Yalovadan söyliyecek âyan meclisidir. Halbuki âyan, 6,40, 17,30, 18 de; köprüden 8,25, 9,30 ve Amerikanın bir Avrupa yahud Asya harbınden uzak durmasına meb'usandan 22 de hareket edecektir. Pazarlan Adalardan İstanbula son va ziyade titiz davrandıklarından Cumhurpur 22,30 dadır. reisi bütün nüfuz ve gayretini sarfedeceSeyyahların dünkü gezintisi ğine şüphe bırakmadığı halde bu meclisPazartesi sabahı Bulgar bandıralı Çar ten lehte bir karar alınacağı hiç ümid edilFerdınand vapurile Varnadan limanı miyor. mıza 80 seyyah gelmiştir. Seyyahlar, caNeıO York Times gazetesinin Cumhurmıleri, müzeleri, Topkapı saraymı gez reisinin yazı geçirdiği Hyde • Park'taki • mışler, dün de Şirketi Hayriyenin Gök muhabirinin öğrendiğine göre Ruzvelt, su vapurile Adaya gitmışlerdır. Çar Fer harb zamâmnda Amerikanın muharib dinand vapuru, bu akşam saat 18 de lidevletlere ve binaenaleyh îngiltere ve manımızdan ayrılarak Varnaya döne Fransa ile müttefikierine silâh ve mühimcektir. mat vermesi memnuiyetinin devamına Seyyahlar arasında 22 meb'us, 12 kameb'usan meclisinin verdiği karar Hitlerle dın vardır. Mussolini'yi harb açmağa teşçi ve teşvik Zorlukla kurtuldu edecek bırşey olduğunu söyliyerek tees Dün, Marmaradan Yenıkapı sahiline süfünü ızhar etmiştir. yakm geçen bir İtalyan vpaurunun dalİhtimal, Danzig meselesinde ingiltere gasmdan Yıldız isimli bir motör batmaic ile Fransa Lehistana filen muzaheret ve tehlikesi geçirmiş ve ancak yüklü bulunduğu 70 balye paçavrayı denize ata muavenet edebilmek üzere harekete geçmek için Amerikan âyan meclisile Moskorak kurtulmuştur. vada komünist partisi siyasî bürosunun Acentalara maaş İngiltere ile Fransanın son defa yaptıkları Denizbank zamanında denizyollan atekliflere vereceği cevabı bekliyor. centalarının bir kısmına maaş verilmiş, Muharrem Feyzi TOGAY bir kısım acentalar da yaptıklan iş nisbetinde para almışlardır. Yeni şekle göre bütün acentalar maaş alacaklardır. Liman memurları talimatnamesi Kadın hekimlerinin toplantısı Şişhane çocuk bahçesi İmar müdürlüğü eski Şişhane kara kolu arsasma yapılacak olan çocuk bahçesinin plânlanm hazırlamağa başla mıştır. Plânlar hazırlandıktan sonra derhal inşaata girişilecektir. Balıkçılar talimatnamesi Belediye sıhhiye ve baytar müdür lükleri tarafından balıkçı dükkânlan için müşterek bir talimatname hazırla nacaktır. Su, niçin pahalı? İstanbul memba sularımn daha ucuza satılması için, yapılan tetkikler ilerilemektedır. İyi sulann, pahalılığı, bilhassa nakil işlerindeki ârıza ve intizamsızlık lardan ileri gelmektedir. Bilhassa Adalarda, iyi su, son derece pahalıdır. Bu nun sebebi, Ada hamallarının damacana başına 15 17 kuruş nakliye ücreti al malandır. Küçük şişe sularımn en fazla üç kuruşa satılması icab ederken, bunlar da, eski fiatlarmı indirmemişlerdir. Sucular, su kaplarının ihtiyacı karşıhyamadığını, nakil masrafının ağırlığmı ileri sürerek, damacana, galon ve şişe sularımn şimdikinden daha aşağı fiata satılamıyacağını iddia etmektedir. Belediye, bunun, büyük teşkilât işi olduğunu düşünerek, şimdilik su nakli yatmm daha seri vasıtalarla yapılmasını, sulann naklinde sıhhî şartlara riayet edilmesini yeniden suculara tebliğ et miştir. Eldiven kooperatifi Eldiven sanayii mümessilleri, dün sabah Millî Sanayi Birliğinde bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantıda eldiven sanayiinin son zamanlarda kuvvetli haricî rekabet karşısında düştüğü vaziyet üzerinde görüşülmüştür. Memleketimizdeki eldiven sanayii senede 250,000 çift eldiven vermektedir. Bu sanayi şubemizin kudreti memleket ihtiyacını tamamen karşılıyacak bir durumda göriilmektedir. Fakat haricden gelen eldivenler içeride yerli eldiven lerle rekabet etmektedir. Eldivenciler yerli eldivenlerin bazı gümrük kayıdla Ağa nerededir? Tiz gelsin! rile korunmasmm İktısad Vekâletinden Mustafa Ağa Dilsuzdan şüphelendi temenni edilmesine karar vermişlerdir. ğini söyledi. Çünkü son zamanlarda bu Eldiven sanayii erbabı dünkü toplantıiki cariye arasındaki düşmanhk çok kor da aralannda bir de kooperatif kurmağa karar vermişlerdir. kunc ve sinsi bir hal almış!.. Türk kadın hemikleri birliği haziran Liman mmtaka memurluklan vazifeleri hakkında Münakalât Vekâletmce ilmî toplantısını Haseki hastanesinde hazırlanan talimatname, vilâyete gön Üniversite kadın kıliniği konferans salonunda Prof. Ali Esad Birolun başkanderilmiştir. lığmda yapmıştır. Rumen mekteb gemisi 1 Prof. Tevfik Remzi Kazancıgil: Mircea ısımlı Rumen mekteb gemisi, Kadınlarda âdetle alâkası olmıyan dün saat 15,30 da limanımızdan transit devri nezifler hakkında tebliğ yapmış olarak geçerek Akdenize gitmiştir. Ruve 3 granulosa, 2 krukenberg, 2 sarkom, Yaralama men mekteb gemisi, Rumen deniz tale 2 gebelik ve kanser ve papiler kanser Evvelki akşamMaviköşede Parlak Ali belerini Akdeniz limanlarını ziyarete admda bir sabıkalı ile Hüseyin isminde götürmektedir. Gemi, dönüşte limanı vak'aları göstermiştir. 2 Prof. Ali Esad Birol: bırisi kavga etmiş, Parlak Ali bıçakla mızda da kalacaktır. Hüseyni birkaç yerinden yaralamıştır. Gebelik nephrosları ve göz tegayyürleri hakkında tebliğ yapmış ve postpartum bir tetani ile papiler kanser ve portio tüberkülosu vak'aları göstermiştir. 3 Doçent Dr. Naşid: Doğumda necroslu myom hakkında tebliğ yagmış ve ruptur uterin esnasmda infisali meşime vak'ası göstermiştir. 4 Başasist. Dr. Necati Bicioğlu: MECCAHİPUJ Stokholm metodu ile rahim kanser leri tedavisi hakkında tebliğ yapmış ve placenta praevianın röntgenle teşhisine aid bir vak'a ile bir süre adenomiosisi vak'ası göstermiştir. Münakaşalara Prof. Tevfik Remzi, Prof. Ali Esad, doçent Naşid, İbrahim, Kâmil, Dr. Necati, Dündar iştirak etmişlerdir. Cemiyetler kanunu mucibince lâzım gelen tadilâtm yapılması kabul edilerek cemiyetin yaz tatiline karar verilmiştir. ı Haremle Salacak arasındaki halk plâjı \ Belediyemn naremle Salacak arasında tesis ettiği meccanî halk hamamınm tesisatı nihayet bulmuş, plâj halka açılmıştır. Deniz temizlettirılmiş, sahile kum dökülmüştür. Bir sıhhiye sandalile can kurtarma tertibatmı havi malzeme temin edilmiştir. Denize girenlerin elbiselerini muhafaza için de bir baraka yapılmıstır. Belediye Reis muavini Lâtif, dün plâjı gezmiştir. Bundan başka Beşiktaşta da bir halk plâjı tesisi için tetkikata girişilmiştir. C u m h u r i y et Nüshası 5 knruştur Harie Türkiye icin icin Senelik 1400 Ki. 2700 Kr. Altı aylık 750 > 1450 » 800 > Üc ayhk 400 > Bix aylık 150 > Yoktur Abone şeraiti j

Bu sayıdan diğer sayfalar: